Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Şaşkınlığın Bedeli
İKTİDARIN dış politikadaki görüntüsü, tam bir
şaşkınlık görüntüsüdür.
Uç nedeni var bu durumun.
Birincisi, genel olarak devlet yönetimindeki de-
neyimsizlik.
Ikincisi, Türkiye'deki karar alma mekanizmaları
konusundaki fütursuzluk.
Üçüncüsü, dış politikadaki oyunlan okumaktaki
bilgisizlik.
Deneyimsizliğin nedenlerini ve etkilerini uzun
uzadrya anlatmaya gerekvar mı? Büyük btr dev-
leti yönetmede belediye başkanlıklannda, ticaret
ve ihale işlerinde edinilmiş deneyimler yeterli olmu-
yor.
Bu ülkedeki karar alma mekanizmalannı, daha
doğrusu çeşitli alanlarda sağlam kararların en iyi
nasıl alınabilecegini bilmek için hem cumhuriyetin
kuruluş kimyasını, hem de devlet yapısındaki ka-
rar alma süreçlerinin fıziğini iyi öğrenmiş olmak ge-
rekiyor. Böylesi de, Harbiye ve Mülkiye gibı büyük
okullan küçümseyenler için kolay degildir. Dış po-
litikada "Çankaya zirvesi" denen, cumhurbaşka-
nıyla başbakanın ve genelkurmay başkanıyla dışiş-
leri bakanının katıldığı geleneksel mekanizma bo-
şuna oluşmadı.
Dış potitikadaki oyunlan doğru okumak ise birfut-
bol takımı teknik direktörünün sahadaki oyunu "iyi
okuması"ndan pek farklı sayılmaz. Hem başvuru-
labilecek bütün taktiklen iyi öğreneceksiniz, hem
de karşı tarafın güçlü yönleri kadar kendi takımını-
zın zayıf yanlannı iyi bileceksiniz.
Irak'a asker gönderme işinde, Ankara'daki hükü-
metin içteki meşruluk ve dıştaki borçluluk açıla-
nndan ABD'nin sürekli desteğine muhtaç oluşu
VVashington'ın şimdiki iktidarkarşısındaen etkili ko-
zu değil mi? Durum böyieyken, daha başlangıç
günlerinden beri "Gerekirse asker de veririz" de-
mek, başkalannın çıkarlan için "kullanılmaya teş-
ne olmak" degildir de nedir? "Stratejik ortaklık iliş-
kilehni siz bozdunuz" diyerek Ankara hükümetine
ve Istanbul medyasına kompleks veren Amerika-
lılar, bu kompleksin ezikliğiyte ve stratejik ortaklığı
canlandırma hevesiyie yeniden asker göndermek-
ten söz edenler karşısında memnunlukla ellerini
ovuşturacaktır elbet. Bu onların gücü.
Ya AKP iktıdannın zayıflığı?
Bu yeni sunuş halka, pariamentoya ve askere na-
sıl benimsetilecek? "Asker, Bağdat yakınlarındaki
terörlü yeıiere değil, güneye, uysal Şiilerin bölge-
sine gidecek, eski Osmanlı topraklannda bayrak
gösterecek" demek yeter mi? Direniş oralara bu-
laşırsa n'olacak? Türkiye'nin çıkan, terörist yuva-
lanmaya karşı Kuzey Irak'ı askeri denetim altında
tutmaktı; ne yaptıkları ve yapacaklan hâlâ belirsiz
Amerikalılara oralan bırakıp neresinde nasıl olursa
olsun Irak'ta yanlış bir savaş sonrasının işgalcile-
rine katılmak yakışık alır mı?
Şaşkınlığın böyle bir bedelini kendine yakıştınmak
için yalnız aklını değil, onurunu da peynir ekmek-
le yemiş olmak gerekir. Son aylarda gururu iyice
incinen birTürkiye'de buna "evet" diyecek pek az
sivil ve asker bulunur.
Avrupa Birliği ve Türkiye
Oostlander Raporu'nda olduğu gibi, AB'nin yetkili
sözcüleri de sürekli olarak Türk Ordusu ile uğraşmakta,
onun etkirüiğini tümüyle azaltmak istemektedirler. Neden?
Çünkü AB'nin ulusal çıkarlanmızla, onurumuzla, gerçek-
lerimizle bağdaşmayan, haksız isteklerine hayır diyebilen
tek tutarlı kuruluş Ordu da onun için.
Prof. Dr. Suna KİLİ Boğaziçi Üniversitesi
A
B sözcülerinin binyıldırbu iki zıt geleneğin çar-
Türkiye'ye olum-
suz yaklaşımlann-
da kültür konusu-
nıın da yer aldığı-
www.ogzala.com
Tel: 0.212. 293 91 95
252 30 39TRANS KAÇKAR 25:
kaçkar dağı geçişi
Temmuz ve Ağustos aylarında her hafta
günübirlik.doğa yürüyüşleri için arayınız.
nı görüyoruz. Bu sözcülerin de-
ğerlendırmeleri büyük ölçüde
Oostlander Raporundaki yakla-
şırnı paylaşmaktadır.
Önce bir konuyu açıklığa ka-
vuşturahm. AB'nin, "bütünsd-
lik" içinde "farkhlığa" da yer
açan kültürel yaklaşımı ne idi?
Din, bu bağlamda Hınstiyanlık ve
"ırkçı'' değerlerbütünleşririci de-
ğil, bölücü olduğundan AB süre-
cinin ilk aşamasında bu "Bnüğe"
yön veren ve II. Dünya Sava-
şı'nın tüm acılannı gören, yaşa-
yan Avrupah devlet adamlannın
daha hoşgörülü bir tutum içinde
olduğuna tanık oluyoruz. ABnin
siyasasına egemen olması gere-
ken yaklaşım Avrupa'nın Aydın-
lanma sürecınin değerleridır, hü-
manist değerlerdir. Bu yaklaşım-
da Tann egemenliği anlayışı ye-
rine "insan"ın ve onun haklan-
nın üstünlüğü görüşü benimsen-
mektedir. Hıristiyan dininın üs-
tünlüğü anlayışı, yerini "insanb-
ğm" ve "insani değerlerin" üstün-
lüğune bırakmıştır. Boylece. "Av-
rupa küJtürünün birleştirid, bii-
tünkştirici öğeleri insan, insan-
cıl, hümanist değerler ve insan
haklandır. Böyle olması da gere-
kir. Ancak AB'nin zaman zaman
ve son yıOarda da neredeyse sü-
rekMk kazanan, AB sözcüleri-
nin ve AB raporlannda yer alan
bağnaz. dışla\ıcı yorum ve tutum-
lara da rastiıyoruz. Bu bağnazhk-
tan Türkrv e de nasibini abnakta-
dır.
Bu bağnazlığın kökenini Cum-
huriyet'teki çeşitli yazılanmda
irdelemiştim. Yineleyelim: Bu
bağnazlığın kökenini. Batı uy-
garlığının, deyim yerindeyse, "bö-
lünmüş" kişiliğinde aramak ge-
rekir. Batı uygarlığının "ildye"
bölünmüşlüğü tarihsel olarak iki
farklı, iki zıt geleneğin ürünü ol-
masından kaynaklanmaktadır. Bu
zıt geleneğin birinı Yunan-Ro-
ma (Graeko-Roman), öbürünü
de Muse\i-Hıristiyan (Judeo-
Christıan) olarak tammlayabili-
riz. Birinci gelenek hümanist, la-
ik ve usçu gelenektir. tkincisi ise
öbür dünyaya ağırlık veren, mis-
tik ve dinsel ınançla ve bağnaz-
lığa yol açan gelenektir. Batı, iki
pışmasına, zaman zaman da bi-
rinin öbürünü alt etmesine tanık
olmuştur. Burada şaşırtıcı olan
ve üzerinde durulması gereken
Arie Oostlander'ın "meşhur(!)
Raporunda buiki7*geieneğe yer
vermesidir. raporu 1un "Bntiğm"
sıyasal değerlerine yer verdiği
bölümde Ooslander şöyle demek-
tedir. Birliğin inandıjı, Birliğin
dayandığı değcrier "Judeo-Hris-
tiyan" ve hümanist toplum değer-
leridir. Avrupa Parlamentosu adı-
nahazırladığı Türkiye Raporu'n-
da Oostlander tam bir bilimsel
aymazlık, çelişki ve bağnazlık
içindedir. Tarihini. Avrupa'nın
Aydınlanma değerlerini unutmu-
şa benzemektedir. Bu değerlen
saptırmaktadır. Aydınlanma de-
ğerleri içinde "dinsel'' değerlerin
yeri yoktur. Oostlander Batı'ya
musallat "bölünmüş" siyasal ve
kültürel kişılığı kendi yazdıkla-
nyla da ortaya koymuştur. İnsan
haklan. "KopenhagKriteıkrî'nin
egemen oldugunu savlayan AB
ve bu bağlamda daha da etkin bir
konuma gelmeye çahşan Avrupa
Parlamentosu'nun bir sözcüsü-
nün dinsel kriterleri gündeme ge-
tirişi en azından kaygı vericidir.
AB Komisyonu Başkanı Jac-
quesDek>rsun 1989'dabelirtti-
ği gibi AB" yi bir "Hnistiyan Ku-
lübü" gibi gören görüşlere za-
man zaman tanık oluyoruz. O
dönemde Jacques Delors'un yar-
dımcısı MartinBangeman'ın da
söyledikleri ilginçtir: "Gericigüç-
ler canlanma gösterirse, Türki-
ye'nin entegrasyonda yer al-
masıgüçleşecektir. Ancak biz Av-
rupahlann kendi kültürel kinüi-
ğtrnizvar": (Cumhuriyet, 1 Ma-
yıs 1990).
Türkiye birçok neden dışında
kültürel nedenle de dışlanıyor.
Türkiye "01610" oluyor. Dinsel
öğeyi öne çıkararak AB kurulu-
şuna neden olan yaklaşımdan
uzaklaşıyor, Hıristiyan, dinsel de-
ğerler, belli bir dine bağlı olan-
lara ayncalık sağlayan değerler-
le hümanist değerler bağdaşmı-
yor. Batı, yüzyıllar boyunca bu-
nun savaşımını vermiş ve Aydın-
lanma Devrimi ile insan, insan
haklan ve insancı değerler din-
sel değerlerin yerini almışt. Oost-
lander kendi tarihini ve Avru-
pa'da 200 yü önce gerçekleşen Ay-
dınlanma Devrimi'nin degerleri-
nin ayırdında değil. Oosdander'in
raporu yukanda açıklamaya ça-
hşöğnn, Baü uygarhğma "musal-
lat'' ikiye bölünmüşlüğün somut
bir belğesklir.
AB'nin Türkiye'ye tutumuna
koşut bir yaklaşımı sergilediği
ve AB sözcüleri hâlâ aynı görüş-
leri ortaya koyduğu için Oostlan-
der Raporu'nun bazı bölümleri-
nin yeniden ıncelenmesini ge-
rekmektedir. Örneğın, *Rapor"un
15. sayfasmda Oostlander, AB'ye
katılacak "yeniülke'' yurttaşlan-
nın ve bu bağlamda tüm AB yurt-
taşlannın özgürlük içinde yaşa-
düdanna, tüm siyasal kriterleri
yerine getirdiklerine ve Türki-
ye'nin henüz bu siyasal kriterle-
ri tamamlamadığına işaret edı-
yor. Oostiander'in bu doğrultu-
dakitüracefcri AB'nin Türkhç'ye
uygaladığı 'çifte standard'm bir
başka somut örnegidir. Şö\1e ki
2004yıhndaAB'ye kaülacak olan
Hstoma%« Letonya'nminsan hak-
lan konusunda ciddi sonınlan
vanbr. Her iki ülkedeki yasalar 0
ülkelerde yaşayan ve genelde nü-
fusun %20 sini oluşturan Rusla-
ra vatandaşlık haklannı vermi-
yor. Letonya'da Rusça bilen in-
san sayısı, Letonca bilen insan
sayısından daha fazla. Yurttaşlık
için başvuru yapan kişi hem mer-
kezi bir dil sınavına ve hem de
anayasa sınavına tabi tutuluyor.
(Bu durum, Başkan Kennedy ön-
cesi, .\BD'nin bazı güney eyalet-
lerinde oyunu kullanabılmesı için
zencüere uygulanan sisteme ben-
ziyor.) Bu sınavlar çoğu Rus için
çok zor olduğundan Ruslar yurt-
taşlık haklanndan yoksun bırakı-
lıyor. Oylannı kullanamıyorlar.
AB, Estonya, özellikle Leton-
ya'nın insan haklan konusunda
bazı ciddı sorunlan olmasını bil-
mesine karşın, bu ülkelere hoş
görülü davranıyor ve bir süreç
içinde bu sorunu çözmesini umut
ettiğine işaret ediyor. Öte yan-
dan bazı Avrupa ülkekrinde in-
san haklannın açıkça ihlal edikn-
ği bir başka konu da Laponlar Oe
ilgin. Laponlar Fınbuıdiya, Nor-
veç, Rusya ve özellikle ts>eç'te
ulusal ve kültürel bakımdan ezil-
mektedirier.
Oostlander Raporu'nda üze-
rinde durulması gereken pek çok
olumsuz,gerçek dışı tümcelerin
yalnızca bir kaçını daha sırala-
makla yerineceğiz: Bazı Avrupa
ülkelerinde benzerkuruhışlann ol-
masına karşın, Milli Güvenlik
Kurulu'nun yetkilerini kısmak,
Kıbns Türk halkının can güven-
cesi olan orduyu adadan çekmek,
Türkçeden başka dillenn zorun-
lu eğitım dilı olmasını sağlamak,
Kıbns sorununun çözümü ve Er-
menistan ile ilişkilerin normalleş-
mesi gibi. Ve bu konulann tümü
"Kopenhag Kriterleri''nin yeri-
ne getirilmesi çerçevesinde değer-
lendiriliyor!
Onu güçsüz kılacak her türlü
ödünü kabul ettirdikten sonra, o
da belki, AB Türkiye'ye kapısı-
nı açacak. Cumhuriyetçi değer-
lerini yitirmiş, onu güçlü kılan
tüm kuruluşlan etkisizleştirilmiş,
kimliğini yitirmiş bir Türkiye'nin
AB üyeliğinin anlamı olur mu?
Oostlander Raporu'nda oldu-
ğu gibi, AB'nin yetkili sözcüle-
ri de sürekli olarak Türk Ordusu
ile uğraşmakta, onun etkinliğini
tümüyle azaltmak istemektedir-
ler. Neden? Çünkü AB'nin ulu-
sal çıkarlanmızla. onurumuzla,
gerçeklerimizle bağdaşmayan,
haksız isteklerine hayır diyebilen
tek tutarlı kuruluş Ordu da onun
için.
Türk Ordusu siyasal iktidara
talip degildir Türk Ordusu ana-
yasal, demokratik ve laik düze-
ne bağhdır. Türk Ordusu cumhu-
riyetçidir. Türk Ordusu dine kar-
şı değil, dinin siyasette yer ahna-
sına karşıdır. Türk Ordusunun ta-
şıdığı özellikler, Cumhuriyet'ten
yana. gerçek demokrasıden yana,
uygarlıktan yana. Atatürk'ten ya-
na büyük çoğunluğumuzun inan-
dığı. uğrunda savaşıma hazır ol-
duğumuz değerlerdir.
Sonuç; b^; AB üyeliğini yad-
sımıyoruz. AB'ye üye olmak is-
tiyoruz. Ancak güçlü, onurlu bir
devlet ve ulus konumumuzu ko-
ruyarak bu üyelıği istiyoruz. Bı-
zi güçlü kılan her şeyi elimizden
almak isteyen, onurumuzla oyna-
yan. kendi Ayduılanma Devn-
mi'nin değerlerini ka\Tayama-
yan, Batı uygarlığının "bölün-
müş kişinğmi" kendi raporunda
sergileyen Oostlander ve benze-
ri kişilerin görüşleri Türkiye'yi
bağlamaz. Biz daha demokratik
bir rejimden yanayız: ancak, bu-
nu gerçekleştirirken "Cumhuri-
yetiÖktürnıek'' istemiyoruz. Işın
acısı AB'nin, Batı'nın bu haksız
isteklerine içimizden, çeşitli ne-
denlerle, destek sağlayabilmesi-
dir.
Ancak hem Batı ve hem de içi-
mizdeki işbirlikçileri unutmama-
lıdır ki "Kırvayı MDHye" ruhu öl-
memiştir; Atatürk'ün "aydmhk-
tan", "uygarhktan" yana devrim-
leri ve Atatürkçü düşünce siste-
mi yaşamaktadır.
Ve ülkemiz insanının büyük
çoğunluğu, üzerimizde oynanan
oyunlara sonuna kadar direnecek
ve bu oyunlan bozacak güçte ve
kararhhktadır.
Düzettme: Dünbu sayfada çıkan
HüseyinAkbulut'un yazısının ıkın-
ci paragrannın ilk satınndaki 'kül-
türsüzleşme' sözcüğü 'kültürleş-
me' olacaktı, düzeltir özür dıleriz.
Okurlar bilir. O hep vardı... Yülarca süregelen dinlence alışkanhğı...
Artemis Tatil Köyu, 30.000 m2'lik bir alanda denizin hemen kıyısında kuaılmuştur.
112 standart oda ve 6 suit, toplam 232 yatak kapasrtesi, peyzaj düzenlemesiyle
ünlü, rengârenk çiçeklerin kokulannı yaydığı tatil köyümüzde tum odalarda balkon,
direkt telefon, 3 kanal müzik yayını, minibar, TV ve bazı odalarda klima mevcuttur.
Alışvenş yapmak ısteyenter mını çarşımızdan yararlanabılırter.
Mıni çım futbol, basketbol. plaj voleyt»lu sahalan, masatenısı, tenıs ve bılardo,
ıdeal bir oianak sunuyor.Çocuklar. Artemis Tatil Köyü'nde oyuna ve eğlenceye
doyacaklar.
Çocuk havuzu, çimle kaph oyun parkı, yan açık atari salonumuz onlara guvenli
ve neşeli ortam sunuyor. Kahvaltı ve akşam yemeklennde
tatil koyümüzün açık büfesi, her zevke uygun,
Turk ve dunya mutfağından zengin seçeneklerte karşınıza çıkıyor.
A la Carte Restaurart, Kafeterya, Snack Bar ve Havuz Bar günun her saatı hemetinızdedır.
İyi ve mutlu bir tatil geçirmenız dilegiyte...
REZERVASYON VE BİLGİ İÇİN
Artemis Ören Holiday Resort, Oren-Burtianiye. Tel: 0 266 416 3776 (pbx)Fax: 0 266 416 3226
Web Page: www.artemis.gen.tr
n a: r am m ın m
n K. B mm w ın 111
n • « SS
m l a
«. r n ™« m m m
« n "™2fflm ıv.
Temmuz
Her Şey Dahil Fiyalımız
İki kişilik odada kişibaşı 95.000.000.- TL
0-12yaş 1. Çocuk Ücretsiz
13-16 yaş 1. Çocuk %50
"advantage üye kuruluşudur"
PENCERE
Necip Fazri'ın
Yobadık' Davası?..
Miyase llknur'un 'Necip Fazıl: Zıt Kutuplarm
Mürşidi' adlı dizisi medyamızda'rıad/se' oldu..
'Cumhuriyet' yine ilginç bir tartışmanın konu-
su..
Necip Fazıl'ın adı geçer de tartışmacılar Nâzım
Hikmet'i hiç eksik edeıier mi?..
Yeni Şafak yazarı Sadık Albayrak demiş ki:
"Solgörüşlü gazetelerde Necip Fazılyobaz ola-
rak gösterilirdi, bu yayını takdirie karşılıyorum."
Çok güzel...
•
Insanlık tarihinin koskoca harttası avuç içi kadar
bir köşe yazısına nasıl sığar?..
Bal gibi sığari..
Göçerlikten tanm devrimiyle yerleşik düzene ge-
çen insan, başını bir dam altına sokunca uygarlı-
ğınyolu açıldı..
Sanayi devrimine dek dinci toplum ve devlet dü-
zeni sürdü..
1789, uygarlık tarihinde dönüm noktasıdır.
'Aydınlanma' diye vurgulanan laiklik, demokra-
si, insan haklan, hukuk devleti vb. tarihe yazıldı-
lar..
Sonra?..
1917 Devrimi hakça yaşamak özlemiyle gerçek-
leştirildi..
Ama yenilgiye uğradı.
Yenilgi, tarihsel gerçeği değiştiremez; artık insan
aklına hakça yaşamanın bilinci düşmüş, toplum-
da eşitliğin ekonomik gereği ışımış, sosyal hukuk
devletinin kaçınılmazlığı anlaşılmıştır.
1789 ile 1917 bir üçgenin iki köşesidir..
Peki, bu üçgenin üçüncü köşesinde ne var?..
1923..
1789 ile 1917, Batı Hıristiyan dünyasında gerçek-
leşen iki devrimdir; 1923 ise Islam coğrafyasında
yaşanan 'Aydınlanma Devrimi'dir.
Insanlık tarihini özetleyen bu üç devrim hangi şa-
iri nereye koyacağımızı bize gösterir; ozanlann kim-
hk belgeleri başka türlü saptanamaz...
•
Nâzım Hikmet şair tutkusuyia 1923'ü de aşarak
1917'nin ufuklannda biçimlenen hakça düzene şi-
irinde aşılanmış insanlık ozanıdır; dizelerindeki fel-
sefe bu büyük 'hasret'i dile getiriyor.
Ya Necip Fazıl?..
"Kaldırımlar şairi" için yaşamının toplam çizgi-
sini çektiğimiz zaman ne söyleyebiliriz?..
Kısakürek, dünya görüşünde, 1789 öncesinde-
ki dünyanın özlemiyle yanıp tutuşuyor.
Dinciliğın felsefesini benliğinin polrtikasına dönüş-
türmüştür Necip Fazıl...
•
Bir şairi sevip sevmemek ayn bir iş...
Insanlık tarihinde şairin yerini saptayıp dünya
görüşünün altını çizmek ayn bir değerlendirme...
1789 Devrimi'nden önceki dünyanın özleminde
'Aydınlanma Devrimi'ne karşı çıkan bir şairin 'mik-
rokozmos'undaki şiirin tartılması erbabına düşer;
edebiyatın uzmanlık alanına girer..
Necip Fazıl Kısakürek'in "yobazlıkdavası", 'Ay-
dınlanma' karşısında yargılanmasını gerektiren
yüklü bir dosyadan oluşuyor.
Gereği Düşünüldü
Savcı ve yargıç olarak Istanbul ve yurdumuzun
çeşitli yerlerinde görev yapan değerli hukukçu
Basri Akgiray, yurt gerçekleriru ve siyasal
yaşamını da dile getıren anılannı kitaplaştırdı.
KUŞADASI
• Denize sıfır • Özel plaj • Havuz
• Hamam • Sauna • Su sporlan
• TV • Klima • Animasyon.
YukandabelirtilenfiyatlarrJaKDV dahildir.
P.O.B. 140 Yavansu 09402 KUŞADASI - TÜRKİYE t Tel: (256) 622 05 05 (12 ünes) Faks: (256) 622 07 27
6 f l Y E » C l H l İ K - t O D D U M
TURKIYl
BOORUM'A 17 KM YAKINUKTA,
YEŞİLLE MAVİNİN KESİŞTİĞI
BALIKÇIKASABASINDA, SESSİZ VE SAKİN DOĞA
ORTAMINDA, DENİZE SIFIR, KLİMALI, TVÜ,
DENİZ MANZARALI BALKONLU ODALAR,
ÇOCUKLAR VE BÜYÜKLER İÇİN
YÛZME HAVUZU, SAHİL BAR,
BODRUM'A TEKNE-DİSCO VE
YARIMADATURLARI İLE HİZMETİNİZDEYİZ.
TAM PANSİYON: 50.000.000.-TL.
TEL: 0<252) 374 52 43 - 0(252) 374 56 93
FAX: 0(252) 374 50 93 - CEP: 0(546) 596 60 60
HALUK
OTEL
HERKESE BİR RENK DÛŞTÜ, MAVİ GÖKOVAYA
00A+KAHVALT1
HAZİRAN/EYLÜL
TEMMUZ/AĞUSTOS
TAM PANSİYON YARIM PANSİYON
25d00.000.-TL 20.000.0W.-TL 15.000.000.-TL
30m000.-TL 25.000.000.-TL 20.000.000.-TL
0-7 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR ÜCRETSİZ
7-10 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR %50 İNDİRİMLİ
YALI/ÖREN MtLAS MUĞLA
Tel: 0 252 532 33 57 - 532 28 96
e-mail: aliatila" hotmail.com
MİCHOLAS P A R K
H O T E L S ft A P A R T M E N T S
• • •
Çam ağaçlan içerisinde
sıcak bir ortamda tatil
yapmak isteyenlere
Odalarda Klima, Saç Kurutma,
Buzdolabı, Ketıl.
"Ölüdenizde özel plaj"
Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye
Tel: 0 252.616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55
e-mail: nic.parkotel <r superonline.com
Belek'teki Eviniz Herşey Dahil
S\Y\ ZEYTVEP AİLESI
• Aşağıda sıralanan spor ve rekreasvon ımkânlan ile. Suicayağı. paraşut. sörf. jet-ski. deniz bisikletı, katama-
ran. kâno, • Beach-vollej. basketbol. tenıs. okçuluk. boccıa. shuffle board. mını futbol. darts. masa tenısı.
• Atan. bılardo, akülü arabalar. • 0>un salonu. okey, tavla, satranç \b oyunlar. • Gunduz çeşıtlı aktiMte ve
vanşmalar;geceçeşitlieğlence vesahneetkınlıklen lanımasvonı. »Mını kulüp veçocukbüfesi,• 1 kapalı. I
açık. 1 kaydıraklı ve 1 çocuk havıızu. • Hamam. sauna. fitness. masaj ve güzelhk iuzmetlen. • Çevrede kıra-
lanabılır, at bmme. golf, pamt ball \ b aktıv iteler. • Otel ıçı alışv enş. araba kıralama, bısıklet kıralama ve dok-
tor hızmetlen ve • Dıyet bufesınden. uluslararası mutfagına her turlu yıyecek ve ıçecek hızmetlen: • Llusla-
rarası ISO 9001-2000 Kalite Belgesı çerçevesınde sunduğu yuksek hızmet standardı. • Yıne uluslararası
HACCP Belgesı çerçevesınde sağladığı sağlıklı ve hıjyenık yıyecek-ıçecek üretım ve sunumu, • 2000 yılından
ben dünyanın en eskı tur operaiöniDce. her sene layık gbriılduğû en ı>ı "HeTşey Dahil" tesıs ödulu, • 1200 kı-
şılıkanasalonve 11 avntoplanüodasındanoluşanKongreMerkezı. »209 0161. P 2 Bungalo*. 16Suıt. 8\ıl-
la ve 8 Apart'tan oluşan konaklama ımkânlan, • Uluslararası Alav ı Bayrak" kntenne sahıp denızı, • Sızlen
en iyi şekilde ağırlamaya ant ıçmış personelı ile hızmetınızdedır
Geçmişteki başanlı hizmetlerimiz geleceğimizin teminandır.
Tesısımiz havaalanma 30km. Anlalya \a4Ukm mesatede olup,
Anlalya 'ya çıftyollu bağlantıst ile ulaşılması çok kolay bir konumdadır.
H O T E L S U N Z E Y N E P TAŞLIBliRlINMEVTdİBELEK-ANTALYA
TEL: 90 242 725 41 80 FAX: 90 242 725 42 00
E-MAİL: sunzeynepfa sunzeynep.coni.rr WEB: wwwjunzeynep.com.tr
YEŞİL \T MA\İNİN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de
H O T E L N A T U R
* * •
Kişi Başı Yanm Pansiyon.: 40.000.000.- TL.
Sabah Kahvaltısı ve Akşam Yemeği Açık Büfe
Odalarda klima, minibar, TV, saç kurutma. balkon, sauna, masaj, fit-
ness, tenis, bisiklet, yüzme havuzu, kapalı açık restaurant, bar, snack
bar, özel restaurant, engelli odası, eğlence geceleri ve
tam gün doktor.
Tcl: 0 252 - 36^77 74 (5 H»t), Faks: 0 252 - 363 V 83 »««.naturhotel.com