Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2003 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MJMTAZ SOYSAL
Tersyüz Giysiler
VOKSULLUK ve yoksunluk günlerinin Türki-
ye sinde giysilerin tersyüz edilip yeniden dikilme-
si şaşırtıcı sayılmazdı. Giyile giyile kumaşı paria-
mış ceketler sökülüp tersyüz edilerek diktirilerek
birsüre daha giyilirdi.
Çok şükür, bütün bunlara artık gerek duyulmu-
yor.
A-na, siyasal terimlerin tersyüz edilip tekrar pi-
yasaya sürülmesi gitgide yaygınlaşan bir uygu-
lamadır. Bu ülkede de, dünyada da.
O
rneğin, Italya'nın Beriusconi'si.
Bir bakıma, çok "radikal"; en olmadık dü-
şürceleri ortaya atar görünüyor. Son buluşu, Tre-
vi Çeşmesi'nden başlayıp ülkesinin küitürel zen-
ginlğini satışa çıkarmak. Çeşmeyi alan şirket ne
yapacak? Herhalde, ünlü meydana açılan sokak-
laragişe kurup kart satarak para kazanmaya bak-
mayacak; olsa olsa, çeşme anıtının temizliğini ve
bakmını üstlenip "sponsortuk" reklamı yapacak-
tır.
Çok mu yeni bir düşünce? Yoksa, kürtürü bir
kamu hizmeti olmaktan çıkarıp eski "mesenlik"
günterine, yani geriye dönüşün başlangıcı mı?
Hele, "ahbap"olarak, Türkiye'nin AKP'sini bui-
duğunu düşünürseniz.
Doğrusu, siyasal terimlerin tersyüz edilip kul-
lanılışı eskiden de vardı. Üçüncü ve Dördün-
cü Cumhuriyet Fransası'nda bir ara yıldızlan par-
layan "Radikal Sosyalistler", aslında, neradikal-
diler, ne de sosyalist. Nitekim, terimlerin yanılt-
masıyla ışıldayan parlaklıkları kısa sürede söndü
gitti.
Bdyle olduğundandırki, terimlerin doğru kulla-
nılması için, sözcüklerin kökenine ilişkin etimolo-
ji ile oluşumların tarihine birlikte bakmak gereke-
bilir.
Ne demektir "radikallik"? Sözcüğün Latince
kökenine bakarsanız, "köktencilik" demek. Ama,
her şeyin mi köktenciliği?
Bu sıfatı kendilerine ilk önce yakıştıranlar, Ingil-
tere'de sınırlı oy hakkının halk yığınlarına doğru
genişletilmesini savunan ve daha sonra Liberal
Parti'yi kuranlaroldu. Fransa'dada, Restorasyon
döneminde kralcılığa karşı çıkmak yasak olduğu
için "cumhuriyetçi"\er kendilerine "radikal" der-
lerdi.
Demek ki, radikalizmin özünde ileriye dönük bir
düzen değişikliği isteği yatıyor. Yani, düzen deği-
şikliği; ama hem köklü hem de ileriye, yeniye yö-
nelik. Yoksa, bir yandan yerleşik düzeni savun-
mak. bir yandan karşı-devrime, geriye dönüşe, hat-
ta köktendinciliğe göz kırpanlarla flört etmek ra-
dikallik olamaz.
Ama, sahteterim ticaretinden de kötü olan, ay-
nı sermayeyle bir yığın değişik etiket altında
aynı malın satışına kalkışmaktır.
özde hep aynı kalan düzen savunuculuğunu fark-
lı marka paketlerine sarıp değişik fiyatlaria piya-
saya salmak, bir süre, etiket düşkününü de, dü-
şük geliriiyi de yanıltarak para kazanmaya yara-
yabilir. KapitaJist etik bu mudur yoksa?
