09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2003 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Dr. Jefyu Jelev ile Politika Kulübü 'nün hedeflerini ve dünyanın geçirmekte olduğu değişimleri konııştuk S Ö Y 1 E Ş İ : LEYLA TAVŞANOÖLU leyla.tavsanoglu@ cumhuriyet.com.tr Bulgaristan, öbür Balkan ülkeleri gibi sorunlanna kahcı çareler arıyor. Bu arayış içinde de AB ve NATO üyelikleri gittikçe önem kazanıyor. Onlarca yıl kapalı bir rejim içinde yaşamanm getirdiği dünyadan yahtılmışlık duygusundan kurtulmanın uğraşım veriyor. Açık tophım özlemi içinde ülkedeki sivil toplum kuruluşları giderek dahafazla önem kazanıyor. Bu sivil toplum kuruluşlanndan birisinin başkam da Bulgaristan 'ın ilkcumhurbaşkanı Dr. JelyuJelev'in kurduğu Balkan Politika Kulübü. Balkan Politika Kulübü iki yılhk geçmişinde bölge ülkelehnde konferanslar düzenleyip bölge liderlerini bir araya getirdikten sonra şimdi daha kahcı ve sürdürülebilir çahşmalar içine giriyor. Sofya da bulunduğum günler içinde Dr. Jelyu Jelev le bir araya gelip Balkan Politika Kulübü 'nün kendisine koyduğu yeni hedefleri ve dünyanın geçirmekte olduğu değişimleri konuştuk. Iki kutuplu sistem çöktü- 2001'de kurulan Balkan Politika Kulü- bü 'nün çalışmalarındaki gelişmeleri anlatır mısınız? - Balkan Politika Kulübü öyle bir aşamaya gel- di ki artık çahşmalannda, bölgeyi önemli bıçim- de etkileyecek doğrultuda değişikJik yapmalıdır. Şimdiye kadar Kulüp olarak sadece dizi halinde konferanslar düzenledik. Ilk konferans Balkan Politika Kulübü'nün ku- ruluşu nedeniyle Sofya'da 26-27 Mayıs 2001 'de düzenlenmışti. tkincisi, Balkanlar'da güvenlik ve istakrar konusunda uluslararası düzeyde, Üs- küp'te oldu. Çok ilginçti. Zamanlaması da çok ye- rindeydı. Yine uluslararası düzeydeki üçüncü konferans Bükreş'te gerçekleşti. Bu, Balkan ül- kelennin bölgesel işbirlikleri yoluyla ekonomik açıdan canlanmalannı konu almıştı. Beklentiler de ekonomi uzmanlan ve siyasilerin birlikte böl- genin ekonomisıni canlandıîmak için formül bul- malanydı. Dördüncüsü Yunanistan'ın başkenti Atina'da yapıldı. Burada AB'nin genişleme sü- recinde alınan kararlar konuşuldu. Konu, Bal- kanlar'ın AvTupa frsatlan va olanaklanydı. Yine bu konferansın zamanlaması da çok doğnıydu, çünkü Kasım 2002'de düzenlenmişti. Tam Prag Zirvesi'nden önce olmuştu. Hatırlayacaksınız, Prag Zirvesi'nde Balkanlar'ın ıki ülkesi olan Bul- garistan ve Romanya'ya NATO üyeliği, sonra da Kopenhag Zirvesi'nde de AB üyeliği daveti ya- pılmışh. Atina'daki bu konferansta çok da önem- li bir açıklama yapmıştık. - Neydi bu önemli açıklama? - Balkan Politika Kulübü'nün henüz kulübe üye olmayan ülkelere açılma ve genişleme kara- nnı orada dile getirmiştik. Çünkü bu bir Balkan girişimi olmasına karşın dünyaya açık olması ge- rekir. Bir de Balkan Politika Kulübü, NATO üye- liğine davet edilmeyen ülkelere elirü uzatmıştır ve onlara, NATO'ya girmeye hazır oldukJan an- da yardımcı olmaya da hazırdır. Balkan Politika Kulübü, yine Atina konferan- sında Türkıye'nin AB üyeliğini bütün gücüyle des- teklediğini de açıklamışhr. Çünkü AB bir Hıris- tiyan Birliği değil, ortak değerlerin paylaşıldığı bir birliktir. Bunun temeli de demokrasi ve pazar ekonomisidir. - Ve tabii insan haklaru.. Öyle değil mi? -Tabii ki öyle. Her neyse.. Son konferansımı- zı da bu yıl Mayıs ayında Istanbul'da yaptık. BPT ayakta kalabillrdl - Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve VarşovaPak- tı'nm dağılmasınm üzerinden onyıldan fazla bir zaman geçtl Bu çok kısa bir süre, hiç kuş- kusuz,... Ama bu kısa sürede olaylar o kadar hız- lı gelişti ki hatta eski Demir Perde ülkeleri bu- gün NATO'ya üye olmaya başladılar. Bu ilginç gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? -Bence değişirnler, sözünü ettiklerimizden çok daha fazla oldu. Öncelikle eski sosyalist ülkele- nn ekonomikbiriiği olan ÇOMECON dağıldı. Der- ken Varşova Paktı dağıtıldı. Bu paktın dağıtılma- sı protokolünü, Bulgaristan adına o zamanki Cum- hurbaşkanı olarak ben imzaladım. Birkaç ay son- ra da Sovyetler Birliği dağıldı zaten... Biz Bulgaristan olarak Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce, Bulgaristan ve Rusya ara- sında büyükelçilik düzeyinde diplomatik ilişki kurmuştuk. Sovyetler Birliği'nin çöküşü deği- şimJeri geririrken ayru zamanda Bağımsız Dev- letler Topluluğu'nun da (BDT) dağılmasına yol açh. BDT çok geniş bir toplufuktu. - Peki, BDT ayakta kalamaz mıydı? Ayakta kalması bölge için daha iyi sonuçlar vermez miydi? -BDT ayakta kalabilırdi tabii. Ama bunun ko- şulu dünyada iki kutup, yani kapitalist ve sosya- list dünyanın kalmış ohnasıydı. Ama dünyanın iki kutuplu sistemi çökünce BDT de dağıldı. Bunu eski Yugosla\ya'nın dağılması ve çökü- şü izledi. Yugoslavya, kapitalist ve sosyalist dün- ya arasında bir anlamda deneme niteliğinde bir ülkeydi. Çünkü Ikinci Dünya Savaşı sonunda ka- pitalist dünya daha zayıf bir dunımda kalmıştı. O arada Çekoslovakya Çek ve Slo- vak Cumhuriyetleri olarak ikiye bölünmüştü. Daha önce iki Al- manya birleşmişti.Geriye dönüp o on yıla baktığımızda ve onca önemli değişikliğin ve değışımin meydana geldığini gördüğümüz- da şaşırmamak elde değil. Bu- gün, o değışikliklere ve değişım- lere tanık olan bizler doğdugu- muz dünyadan tamamıyla farkJı bir dünyada yaşadığımızı görü- yoruz. Tamamıyla farklı bir dünyada yaşamamıza karşın dünyanın bu yeni düzeninin kurallan ve yasa- lan hâlâ oluşturulmuş değil. Sırf bu nedenle de AB ve ABD ara- sında çelişkiler, çekişmeler ve kar- şıtlıklar yaşanmaya başlandı. - Buna örnek verir misiniz? -Örneğin, Irak Savaşı... Bu ara- da AB üyesi üDceler arasında da çekişmeler, çelişkiler ve karşıt- lıklar yaşandı. Derken AB üyesi ülkelerle ABD arasında bu kez AvTupa Güvenlik ve Savunma Po- litikası (AGSP) nedeniyle anlaş- mazlıkJar çıktı. Bu konuda orta- ya çıkan soru şimdi şu: Bu AGSP kuvvetleri NATO'nun bünyesinde mi olacak, sadece NA- TO'dan yardım mı alacak. NA- TO'yla sürekJi işbirliği halinde mı olacak, ya da NATO'yla yan yana faaliyet mi sürdürecek'7 Bu- nun yanıtlanması lazım. Bütün sorun bu. - Peki, sizce bunun yamtı ne- dir? - Son yıllarda Almanya, Fran- sa gibi Avrupa'nın ileri gelen ülkelen, hatta Av- rupa'nın başkenti konumundakı Belçıka ulusla- rarası ılişkilerde ABD karşısında ikınci sınıf bir rol oynamayı reddediyorlar. Belki bu eğilim güç kazanacaktu". Ekonomik bir dev olan AB; savunma. güven- lik ve kriz yönetimi alanlannda bir cüce halıne düşmeye tahammül edemez. Eski komünist, ye- ni demokrat ülkeler için bu çok da istenilen bir konum değil. Üstelik Irak Savaşı durumu daha da Dr. JELYU JELEV Veselinovo, Bulgaristan doğumlu. Yükseköğrenimini Sofya Üniversitesi Felsefe Bölüntü 'nde tamamladı. Doktorasım aynı üniversitede aldt. 1965'te komünizmi eleştirdiği gerekçesiyle üniversiteden atıldı. 1972'ye kadar Doğu Bulgaristan 'da bir köyde sürgüne mahkûm edildl 1972-74 arası Sofya "daki Halk Sanatları Enstitüsü 'nde sosyolog olarak çahştu 1975-89 arası Sofya Kültür Enstitüsü 'nde araştırmacı olarak görevyaptı. 1988'de Glasnost ve Perestroyka Kulübü 'nün kurucuları arasında yeraldu 1989'da Kültür Enstitüsü 'nden muhalijhareketieri nedeniyle atıldı. Aynı yıl Demokratik Güçler Birliği'ni kurdu ve Koordinasyon Konseyi îngıltere'nın Irak'a asken müdaha- lesini onaylamadı. Bu, çok ama çok önemli bir gelişmeydı. Burada çok belirleyici gelişme 11 Eylül'den he- men sonra ortaya çıkan terorizm kar- şıtı koalisyonun Irak'Ia birlikte da- ğılmasıydı. Ben kişisel olarak ABD'ninbu siyasetlerinde ısrarlı ol- ması halinde BM'de ve öbür ulusla- rarası örgütler içinde yalnızlığa iti- leceğinden, ya da kendı kendısıni yalnızlığa mahkûm edeceğinden en- dişe ediyorum. Eski Avrupa Başkanhğı 'na getirildi. 1 Ağustos 1990 'da Bulgar Parlamentosu tarafından cumhurbaşkanı seçildi. 1992'de beşyılhğınayeniden cumhurbaşkanlığına getirildL 1997'de ikinci dönem cumhurbaşkanhğı sona erince bir sivil toplum kuruluşu olan Dr. Jelyu Jelev Vakfı 'nı ve bunun altında Balkan Politika Kulübü 'nii kurarak bunun başkam oldu. güçleştiriyor. Yeni demokrat ülkelerin beşi ABD'vi Irak Savaşı konusunda destekledi. Öte yandan A\Tupa'nın bir bölümü. ya da ABD Savunma Bakanı Rumsfekf ın deyışiyle Eski Avrupa Irak Savaşı'na karşı çıkmıştı. - O arada NATO'yla BMarasında da bu ko- nuda anlaşmazlık çıkmamış mıydı? - Çıkmıştı. tabii. Bu bağlamda NATO ve BM Güvenlik Konseyi arasında da çelişkiler ve kar- şıtlıklar yaşandı. BM Güvenlik Konseyi. ABD ve - ABD Başkam Bush ve Savun- ma Bakanı Donald Rumsfeld BM Güvenlik Konseyi 'nden, Irak 'a as- keri müdahaleyle ilgili istedikleri doğrultuda karar çıkarttıramayın- ca BM'nin Soğuk Savaş 'ın ürünü olduğunu ve devrini doldurduğu- nu söylemişlerdL Ama NATO da Soğuk Savaş'ın ürünü. Sizce, biray- nmcılık yapmamak için ikisinin aynı kefede değerlendirilmeleriğe- rekmez mi? - Evet, ama AB de ikinci Dünya Savaşf ndan sonra kurulmuştu. Öy- le değil mi? Gelelim sorunuza... Eğer bir tezle ilgili çok ciddi tartışmalar ve çelişkiler varsa, bu bir tez değil demektir. Daha açık söyleyeyim... Böyle bir görüş bir tez olarak kulla- nılamaz. Size başka bir örnek vere- yim... Irak bağlamında ABD'yleay- nı görüşte olmayan Avrupa ülkeleri "Eski Avrupa" olarak nitelenmişti. Bu tür tarnşmalarinandıncı değü. Bü- tün taraflann ve bütün ülkelerin inan- dıncı olmalan için sağlam mantık güöneleri ge- rekir. - Yanibu sözlerinizden ABD Yönetimi 'nin çok fazla mantıksız davrandığını mı çıkarsayabili- riz? - Ben bu konudaki görüşlerimi açıklarken söz- lerimi sizin yaptığımz gibi formüle etmeyebili- nm. Ama son gelişmelerden sonra ABD'nin çok daha büyük bir yalnızlığa itilmesinden çok cid- di kaygılarım olduğunu belirtmek istiyorum. 'Türkiye modern bir ülkediı" - ABD kimler tarafından, nasıl yalnızlığa itilebilir, sizce? - BM tarafından, AB tarafından, hatta NATO içinde ciddi biçimde yalnızhğa itilmesi tehlikesi vardır. Bu tür bir gelişme bence çok tehlikelidir. Çünkü bu, halihazırda var olan kurallann bozulurken yeni kurallar getirilmemesi demektir ki, bu hayati tehlike anlamına gelir. Dolayısıyla da -Avrupa- Atlantik Alanı denilen oluşum yara almış, kınlmış olur. Bu alan yara alır ya da kınlırsa ne ABD, ne Avrupa, demokrasi ve pazar ekonomisi değerlerini bütün dünyada yaymak için çaba harcayabilir. Örneğin bu değerlerin Afrika, Asya gibi bölgelere yayılmalan gerekir. Ama bu tehlike ortaya çıkmca ne ABD, ne de Avrupa bu yolda çalışabilirler. Gerçek tehlike de buradadır. Türklye'nln rolü - Balkan uzlaşması ve dünyanın bu söylediğiniz durumu çerçevesinde Türkiye-Bulgaristan ilişkilerini nasıl değerlendirebiliriz? - Ben her zaman, Balkan ülkeleri, Bulgaristan ve Avrupa için Kemal Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda gelişen Türkiye gibi laik bir ülkenin tslam köktendinciliğinin önünü kesecek en önemli engel olduğunu düşünmüşümdür. Bu gittikçe önem kazanıyor, çünkü Türkiye modern bir ülkedir. Bulgaristan ve öbür Balkan ülkeleri ise lslam köktendinciliğinin önündeki ikinci engeldir. Bakın, Balkanlar'da hepimiz Hıristiyan halklara sahip ülkeleriz. Dolayısıyla biz İslam köktendinciliğiyle çok daha sert bir biçimde savaşmaya kalkışsak aşın uçlar bunu iki din, iki ayn medeniyet arasındaki savaş olarak yorumlamaya çalışacaklardır. Bu nedenle de Bulgaristan ve Türkiye, ya da öbür Balkan ülkeleriyle Türkiye arasındaki iyi ilişkiler çok önem kazanmıştır. Bu ilişkiler sadece kendi aramızdaki durum ya da bölge için değil, aynı zamanda bütün Avrupa için özellikle önemlidir. Içimde bir his bana Avrupa'nm yüksek katlannda Türkiye'nin öneminin yeterince kavranmadığmı söylüyor. Bu bağlamda bana göre ABD, Türkiye'nin oynaması gereken rolü çok daha iyi anlıyor. - iyi de sizce ABD Yönetimi, son aylardaki davramşlarıyla Türkıye'nin öneminigö'z ardı etmeye çalışmadı mı? - Irak Savaşf yla bağlantıh çelişkileri genelleştirmemiz yanlış olur. O olay bireyseldir ve geçici olduğunu umanm. Mehmet Farac KOTULER MAHALLESİ "Kanlı topraklarda bir Urfa destanı..." KûllıIED MHM1E6I Tüm kitapçılarda Günizi Vayıncılık 0.212 5121172 JURKİYE Kurulmak istenen Batı boyutiu düzenin Türkiye ve bölgeye etkileri ayrıntılı olarak ıncelenmiştir. Türkiye ve bölgeye yönelik senaryolar, belg e le r de kullanılarak ortaya kondu. Erol MANİSAU nın kısa yazılarından meydana gelen bu çalışmada, çarpıcı iddialar y e r almaktadır. Bir solukta okunacak ve akılda kalacak bir kıtap. DİM ÎCÜÛ21Z; 5115100 5E? 01B5 ierya/iMTi <© ıxır coaı KÜLTÜB • S*NAT (0212) 2*3 S9 7» emın ıgus bu dünya bir pencere CD VE K A S E T "Dereler akar gıder Taşlan yıkar gıder Bu dun\ a bir pencere Her gelen bakar gıder" J7İSVİÇRE HASMNESİ ••&naaw Jiamü rtor BİZ GIDIYORUZ... 30 AĞUSTOS-7 EYLÜL GÜNEYDOĞU 01 EYLÜL'de FOTOGRAF SEMİNERLERİ BAŞLIYOR 19 EYLÜL 2003 İSTANBUL-KATMANDU (SARI OTOBÜS) Rezervasyon ve Bilgi: O212 249 O2 O2 www. fotog rafev i. co m Türkiye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı gunlük Bizim Cazete Ülke sorunlanna ılışkın rapodanyla. araştırmalanyla, koşe yazılanyla, tarafsız haberienyle sıvıl toplumlann gazetesı. Düzenlı okumak ıçın abone olun. Td: 0.212.51108 75 SATILIK MÜSTAKİL EV tzmit - Maşukiye'de 300 rrv arsa içinde dekorasyonlu, şömineli, kapalı garajh, kaloriferli dubleks ev satılıktır. Tel: O 532 262 10 52
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle