25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16EYLUL2003SAU CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur fl cumhuriyet.com.tr 15 20 Eylül'de başlayacak olan bienal, dört ana mekân ve çeşitli dış mekânlardaki işlerle kenti hareketlendirecek Şiirsiz adaletinsanıısıtmazÖZLEVfALTUNOK Bir bienal daha başJıyor... Küratö- rüyle, konseptıyle, me3cânlanyla, eş- likçı sergileriyle üzerinde uzun süre konuşulacak, plastik sanatlar alanın- da Istanbul'un en hareketli günlerinin başjangıcı... 20Eylül'de Antrepo, AyasofyaMü- zesi, Yerebatan Sarnıcı ve Tophane -i Amire Kültür Merkezi ana mekânlan ve çeşitli dış mekânlarda kentin fark- lı yerlerine dağılacak oJan 8. Ulusla- rarası İstanbul Bienali, küratör Dan Cameron'ın belirlediği 'Şiirsel Ada- let' temasıyla renklenecek bu kez. Ca- meron, edebıyatla hukuku, duyguyla gerçekliği, yanlıyla tara fsız olanı iç i- çe geçirdiği temayla küreselleşmenin katılığını sorgularken bem anlaşılır, hem de karmaşık bir yapı oluşturma- ya çahşmış. Cameron'a bu karmaşa- yı ve yakınlığı oluşturmasında yar- dımcı olan isimlerden biri ise mekân- lann mimari tasanmını yapan Marcus Corrales Lantero. - Sürekli değişen bir dünyada, sü- rekli kaybolan manife-stoîar üret- mek ve böyle bir kaos ortamında yaşamak nasıl bir duygu? DAN CAMERO.V -Ben aslında manıfestolann kaybolmasından çok fazla üzüntü duymuyorum, çünkü önemli olan sanatçının kalıcı olması, hatırlanmasıdır. Herçağın, her döne- min kendı sanat anlayışı vardır, be- nimld de bu döneme ait, icaybolsa da çok mühim değil. Önemli olan bu kavramsal çerçevenin sanatçılar için bir platform oluşturması ve bu plat- formun bir üretim yeri olabilmesi. Başarı. blllnç, İç dünya - Şiir ve adaleti ilişkilendirecek yaratıcı bir alan oluştururken de- ğersizleştirmeye karşılık tannsallık noktasında birleştiriyorsunuz iki kavranu. Nasıl bir çıkışsızlık yaşıyo- ruz sizce? CAMERON - Bence çağdaş dün- yadaki materyalist sembollenn kendi değerinden daha fazla gösterilmesin- den kaynaklanıyorbuçıkışsızlık. Çağ- daş toplumlarda hep başan ön planda tutuluyor, insanlann gerçek duygula- nnı, içtenliklerini gösterebilecekleri bir ortam yok. Bireysel bilinç ve iç dünya, materyalist dünyaya ait ve eti- ketlenecek şeyler değil. - Bunun için de bu konseptle bir formül önerir gibisiniz. Küreselleş- menin dezavantajlarını avantaja an Cameron, edebıyatla hukuku, duyguyla gerçekliği, yanlıyla tarafsız olanı iç içe geçirdiği temayla küreselleşmenin katılığını sorgularken hem anlaşılır, hem de karmaşık bir yapı oluşturmaya çahşmış. Cameron'a bu karmaşayı ve yakınlıgı oluşturmasında yardımcı olan isimlerden biri ise mekânlann mimari tasanmını yapan Marcus Corrales Lantero. dönüşriirmek gibi... CAMERON - Zayıflığı güce dö- nüştürecek bir transformasyon gücü olduğuna inanıyorum. Dezavantajlan avantaj halinegetirmek sanatın birge- tirisi. Bu sözlerimden materyalizme karşı olduğum anlaşılmasın, anti-ma- teryalist