KIRMIZI BALIK
ÇOCUK EVİ
13. YIL
SEVGİYLE - GÜVENLE - ELELE
BEKLENTİLERİNİZ ÖNEMLİDİR
BİZİARAYIN
0-6yaş- Bostancı 0 2 1 6 4 P 1 6 3 6 - Faks-Tel:0216366 1431
0-6 >aş - Mecıdiyeköy : 0 2I2 213 95 88 - Faks-Tel- 0 212 213 8" 40
e-tnıil: kirmizibalik'n superonline.com
»nw.kirmizihalik.com
I
Yönetimlere İlişkin Öneriler...
Belediye kurulmasıyla ilgili yöntem ve ölçütleri
nesnel. bilimsel yaklaşımlar değil, günlük siyasal
yeğlemeler belirlediğinden, Türkiyemizde bu
konuda köklü bir yöneltinin geliştirilmesi
zorunluluğu vardır. Yerel yönetim düzeltimi bunu
sağlayabilmelidir.
Prof.Dr.CevatGERAY
Y
erel yönetımler düzel-
tımi sırasında. demok-
ratik. verimlı. saydam.
kaynak üreten yerel
yönetim dizgesine ge-
çilmesi için önerilerimizi burada
özetlemek istiyoruz.
Özeksel (merkezi I yönetimle ye-
rel yönetimler arasındaki ılışkiler.
yerelde akçalı ve yönetsel özerkliği
sağlayacak, yerel halkın yönetıme en
etkinbiçimde katılmasına. bu yöne-
timlerin etkin ve verimlı çalışmala-
nna elverişli yapı ve düzenekJeri ku-
racak, özerk ve demokratik bir ya-
pıya kavuşturacak biçimde yeniden
düzenlenmelidir.
Yerel yönetimler ıle özeksel yö-
netim arasındaki, yerel yönetimle-
rin kendi aralanndakı görev. yetki ve
gelir böKişümü bilimsel ve nesnel öl-
çütlerebağlanmalıdır Özeksel yöne-
tim, yerel niteKkteki işgörülerden \«
yerel nitelikteki gelir kaynaklann-
dan eüni çekmelidir.
Yerel yönetimler yasalarla yasak-
lanmamış ve başka bir kamu kuru-
luşunun sorumluluğuna bırakılma-
mış olan konularda, kent haUanın
gereksınim ve ıstemleri doğrultu-
sundakı işlere el atabılmelidir. (AKP,
böyle bir "genel yetiâ" ılkesını be-
nimsemiş görünüyor.) Ancak, yerel
yönetimler bu işgörüleri yapabil-
mek için gerekli gelirleri. serbestçe
toplayabilmeli, topladıklan gelirle-
ri yerel halkın gereksinmelerini kar-
şılamak üzere serbestçe harcavabil-
melidir. Yerel yönetimlerin kararla-
n, işlemleri, organlannın oluşumu,
çalışmalan üzerindeki \ önetsel ko-
rumanlık (idari vesayet) ve yermde-
lik denetimi kaldınlmah. serbestçe
karar alma ve bunlan uygulama ko-
nularında yalnızca tüzeDik denetimi
ile yetinilmelidir.
Savdanı demokratik,kaüiımcı.bir
yerel vönetime sahip olnıak. onun
yönetimine kabhnak, onu denetle-
mek yerel halkın doğal hakkıdır. Bu
bağlamda, kenttaşlann.
yerel yönetim organlanru
serbestçe seçme. başansız-
lıklannı gördüğü yöneti-
ci ve temsilcilenn görevi-
ne son verme, düşürme
konusunda ve öbürönem-
li konularda halkoylama-
sı yapılmasını istemeye.
yazılı, sözlü soru sorma-
ya. gelirler. giderler ve ka-
rarlar ile ilgili bilgi isteme-
ye, yerel meclis toplantı-
lanna kaülmaya. yerel yö-
netim organlanna serbest-
çe seçilmeye, saydamlık
gereği yönetimden hesap
sormaya haklan olmalı-
dır.
Ulusal ölçektekı siya-
setçilerin. siyasal erki ye-
rel halkın temsilcileriyle
paylaşmayı yeğlemedikle-
ri görülüyor. Yurttaşlann,
kenttaşlann etkin biçim-
de. bilinçle, duyarlılıkla
yerel ve ulusal ölçekte siyasete ağır-
lıklannı ko>-malan gerekiyor. Birey-
lerin çağdaş, demokratyurttaş,kent-
taş olmalan yerel yönetim özerkügi-
nin en önetnügiıveneesidir. Sekiz yıl-
lık eğitime başlanılmasıyla önemli
bir adım atılmasına karşm. bugün-
kü eğitim dizgesi, bu tûrden bir yurt-
taşhk, kenttaşhk bilinç ve duyarüh-
ğuu vermekten uzaktır. Siyasal par-
tilere ve demokratik kitle örgütleri-
ne halkın siyasallasması konusunda
büyük sorumluluklar düşmektedir.
îiırttaş ve kenttaş girişimlerinjn bu
konudaki kitlesel etkilcri yadsına-
maz. Yurttaş ülkesel. kenttaş yerel dü-
zeyde politıkaya ağırlığıru koyma-
dıkça bu konuda iyimser olamayız.
Özelleştirme modası ve söylemi
bağlamında yerel haikın topluca tü-
kettiği mal ve hizmetler. bugüne de-
ğin yerel yönetimlerce yerine geti-
rilirken bunlann kâr amacı güden
özel kesime devredilmeleri emekçi
kesimlerin aleyhine sonuçlar yarat-
maktadır. Örneğin. belediyelerin.
ekmek ve benzeri temel gıda mad-
deleruun ederlerini saptama. özel
ulaşım araçlannın bilet ücretlerira be-
lirleme yetkilerinin 1991 yılındaçı-
kanlan bir yasayla esnaf ve sanatkâr
demeklerinedevredilmesi halkın za-
ranna olmuştur.
Belediye kurulmasında siyasal
rüşvet: Kuramsal ve tüzel açıdan ye-
rel topluluklann yaşadığı yerleşme-
lerde kentsel yönetim fbelediye) ku-
rulmasında güdülecek amaçlar şöy-
le özetlenebilir: Yerel topluluğun
duyumsadığı temel, ortak ve uygar-
ca gereksinmelerini karşılamak için
en iyi nitelikteki mal ve işgörülerin
yerinden sunulması. işgörülerin su-
nuJuşunda verimlilik. etkinlik sağ-
lanması amaçlanmalıdır. Kent yöne-
timine yerel halkın katılmasma. yö-
netimi denetlemesine olanak ve or-
tam yaratılmalıdır. Kenttaşhk hak-
lannın sağlanması yoluyla kentlerin
yaşanabilir dunıma getirilmesi. da-
ha doğrusu, kentsel yaşam kalitesi-
nin. gönenç düzeylerinin yükseltil-
mesı amaçlanmalıdır. Yerel yöne-
timierde yeşeren demolcrasi ekininın
gelişmesine. demokratikleşme)'e kat-
b sağlanması. yerel düzeltimin te-
mel amaçlanndan biri olmalıdır. Bu-
gün var olan belediyeler. yukanda-
ki temel amaçlan ne ölçüde gerçek-
leştirebilmiştır?
Genelde belediyeler, özelde kırsal
alandald kasaba beledheleri yerel
halka istendik biçimde hizmet ede-
mez durumdalar.
Küçük beledıyelenn karşı karşı-
ya bulunduklan sorunlan öbür be-
lediyelerin sorunlanndan avn düşü-
nemeyiz. Bununla birlikte, genel ni-
telikte olsun olmasm. küçük beledi-
yelere özgü sorunlar bulunduğu bir
gerçektir. Küçük belediyelerin çoğu.
ekonomik açıdan yetersiz kalmak-
ta. nüfusça en uygun ölçek büyük-
lüğünün altında bulunmakta. bu >iiz-
den kişı başma düşen giderleri yük-
sek olmaktadır.
