Katalog

23TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 § luttaüçinrt Bektronft posia: denosomecumhuriwtcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Faizsiz tahvil çıkanlacakmış... "Benzinsiz otomobil de cıkartacaklari" Etiket "ülay Çellek: Unvan elde tdene kadar ezilen 1e bunu eleştirenler, rtiket sahibi olur olmaz demen ezmeye neden taşlarlar ve niçin eleştiri tabul etmezJer?" Sürüm Akrf Kökçe: IMF'nin ekonomik raçeteleri sonucunda, JO milyon lira için adam cldürülen günlere çeldik. Başka zaman dsa maliyett kurtarmaz cenirdi ama şimdikiler sûrümden kazanıyoıi" omplo teorisi dıyebilirsıniz. Deli saçması di- yebilirsiniz. Paranoya diyebilirsiniz. Istediği- nizi diyebilirsiniz ama aşağıdaki öngörüler tartışma konusu yapılıyor ve üzerinde konu- şuluyor. Neler mi? Şöyle: Kuzey Irak'taki Türk askerleri aşamalı olarak geri- ye çekilecek. Kuzey Irak'ta kurulacak bağımsız Kürt devleti Türkiye tarafından tanınacak. Kerkük, Musul ve Süleymaniye'deki Türkmenler ABD tarafından Bağdat ve Irak'ın güneyindeki şehirlerine nakledile- cek; ABD göç eden Türkmenlere iş olanaklan sağla- yacak. PKK/KADEK militanlanna geniş kapsamlı af yasa- sı uygulanacak ve Kürt sorunu siyasal platforma ta- sınacak. Bu kapsamda halen hapiste olan Abdullah Ocalan ve üst düzey dört yöneticisi hariç tüm P- KK/KADEK önde gelenleri serbest bırakılarak siya- sal mücadeleye katılımlan sağlanacak. Bu kapsam- da siyasal Kürt mücadelesinin önünde bulunan tüm Duman engellerveyasalkısıtlamalarkaldınlacakvehazırian- makta olan yerel yönetîmleryasası ile özerkleşmele- ri yolunda adımlar atılacak. Türkiye'nin aşamalı bir plan kapsamında dört yıl içinde federasyona geçişi sağlanacak. Kuzey Kıbrıs'ta BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'nın planı bazı küçük değişıkliklerle hayata geçi- rilecek. Bu kapsamda Rauf Denktaş. Filistin'deki Yaser Arafat gibi devre dışı bırakılacak. Yunanistan ile ihtilaf konusu olan tüm sorunlarda katı tutum terk edilecek ve özellikle Ege kıta sahan- lığı konusunda Yunan doktrinine daha esnek davra- nılacak. Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak ve sık sık ortaya çıkan "it dalaşı" sorunu Yunanistan'ı bun- dan böyle rahatsız etmeyecek şekilde çözülecek. ABD'nin gerek Iran, gerekse öteki Ortadoğu ve Arap ülkelerine düzenleyebileceği sınıriı askeri ope- rasyonlara, ABD talep ettiği takdirde Türkiye koşul- suz olarak asker, üs ve nakliye kolaylıkları sağlaya- cak. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi ABD'Iİ ko- mutanlarda olacak. Türk ordusunun asker ve silah gücü ABD yetkilile- nnce uygun görülecek birsayıya indirilecek. özellik- le tank ve ağır silah sayısı düşürülecek, savaş uçağı sayısı 300 ile sınırlandınlacak. Türkiye'deki ABD ve NATO irtibat subaylannın gö- rev alanları ve yetkileri arttınlacak. Türk ordusu bun- dan böyle sınır ötesi harekâtta bulunmayacak ve hat- ta yurt içinde girişılebilecek olası PKK/KADEK ope- rasyonlanndan önce mutlaka ABD askeri makamla- rına haber verilerek, izin alınacak. Bütün bunlara isterseniz deli saçması diyebilirsi- niz. Isterseniz "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" da diyebilirsiniz! Kadın f Özgün iletide Coşkun Açıkgöz imzası vardı: Tann önce yerküreyi yaratmış; şöyle bir bakmış ve "Güzel" demiş. Sonra atmosferi yaratmış; yakınından bakmış ve "Güzel" demiş. Ardından topraklan, dağlan, denizleri yaratmış; bakıp "Güzel" demiş. Erkeği yaratmış; tepeden tırnağa süzmüş, "Güzel" demiş. En sonunda kadını yaratmış ve bir hayli baktıktan sonra şöyle demiş: "Önemli değil, boyanır..." SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku •• yahoo.com Yerli filmlerimizde bile esas oğlan hep Amerikalı! ABD, 10 bin belediyeci istemiş olmasın! Böylesi hiç görülmemişti... Başbakan'la Dışişleri Bakanı böylesine birbirınden habersiz olmamıştı... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "ABD'liler bizden asker istiyor" diyor... Hem de 10 bin asker... Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise "Amerika, Irak için henüz resmi asker talebinde bulunmadı" diyor... Kime inanacaksınız? Başbakan'a mı, Dışişleri Bakanı'na mı? Ama öte yandan... ABD'nin büyükelçisi Robert Pearson da konuşuyor ve "Irak'a asker göndermeyi Türk hükümeti istedi" diyor... Buyurun bakalım... Türkiye, işte böyle idare ediliyor! Irak'taki Kürt aşiretleri, Türk askeri istemezken... Amerikalılar, Kürtlerle birlikte 11 Türk askerini başına çuval geçiripesiralırken... Başbakan, Amerikalılann 10 bin asker daha istediğini söylüyor... Başbakan, Ingilizce bilmiyor... Acaba bir yanlış anlama söz konusu olmasın... Amerikalılar, Türkiye'den asker değil de 10 bin belediyeci istemiş olmasın! Çünkü Irak'taki Amerikalılann, şöyle beş vakit namazında, vücut dilinden anlayan, her türlü ihale işlerini bitirmesini bilen, özellikle duble yol uzmanı, karısı türbanlı belediyecilere daha çok gereksinimleri var... ÇED KOŞESÎ OKTAY EKİNCt Peyzajcılar ve 'SÎT' Kavramı!.. Yülannı kültür ve çevre mira- sının korunmasına adamış Be- srnı ve Engin Çeçener'lerin, bu özverili çabalanyla özdeşleşen "köV evlerindeyiz... "Yalo- va'nın ormanlık dağlan arasına gizlenmiş Çukurköy'de gele- neksel yöntemlerle yaptıklan "hımış" evleri, hemen her riir meyve ağaçlanyla bezeü doğa- nın içinde eşsiz bir "SİT" doku- sunu tamamlıyor... tlgınç bir rastlantı; ayru gün (2 8' 06/2003) Radikal de yayım- lanan ve "Ege Üniversitesi Zira- at Fakültesi Peyzaj Mimarhğı Bölümü~nden 3 profesör, 2 do- çent ve 1 yardımcı doçentin "Doğal StT'ler" konusundakı makalelerinı de aytıı doku ve mekânda okuyoruz... Yazdıkianna bakılırsa, Çeçe- ner'lerin evi gibi "doğayı koru- yarak ve bakarak kullanan" bir anlayışın yarattığı bu "insan- çevrebütünleşmesi'' asla "Sfr" tanımına gıremez!.. Bu peyzaj uzmanı dostlara göre bir alanın manlan arasında öncelikle bu- lunması. "korumaamaçlıveçev- reyie uyumJu kuflanım" ilkesi- nin gereği... Son yıllardaki he- men tüm doğal SÎT ilanJarmda ise tespit eldbinde mutlaka ''pey- zaj mimannur da buiunması zaten sağlamyor... Çünkü, pey- zaj doğal SÎT'in korunması ge- rekli öğelerinden "birisidir".. Ancak bir doğal SlT sadece "peyzaj" da değildir... Bakanın bu sa\ r unmasının ar- dından kaleme alındığı anlaşı- lan ve Radikal'de 6 akademik imzayla bir "takun açıklamasT gibi çıkan makale de genel yak- laşım olarak doğal SlT'lerin ya- şamla buluşmasını "zararlT gö- ren bir bakışı ıçeriyor... Hatta; "bir alan ya doğal SİT'tir (yani insansız) ya da değüdir(yani ın- sanlı)" diyerek, ımar rantına düşkün siyasilerin öteden beri özledikleri amaca "bffimsen!) destek venyor: "Korunacak alanlar daralülsın ve sadece do- ğasryla korunsunlar..." KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakıa turk.net HARBt SEMİH POROY semihporoy(n yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA Muğla-Karabağlar doğal SİT'inde geleneksel yayla evi~ "doğal SİT" olabilmesi için "in- sansız'' olarak ve sadece "bhki vehayvanlanyla" korunması ge- rekiyor... Peki, ashnda Türkiye'nin ben- zer birçok "doğal zenginKkleri yüksek" yöresini acaba insana yasaklayarak "yaşamı" nasıl ko- ruyabiliriz?.. Ya da eğer insanla SlT "bir arada" olamayacaksa, ağacı - çi- çeği - ormanı - gölü - kıyıyı - peyzaj ı - topoğrafyayı ve tüm doğal değerlen "bazmadan" ya- şamla kavuşturmanın özenli ve uygarca çabasını göstermek ye- rine, bütün bu alanlan "imar tahribaonın" kendi yasalanna mı terk etmeliyiz?.. • • • Kültür ve Turizm Bakanı Er- kanMumcu, 1. derece doğal SlT alanlanna yapılaşmayı savun- mak "zorunda" kalııken, ken- disine dogru aktanlmayan bir bilgiye sanlmıştı... "Koruma kurullannda peyzaj miman yok" dedikten sonra eklemişti: "IVIimar, doğal SİT flanından ne anlar?-" Ch'sa, mimann doğal SlT uz- Ülkenin geri kalan her yeri de "koruma içermeyen imara" açılsın!.. • • • Besim Çeçener'in doğayla bütünleşmış mimarisinde bun- lan konuşurken, pej'zajcılanmı- zın, uluslararası belgelerdeki "doğa koruma alanlan" ile SÎT alanlannı "aynı" sandıklannı düşündük... Çünkü SİT, adı üze- rinde ashnda "yerleşme" demek. Doğal SÎT de çok özel ekolojik alanlarda değil, "doğa içindeya- şamın" sürdürülebilir kıhnma- sının bir deyimi... Nitekim, "Av- rupa Mimari .Mirasmm Korun- ması Sözkşmesi"nde de bu tür SÎT'ler için aynen şu tanım \*ar: "tnsanemeğhledoğaldegerlerin bütünleştiği alanlar-." Işte bu bütünleşmenin "doğa- yıgözeterek" gerçekleşebilmesi için de yasayla ımar oranı getir- mek yerine, "koruma anıaçlı kuilanını planlaması'* tek bilim- sel yöntem... Tabii, planlama ekibi içinde "pejzaj mimarlan- mn" da yer alması koşuluyla... Oekinci'j cumhuriyet.com.tr. UNIVERSITE MEZUNU MDINL-ARIN%73'Ü E5LERÎNDEN DAYAK Y.tYORLARMIŞ (4) TCETVEUM... KİTAPLARIM... StZ BUĞÜNLER ÎCtNMİYDtNIZ OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ TARİHTE BUGÜN MÜMAZARIKAN 23 Tenunuz imnc.mumtaz-arikan.com DOMENICO SCARM777 f?Ç7'De SUGÜN ÜNLÛ /TALYAN 8ESTeOSI SCfiRLATri(pOM€NIKO £XAR£AM*) 7Z y<4Ş(NDA MAD- R.İDTE ÖLDÜ. 'SAISDK ÇAGlNDA, KlAVSEAfl*tÇiN YAZ- DIĞI YAPITLARlA gU/ÜK ÜN YAPMIŞ OLAN POMg- MtCO, 8A8ASI ALESSAMpeo SCA21ATTI GİBİ MAPO- ÜTBN 0-ZBLUlO.eiZ TAŞlYOePU. PAHA ÇOK.,K1SA yAPITLABJYLA ((,00 SONAT yAZMIfT/} TAfJIN/VJ &£S- TECJ,AYAIt 2AAAÛA/M 8/£ KIAVSBN VİBTÜOZuYOU V£ TUŞLflgA ÇAPBA2. £LLS POtOJNMAtC GİSİ TBK- AJİK YBNİUKLe/S GETİGMıŞri. 8İK <££££/*/&£, BÜYÜZ g(/S JOAVSEKICİYLE yAglŞMAYA çekıçterm yerine/kCaviende yirfttkım nuzrtr-kr GÖRÜŞ Prof. Dr. COŞKUN OZDEMİR Tarihi Kentler Birliği Uzun yıllardır büyük devrimci M. K. Atatürk'ün 1923'te başlattığı çağdaş uygarlık atılımının, bir bilim toplumu olma hedefinin polıtikacılar tarafından bal- talandığını soylemek sanınm abartma olmaz. Bugün tepeden tımağa kire, pasa ve yolsuzlukla- ra bulaşmış bir toplumda yaşıyoruz. Hemen tüm top- lumlann yozlaşmadan yakasını kurtaramadığı bir ül- kede üç yıldan beri gelişen - büyüyen, partilerüstün- de ve siyaset dışında kalmayı başaran bir biriik var. Umut veren, iç açıcı bir oluşum, Tarihi Kentler Birliği. ÇEKÜL Vakfı'nın öncülüğündefilizlenmişolan bu bir- liğe Vakrf Başkanı Prof. Metin Sözen ve ÇEKÜL'ün ve birliğin baş danışmanı Y Mimar Oktay Ekinci; bu çalışkan ve birikimli iki insan öncülük veönderlik edi- yorlar. Bence Türkiye'deki en güzel, en olumlu, gelisme- ye, ilerlemeye açık, giderek gücünü arttıran çağdaş bir öfgütlenme gerçekleşiyor. Bu birliğin katılımcıla- nnı, bölgelerinde sahip olduklan tarih ve küttür var- lıklannın değerine inanan, onlan tüm ülkenin ve insan- Jfğjn ortak mirası olarak korumayı benimseyen il ve ilçelerin vali ve belediye başkanlan oluşturuyor. Ne mutlu onlara ki siyasal kimliklerini bir yana bırakarak bu topluluğa katılıyor ve ortak ve soylu bir hedef için emeklerıni, çabalarını bir araya getiriyorlar. Sanki yüzyıllardırsüregelen ihmalkârlıklara, bikjisizlik ve bi- linçsizliğe karşı durmak istercesine çabalayan, orta- ya çıkan engellerte yılgınlığa düşmeyen, dayanışma duygusunu yitirmeyen insanları tanıyorsunuz orada. Büyük bir umudtın belirleyicisi Kentlerinin kültür vartıklannı özenle hazırlanmış au- diovısuel görüntülerle sunuyorlar. Bu güzefim yurdun tarif edilmez güzelliklerini 11.000 yıl öncesine daya- nan tarih değerlerini, bu eşsiz hazineyi böylesine kap- samlı bir şekilde ve bütünlük içinde ortaya koymak- ta bu kadar geç kalışımıza hayıflanmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Ama işte yukandaadını andığım, her türlü övgüye hak kazanan insanlann öncülüğünde bu coğrafyada yer almış tüm tarihsel dönemlere ve burada gelişen tüm kültürlere sahip çıkmayi amaç- layan bu birlik ortaya çıkıyor ve büyük bir umudun be- lirleyicisi oluyor. Van ilınde 10-13 Temmuz tarihlerinde yapılan son toplantıda halkın haklı olarak deniz diye andığı Van Gölü'nün özellikleri ile birlikte sorunlarını 100. Yıl Üni- versitesi Su Ürünleri Bölümü'nden Prof. Mustafa Sa- n'dan dinliyoruz. Sadece bu suda yaşama şansı bu- lan inci kefaJinin macerası: yumurtalarını sağlıklı bir yere, dere ağızlanna koyabilmek için gösterdiği ina- nılmaz çaba iyıce duygulandırıyor insanı. Hem bu benzersiz varlık hem de iyı bilinen ve doğal kültür mi- rası olarak kabul edilen Van Kedisi'ni yaşatmak için birer enstrtü kurulduğunu öğreniyoruz. Üniversitede ÇEKLJL Vakfı Van Koordinatörü Prof. Abdüsselam Ulusan'dan ve arkeolog Prof. Oktay Belli'den Van'ın tarihi zenginliklerini dinliyoruz. Urar- tu Uygarlığrnı bu defa yakından tanıma fırsatını bu- luyoruz. Ünlü Van Kalesi'ndeki yazıtlardan haberdar oluyoruz. llin övgü ileanılan Valısı HikmetTan ve Be- lediye Başkanı Şehabettin Özarslaner toplantlan aralıksız izliyor ve tüm davranışlan ile Van Gölü hav- zasının bir evrensel değerimiz olduğunu çok iyi algı- ladıklarını gösteriyorlar. Yürek yakan konuşma Antakya'nın kadın Belediye Başkanı Iris Şentürk'ü dinliyoruz. Ondan, çeşitli din ve etnik kökenden ge- len insanlann Antakya'da günlük yaşamlannı olduğu gibi eğlencelerini de örnek bir dayanışma ve beraber- lik içinde sürdürdüklerini oğreniyoruz. Izmir Belediyesi Kent Kitaplığı çıkıyor karşınıza, Bursa Osmangazi kültür mirasının korunması için 3 trilyon aynlabilen başanlı bir belediye, ödemiş'i, Ti- re'yi, Edirne'yi, Erbaa'yı, Demre'yi, Antalya'yı, Ava- nos'u, Hititler'in bölgesi Çorum'u, Midyat'ı, Bitlis'i, Batman'ı, Yalvaç'ı, birinci lige yükselen Akçaabat'ı il- gi ile izliyoruz. Bitlis ve Batman valilerinin de katıldı- ğı konuşmacılar, somut olan ve olmayan kültür mira- sını işliyorlar. Nihayet yürek yakan bir konuşmayı Ha- sankeyf'ten Abdutvehap Kusen'den dinliyoruz. Mo- ğollar'ın istilasına uğrayarak tahrip edilmiş olan Ha- sankeyf, bu defa içeriden bir saldınya uğruyor. Bü- yük bir ilgıyle izledığimiz bu topluluk, şimdilik 115 üyeye sahip Anadolu'nun tüm kültürlerini kucaklayan bir uygarlık kunmayı hedefliyor. Bu hedefe doğru yol alışta yerel yönetimlerin büyük birrol aldığı kuşku gö- türmez. llk kez katıldığım bu topluluk bana büyük bir umut verdi. Halkı da böyle bir bilinçte buluşturacağı- na inanmak istiyorum. Bu birliği oluşturanlan bir kez dahasaygı ileanarken bu güzelim uğraşının hiçbirke- sintıye ve ihanete uğramadan süregelmesıni ve he- deflenen sonuçlara ulaşılmasını yürekten diliyorum. 1 2 3 4 5 6 8 9 1 \ 2 i 3 4 5 6 7 8 9 M I I • • M n 1 2 3 BULMACA SEDAT YÂŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Sara ve ısteri gibi kimi hasta- lıklara halk ara- sındaverüenad. 2/Yunanabece- sinde bir harf... Lacivert ya da bordo zemin üzerinde san çizgileri olan bir türpamukluku- raaş. 3/Döryata- ğı...Kaplardasu nedeniyle olu- şan tortu. 4/Önem ya da değer bakımından gitgi- de yükselen basamakla- rın heT biri. 5/ Denizci- likte. dörtköşe yelkenle- ri boğarak yüzeylenni kücültme ışi. 6/Vilayet... Ince kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası... Mısır'm plaka ışaretı. II Dik yokuş... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakış- tınlanad. 8/Sırça... "Cemil—": Ressamımız. 9/Hastane- lerde, yatacak hastalann ka\ıt ve kabul edildikleri yer. YUKARIDAN AŞAĞIY\: 1/ Kilit dili. 2/ Derebe\lik Japonyası'nda en aşağı sınıfı oluşturan halk... Çorum'un bir ilçesi. 3/Merhamet eden. koruyan... Hava basıncı birimi. 4/Vanlmak istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri. 5/ Ipek ya da suma ışlemelı bir tür kısa yelek. 6/lsrail'in pla- ka işareti... Sığırlarda görülen bulaşıcı bir hastalık... Bir gıda maddesi. II Kalçaya kadar uzunluğu olan, paltoya benzer bir giysı... Çıplak, yoksun. 8/"Her — içinde sey- redilir başka bir cihan" (Yahya Kemal)... Evliya. 9/Bula- ?ıcı hastalık görülen bir bölgenin tecrit e*lmesi önlemi.