06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFvU CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2003 PERŞEMBE HABERLER Millî Eğitim Bakanı'nın ücretsiz ders kitabı projesinde hesap şaştı. Çelik yeni yöntemi açıkladı: Kitapolmadıparavenelim• Celik, tedava kitap projesi maliyetinin 150 trilyc»n lirayı aşmayacağını savlarken bakaalığın kitaplan kendi basması durımiinda bile yakkşık 257 trilyon lira masraf ortaya çıkıyor. ANKARA (ANKA) - Mıllı Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bedava kitap pro- jesiyle ilgili olarak farklı bir yöntem üzerinde çahştıklannı belırtırken tanm- da uygulanan doğrudan gelır desteği gibi bir modelin teme] alınabıleceğını bildirdi. Bakan Çelik projenın 150 tril- yon lirayı aşmayacağını ileri sürdü. Projeye göre bakanlık kitaba harca- yacağı parayı doğrudan öğrencilere ve- recek. Milli Eğitim Bakanı Çelik, ko- nuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, tüm öğrencilere ücretsiz kitap projesi- ni, kitap dağıtarak uygulamayacaklan- nı söyledi. Yayınevlerinin mağdur ol- maması için bu tür bir uygulama yapa- caklannı anlatan Çelik. "Nakdigönde- reüm, insanlar kendi idtabını kendi al- sın, bövieükle kırtasiyeci de zarar gör- mesûT dedı Doğrudan gelir desteği Bedava ders kitabı projesinin yayınev- leri, dağıtımcılar ve kırtasiyecilerden oluşan kitap sektörünün hiçbir kolunu zor durumda bırakmaması gerektiğini söyleyen Çelik, "Tannıda uyguladığı- mız doğrudan gelir desteği gibi nakit gönderehm, insanlar kendi kitabuu ken- di alsm.bö\Mklekırtasiyeti dezarargör- mesin. Kitabı buradan )ükle>ip gön- derme yerine nakdi gönderip oıilar al- sm. Bu belki probJemi daha köklü çö- zer. Öğrenci sayısı kadar okullara para göndeririz, böylelikle kitap satın alınır" diye konuştu. Çelik, projenın maliyetinin 150 tril- yon lirayj aşmayacağını savlarken ba- kanlığın kitaplan kendi basması duru- munda bile yaklaşık 257 trilyon lira masraf ortaya çıkıyor. 2004-2005 öğre- tim yılında tüm programlan değiştire- cek olan bakanlık yeni müfredata göre yazdıracağı kitaplan bastırarak bedava dağıtmayı planlıyor. Ancak Millı Eğitim Bakanlığı 'nın ki- tap basrırmak için yeterli matbaası bu- lunmuyor. Sadece Istanbul'da kitap ba- san MEB'in bu kitaplan dışandan al- ması durumunda ise artı KDV de ödemesi gerekiyor. ÖĞRETMENLİK Adayların başvurusu başlryor ANKARA (AA)-Milli Eğitim 3akanlığ;'nın (MEB)oğretmerı ihtiyacının karşılanması amacıyla gerçekkştinlecek Kamu Personelı Seçme Sınavı'r.a(KPSS) başvurular, bugün başlıyor MEB'in öğretmen ihtiyacımn karşılarnası amacıyla 5 1 branşta 20 bın öğretmen kadrosuna atama yapılacak. Bu kadrolara atanmak ısteyen öğretmen adaylan. 2O03-KPSS'ye 5-11 Haziran2003 tarihleri arasında başvurabilecek. KPSS kılavuzu ve başvurma belgesinden oluşar. başvuruevrakı, il merkezlerindeki ÖSYM sınav merkezi yöneticilikJerinden KKTC'de ıse ÖSYM temsilcıliginden 3.5 milyon hraya ahnabilecek. Adayar, 40 milyon lira sınav ücreti yatıracaklar ve sınsv ücretini yatırdıklamı gösterir dekontu, kurallara uygun dolduracakJan baş^uru belgesiyle birlikte aldıklan sına\' merlezi yöneticiliklerine telim edecekler. Klmler basvurabllecet? Sınava, öğretmen yetiştiren yükseköğ'etim programlan mezunan veya bu programladan mezun olabilecek durumdakiler, lisari mezunu olup pedapjik formasyon sertifiksı alanlar, YÖK tarafodan denkliğı kabul ediltn yurtdışındaki ünıversitelerin öğretmenlik alanlanndan mezur olanlar başvurabile ek. MEB-AYCELL Oğretmenler ücretsiz konuşacak ANKARA (AA) - .A cell ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında, Türkiye genelindek öğretmenlerin birbirleriyle ücretsi: konuşmasını öngöra 10 yıllık protokol irrLzaandı. Aycell Genel Müdüü Cahit Paksoy, protoole göre Türkiye genelndeki her öğretmene 2'şe:tıat tahsis edecekleritti belirterek öğrermenîrin, bu hatlan kullanara. birbirleriyle ücretsi: görüşme yapabilecelderini ifde etti. Paksoy. öğretmenJerin meslektaşları dışıncki kişilerle indirimli konuşabileceklerijnı belirterek protokolü, 10 yı] süreyle geçerli olacağını kaydertL FESTtVALDEN RENKLİ GÖRÜNTÜLER - Belediye tarafindan Hasırü Ma- hallesi'nde yaptınlan tandırevi ve çamaşırhanenin bahçesinde çocukJar annele- rini bekh'yor(L T stte). Sanat Sokağı'nda Cegerhun'un şiirinden yola çıkılarak ya- pılan kadın çahşmalan(Solda). Gençler konseriere büyük ilgi gösterdi (Altta). Diyarbakır'da yapılan kültür ve sanat günlerine gençler büyük ilgi gösterdi Ebru gibibir festivalHATİCE TUNCER Tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu, Di- yarbakır'dan dokuz gün süren Kültür ve Sanat Festivali sonunda aynlırken "Bu kadar farkta kültürel zenginlikten bir eb- ru yaratülar'' dıyordu. Avrupa'da tur- nedeyken Diyarbakır Büyükşehir Be- lediyesi 'nin çağnsı üzenne Münih'ten gelen ve "Ödünç Yaşamlar* oyunu için bir gece diyarbakır'da kalan Poyrazoğ- lu, dokuz günlük festival boyunca ya- şananlan, düşünüp de bulamadığımız bir sözcükJe anlatıverdı: "Ebru". Poyrazoğlu'nun oyunu gibi Jüüde Kural'ın, Diyarbakır Devlet Tıyatro- su"nda sunduğu tek kişilik Frida Kah- lo oyununu izlemek isteyenler en kü- çük bir boşluk kalmayacak biçimde sa- lonu doldurmuştu. Bir izleyici ayağa kal- kıp Diyarbakır Belediye Başkanı Feri- dun Çelik"e şöyle sitem etti: "Başkanım, Dharbakırlılar, tiyatro oyununu böyle izkmeyi hak etmiyor." Salonda bulunan bir görevli de "Kol- tuk sayısı kısıth ve herkes oyunu izkmek istiyor" diye izleyiciyi anlayışlı olma- ya çağırdı. Gençlerin resım, heykel, si- nema, edebiyat, müzik etkinliklerine bü- yük ilgisi, festivalın "Herşeyerağmen sanat" sloganıyla düzenlenmesinin hak- lılığını ortaya koyuyordu. Çoğurdukla can sıkıcı bulunan az sa- yıda en ürdü konuşmacılann bile az sayıda dmleyici bulduğu paneller, Di- yarbakır'da bir "beyin firünası"na dö- nüştürüldü. "Diyarbakniı Edebiyatçı- lann Türkiye Edebiyatı'na Etkileri" panelinde tüm konuşmacılann olduğu yarbakır surlannı, göçlen anlatan dört kısa film gösterdi. Cönüle karşılık gül Bu yıl 100. doğum yılı kutlanan şa- ir Cegerhun, şiirinde gül satıcısına "Gönüle karşılık gül" verip vereme- yeceğini sorar. Gül satıcısı "GüJe kar- • Tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, dokuz günlük festival boyunca yaşananlan. "Bu kadar farklı kültürel zenginlikten bir ebru yarattılar" diyerek özetledi. Moğollar'dan Cahit Berkay'ın yorumu ise "Vanlacak yannlara umutla bakıyoruz" oldu. gibi yazar Mıgırdiç Margosyanın önü de soru kâğıtçıklanyla doldu. Gün boyu yazarlann kitaplannı im- zaladığı, gençlerle dolup taşan Sanat So- kağı. her akşam yurtiçinden ve yurtdı- şından Türk, Asuri. Ermeni, Kürt, Arap, Roman müziğı yapan sanatçılann ses- lenyle çınladı. Festivalde mayıs ayrnda başlayan si- nema, tiyarro, fotoğraf. plastik sanat- lar atölyelerinde usta sanatçılarla çalı- şan gençler yeteneklerini ortaya koy- ma firsatı buldu. Sinema atölyesi Dı- şıhk gönül verilir" der. Hale İşşever'le birlikte dış mekân çalışması yapan 15 genç, "Gül SaüCBi" şiirinden yola çı- karak hazırladıklan 30 çahşmayı Sa- nat Sokağı'nda sergiledi. Kadın şab- lonlannı boyayarak, gülle bezeyerek kadını anlatan eserler üzerine iliştiril- miş mısralan almak serbestti. Sanat için Sabahat Akkiraz. Moğollar ve Ser- tab Erener'in final konuşmasının ardından konuklara bir yemek veren Diyarbakır Belediye Başkanı Çelik, coşan dengbejler'in ezgileri eşliğin- de festivali şöyle değerlendirdı: "Bu ses sizi etkileıniyor mu? He- pimizi etkilhor. Demek ki duygula- ra ulaşı\or. Sanat\e kültürün tophım- da yaratacağı duyguyla geçmişe bir perde indirmek ve önümüzdeki dö- neme perdelerimizi yeniden sanatla kültürle açmak istedlk." veda... Ali Poyrazoğlu, festival boyunca "misafHeri" rahat ettirmek için çır- pınan gençlerle vedalaşırken "Kül- türü,sanao,sokağaçıkaran halkla ku- caklaşüran bu festival yıl bo\oınca sürmeli. Kentlerin \ aroşlannda yal- nız bıraktüdanmızuı kentliliğe geçi- şi böyle sağlanır. Burada gördüğüm sanata büvük açnk böyle giderilir" diyordu. Moğollar'dan Cahit Berkay, Di- yarbakır'dan büyülenenler kervanı- na katılmıştı: "Bu bü\ük sanat organizasyonu beni mutlu etti. Vanlacak yannlara umutla bakrvoruz." çocukların büyük bölümü, terbiye edilmek uğruna evde ve okulda kötü davranışlarla karşılaşıyor Türkiye'de şiddetten kaçış yokESRAAÇKGÖZ İstanbul Bilgi Ünrversitesi Insan Haklan Hukuku Uygulama ve Araş- hnna Merkezi'nin yaptığı "Çocuk- tora YönefikŞjddet" araştırması so- nucuna göre. şiddet ailede başlı- yor. Araştırmayagöre, son elli yıl içınde şiddete maruz kalma ora- nı yüzde 80'lerden yüzde 54'e gerilemiş. Merkezin Sosyal ve Krimino- lojik Araştırmalar Çalışma Gru- bu Başkanı Prof. Dr. Bahri Öz- türk, çocuk ve gençlerin, şiddet eylemlerinin bazen faili bazen de mağduru olduklannı belirte- rek, "Ancak bu konuda ülkemizde kriminolojik araş- ormalar yapılmadığından işin esasının ne olduğu ve- ya olabileceği yolunda güvenilir bilgiler yoktur" diye konuştu. Araştırmanın "Türkiye'de şidderin beşiğinin aile oMuğunu" gösterdiğini vurgulayan Öztürk, "An- cak, araşnrma sonuçlanna göre, ailede başlayan şid- det okulda hemen henıen aynı yoğunlukta devam et- mektedir'' dedi. Türkiye genelinde 4710 kişi ile gö- rüşülerek yapılan araştumaya katılanlann yüzde 46.81 'i kadınlardan oluşuyor. Carıpıcı sonuçlar t/ Araştirmaya katılanlann yüzde 6O'ı, çocukluğun- da şiddete maruz kaldığını belirtirken, bu oran 2001 yılında yüzde 76.69 olarak saptanmış. Şiddete maruz kalma oranı kadınlarda yüzde 69, erkeklerde ise yüzde 82. • Şebir merkezinde şiddet oranı yüzde 57, gecekon- duda ve kırsal alanda ise yüzde 71. • "Aile içinde şiddete maruz kahy-orsamz knnden?" sorusuna, araştirmaya katılanlann yüzde 23'ü "an- ne-babamdan", yüzde 20'si "babamdan", yüzde 16'sı ise "annejndejı" yanıtını veriyor. •Araştırmaya karılanJann yüzde 18.82'si "kardeş- teri", yüzde 32.31 'i "öğreöneni", yüzde 18.78'i *ya- bancüar" tarafindan şiddete maruz kaldıklannı be- lirtiyorlar. • Araştirmaya katılanlann yüzde 3O.3O'u şiddete ma- ruz kalma nedenlerinin "terbiye" amacıyla olduğu- nu söylüyor. • Yüzde 35.47'si "evde" şiddete uğradıklanru be- lirtirken bu oran 2001 yılında yüzde 29.64 olmuş. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Uludağ Üniversitesi Uludağ Üniversitesi, gelıştırdiğı yeni bir yapılan- ma-reform modeli ile Avrupa Universiteler Birliği'nin (AÜB) dıkkatını çektı ve bu modeli ve başlatılan reform sürecını örnek gösterdi. AÜB, yeniden yapılanma prog- ramı ve bu program çerçevesındekı gelışmeleri ince- leyerek ilk sözlü raporunda Uludağ Üniversitesi'ni 80 üniversite arasında ilk üç arasında "hatta ilk sırada" gösterdi. Rektör Mustafa Yurtkuran'ın bu amaçla düzenle- diği basın toplarrbsını ızledım, ünıversite kampusunu gez- dim, belgeleri inceledım ve doğrusu başlatılan hareket- ten etkilendım; ülkem ve üniversitenin geleceği adına umutlandım. Uludağ Üniversitesi çok büyük üniversrtelerimizden bıri. 40 bın öğrencisı var. Ancak bilimse! kalıte, bilım ve öğretımin niteliği açısından ülkemızin gen sayılabilecek ünıversıtelerinden bınydı. Dahası, yakın zamana kadar sıyasilerle ışbıriiğı halınde devleti, ülkeyi soyan karan- lık örgütlerin Bursa'daki kollan Uludağ Ünıversitesi'nin içıne bile uzanıyordu. Üniversitelenn kalitesınin ölçüldüğü en önemli krrter- lerden biri, üniversitenin araştırmacı özelliğidır. Bu da: a) uiuslararası hakemlidergılerdeyayımlanan maka- le sayısı, kitap sayısı ve.. b) teknoloji üretimleriyle ölçülür... c) Tabıi, kalıteli eğıtım-öğretımı de bu kriterler ara- sında saymak gerekır, kı bunun da şimdilik eldeki öl- çütü öğrencinin öncelıklı tercıhıdır. Bunlara eklenecek başka kriterierşüphesız vardır, bunlardan birı de örne- ğın, d) üniversitenin, içınde bulunduğu çevrenın (doğa, sanayı, toplum vb) sorunlarına çözüm getırme kapasi- tesidir. ••• Uludağ Üniversitesi, yukandakı dört ölçek açısından daaslındasınıftakalmışsayılabılirdı.2001 yılında ulus- lararası yayın sayısı 79'du. öğretim üyesi başına dü- şen yıl/makale sayısı 0.12 ıdı. Universiteler sıralaması- | nın sonlarında yerını alıyordu. 2002 yılında bu sayı 0.18'e çıkmış. Ama 53 üniversrte arasında 38. sıraya ancak gelmiş. Rektör Yurtkuran'la birlikte üniversitede değışimsü- reci başladı. Yurtkuran ve arkadaşlan, evrensel ölçek- leri dikkate alan bir yeniden yapılandırma modeli ge- lıştirdi. Program, eğıtımde, öğretımde, bilimsel araştır- mada ve Bursa'nın sorunlanna çözüm getırmede üni- versitenin bütün standartlannı yüksettmeyı amaçlıyor • özkaynaklardan araştirmaya ayrılan pay, ikı yıl ön- ce400 bın dolardan, bu yıl 3.3 milyon dolarayükseltil- dı. Uluslararası makaleleri ödüllendırme sıstemı kondu (makale başı 2 milyar TL). • Hem Bursa'nın doğasıyla hem sanayının sorunla- nyla ilgili projeler hızla devreye sokuldu. Omeğin bir sa- , nayi kuruluşunun çevreyı kırleten atık sorunu, sıfır atık- la çözüldü. • Kütüphane olanaklan ortalama 4-5 kat arttınlarak bılgı anında ulaşılır kılındı. • Kredilı sısteme geçıldı; mezuniyet kredılerine ve dip- loma programianna uluslararası düzeyde eşdeğerlilik kazandırma çabasına gınldi; öğrencılenn öğretim üye- lerinın başanmlannı değerlendirme sistemi kuruldu; • Türkçe ders, ama zorunlu Ingılizce hazıriık sınıfı, 4 yan yıl boyunca 4'er kredılik ilen Ingilızce uygulaması- nageçildı. • öğretim üyelennın atamalarda başanm kriterleri be- liriendi. * • • Tabıı, vizyon ve misyon belıriendi, her şeyden ön- ce. "Nitelikli eğıtim, uluslararası düzeyde bıli üreten, sürekli gelişen, topluma katkı da yapan" bir üniversi- te vizyonu. Misyonu da bu çerçeveye uygun, büyük he- defleri içeriyor. Rektör Yurtkuran yetkilerini kurullara ve danış- manlara dağıtmış. Ama ışın başında. Her şeyın vizyon ve misyonla uyumlu gelişmesını denetlıyor. Üniversite- nin stratejik ve eylem planı hazırlanmış. Danışmanlık sis- temi kurulmuş. Karar verme süreçlen belirienmiş. Av- rupa Kredi Transfer Sıstemi'ne geçış hazırlıklan tamam- lanmış. Dıploma Ekı uygulaması başlamş. Dekanlar Kon- seyı, Akreditasyon Kurulları, Stratejik Plan Kurullan; Anket ölçme ve Değerlendirme Kurulu; Sürekli Eğitim Merkezi.. hepsi var ve Rektör çalışmalanndan mutlu. ••• Avrupa Universiteler Biriiği, Avrupa'da yüksek öğre- timi planlayan, temel kurallan oluşturan, geleceği tar- tıştıran ve planlayan bir kurul. 662 yükseköğretim ku- rumu ile 45 ülkenin "Rektöher Komitesi"r\ın üst kuru- luşu. Uiudağ Üniversitesi ile ilgili 1000 sayfalık üniver- sitenin Özdeğertendirme Raporu'nu, geniş bir saha araştırmasıyla inceleyerek bir sonuca vardı. Üniversi- tenin atılımını, Avrupa üniversıtelerinin geleneksel de- ğerleriyle uyumlu buldu ve "performans ve değişim sürecini yönetme açısından gerçekten mükem- melsiniz" açıklamasını yaptı. Uludağ Üniversitesi yeniden, tepeden tırnağayapı- lanıyor. Yönetımi kutlarız; bu değişimin ürünlerini, so- nuçlannı izleyeceğiz... obursali(Ş cumhuriyet.com.tr. Ulagay İlaç Sanayii cekiyor Türk tıp tarihi belgesel oluyor İstanbul HaberServi- si - Türk tıp tarihi belge- sel oluyor. Türkiye'nin ilk yerli anti- biyotiğini üreten ilaç şirketi tbra- belgeselinin yönetmeni Tolga Ör- nek'in yönet- tıği belgeselin proje yöneti- ciliğinivakfîn genel müdür yardımcısı Ü- hami Mısut- himEthem İbrahimEthemUlaga\. oğlu üstlem- LTaga>' İlaç Sanayii'nin yor. tbrahim Ethem Ula- gay ilaç Sanayii'nin 100. yıl kutlamalan kapsa- mında firmanın kurucu- su Dr. îbrahim Ethem Ulagay da çeşitlı etkin- lıklerle anılıyor. "İbrahim Ethem İlaç Sanayü'nin Kuruluş Öy- küsü ve Türk Tıp Tarihi Belgeseli" adını taşıyan yapımda ilgi çeken aynn- tılardan bıri 2. Dünya Savaşf nın zorlu yılla- nnda üretilen ilk ampul ve şuruplar. 100. yılı kutlamalan kap- samında çekilen belge- selde. Türk tıp ve ecza- cılık tanninin 100 yıllık serüveni anlatılıyor. Türkiye Ekonomık ve Toplumsal Tanh Vakfı ve firma işbirliği ile çe- kilen belgesel. Türki- ye'de ilk ampul ve şuru- bun yapılış öyküsünden ilk Reşat Altını'nın ya- pılışına kadar çok sayı- da tıbbı ve kimyasal ge- lişimi içeriyor. Hititler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle