30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 AĞUSTOS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Aşın tüketildiğinde içerdikleri kimyasal maddeler bağırsaklan etkileyerek sindirim sistemini bozuyor Lightbesinlerhasta editZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aşın kılolardan kurtulmak ve sağlık- lı beslenmek adına "Kght" yiyecekle- re yönelenlerin bu tür üriinleri aşın de- recede tüketmemeleri önerilıyor. Uzmanlar, light ürünlerin ıçerdiği kimyasalların bağırsaktaki su oranını azalttığını belirterek, aşın tüketimi- nin sindirim sistemi hastalıklanna yol açtığına dikkat çekiyorlar. Light ürünlenn, enerjilerı azaltıl- mış yiyecekler olduğunu anımsatan Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi Gıda Anabilim Dalı Öğre- tim Üyesı Doç. Dr. Sibel Karakaya, bu tür ürünlerin bilinçsizce tüketıldiğini de vurguluyor. Pek çok kişinin kilo verme telaşıy- la light ürünlere yöneldiğini kaydeden Doç. Dr. Karakaya, "Bu rür ürünlere çok fazla >ükknilmemesi gerekir. Light gKİalanıı çoğunda yağ benzeri kimya- sallar kuUanılıyor ve sindirilemiyor. Sindirilcmeven bu ürünler özellikle • Pek çok kişinin kilo verme telaşıyla bilinçsizce light ürünlere yöneldiğini kaydeden Doç. Dr. Karakaya, "Normalde enerjisi azaltılmış olarak nitelendirilen bu yiyecek veya içeceklerin enerji oranlan yüzde 25'le 45 arasında azaltılıyor. Yani normal bir yiyecekten pek farkı bulunmuyor. Bilinçsizce aşın tüketim yapılması da rahatsızlıklanna neden oluyor" dedi. bağırsaktaki suyu anında çekerek di- areye neden oluyoriar. Eğer diyet ya- pıhyorsa da bunlann kullanılnıasında uzmanlara daıuşdması gerekir" dedi. şişmanlatmaz yazısına güvenmeyln Light ürünlerin temel gıda madde- si olarak tüketılmemesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Karakaya, denetim yapılmaması nedeniyle ürünlerin am- balajlannda "Hght", "şişmanlatnıaz", "enerji içermez" yazılanna güvenılme- mesinı istedi. Dengeli beslenmeyle birlikte bu tür ürünlere gereksinim duyulmayacağı- nı bildiren Karakaya, "NormaJdeener- jisi azalülnuş olarak nitelendirilen bu yiyecek veya içeceklerin enerji oranla- n yüzde 25'le 45 arasuıda azalnlryor. Yani normal bir yiyecekten pek farkı bulunnıuyor. Bilinçsizce aşın tüketim yapılması da rahatsızlıklanna neden oluyor. Bunun yerine dengeli ve ener- jisi çokdüşük gıdalar tüketilebüir. Eğer diyet yapınyorsa da bu ürünler hiçbir zaman tek kullanılmamah. Bunlar saf kaynak ohnadığı için vücuttaki mine- rallerin aüümınayolaçıyor. Enerji ah- mı az olduğu için de bir sonraki öğün- de bunun karşılanma ihtiyacı doğu- yor. Bu nedenie light ürünler yerine normal gıdalann tüketimine dikkat edilmelT dıye konuşru. Uzmanlar aynca, zayıflama diyeti ya- panlar veya diyabetli kişilerin ara öğünlerde bisküvi, kra- ker, kepekli diyet üriin- leri ve galeta türü ta- hıl ürünlerini çok yaygın olarak tü- ketriklerini hatırla- tarak şunlan söy lüyor: "KepekK di- yet bisküvüeri, ga- îeta, grissini gibi özel beslenme amaçb ürünler, normal eknıek kadar hatta ba- zılan yağ içerikleri nedeniyle ek- mekten daha fazla enerji içeriyor. "Şışmanlatmaz" ibaresinin yazü- dığı bazı ürünlerdekiyağ nükitanise gerçekten dikkat çekki." Hem içene hem satana enerjiSonyıllarda enerji içeceMerine bağlı olduğu öne sürülen ciddi rahatsızlıJdarın ve ölümlerin gündeme gelmesi hükümetleri hareket&g&çirirken sektör de dünyaAopında büyümeye devam ediyor... KERÎMÜLKER Hızlı yaşamı seçenJerin tercihı olan enerji içe- ceklerinın satışlan her geçen gün hızla artıyor. Farklı yapısı ve içerdiği maddelerden kaynak- lanan tartışmalarla da gündeme gelen enerji içe- cekleri, yeni bir ürün olmasına rağmen hızla yayılarak dünya genelinde irili ufakh yakla- şık 500 firmadan oluşan dev bir sektör haline geldi. Gazlı içecek pazannın sadece yüzde 2 büyüme kaydettiği 2002 yıiında yüzde 15'lik bir büyüme ile dikkatleri çeken enerji içeceği pazannda, yıllık tüketim miktan 20 mılyar lit- reyi buluyor. Türkiye'ye ilk kez 1997'de giren enerji ıçecekleri şimdiden 2.5 milyon litrelik bir hacme sahip. Bu rakamın 2003 'te yüzde 40- 50 arası bir büyüme gerçekJeştirmesi bekle- niyor. Tartısmalı vapısı Birkaç yıl önce Irlanda'da 18 yaşındaki bir basketbolcunun 3 kutu enerji içeceği tüketme- si sonucu kalp krizine bağlı ölümü ile başla- yan tarhşmalar, enerji içecekleriyle ilgilı şüp- he yaratmıştı. Olayın ardından tngiltere ve Ir- landa sağlık bakarîlıkJan uzmanlan tarafından inceleme başlatıldı. Enerji içeceklerine bağlı cid- UZMANLAR NE DİYOR? dı rahatsızlık- ^ V « lar ve ölümle- 1A \f rin Hnllanrlavr V \ Vrin. Hollanda ve Isveç'te tekrar ortaya çıkması diğer ülke hukümetlerini de harekete geçirdi. Türkiye'de ise 57. hükümetin Tanm ve Köy Işleri Bakanlığı ve enerji içeceği fir- ması Redbull arasın- da mahkemelere ka- dar sürüklenen tartışmalara ne- den olmuştu. Üreticilerkah- vede bulunan kafein oranının ener- ji içeceklerinden nere- deyse iki kat fazla ol- duğunu söylese de uzmanlar kahvedeki yük- sek kafein miktannın doğal yapısından kay- naklandığını dolayısıyla denetlenmesının im- kânsız olduğunu savunuyor. Türkiye Milli Olımpiyat Komitesi ise ener- ji içeceklennde bulunan kafein miktannın 12 mikrogram ml'den az olması- nı, bu sınınn aşılma- sınuı doping sayılaca- ğını belirtivor. Komi- te aynca tıbbi kullanı- mının, migren tedavısi ve reçetesiz satılan bazı analjezik ilaçlann bıleşi- minde olarak bilinen ka- feinin, yan etkilerini de ciddi olarak tanımlıyor. Geçen sene yapılan 642. Kırkpınar yağlı güreşlerinde doping kullandı- ğı tespit edilen - - i s ^ güreşçi Cihan Topçu, müsaba- kalar süresince enerji içe- ceği kullandığını belirt- mişti. Ancak Redbull yetkilileri enerji içecek- lerinin yapısındaki kafein oranının doping sı- nınna gehnesi için kısa zaman aralıklanyla yaklaşık 4 litre tüketim yapılmasını, normal ola- rak bunun insan vücudunu olumsuz yönde et- kileyebileceğini behrtiyorlar. ALKOLLE KARIŞTIRMAK ÖLÜMCÜL RİSK Enerji ıçecekleri konusundaki tartışmalar sü- rerken Türk Gıda Kodeksi bazı enerji içecek- lerinde rastlanan 300 mg/lt oranındaki kafe- in ve diğer bileşenlerin oranlarının kontrolal- tına alınması gerektiğini savunarak, 1998 ta- rihii, 23508 sayılı alkolsüz içecekler tebliği ve bakanlık talimatiannı resmi olarak yürürlü- ğe koyma kararı aldu %Karbonhidratlardan sağlanan enerji de- ğeri 100 ml'de 45 kcal'den az olması, %Kafein oranının 150 mg/lt'den az olması, %Alkol miktannın yüzde 0.05 'igeçmemesi, %Kafeinin etkisini kuvvetlendiren Taurin oranının 800mg/lt'den az olması, %Stres azaltıcı ve keyifveren İnositol oranı 100 mg/lt'den az olmasıgerekiyor. Aynca Türk GıdaKodeksi'nde, içeceğin al- kolle kanştınlmaması, 18yaş alttndakiler,yaş- lılar, diyabetikler, gebe ve emzikli kadınlar, tansiyon sorunu olanlar tarafından tüketilme- mesi önerilirken sağlık uzmanlan 14 yaş al- ttndaki çocuklar tarafından tüketilmemesi ge- rektiğini savunuyorlar. Aşın tüketim vücut ritmini bozuyor prof Dr. Emin Ergen (Ankara Üniv. Tip Fak. Spor Hekimliği Anabilim Dalı üyesi- Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Sağlık komisyonu Baskanı): Enerji içeceklerinin içeriğindekı kafein, uyancı etki yaptığı için insan vücudunda doğrudan sinir sistemini etkiliyor. Sporcularda, kafein miktannın ayarlanmaması konsantrasyon ve ritim bozukluğu da yaratabiliyor. Kafeinın olimpiyat komitesinin belirlediği oranda sınır aşımı doping madde sayılmasını sağlıyor. Diyetisyen hekim Hale Taskındnter-Med Tıp MerkeZİ): Enerji içecekJeri besin maddesi değildir. fakat vücudun metabolızmasını hızlandıran yapısı, insanlann bu sıvıyı bir besin maddesi olarak algılamasına neden oluyor. Özellikle yağ ve protein parçalanmasındaîd bu hızlanma vücut ritminı bozarak sindirim ve sinir sistemlerini etkiliyor. Aşın tüketim sonucunda ise mide, bağırsak ve böbreklerde işlem bozukluğuna neden olabilır. Böbrek, görevi olan aynmı. enerji içeceğındeki bazı maddelerden dolayı yapamamakta, bu da ileride böbrekte ciddi rahatsızlıklar yaratabilmektedir. Uzm. Dr. Erdem Kasıkçıoğlu (İst. Üniv. İç Hastalıkları-Kalp Sağlığı ve Spor Hekimi): Sporculara önermiyonız. Bilinçsiz ve kontrolsüz kullanım sonucu. bünyeye göre farklı etki yaptığı için istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Içecekteki bazı maddeler kemik iliklerinde. kan yapıcı B-12 ve folikasit üretimini etkiliyor, bu da kansızlığı etkıleyebıliyor. Dünya devleripazanpaylaştı Gazlı ve alkollü içecek devleri, enerji içeceğinde yaşanan bu büyümeyi göz önüne alarak pazara ortak olmak için kendi finnalan kapsamında enerji içecekleri üretmeye başladı. Coca Cola tarafından üretilen Burn, Carlsberg tarafından üretilen Battery bunlardan birkaçı. Enerji içeceklerinde dünya pazannda en büyük payı, yüzde 80 gibi büyük bir oranla Avusturya merkezli Redbull firması elinde tutuyor. Şirketin Türkiye sorumlusu Aykut Ferah 2002 yıhnda dünyada 1.6 milyar kutu satılan Redbulİ'un, dünyannı 86 ülkesinde satıldığını söyledi. Aykut, bu ülkelerin sağlık kurumlan tarafından içeriğindeki maddeler onaylanmasına rağmen Türkiye'de Redbulİ'un içeriğinin sorun yarattığını belirtti. Türkiye'de ise 15'ten fazla enerji içeceği üreten firma mevcut. Bu firmalann büyük bir kısmını uluslararası faaliyet gösteren gazlı içecek ve bira şirketleri oluşturuyor. Ilk Türk enerji içeceği üreticisi olan BUZZer, Natura Gıda tarafından üretiliyor. Yine bir Türk markası olan Zebra'nın üreticisi ise Fru Freşa firması. Hollanda'da üretilen PİtbUİI'a ise piyasada az rastlanıyor. Diğer firmalar ise şöyle: Red line: Türkiye'de üretiliyor. Bomb: Almanyada üretiliyor. LİOn Club-Black Colt: Bella Gıda. NRC plUS.'Arn Gıda Çllgin BOğd: Profesyonel Gıda. Sole (Interbil) ve PowerBall: Orbıtai Gıda. Yöntemlerden birini bilenlerin oranı yüzde 95, uygulayan ise yalnızca yüzde 60 Doğum kontrolüne ilgi yok İstanbul Haber Senisi - Günü- müzde aılelerin istediği sayıda ve zamanda çocuk sahibi okna amaç- lan doğum kontrolü yöntemlerini de beraberinde getıriyor. Türki- ye'de doğum kontrol yöntemlerin- den herhangi birini bilenJer yüzde 95 in üstünde olmasına karşın bu yöntemleri kullananlann oranı yal- nızca yüzde 60'larla sınırlı. Buna bağlı olarak her yıl 2 bin kadın ge- belik. doğum ve lohusahk hastahk- lan yüzünden yaşamını kaybediyor. 