Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Etektronik posta; demzsomecumburfyet.cofn.ir Tek 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
- Yeni zamlar gelryormuş...
"Kavnak oaketi. halkın cebi!"
BoşlukAhmet Mete Apak:
"Devletlerin
birbirierine nota
vermesını
ültimatom ofarak
algılayan kişi
boşbakandır!"
Açlık
Akif Kökçe:
"Bugün tokuz
yine evlatlanm,
diyordu peder/
Bugün çok yedik yine;
lakin yarın, ümid
ederim/ Iştahımız
biraz sakinleşir de
diyete devam
edebiliriz.../
içeriğinde şiirler
yazacağımızı
ummuştu Tevfik
Fikret yüz yıl
öncesinin yoksul
günlerinde 'Bugün
açtz yine evlatlanm,
diyordu peder'
dizelerini yazarken..."
ohumlan bilinçli olarak atıyorlar... örneğin
ulusal bayramların kutlanış biçimini tartışma
konusu yapıyorlar.., Sivas'ta 37 kişinin diri
diri yakılmasındaki anma törenlerini tartış-
maya açıyorlar... Menemen'deki başkaldınnın anıl-
masını istemiyoriar... Amaç belli; unutturmak... Ulu-
sal değerleri, ulusal acıları, karşı devrim girişimlerini
toplumun belleğinden çıkarmak istiyoriar...
Çünkü ulus devletten rahatsız oluyorlar... Işte bu
yüzden, ulus devletin koruyucu gücü olduğu için Türk
Silahlı Kuyvetleri'nden hiç hoşlanmıyorlar... Hüseyin
Gündüz Öklem, son saldın oklannın Türk Silahlı Kuv-
vetleri'ne yöneldiğini vurguluyor:
"Kralların, kontlann, düklerin ve kraliçelerin tem-
silcileri, işverenleri, politikacıları, kısacası 'değnekçi-
leri' hep beraber ordumuza saldırmaya başladı. Yok
MGK şöyleymiş, yok böyleymiş! Demokrasi havari-
si kesilenler hep birlikte saldırıya geçtiler.
Bence AB'li emperyalistlerin ve onların içerideki
Ulus
uzantılannın bugünedeğin yaptığı en ağır hatadırbu.
Dolayısıyla biryandan da sevinmemiz gerek.
önümüzdeki günlerde gelecek olan ulusal tepki
bunun en güzel kanıtı olacaktır.
Kralların ve düşeslerin adamları, Vahdeddin'in
uşaklan ile el ele vererek, kralları ve sultanları kaldı-
rıp cumhuriyeti getiren aziz ve şerefli Türk ordusuna
saldınyorlar.
Hangi demokrasi, hangi çağdaşlık? Atatürk ilke ve
devrimleri doğrultusunda önlemler alma yetkisi silah-
lı kuvvetlerin elinden alınacak, yeni tasarıya göre...
Peki alınacak da bu yetki kime verilecek?
Politikacılara., sözüm ona seçilmişlere!
Işte arkadaşlarım, gün gelmiştir.
Artık herkes yerini belirlemelidir.
Ya 'modernite' ve 'çağdaşlık' kisvesi altında ünifor-
masız gelen emperyalistlerin ve onların yerli devşirme-
lerinin yanında yer alacaksınız ya da Anadolu mirası-
nın ve Milli Mücadele kahramanlarının aziz hatıraları-
nın yanında. Ya işinizi, gücünüzü, çocuklarınızın gele-
ceğini düşünüp bindiğiniz arabanın içinde büzülüp
kalacaksınız ya da eski dolaptan çıkardığınız dedeni-
zin kalpağını ternizleyip takacaksınız başınız. Ya başı-
nızdan kurşunlanıp bu aziz vatan uğrunda şehit düş-
meyi göze alarak, her şeyimiz ve tek güvencemiz olan
cumhuriyetimizin elde kalabilen son müessesi aziz ve
kahraman ordumuzun yanında yer alacaksınız ya da
o brtmek tükenmek bilmeyen ihtıraslanna kurban ol-
muş yerli işbirlikçilerin ve onların maşalan olan siyasi
çetelerinin yanında.
Gün herkesin ve her kesimin yerini belirlemesi ge-
reken gündür. Yerinizi iyi belideyin...
Bu ülkeyi çocuklanmıza, dedelerimizden bulduğu-
muz gibi bırakalım: Tam bağımsız ve hür..."
Barıs
Tülay Çelfek:
"Görmüyor
musunuz, savaş
karşısında nasıl
hüzünlü
olduğumu... Duymuyor
musunuz, çığlıklanmı
'yaşamak istiyorum'
diyen, sessizce
derinden..."
SESSÎZSEDASIZC)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkııf? yahoo.com
Kılı kırk yaracağına, sana KILLIK yapanlara
KJLINI KJPIRDAT biraz!
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta
Şube Başkanı Mahmut Özyürek, Is-
parta Valiliğine birdilekçe veriyor... öz-
yürek, her derecedeki okul ve sınıfta
bulunan Atatürk'ün "Gençliğe Hita-
besi"nin aradan geçen 79 yıl içinde,
dildeki değişim nedeniyle gençler ta-
rafından anlaşılamaz olduğunu vurgu-
luyor; "hitabe"nin orijinal biçimiyle ye-
rinde kalması koşulu ile yanına Hrfzı
Veldet Velidedeoğlu tarafından gü-
nümüz Türkçe'sine uyarianan "Genç-
liğe Sesleniş"in asılmasını öneriyor ve
böylece, genç kusaklann Atatürk'ü da-
ha iyi ve daha doğru anlamasına kat-
kı sağlanacağını savunuyor.
öneriyi özetleyelim; Okullarda ve sı-
nıflarda Atatürk'ün "Gençliğe Hitabe-
si"nin yanına gençlerin anlaması için
"Gençliğe Sesleniş"i asalım... Özetin
özeti: Hitabe dursun, yanına Seslenişi
asalım...
Ama Isparta Valisi adına Vali Yar-
dımcısı Mustafa Karabina ın yanı-
tı böylesine anlaşılır bir önerinin bi-
le istenirse anlaşılmaz hale getirilebi-
leceğini gösteriyor... Çünkü Karabina,
sınıflarda standartlara uygun olarak
Gençliğe Hitabe bulundurulduğunu,
Türkçe'deki değişiklik nedeniyle
Gençliğe Hitabe'nin Gençliğe Sesle-
niş'le değiştirilmesi hususunda Anka-
ra'dan herhangi bir talimat gelmediğı
için yapılacak bir işlem olmadığını söy-
lüyor.
özyürek'e de "Her şey talimatla...
Ülkemiz bile talimatla paketlenip satı-
lıyor" demek kalıyor...
ABD ve Kiirder
TÜRKKAYAATAÖV
VVashington'un Kürt hedef-
lerini desteklemek gibi bir si-
yaseti hiç olmadı. Amerika,
başta petrol, tüm bölgelerin
doğal kaynaklannı doğrudan
ya da dolaylı denetlemekle il-
gilidir: o kadar! Bu egemenlik-
te rakip de istemiyor. Degişik
zamanlarda Kürtlere ve Irak'a
takındığı farklı tavırlar böyle
anlaşılabilir.
Iran'ın yurtsever başbakanı
Musaddık işbirlikçi Şah reji-
mini değiştirip petrolü millileş-
tirince, CIA 1953'te bu yöne-
timi (hem de halk desteğiyley-
miş gibi göstermeyi de başa-
rarak) alaşağı etti, dönen
Şah'la petrolü garantiledi.
Kürtlerle ilgili değildi. 1958'de
General A. Kasım komşu I-
rak'ta Kral Faysal II ve çev-
resini devirince, Türkiye'de
görevli Amerikan generalleri-
nin "Cannonöone"(Topkemi-
ği) şifreli bir plan düşünerek
Kuzey Irak petrollerini ele ge-
çirrneyi amaçladıklan az bili-
nen bir gerçektir. Kasım, CIA
desteğiyle, ancak 1963'te
devrildi. Binlerce destekleyi-
cisi katledildi, "komünistavı"
perdesi altında, petrolü teslim
etmeyecek gene binlerce
Iraklı nereye kaçacaklarını şa-
şırdılar.
1968'de yenilenen Baas re-
jimiyle balayı petrol 1972'de
millileşinceye değin sürdü.
ABD ile Şah'ın tepkisi Kürtle-
ri desteklemek oldu. VVas-
hington da Irak'ı "terörist dev-
letler listesi"ne aldı. Ama Ba-
as ile Şah üç yıl sonra anlaşın-
ca, ABD de Kürtleri yüzüstü
bırakıverdi. O denli ki, Peş-
mergeler kendilerini hüsrana
uğratan komutanlarını vurdu-
lar. 1979'da Şah kaçıp iktida-
ra Humeyni gelince, ABD
(Brzezinski kanalıyla) Irak'ı,
bu kez, Iran'asaldırmayönü-
ne itti. "Hiçbirinin kazanması-
nı istemiyoruz" diyen ABD yö-
netimi her iki tarafa da silah
verdi, Irak'a Lockheed uçak-
ları ve Bell helikopterleri gitti;
Tahran'a yapılan satışın para-
sı da Nikaragua yönetimine
karşı olan Kontra'lara ayrıldı.