Akçab denkkştirme
Anayasanın buynığuna karşm, ye-
rel yönetimlere görevleriyle orantı-
lı gelir sağlamak amacnia akçalı
denkleştirmenin (mali tevzinl )r
a-
pılma>ışı \iizunden. belediyelenn
gelirleri yasayla jüklenen görevie-
ri yerine getrrmeye yetmemektedir.
Yeterlı nicelik ve nitelıkte teknik ya
da uzman personel çalıştıramamak-
tadır. Kadro normlan belırlenme-
miş olması nedeniyle belediyeler
gereğınden çok personel çahştırdık-
lanndan, personel giderleri bütçele-
nnde bü)ük bir yük oluşturmakta-
dır.
Kent belediyeleriyle kırsal alan-
daki küçük belediyeler arasında iş-
le\ sel açıdan bir ayrun yapılmamış
ohnası. geliregöreyapılan isteğe bağ-
b ve zorunlu görev a>Tinıının yapay
nitetiktaşıması yözündengünümüz-
de anlammı yitinniştir. Bu ncdenk.
"duyulan gereksınime dayalı tasar-
lama">°a ilişkin toplum kalkuıması
flkesine uygun biçimde, yerel toplu-
luğun gereksüümini duyumsadığı iş-
leri ele almak için beledi>elcre genel
yetki ilkesi verilmemesi >üzünden
halkın karar süreçlerine kanlımı \e
tşlerin »örülmesme katkıa smırh kal-
maktadır.
Belediye kurulması konusunda
nüfus sayısının tek ölçüt olarak alın-
Kaya Köyü'ndeki Festival...
Orhan TEZ
2
8 Temmuz - 3 Ağustos tarihlerin-
de Fethiye'nın Kaya Köyü'nde "Av-
rupa C^rencileri Fornnı"nun dü-
zenlediği ve üstlendiği "Kayaköy Genç-
HkveKültürFestr.ali" gerçekleştirildi.
Bu etkinlikler çerçevesinde. özellik-
le gençleri birbirine kaynaştırma ama-
cıyla yürüyüşler, sergiler, amatör grup
konserleri. belgeseller, dans gösterileri
gıbi birçok etkinlik gerçekleştirildi. Türk
ve Yunan gençleri birlikte hazırladıkla-
n birçok etkinliği festival boyunca iz-
leyıcilerin beğenilerine sundular. Bu
arada. Kaya Köyü'nden ve Fethiye'den
göç edip giden Rumlann kurduğu Yu-
nanistan'daki Neomakri ilçesindengenç-
ler de vardı. Aslına bakarsanız, gençler
gönüllerince güzel bir hafta geçirdiler.
Bu festival. yabancı tunstlerin de ilgi oda-
ğı oldu.
Buraya kadar her şey iyi. Ama ne-
dense, bazılarında bir korku. bir endı-
şe.. demeyüı gitsin. Sanki, Yunanlılarkö-
yü satın almaya gelmişler! Sanırsınız
ki, köyü tapulanna geçirecekler! Ame-
rikalıya, Ingilize, hatta Rusuna kucak
açanlar Yunan adını duyunca nedense
ürktüler.
Bütün bu tepkiler, bana göre dar ka-
fahhktan, kültürü çok sınırlı, dar bir ala-
na hapseden insanlardan geldi çogun-
lukla. Oysa, Anadolu'nun güzelliği. bir-
çok din. dil ve ırka ev sahipliği yapmış
olmasından gelmektedir. Bu güzellikler,
üç beş patavatsızın laf ve çamur atina-
sıyla bitmez, bitemez.
