Katalog

1TERMMUZ2003SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK PETROL BOUTELE- Cumhuriyet, Milli Eğitim Bakanı Çelik tarafından hazırlanan YÖK yasa taslağını ele geçirdi AKP 1den türbanavizeNIAHMUT GÜRER ANKARA-Bakanlar Kurulu'nda göıüşülen Yükseköğretim Yasa Tas- lağı'nda, ımam hatip lisesi mezun- lannın üniversiteye girişlerine ko- laylık sağlayacak düzenlemenin önü açılarak "Ünhersiteye giriş sı- navını Milli Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu ortaklaşa duıenler" denildı. Taslakta. kılık- kıyafet yönetmeliğinin üniversite- lenarafından hazırlanacağı belirtı- • Bakanlar Kurulu'nda görüşülen Yükseköğretim Yasa Taslağı'nda YÖK bir danışma kurulu haline getirilirken Üniversitelerarası Kurul, yükseköğretimde uygulayıcı kuruma dönüştürülüyor. Taslakta kıhk - kıyafet yönetmeliğinin üniversiteler tarafından hazırlanacağı belirtilerek türbana yeşil ışık yakılıyor. lerek türbana yeşil ışık yakıldı. Cumhurbaşkanf nın YÖK başka- nını seçme yetkisi de kaldınlan tas- lakta, YÖK'te görev yapacak Ge- nelkurmay temsilcisinin profesör olması öngörüldü. Milli Eğitim Bakanı HüseyinÇe- Hk, Yükseköğretım Yasa Taslağı'nı Bakanlar Kuıulu'na sundu. 89 mad- deden oluşan taslakla YÖK'ün yet- kilerinin büyük bölümü Üniversi- telerarası Kurul'a (ÜAK) devredi- lirken ÜAK'ye her üniversiteden fen, sosyal ve sağlık bılımleri ku- rullan ile rektörden oluşacak 4 üye katüacak. Taslakta, YÖK'ün daha önceden hazırlayarak Meclıs'e gönderdiği ve kadük olan yasadan yararlanıl- dığı görülürken üniversitelerin ma- li yapılan da yeniden düzenlendi. Alman Hastanesi SİT alanında kaçak inşaat ECEVtTKIUÇ Kentsel SÎT alanı ilan edildiği için çivi çakıl- ması bile yasak olan, Alman Hastanesi olarak hizmet veren binada üç katta kaçak inşaat ya- pıldığı tespit edildi. Daha önce de hastane yö- netimi tarafindan kaçak inşa edilen çatı katı ve çocuk hastanesi Beyoğlu Belediyesi tarafından yıkılmıştı. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcüığı, belediye tarafindan yıkılan kaçak katlar yerine yenilennin yapılması nedeniyle hastane sahibi Azmi Ofhıoğtu ve yönetimi hakkında soruştur- ma başlattı. Kültür ve Tabiat Varhklannı Ko- ruma Kurulu ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsav- — — — — — ^ cılığı'nca hazırlanan • Üç katta kaçak soruşturma dosyasına inşaat yapıldığı göre Taksim Sıraselvi- -. j-V ler Caddesı uzennde tespit edilen, bulunan Alman Hasta- Alman Hastanesi nesı'nin hizmet verdiği ûlarak hizmet bina, 1993 yılında 1 veren binada daha No'lu Koruma Kurulu önce de kaçak bazı karanyla "kentsel SİT ekJemilerbeled.ye ekıplennce yıkıhniştı. mesinden 4 ay sonra hastanenin Sıraselviler • Caddesi'ne bakan 3. kattaki çatısı yaklaşık yarım metre yükseltildi ve hastanenin iç kısmına da 11 betonarme ko- lon dikildi. Bunun üzerine Beyoğlu Belediye Encümeni bu kaçak yerlerin yıkımını ve hasta- ne yönetimine 200 milyon lira para cezası ve- rilmesini kararlaştırdı. Birkaç yıl sonra hasta- nede yapılan incelemelerde bu kez de çekme katı şeklinde çocuk hastanesi inşa edildiği be- lirlendi. Belediye, yine hastaneye 4 mityar 500 milyon lira para cezası verilmesinı ve kaçak ilavenin yıkılmasını karara bağladı. Bunun üze- rine ilave kısım yıkıldı. Bir süre sonra belediye tarafindan yapılan kontrollerde bu kez de bod- rum, zemin ve 3. katta kaçak inşaat yapıldığı, lobinin yıkılarak yeniden inşa edildiği ve bah- çeye beton döküldüğü ortaya çıktı. Yine kaçak yerlerin yıkımına ve hastane yönetimine para cezası verilmesi karara bağlandı. Buyaz îstanbul festivale doyacak Şişli BelediyesTnin düzenlediği "1. Uluslararası Halko- yunlan Festrvali^nin üçüncü gününde Bulgaristan, Ma- kedonya.Gürcistan. KKTCve Sırbistan-Karadağ'h ekip- ler, oluşturduklan kortejle halkı festhaledavetettL Bü- yükçekmece Belediyesi'nin düzenlediği "4. Uluslararası Kültür ve Sanat Festrvali" kapsamında 22 ülkeden yak- laşık800 genç "dostlukve banş" için yüriidü. Festival kap- samında gerçekleştirilen defilede başta Şenay Akay ol- mak üzere 11 manken tarafindan 50 gelinlik tanrtddı. (EVRlM KAYA' FATÎH ERDOĞDU GOKÇE UYGUN) SSK'liler kamu hastanelerinden yararlanabilecek Hekimlere büro görevi SAADET USLU/ŞULE FİLYOS Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı 'na bağlı SSK ku- rumlan ile Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kuruluşlan arasın- da imzalanan protokol, bugün- den itibaren yürürlüğe giriyor. Yeni projenin kaynağının nere- den karşılanacağı belirsizliği- ni korurken, maliyeti düşür- mek için, çeşitli sağlık ocağı ve hastanelerden çekilen pratis- yen hekimler, hastanelerdeki irtibat bürolarında memur ola- rak görevlendirildi. Ankara, Izmir, Îstanbul, Sıvas, Yalova ve Rize'de başlatılan uy- gulamadan, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı mensuplan ile devlet memurlan ve Yeşil Kart sahipleri yararlanabilecek. Uygulamaya göre sağlık hiz- metinden yararlanabilmek için, acil durumlar dışında birinci basamak sağlık hizmetı sunan SSK sağlık istasyonlan, dis- panserler, kurum hekimleri. Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağ- lık ocaklan, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ile verem savaş dispanserleri- ne baş vurmak gerekiyor. Daha sonra gerek görülürse SSK ya da Sağlık Bakanlığı'na bağlı herhangi bir hastaneyi tercih edebilecekler. SSK'lüerin işlemlerini ta- kip edebilmesi için devlet has- tanelerine kurulan irtibat büro- lannda ise pratisyen hekimler görev yapacak Buna göre üniversitelere torba bütçeden yararlanma ve yatınmlar- da bağımsızlık hakkı tanındı. imam hatlplllere kolaylık Taslakta, "Sınav sistemi MEB ile YÖK tarafindan ortaklaşa benrle- nir" denilerek ırpam hatıplere üni- versite girişinde kolaylık sağlanacak düzenlemelerin önü açılırken üni- versite disiplin yönetmeliğinin ya- pıhnası hakkı doğrudan üniversite- lerin yürütme kuruluna verildi. 1 Buna göre bir akademisyenin laiklik ya da Atatürk karşıtı bir yayın hazırlaması durumunda soruşturma başlatılması, ancak üniversite yönetiminin onay ver- mesiyle mümkün olacak. Üni- versiteler kıhk-kıyafet yönet- meliklerini de kendileri belirle- yecekler. Yasa tasansmda cum- hurbaşkanmın YÖK üzerindekı haklan ise tırpanlandı. Köşk'ün YÖK'e 7 üye atama hakkı sak- h tutulurken YÖK başkanını ata- ma yetkisi cumhurbaşkanının onayından çıkanldı. Rektörlerln görev süresl 1 ytla Indlrlllyor Buna göre kurulun başkanını. YÖK Genel Kurulu, YÖK üye- leri arasından seçecek. YÖK'ün yürütme kurulu ise kaldınlacak. Bu kurulun tüm yet- kileri Üniversitelerarası Kurul tarafindan kullanılacak. Yasa taslağında yer alan bazı değişiklikler şöyle: • Rektörler, üniversitelerde yalnızca l dönem görev yapabi- lecek. En çok oy alan 2 aday, YÖK'ün üst yazısıyla cumhur- başkanı tarafindan onaylanacak. Hükümetin bu düzenlemeyle, is- temediği rektörlerin değişmesi- nin önünü açtığı kaydedildi. */ Üniversitelerle ilgili her tür- lü karan ÜAK alacak, YÖK uy- gulayıcı olacak. • Araştırma görevlileri mer- kezi sınavla seçilecek. Adaylar tercih formunu doldurup üniver- site sınavmda olduğu gibı üniver- site tercih edecek. • ÖSYM'nin adı Ölçme Seç- me %e Değerlendirme Merkezi olarak değiştirilecek. • YÖK'te Genelkurmay Baş- kanlığı'nın bir profesör temsil- cisi bulunacak. Genelkurmay is- terse çalışmalannı beğendiği si- vil bir profesörü de YÖK'e üye olarak atayabilecek. • Vakıf üniversiteleri işleyişi ise yine eski yöneüneliklerde ol- duğu gibi sürecek. ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr Bu köşenin izleyicilerinin yakından tanıdığı George Orvvell yaşasaydı tam 100 yaşında olacaktı. "1984" adlı romanıyla "BüyükBira- der" terimini dünyaya armağan eden Orwell, söz konusu kitabı 1930'larda kaleme almıştı. "Büyük Birader" diye adlandırdığı kontrol me- kanizmasının insanları sürekli izlediği birtop- lurnu anlatan Orvvell'ın kehanetleri kitabın adı- nı taşıyan 1984 yılında yeniden tartışılmayabaş- lamıştı. 1984'te insanlar, olmayan bir düşmanla sa- vaşı da izlerler; insanları köşe bucak kamera- larta izleyen baskıcı devlet, onları olmayan bir dCşmanla savaş yapıldığına da inandırır. Bunu yaaarken de kitle iletişim araçlarını kullanır. Hem gerçek anlamda hem de dolaylı olarak be- yin yıkayan devlet, insanların neye inanacağı- ns ve nasıl davranacaklarına karar verir. Hani "Irak'ın elinde kitle imha silahlan, kim- yssal silahlar var ve bunlaria ABD 'yi vp n x dün- Orvvell 100 Yaşında yastnı tehdit ed/yor"diyen ABD ve Ingiltere hü- kümetlerinin söylemi gibi Orvvell da kendi yurt- taşlarını olmayan bir düşmana karşı örgütleyen bir sistemi anlatır. Orvvell'ın romanında, devletin, halkın kafasın- da bir düşman imajı yaratarak var olan kontrol mekanizmasını haklı kılmayaçalıştığını hatırla- tan Alman edebiyatçı Elmar Schenkel, bu- gün de benzeri bir durumun yaşandığına işa- ret ediyor: "Günümüzde de medya yoiuyla aktanlan, genelde terörle ilgili haberler, yarattıklan kor- ku duygusuyia, kişiterin güvenlik amacıyla ve kendi nzalarıyla bazı özgürlüklerinden vazgeç- mesine gerekçe hazıriıyor. Bu gerekçelerin ki- mi haklı nedenlere de dayansa, bazılannın öz- güıiük sisteminin sınırlarını zoıiamayı amaçla- dığı biliniyor. Sağduyulu rejimlerde bu gibi is- tisnalara göz yumulabilir belki, ancakart niyet- li bir yönetim, kendine tanınan böyle bir hak- kı kötüye de kullanabilir." Yaşgününden yüz, kitabını yazdığından bu yana yaklaşık 70 sene geçen Orvvell'ın bu kara ütopyası hem medya- nın insanları nasıl etkilediği hem de "Büyük Bi- rader"\n hepimizi nasıl izlediği konularında ger- çekleşti gibi görünüyor. 1984'te sözü edilen tele ekranlar bilgisayar olarak karşımıza çıkarken "düşünce polisi" de değişik giysiler içinde ortada dolaşıyor. Enfor- masyon çılgınlığı artık sınırlarını zorluyor. Glo- balleşme adı altında tek kültür dayatılıyor. Tüm bu dayatmalara karşı çıkanlar yok de- ğil. Türkiye'de nedense dilbilimci olarak tanıtı- lan anarşist düşünür Noam Chomsky bunlar- dan biri. "Tarafsız olarak kullanıldığında, 'küreselleş- me' tabirinin sadece uluslararası entegrasyo- na işaret ettiğini belirten Chomsky'ye göre, modem devletlersistemive 'kürese/teşme', nsk- leri ve bedelleri toplumsallaştırmak ve serma- ye ile güç odaklannı piyasanın disipline edici etkilerinden korumakiçin güçlü devletlere yo- ğun bir şekilde ihtiyaç duyuyor." Aslında uzun süre önce takvimin yapraklan 1984'ün üzerine geldi veoradadurdu. Kısaca- sı hâlâ 1984'ü yaşıyoruz. Kredi kartınızla yap- tığınız her işlem, süpermarketinizdeki her alış- verişiniz, internette her girdiğiniz web sitesi, telefon konuşmalarınız, kameralarla gözlen- mekte olan hemen her binaya giriş-çıkışınız, tra- fik ışıklannın bulunduğu kavşaklardan her ge- çişiniz, nerdeyse soluk alışınız bile kayıt altın- da. Keşke Orvvell 1984'ü yazmasavdı. DUZYAZI ORHAJV BİRGtT 'Kadıköy Belediyesi'nden Misyonerliğe Taşeronluk' Tımak içine aldığım başlık, Kadıköy'deki bir intemet sitesinde dün yayınlanan bir yorum-haberin editörü ta- rafından kullanılmış. Sitenın adı"Güverc/neW." Ortala- ma bir aydır yayında. Güvercinevi, CHP'li Kadıköy Belediyesi ile AB ara- sında "Insan Hatdannın Korunması ve Demokrasinin güç- lendirilmesi için Türk Toplumunun Sosyal Aktörlerinin Işbirliği" başlıklı bir çalışma için imzalanma hazıriıklan tamamlanmakta olan bir protokolu ortaya çıkartıyor. Bugün, "Oüzyaz/"yı, yerimın elverdiği oranda, bu pro- tokol için "Güverc/nev/"nde yazılanlann geniş özetine ayıracağım. Dileyenlerin de "hHp.www.guvercinevj.net" sitesinde aynntı bulabıleceklerini anımsatacağım. Kadıköy Belediye Meclisi'nin yannki toplantısında görüşüleceği bildirilenABönerisinde, kadınlaraveözür- lülere, insan haklan alanında eğitim ve bilinç arttırma des- teği vermekten söz ediyor ve bu çalışmalann karşılığın- da 612.752 Euro'luk bir hibe yardımı vaat ediliyor. Sözleşmede "Türkıyede /n san haklan ile ilgili şim- diki durum, onlara uyulma ve ihlalleri ile ilgili bulunabi- len verileri incelemek, bilgi toplamak ve sunmak gibi çalışmalariçin, ülkemizi yabancılara şikâyet edecek ve jumalleyecekajanlaryetiştirilmesinin" amaçlandığı ile- ri sürülüyor Yine sözleşmenin "Hedefler" bölümünde "belirii sorunlaria mücadelenin geliştirilmesi, daha de- mokratik b/rtop/um için acil ve etkin önlemler alınma- sı konusunda politika belirleyicilerin ve hükümet üye- lerinin uyanlması amacıyla eylem koyabilecek ortala- ma 500 kişilik bir lobicilik faliyetinden söz edildiği bil- dirilerek bu çalışmanın KKTC de Annan Planı'nın des- teklenmesi için Denktaş tarafından açıklanan 5 bin ki- şilik AB yanhsı lobicilerin örgütlenmesine benzediğine dikkat çekilıyor. Kadıköy'de de, "AB yanhsı politikalar için kendi bağımsıztıklanndan ve ulusal onurtanndan ta- viz verecek" kımselerin Kadıköy Belediyesi eli ile mı ör- gütlendirilmesinin düşünüldüğü sorusu yöneltiliyor. "8u proje çerçeve sinde 500 kışı ile çalışılmasından söz edilmektedir. Birinci aşamada 20'şer kişilik 9 ayn gruptan ve belediye çalışanı 20 kışi ile bihikte toplam 10 gruptan ve toplam 200 kişinin eğitılmesinden, bi- liçlendinlmesinden söz edilmektedir. Burada, beledi- yenin, Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun yapacağı misyonehik faaliyetlerine sağladığı kılıfkarsılığında ödül- lendirilmesi de söz konusudur." denilıyor. Eğitilmesi hedef alman "kurban gruplan" arasında özürlüler, kadınlar ve seks emekçileri isimlendırılmek- te, ötekı çalışma gruplannın kımliklerinin açıklanmayı- şı, unutkanlıktan değil. sözleşme metninin gerçek ama- cının saklanmasından ileri gelmektedir. Projeye katkı sağ- layacak olanlar, gazeteciler, avukatlar ve öğretmenler gibi muhalefet unsurunu güçlendirebilecek toplumsal sınıflardan seçilmiş. Sözleşme bu katıhmcılara özel bir eğitim verilirken "özel konumlannda yapılacak iyileştir- meleri" de içeriyormuş. Güvercinevi, bu açıklamanın ne anlama geldiğinin anlaşılmadığım, buna karşılık Kadıköy Belediyesi'nden lobicilik ve ülke muhalefeti için yetiştinlmek amacı ile gö- revlendirilecek 20 elemandan ötürü, adı geçen beledi- yeye sağlanacak çıkarlardan söz edildiğini de kayıtla- ra geçiriyor. Türk ve Türk gerçeğine odaklanmadan kaçınma! Yerel radyolardan yararlanmadan yapılacak yayınlar ve düzenlecek seminerlere kadar bütün aynntılann be- lirtildiği sözleşme metninde, internet sitesine göre "en göze batan ve yürek burkan" koşul bir paragrafta top- lanmış: "Konuşmacılar" diyor AB Topluluğu, "Türk ve Türk gerçeğine odaklanmadan kaçınma ve diğer ülkelerin deneyimlerinden yararlanma amacryla ve görüş çeşit- liliği sağlanması için diğer uluslann öğretmenleri, uz- manlan ve personeli olacaktır." Sözü, yine Güvercinevi editörü Taşkın Estek'e bıra- kayım: "....2 Temmuz Çarşamba günü Kadıköy Bele- diye Meclisi'nde efe alınacak 55 sayfalık kötü tercüme ve hedefleri ancak cümle aralanndan anlaşılmaktadır. Sözleşmenin Ingilizce olarakgönderildiği ve burada Türk- çe ye çevrilerek aynen kabulünün ıstenildiği ortaya ko- nuluyor... Proje ve sözleşmenin hazırianmasında hiç- bir ulusal emek göze çarpmamaktadır... Topluluk Ka- dıköy Belediyesi'ni bıralt taşeron gibi sık sık rapor ver- mekle yükümlü kılıyor. 30 gün içinde verilmeyen yanıt- lar olursa hibenin iptalinden söz ediliyor. AB Topluluğu, belediyeye verilmiş belge ve bilgile- rin ya da diğer malzemelerin gizliliğinin açıklanmama- sının taahhüt edilmesini de koşul olarak öne sürûyor. Anlaşmazlıklann Belçika yasaianna göre Brüksel mah- kemelerinde ele alınacağını da söylüyor. ABninne yapmak is tediğini burada uzun boylu tar- tışacak değiliz. Onurumuza dokunan Kadıköy Beledi- yesi'nin bu tür bir misyoneriik faaliyetıne yasal kılıf ve taşeronluk yapmasıdır" denilıyor. _ Ve Belediye Başkanı Salemi Öztürk ile belediye meclisine açık uyan yapılıyor. "Sözleşmenin imzalan- ması ve yürüriüğe girmesi durumunda yaklaşan yerel seçimlerde Kadıköy'ü kendisine darederiz. KKTC'de tezgâhlanan oyunlann ülkemizde de oynanmasına se- yirci kalmayacağımızı bildiririz." Genış alıntı özeti böyle. Bir son soru da benden: AB nıçin bunca belediye arasından Kadıköy'ü seç- miş olmalı? Acaba, Kemal Derviş'in seçim bölgesi ol- masmın bir etkisi mi var? Faks: 0212- 677 07 62 obirgrKŞ e-kolay.net TEŞEKKÜR Üstün bilgisi ile hastalığımın teşhisini sağlayan, ameliyatım sırasında yakın ilgisini esirgemeyen değerli dostumuz, seçkin insan Sayın Prof. Dr. Koptagel İLGÜN'e yaptığı başanlı ameliyat ile beni sağlığıma kavuşturan Kadıköy-Acıbadem Hastanesi Cerrahi Servisi Şefi Sayın Prof. Dr. Metin ÇAKMAKÇI'ya Uzman Dr. Sayın Tuna YlLDIRlM'a Anestezi Uzmanı Sayın Olcay İŞBİR'e Ve Ameliyathane ekibine Aynca Hastanede ziyaretime gelen, çiçek gönderen, telefon eden tüm dostlarıma içtenlikle teşekkür ederim. Fatma Karaali Hem