Krssinger birkaç kez "Birbir-
terini öldürsünler; ikisi de kay-
betsin" demişti. Reagan Iran-
Irak Savaşı sırasında Bağdat
rejimini teröristler listesinden
çıkarmayı ihmal etmedi. ABD
petrol aldıkça, işbirliğini arttı-
nyor, Kürtlerle hiç ilgilenmiyor-
du.
Carter doktrininin aynlmaz
bir bacağı Ortadoğu petrolü
ABD'ye kapanacak olursa, bu
ülkenin zora başvuracağıdır.
Bu türlü müdahale "Savaş
Planı 1002 "nintemelkonusu-
dur. ABD-lrak Savaşı senar-
yosunu VVashington odaklı
Stratejik ve Uluslararası llişki-
ler Çalışmalan Merkezi daha
Mayıs 1990'da bitirmişti. Se-
naryo Irak'ın Kuveyt'e saldır-
masıyla başlıyordu; oysa,
böyle bir şey daha olmamıştı.
Ama 1988'de ateşkesin ar-
dından, ABD Irak'ın Kürtlere
karşı gaz kullandığını ilan eti.
Bağdat'taki ABD Büyükelçisi
A. Glaspie'nin Saddam'la
konuşmasında "Araplar arası
anlaşmazlıklar ve Kuveyt Vesı-
nır sorununuz bizi ilgilendir-
miyor" demesiyle Irak Ku-
veyt'e girdi. ABD de buna ha-
zırlanmıştı. 1991 ve 2003 sa-
vaşlannda Kürtleri yeniden ele
aldı.
Irak daha yeni kurulurken o
yıllann mandacı devleti Brrtan-
ya, ateşkes anlaşmasını da
çiğneyerek Musul'u bizden
koparırken tek kaygısı petrol-
dü. Bu ili Irak'tan ayırmayı da
düşlüyordu, Kürtler için değil,
kendi için. Ancak, Hicaz'dan
ve sonra Şam'dan getirilip
Bağdat'ta tahta oturttuklan
Faysal I "böyle birlrak'ın olu-
şamayacağını" söyleyerek iti-
raz etti. Aynı oyunu bugün
ABD oynuyor. Şimdiki Barza-
ni'nin, babasının ve Kürt soru-
nunun kimlerin elinde oyuncak
olduğunu iyi bilmesi gerekir.
öylegörünüyorki, bir gün, bel-
ki de yakında, Kürtler, Türkler
ve Araplar, tüm komşularla, bu
toprakların sahibi olmayan
Amerika'yı hizaya getirmek
için el ele vermekten başka çı-
kar yol bulmayacaklar.
KEDİ LEVO APTÜÜKA aptull <: hotmail.com
Gr€LİHc£
H ASH£KİKA\-X EPEW ^ \
HAYAT EPtK TftATROSU MVSTAFA BİLGÎN
SENtN HİÇBİRŞEYİN YOK KARbEŞİM,
NE MesöUL EDtyOSUIM BENİ ?!.
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ
TC
Dt\ARBAKTR ASLİYE 2. HUKUK
MAHKEMESİNDEN
EsasNo: 2001'358
Karar No: 2003 '334
Diyarbakjr ili, Ergani ilçesi, Boncuklu Köyü. cilt 12. hane no
l'de nüfiısa kayıth Ali oğlu 1970 doğumlu Turan Taşdelen ile Ömer
kızı 1977 doğumlu Ayşe Taşdelen'Ln M.K.'nin 166/1. maddesi uya-
rınca boşanmalanna.
Alınması gereken 7.880. 000- lira harcın peşin al/nan harçtan
mahsubu ile bakiye 4.640.000- lira harcın davalıdan tahsihne,
Da\-acının peşin yatırdığı 3. 240.000- lira harcın, davalıdan ab-
narak davacıya leriltnesuıe.
Davacı vekilinin harcadıgı emek ve mesaisine karşıhk
200.000.000- lira vekâlet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak dava-
cı vekiiine verilmesıne,
Davacı tarafından yapılan toplam 111.340.000- lira yargıiama
giderlerinın da\alıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
Dair, davacı vekili Av. Abdullah Süer'in yüzüne karşı. davalının
yokJu|unda. Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça
okunup, usulen anlatıldı. 29.4. 2003 Basın: 33943
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 18 Temmuz iactc.miuntaz-arikan.com
KAYBOLAN DAGCILAR..
1931' SuSÜAJ, r/£-
KA yBOLDUĞU SfLPı/i/i-M/çrİ.
LARı'NIN, K£$MrR'//V KUZEYINOE
"4DLI DO&UĞUNA
ÜÇ
TA
VE ı'Kl
GfiOP B4Ş/C4M
. OAf<<4 SON-
Lİ
j , UÇ
OL.ÜSÜ BULUHMUÇTU.
DOGuga, 8.126 METfilE
O/ıUCf
Öğrencı pasomu kaybettım. Hükümsüzdür
BURAK BÜYÜKKAYA
Cumhımyet Mahallesi 'nde
SAT1LIK KOİMUnr
Kabası bitmiş Tip 04 (iki katlı - iki konut)
Maliyeti 60 milyar TL. olup
ihtiyaçtan 40 milyar TL.'sına satılıktır.
05323314887
OKTAY AKBAL
Tarzan Oldü Istinye Suları
Berber Aynası Yalnızlık Bana Yasak
Karşı Kıyılar Aşksız insanlar
Once Ekmekler Bozuldu
öykü kitaplannın yeni baskılan çıktı.
CANYAYINLAKI
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİVIOĞLU
Pembe Çağrı
Posta gelince şaşırdım kaldım bir an. Mektup-
lar, çağrı kartlan arasında pembe bir dans var a-
ma gönlüm sende dedirten bir pembe değil bu. Bu
rengi adlandırmak kolay değil aslında. Pembe mi,
gri mi, bej mi ya da hepsinin özünü yansıtan ay-
dınlık bir renk mi? Biraz gül kokuyor, biraz bahar
çiçekleri buharlaşıyor. Zarfı açınca Metin Toker
gülüyor, dostlan iyi tanır bu gülüşü. Şakacı, mut-
lu, güzel gülümsüyor. Çağrı kartını okumadım a-
ma büyük özenle, saygıyla, sevgi ürünü bir çağrı
bu. Özden Toker'den güzel bir selam.
"Adam gibi yapılırsa, dünyanın en güzel mes-
leği gazetecilik" diye başlıyor çağn.
Güzel bir sesleniş, sitemi de var, dikeni de. Ga-
zeteciliği adam gibi yapmayanlara da sataşıyor bi-
raz. Oturdum, düşündüm, Pembe Köşk'ün bahçe-
sinde anılarla dolaştım birakşam saati. Gazetecili-
ği düşündüm. Adam gibi yapılırsa, dünyanın en gü-
zel mesleği, diyen ustayı selamladım sevgiyle.
Başkent yıllannı birlikte yaşadık o ustayla. Gü-
zel anılarımız var. Kimi yaşanır gibi değil ama gü-
zel yaşadık hepsini, ödün vermeden yaşayan ar-
kadaşlarımı saygıyla düşünüyorum her zaman.
ödün vermediler ama neler verdiler! Nasıl özveri-
ler üstlendiler, o acı olaylan bir çiçek gibi taşıdılar.
Ancak hazin bir olay, çiçekler soluyor, rengini ko-
ruyamıyor, solmaktan kaçınamıyor, diye korkan
dostlarım var. Başkentin kaçınılmaz yaşamı. Siya-
sal ve toplumsal alanda sorumluluk üstlenen kişi-
lerle büvük sorunlara yol açıyor günler, olaylar, in-
sanlar. flginç tablolar oluşuyor gözümüzde. S/ya-
sal ve toplumsal alanda sorumluluk taşıyan kişiler
yeterince düşünmüyorgaliba. Aceleci uygulama-
larta ilginç olumsuzluklara ortam hazırlıyor, ilginç
sorumsuzluklara yer veriyor. Dahası, söylem var
eylem yok. Siyasal yaşamın en belirgin gösterge-
si bu. Kaş yaparken göz çıkaranlann ülkesinde ya-
şıyoruz nerdeyse! örneklerini dün de yaşadık, bu-
gün de yaşıyoruz. Dahası, tepkiler karşısında yan-
lışını düzeltmek zorunda kalanlar ikinci bir yanlış-
lığa, yeni yanlışlara yol açabiliyor! Türk-Amerikan
ilişkilerinde yaşadığımız onur kınklığını aşmak ko-
lay değil! Yakın çevremde gündeme sık sık gelen
bir konu bu. İlginç öyküler, fıkralaria kara mizah tü-
rü örnekler veriliyor. Onlardan birini sizinle paylaş-
mak istiyorum.
Belki de başkentimizde, bir hastaneye, kulak-
burun-boğaz bölümüne giden bir kadın, doktoru
şaşırtıyor.lki kulağı da yanık, sargılar içinde. Dok-
tor şaşkın, soruyor: "Nasıl yaptınız bunu?" Kadın
yanıtlıyor: "Çok basit" diyor, "ütü yaparken tele-
fon çaldı, telefon diye ütüyü götürdüm kulağıma!"
Doktor merak edip, "llk kulak ütüyle yandı, pe-
ki öteki kulak nasıl yandı" diye soruyor. Kadın,
"Çok basit" diyor, "kulağım yanınca ambulans ça-
ğırmak istedim!"
Bugün her alanda benzer olaylar, yangınlar ya-
şanmıyor mu? Küllenen değerlere acıyla bakmıyor
muyuz? Sorumlu kişiler bir yanlışı onarmaya çalı-
şırken, yeni yanılgılara düşebilir. Son dönemdeki
olaylar bunu kanıtlamadı mı? Sorunlar çözülmü-
yor, daha çok düğümleniyor, elini, kolunu yakan-
lar da giderek çoğalıyor.
Çözüm de giderek güçleşiyor.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/Başkası için
yapı \e tica-
retle ilgili bir
işi yapmayı
üstüne alan
kişi; müteah-
hit. 2/Çingene 5
çadın... içinde 6
kımse olma-
yan. 3/ Utanı-
İacak şey.
ayıp... Mafya
örgütünün
suskunluk yasası.
"'Eğıl bir — öpeyim
,'Aykaranlıkgörmez-
ler" (Türkü)... HaUy 3
rlinde bir ırmak. 5/
Halka biçımınde
mercan adacığı...
Müsavi. 6/ Geriye
doğru uçma özelliği 8
de olan çok küçûk bir 9
kuş. 7/Bir şeyin eğiklik derecesini anlamaya yara-
yan araç... Doğu Anadolu'da kullanılan bir tür kü-
çük zurna. 8/Eski dilde yıldız... Bir nota. 9/Sosyo-
lojide, bir kabilenin bölündüğü iki ya da daha çok
parçadan her bıri... Bir tonluk bir kütleye sanayide
bir metre hız artışı veren kuvset ölçüsü birimi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Orta Anadolu'ya özgü halay türü bir halk oyu-
nu... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen
harfler. 2/ Epifiz benzinden salgılanan ve "mutiu-
luk hormonu" da denilen hormon. 3/ Türkjye'nin
plaka işareti... VTadimir Nabokov'un ünlü bir roma-
nı. 4/ Kişinin öz benliği... îçinde diri balık sakla-
nan, denizden aynlrruş havuz. 5/ Büyüme, geliş-
me... Niğde"nin bir ilçesi. 6/Yapıt... Notada duraJk
işareti. II Kalınca bükülrnüş ipek iplik. 8/ Argoda
esrar... Büyük erkek kardeş. 9/Bir ürünün halka ta-
nıtılması amacıyla dafıtılan küçük mıktar.
Cumhunyet Mahallesi "nde
Kabası bıtmış Tip 04 (iki katlı - iki konut)
Maliyeti 60 milyar TL. olup
ihtiyaçtan 40 milyar TL.'sına satılıktır.
0 532 331 4887
GÜNDOĞMUŞ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas \o: 2002 32
Da\acı Orman Işletme Müdürlüfü tarafından da\alı Ki-
zım Kuçukdemır alevhme mahkememızde açılan alacak
da\asının verilen ara karan gereğince, Da\alı Kâzım Kü-
çükdemir'e bugıine kadar adres yetersizlığinden dolayı ve
eski adresinde bulunmadığı için duruşma günü tebliğ edile-
memış olup. Daıacı Orman îşletme Müdüriüğü'nce da\alı
aleyhine mahkememıze verilen 15.07.2002 tarıhli dilekçe-
sınde da\acı ıdare 363.807.000 TL. alacağını ve
06.04.2001 tarihınden itıbaren ışle\ecek TC. Merkez Ban-
kası'nın kısa vadeli krediler için uyguladığı reeskont faizi
üzennden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsılını ve fazlaya
ılışkin haklarının saklı rutulmasını talep etmrştir. Mahke-
memızde açılan işbu alacak daiasının duruşması
11 09.2003 gıinü saat: 09.00'a talık edilmiştir. llanen tebliğ
volunur. O8.O'
7
200> Basın: 34599 .-,