Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 26AĞUSTOS2003SAU
10 DIŞ HABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Çileden Çıkaran TV Reklamları
Bu hafta yazın sıcağına bir de savaş-
lann, terör olaylannın sıcağını eklemek
yerine bazı güncel olaylara bir göz at-
mak istedik.
Hareketli görselreklamlar,televizyon-
dan önce sinemada başladı. Film baş-
lamadan hemen önce, reklamlar, dün-
ya haberleri gosterilirdi. Ancak "Coca
Cola" firması değışik bir yöntem izle-
di. Filmdeyanılmıyorsamsaniyede16
kare geçer. Aradaki her hangi bir ka-
re, filmin akışı ıçinde kolayca algılana-
maz. Fırma, sinemasalonlanndaveri-
lecek araya beş dakıka kalafilmin her-
hangı bir yerine bir-iki kare köpüren
buz gibı bir "Coca Cola" şişesi görün-
tusü ekletmışti. Izleyiciler, saniyenin
16'da biri hızla geçen bu görüntüyü,
görmüş ile görmemış arasında, ancak
beyinlerinde algıhyorlardı. Beş dakıka
ara venldiğinde, izleyiciler galerilere
çıktıklannda bilinçaltındakı dürtüyle
susadıklannı, canlannın "Coca Cola"
içmek istedığini sanıyoriardı. Firma bu
zekice buluşun nimetlerini görerek
Amerika piyasasında "1" numaralı al-
kolsüz ıçecek oldu, sinema büfelerin-
de "Coca Cola" tüketimi tavan yaptı.
Daha sonra bu reklama gösterilen
tepkiler sonucu yasaklandı. RTÜK'ün
yayımladığı Radyo ve Televizyon Ku-
rumlan Esas ve Usulleri Hakkındaki
Yönetmeliğin 15. maddesi de bu tür rek-
lamlan şu kuralla yasaklamıştır. "Çe-
şitli teknik cihazlar vasıtasıyla televiz-
yonyayınlannda çok kısa süreli görûn-
tülerkullanarak, izleyicilerin ancak bi-
linçaltıyla algılayabilecekleri ürün ve-
ya hızmetlerın tanıtılmasına ilişkin me-
sajlar içeren her tür reklam yayımla-
namaz."
Latın Amerika'dan sonra dünyada
belki de en çok dizı film Türk televiz-
yonlannda gösteriliyor. Bu dizilerde bir
bakıyorsunuz mutfakta herhangi bir
şirketin mısır gevreği kutusuna kame-
ra çaktırmadan "zoom" yapıyor ya da
bir işyerinde masadakı bilgisayar mar-
kası, oyuncunun da önüne geçerek iz-
leyicinın bilinçaltina aşılanıyor. Ya da ba-
zı olaylar her nedense belirli bir tatil si-
tesınde geçiyor. Bu örtülü "sponsor
(hami)" reklamlar da ister istemez, iz-
leyicinin bilinçaltını etkilerken rakip
şirketler için bir haksız rekabet oluş-
turuyor. Dünya televizyonlannda bir
başka temel kural daha vardır. TV'de
herhangi bir programda. reklam ku-
şağına geçilirken ya da ana programa
dönülürken, önce reklam uyansı yapı-
lır ki izleyicı yanlış yönlenmesin. Bu
uygulamaaynı yönetmeliğin 17. mad-
desi ile Türkiye'de de geçerlidir.
En çok, spor karşılaşmalarında
gösterilen "altyazı, logo ya da çer-
çeve" reklamlarına sinirleniyoruz.
Bu tür reklamları kapıdan kovsanız
bacadan iniyorlar.
Gol olmuş. Kameraman kalecinin
hüzünlü yüzünü yakalamış. 0 andakı
duygulannı yansıtıyor. Tam o sırada
tepeden aşağı yuvarlanan bir tüpgaz
reklamı! Saha çizgisinin olduğu nok-
tada iki rakip oyuncu birbirine girmiş.
Hakem olay yerine koşuyor. Herkes
heyecan içınde! Hakem, san mı kırmı-
zı kart mı çıkaracak? Hoop, oyuncu-
lar ile hakemı perdeleyen, ananızın kul-
landığı, bir deterjan reklamı! Gör ba-
kalım görebilirsen hakemin karannı!
özellikleTürktakımlannın Avrupa
takımlan ile karşılaşmalarına bu tür
reklamlar yağıyor. Ekranı çerçevele-
yen ya da yarısını kaplayan, yatay-
dıkey kuşak oluşturan, atlayan, zıp-
layan, davetsiz konuklar izleyiciyi çı-
leden çıkarıyor.
Oysa söz konusu RTÜK yönetme-
liği altyazı, logo ve çerçeve reklamlar
için şu kurallan öngörmüş:
1. Reklamlar görüntü alanının beş-
te birini geçemez.
2. Sekiz saniyeyi aşamaz.
3. Reklamlann arası on dakikadan
az olamaz.
4. Spor karşılaşmalannda sporcula-
nn, oyunun, sunuculann, konuşmacı-
lann görüntülerinı kapatacak biçimde
yerleştirilemez.
Bu kurallara uyulduğunu ya da de-
netlendiğinı söyleyecek bir babayiğit
var mı acaba?
Konu reklamdan açılmışken, artık
NTV radyosunu dinlemeyeceğimi de
belirtmek isterim. Sunucu, "Şimdi Fran-
sız besteci Camille Saint-Saens /n
'HayvanlarKarnavalı'adlıyapıtınıPe-
kinel Kardeşlerden dinleyeceksiniz"
diyor. CD'yi çalmaya başlıyor. Tam 90
saniye sonra "reklamlar" başlıyor. NTV
radyosunun bu görgüsüzlüğü nedeniy-
le örneğin Özer Yelçe'nin klasik, Se-
vin Okyay'ın caz programlannı da ne
yazık ki dinleyemeyeceğim.
Marifet İngilizceyi değil anadili bilmek
Daha önce bu köşede televızyon-
larda, özellıkle belgesel kanallardakı
yabancı filmlerın çevinlerınden yakın-
mıştık. Aynı özensızlik sürüyor.
Ernest Hemingway'in ünlü yapı-
tı "Ihtiyar Balıkçı ve Deniz" öyküsü-
nü Spencer Tracy oynamıyor, yaşı-
yor. Film boyunca, balık avının konu
edildiğı filmde bir "kanca" sözcüğü-
dür gidiyor. Çevirmen, Ingilizcede
"kanca, olta, çengel,fcopça"anlamı-
na gelen "hook" sözcüğünu "balık
kancası" diye çevırmekte ısraıiı. Oy-
sa, Türkçede buna "olta" denilmez mi?
Bereket, "kopça" dememiş!
CNBC-e'de bir başka yabancı fil-
min çevirisınde "Napolyon'un Bren-
disi" diye bir kavramdan söz edili-
yor. Bu kavramın ne olduğunu anla-
maya çalışırken, filmden kopuyorsu-
nuz. Meğerse çevirmen "Napolyon
Konyağı" de-
mek ıstemış.
"Cognac (kon-
yak)" Fransa'da
bellı bir yöreye,
belırlı markalara
ozgü olduğu için
butüriçkilerege-
nelde Ingilizcede
"Brandy" denilir,
"brendi" olarak
telaffuz edilir. Çe-
vırmenimız söz-
cüğün kendısini değıl, telaffuzunu çe-
virmeyi yeğlemış.
Bir Ingılizce belgeselde "20 feet
far" deniliyor. Altyazıda ise "60 met-
re uzakta" diye çevrılıyor. Oysa Ingi-
lız "feet (ayak)" ölçüsünü metreye
çevirmek için üçle çarpmak yerine
üçe bolmek gerekirdi. Yine benzen bir
belgeselde "30 feet rope" Türkçeye
"90 metre ip gerekli" diye çevriliyor.
Yine aynı hata. Büyük olasılıkla aynı
cahil çevırmenin marifeti.
Atlann kökenı, evcilleştınlmesı ve çe-
şıtlerinı anlatan bir belgeselde Orta As-
ya'daatlarlauğraşan "goçmen/er'den
sözediliyor. Oysalngilizce "nomad"
sözcüğünün karşılığı "göçer, göçe-
be" değil mıdir? Galiba artık, İngiliz-
ceyi değil anadilini, Türkçeyı doğru bil-
mek marifet sayılıyor.
Bilgisayarın mı var derdin var!
Eskiden "Çocuğun mu var, derdin
var" denilirdi. Şimdi bunun yerini "6/7-
gisayann mı var, derdin var" deyişi al-
mış olmalı. Çevrenizde bilgisayar kul-
lananlara hiç dikkat ettiniz mi? Kimi-
leri bilgisayan yalnızca daktilo gibi kul-
lanıyor, kimileri de bilgisayarla akroba-
si yapıyor. 18 yaşındaki bir genç bil-
gisayan 48 yaşındaki bir yetişkinden;
12 yaşındaki bir çocukda 18
yaşındaki gençten daha iyiijjy
kullanıyor. Bilgisayartaravuç "^
içıne sığan cep telefonlarına dö-
nüşürken kapsamları da o oran-
dabüyüyor.
Gelin görün ki bu teknolojik
gelişme ile aynı anda yeni Fran-
kensteın olayları uretiliyor. Bilgısayar-
ların çeşitlenmeye geçtıği yıllarda in-
sanlar Benim bilgisayanm, senin bil-
gisayannı yener" diye takılırlardı. Şim-
di artık "Benim solucanım, senin vi-
rüsünü döver"e dönüştü. Başlangıç-
ta eşten dosttan bir virüs uyansı alır,
yine eşten dosttan virüs kapardık. Bir
virüs koruyucu programı alınca rahat
ettiğimizi sanıyorduk. Ancak virüs üre-
tenler, zamania bu kalkanı da deldiler.
Son on günde bilgisayarımıza üşü-
şen virüsün, solucanın hesabını tuta-
maz olduk. Yeni çıkan "sobıg.f (çok-
büyük.f)" solucanı ortalığı kırıp geçi-
riyov. ABD'nin en ünlü internet hizme-
tini, virüs koruyucusuyla birlikte ve-
ren AOL şirketi yaklaşık 25 milyon so-
lucanı müşterilerine ulaşmadan
önlendiklerini açıkladı. Bu solucan
aritmetik değil, geometrik dizi ile ço-
ğalıyor. Bill Gates'in yazılım progra-
mındaki bir açığı keşfeden virüs üre-
ticileri amip hücrelerı gibı bölünüp ço-
ğalmakla yetinmeyen, ayrıca çeşitle-
nen bu solucanı yarattılar. Vırüsletie mü-
cadele eden bir kuruluş "çokbü-
yüfc.f"nin 24 saatte 1 milyon kopya
yarattığına dikkati çekti. Intemette do-
laşan her 17 elmekten biri bu soluca-
nı taşıyor. Bu solucanın ABD'de
haziranda çıktığı ilk haftada ver-
diği zarar. 50 milyon dolar.
Uzmanlar, Türkiye'de bireylerin
\l geneldevirüsönleyiciprogramkul-
lanmadıkları için kısa sürede her üç
bilgisayardan birinin nurtopu gibı bir
"çokbüyük.f" solucanına sahip ola-
cağının müjdesini veriyorlar.
Bu solucanın süresinin 10 Eylül'de
dolup yerine "çokbüyük.g"mr\ 11
Eylül olayının yıldönümünde devre-
ye girecek olmasını terör örgütleri-
ne bağlayanlar da var. Şimdilik, anın-
da güncelleşen bir virüs koruma
programına sahibiz. Daha da önem-
lisi "Superonline"dan hizmet alıyo-
ruz. Hem 30 MB'lık bir kutu verıyor,
hem de bize gelen "çokbüyükler" ile
öteki virüsleri anında bize ulaştırma-
dan yok edıyor. Superonline'dan
günde, tanıdık tanımadık, çoğu Türk
medyasından olmak üzere 30-40 ki-
şiden yok edilmiş virüs uyarısı alıyo-
ruz. Medyamıza neden virüsler ile so-
lucanların daha çabuk girdiğini bu
olaydan sonra daha iyi algıladık.
Hindistan, Kolombiya ve Rusya'daki patlamalarda 50'den fazla kişi öldü
Bombalaryine canaldıDış Haberler Senisi - Dünyanın bir-
çok yerınde meydana gelen patlamalar-
da dün 50'den fazla kışi yaşammı yiti-
rirken 100'ün üzerinde İcişı yaralandı.
Hindistan'ın Bombay kentınde iki araç-
ta meydana gelen patlamalarda. en az
44 kişi öldü. Ülkenin kuzeydoğusun-
daki Assam eyaletınde akşam saatlerin-
de patlayan bir başka bombaysa bir tre-
nin yoldan çıkmasına neden oldu.
Hindistan'ın tıcaret merkezi Bombay
kentinde 7 dakika arayla meydana ge-
len 2 patlamada, 44 kişi öldü, 120'den
fazla kişi yaralandı. Yetkililer, saldınlar-
dan ilkinin Mumba De\i tapınağında, di-
ğerininse kentin güneyinde turistlerin
yoğun olarak bulunduğu Hindistan Ka-
pısı anıtı yakınında gerçekleştiğini bil-
dirdiler. Maharaştra Eyaleti tçişleri Ba-
kanı Rajendra Darda. saldınlara. araç
içinde patlatılan bombalann neden ol-
duğunu açıkladı. Özel televizyonlar,
başta 4 patlama olduğunu öne sürerken
polis patlama sayısının 2 olduğunu
açıkladı. Hastane kaynaklan, olaylar-
da 44 kişınin öldüğünü, en az 120 ki-
şinin de yaralandığını duyurdu.
Saldınlan üstlenen olmazken Hin-
distan, saldınlardan, Pakistan kökenli
radikal dinci örgütleri sorumlu tutu-
yor. Patlamalann, pazar günü başlaya-
cak Ganeş Hındu Festıvali öncesinde
meydana geldiğine dikkat çekiliyor.
Pakistan ise patlamaları "terör eyle-
mi" diye niteleyerek kınadı. Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Mesud Han, "Bu
saldınlan ve tüm terör eylemlerini IG-
nıyoruz" dedi.
Olaylann ardtndan Bombay'da ve baş-
kent Yeni Delhı'de genış güvenlik önlem-
leri alındı. Cep telefonu şebekeleri ve
tüm telefon hatlan kılitlenen kentte. izin-
leri iptal edilen güvenlik güçleri alarm
durumunageçirildi. Hindistan'daki PT1
haber ajansı, Assam eyaletınde bir bom-
banın, 14 vagonluk bir kargo treninı yol-
dan çıkardığını duyurdu. Saldında ölen
ya da yaralanan olup olmadığı açıklan-
mazken. olayı üstlenen de olmadı.
Bombay'da, Mart 1993'te meydana
gelen bir dizi bombalı saldında 250 ki-
şi ölmüş, 1000 kişi yaralanmıştı. Kent-
te aralık ayından bu yana düzenlenen
bombalı saldınlardaysa 16 kişi öldü,
50'den fazla kişi de yaralandı.
Kolombiya'da 7, Rusya'da 3 ölü
Kolombiya'da bir nehır yolcu tekne-
sinde iki bombamn patlaması sonucu,
ılk belırlemelere göre 7 kişi öldü, 38 ki-
xlindistan'ın
ticaret merkezi
Bombay
kentinde 7
dakika arayla
meydana gelen
2 patlamada,
44 kişi öldü.
Pakistan,
saldınyı
kınadı.
Rusya'daki
patlamanın
"terörist
saldın"
olabileceği
bildirildi.
(Fotoğraf: AP)
şi yaralandı. Ordu sözcüsü, başkent
Bogota'nın güney batısında meydana
gelen olaydan, Marksist örgüt Kolom-
biya Devrimcı Silahlı Halk Kuvvetle-
ri'ni (FARC) sorumlu ruttu.
Rusya'nın güneyındeki Krasnodar
kentinde meydana gelen patlamalar-
daysa 3 kişi öldü, 17 kışı yaralandı. In-
terfaks haber ajansı, üst düzey yetkili-
lere dayanarak \erdiğı habennde, sal-
dınlann "terörist eylemler" olabilece-
ğini duyurdu.
Estonya'dan AB desteği
Türkiye'nin kendilerine NATO için uzun süredir destek verdiğini anımsatan
konuk bakan Ojuland, "Biz de AB yolundaki çabalannızı destekliyoruz" dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Dışışlen Bakanı Abdul-
lah Gül'ün konuğu olarak An-
kara'da bulunan Estonya Dı-
şişleri Bakanı Kristiina Oju-
land, Türkiye'nin AB üyeliği
yolundaki çabalannı destekle-
dikJerini söyledi. Gül de gele-
cek yıl NATO üyesi olacak olan
Estonya'yla stratejik ilişkilerin
geliştiğinı kaydetti.
İki Dışişleri Bakanı, heyetle-
rarası görüşmenin ardından or-
tak basın toplantısı düzenledi-
ler. Gül. iki ülke ilişkilerinin
çok yararlı bir şekilde gelişti-
ğini belirtirken Estonya'nın Av-
rupa'nın kuzeyinde. Türki-
ye'nin de Avrupa'nın güneyin-
BAYRAĞI TERS ASTILAR
ANKARA (ANKA) - İmza
töreni sırasında Estonya
bayrağının ters asılmasına
Estonya Dışişleri Bakanı
Kristiina Ojuland tepki
gösterdı. tkı ülke arasında
gelir üzerinden alınan ver-
gilerde çifte vergilendirme-
yi önleme ve vergi kaçakçı-
lığına engel olma anlaşması
de stratejik konumlan olduğu-
nu anımsattı.
Estonya ile 1924'ten bu ya-
na diplomatik ilişkilenn var ol-
duğunu belirten Gül, gelecek yıl
Maliye Bakanı Kemal Una-
kıtan ve Ojuland tarafindan
imzalandı. Ojuland, törende
mavi, siyah ve beyaz çizgi-
lerden oluşan Estonya bay-
rağının ters asılmasına, iki
ülke arasındaki ticari iliş-
kilerin gelişmesiyle bay-
rağın düzeleceğini söy-
leyerek tepki gösterdi.
NATO'ya girecek olan Eston-
ya'nın üyeliği için TBMM'nin
gelecek aylarda onayını \erece-
ğini söyledi.
Konuk bakan da Türkiye' nin
Estonya'nın NATO'ya girme-
si için uzun süredir destek ver-
diğini, bundan çok memnuni-
yet duyduklarını belirtirken
kendilerinin de AB yolunda
önemli adımlar atan Türki-
ye'nin çabalannı takdir ettilde-
rinı kaydetti.
Türk hükümetinin AB yo-
lundaki siyasi iradesini gör-
mekten memnuniyet duyduk-
larını, ancak Kopenhag kriter-
lerinın yerine getirilmesinin
uzun zaman sürebileceğini be-
lirten Estonya Dışışlen Baka-
nı Kristiina Ojuland ıkılı ıliş-
kilerde de hiçbır sorunun ol-
madığını, ilişkilerin de gelişe-
rek güçlendiğıni kaydetti.
ISVEÇ
Ruandaldann
>üzde 80'i,
9 yıl önceki
katüamdan
sonra
yapılan ilk
seçimlerde
sandıklar
önünde uzun
kuyruklar
oluştururken
yaşhlar da oy
kullandı. Bu
aynı zamanda
ülkede,
Belçika'dan
bağımsızhğını
kazandığı
1962'denberi
yapılan ilk çok
adaylı devlet
başkanlığı
seçimi oldu.
(Fotoğraf: AP)
Ruandalılar 800 bin kişinin öldüğü 1994'ten sonra ilk kez sandık başına gitti
Katliamdan sonra ilk seçim
Elmek: oacarta superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Dış Haberier Senisi - Ruanda'da halk.
1994 'te 800 bin kişinin öldüğü katliamdan
bu yana ılk kez yapılan devlet başkanlığı
seçimi için dün sandık başına gitti.
Ülkenin Belçika'danbağımsızlığını kazan-
dığı 1962'den beri yapılan ilk çok adaylı dev-
let başkanlığı seçımınde 3.9 milyon seç-
men oy kullandı. Sadece toplumu sarsmak-
la kalmayıp ülke ekonomisini de çökerten
94'tekı katlıamın üzerinden 9 yıl geçmesı-
ne rağmen, hâlâ katliamın izlerini taşıyan
Ruandalılar. azınhktaki Tutsi toplumunun
üyesi olan De\let Başkanı PaulKagame. nıu-
halefetin adayı Hutu Faustin Tvvagiramun-
gu, \e eskı mület\ekili Jean- Nepomusce-
ne Nayinzira arasuıda bır seçim yaptı. Se-
çimin ilk sonuçlannrn bugün alınması. ka-
zananın ise yann açıklanması bekleniyor.