değilim. Materyalizm, bu çağdaş dünyada yaşamak, yaşamın akması için gerekli, bu materyalist dünyada insanlann başaramadığı şey. üısanın kişisel gerçekliğinin yansıma- lannı dış dünyadan alamaması. Yaşa- dığırmz ortam buna uygun bir alan ya- ratmıyor. Bu yüzden de duygusuz olu- yor ve bunu mesela dinle tatmin etme- ye çalışarak bocalıyorlar. - Şiirin büyüleyiciliği ve kapsayı- cılığı; adaletin soğukluğu ve değiş- kenliği; bu iki uç, tstanbul'da nasıl bir ortak noktada birieşiyor? CAAIERON- New York da Is- tanbul gibi benzer krizlerden geçmiş olan bır kent, hele ki eylül ayında ya- şanan dehşetın yaralan yenı yenı ka- buk bağlamaya yüz tutmuşken. Aslın- da dünyada birçok kentin benzer so- runlar, çıkjşsızlıklar yaşadığını görü- yoruz. Artık her yerde insanın devle- te olan inancı, vatandaşın toplum için- deki rolü tartışılıyor. 'Adalet soğuk' dediniz, bence adalet o kadarda soğuk değil, daha çok tarafsız. Şiir onu ısın- dırmasa da tamamlıyor. Şiir olmazsa adalet olmaz, şiir olmazsa demokrasi yaşanamaz diye düşünüyorum. - Sanatçı seçimini nasıl yaptınız? CAMERON - Beraber çalıştığım sanatçılarla iletişimimin iyi olduğunu düşünüyorum. Bir de bıenalin kavra- mı şiirsel adaletle iyi ilişki kuranlan, o konsepte uygun işler ortaya koyabi- lenleri tercıh ettim. Aralannda çok bildik sanatçılar da var ama onlann da yaptığıfarklı, yeni işleri göreceği- mize eminım. - Bu bienalden beklenrileriniz.. CAMERON - Oluşturmak iste- diğim rahatlıkla algılanabilecek, ama aynı zamanda da karmaşık olan işle- rin birbirine kanşmasıydı. Bir yapıta bakıldığında, güzelliğinin yanı sıra, sorular sordurarak yapıtın taşıdığı karmaşanın görülmesini istedim. Bu- raya gelenlerin beklemedilderi şeyler- le karşılaşmalannı ve kafalannı yor- malannı umuvorum. Yönsüz, karmaşık vezıt - Dört farldı mekân; Antrepo yahnlığı, Ayasofya ve Yerebatan Sarnjcı taribi zenginliği, Tophane -i Amire Kültür Merkezi de farklı yapısıyla nasıl bir birliktelik oluşturdu? MARCUS - Bütün mekânlarda aym şey geçerliydi, tarihi ya da sıradan... Tarihi mekânlardaki eserler kendiliklerinden oraya adapte oldular zaten, antrepodaki işler için ise biz alanlar yarattık. Antrepo da diğer mekânlar gibi, sanatçılarla iletişim içine girdi ve o sanatçılar da işlerini burada sergilemek istediler. Antrepo'yla iletişim yapının kendi içindeki faridılıktan kaynaklandı. Ait kat karanlık, üst daha aydınlık, bu anlamda bir zıtlık durumu yaşandı, dolayısıyla ait katta daha çok video işlerine yer verdik. Ayasofya gibi bir mekandaysa işlerin mekanın bir parçası gibi algılanmasına izin verdik. - 'Şiirsel Adalet' teması mekânlann tasanmını ne kadar etkiledi? MARCUS- 'ŞiirselAdalet' bu anlamda benim için bir ekipmandı. Benim yaptığım sanatçı gereksinimleriyle paralel olarak küratörün istediğini uygulamaktı; yer, yapıtlar ve küratörle olan ilişkiden çıkan üçgeni dikkate aldım.Bir yönlendirmenin var olmaması önemliydi,ama diğer yandan da bir karmaşıklık yaratmaya çahştığımı söyleyebilirim. Mesela ışık ve ışıksızlık karmaşıklığı yaratmak için önemliydi. Spiral odalann karanlığı ve içerdeki videonun ışığı... P Dergisi yeni sayısında geçmişten bugüne 'oyun' olgusuna değiniyor Sanatla oyun oynamak PlDergisi son sayısında oyunların sanat dünyasındaki yansımalarını ele alıyor. Eski çağlardan günümüze tavla, satranç, iskambil, taroi, macong gibi oyunların sanat olarak karşımıza nasıl çıktıklarını belgeliyor. Kültür Servisi - 7 yıldan bu yana her sayısında okuyucuya farklı bir sanat seriiveni yaşatmayı amaçlayan P Dünya Sanatı Dergisi, yenı sayısını ınsan yaşamının en eski ve en önemli olgulanndan biri olan 'Oyun ve Sanat'a ayınyor. Yayın yönetmenJiğmi Celal Üster'in üstlendiği derginin güz sayısında en eski çağlardan günümüze tavla, satranç. iskambil, tarot, macong gibi oyunlann sanat jünyasındaki yansımalan yer ılıyor. Mısır, Yunan. Pers ve Roma jygarlıklannın altın çağını sürdüğü /ıllarda oynadıklan oyunlann ıncelendiği Wladyslaw Jan Kowalski'nin 'Eski Yunan'dan Jin'e Antik Çağ Oyunlan' adlı /azısında. Tali, Tesserae, Tabula ve )uodecim Scriptorum, Senet, Ur'un Cral Oyunu. On îki Çizgi, Mancala, 'etteia, Latrunculi, Go gibi eski çağ yunlannın kökenleri ve oynanış urallan çeşitli müzelerden oyunla gili sanat eserlerinden örnek jtoğraflarla okura sunuluyor. Irich Schadler ın 'Oyunların • Kralı: Tavla' adlı yazısında, tahta üzerinde oynanan oyunlann en bilineni olmasına rağmen tarihi henüz yazılmamış olan tavlanın kökenleri. yüzyıllardır sanatla olan bağı, çeşitleri, tavla pullarının özellıkleri ve felsefesi aynntıh olarak inceleniyor. Gianfelice Ferlito, 'İslam Dünvasında Satranç Taşlan' adlı yazısında satrancın kökenlerini, İslam edebiyatındaki yerini, Arap dünyasına. Avrupa ülkelerine, Sicilya, îtalya, Rusya ve Hindistan'a yansımalannı çeşitli ülkelerden satranç masası ve taşlan örnekleriyle anlatıyor. Islami satranç taşlannın dekoratif amaçlı olarak değil, oyun ıçın üretildiğine değinilirken Hint- Iran formundan temel bir aynlık olduğu, bu değişikliğin de geometrik kompozisyon ve denge fikrini geliştiren, harflerin estetiğine yeni standartlar getiren Arap hattatlannm yaratıcılığının bir yansıması olabileceği vurgulanıyor. Sonja Musser Golladay, 'Akıllı Alfonso'nun Oyunlar Kjtabı'nın Resimli Dünyası' adlı yazısında "Akıllı Alfonso' diye tanınan bir kral tarafindan sipariş edilen, 27x40 cm. boyutlannda 98 parşömen varaktan oluşan Oyunlar Kitabı 'nın günümüze kadar gelen tek resimli yazma nüshasını inceliyor. Renkli ve altın varaklı 151 minyatürün bulunduğu kitapta, farklı oyunlann donanımlan ve oynanış biçimleri konusunda aynntılı bilgiler bulunuyor. Dergide. aynca macong oyununun kökenlerini, özelliklerini ve taşlann iizerindeki resim ve çizimlerini ele alan 'Oyunla Güzelliğin Benzersiz Bir Bileşimi: Macong', fal, oyun ve sanat üçgeninin irdelendiği 'Visconti-Sforza Tarot Kartlan', iskambil oyunlannın tarihçesine ışık rutan 'Memlûk tskambilleri', oyun ve hile olgusunu ele alan sanat eserlerini konu alan 'Sanatta Oyun ve Hile', Londra'da Somerset House'da 28 Eylül'e kadar devam edecek olan 'Satranç Sanatf sergisinin tanıtıldığı 'Sanat ve Satranç: Birkaç At Hamlesi' adlı yazılar dikkat çekiyor. Roman Polanski'den yeni bir 'Oliver Twisty PARİS (AFP) - 'Oliver Tvrist'in öyküsü, uzun bir ara- dan sonra bu kez birçok başa- nlı yapıma imza atan yönet- men Roman Polanski'nın ka- merasından beyazperdeye yansıyacak. Gerçekçi akımın önemli temsilcilerinden Charles Dic- kens'ın, kaldığı yetimhaneden kaçmasıyla ro- mandaki ana ka- rakterlerden biri, kötü niyetli Fa- gın tarafından yönetilen bir di- lenciler toplulu- ğunun eline dü- şen Tvvist'in ya- şadıkiannı anlat- tığı aynı adlı ro- manı, bugüne dek iki kez sinemaya uyarlan- dı, bir düzineden fazla televiz- yon filmi ve dizisine esin kay- nağı oldu. Polanskı, film için ona 'En tyi Yönetmen' oscannı geti- ren 'Piyanist'te de birlikte ça- lıştığı Fransız yapımcı Robert Benmussa'yla işbirliği yapa- cak. Benmussa. projenin onu heyecanlandırdığını belirtiyor ve ekliyor: "Genç neslin ço- ğunluğu roman hakkında bilgi sahibi değil. Dickens ve Polanski'nın yaratıcılıkları- nın birleşmesi ilginç olacak." Oliver Twist, daha önce David Lean tarafından 1948 yılrnda ve 1968 yılında Carol Reed tarafından müzikal - komedi türünde 1968'de sinemaya uyarlandı. Lean'in fil- minde Oliver Twist'iAlecGu- inness, Reed'in- kinde ise Ron Moody canlan- dırdı. Başanlı yönetmen, 2004 yazında başlaya- Polanski. çekimlere 2004 cak olan çekim- yazında başlayacak. lenn Avrupa'da yapılacağını ve îngiliz oyun- culann rol alacağını açıkladı. 'Piyanist'in senaryosuyla 'En iyi l yarlama Senaryo' da- ünda da Oscar Ödülü alan Ro- nald Harvvood, Polans- ki'nin'Oliver Twist'inin de senaryosunu yazacak. Filmin hangi tarihte gösterime gire- ceğine dair bir bilgi ise henüz verilmedi. J Toronto'nun iki galibi var TORONTO (AA) - Toronto Film Fesnvali'nde büyük ödüller. Japon yapımcı Takeshi Kitano'nun, kör bir efsanevi silahşorun hikâyesini anlattığı "Zatoichi' filmi ile Denys Arcand'ın 'The Barbarian Invasions' (Barbar Istilalan) adlı filmlerine verildi. 'Zatoichi', 'Halkuı Seçimi" ödülünü aldı. Bır filmin Toronto'da bu ödülü alması, genellikle Oscar'a da aday gösterileceğinin işareti sayılıyor. 'The Barbarian Invasions' adlı film de 'En tyi Uzun Metrajh Kanada Filmi' ödülünü kazandı. Festivale Nicolas Cage, Nicole Kidman, Denzel ve Meg Ryan gibi Hollyvvood ünlülerinin katılması etkiniiğe ilgiyı arttırdı. Madorma'dan küçüktere öyküter • Kültür Servisi - iletişim Yayınlan'nın uzun zamandır çalışmalannı sürdürdüğü çocuk kitaplan dizisinin ilk kıtabı ünlü pop I yıldızı Madonna'nın yazdığı 'Ingiliz Güllen'. Aynı okula giden on bir yaşındaki beş kız çocuğunun öyküsünün anlatıldığı kitapta Nicole, Grace, Amy ve Charlotte çok yakın dört arkadaştır. Güzelliğini kıskandıklan sınıf arkadaşlan Binah'ı dışlarlar. Ancak bir gece davetsiz bir iyilık perisı düşlerine girip onlan bir oyuna davet edince arkadaşlığın ve hoşgörünün değerini kavTayacak, peşinden de Binah'a kucak açacaklardu-. Kıtabın bir özellığı de dünyayla eş zamanlı olarak yayımlanan bir kitap projesi olması. 'Ingiliz Güllen' 100 ülke ve 30 dilde aynı anda satışa sunuluyor. Seramik Koleksiyonu Ankara'da • Kültür Servisi - 1997 yılından bu yana Kale Grubu tarafından her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası seramik sempozyumlanna katılan sanatçılann yaptıklan eserlerden oluşan Dr. tbrahirn Bodur Seramik Müzesi eserleri 18 Eylül-7 Ekim tarihleri arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi 'nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Aldo Londi, Sergio Gurioli, Ulla Viotti, Vaclav Serac, Jındra Vicova, Ivica Vidrova, Ilya Holesovsky. Anna Horvathova, Peteris Martinsons, Prof. Türker Özdoğan, Mohie Eldeen Hussein, Ursula Scheid, Prof. Hamiye Çolakoğlu, Prof. Güngör Güner, Prof. Beril Anılanmert, Tufan Dağıstanlı, Kemal Uludağ, Mustafa Tunçalp, Lerzan Özer, Erol Sazcı, Hüseyin Özçelik. Saadettin Aygün, Füsun Çövenoğlu, koleksiyonda yapıh bulunan sanatçılardan bazılan. (0 312 467 40 82) Danny Lerman Band Nardis'te • Kültür Servisi - Danny Lerman, Selim Benba, Önder Focan, Nezih Yeşilnil ve Cengiz Baysal'dan oluşan Danny Lerman Band, Tuborg Pilsener sponsorluğunda 19 Eylül Cuma akşamı 22.30'da Nardis'te cazseverlerle buluşacak. Müziğiyle geniş kitlelere ulaşan Chicagolu saksofoncu Lerman son olarak Hollanda'nın Rotterdam kentınde Glass Factory ve Club Ministry Amsterdam futbol maçından önce stadyumda bir konser verdi. Bu yıl aynca ABD ve Hollanda'da çeşitli festivai ve konser turneleri yapan Lerman, Pascal Nanlohy ile Amsterdam'da son CD'sinin kaydını gerçekleştirdi. (0 212 244 63 27) GtoriaEstefan snemaya adm aüyor • Kültür Servisi - 80'li yıllann sonunda Latin pop müziğin önemli isimlerinden Gloria Estefan, 50"lenn şarkıcısı Connie Francis tarafından, kendisini oynamak üzere seçildi. Albümleri 80 milyondan fazla satan Francis, özellikle 'Lıpstick On Your Collar' ve 'Who's Sorry Now?' hitleri ile tamnmışh. 1974'te tecavüze uğrayan ve dövülen Francis. bu olaylann ardından büyük bir bunahma girmiş, bir dönem kendini toplumdan soyutlarnış ve intihan denemişti. Filmde yardımcı rollerde Danny DeVito ve Olympia Dukakis oynayacak. BUGUN • BEYOĞLU STNEMASI'nda '.4iim Şerif Onaran anısına' saat 12.15, 14.30, 16.45, 19.00 ve 21.15'te 'Salome' filmınin gösterimi. (0212 251 32 40) • NARDÎS te 21 30'da Mojoe Band'm konseri. (0 212 244 63 27) • YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZt TURKCELL BİNASI'nda 18.30'da 'Wim \Venders; Kentlerde' kapsamında 'Tokyo- Ga' filminin gösterimi. (0 212 252 47 00) M NÂZIM KÜLTÜREVt'nde 18.30'da 'Amarcord' filminin gösterimi. (0212 245 04 81) fi ,r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle