Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2003 CUMA
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Devlet Devlet ile
Kavga İçinde Olunca
Osmanlı tarihinin ilk bakışta çözülmesi güç gi-
bi görtinen muammalanndan biri de, yeni kurul-
muş güçsüz Balkan devletçikleri karşısında utanç
verici birbozguna uğrayan ordunun, beş yıldan
kısa bir süre içinde, "Dü vel-i Muazzama" denen
Itilaf Devletieri karşısında 1. DünyaSavaşı'nın mu-
harebelerinde inanılmaz bir direnç göstermesi,
kimi çatışmalardan zaferle çıkmasıdır.
Nasıl olmuştu da, kendisinden küçük ve zayıf
devletler karşısında bozguna uğrayan ordu, kı-
sa zamanda harikalar yaratan bir kuruluşa dö-
nüşmüştü?
Kuşkusuz birkaç yıl içinde orduda yapılan
gençleştirme, Almanlann teknik danışmanlığı,
düzelmede etkili olan unsurlardır. Ama her şey-
den önemlisi ordu içindeki ikilige son verilmiş ol-
masıdır.
Osmanlı Ordusu Balkan Savaşı'nda, kendi iç
çekişmelerini aşamadığı, kendi kendisiyle savaş
halinde olduğu için utanç verici bozguna sürük-
lenmişti.
Tarihimizin bu ibret verici olayını TSK çok iyi
özümsemiş ve iç disiplini bozmamak için politi-
kayı kışla kapısından içeri sokmamaya büyük
özen göstermiştir.
Türkiye, tarihinin en büyük krizlerinden birini
yaşar, ABD ile ilişkilerinde çok gergin bir nokta-
yı nasıl aşacağını düşünürken yine benzeri birdu-
rumla karşı karşıyadır.
• • •
Türkiye'de devlet devletten davacı, Türkiye'de
devlet devlete küs, Türkiye'de devlet devletle
kavgalıdır.
Gerçekten yürütmenin başı Başbakan ile onun
yardımcısı Dışişleri ve Devlet Bakanı'nın eşi, Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti'ni AİHM'ye vermişler-
dir.
AİHM'nin davalannın prosedürü gereği, kuru-
luş Türkiye Cumhuriyeti' nden iddialara karşı sa-
vunma istemiştir.
Savunmayı ise Abdullah Gül'ün başında bu-
lunduğu Dışişleri Bakanlığı, uzmanlann görüşü-
nü aldıktan sonra gönderecektir.
Hangi ülkenin tarihinde böyle bir olaya rastlan-
mıştır.
Devlet ile davalı olan devlet, aynı zamanda
devlete küstür de.
Türkiye'de Başbakan, görevi Cumhuriyet'in
bütünlüğü korumak, devlet organlan arasında
uyumlu çalışmayı sağlamak olan Cumhuriyet'in
başı, Cumhurbaşkanı ile küstür.
Bu nedenledirki, Süleymaniye olayında oldu-
ğu gibi, çok ciddi sonuçlar verebilecek olan, bü-
yük krizlerde bile Başbakan Çankaya ile görüş-
meyi gereksiz görmektedir.
Kendi Cumhurbaşkanı ile çatışma halinde olan
Tayyip Bey, nasıl olacak da, Türkiye'nin çıkarla-
nnı ABD Başkanı Bush'a karşı koruyacaktır.
Tayyip Bey, böyle önemli krizlerde muhatabı-
nın kim olduğunu dahi tam olarak bilememekte
ve Başkan Bush yerine Başkan Yardımcısı Dick
Cheney ile görüşmeyi yeğlemektedir.
Neden?
Yoksa fırça yemekten mi çekiniyor?
• • •
Süleymaniye'de tutuklanan askerierin hangi
koşullarta serbest bırakıldıklan, Türk kamuoyu-
na açıklanmış değildir. Bundan böyle bu asker-
ierin görevlerini normal olarak sürdürüp sürdü-
remeyecekleri de, belirli bir süre sonra dikkatler
bir kez dağılınca, ABD yetkililerine verilen söz ge-
reği görevlerinden uzaklaştınlıp uzaklaştınlmaya-
caklan da belli değildir.
Tayyip Erdoğan, TSK'nin etkisini kırma peşin-
de olduğundan, böylesine önemli bir kriz anın-
da, MGK'nin toplanmasını istemeyi de düşün-
memiştir.
MGK böyle durumlarda olağanüstü toplan-
mayacak da ne zaman toplanacaktır ki?
Ama Tayyip Bey'in ABD ile uğraşmaya ne vak-
ti, ne niyeti, ne de dermanı var.
Çünkü Tayyip Bey TC'nin kurumlanyla uğraş-
maktadır. Kendi devletinin başı ile kendi devle-
tinin silahlı kuvvetleri ile uğraşanlar, nasıl olup da
Türkiye'ye karşı hasmane tutumlannı açığa çı-
karmış olan başka bir devlet ile uğraşabilirier ki?
3 Kasım seçimleri sonrasında Türkiye geçen
yüzyılın başlanndaki karanlık günlere dönmüş
bulunmaktadır.
Vedat Aydın anıldı
İHD: Faili meçhuller
aydınlatüsın
DİYARBAHR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kapatılan Halkın Emek
Partisi'nin (HEP) Diyar-
bakır II Başkanı Vedat
Aydm, faili meçhul ci-
nayetlekatledilişinin 12.
yıldönümünde Diyarba-
kır'da çeşitli etkinlikler-
le anıldı.
tHDDiyarbakırŞube
Başkanı Sdahattin De-
mirtaş, Aydın cinayetinin
bölge genelinde işlenen
faili meçhullerin ılkı ve
en önemlisi olduğunu
belirtti.
Türkiye'de demokrasi-
nin tüm kurumlanyla
yerieşmesi için faili meç-
hul cinayetlerin aydınla-
tılması gerektiğini anla-
tan Demirtaş şu açıkla-
mayı yaptı:
"DemokratikbirTür-
Idye için Vedat Aydın ci-
nayetinden ba,layarak o
dönemdekitüm cinayet-
lerin kamuoyumı tatmin
edecek şekilde aydınla-
tdmasıvezanhlannın açı-
ğa çıkanlması gerekir."
YASAYA
TEPKİ
Istanbul Haber
Servisi-InsanHak-
lan Derneği'nden
Meclis'te görüşü-
len "Topluma Ka-
zandırma Yasa-
sı"na tepki geldi.
tHDtaranndandün
yapılan basın açık-
lamasında "Toplu-
ma Kazandırma
Yasas"nın "Talep
etmekten, sonı sor-
maktan vazgeç-
tim" dedirtmek
için çıkanidığı ile-
ri sürüldü.
Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında giderek artan gerginliğin en önemli nedeni atamalar
Çankaya'ya ihbarlar arttıBAHAR TANRISEVER
ANKARA - ABD ile gözaltı bu-
nalunı sırasında bile Başbakan ile
Cumhurbaşkanı 'nın konuşmaması-
na neden olan gerginliğin en önem-
li nedeni. AKP ıktidannın hukuka
aykın atama kararnamelerinin ve-
to edılmesı. AKP'nin 8 aylık iktida-
n döneminde Çankaya Köşkü'ne
toplam 959 kararname gönderildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer, bu kararnamelerden 218'ini ia-
de etti. AKP hükümeti döneminde
Köşk'e yapılan ihbar ve şikâyetler
de rekor düzeyde arttı.
Cumhurbaşkanı Sezer ile Başba-
kan Erdoğan. 1 ayı aşkın aradan
• AKP'nin 8 aylık iktidan döneminde Çankaya Köşkü'ne toplam 959 kararname
gönderildi. Cumhurbaşkanı Sezer, bu kararnamelerden 218'ini iade etti. AKP hükümeti
döneminde Köşk'e yapılan ihbar ve şikâyetler de rekor düzeyde arttı.
sonra dün ilk kez baş başa görüştü-
ler. Sezer ve Erdoğan'ın haftalık ola-
ğan görüşmesi her ikı liderin de prog-
ramlan nedeniyle 4 haftadır gerçek-
leştirilemıyordu. Bu nedenle hükü-
met ile Köşk arasında gerginlik ol-
duğu yorumlan yapılmıştı.
Teamüllere uymadı
Sezer ve Erdoğan'ın Kuzey
Irak'ta 11 Türk askerinin ABDgüç-
lerince gözaltma alınması olayında
bile konuşmamaları da bu yorum-
lan güçlendirdi. Teamüllere göre
Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nı ara-
yarak olaylarla ilgili bilgi vermesi
gerektiği, ancak bunu yapmadığı
belirtildi.
AKP iktidan işbaşına geldiğinden
bu yana Sezer ile hükümet, özellik-
le anayasaya aykın yasalar, kadro-
laşma ve laiklik karşıtı uygulama-
lar nedeniyle karşı karşıya geldi.
Sezer, olağan görüşmelerde de bu
uygulamalardan duyduğu rahatsız-
lığı Başbakan'a iletti. AKP iktida-
nnın, kamu kurum ve kuruluşla-
nnda yürüttüğü kadrolaşma hareke-
tine karşı çıkan Sezer, 8 ayda onay
için Çankaya Köşküne gönderilen
959 kararnameden 218'ini iade et-
ti. Sezer'in atamalan geri çevirme-
sinde, özellikle "liyakat esasına
uyubnamasL, başanlı hizmetleri ne-
deniyle görevden almanın uygun
görülmemesi ve güvenlik soruştur-
masının olumsuz olması" unsurla-
n rol oynadı.
AKP 8 ayda rekor kırdı
Bülent Ece\it hükümeti dönemin-
de Köşk'e 1944 ortak kararname
gönderilmiş ve yalnızca 117'si ge-
ri dönmüştü. AKP iktidarı böylece
8. ayında Ecevit'in 3.5 yıllık icra-
atındaki iade sayısını ikiye katladı.
AKP hükümeti döneminde Köş-
k'e kurumsal işlemlerle ilgili 7 bin
191. kişisel isteklerle ilgili 6 bin
597 olmak üzere toplam 13 bin 788
başvuru yapıldı.
Kurumsal işlemlerle ilgili başvu-
rularda ilk sırayı daha önceki dönem-
lerden farklı olarak "ihbar ve şikâ-
yetlerin'' alması dikkat çekti. Baş-
vurulann yüzde 20'sini ihbar ve şi-
kâyetler oluştururken bunu sırasıy-
la. eğitim ve öğretim. çalışanlann so-
runlan, sağlık, yerel yönetim so-
runları, genel ekonomi ve mali
konular izledi.
Erdoğan'ın Hikmetyar'ın önünde diz çöken fotoğrafı yankı uyandırdı
Geçmişi ortaya çıkıyor
• 'Değişim' söylemine
karşm laik cumhuriyet
karşıtı"geçmişi'
Erdoğan'ın peşini
bırakmıyor. Erdoğan'ın
'terörist lider' listesindeki
köktendinci Hikmetyar'ın
önünde diz çöken
fotoğrafı, cumhuriyet
karşıtı mesajlannı yeniden
gündeme getirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Değişim söylemiyle ikti-
dara gelen Başbakan RecepTay-
yip Erdoğan, radikal geçmişin-
den kurtulamıyor. Başbakan Er-
doğan'ın, Islamcı terörist lider
Gülbeddin Hikmetyar'uı önün-
de diz çöken fotoğrafı büyük
yankı uyandırdı.
ABD hükümeti ve Birleşmiş
Milletler'in "Ladin'in yarchm-
cıa" olarak tüm dünyada aradı-
ğı Afganistan'ın köktendinci li-
deri Gülbeddin Hikmetyar ile
Türkiye Cumhuriyeti Başbaka-
nı Recep Tayyip Erdoğan' ın Star
gazetesinın dünkü sayısında ya-
yımlanan fotoğrafı yeni bir tar-
tışma yarattı.
1985 yıhnda RP Istanbul II
Başkanı olarak Istanbul'a davet
ettiği Hikmetyar' ın önünde tari-
kat müritleri gibi diz çöken Tay-
yip Erdoğan, 2003 yıhnda Baş-
bakan olarak bu fotoğrafla kar-
şılaştı.
'Papaz elbisesi gryerim'
Siirt'te "sırf bir şör okuduğu
için" ceza aldığını söyleyerek se-
çim propagandası yapan Tayyip
Erdoğan, geçmiş yıllarda dile
getirdiği cumhuriyet karşıtı bir-
çok söyleminden ise "zamana-
şmu" nedeniyle ceza almadı.
Erdoğan, AKP iktidannın 3
Kasım seçiminden hemen son-
ra gerçekleştirdiği 312. madde ve
anayasa değişiklikleriyle yasak-
lanndan kurtulurken, benzer ce-
zalarla karşılaşma yolunu da ka-
pattı.
Tayyip Erdoğan'ın 199O'lı yıl-
larda yaphğı ve ses kasetleriyle
yıllar sonra ortaya çıkan konuş-
malanndan bazı alıntılar şöyle:
- Biz bu tophunun içerisinde
yeni bir nizamı hâkûn kdmanm
mücadeJesi içerisindeviz. Bu mü-
uzan'dan Erdoğan'a sert eleştiri:
Taleban hn eteğinin
altında ne işin var?
Erdoğan'ın 'Ladin'in \ ardımcısı' olarak aranan ve 1985 yıhnda RP Istanbul İl Başkanı olarak Istanbul'a
davet ettiği. Gülbeddin Hikmetyar'ın önünde diz çökmüş fotoğran Star gazetesinde yayımlandı.
cadeleyi iktidara geürme nokta-
sında gerekrvorsa. papaz elbise-
si dahi giyerim.
- Çocuİdannız Güneydoğu'da
PKK olaylannda öleceklerine,
Allah'ın nizamını savunmak için
öldürülsün. Anıtkabir'deki aca-
ba ne hesap veriyor onu bilmez-
ler de ona şikâyete giderler.
- Bak. işi hi düşünün. Sandığa
giderken milletindir ama.. mad-
dedew manada egemenük kayıt-
sız şartsız Allahındır.
Etki tepkiyi doğurur
- Sen yıllarca, ille de "\e mut-
lu Türküm diyene" dersen ka-
idedir. etki tepkiyi doğurur. Öbü-
rü de ne diyecek. "\e mutiu Kür-
düm drvene" diyecektir.
-Türkiye 1924ten bugünekah-
roisun dedikleri şeriat sebebiyle
mi fahişe pazanna döndü?
- Bız referansı tslam olan bir
düşünceyi temsıl ediyoruz. Yüz-
de 99'u Müslüman olan Türki-
ye'de başka şey olur mu?
- Ya sen ne zavalb adamsın. ne
ziDetiçerisindeki adamsm, neze-
fil adamsın, tslam bu ülkenin de-
ğjşmez kanıdır. ilacıdır. değişmez
reçeteskfir,yavsen bunu nasıl kal-
dıracaksın.
- Fatıhamn manası nedir? Fa-
tiha açmaktu-, fatiha karanlığı
aydınlığa açmaktır.
- 21. aar, inanryoruz Id dünya-
da Müslümanlann, dünyada ts-
lanun asn olacakür. Farklı bir
yaprvia gehyoruz. Mecburuz in-
sanlarm akıflarmm alacağj şekil-
de konuşmaya, insanlann dflın-
den konuşmaya. Bunlann hepsi
davamızı topluma takdün etme-
nin incefilderL
- Kimse kendi putunu dikme-
ye ga\Tet etmesin ve biz putlan
dikmek üzere gelmiyoruz, put-
lan devirmek üzere geliyoruz.
- Şu anda "kahrolsun şeriat"
dryenkr, kendi kendflerine kah-
roluyoriar.
- Adamlar meyhane açmak
için koşturuyorlar; koşturun, şa-
rap şişelerinin içinde boğulacak-
smız. Allah'ın izniyle biz de ay-
ranımızla, elma suyumuzla. üzüm
suyumuzla geleceğız ve sağlık-
lı olarak geleceğız.
Hikmetyar sonılan
Fotoğraf Meclis gündemine
de taşındı. Hikmetyar'ın terör
ilişkisi nedeniyle Türkiye 'deki
tüm hak ve alacaklan ile mal\
r
ar-
lığmın dondurulması için Ba-
kanlar Kurulu'nun 28 Mart 2003
tarihinde karar aldığını anımsa-
tan CHP Yozgat Milletvekilı
Emin Koç, Erdoğan'm yamtla-
ması istemiyle Meclis Başkan-
lığı'na önerge verdi.
ANKARA (CumhurijBt
Bürosu)-Genç Parti (GP)
Genel Başkanı Cem l'zan,
ABD'nin Usame bin La-
din'in yardımcısı olarak
aradığı Gülbeddin Hikmet-
yar ile fotoğraflan yayım-
lanan Başbakan RecepTay-
yipErdoğan'a, "Neişinvar
Taleban'ın eteğinde, ne işin
var Taleban'ın dizinin di-
binde? Haydi açıkla" dıye
seslendı. .Ankara ve Istan-
bul belediyeleri hakkında
hiçbir yolsuzluk araştırma-
sı yapılmadığına işaret
eden Uzan, "Kendisi bu
kadar pisligin içinde olan
bir kişinin kendi \ önettiği
beledi\e ile ilgili biraraşür-
ma yapmasını beklemek
çok saflık değil mi?" dedi.
GP'nın 1. kuruluş yıl-
dönümü nedeniyle dün par-
ti genel merkezinde dü-
zenlenen törene katılan
Uzan. kamu işçilenne "öl"
anlamına gelen zam oran-
lan önenldiğıni belirtti. Er-
doğan'ıru yetkılenni aşarak
GP'\n yıldırma, sindirme,
yasaklama mücadelesı ver-
diğini savunan Uzan,
AKP'nin Kuzey Irak'ta
Türk askerlerinin esir alın-
ması karşısında "'çıtının
çıkmadığuu" dıle getirdi.
Uzan, "Ya Taleban'dan ya-
na olacağız ya da Cumhu-
riyetçi olacağız. Ya bunla-
rm peşinden gideceğızyada
Cumhuriyeti tercih edece-
ğiz" diye konuştu.
Gazetecilerin sorulan-
nı da yanıtlayan Uzan,
"Dokunulmazlıklan kal-
dıracagjm diye gelen bir
zat-ı muhterem başbakan
\-ar. Kendisi zinımete para
geçuTnekten, kalpazanhk-
tan. teşekkül oluşturmak-
tan \argılanıyor. Bu lafla-
n ben sö>1emiyorum. Bu
laflan Türkne Cumhuri-
yeti De\1eti'nin savcısı söy-
Kivor" dedi.
Financial Times'ın iddiası.-
Uzanlar, hükümeti
AİHMye şikâyetedecek
LONDRA (ANKA) -
Uzan ailesinin, Çukurova
ve Kepez Elektrik'in ar-
dından tmar Bankası'nın
da ellerinden çıkması son-
rasında hükümeti Avrupa
Insan Haklan Mahkeme-
si'ne (AÎHM) şikâyet ede-
ceği belirtildi.
Ingiltere'de yavımlanan,
ekonomi çevrelerinin etki-
li gazetesi Financial Ti-
mes'ta, "Vârhkb ancakkar-
şıtUzan ailesu şirketvarhk-
lannael kojma ola>lannın
shasi olarak yönlendirfldi-
ği iddiasniaTürkhe hükü-
merini AİHM'ye götürii-
yor" denildi. Uzanlar'ın,
maharlıklanna. Cem
Uzan'ın başkanı olduğu
GP'nin güçlenmesi karşı-
sında, keyfi ve adil olma-
yan biçimde el konuldu-
ğunu öne sürdükleri ifade
edildi. Uzanlar'ın, yaklaşık
12.5 mih/ar dolarlık zarar-
dan dolayı mağdur durum-
da olduklannı iddia ettik-
lerine de dikkat çekildi. Ha-
berde. "\Tne de l zanlara
karşıyürütülen u>gulama,
işçesrelerinden pekçok ki-
şi tarafindan gecikmiş bir
u> gulama olarak göriilü-
>t)r" ifadesi yeraldı.
Öte yandan ÇEAŞ Hu-
kuk Müşavirliği; Enerji Pi-
yasası Düzenleme Kuru-
lu (EPDK) üyeleri, Türki-
ye Elektrik îletişim AŞ
(TEÎAŞ) yöneticileri ile
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Hihni Güler hak-
kında, ÇEAŞ'm imtiyaz
sözleşmesi kapsamındaki
elektrik iletim hak ve tesis-
lerine yöneük el konulma-
nın önlenmesine ilişkin
Adana 4. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nce verilen ih-
tiyati tedbir karanna uyul-
madığı gerekçesiyle Ada-
na Cumhuriyet Başsavcı-
lığı'na suç duyurusunda
bulundu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY)
8. maddesinin kaldırılmasına karşı çı-
kanlar acaba farkındalar mı, Ferhat
Tunç TMY'nin 8. maddesinden tutuk-
landı. Fertıat Tunç, Doğu Beyazıt'taki
konseri sırasında yaptığı bir konuşma
nedeniyle TMY'nin 8. maddesini ihlal
etmiş.
Ferhat Tunç'u yakından tanınm. Du-
yarlı, demokrat birsanatçı. Onun Piş-
manlık Yasası yerine Genel Af isteme-
sini de çok iyi anlıyorum. Hakkındaki
iddiayı tam olarak öğrenebilmiş deği-
lim. Bazı gazetelerin iddiasına göre
Ferhat Tunç, "MeıiıabaPKK'lilerşek-
linde bir söz etmiş. Femat'ı yakından
tanıdığım için böyle bir söz etmeyece-
ğini de biliyorum.
Ferhat Tunç, hayranlan olan, sevi-
len bir sanatçı. Onunla Hakkâri'de,
Tunceli'de, yurtdışında birlıkte bulun-
dum. Halkın kendisine ne kadar bü-
yük sevgi gösterdığine tanık oldum.
Ferhat'ın, söyledıği birkaç söz nede-
Ferhat Tunç ve TMY 8. Madde
niyletutuklanması, Ferhat'ı sevenlere,
onunla yüreğini paylaşanlara da bir
mesaj içeriyor. Bu mesaj, bu ülkede bir
türtü iç banşın gerçekleşmeyeceği an-
lamına mı geliyor?
Ferhat Tunç, birkaç gün sonra ser-
best kalır. Yahut da bir süre yatar çı-
kar. Ona bir şey olmaz ama, bu ülke-
ye çok şey olur. Bu ülke insanının yü-
reğindedurmaksızın yaralaraçılıyor. In-
sanlanmız, duygulanmızörseteniyor. Bi-
rilerinin keyfi bozulmasın diye bu ül-
kenin sanatçısı hapse atılır mı?
• • •
Bu düzenin savunucularının, artık
bir gerçekle yüzleşmesi gerekiyon Bu
düzen böyle savunulmaya devam eder-
se, hem kaçınılmaz şekilde dağılacak,
hem de insanlarımıza acı vermeye de-
vam edecektir.
Türkiye'de "çözümsüzlüğün çö-
züm" olduğunu düşünen çevreler bu-
lunduğunu biliyoruz. Onlar istiyorlar
ki, Türkiye'nin hiçbirtemel sorunu çö-
zülemesin. Ne Kıbrıs, ne Kürt sorunu,
ne özgürlükler sorunu.. hiçbiri çözü-
lemesin. Böylece Türkiye çözümsüz-
lüklerin sarmalı içinde, statükoculara
mahkûm durumda çaresizliğin esiri
olsun.
• • •
Bingöl Insan Hakları Derneği (İHD)
Başkanı Rıdvan Kızgm'ın başınage-
lenlere ilişkin İHD Genel Merkezi bir
açıklama yaptı. Kızgm'ın gece yansı
Bingöl Jandarma Alay Komutanlığı'na
çağrıldığı ve açıklamasını değiştiıme-
ye zoriandığı, Kızgm'ın bu çağrıyı red-
dettiği söylendi. Kızgm'ın başına ge-
leceklerden korktuğu için böyle dav-
randığı da verilen bılgiler arasında.
Kuzey Irak'ta ABD ile girilen gergin
ortam için Almanya'nın etkili gazete-
lerinden SüddeutscheZeitung'un yo-
rumu dikkat çekiciydi: "Türk askerle-
rinin serbest bırakılması, sorunun çö-
züldüğü anlamına gelmiyor. Türkiye,
Kuzey Irak'ta söz sahibi olmak istiyor
ve gerekirse dış politikasının tüm te-
mellerıni riske atmaya hazırlanıyor."
Gerçekten durum böyle mi bilemi-
yorum. Ancak Türkiye'nin sürekli risk-
li bir dış siyaset izlediği, sürekli çö-
zümsüzlüğün üzerinden siyaset yap-
tığı da bir gerçek. Içeride ve dışanda
değişmezlik üzerine kurulan denklem,
çok riskli sonuçlar yaratacak unsurla-
rı içinde barındınyor.
İç siyaset de, dış siyaset de akıl ve
kuvvet üzerine kurulur. Türkiye'yı yö-
netenler ise bütün bu siyasetleri aca-
ba akıl dışı bir mantık üzerine kurmak-
tan mı hoşlanıyorlar?
Terörle Mücadele Yasası'nın 8. mad-
desinin kaldırılmak üzere olduğu şu
günlerde bir sanatçıyı bu maddeden
tutuklamak ne anlama geliyor? Içeri-
ye verilen mesajı anlıyoruz. Demek is-
teniyor ki, bu ülkede statükonun bo-
rusu öter. Itiraz ederseniz boyunuzun
ölçüsünü alırsınız.
Dışarıya verilen mesaj da şu mu:
Türkiye AB'ye giremez. Onun ölçüle-
ri bizim ölçülerimize uymaz. Biz canı-
mız istediği zaman bir konuşmasından
dolayı bir sanatçıyı tutuklayabiliriz.
Türkiye, AB kapısına yaklaştıkça bi-
ze birşeyler mi oluyor? Yeniden bir ka-
panın içine sokulmak mı isteniyoruz?
Ciddi endişeler içindeyim. YÖK'ü,
RTÜK'ü konuşup, demokratik bir Tür-
kiye için tartışmamız gerekirken, hâlâ
sanatçı tutuklamayı nasıl açık-
layacağız?