Katalog

11 TEMMUZ 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA MEDYA ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK fyff, i)U ZA^İF [N<ri'Ul İslamcı basın gözaltı krizinde hükümeti kollamak için yoğun çaba gösterdi Süleymaniye sıkıntisı medyoaynaslöcumhuriyet com tr Süleymaniye'de 11 Türk askennin gözaltına alınması sonrasında. hükümetin başansızlığını örtmeye çalışan tslamcı basın. ABD'ye yüklenmeyi sürdürdü. Bu kesimde bir tek MiIH Gazete, hem hükümeti hem de ABD'yi hedef aldı Yeni Şafak: AKP'ye yakınlığıyla bılinen gazete, Uzan Grubu'na yönelik haberlerini sürdürürken dün "Nankör Mflttefik" manşetini attı ve ABD'nin tutumunu eleştirdi. Gazete "Gürüzcüler değişime direniyor" başlıklı haberinde de kimi rektörleri hedef aldı. Gözaltı krizinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abduflah Gül'ün görüşlerini öne çıkaran Yeni Şafak, hükümetin zaafını örtmeye çalıştı. Zaman: Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bılinen gazete, "Sezer ne Bush'la ne de Erdoğan'la görüşmüş" başlıklı habennde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i Süleymaniye "deki gözaltı krizi sırasında takındığı tavırdan dolayı eleştirdi. Hükümete destek vermeyi sürdüren gazetenin. Türk-Amerikan ilişkilerinin gerilmesinden oldukça tedirgin olduğu dikkat çektı. Anadolu'da Valdt: tslamcı kesimin en radikal gazetesi olarak bilinen Vakit, hükümete destek vermeyi sürdürürken Uzanlar'a yüklenmeyi de ihmal etmedi. Kişilen hedef göstermesiyle bilinen gazete. Sıvas katlıamının sorumlusunun SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar olduğunu öne sürdü. Gazete. Arif Sağ ve Murtaza Demir'in, katliamın asıl sorumlusu olarak "derin deviede ilişkisi olan, şenlikieri organize eden, heykeli diken ve etkinlikJere katılmayarak sanatçılan orta yerde bırakan" Saglar'ı gösterdiklerini yazdı. Vakit önceki gün de "AUaşlamadan sonra kemanı da gördük" başlıklı haberinde. u Çelik Gülersoy duaJarla degil, kemanla uğurlandı" diye yazdı. Vakit, pazar günü de "Cep'te deprem" manşetini atarak hem Uzanlar'a yüklendı hem de CHP ve DSP lideri BüJentEce\it"i Uzancı olmakla eleştirdi. Vakit, 11 askerin gözaltına alınmasını da "Esrarengiz olay" başlığıyla duyurdu ve hükümete toz kondurmamak için çok büyük çaba gösterdi. MilK Gazete: Milli Görüş çizgisinin yayın organı olan Milli Gazete, hükümete karşı en sert yayın yapan gazetelerden biri olarak öne çıktı. Dün, "GiU ABD'ye gitmemeir manşetini atan gazete, AKP yönetimini "işbirKkçi züınhet" olarak niteledi ve dış mihraklara yaranmakla suçladı. Önceki gün "Yaşasın FiBstin" manşetini atan ve AKP'yi, tsrairie yakın ilişki içinde olmakla suçlayan Milli Gazete, salı günü de hükümete, "Bir kez erkek olıın" manşetiyle seslendi. Milli Gazete, pazar günü de "İktidann aciz ve işbirHkçi tavn sömürgecileri azdırdı. Çirtdn Amerikah" manşetini attı Gazete millet kan ağlarken hükümetin çalışanlan sefalet ücretine mahkûm ettiğine dikkat çekti. Medyadan kısa kısa... • Mılh Eğıtım Bakanhğı. RTÜK'e. ekranı karartılan kanallarda, ceza süresince eğitim ve kültür programlan yayımlanmasını önerdi. • Uzun süredir hazırlıklan süren Beyoğlu gazetesi için hazırlıklar son aşamaya geldi. 25 Temmuz'da pıyasada olması beklenen gazetenin yazarlan arasında TuğruJ Eryıbnaz, Yurdaer Erkoca gibi isımler de var. • îhlas Haber Ajansı (IHA), son dönemin en büyük asparagasına imza attı. Ajans. şarkıcı Yıldız Tilbe'nin, aşırı dozda eroin alarak komaya girdiğini duyurdu. Kısa süre sonra habenn doğru olmadığı anlaşıldı. Bu gelişme üzerine, iHA'nın yönetiminde bazı önemli değişikliklerin olacağı. Tilbe ve birlikte çahştığı Avrupa Müzik'in de, ÎHA aleyhine dava açacaklan öğrenildi. */ Gazeteler, ANAR adlı araştırma kuruluşunun yaptığı ankete göre, halkın, Uzan Grubu'na ait ÇEAŞ ve Kepez'e el konulmasını olumlu bulduğunu yazdılar. ANAR'ın eskı yönetıcilerinden birinin, AKP"li Devlet Bakanı Beşir Atalay olması, anketın sonuçlan hakkında kafalarda bazı soru işaretleri doğurdu. SONAR araştırma şirketinin yöneticisi Hakan Bayrakçı, kendilerinin de yaptıklan bir ankette benzer ^nuçlara ulaştıklannı söyledi. Türk Solu dergisinin 34. sayısı çıktı. Derginin yazı kadrosunda, Yekta Göngör Özden, Osman Özbek, Erol Manisalı, Öner Yağcı gibı isimler bulunuyor. • "Atatürkçülük Nedjr" isünli kıtap da tleri Yayınlan'ndan çıktı. Attila İlhan'ın önsözünü yazdığı kitapta, Doğan Avcıoğlu. Niyazi Berkes, Uğur Mumcu. Şevket Süreyya Aydemir. Mehmet Aü Aybar ve Yakup Kadri'nin Atatürkçülükle ilgili yazılan yer alıyor. • SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ulusal yayın yapan bir TV kanalı alınması için kurmaylanna emir verdi. Kanal 7 başta olmak üzere İslamcı kesime yönelik yayın yapan TV'lerden umudunu kesen Erbakan'ın, Milli Görüş çızgisinde yayın yapacak TV için. genel başkan yardımcısı Teoman Rıza Güneri'yı görevlendirdiğı öğrenildi. BU BEM1M UZAK GÖZLÜÖÜM... Dört yeni kitap... Dört yeni kitap... Dört yeni kitap... Dört yeni kitap... Dört yeni kitap... Dört yeni kitap. Yozlaşan Medya ve Yozlaşan Türkçe Gazetemız Yayın Kurulu Danışmanı Prof. Dr. Emre Kongar'ın "Yozlaşan Medya ve Yozlaşan Türkçe" kitabı Remzi Kitabe\i'nden çıktı. Kon- gar kitabında, tele\ızyonlarda ve gazetelerde yapılan yaygın Türkçe yanlışlarına, öztürkçe \ e Arapça kökenlı sözcüklerin kullanılış ve telaf- flız hatalarına, medya ile siyaset arasında kurulan ve demokrasimizı tehdit eden kirli ilişkilere ve medya dünyasındaki il- ginç portrelere değiniyor. Kongar, medyanın nasıl yozlaştığına ve bu yozlaş- madan nasıl kurtulabilece- ğine ilişkin görüşlerini de kitabında sıralıvor KONGAR Y O Z L A Ş A N M r DYA VE Y O Z L A Ş A N T Ü R K Ç E Sözün Celişi Şevket Radonun Ak- şam gazetesinde yirmi beş yılı aşkın süre boyun- ca yazdığı yazılar "Sözün GeHşi" adıyla Cem Ak- taş tarafından kitap ha- line getirildi. Yapı Kredi Yayınla- n'ndan (YKY) çıkan kitapta Rado, fıkra ya- zarlığının ne olduğunu hatırlatı- yor bizlere... Rado, yazılannda tramvaylar- dan meydan saatlerine, kitapçılardan yazma heveslilerine kadar el atmadık konu bırakmı- yor. Bir dönem ortaöğretim edebiyat kitaplan- na da giren "EşrefSaati" başlıkJı yazısı da ki- tapta yer alıyor. Matbuat Basın Derken... Medya Bedii Faik'in "Matbuat basın derken... med- ya"kitabının 4'üncü cildı Doğan Yayınlan'ndan çıktı. Faik kitabında, 27 Mayıs İhtilali, Milli Bir- lik Komitesi, 1947"ler olayı gibi olaylan ele alı- yor, 212 sayılı Basın Kanunu'na karşı Akşam, Cumhuriyet, Hürriyet, Dünya, Yeni Sabah, Yeni Gazete, Tanin. Milliyet ve Son Posta'nın yaptığı boy- kotu anlatıyor, Kurucu Meclis ve 1961 Anayasa- sı'na değiniyor. Eskiden Dünya gazete- sinin sahibi olan ve çeşit- li gazetelerde yazarhk ya- pan Faik'in kitabı, aynı se- rinin üçüncü cildinin kal- dığı yerden devam edivor. Kesip Sakladıklarım Gazetemizin Samsun muhabiri Cemil Ciğe- rim'ın "Kesip Sakladık- lanm" adlı kitabı, Sam- sun 19 Mayıs Gazetecı- ler Cemiyeti tarafindan yayımlandı. Kitapta Ciğerim'in, gazetemızde 1976-2002 yıllan arasında yayım- lanan haber, röportaj, araştırma-ınceleme ve spor yazılanndan seçme- lerin yanı sıra, Ciğenm'ın kesip sakladıklanna dayer verildi. Ciğerim'in kesip sakladıklan ara- sında, gazetemiz yazarlanndan İlhan Selçuk,De- niz Som,Abdülkadir YücelmaiL, Ali Sirmen. Hik- met Çetinka>a, Mustafa Balbay ve Okta> Eldn- ci'nın de çok sayıda makalesi ye; alıyor. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Ecevit ve Yüce Divan! Abdullah Gül, Süleymaniye baskınının hâlâ ye- rel biroperasyon olduğunu söyleyerek, nasıl biray- mazlık içinde olduğunu mu ortaya koyuyor? Yok- sa, yediği yumruklan gizlemek için, ayağının takı- lıp düştüğünü, o sırada başını taşa çarptığını söy- leyerek, kendisine yapılanların üstünü örtmek is- teyenler gibi bilinçli bir yöntem mi izliyor? Hürriyet'in VVashington Muhabiri Kasım Cinde- mir'in de anlattıkları, "çirkin o/ay"ın, Irak'ta başla- nna güneş vurmuş bir takım Rambo özentilerinin marifeti olmaktan çok yukan düzeyde tezgâhlan- dığını ortaya koyuyor. 11 subayımız adına "Yüzba- şı Aydın" olarak kendisinı tanrtan sözcünün Chi- cago Tribune gazetesine yaptığı açıklamada, gö- zü dönmüş serseri güruhunun düzenlediği ope- rasyon, maalesef resmi belgelere de geçti. Tam bir hafta önce gerçekleşen olayı öğrenir öğ- renmez, Başbakan 'ın Cumhurbaşkanı'nı telefonla olsun arayarak, durumdan devletin başını resmen haberli kılması icap etmez miydi? Elbette, Süleymaniye'deki saldırıyı Başbakan'a bildiren Genel Kurmay Başkanlığı, aynı duyarlığı Çan- kaya için de kullanmıştır. Ama, hükümet etme an- layışı, sorumlu Başbakan'ın, bu türolaylardan res- men Cumhurbaşkanı'nı da bilgi sahibi yapmasını ve öylece "danışma mekanizması"n\ işletmeye başlamasını gerektirirdi. Anlaşılıyor ki, Erdoğan ve arkadaşları için, so- run önemlı görülmemiştir. Sıradan bir zabıta vaka- sı gibi algılanmış, ilgili bakaniar arasında bile bir top- lantı düzenlenmemiş, MİTBaşkanı ile aradan üç gün geçtikten sonra yüz yüze gelinmiştir. Genelkurmay Başkanı'na bir geçmiş olsun me- sajı iletilıp iletilmediği bile bilinmemektedir. Bu nedenledir ki, ABD ile sarsılan ılişkileri değer- lendirip, olabilirse onarmak için, dışişleri bakanlık- ları devre dışı bırakılmış ve sorun Genelkurmay Başkanlığı ile Avrupa Müttefik Kuvvetler Komu- tanlığı arasında üst düzeyde ele alınmıştır. 4 Temmuz Cuma-6 Temmuz Pazar günleri ara- sında sorunu hakettıği ölçüde büyüteç altına alma- yan Akepe Hükümeti, bu durumdan öyle anlaşılı- yor kı rahatsız değildir. Devri sabık yaratma çabaları! Ya da, hükümet etmekteki aczini bir ölçüde ör- tebilmek amacıylagündeme, devrı sabık yaratmak gibi, bir zamanlar Demokrat Parti iktıdarının getir- diği, ama başarılı olamadığı bir yöntemi kullanma- ya kalkışmaktadır. Başbakan Erdoğan, kendisinin ve 30'dan fazla milletvekili arkadaşının dokunulmazlıkdosyalannın üstlerinin toz bağlamasına aldırış etmeden, birsü- redenberihortumedebiyatınıdilinedolamıştı. Par- ti kongrelerinde ağıriık verdiği konu, yolsuzluklann üstüne gidilmekte olduğu, yakında olaya nasıl "da- mardan girildiğinin görüleceği"ru söylüyordu. Dün, Akepe Başkanı'nın dilinin altındaki bakla, görüşmelerini tam biryansızlık içerisinde ve üste- lik gizli yaptığını sandığımız TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komısyonu'nun raporunun yazılmasının bitirildiğini duyuran gazete haberieri ile meydana çıktı! Bir gazetemizin manşetinde de söylenildiği gibi Ecevit'e bile Yüce Dıvan Yolu'nun açılması için demek ki Başbakan gerekli alt yapıyı hazırlıyor- muş! Akepe iktidan, Özelleştirme Yüksek Kurulu Üye- liği yapan 18 eski politikacının bu konudaki karar- larda imzalan bulunması nedeniyle topluca Yüce Divanda yargılanmalan için belli bir strateji sapta- mış olmalı ki, Genel Başkan, sürekli biçimde "da- mara girilme" gibi bizim anlamakta zorluk çektiği- miz şifreli sözler kullanıyormuş. Demokrat Parti, 1950'de tıpkı Akepe gibi tek ba- şına iktidara gelmiş ve rahmetli Menderes, Ismet Paşa'yı politika sahnesinden nasıl sileceğinin he- sabını yapmaya başlamıştı. önce oğlu Erdal Inönü hakkında düzmece bir adam çiğneme davası açıldı. Tutmadı. Daha son- ra, Inönü soyadını Garp Cephesi Komutanı olarak kazandığı muharebe nedeniyle Atatürk'ten aldığı- nı unutacak kadar gözleri kararan DP'li milletvekil- lerine, parti kongrelerinde Ismet Paşa'nın asker kaçağı olduğu söyletiliyordu! Soylettiklerine Adnan Bey bile elbette inanmıyor- du. Tıpkı Tayyip Bey'in de, Ecevit için sahneye koy- durtmaya hazırlandığı oyunun tutacağına inanma- dığı gibi! Ama Erdoğan kafasının, Türkiye için bir tehlike olacağım ilksöyleyen liderEcevit'tirve Akepe Baş- kanı, o söylenenleri yanıtlayamadığı için, hesabı bu türiü sormayı uygun bulmuştur. Ben DSP Genel Başkanı ile öteki bakan arkadaş- larının yerinde olsam, bu kadar komik ve düzme- ce bir dosya için, TBMM Soruşturma Komisyonu'na "Size değil, Yüce Divan'a hesap vereceğim" di- yen bir yanıt gönderir ve hesaplaşmayı da, milleti- min önünde o mahkemede yaparım! Dün, o dönemleri birlikte yaşadığımız bir dostu- mun da anımsattığı gibi, rahmetli Menderes'in tek başına iktidar sarhoşluğu yüzünden ayaklan iki yıl içinde yerden kesilmişti. Tayyip Bey, o kadar da da- yanamadı ve bekleyemedi. Şunun şurasında se- kiz ay bile dolmadan uçmaya başladı. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(a e-kolay.net İLAN TC NİĞDE SITLH HUKUK MAHKE.MESİ Sa>ı:2002 I381 Davacısı Kerun Koyuncu, davalılar Elmas Kara ve arkadaşlan olan ortaklığın gıdenlmesı davasının yapı- lan açık yargılamasında mahkememi2den venlen ka- rar gereğınce: Aşağıda açık kımliğı yazılı davalılara dava dılekçe- sınin tebliğ edılemedığınden ve gazete ılanı ile tebliğ edılmesıne karar venldığınden davacının talebı üzeri- ne mahkememızde duruşma günü olan 1 8.2003 günü saat 09.10'da adı geçen davalılann duruşma salonun- da hazır bulunması, hazır bulunmadığı ve kendisini bir vekıl ile temsil ettinnedıği takdirde davanın yokJu- gunda bıtınlıp karar venleceğı hususu, a\nca dava dı- lekçesının kendisine tebliğ yapılmış sayılacağı husus- lan ilanen teblıg olunur. 25.6.2003. KİMLİKLERİ: 1. Hayriye Kara, Osman kızı Üçkapılı köyü ÇAMARDI KİĞDE 2. Nazlı Kara, Osman kızı Üçkapılı köyü ÇAMAR- DI'NİĞDE 3. Elmas Kara, Mustafa kızı Üçkapılı köyü ÇAMARDI NİĞDE Basın: 31995