Bir gün, dünyanın hepimize yetecek
kadar büyük olduğunu anlayacağız!
ması. siyasal yeğlemelerle belediye
kurulması için siyasal rüşvet niteli-
ğinde keyfiliklere de yol açmakta-
dır. Bugünkü 2 bin nüfus ölçütü yük-
seltılmek. 5. 10 ya da 20 bine yük-
seltilmek istenmektedir. Burada
önemli olan kurulan belediyelerin
ayakta durabilecek güçte olmasını
sağlamaktır. Belediyelerin yaklaşık
beşte üçü 5. beşte dördü I0 veonda
dokuzundan çoğu 20 bin nüfusun
alnndadır. Kurulu olan bu belediye-
lerin tüzelkişiliğme son vermek çö-
züm olmadığına göre bunlann du-
nımu ne olacaktır0
Devletin asker-
lik. nüfus. tapu, güvenlik gibi belli
işlerinden de sorumlu tutulan köy
muhtarlıklan, anayasada öngörülen
yerel yönetim birimi olarak kendi-
lerine düşen işleri göremez durum-
da bırakıhnış, işlevsizleştirilmiştir.
AKP belgelerinde. geüşmenin gerek-
lerine elverişli yapıya sahip olmayan
köy yerel yönetimlerinin. yerel yö-
netim düzeltiminde nasıl bir konu-
ma getırileceğinden hiç söz edilme-
mektedir. Oysa, kırsal alandaki bu
yönetim boşluğunun nasıl gıderile-
ceği sorusuna bir yanıt vermek zo-
runludur. Kimi araştırmalarda be-
lediyelerin tüm ülkeyi kapsaması,
komisuıde nüfusu 500"ü aşan köy-
lerin belediye konumuna getirilme-
si önerilmektedir. Buna karşı lık, bir
merkez köy çevresindeki köylerin bır
belediye çatısı altında toplanması
ya da küçük küçük belediyelerin ye-
rel yönetim birlikJeri oluşturması
yolundakı çözüm önerileri de bir ya-
na itilemez. tlçedeki köy ve beledi-
yelerin oluşturacağı "üçeyerelyöne-
dmleri*' kurulmasuıa ilişkin öneri-
ler beş yıllık kalkınma planlanna da
gınniştir. Bu gereksinımi karşıla-
mak amacıyla pek çok ilçemizde
köw hizmet birîikleri kurulduğunu
anımsatmak isterim. Anakentlerde
büyükşehir belediyesi kunılmasın-
daİa ölçek ve yapılanma hatalan ay-
n bir yazı konusudur. Kısacası be-
lediye kurulmasıyla ilgili yöntem
ve ölçütleri nesnel, bilimsel yakla-
şımlar değil, günlük siyasal yeğle-
meler belirlediğinden, Türkiyemiz-
de bu konuda köklü bir yöneltinin
geliştirilmesi zorunluluğu vardır Ye-
rel yönetim düzeltimi bunu sağlaya-
bilmelidir. (Bu konuda benim Türk
Belediyeler Birliğince 2000 yılın-
ia yayımlanan Belediye Kurulmasın-
da OtçütJer ve Yöntem adlı yapıtı-
mabakılabilir).
Sonuç: Avrupa Birliği
yolunda adımlaratarken bü-
tün bu sorunlann çözümü
demokratik. güçlü yerel yö-
netimlerin oluşturulması
yolunda kökJü bir yeniden
yapılanmaya gitmektir. Av-
rupa Yerel Yönetimler
Özerklik Koşulu'nun altın-
da imzası bulunan, bir ya-
sayla ya da bu belgeyi be-
nimseyerek bir iç tüze gü-
cüne kavuşturmuş olan bir
ülke olarakbukonuda iyi ni-
yetimizi kanıtlamak için ön-
ce koyduğumuz çekincele-
ri bir Bakanlar Kurulu
karanyla kaldırmak. sonra
da anayasa ve yasalarda
gereken değişıklıkJeri yap-
mak durumundayız. AB
böyle istiyor diye değil,
çağımız gerektiriyor. hal-
kmuz özlemini çekiyor diye
bunu yapmalıyız.
Bugün 1 Eylül
OLAYYARATANDİZİ
28 ŞUBAT'A ILK ADIM
Büyüklere Masallar - Küçüklere Gerçekler* 9
Cüneyt ARCAYÜREK
CÜNEYTARE
28ŞTJBATA
'TLEADÎM
Tiırkiye "28 Şubat"a adım adım
ilerledi. Atatürk de\Tİmleri ve
laik Cumhuriyetle ilgüı kaygjar
1995 erken seçımlerinden sonra
yoğunlaştı. Çankaya'nın, Refah
Partisi'nin huküraet kurmasmı
engelleme çabaları; TSK'nın
olası RP hükümetine bakış açısı;
ve bir sabah Smcaniıları
uyandıran "tank sesleri" ile
simgeleşen bir uyarı...
fşte, demokrasi tarihimize
damgasını \mran 28 Şubat
olayına doğru ılk adımlar...
Dizinin öteki kitapları
1. DEMOKRASİ DÖNEMECİNDE UÇ ADAM (3 b s ) 11000ooo •
2. BİR GİDEN - BİR GELEN - BİR BEKLEYEN (2.bs ) 11000ooo-
3. KRIZ DOĞURAN SAVAŞ (2 bs ) 13000ooo
4. BEKLEYEN ADAMIN GERÇEKLEŞEN DÜŞÜ (3,bs.) 13OOOooc-
5. ETEKLI DEMOKRASİ (3.bs.) 13000ooc -
6. BABA'SININ KIZI (2.bs ) 13000ooo
7. SESSIZ DARBE (4.bs.) 13OOOo<M-
8. ÇANKAYA MUHALEFETI (2. bs) 13000ooo •
9. 28 ŞUBATA İLK ADIM 19000t»0 •
Yayınevi: 0.312.434 49 99 ,' FaksO 312.431 77 58
Dağıtım : 0.212.522 52 01 / FaksO 212 527 41 19
Kitabevi: 0 312 434 41 06 ' Faks.O 312 433 19 36
www.bilgiyayinevi.com.tr
E M R E K O N G A R
Yozlaşan
Medya ve
Yozlaşan
Türkçe
• Medya ile siyaset arasında
kurulan ve demokrasimizi
tehdit eden kirli ilifkiler...
• Medya dunyamızdan
ilginç portreier...
• Televizyonlarda ve
gazetelerde yapılan yaygın
Türkçe yonlışlan...
• Oztürkçe ve Arapça kökenli
sözcüklerin kullamlıs ve
telaffuz hatalan...
Prof. Emre Kongar bu
kitabında, hem medyamızın
ve guzel dilimizin nasıl
yozlaştığını anlatıyor hem
de bu yozlaşmalardan nasıl
kurtulabileceğimize ilişkin
gorüşlerini açıklıyor.
3. BASİM
REMZI KİTABEVİ
Kalbinizi Koruyun
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Te): (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat)
Faks:(212)212 68 35
Türkıye Gazeteciter Cemiyetı'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ilişkin raportanyta. araştırmalanyla,
köşe yazjlanyla, tarafsız haberiefryte sivil toplumlann gazetesı.
Duzenlı okumak için abone olun. Tel: 0^12.51106 75
Hükümet'i ve Meclis'i uyarıyoruz!
Halkın ve barışın sesine kulak verin!
Türkiye halkı Irak'a asker gönderilmesine hayır diyor. Irak halkı işgalcileri topraklarında istemiyor.
Tüm dünya ile birlikte ABD halkı da, bu haksız ve ahlaksız savaşı sorgulamaya başladı.
Aldanmayın ve aldatmayın: Türkiye'nin Irak'a asker göndermekte en küçük bir çıkarı yoktur.
Bush-Blair saldırganlığına kalkan olmak için dökülecek tek bir damla kanımız da yoktur.
Halkın ve Meclis'in iradesinin çiğnenmesine göz yummayın. Ülkemizi ve askerimizi işgalcilerin
debelendiği Irak bataklığına saplamayın. Savaş suçuna ortak olmayın, bizi de ortak etmeyin. gırışımı