Seçim öncesinde muhalefete baskı
Seçim kampanyasım özgürce yürüteme-
diğını öne süren Tvvagiramungu. kendisinı
destekleyen bazı kişılerin gözaltına alın-
dıklanm. dö\-ülerek öldürüldüklerini öne
sürdü. Uluslararası Af Örgütü de Ruanda
Yurtsever Cephesi'nin (RYC), muhalefe-
ti bastırmak için. ölüm tehditleri de dahil
birçok yöntem denediğini kaydetti. Avru-
pa Birlıği'ne bağlı gözlemciler de seçim-
lerde sorunlar yaşandığını doğruladılar.
Ulusal uzlaşma hükümetinin kurucusu
\e seçimlerin favorisi RYC adayı Kagame
ise oy kullandıktan sonra yaptığı açıklama-
da. "Seçimler. ülkemizin demokrasi yolun-
da attığı dev bir adundır" dedi. Katliamın
durdurulmasında zamanındarol oynayan
Kagame, 2000'de istifa eden Devlet Başka-
nı Pasteur Biamungu'nun yerine. gizli oy-
lamayla devlet başkanlığına getirihnişti.
Ruandalılar, oy kullandıklan için "mut-
lu olduklannı" belirttiler. Başkent Kıba-
lı'de oy kullanan 20 yaşmdaki Emmanu-
elle Bijogo. "ArOk banş ve güvenliğe sa-
hip olacağız. Yeni hükümet iş olanaklan
yaratacak" dedi. .
'Sevr'i
hortlatma
çabası
STX)CKHOLM (ANKA) -
İs\eç'ın başkentı Stock-
holm'de Sevr Antlaşma-
sı'nın 83'üncü yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen
toplantıya katılanlar, BM
\ e AB'den Se\T Anlaşma-
sı'nın Türkıye'ye kabul et-
tırihnesını \e Kürdıstan'ın
kurulmasını istedı. Top-
lantıyı düzenleyen Kurdo
Baksi adlı bır gazetecı.
Atatürk ıçuı "hasta
adam" ifadesini kullandı.
Se\r Antlaşması'nın 83.
yıldönümü nedeniyle
Stockholm'de bır toplantı
düzenlendı. Toplantıya Sol
Parti liden UBa HorTnıan.
Prof. Dr O\e Bring. gaze-
teci-yazar .\rne Ruth. Olaf
Palme Vakfı Başkanı Tho-
mas Hammarberg. Yeşil-
ler Partisi Avrupa Parla-
mentosu Üyesi Per Gart-
hon gibi İs\eç'te tamnmış
ısimler katıldı.
'Kopenhag kriterieri
Se\T'in yerini tutsıuV
Toplantıda konuşan Sol
Partı lıden Hoftrnan, Kürt-
lere tanınan haklar açısuı-
dan Se\T Antlaşması ile
Kopenhag knterlen ara-
sında paralelhk kurdu.
HofTman, "Atatürk ile bir-
likte Lozan Antlaşması'yla
büyük bir kavim olan
Kürtler, bir çizgivle yok
edilmiştir. AB eğer f ürki-
ye'>i meliğe alacaksa Lo-
zan'da yapılan hata\ı dü-
ztltmelidir. Kopenhag kri-
terieri Sevr Anüaşmasırun
yerini tutmalıdır"" diye ko-
nuştu. Yeşıller Partısı mil-
letvekıh ve AP üyesi Gart-
hon da Se\Tİn gerçekleş-
mesi için Kürtlerle birlikte
müeadelelerinı sürdüre-
ceklennı anlattı.
Ata'ya çirkin saldın
Toplantının organızatörü
Kürt asıllı gazeteci Kurdo
Baksı, Avrupalılara çağn-
da bulunurken Sevr ile
Kürtlere \ enlen haklann
Lozan Antlaşması'yla yok
edıldığim \e Lozan .\nt-
laşmasını imzalayan Av-
rupalılann Kürtlen sat-
tığrnı söyledi. Baksi,
Atatürk'ten söz ederken de
"hasta adam" ifadesini
kullandı.Toplantı
sonunda Se\r Antlaş-
ması 'nı destekleyen bildiri
imzaya açıldı. tmzalar
tamamlanırsa bildin tsveç
Dışişleri Bakanı Anna
Lindh'e göndenlecek.