25-44 va$ grubu duyarlı Uzmanlar, doğum kontrol yön- temlerinin kullanımı ilerisklerinor- tadan kalktığına dikkat çekerken, cinsel yoUa bulaşan hastalıklann da önlendiğini belirtiyorlar. Türkiye Aile Planması Vakfı'ndan Doç. Dr. Turgay İ nalan ve Doç. Dr. İsnıet Koç'un araştırmalannda günümüz- de modern yöntemlerin geleneksel yöntemlere oranla daha fazla ter- cih edildiği görülüyor. En çok uy- gulanan yöntemler arasında Ra- him îçi Araç (RlA) ve koruyucu hap kullanımı yer alıyor. Ünalan ve Koç 'un araştırmasına göre gebeli- ği önleyici yöntem kullanımı 25- 44 yaş gruplanndakı kadınlarda. di- ğer yaştakı kadmlara orania daha yaygın gözüküyor. Aynca yöntem- lerin kullanımı kadınlann eğitim dü- zeyi \\i paralellik gösteriyor. Orta- Ailelerin istediği sayıda ve istediği zaman çocuk sahibi olma istegi doğum kontrolünü de beraberinde getirhor. Eğitimli kadınlarda doğum kontrolünü tercih oranının yükseküği dikkat çekiyor. okul ve üstü eğıtım alan kadınlar- da herhangi bir yöntemi kullanma oranı yüzde 75.3 iken, eğitımı ol- mayanlarda yüzde 50.4 olarak gö- rülüyor. DUZYAZI ORHAN BtRGİT AKP'nin Hazreti İsa Politikası Abdullah Gül, banaTürkiye'nin Kıbns diye bir so- runu olmadığını söyleyen eski Dışişleri bakanların- dan rahmetli Fuat Köprülü'yü anımsatıyor. Ker- kük'te Iraklı polislerin açtığı ateş sonucunda 3 Türk- menin ölmesine yol açan olaylar karşısında, Türki- ye'den gerekli desteği sağlamak için kendisini ziya- ret eden ITC Ankara Temsilcisi Ahmet Muratlı'yla görüştükten sonra, itidal tavsıye ediyor ve Anka- ra'nın gelişmeleri yakından takip ettiğini söylüyor. "Türkiye'nin hiçbir ayınm gözetmeden, hem Ku- zey Irak'ta hem de Irak genelinde huzur ve istikrar istediğini" vurgulayan da, bu hükümetin 2 numara- lı yetkilisi olan Abdullah Gül. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı'nın, Irak- lı Türkmenlerden, soğukkanlı olmalarını istemesi do- ğal. Ama, Türkiye'nin Irak sorunu karşısında, bu ül- kenin kuzey bölgesi ile öteki yöreleri arasında hiçbir ayınm gözetmeyen bir politika izlediğini yinelemesi- nin bir anlamı var mıdır? Bizim VVashington endeksli Irak politikamız, o po- litikaya biçim veren Dışişleri Bakanımızın da söyle- diği gibi, Kuzey Irak'ta egemenlik iddia eden Kürt klan- lannın giderek şımarmalarına destek verirken, böl- gede azımsanmayacak bir nüfus ve tapunun sahibi olan Türkmenleri göz ardı etmektedir. Bu göz ardı edi- şin somut kanıtı, Saddam'ın devrilişinden sonra Irak'a giden ve Dışişleri Bakanlığı, TSK ve MİT tem- silcilerinden oluşan heyetimizin yaptığı çalışmalar- dır. Ajanslar, heyet başkanı ile Talabani ve Barza- ni'nin kucaklaştıklarını tüm dünyaya yayan haber ve fotoğrafları dağıtırken, anavatandan gelen konukla- n ağırlayabilmek için boşuna bekleyen Türkmen yet- kililerfe ilgili bir tek satır yazamamıştır. Çünkü Anka- ra, görevlendirdiği temsilcilerine, Iraklı Türkmen kar- deşleri pas geçmek için talimat vermiştir. Sadece bu ağır ihmal bile, Türkmen varlığını hiçe sayan Kürt klanlan ile onlara açıktan kanat geren ABD'nin işgal güçlerine, AKP iktidannın açık mesa- jı olarak değerlendirilmelidir. 4 Temmuz'da Süleymaniye'deki Türk öze) Kuvvet- lerine karşı yapılan çuval operasyonu karşısında ye- terli tepkinin gösterilmemesınde de aynı türden bir politika izlenmiş değil midir? Peşmerge senaryoları sürüyor O operasyonu yöneten Albay Mayvilla, hiç sıkıl- madan Kerkük'teki son gelişmeler için, "Türk özel Kuvvetleri ile iyi ilişkiler içinde olduklarını" söylüyor. Albay Mayvilla, cuma günü Tuzhurmatı'da başgös- teren ve 7 Türkmen ile 3 peşmergenin ölümü ve 30 Türkmen'in yaralanmasıyla sonuçlanan türden olay- lann yinelenmemesi için Türk özel Kuvvetleri ile bir- likte çalışacaklarını da açıklıyor. 4 Temmuz saldınsı, Taiabani'nin peşmergelerinin kurduğu bir senaryonun, ABD'Iİ askerler tarafından uygulanmasının sonucuydu. 24 Ağustos'ta Şii Türk- menlerin çoğunluğunun yaşadığı Tuzhurmatı'da Imam Ali Türbesi'nin de yine peşmergeler tarafından tahrip edildiğini, Amerikalılar da gizleme gereği duy- muyor. VVashington'ın, Irak'ı işgal planı içerisinde Kürt klanlarının bölgedeki otonomisini güçlendirecek bir yol izlenmesi, ön sıralarda bulunuyordu. Kimi politi- kacılarımız ve özellikle köşe yazarlarımızın ileri sür- düğü gibi, o politika TBMM'nin Türk Silahlı Kuvvet- leri'nin de koalisyon güçleri ile birlikte Irak'a gitme- sini önleyen tarihi kararından sonra belirlenmiş de- ğildir. Bush'u, Saddam'ın nükleersilahlan olduğu ma- salı ve ABD'yi de birOrtadoğu Imparatorluğunu kur- ma amacı ile Bağdat seferine çıkaran planın içinde, bölgede yeni bir haritanın gerçekleşmesini sağlamak için, bu yönde bir strateji oluşturulmuştur. Türkmenler, o tür bir stratejinin küçük de olsa en- geli sayılarak horlanmakta, ikinci sınıf Irak vatanda- şı olarak algılanmaktadırlar. Dün toplanan Bakanlar Kurulu'nda da, bu yanlış- tan dönülmediğini ortaya koyan belirtileri Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in açıklamalanndan görebi- lirsiniz. Kürt Yurtseverler Birliği'nin ve Kerkük Valisi- nin 24 Ağustos olayları için Ankara'ya üzüntülerini bildirdiklerini söyleyen Bakan, bu açıklaması ile AKP hükümetinin tatmin olduğunu anlattığını sanabilir. 4 Temmuz'da Süleymaniye'deki çuval operasyo- nu, 24 Ağustos'ta Tuzhurmatı'da dökülen kan. AKP'nin saltanatı sürecek diye, Türk kamuoyu da- ha hangi emrivakilerie karşılaşacak? Ve o emrivakilere daha ne kadar katlanacak? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net 40 ülkeden 700 uzman katılıyor Gruppsikoterapileri kongresi başladı tstanbul Haber Servi- si - Dünyanın çeşitli ül- kelerinde üç yılda bir yapılan Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi bu yıl İstan- bul'da yapılıyor. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda dün başla- yan kongreye 40 ülkeden 700 grup psikanahstı ka- tıhyor. Beş günlük kong- re boyunca, toplumlann yaşadıklan travmalar başta olmak üzere, "Travmalann nesilden nesile taşınması". "İn- sanlar üzerinde devletin gizB deneyleri", "tnsan haklanihlallerine uğra- mış kurbanlarla çahş- mak" gibi, toplum psi- kolojısinı yakından ıl- gilendıren konularda çe- şitlı bildiri. panel. sem- pozyum ve deneysel ça- lışmaya yer verilecek. Kongre ve aynı za- manda Türkiye Grup Psikoterapileri Deraeği Başkanı Prof. Dr. Ha- kan Kumbasar, grup psıkoterapisini, birden fazla kişinin sorununun aynı anda çözümlene- biJmesi için yapılan te- rapi olarak nıtelendirdi. Kongrenın ana tema- sının grup kaynaşması olduğunu dile getiren Kumbasar, kongrede çok sayıda ülkenin de sorunlanna yer verildi- ğıni dıle getırdi. Kumba- sar, "•Savaşlar ve sava- şanlar da kongrede ele ahıuyor. Ülkeyi savaşa götüren koşuüar. iktidar- lann. toplumlannın psi- koktjisini nasıl ele aldığL, toplunüanlaki sakurgan- uk da kongrenin onem- li konulan arasında" dıye konuşru. Sigorta kartunı, nüfus cuzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. XACİYEARSLA\ Nüfus cuzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ OSMASARSLAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle