27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 24 AĞUSTOS 2003 PAZAR 10 P A Z A R Y 4 Z I L Â R I dishablg cumhuriyet.com.tr Kavurucuhavahükümeti deyakü<3üneşin gün boyu, dibine kadar ancak birkaç saatliğine ulaşabildiği dar ve küçük Paris sokaklanndan birindeki mahalle kahvesine, karşı kaldınmdaki apartmanuı 1. katındaki daıresinden giiç bela inebilen 87 yaşındaki Madam Roussel, tamamen kaldınlmış camekânlann boşluğunda, (normal zamanlarda ne işe yaradığını sıkça sorguladığımız) tentelerin korumasında en loş masalardan birine ilişir ilişmez derin bir "oh" çekerek "Bonjour, iyi günler, dünya vanmş" diye karşı masada "panache"sini (bira-gazoz kanşunı meşrubat) yudumlayan 4 numara tkrideki binanın emekli kapıcısı Portekiz kökenli Mösvö Rodriguez'e seslendi: *Ça va?". "Ça vaL". Aynı yazılan ancak sadece vurgulamayla soru ve'veya yanıtı ifade eden "İyi misin (İyi gidiyor mu)?", "İyiyim" dıyaloglu selamlaşmayı takiben söze kanşan, yaşı elliyi çoktan aşmasına. boyama san saçlan, hatta aşın makyajına karşın güleryüzü, derin dekoltesi ve işvelı edalanyla fiseli oğlanlarla orta yaşın üstündeki çoğu beylenn ilgi odağı, kahveci güzeli Matmazel Ginette, "Mmc. Roussel neredelerdesiniz, sizi kaç gündür göremiyoruz" diye sordu. Birkaç yıl önce geçirdiği kısmi felçten sonra koJruk değnekleriyle dolaşan 80'lik Rodnquez. Madam Roussel'in yerine atılıp "Marmazel, siz bizim bu Canicuk'de sağ kaldığımıza PARİS HÜKÜM şükredin. Slemleketlim Vasco'nun apartmanında oturan 85 ve 80 yaşlannda bir çiftin dairesinden gelen koku komşulann dikkatini _____________» çekiyor. Kapı lantap içeri giriJdiğinde de yaşlı çiftin iki-üç gün önce terk-i dünya ettikleri anJaşıhyor" sözleriyle Fransa gündemini özetleyiverdi. Bir ay süreyle aşın sıcaklann kavurduğu Fransa 'nın sosyal ateşi, son günlerde mevsim ortalamalanna dönüşe rağmen kolay bastınlacağa benzemiyor... Canicule. yani öldürücü sıcaklar, Cenazeciler Birliği'nin açıklamalanna göre -şu satırlar yazıldığı sırada- ağustosun ılk üç haftası itibanyla alışılagelmis rakamlara orania 10 bin 400 fazladan ölüm söz konusuydu ve ay sonuna kadar ortalama üstü sayının 13 bini aşması bekleniyor. Hatta 20 bin telaffuz ediliyor. Yaşlılardan Sorumlu Bakan HubertFafco, ölümlerin yüzde 50'sinin 80 yaş üstündekilerden oluşruğunu söylüyor. Her vesilede konuşan Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 3 hafta süren şaşırtıcı sessizliğini nihayet bozup perşembe günii TV'den halkına ettiği "Hitap" da hiddetlen dindirmediğı gibi Bazılan sıcak sever!Avrupa kavruluyor bu yaz. E ne yapalım yani? Rusya'nın iışında hemen bürün Asya, Kuzey Afrika. Orta Amerika, latta Güney Avrupa ve 3alkanlar her yaz kavruluyor. 