Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AGUSTOS 2003 PA2AR CUMHURİYET SAYFA
DİZI
Yunus Nadi öldükten sonra Cumhuriyet gazetesi zor günler geçirdi ama çizgisinden ödün vermedi
BayrakNadirNadi'yegeçiyor
Başyazar
Nadir Nadi
Miyase İlknur -5-,
7
unus Nadi ölünce 'Cumhuriyet' gemisinin
dümenine Nadir Nadi geçti. Içten ve dıştan
çelme yemesine karşın, gemiyi bir gün dahi
karaya oturtmadı. Tam tersine, Nadir Nadi'nin
gazeteden tasfiye edildiği dönemlerde, Cumhuriyet
gazetesi, büyük tiraj kaybına uğrayarak itibannı
yitirdi, her defasında ortaklann zorunlu çağnlan
karşısında Nadi ve arkadaşlan gazeteye dönüp
rotayı bıraktıklan yerden sürdürdü.
7
unus Nadi. 28 Haziran 1945 giinü teda\ ı gor-
düğü Cenevre'de amelıyat masasında yaşa-
mını yıtırdı. Yunus Nadi, öldüğıinde 66 ya-
şındaydı. Rakiplennın ve onun Atatürk devrimin-
den ödün vermedığını görerek husumet duvan çev-
relerin iddıalanna göre \ unus Nadı, Türkıye'nın en
zengin adamlanndan bıriydı Güya Maçka PaJas,
Taksım'dekı Cumhuriyet Apartmanı, Kartal Yunus
Çimento Fabrikası ve uçsuz bucaksız değerlı ara-
zilerinin sahibiydı.Ancak Nadir Nadi ve kardeşi
Doğan Nadi'ye babalanndan Cumhunvet gazete-
si. Nışantaşı'nda eşi adına yaptırdığı bır apartman
ve vaktiyle Ankara'da satın aldığı birkaç vüz met-
rekarelik bır arsadan başka bır şey kalmamıştı.
Nadir Nadi, babasının mal. mülk ve paraya ta-
mahının olmadığını altını çizerek şoyle vurguluyor:
"Kendimi bikJim bileli o zaten savaş halinde ya-
sayan bir adamdı. Çeşitii vesilelerletekrarlanan sal-
dınlar, benim meşhur Alman Realıtesı" yazınıa
kadar sürmüştür. Özel çıkan için politika yapmak.
kanşık birtakım ticari işleregirişmek, meşnı olma-
yan yoUardan zengin olmak. daha bilmem ne gibi
suçlan ona yüldemeye kalkışanlar sık sık görülmüş-
riir. Babam mesleğinde başan kazandıkça saldın-
lar artar, rejimin ileri gelenlerine sataşamayanlar,
devrimleri kalemi ile savunan Yurnıs Nadi'yi zarar-
sı/ bir hedef bildiklerinden, hınçlannı en çok ondan
çıkarmaya bakarlardı.
Yunus Nadi'nin tek efllencesl
Oysa babamuı her şeyi nıev danda idi. Kunıar ov -
nama/dı, metresi voktu, şatafadı ve masraflı bir ha-
vat sürmezdi. Yegâne eğJencesi, işinden sonra aka-
şanılan, şimdi Büyük Kııliip dedtğimiz Cerde d'ori-
ent'te arkadaşlanvla bir bezik partisi \apmak. son-
ra da -kirni zaman biraz fazlaca kaçırmakla bera-
ber- birkaç kadeh rakı içip evine dönmekti. Paraya
vesenıete düşkün değildi. Fethiye'deevlendiğinin er-
tesi giinü dedem \balıoğlu Hacı Halıl Ağa'nınbir
ei çantası içinde getirdiği altınlan kabul etmediğini
annemden duv muştum. Dedemöldüğü zaman. mi-
rastan payına ne kaJdı ise hepsini kardeşlerine bt-
raktjğını, bizim oralarda herkes bilir.
Başanh bir gazeteci olduğu için iyi kazanır, ka-
zandığımn büvük kısmını da yinegazetesine harcar-
dı."
Yunus Nadı ölünce "Cumhuriyet" gemısının dü-
menine Nadir Nadi geçti. fçten ve dıştan çelme ye-
mesine karşın, gemiyi bir gün dahi karaya oturtma-
dı. Tam tersine. Nadir Nadi'nin gazeteden tasfiye
edildiği dönemlerde. Cumhuriyet gazetesi. bmlık
tiraj kayıbına uğrayarak itibannı yirirdı. her defa-
sında ortakların zorunlu çağnlan karşısında Nadi
ve arkadaşlan gazeteye dönüp rotayı bıraktıklan yer-
den sürdürdüler. Babasının hastalığından ben Cum-
hunyet'i yönetmekte olan Nadir Nadı. artık bütün
sorumluJuğu üstlenmiştır.
Çok partill yaşama geçlş -
22 Eylul 1945 tarihinde toplanan CHP Divanı.
Fuat Köprülü ıle Adnan Menderes'i. \r
atan Gaze-
tesı'nde yayımladıklan yazılan parti proeramına ay-
kın bularak partiden ihraç etti. Iki gün sonra daCe-
lalBayar milletvekilliğinden çekildi. Bir süre son-
ra da Refîk Korahan yine \ atan gazetesine verdı-
ğı bir demeç yüzünden partiden kovuldu. Adnan
Menderes adını. Nadir Nadi bu olay nedeniyle ılk
kez duyuyordu. Partiden ıhraç edilen bu dört polı-
tikacı Meclis grubuna verdikleri bir önerge ıle par-
tının daha geniş özgürlük koşullan ıçınde yönetıl-
mesı gerektığinı ve bu yonde değışıkhk yapılma-
sını öneriyordu. Bu önerge, sonralan DP'nın bır ne-
vi Amentüsü haline getirilecektı.
tşin tuhafı Menderes ve arkadaşlan partiden ko-
vulduktan birbuçukay sonra. 1 Kasım'daTBMM'nin
açılışında konuşan Cumhurbaşkanı İsmettnönü. ade-
ta onlara hak verircesine şunlan söyleyecektv
"Bizim tek eksiğuniz, hükümet karşısında bir
muhalif parti olmayışıdır!**
NadirNadi, bu tepeden inme demokrasi teşebüs-
sünden duyduğu kaygılan şöyle dile getıriyordu:
"tnönü'ye göre büvük değişiklikleri başarabit-
mekiçin ilkzamanlarda devletin karakteri devTİm-
ci olmak zorunda idi Fesi atmış. yerine şapka giv-
miş, tekkeleri, medreseleri kapayıp laiklik ilan et-
miş, Larin harflerini kabul etmiştik. Bütün bunlan
açık ve uzun tartışmalarla yapamazdık, aşağı yu-
kan:
- Ne yapalım, bugüne kadar tek parti halinde ya-
şamak zorunda idik,demeye getirivordu İsmet tnö-
nü.
Peki ama bu zorunluluk. demokrasilerin dikta-
Nadir Nadi ve
Adnan Menderes
töıiüklere savaşı ka/anmasıyla şimdi ortadan kalk-
mış mıvdı? Hükümet karşısuıa geçecek bir muha-
lif parti ile artık laikliği tekelcUiği, Latin harflerini
rahatça tartışabilecek miydik? Yüzde yetinişi hâlâ
okuma yazmasız halkçoğunhığu devrimleri iyice haz-
metmiş. benimsemiş mh di? Bilgisizvatandaşın. top-
raksız vatandaşın, sömürgeciler elinde köle havaö
vaşavan vatandaşın, köleliğini bile fark edemeye-
cek derecede aaklı bir duruma düşeceğnıi, o tarih-
ten birkaç a> önce sö>ie>en jine İsmet (nonü değil
miydi?
En gücüme giden nokta, İnönü'nün direktifî ile
giriştiğimizbutepeden inmedemokrasi teşebbüsün-
de, dış politika kaygılannın ön planda rol ovnadığı-
na adeta gözJerimJe görürcesine inanmamdı."
kıhğa gireriz" anlamına geldığını pekâlâ anlamış
ve endişeye kapılmıştı. İktıdara gelmek uğruna her
kılığa giren bir parti. iktıdarda kalmak uğruna ne-
leri göze almazdı0
Ancak yine de Nadir Nadı, ye-
ni kurulacak partınin olsa olsa CHP'nın biraz sa-
ğında bir parti olabileceğini ve nihayetınde yenı par-
tinin kuruculannın da yıllarca CHP saflannda yer
aldıklannı ve devrimlerden taviz verirlerse bunun
kendilerini inkâr anlamına geldığinı düşünerek ka-
fasındaki endişelen bir süre sonra attı.
Peıtiokrat Parti kuruluyor
Sonunda 7 Ocak 1946 giinü Demokrat Parti res-
men kuruldu. Parti programı açıklandığında CHP
M
illi Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel gibi ilerici, çağdaş ve
devrimleri daha ileri noktalara taşımak için uğraş veren birinin
yerine ise gerici, şoven biri olan Şemsettin Sirer atanmıştı.
Nadir Nadi'ye göre, Şemsettin Sirer, görünüşte, başlanan esere devam
ediyormuş havasını yaratmaya çahşarak sessiz sedasız, kimseye
çaktırmaksızın Köy Enstitüleri sisteminin ruhunu söndürüyordu.
Adlanna dokunmadı ama, enstitülerin ruhu olan îsmail Hakkı Tonguç'u
göre\den uzakJaştırdı, programlan değiştirdi ve ileride Tevfik İleri
tarafından indirilecek son darbenin hazırlıldannı rahatça tamamladı.
Celal Bayar'ın partiden kovulan arkadaşları ıle
muhalif bir parti kuracağı söylentilerinm yayıldı-
ğı 1945 Kasun'ının sonJanna doğru Nadir Nadi. Ce-
lal Bayar'la bir görüşme yapar. tnönü'nün muha-
lif bir partive asla izin vermeyeceğine ınanan Ce-
lal Bayar. o günlerde henüz parti kurma gibi bir ka-
ran almamıştır. Nadir Nadı. görüşmenın bitip ay-
nlacağı sırada Celal Bayar'ın söylediğı şu sözler
karşısında hayTete düşer.
"İcabederse biz sosvaüst ounaanı da biliriz."
OvsaCelal Bayar. ogünekadarCHP'nin so]ka-
nadma karşı özel sektörü koruyan. ülke kalkınma-
suıın daha çok özel sektörün gelişmesiyle mümkün
olacağını söyleyen bınydi. NadirNadi. Bayar'ın bu
sözünün aslında 'tktidara gelmek uğruna biz her
ile arasında öyle aman aman bir fark görünmüyor-
du. CHP'ye oranla daha liberal bir çizgıye oturma-
yı hedeflemişti. DP'nın gelişmesi hızlı oldu. Du-
rumu yakından izleyen CHP kurmaylan telaşlan-
mıştı. Seçimleri öne alarak DP'yi hazu-lıksız yaka-
lamak amacındaydılar. Meclis'te yapılan tartışma-
larda seçimlenn 21 Temmuz'da ve tek dereceli ola-
rak yapılması kabul edildi.
Seçımlerin sonucunda parlamentodaki 465 mil-
leuekilliğinden 395 "ını CHP. 66'sını DP. 4'ünü de
bağımsızlar kazanmıştı. Ancak sıkıyönetim altın-
da yapılan seçimlerde devlet görevlılerinin seç-
menlere baski yaptığı ve sandıklarda CHP'lılere
mükerrer oy kullandırdıklan iddiaları da ayyuka
çıkmışh. Muhalefet ve basın seçimlerdeki usul-
Jk T'adir Nadi, babası Yunus Nadi'yi şöyle
/ \ / anJatıyor: Babam mesleğinde başan
-Z. V kazandıkça saldınlar artar, rejimin ileri
gelenlerine sataşamayanlar, devrimleri kalemi ile
savunan Yunus Nadi'yi zararsız bir hedef
bildiklerinden, hınçlannı en çok ondan
çıkarmaya bakarlardı. Başanlı bir gazeteci
olduğu için iyi kazanır, kazandığının büyük
kısmını da yine gazetesine harcardı."
süzlüğü yüksek sesle dile getirirken CHP iktida-
n bu konunun basında yer almasını yasaklarla ön-
lemeye çalışıyordu. Ancak sandıklarda DP'nin
oylanndaki hızlı artışa karşı da önlem almak ge-
rekiyordu. CHP, rakip parti DP'nin önünü kesmek
için popülist politikalar uygulama yolunu seçtı
ve Atatürk ilkelerinden ilk tavizler de venlmeye
başlandı.
Hasan All Yücel'e suçlama
Önce Meclis Başkanlığı seçiminde Atatürk dev-
rimlerine karşı çıkan Mareşal FevriÇakmakgeti-
rilerek DP ve yandaşlanna şirinlik dağıtıldı. Pıya-
sayı rahatlatmak, ihracatı arttırmak amacıyla alınan
7 Eylül kararlan bekJenen sonucu venmemış, bu kez
tam tersi bır uygulama ekonomıyi rayında tutmak
için savaş boyunca uygulanan sıkı tedbırler olabil-
diğince gevşetılmıştı. Mılli Eğıtım Bakanı Hasan
Âli Yücel gibi ilerici. çağdaş ve devnmleri daha ile-
ri noktalara taşımak için uğraş veren bınnin yeri-
ne ise gerici, şoven biri olan Şemsettin Sirer atan-
mıştı. Nadir Nadi'ye göre. Şemsettin Sirer. görü-
nüşte, başlanan esere devam ediyormuş havasını ya-
ratmaya çahşarak sessiz sedasız. kimseye çaktırmak-
sızın Köy Enstitüleri sisteminin ruhunu söndürü-
yordu. Adlanna dokunmadı ama. enstitülenn ruhu
olan İsnıail Hakkı Tonguç'u görevden uzaklaştır-
dı. programlan değiştirdi ve ilende Tevfik Öeri ta-
rafından ındınlecek son darbenin hazırlıklannı ra-
hatça tamamladı. Hem de CHP elıyle ve çok par-
rili yaşama ilk adımımızı attığımız bir dönemde. Ar-
dından da din eğıtimi sorgularunava başlandı. Ar-
tık ısteyene okullarda din eğıtımı venlebılecekti. Ta-
viz yanşı iyice kızışmıştı. DP'liler de "İsteyen ne
demek, her Müslüman çocuğuna dini öğretilmeü-
dir" diyerek CHP'nin verdığı tavizı daha uç nok-
talara taşımak ıstedi.
DP milletvekilleri Hasan Âli Yücel'ealenen "ko-
münisf suçlaması yapıyor, artık Türkiye'de karşı-
lıklı •'komünist" suçlamalan havada uçuşuyordu.
Bu tartışmalann gölgesinde yüriirlüğe konmak is-
tenen çok partılı sistemin ülkede korkunç bir fıkir
kısırlığına yol açtığını belırten Nadir Nadi. o gün-
lerdeki havayı şöyle yansıtıyor:
Kafatasçılar lşba$ında
"Hasan Âli Yücel'in başlatOğu vabancı dillerden
klasik eserlerin dilimize çevribnesi işi durdurulmuş-
ru. \Ü2 eüi yıl önce yayınılanmış kitaplarda bile, ei-
de büyüteç. komünizm propagandası arayan uka-
lalar göriilüyordu.
Düşündüğünü korkusuzca yaymak, gerçek bildi-
ğini çekinmetlen söylemek imkânlan son dereceda-
rabnışü. Türk-Rus dosduğunun tav saması ile azan
kafatasçılar. ünhersiteve kadar her yere paia salb-
yoriar. fikir şöyle dursun. hoşlanmadıklan neden-
leryüzünden bile kınp geçiriyorlanü. Atatürk dev-
rinde Dil veTarih-Cografva Fakültesi hoiüne konan
bireski \\ınan he>keli kopvasının. millivetçilik duy-
gulanmiTj incirtiği iddiası TBMM kürsüsünden di-
le getirilince hev kel kaldınldL
Niyazi Berkes. Pertev Nailı Boratav ve Muzaf-
fer Şerif gibi değerii bilim adamlanna tahammül
edemeyenler. üniversitevi bunlardan temizlenıek
için habire baskı yapjyorlardL Aleyhlerine açdanda-
vavı kazandıklan halde bu öğretim üyelerinin gö-
revieri başına dönmelerini istemiyorlardı. Büvük
çaba harcadılar bu uğurda. Sonunda çoğunu kaçır-
dılar vıırdumuzdan. Dışama gidenlerin her biri
hür memlekedere verleşti, o ünhersitelerde kürsü
sahibi oldu. Çahşmalannı izleyebildiğim bu değer-
ii insanlann memleketebagu, temiz birer yurtsever
otduklanna inanıyorum. Onlan feda etmekle Tür-
kiye bir şey kazanacak olsaydı. bu fedakârhğı seve
seve kendilerinin göze alacağına şüphe yoktu. \e v~a-
zık kl asıl bizler olduk kavbeden.
Bir yandan muhalefeti sindirmeye çahşırken öte
yandan kuru kalabalığa şirin gözükmek isteyen ik-
ridar. kafatasçıiarın baskısına boyun eğdi. Hukuk
devleti diye ortalıgı gürühüye boğan muhalefet ise
bu konuda ağanı bile açmadı. İşin en acıklı tarafi,
ünrversitieriınizde. fikir özgüriüğüne, >ani kendi
varflklanna indirüen bu ağrr ve haksız vumruk kar-
şısında pek ses çıkarmadılar. Günlük kısır politika
çekişmeleri arasında biri çıkıp da Dil-Tarih veCoğ-
rafya Fakültesi olav lan karşısında ünrversite çevTe-
lerinıizin tepkisiz kakşuıı objektif bir baJoşla ince-
leyebilse idi demokratik geh'şmemizin ileride sap-
lanacağı çıkmazlan daha ozamandan görür ve ma-
tematik bir kesinlikle önümüze serebilirdi."
Yarın: İmam hatip okulları açılıyor
UMart
Cumhuriyet
darbesi
ŞÜKRANSONER
Ühan Selçuk yazısı yüzünden, Okta> Kurtböke
sorumlu müdür olarak tutuklanınca 212 sayılı
yasarun koruma alanına girdiler. 12 Mart'ın
Cumhuriyet'e yansıyan ilk darbesinde yasa gereği
işten ahlamadılar. O tarihlerde Mehmet Barias
sıkı solcu sayılıyordu. Ben sadece haberciydim.
Ama işçi sayfasından sabıkalı sayılmış olmalıyım.
Gazetenin yönetim kurulunda oyçokluğu ile
atılmamıza karar verilmiş, Nadir Bey de bu karan
önleyemeyince hem yönetim kurulu başkanlığı,
hem gazete yönetim ve başyazarlık görevlerinden
istifa etmiş. Bize bu bilgi ulaşmadan gazete içi
darbeye öncülük yapan, yeni yönetim beni
çagırdı. Işime son verdiklerini, gazete içi huzur
nedeni ile de hemen aynlmamı istediklerini
bildirdi. O günlerde îlhan Selçuk ve Ah" Sirmen'in
de içine katılacaklan Madanoğlu davast sanıklan
arasmda, o zamanki kocam Ahmet Ketenci'nın
adının bulunmasının da gazete için sorun
olacağını ekledi.
Hamlle $ansı
DÎSK, Maden-tş'in avukatı Alp Selek'ten yardım
istedim. Hamileliğim yasal bir şanstı. Onun
yazdığı yazılı bir protesto ile Niyazi Nun'un
karşısma çıktun. Ben kıdem tazminatı hakkımdan
vazgeçiyor. buna karşıiık yasa gereği doğum
sonrasına uzanan işten ahlmama hakkından
yararlanıyordum. Yani gazeteye gelmeyecek. ama
iş akdimin feshi doğum sonrasından hukuken
geçerli olacaktı. Bizimkilerin hapiste kaldıklan
uzun aylar için ücretsiz kalmamak gibi bir
avantajı hamilelik sayesinde kazannuşnm.
Olaydan birkaç gün geçmemişti ki okuldan
değerii. sevgili Hocam Muhsin Ertuğrul aradi.
Nadir Nadi'nin yakın arkadaşıydı. Bemm işten
ayrıldıktan sonra Nadir Nadi'yi aramamış
olmama sitem ediyordu. Nadir Nadı gazete
yönetiminden beni atılmaktan koruyamadığı için
çok üzgündü. Eşim hapiste ve ben hamileydim.
Ona göre savımmasızdım. Nasıl olduğumu,
moralimi. halimi bilmek istiyordu. Oysa ben
sadece geçmişte Nadir Nadi'yi evinden aramak
kültürünü edinmediğim için, bir telefon bile
etmeyi akıl edememiştim. Ben belki işimi, ama o
yaşamınm bir parçası oian gazetesini kaybetmişti.
Perln Nadi şaşkınüğı
Yine de mahcup tek başına gitmeyi göze
alamayarak. Barias'ın aracıhğında Nadir Nadi'yi
ilk kez Yeniköy'deki evınde ziyaret ettim.
Kapıdan daha önce hiç göriişmediğimiz Berin
Nadi karşıladı. Ilk şaşkınhğım. tanışmadığımız
halde gösterdiği yakınlık ve benle ilgili aynntılı
bilgileri üzerine oldu. Sabahlan ne kadar erken
gelip ne kadar çok geç çıktığımı. özverili
çalıştığımı. Cumhuriyet'e bağlı olduğumu
sevecenlikle sayıp duruyordu. Berin Nadi'nin hiç
görünmeden gazetenin ne kadar içinde, önemli rol
oynadığını ilk kez algılıyordum. Nadir Nadi ile
ilgili çok kaygılı idi. Nadir Nadi Cumhuriyet
içindeki darbeye, babası Yunus Nadi'nin,
Atatürk'ün gazetesinin çizgisinin
değiştirilmesine. kendisinin bunu
önleyememesine çok üzülüyordu.
"Belki biraz ovalanır umudu ile çok sevdiği
kemanınu Idtaplannı masanın üstüne verieştirdim.
Bir işe yaramadılar. Üzüntüsünü hafifletemiyDr,
nasıl oyalayabileceğimi büemivorum. Sağhğuun
bozulmasından kavgılanrvorum. Bu zor
günlerinde sizkr yanından aynlmayın, sık sık
geün" diye tembihliyordu. Biraz yabani olduğum
için bu işi pek beceremedim. Ama Berin Nadi,
Nadir Nadi'ye olan büyük sevgisinin ürünü. sık
sık yemekler düzenleyerek bizleri toplamayı hiç
aksatmadı işten çıkanlanlara, istifa edenler de
katıldıkça Cumhuriyet'ten aynlmış kadro,
destekleyen dostlar sofrası giderek büyüyordu.
Darbeler iç Içe
27 Mayıs askeri darbesinin ürünü 1961
demokratik anayasası, sosyal devlet açılımı,
çağdaş sendikal ve örgütlenme haklan ile gelen
gelişmelere karşı operasyon sivil sağ iktidarlar
eliyle gerçekleştirilemeyince yine bir askeri darbe
12 Mart devreye gırmişti. tnsan haklan,
demokrasi, sosyal devlet, sendikal haklar. sivil
örgütlenmeler açılımını kısıtlamak üzere gelen 12
Mart darbesi ile, TÜStAD boykotu ile
başlayan, 12 Mart darbesinden destek alan
Cumhuriyet gazetesi içindeki darbeler iç içe
girmişti. Ziverbey'de işkence gören. Maltepe'de
tutuklu Ilhan Selçuk ve birçok başka dostu bir
gün, Ankara Mamak'ta yatanlan bir başka gün
cezaevi ziyaretleri. tutuklu eş dayanışmalan
derken aylar hızla akıp geçti.
Cumhuriyet okurunun boykotu
Cumhuriyet okuru dünyada ömeği olmayan ve
dünya basın tarihi çalışmalannda da yerini alan
ünlü boykotunu gerçekleştirdi.
Cumhuriyet'in çizgisinden sapması,
yönetiminin Nadir Nadi'nin elinden alınması,
yazarlannın işten atılması. bir grubunun istifa
etmeleri Cumhuriyet alınmayıp okunmayarak
protesto edildi. 12 Mart darbesi hrzını kestikten
sonra, bir yıla yaklaşan acı bir deneyimin
ardından aile içi dengeler değişti. Arme Nazime
Nadi'nin büyük katkısı ve desteği ile yönetim
yeniden Nadir Nadi'ye teslün edildi. Başta Nadir
Nadi'nin yazarlan olarak bilinen kadro,
çıkanlanlar. aynlanlar. yeni katılımlarla daha
güçlenmiş ve bilenmiş olarak yeniden
Cumhuriyet ailesi içindeki yerlerini aldılar.
Elbette okurlan beklenen yanıtlan ile
Cumhuriyet'e dönüşü sağladıiar. Atatürk'ün
devrimlerin topluma ulaştınlmasmda önemli rol
üstlenmesini istedıği Cumhuriyet, Yumas Nadi'den
sonra Nadir Nadi kimliğinde çağın sosyal, sol
açılımlannı da kucaklayarak yoluna devam
ediyordu...
Yarın: İzler siliniyor