Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 24 AĞUSTOS 2003 PAZAR
10 P A Z A R Y 4 Z I L Â R I dishablg cumhuriyet.com.tr
Kavurucuhavahükümeti deyakü<3üneşin gün boyu, dibine kadar ancak birkaç
saatliğine ulaşabildiği dar ve küçük Paris
sokaklanndan birindeki mahalle kahvesine,
karşı kaldınmdaki apartmanuı 1. katındaki
daıresinden giiç bela inebilen 87 yaşındaki
Madam Roussel, tamamen kaldınlmış
camekânlann boşluğunda, (normal
zamanlarda ne işe yaradığını sıkça
sorguladığımız) tentelerin korumasında en loş
masalardan birine ilişir ilişmez derin bir "oh"
çekerek "Bonjour, iyi günler, dünya vanmş"
diye karşı masada "panache"sini (bira-gazoz
kanşunı meşrubat) yudumlayan 4 numara
tkrideki binanın emekli kapıcısı Portekiz
kökenli Mösvö Rodriguez'e seslendi: *Ça
va?". "Ça vaL". Aynı yazılan ancak sadece
vurgulamayla soru ve'veya yanıtı ifade eden
"İyi misin (İyi gidiyor mu)?", "İyiyim"
dıyaloglu selamlaşmayı takiben söze kanşan,
yaşı elliyi çoktan aşmasına. boyama san
saçlan, hatta aşın makyajına karşın
güleryüzü, derin dekoltesi ve işvelı edalanyla
fiseli oğlanlarla orta yaşın üstündeki çoğu
beylenn ilgi odağı, kahveci güzeli Matmazel
Ginette, "Mmc. Roussel neredelerdesiniz, sizi
kaç gündür göremiyoruz" diye sordu. Birkaç
yıl önce geçirdiği kısmi felçten sonra koJruk
değnekleriyle dolaşan 80'lik Rodnquez.
Madam Roussel'in yerine atılıp "Marmazel,
siz bizim bu Canicuk'de sağ kaldığımıza
PARİS
HÜKÜM
şükredin.
Slemleketlim
Vasco'nun
apartmanında oturan
85 ve 80 yaşlannda
bir çiftin dairesinden
gelen koku
komşulann dikkatini _____________»
çekiyor. Kapı lantap
içeri giriJdiğinde de yaşlı çiftin iki-üç gün önce
terk-i dünya ettikleri anJaşıhyor" sözleriyle
Fransa gündemini özetleyiverdi. Bir ay
süreyle aşın sıcaklann kavurduğu Fransa 'nın
sosyal ateşi, son günlerde mevsim
ortalamalanna dönüşe rağmen kolay
bastınlacağa benzemiyor... Canicule. yani
öldürücü sıcaklar, Cenazeciler Birliği'nin
açıklamalanna göre -şu satırlar yazıldığı
sırada- ağustosun ılk üç haftası itibanyla
alışılagelmis rakamlara orania 10 bin 400
fazladan ölüm söz konusuydu ve ay sonuna
kadar ortalama üstü sayının 13 bini aşması
bekleniyor. Hatta 20 bin telaffuz ediliyor.
Yaşlılardan Sorumlu Bakan HubertFafco,
ölümlerin yüzde 50'sinin 80 yaş
üstündekilerden oluşruğunu söylüyor. Her
vesilede konuşan Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac'ın 3 hafta süren şaşırtıcı sessizliğini
nihayet bozup perşembe günii TV'den halkına
ettiği "Hitap" da hiddetlen dindirmediğı gibi
Bazılan
sıcak sever!Avrupa kavruluyor bu yaz.
E ne yapalım yani? Rusya'nın
iışında hemen bürün Asya,
Kuzey Afrika. Orta Amerika,
latta Güney Avrupa ve
3alkanlar her yaz kavruluyor.
3iz kışı yaşarken de, Güney
Amerika ve Avusrralya'nın
kavrulması gibi.
Berlin'de herkes sıcaklardan
sikâyetçi. Havadaki basıncın
kan dolaşımını olumsuz etkile
mesinden, baş ağnsını takiben,
kas ağnlan, yorgunluk ve
lansiyon düşmesi ya da
yükselmesi, şıkâyetçi sesleri
de yükseltti. sıcak havanın
ûzerimize düşüp, yapışmasına
inat. Bugüne kadar dünyanm
birçok yeri kavruluyordu ama
Avrupa'nın buna alışık
olmayan ülkeleri kavrulunca,
birden dünya sorunu olmayı
başardı konu. Bu hep mı böyle
oluyor? tnsanoğlu hep bir
olay kendı başına geldiğinde
mi konuyu en sonunda
kavrayabiliyor? Galiba öyle
oluyor ama Almanlan hiç
anlayamıyorum. Yağmurun din
mek bilmediği yazlarda,
güneşe hasret Almanlann,
güneye tatile gitmesi
yağmurdan, kapalı havadan
şikâyet etmesi dün gibi kulakla
rımda. Işte hava, Almanya'da
rüyalanmızda bile görsek
inanamayacağımız bir kıvama
geldi, şımdi sıcaktan şikâyet
etmenın anlamı
varmı? Var.
Tarlalar ılk kez
kuraklığın
pençesinde. Zaten
pahalı olan sebze
-meyve fiyatlan,
daha da — —
pahalanmanın
eşiğinde. Euro'ya geçişin
ardından, hayat pahalılığının
Türkiye'yi aratmaması. ısınan
havayla benzerliği arttırdı.
Geçen yıl yaşanan büyük
firtmayla ölen bin dört yüz ağa
cın, geride kalan akrabalan,
bu yıl susuzluktan kıvTanıyor.
Hatta kı\nlıyor, öyle ki,
çatlayan toprağın altındaki
köklerin, yılan şeklini aldığını
görüyoruz. Radyolar duyuru ya
pıyor, biz de umursamaz
kalmadık tabii. Evden kovayla
su taşımaya başiadım önce,
oturduğum meydandaki
ağaçlann susuzluğunu almak
için. Önce bizim kaldınmdaki
iki, karşı kaldınmdaki üç ağacı
suladım. Beş ağaçla başladığım
sayı her gün arttı, altıya, yediye,
sekize ulaştı. Apartman
yöneticimizden hortum istedim.
Sadece sıcak değil, bürokrasi
de öldürür insanı burda. Ev
bürosuyla görüşüp izin almak
zorundaymış yöneticimiz.
Yöneticimiz uyuyor mu
diyebilırsiniz, bu sıcaklarda
kimsenın uyuyamadığım
unutarak. "îyidebugün
cumartesL siz pazartesi olup
konuşana, ev bürosu düşünüp
yamt verene kadar", çünkü
burda yanıtlar hemen telefonda
verilmek yerine, bir hatta içinde
yazılı olarak yapılır. Tannm,
ölebilirim. "îyi tamam"
diyorum, "Gerek yok bu kadar
paiırtıya. ben kendim alınm bir
hortum". Yöneticimiz bunu da
anlamıyor, benim sokak için
kendi cebimden para ödememi,
üstelik bunu gönüllü olarak
yapmamı gerçekten anlamıyor.
Işte burada kavradım paraya
önem vermenin önemini. Bizde
böyle şeyler sorun değildir, her
ne kadar maddi sıkıntı çeksek
de gönlümüz zengindir. "Para
önemli değil" deyişi, günlük
hayatımıza öyle bir oturmuştur
BERLİN
ki. Oysa Almanya'da, para en
ama en önemli hayati meseledir.
En önce ve en çok para
hakkında konuşulur. Biz ve
bizim gibi paraya önem
vermeyen kültürler bu yüzden
mi parasızlık çekiyor acaba diye
düşündüm? Almanlar buna
önem veriyor ve ekonomileri de
düzgün. En azından son elli yıl
öyleydi. Belki de burada
yaşayan kabank yabancı
nüfusun etkisiyle ve onlann
paraya önem vermemesiyle
ekonomi bu dunıma gelmış
olabilir mi? Hah ha güleyim
bari diyorsunuz, gülün, ne
yapayım, ben biraz spritüelım
işte. Iklimin insan psikolo-
jisinde ne kadar önemli bir yer
ettiğini bir kez daha anladım.
Sanki Almanlar da havayla
birlikte ısınmaya başladı.
Havuzlarda ve göllerde
geçirilen zaman, her yaz üç-dört
kereyi bulurdu. Bu yaz, hemen
her güne çıkan su kenan
gezileri, mangal partileri,
sulanan ağaçlar, bahçeler,
dışanda daha çok vakıt geçirilip
insan içine çıkılması ve
gruplarla sosyal aktıviteler
düzenlenmesi, Almanlann
soğuk kabuklannı çıtırdattı.
Bazı Almanlann yabancılardan
oluşan arkadaş grubu. bu
kabuğu çoktan çatlatmıştı, sıcak
hava üstüne tuz biber oldu ve
kimi kabuklar kınldı. Uzun
yıllardır ilk kez
ağustosta
Türkiye'ye
girmek yerine
BANU burda kaldım ve
BIRTEK burada bir nebze
kendimi
— _ _ _ _ vatanımdaymış
gibi hıssettim.
Yöneticimiz rahatsız
olduğundan, bahçeleri oğlumla
birlikte suluyoruz. Yanımda
oturan Macar komşum. "parasız
yapma sakm" diye beni uyardı.
Bahçe sulamak için para
istemeyi hiç düşünmemiştrm.
Fransız komşum atıldı,
"Buradaki Türkler her şeyden
para kazanmaya çahşır, sen nasıl
bir Türksün" diye sordu.
Sokaktan geçen bir Alman,
"Ağaçları mı suluyorsunuz, ne
hoş" diye ekledi. îster yaz olsun
ister kış ve özellikle baharlarda,
bu güzelim çınarlann, kestane
ve ıhlamur ağaçlannın tadını biz
çıkarmıyor muyuz? Neden
şimdi onlar susamışken biraz su
ikram etmeyelim. Yöneticimiz,
evden taşıdığım suyun.
bahçenin çeşmesinden akan
sudan daha pahalı olduğu
konusunda beni uyardı.
İnsanlann parayı bu kadar
önemsemesi kanımı dondurdu.
Geçici bir süre terlememişim.
Insanlar belki, Berlin'in en çok
Alman yaşayan semtlerinden
bin olan Charlottenburg'ta
kaldınmdan kaldınma taşan
hortumlar, şakır şakır sulanan
ağaçlar gördüler. Pencereler
gündüz-gece sonuna kadar açık,
gündüzleri havuza
gittiğimizden, elbiselerin
altından görünen mayo askılan,
yükselen fiyatlarla Türkiye'den
daha çok ithal edilen bamyalar,
çipuralar derken bu yıl burası
Türkiye'ye benzedi bence.
Berlin zaten Türkiye'den sonra,
Türki Cumhunyetlen
saymazsak, Türklerin en yoğun
bulunduğu şehir değil mi? Ben
sıcaklardan hiç şıkâyetçi
değilim, öylesine mutluyum ki
Türkçe radyoda yapılan dıl
hatalannı bile duymuyor, sadece
şarkılan dinliyorum. Ne
demişler bazılan sıcak sever.
Bukalem 10a v**ıoo.conı
Jolie, Çeçen mültecilerin yanında...
Ünlü ABD'K sinema oyuncusu Angetina JoKe,tnguş Cumhuriyeti'ndeki
Çeçen müJtecikampınızrvarrtetti. Thomb Raider fibnindecanlandırdığı
Lara Croft rofiryle ün kazanan gençyıkhz, Birleşmiş MiDetler >liilteciler
Yüksek Komiserliği'nin iyi niyet elçisi olarak, dünyanın dört bir
yanındaki sığmmacılara yardınî etmeye çahşryor. Jolie, ünlü oyuncu
Jon Voight'in de km. (Fotoğraf: AP)
Brüksel'de yaz renkli geçiyor...Avrupa "nın bırleşmesine karşın ülkeier
arasında tatil ve bayramlardan oluşan
"çahşılmayan gün" sayısında hâlâ büyük
farklar olduğu ortaya çıktı. Bir araşnrmaya
göre, ortalama olarak bir AB yurttaşı yılda 34
gün çalışmıyor. Bu rakam Finlandiya'da 39
güne ulaşırken. Hollanda ve Ingiltere'de 28
güne düşüyor. Belçika ıse 30 gün ile AB
ortalamasının altında kalıyor. Olanaklan
yeten Belçikalılar, temmuz ve ağustosta
soluğu güney ülkelerinde alıyor. 4 parkta
yabancılara uygulanması düşünülen ama
vazgeçilen havuzlu parklann yasaklanması
önensini. kuraklık yüzünden oluşan 130
milyon Euroluk zaran, hastanelerin acil
servislerine getirilenlerin yüzde 30 artmasını
saymazsak, benim gibi Brüksel'de kalanJar
aşın sıcaklara rağmen bu yıl renkli bir tatil
geçirdi. Brüksel Belediye Başkanı Freddy
Thielemans'ın gınşimiyle, Kuzey
Denizi'nden getirilen bin ton kumla kanal
kryısında oluşturulan v e 1-31 Ağustos
arasında ücretsiz olarak halka açılan yapay
"Brüksel Plajı" ılgi odağı oldu. Plaj hentbolu,
plaj futbolu, plaj v ole\ bolu gibi spor
etkinlikJeri; çocuklara atlama kulesi, balon
üzerinde zıplama ve çocuklara sirk, palyaço,
sihırbaz göstenleri gıbı etkinlikler ve her gün
Brezilya müziği konserinden hip hop dansına.
salsa ve tango kursundan. Benelüks'ten break
dance'a Kongo. Fas, Brezilya. Senegal ve
Belçika'dan gnıplann konserlerine varan
herkes için bedava eğlence işe yaramışa
benziyor. Açıldığı ilk gün 80 bin Brükselli
gezdi plajı. Egzotik ülkelenn sahillenni
andıran hasır dekorlu kafelerin sıralandığı
yapay plajda Meksika. Çin, Küba, Kongo.
Brezilya, İtalya. Hindistan gibi ülkeier
mutfaklan ve içkileriyle Brüksel "deyapay da
olsa bir "sahil havas" estirdi. Belçikahlarla
salsa yapan Latin Amerikalı güzellerin
bulunduğu Küba ve Brezilya barlannın
yanından aynlmak biraz zaman alıyor. "Arts
on Cows" adı altında 21 Haziran"dan beri 187
inek, AB başkentinin ana caddelerini,
ahşveriş merkezlerini, parklan. meydanlan ve
havaalanını sanat için doldurdu. Yaz boyunca
yüksek binalan ve trafiğiyle donuk ve
kalabahk bir kent izlenimi veren Brüksel'e
renk ve neşe getiren inek heykelleri, 21
Eylül'e kadar sergüenecek. Gerçek
büyüklükte yapılan inek heykelleri,
sanatçılann yaratıcılıklanyla giydirildi ve
süslendi. Ilki Zürih'te düzenlenen ve
Chicago. Londra, Nevv York, Lüksemburg,
Bilbao gibi kentlerde de benzerleri yapılan
açık hava sergısinden sonra, sponsorlann
yoksul çocuklara ve ihtiyacı olan gençlere
yardım sağlamak amacıyla satılmak üzere
bağışlayacağı inekler. 9-12 Ekim tarihlerinde
Grand Bazaar'da sergilendikten sonra 16
ekimde bir açık arttırma ile satılacak. Sergi
boyunca www.cows.be sitesinde bir de
"inekler arası güzeDik yansmasT düzenlendi.
Ziyaretçılerin oylanyla belirlenen en güzel
inek 16 Ekım'de açıİdanacak. Oylamaya
katılanlar arasında
BRÜKSEL
ERDtVÇ
UTKU
yapılan çekilişle
belirlenecek bir
kişiye ise 1. seçilen
inek heykeli
verilecek. Sergi
2004'te Harrisburg
ve Manchester
kentlerinde de ________________
düzenlenecek.
Ineklerin bazılan kötü niyetli kişilerin
saldınlanyla hasar gördü, iki heykel çalındı.
Zeebrugge Kum ve Buz Heykelleri
Fesrivah'nde de, tüm buz heykeller bir gecede
yok edildi. Sanatçılara alışılmışın dışında bir
şekilde kendilerini ifade olanağı vererek
dünyaya Brükserin yaratıcı ve mizahtan
anlayan bir kent olduğunu göstermek
istiyorlar "Arts on Cows" organizatörlen. Bu
bedava kitlesel etkinlik, Brüksellilerin
çahştıgı, alışveriş yaptığı ve eğlendikleri
yerlerde sanat eserlerini sergileyerek sanatı
kent yaşamının aynlmaz bir parçası yapıyor.
Sadece entelektüel elitler için yapılan bir
"yüksek sanat" değil bu etkinlik. Sergi
salonlanna gitmeden, sanarın halkın ayağına
getirilmesi amaçlanıyor.
Heykellerin dini, politik ve reklam amaçlı
unsur taşımıyor olmasına da dikkat edilnüş.
Mavinin farklı tonlanndan oluşan bulmaca
kareleriyle bezenmiş "Mavi Pazartesi" adlı
heykel, web sitesinde birinciliği elinde
rutuyor. "Discow adlı uzay çağı ineği 2.,
"Evrim" adlı ma>mun suratlı inek ise 3.
sırada. Kutu şeklindeki zenci inek; dalga
desenleriyle denizi andıran su ineği; içinde
pilotu olan uçak şeklindeki sapsan inek;
hediye paketi şeklindeki inek ve üzerinde
inek resimlen ve yeşil çiçek desenleriyle
süslenmış san boynuzlu, san memeli açık
yeşil inek ilk üçü izliyor. Diğer ineklerden
aklımda kalanlar ise şunJar: Amerikan
bayrağı desenli "Yıkbzlar ve İnek" adlı
çalışma, havaalanında sergilenen uçak
şeklindeki "Hava İneği". üzerindeki şarklı
sahibiyle uçan halıya binmiş inek, boş
zeminden oluşan "Görünmez İnek". domuz
kafalı ineK ve elinde haçlı asa ve başında
tacıyla kral inek... Kral denince aklıma renkli
bir haber geldi; 20 Ağustos'ta Prens Fihp ve
Prenses Mathflde'nin ikinci çocuklan Gabriel
adını verdikleri küçük prensin doğması. başka
bir sevinç nedeni oldu kraliyete düşkün
Belçıkahlar için. Ilk kez kraliyet ailesinde
Gabriel adı kullanılıyor. Hıristiyanlık,
Musevilik ve Islam dinlerinde kutsal olduğu
için bu isim bilinçli olarak seçilmiş. Sıcak
yaz, Belçıka'ya şans getirdi. Yaz aylanndaki
müzik festrvalleri izleyici sa\ılannı arttırdı.
Oostende'de düzenlenen "Denizde Tharro"
festnalin 260 bin sanatsever katıldı.
Havalann iyi olması. sokak tiyatrosu ve açık
hava gösterileri sunuşundaki çeşitlilik geçen
yıldan fazla izleyici çekti. Restoranlar yüzde
15 daha fazla kazandı. Yaz boyunca sinemaja
gidenlerin sayısındaki yüzde 15'lik düşüşü
anlamak ise zor değil. Ne yapalım Küba. Fas
ya da Türkiye sahillerinde tatil yapamavinca
biz de Brüksel Plajı'na gidip hayal gücümüzü
zorluyor, kendimizi bir gün Datça'da. bir gün
Kemer'de bir gün de Kaş'ta tatil yapıyormuş
farz ediyonız. Siz bu yazıyı okurken belki de
ben Küba sahillerinde salsa eşliğinde ıçkimi
yudumiuyorolacağım. Fikir değiştirip İtalva
sahillerinde pizza yemeye de gidebilirim!
Brüksel plajı sayesinde ay sonuna kadar bu
mümkün.
erdincutkuayahoo.com
tepkilen arttırdı. Başkan hiçbir somut önlem
önermediği gibi. gözü liberal şartlanmayla,
sosyal haklan tırtıklamaktan başka yöntem
görmeyen iktidara arka çıktı. Sağlık Bakanlığı
hiyerarşisinde 3. sırada olan sağlık genel
müdürünün istifasını diyet verip eleştirilerden
kurtulacağını sanan bakana en şiddetli uyan
Acil Doktorlar veya Hastane Başhekimleri
Birliği gibi meslek kuruluşlanndan geldi.
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre
dünyanın en iyi kamu sağlık altyapı ve
hizmetlerine sahip bir ülkede nasıl olur da 3
haftalık Canicule'de binlerce insan ölür?
Canicule'ün (kanikül okunur), kaniş
köpeğiyle bir akrabalığı var: Büyük Köpek
takımyıldızlan Sirius'un kuzey
yanmküreden en parlak görüneni,
kimilerıne göre Kutup Yıldızı
adıyla da bılınen Küçük Köpek
yıldızına Romalılar Canicule
derlermiş. Mısırlılann yaz veya en
sıcak me\ sim belledikleri ve güneş
yerine yıllık talc\imlerinı
başlattıkları. 22 Temmuz-23
Ağustos arasındakı günlere eski
Türkçe ile halk ağzında "eyyam-ı
bahur" (kavurucu günler)
denırmiş. Dolayısıyla, bu günlere
hazırlıklı olmazsan başta yaşlılar
ve bebeklerle sağlığı iyi
olmayanlann kırılması pek kolay.
Sivn zekâh aykın bir vatandaş
oturmuş, Liberation gazetesinde
kabataslak bir hesap yapmış.
Önümüzdeki eylül ayında
emeklılik reformu nedeniyle
Fransa hop oturup hop kalkmaya
devam edecek. Neredeyse yüzde
90"ı emekli 10 bin kışıyi bir
kalemde sıldin mi. hükümet
bütçesi birçırpıda 10 milyon
Euro'luk bir "yükten"(!)
kurtuluyor. Devletin. meteoroloji
ve tıp uzmanlannın uyanlanna
kulak tıkayıp "geliyorum dije diye
gelen" öldürücü sıcak dalgalanna
karşı yeterlı önlemı almamalannı
biraz fazla polıtik-kurguyla
açıklayan bir senaryo. Gelin görün
ki "modern" toplumlan liberal
orman ve Darvincı doğal
determınızm yasalanna bırakmak
bu devirde epeyce rağbet gören bir
ideoloji yumağı. Elbetteki ilk ısı
ölçümlennin başladığı 1860'tan
ben veya Ulusal Meteoroloji'nin
düzenli tarama sistemleri
oluşturduğu 1945"ten bu yana en
yüksek sıcaklann yaşandığı bir
dönem yaşadık. Elbette hava
kırlenmesinin oluşturduğu sera
etkisınin kendısını beklenmedik bir
hızda gösterdiğı bir dönem
yaşadık. Istisnai ve haklı
gerekçeleri çoğaltmak olası. Ama
hükümerın haftalık 35 saat
uygulamasıyla boşalan sağlık
personeli yerine yenılerini almak
istemediği. yaşlılann özel
bakımına aynlan bütçeleri üçte bir
oranında kestiğı de bir dönemi
yaşıyoruz. Dayanışma geleneğinin
kalesi olduğunu savunan bir
toplumda özellikle büyük
kentlerde, yakınlanndan hatta
komşulanndan izole yaşayan
yaşlılann sapır sapır döküldüğü
gözlemlendı. Özellikle Paris ve
civannda günde ortalama ölüm
sayısı 5-6 mısline çıkarken taşrada
daha fazla hissedilen sıcağın o
kadar da öldürücü olmadığı
saptandı. Ağustosun ilk iki
haftasında 1 milyon 700 bin kümes
hayAanı telef oldu, yalnızca Batı
bölgelerinde 30 bin domuz ve 10
bin büyükbaş hayvan öldü. Orman
yangınlan tüm seneleri aştı.
1893 "ten beri ılk kez bir ay
öncesinden bağ bozumlan
başladı. Nükleer santrallann
tüm zaafi çıktı ortaya. Nehir
yataklan kurudu. ulaşım
yapılamaz oldu.
Durumdan en kârlı çıkanlann
başında Red Kifin tabutçusu
misali cenazeciler gelıyor. Klima.
vantilatör satanlar stokian
tükettiler. Su satışlan rekorlar
kırdı... Fransızlann en azından bir
kısmı belki hayatlannda ilk kez
azgehşmişliğin bir kader
olmadığını. uygarlık ve
kalkınmışhğın birçok etkenin
bileşeni olduğunu fark ettiler.
Bakalım hükümet. eylül ayının
sosyal Canicule'ünden
kavrulmadan çıkabilecek mi.
ugur.hukum a paris.com
CLUB HOTEL MERt
ÖLÜDEKİZ
• Türkiye turızmınin hizmetinde, 25. yıl
• Olüdeniz tabıat parkı içinde, denize sıfır
• Herşey Dahil hizmet, özel plaj, havuz, sauna, fitness,
her türlü deıuz akti\ıte]eri, kara sporlan, oka avcılığı,
yamaç paraşütü, antik kentler, safari gezderı...
• Çocuklar için, anneler için, dınlenmek isteyenler için . doyumsuz güzellikler
içinde doyumsuz bir tatil için .
Rezervasyon ve bilgi:
Tel O 252 617 OO 01 Fax- 0 252 617 00 10 \\"eb hotelmeri com
YENİLMEZ MOTEL
BODRUM YALIKAVAK'TA
Denize sıfır, özel plajı
Nefis gün batımında restaurantı ve yüzme havuzu
2 kişi klimahoda Y.P. 75.000.000.-
O.K. 55.000.000.-
klimasız oda Y.P. 70.000.000.-
O.K. 50.000.000.-
Tel: 0252 385 40 55 Faks: 0252 385 40 13
www.bodrum~bodrum.com/yenilmez
Sevdiğinizi
oSCARia
ödüllendirin!
17.00Û.0O-TL
SİPARİS HATTI
0555 50^ 88 24
0532 277 13 28