3iz kışı yaşarken de, Güney Amerika ve Avusrralya'nın kavrulması gibi. Berlin'de herkes sıcaklardan sikâyetçi. Havadaki basıncın kan dolaşımını olumsuz etkile mesinden, baş ağnsını takiben, kas ağnlan, yorgunluk ve lansiyon düşmesi ya da yükselmesi, şıkâyetçi sesleri de yükseltti. sıcak havanın ûzerimize düşüp, yapışmasına inat. Bugüne kadar dünyanm birçok yeri kavruluyordu ama Avrupa'nın buna alışık olmayan ülkeleri kavrulunca, birden dünya sorunu olmayı başardı konu. Bu hep mı böyle oluyor? tnsanoğlu hep bir olay kendı başına geldiğinde mi konuyu en sonunda kavrayabiliyor? Galiba öyle oluyor ama Almanlan hiç anlayamıyorum. Yağmurun din mek bilmediği yazlarda, güneşe hasret Almanlann, güneye tatile gitmesi yağmurdan, kapalı havadan şikâyet etmesi dün gibi kulakla rımda. Işte hava, Almanya'da rüyalanmızda bile görsek inanamayacağımız bir kıvama geldi, şımdi sıcaktan şikâyet etmenın anlamı varmı? Var. Tarlalar ılk kez kuraklığın pençesinde. Zaten pahalı olan sebze -meyve fiyatlan, daha da — — pahalanmanın eşiğinde. Euro'ya geçişin ardından, hayat pahalılığının Türkiye'yi aratmaması. ısınan havayla benzerliği arttırdı. Geçen yıl yaşanan büyük firtmayla ölen bin dört yüz ağa cın, geride kalan akrabalan, bu yıl susuzluktan kıvTanıyor. Hatta kı\nlıyor, öyle ki, çatlayan toprağın altındaki köklerin, yılan şeklini aldığını görüyoruz. Radyolar duyuru ya pıyor, biz de umursamaz kalmadık tabii. Evden kovayla su taşımaya başiadım önce, oturduğum meydandaki ağaçlann susuzluğunu almak için. Önce bizim kaldınmdaki iki, karşı kaldınmdaki üç ağacı suladım. Beş ağaçla başladığım sayı her gün arttı, altıya, yediye, sekize ulaştı. Apartman yöneticimizden hortum istedim. Sadece sıcak değil, bürokrasi de öldürür insanı burda. Ev bürosuyla görüşüp izin almak zorundaymış yöneticimiz. Yöneticimiz uyuyor mu diyebilırsiniz, bu sıcaklarda kimsenın uyuyamadığım unutarak. "îyidebugün cumartesL siz pazartesi olup konuşana, ev bürosu düşünüp yamt verene kadar", çünkü burda yanıtlar hemen telefonda verilmek yerine, bir hatta içinde yazılı olarak yapılır. Tannm, ölebilirim. "îyi tamam" diyorum, "Gerek yok bu kadar paiırtıya. ben kendim alınm bir hortum". Yöneticimiz bunu da anlamıyor, benim sokak için kendi cebimden para ödememi, üstelik bunu gönüllü olarak yapmamı gerçekten anlamıyor. Işte burada kavradım paraya önem vermenin önemini. Bizde böyle şeyler sorun değildir, her ne kadar maddi sıkıntı çeksek de gönlümüz zengindir. "Para önemli değil" deyişi, günlük hayatımıza öyle bir oturmuştur BERLİN ki. Oysa Almanya'da, para en ama en önemli hayati meseledir. En önce ve en çok para hakkında konuşulur. Biz ve bizim gibi paraya önem vermeyen kültürler bu yüzden mi parasızlık çekiyor acaba diye düşündüm? Almanlar buna önem veriyor ve ekonomileri de düzgün. En azından son elli yıl öyleydi. Belki de burada yaşayan kabank yabancı nüfusun etkisiyle ve onlann paraya önem vermemesiyle ekonomi bu dunıma gelmış olabilir mi? Hah ha güleyim bari diyorsunuz, gülün, ne yapayım, ben biraz spritüelım işte. Iklimin insan psikolo- jisinde ne kadar önemli bir yer ettiğini bir kez daha anladım. Sanki Almanlar da havayla birlikte ısınmaya başladı. Havuzlarda ve göllerde geçirilen zaman, her yaz üç-dört kereyi bulurdu. Bu yaz, hemen her güne çıkan su kenan gezileri, mangal partileri, sulanan ağaçlar, bahçeler, dışanda daha çok vakıt geçirilip insan içine çıkılması ve gruplarla sosyal aktıviteler düzenlenmesi, Almanlann soğuk kabuklannı çıtırdattı. Bazı Almanlann yabancılardan oluşan arkadaş grubu. bu kabuğu çoktan çatlatmıştı, sıcak hava üstüne tuz biber oldu ve kimi kabuklar kınldı. Uzun yıllardır ilk kez ağustosta Türkiye'ye girmek yerine BANU burda kaldım ve BIRTEK burada bir nebze kendimi — _ _ _ _ vatanımdaymış gibi hıssettim. Yöneticimiz rahatsız olduğundan, bahçeleri oğlumla birlikte suluyoruz. Yanımda oturan Macar komşum. "parasız yapma sakm" diye beni uyardı. Bahçe sulamak için para istemeyi hiç düşünmemiştrm. Fransız komşum atıldı, "Buradaki Türkler her şeyden para kazanmaya çahşır, sen nasıl bir Türksün" diye sordu. Sokaktan geçen bir Alman, "Ağaçları mı suluyorsunuz, ne hoş" diye ekledi. îster yaz olsun ister kış ve özellikle baharlarda, bu güzelim çınarlann, kestane ve ıhlamur ağaçlannın tadını biz çıkarmıyor muyuz? Neden şimdi onlar susamışken biraz su ikram etmeyelim. Yöneticimiz, evden taşıdığım suyun. bahçenin çeşmesinden akan sudan daha pahalı olduğu konusunda beni uyardı. İnsanlann parayı bu kadar önemsemesi kanımı dondurdu. Geçici bir süre terlememişim. Insanlar belki, Berlin'in en çok Alman yaşayan semtlerinden bin olan Charlottenburg'ta kaldınmdan kaldınma taşan hortumlar, şakır şakır sulanan ağaçlar gördüler. Pencereler gündüz-gece sonuna kadar açık, gündüzleri havuza gittiğimizden, elbiselerin altından görünen mayo askılan, yükselen fiyatlarla Türkiye'den daha çok ithal edilen bamyalar, çipuralar derken bu yıl burası Türkiye'ye benzedi bence. Berlin zaten Türkiye'den sonra, Türki Cumhunyetlen saymazsak, Türklerin en yoğun bulunduğu şehir değil mi? Ben sıcaklardan hiç şıkâyetçi değilim, öylesine mutluyum ki Türkçe radyoda yapılan dıl hatalannı bile duymuyor, sadece şarkılan dinliyorum. Ne demişler bazılan sıcak sever. Bukalem 10a v**ıoo.conı Jolie, Çeçen mültecilerin yanında... Ünlü ABD'K sinema oyuncusu Angetina JoKe,tnguş Cumhuriyeti'ndeki Çeçen müJtecikampınızrvarrtetti. Thomb Raider fibnindecanlandırdığı Lara Croft rofiryle ün kazanan gençyıkhz, Birleşmiş MiDetler >liilteciler Yüksek Komiserliği'nin iyi niyet elçisi olarak, dünyanın dört bir yanındaki sığmmacılara yardınî etmeye çahşryor. Jolie, ünlü oyuncu Jon Voight'in de km. (Fotoğraf: AP) Brüksel'de yaz renkli geçiyor...Avrupa "nın bırleşmesine karşın ülkeier arasında tatil ve bayramlardan oluşan "çahşılmayan gün" sayısında hâlâ büyük farklar olduğu ortaya çıktı. Bir araşnrmaya göre, ortalama olarak bir AB yurttaşı yılda 34 gün çalışmıyor. Bu rakam Finlandiya'da 39 güne ulaşırken. Hollanda ve Ingiltere'de 28 güne düşüyor. Belçika ıse 30 gün ile AB ortalamasının altında kalıyor. Olanaklan yeten Belçikalılar, temmuz ve ağustosta soluğu güney ülkelerinde alıyor. 4 parkta yabancılara uygulanması düşünülen ama vazgeçilen havuzlu parklann yasaklanması önensini. kuraklık yüzünden oluşan 130 milyon Euroluk zaran, hastanelerin acil servislerine getirilenlerin yüzde 30 artmasını saymazsak, benim gibi Brüksel'de kalanJar aşın sıcaklara rağmen bu yıl renkli bir tatil geçirdi. Brüksel Belediye Başkanı Freddy Thielemans'ın gınşimiyle, Kuzey Denizi'nden getirilen bin ton kumla kanal kryısında oluşturulan v e 1-31 Ağustos arasında ücretsiz olarak halka açılan yapay "Brüksel Plajı" ılgi odağı oldu. Plaj hentbolu, plaj futbolu, plaj v ole\ bolu gibi spor etkinlikJeri; çocuklara atlama kulesi, balon üzerinde zıplama ve çocuklara sirk, palyaço, sihırbaz göstenleri gıbı etkinlikler ve her gün Brezilya müziği konserinden hip hop dansına. salsa ve tango kursundan. Benelüks'ten break dance'a Kongo. Fas, Brezilya. Senegal ve Belçika'dan gnıplann konserlerine varan herkes için bedava eğlence işe yaramışa benziyor. Açıldığı ilk gün 80 bin Brükselli gezdi plajı. Egzotik ülkelenn sahillenni andıran hasır dekorlu kafelerin sıralandığı yapay plajda Meksika. Çin, Küba, Kongo. Brezilya, İtalya. Hindistan gibi ülkeier mutfaklan ve içkileriyle Brüksel "deyapay da olsa bir "sahil havas" estirdi. Belçikahlarla salsa yapan Latin Amerikalı güzellerin bulunduğu Küba ve Brezilya barlannın yanından aynlmak biraz zaman alıyor. "Arts on Cows" adı altında 21 Haziran"dan beri 187 inek, AB başkentinin ana caddelerini, ahşveriş merkezlerini, parklan. meydanlan ve havaalanını sanat için doldurdu. Yaz boyunca yüksek binalan ve trafiğiyle donuk ve kalabahk bir kent izlenimi veren Brüksel'e renk ve neşe getiren inek heykelleri, 21 Eylül'e kadar sergüenecek. Gerçek büyüklükte yapılan inek heykelleri, sanatçılann yaratıcılıklanyla giydirildi ve süslendi. Ilki Zürih'te düzenlenen ve Chicago. Londra, Nevv York, Lüksemburg, Bilbao gibi kentlerde de benzerleri yapılan açık hava sergısinden sonra, sponsorlann yoksul çocuklara ve ihtiyacı olan gençlere yardım sağlamak amacıyla satılmak üzere bağışlayacağı inekler. 9-12 Ekim tarihlerinde Grand Bazaar'da sergilendikten sonra 16 ekimde bir açık arttırma ile satılacak. Sergi boyunca www.cows.be sitesinde bir de "inekler arası güzeDik yansmasT düzenlendi. Ziyaretçılerin oylanyla belirlenen en güzel inek 16 Ekım'de açıİdanacak. Oylamaya katılanlar arasında BRÜKSEL ERDtVÇ UTKU yapılan çekilişle belirlenecek bir kişiye ise 1. seçilen inek heykeli verilecek. Sergi 2004'te Harrisburg ve Manchester kentlerinde de ________________ düzenlenecek. Ineklerin bazılan kötü niyetli kişilerin saldınlanyla hasar gördü, iki heykel çalındı. Zeebrugge Kum ve Buz Heykelleri Fesrivah'nde de, tüm buz heykeller bir gecede yok edildi. Sanatçılara alışılmışın dışında bir şekilde kendilerini ifade olanağı vererek dünyaya Brükserin yaratıcı ve mizahtan anlayan bir kent olduğunu göstermek istiyorlar "Arts on Cows" organizatörlen. Bu bedava kitlesel etkinlik, Brüksellilerin çahştıgı, alışveriş yaptığı ve eğlendikleri yerlerde sanat eserlerini sergileyerek sanatı kent yaşamının aynlmaz bir parçası yapıyor. Sadece entelektüel elitler için yapılan bir "yüksek sanat" değil bu etkinlik. Sergi salonlanna gitmeden, sanarın halkın ayağına getirilmesi amaçlanıyor. Heykellerin dini, politik ve reklam amaçlı unsur taşımıyor olmasına da dikkat edilnüş. Mavinin farklı tonlanndan oluşan bulmaca kareleriyle bezenmiş "Mavi Pazartesi" adlı heykel, web sitesinde birinciliği elinde rutuyor. "Discow adlı uzay çağı ineği 2., "Evrim" adlı ma>mun suratlı inek ise 3. sırada. Kutu şeklindeki zenci inek; dalga desenleriyle denizi andıran su ineği; içinde pilotu olan uçak şeklindeki sapsan inek; hediye paketi şeklindeki inek ve üzerinde inek resimlen ve yeşil çiçek desenleriyle süslenmış san boynuzlu, san memeli açık yeşil inek ilk üçü izliyor. Diğer ineklerden aklımda kalanlar ise şunJar: Amerikan bayrağı desenli "Yıkbzlar ve İnek" adlı çalışma, havaalanında sergilenen uçak şeklindeki "Hava İneği". üzerindeki şarklı sahibiyle uçan halıya binmiş inek, boş zeminden oluşan "Görünmez İnek". domuz kafalı ineK ve elinde haçlı asa ve başında tacıyla kral inek... Kral denince aklıma renkli bir haber geldi; 20 Ağustos'ta Prens Fihp ve Prenses Mathflde'nin ikinci çocuklan Gabriel adını verdikleri küçük prensin doğması. başka bir sevinç nedeni oldu kraliyete düşkün Belçıkahlar için. Ilk kez kraliyet ailesinde Gabriel adı kullanılıyor. Hıristiyanlık, Musevilik ve Islam dinlerinde kutsal olduğu için bu isim bilinçli olarak seçilmiş. Sıcak yaz, Belçıka'ya şans getirdi. Yaz aylanndaki müzik festrvalleri izleyici sa\ılannı arttırdı. Oostende'de düzenlenen "Denizde Tharro" festnalin 260 bin sanatsever katıldı. Havalann iyi olması. sokak tiyatrosu ve açık hava gösterileri sunuşundaki çeşitlilik geçen yıldan fazla izleyici çekti. Restoranlar yüzde 15 daha fazla kazandı. Yaz boyunca sinemaja gidenlerin sayısındaki yüzde 15'lik düşüşü anlamak ise zor değil. Ne yapalım Küba. Fas ya da Türkiye sahillerinde tatil yapamavinca biz de Brüksel Plajı'na gidip hayal gücümüzü zorluyor, kendimizi bir gün Datça'da. bir gün Kemer'de bir gün de Kaş'ta tatil yapıyormuş farz ediyonız. Siz bu yazıyı okurken belki de ben Küba sahillerinde salsa eşliğinde ıçkimi yudumiuyorolacağım. Fikir değiştirip İtalva sahillerinde pizza yemeye de gidebilirim! Brüksel plajı sayesinde ay sonuna kadar bu mümkün. erdincutkuayahoo.com tepkilen arttırdı. Başkan hiçbir somut önlem önermediği gibi. gözü liberal şartlanmayla, sosyal haklan tırtıklamaktan başka yöntem görmeyen iktidara arka çıktı. Sağlık Bakanlığı hiyerarşisinde 3. sırada olan sağlık genel müdürünün istifasını diyet verip eleştirilerden kurtulacağını sanan bakana en şiddetli uyan Acil Doktorlar veya Hastane Başhekimleri Birliği gibi meslek kuruluşlanndan geldi. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre dünyanın en iyi kamu sağlık altyapı ve hizmetlerine sahip bir ülkede nasıl olur da 3 haftalık Canicule'de binlerce insan ölür? Canicule'ün (kanikül okunur), kaniş köpeğiyle bir akrabalığı var: Büyük Köpek takımyıldızlan Sirius'un kuzey yanmküreden en parlak görüneni, kimilerıne göre Kutup Yıldızı adıyla da bılınen Küçük Köpek yıldızına Romalılar Canicule derlermiş. Mısırlılann yaz veya en sıcak me\ sim belledikleri ve güneş yerine yıllık talc\imlerinı başlattıkları. 22 Temmuz-23 Ağustos arasındakı günlere eski Türkçe ile halk ağzında "eyyam-ı bahur" (kavurucu günler) denırmiş. Dolayısıyla, bu günlere hazırlıklı olmazsan başta yaşlılar ve bebeklerle sağlığı iyi olmayanlann kırılması pek kolay. Sivn zekâh aykın bir vatandaş oturmuş, Liberation gazetesinde kabataslak bir hesap yapmış. Önümüzdeki eylül ayında emeklılik reformu nedeniyle Fransa hop oturup hop kalkmaya devam edecek. Neredeyse yüzde 90"ı emekli 10 bin kışıyi bir kalemde sıldin mi. hükümet bütçesi birçırpıda 10 milyon Euro'luk bir "yükten"(!) kurtuluyor. Devletin. meteoroloji ve tıp uzmanlannın uyanlanna kulak tıkayıp "geliyorum dije diye gelen" öldürücü sıcak dalgalanna karşı yeterlı önlemı almamalannı biraz fazla polıtik-kurguyla açıklayan bir senaryo. Gelin görün ki "modern" toplumlan liberal orman ve Darvincı doğal determınızm yasalanna bırakmak bu devirde epeyce rağbet gören bir ideoloji yumağı. Elbetteki ilk ısı ölçümlennin başladığı 1860'tan ben veya Ulusal Meteoroloji'nin düzenli tarama sistemleri oluşturduğu 1945"ten bu yana en yüksek sıcaklann yaşandığı bir dönem yaşadık. Elbette hava kırlenmesinin oluşturduğu sera etkisınin kendısını beklenmedik bir hızda gösterdiğı bir dönem yaşadık. Istisnai ve haklı gerekçeleri çoğaltmak olası. Ama hükümerın haftalık 35 saat uygulamasıyla boşalan sağlık personeli yerine yenılerini almak istemediği. yaşlılann özel bakımına aynlan bütçeleri üçte bir oranında kestiğı de bir dönemi yaşıyoruz. Dayanışma geleneğinin kalesi olduğunu savunan bir toplumda özellikle büyük kentlerde, yakınlanndan hatta komşulanndan izole yaşayan yaşlılann sapır sapır döküldüğü gözlemlendı. Özellikle Paris ve civannda günde ortalama ölüm sayısı 5-6 mısline çıkarken taşrada daha fazla hissedilen sıcağın o kadar da öldürücü olmadığı saptandı. Ağustosun ilk iki haftasında 1 milyon 700 bin kümes hayAanı telef oldu, yalnızca Batı bölgelerinde 30 bin domuz ve 10 bin büyükbaş hayvan öldü. Orman yangınlan tüm seneleri aştı. 1893 "ten beri ılk kez bir ay öncesinden bağ bozumlan başladı. Nükleer santrallann tüm zaafi çıktı ortaya. Nehir yataklan kurudu. ulaşım yapılamaz oldu. Durumdan en kârlı çıkanlann başında Red Kifin tabutçusu misali cenazeciler gelıyor. Klima. vantilatör satanlar stokian tükettiler. Su satışlan rekorlar kırdı... Fransızlann en azından bir kısmı belki hayatlannda ilk kez azgehşmişliğin bir kader olmadığını. uygarlık ve kalkınmışhğın birçok etkenin bileşeni olduğunu fark ettiler. Bakalım hükümet. eylül ayının sosyal Canicule'ünden kavrulmadan çıkabilecek mi. ugur.hukum a paris.com CLUB HOTEL MERt ÖLÜDEKİZ • Türkiye turızmınin hizmetinde, 25. yıl • Olüdeniz tabıat parkı içinde, denize sıfır • Herşey Dahil hizmet, özel plaj, havuz, sauna, fitness, her türlü deıuz akti\ıte]eri, kara sporlan, oka avcılığı, yamaç paraşütü, antik kentler, safari gezderı... • Çocuklar için, anneler için, dınlenmek isteyenler için . doyumsuz güzellikler içinde doyumsuz bir tatil için . Rezervasyon ve bilgi: Tel O 252 617 OO 01 Fax- 0 252 617 00 10 \\"eb hotelmeri com YENİLMEZ MOTEL BODRUM YALIKAVAK'TA Denize sıfır, özel plajı Nefis gün batımında restaurantı ve yüzme havuzu 2 kişi klimahoda Y.P. 75.000.000.- O.K. 55.000.000.- klimasız oda Y.P. 70.000.000.- O.K. 50.000.000.- Tel: 0252 385 40 55 Faks: 0252 385 40 13 www.bodrum~bodrum.com/yenilmez Sevdiğinizi oSCARia ödüllendirin! 17.00Û.0O-TL SİPARİS HATTI 0555 50^ 88 24 0532 277 13 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle