Katalog

5 -UAZİRAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JljJvUlı\_I1VJ_I ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Babacan IFC Toplantısı'nda • BERLtV(AA)- Berlin'deki Uluslararası Finans Kurumu (IFC) bahar toplantılanna katılan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, AB üyeliği perspektifinin Türkiye'ye büyük normlar ve standartlar getireceğini belirtti. Babacan Kopenhag kriterlerinin yılın sonuna kadar yerine getirileceğini söyledi. hşaat (uarı açıMı • Ekonomi Servisi -15. Uluslararası Inşaat Teknolojileri, Jş Makineleri, Yapı Elemanlan Ticaret Fuan (ANK0MAK) CNR Uluslararası Fuar Merkezi'nde açıldı. 6 Haziran'da sona erecek fuaral5ülkeden220 fırma kahhyor. Fuarda, inşaat teknolojileri iş makineleri, yapı elemanlan sergileniyor. Tupkcell'den Shubuo • Ekonomi Servisi - GSM operatörü Turkcell abonelerine farklı ilgi alanlanna göre özelleştirilmiş mobil içerik, iletişim ve fırsat platformu Shubuo'yu piyasa sundu. Shubuo haber, tribün, gez-eğlen, pop müzik, finans, flört ohiıak üzere 6 paket ve yüzden fazla içerik ve mobil servisinden oluşuyor. Bu paketler aylık 3.5 ve 5 milyon liralık ücretlerle satılacak. Öte'nin binası satılık • ANKARA(ANKA)- Özelleştirme Idaresi Başkanhğı (ÖtB) Kavaklıdere'deki binasını satışa çıkanyor. Satış ihalesi 27 Haziran'da yapılacak. ÖtB'in mülkiyetinde bulunan Atatürk Bulvan üzerindeki 4 bin 760 metrekarelik arsanın satış ihalesinin ise 26 Haziran'da yapılacağı duyuruldu. Çimetitoda Türkiye lider • İSTANBUL(AA)- Avrupa'da çimento ihracatında birinci sırada bulunan Türkiye, dünyada da liderliğe oynuyor. Orta Anadolu îhracatçı Birlikleri'nin (OAlB) hazırladığı Çimento Sektörü Değerlendirme Raporu'na göre, Türkiye 2002'de gerçekleştirdiği 9.9 milyon ton ihracat ile Tayland'ın ardından dünyanın ikinci büyük çimento ihracatçısı oldu. Yabancıya müfc edinme yolu • tSTANBUL(AA)- TBMM'de komisyonlarda görüşülmekte olan ve Hazine'ye ait taşınmazlann satışına kolaylık getiren yasa tasansı, yabancılara mülk satışına da olanak tanıyor. Düzenlemede, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla yabancı uyruklu gerçek kişiler yanında, yabancı ülke ticaret şirketlerine de ülkemiz sınırlan içinde taşınmaz mal edinme imkânı veriliyor. Ekonomistler: Dolan yükseltip bono faizini düşürmek Merkez Bankası'nın işi değil Baskı değilicraatgerek• Ekonomistlere göre faizlerin düşmesi ve dolann yükselmesi hükümetin programdaki başansma bağlı. Ekonomi Senisi - Merkez Bankası'nın (MB) faiz indiri- mine karşın dün dolann düş- meye devam etmesi, dolardaki düzelme için faiz indiriminin değil, hükümetin icraatlannın beklendiğini ortaya koydu. Hü- kümetin MB'yi "günah keçisT ilan eden açıklamalan nedeniy- le, faiz indirimine kurun yük- selmesi anlammı yükleyen do- lar mağdurlan, suçu "indirimin yetersizolmasuıda" buldu. An- cak ekonomistler, dolann yük- selip bono faizlerinin düşmesi- nin MB'nin faiz indirimiyle ol- mayacağını, çözümün hükü- Dolar geriledi Ekonomi Servia - Borsa ve dolarda dün faiz indirimini etkisi görülmedi. Ulusal 100 Endeksi, yüzde 2.31 düşüşle 11 bin 84 puandan kapandı. Gün içinde 10 bin lira gerileyen dolar kapanışta 1 milyon 434 bin lirayla önceki güne göre 4 bin lira düştü. Bono faizleri ise, MB'nin yeni fonlama bileşiği olan yzde 47'ye yaklaştı. 7 Temmuz kağıdımn bileşiği yanm puan düşüşle 47.87 oldu. metin adımlannı doğru atma- sında olduğunu vurguladı. Merkez Bankası'ndan bir yet- kili de, dolara etki edecek indi- rimin MB faizleriyle değil bo- no faızleriyle ilgili olduğunu belirterek "Bu da hükümetin güven verici adımlar aünasıyla mümkündür" dedi. MB faizleriyle bono faizleri arasında yıllar içerisinde para- lel bir hareket gözlemlenmedi- ğini anlatan yetkılı, bono faiz- lerinde MB'nin ve hükümetin etkisini şöyle açıkladı: "Bono faizleri, reel faiz-enflasyon-risk primi üçlemesyle beürlenir. Üçüncü faktör -td son dönem- de faizde yaşanan çalkalanma- lar hep bû faktöre göre gefişti- hükümetin verdiği güvenle, Ekonomi Programı'na bağhhk- ta gevşer. Merkez Bankası, enf- lasyondaki düşüşle bono faizle- rine doğrudan etkisini gerçek- teştiriıf Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Fanık Sel- çuk, ekonomi üzerindeki olum- lu etkisine karşın hükümetin kurlann düşük olmasından ne- den rahatsız olduğunu anlaya- madığını belirterek "Kaygı ca- ri açıksa, açıkvükseklikçedöviz alımının artarakbir dengeohış- turacağuu düşünüyorum. Bu- rada, biraz hükümetin oy taba- nındaki servetkaybından duyu- lan rahatsızhk rol oynuyor ola- bffir" dedi. Selçuk, "MBfaizle- ri düşûrsün, kur yukan gitsin diye bire bir bir ilişki yoktur. Hükümet,reelfaizlerin yüksek- Bğinden şikâyetçi ise, ciddi bir maliye potitikası izteyip gelece- ğe dönük güven vermeüdir. IMFjie yapdan görüşmeler hâ- lâ bu güvenin oluşmadığını gös- teriyor" diye konuştu. E>ış Yatınm ekonomisti Banu Krva Tokata ise, "Son dönem- de, para piyasası ile bono oran- lan arasındakieskiilişkikalma- dL Hepsi şu andapiyasadaki gü- ven unsunına göre değişiyor" dedi. Merkez Bankası kotas- yonlan indi diye bonoda aşağı hareket beklememek gerektiği- ni söyleyen Tokalı, "Aşağı ha- reketi 5. gözden geçirme çabş- malan ile bu dönemde toplu iş sözkşmeleri sağlayacak. Hükü- metin maU disiptine ne kadar bağh olduğu görülünce güven oiuşacak" dedi. Özen: Acemilik Bu arada, Garanti Bankası Genel Müdurü Ergun Özen. "faiz indiriminin döviz piya- sasına etkisi olacağını düşün- menin biraz acemilik" oldu- ğunu belirtti. Özen, "Faiz 3 puan düşürüldü diye kurlar- da çok yukan hareket bekle- mek şu anda yanhş" dedi. MERKEZ, HÜKÜMETE YANIT VERDİ Gecelikfaizler 3 puan indi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez Bankası (MB), kısa vadeli faiz oranlannı, piyasalann beklentisine paralel olarak 3 puan düşürdü. Faiz indirme karannın kurlara müda- hale için alınmadığını vurgulayan Merkez Bankası, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eleştirilerine de yanıt verdi. Bankanın açıklamasında program gereği, dövizden TL'ye geçişin kaçınıl- maz olduğu vurgulanarak, "Bunun çö- zümü müdahale amacıyia kısa vadefa' fa- izleri düşürmek değil, oiuşacak döviz fa7Jaanın MB tarafindan satm abnma- sıdır" denildi. Indirimle gecelik ve haftalık borç- lanma faiz oranı yüzde 41 'den yüz- de 38'e; borç verme faiz oranı yüz- de 48'den yüzde 45'e düşürüldü. Bankalararası Para Piyasası'nda ge- celik faiz oranı yüzde 53'ten yüzde 5O'ye indirildi. MB'nin açıklamasında, kısa vade- lı faiz oranlanyla döviz kuru arasın- daki ilişkinin karmaşık olduğu vurgu- landı. tndirimin piyasalara olumlu bir sinyal olacağını belirten banka, "bu terspara ikamesini güçlendirebilecektir. Bu durumda, kur üzerinde aşağı yönlü de bir baskı oluşabitir" dedi. Enflasyon- daki düşüş eğilimi sonucu gerçekleşti- rilen faiz indiriminin döviz kuruna mü- dahale amacı taşımadığını belirten ban- ka, "Reel faizleri düşürmenin yolu, no- minal faizleri suni biçimde düşünneden değil, mali disiplinin kahcı biçimde sağ- lanmasmdanveenfiasyonun düşürülme- sinden geçmektedir" dedi. "Dövizden TL'ye geçişin arzulanan bir durum oldu- ğunu" hatırlatan MB, bu durumun "oiu- şacak döviz arz fazlasının dalgah kur reji- miyle tutaıiı şeffaf vöntemlerle Merkez Bankası'nca satm ahnarak sterüize edil- mesi" yoluyla çözülebileceğini belirtti. MB, enflasyona ilişkin değerlendirme- sinde de, TÜFE oranının yüksek olmasının da yanlış anlaşılmaması gerektiği belirte- rek. "ydhk enflasyon oranlannda betirgin bir azalma eğilimi yıhnikinci yansından iti- baren gözienecektir" dedi. J\ MÜStAD'ın 2003 ekononük raporuna ait bulgulan açıklayan Bayramoğluu tedbir ahnmazsa yıl sonunda iç borcun 200 miryar dolara, bütçe açığmınsa 50 katrilyon liraya ulaşacağını belirtti. (AA) Bayramoğlu Merkez Bankası Başkanı'nı istifaya çağırdı • • • MUSIAD Uan yaylım ateşiEkonomi Senisi - Müstakil Sanayıcı ve Işa- damlan Derneği MÜSÎAD Yönetim Kurulu Baş- kanı Ali Bayramoğlu Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti için "Şimdiye kadar hiçbir bürokrat ekonomiye bu denli za- rar vennemişti diyerek" Serden- geçti'nın Türkiye "ye yapacak en iyi hizmetin istifa etmek olacağı- nı söyledi. MÜSÎAD'ın2003Yılı Ekono- mik Raporu düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Toplantı- da konuşan Ali Bayramoğlu gün- demdeki konulara ilişkin değer- lendirmelerde de bulunarak son günlerde hükümeti eleştiren tüm kişi ve kurumlara da çattı. Türki- ye'nin ekonomik sahadaki en bü- yük probleminin hiçbir zaman enflasyon olmadığını söyleyen Bayramoğlu, asıl sorunun enflasyonu bahane ederek Türkiye'deki istikrarsızhğa sebebiyet veren zihniyet olduğunu söyledi. Bu bağlamda MB Başkanı'na yüklenen • MÜSİAD Başkanı Bayramoğlu, MB Başkanı Serdengeçti'ye yüklenirken eleştiri oklanndan TÜSlADve Genelkurmay da payını aldı. Bayramoğlu, Serdengeçti'ye "Hiç zaman v'ok, tez elden istifa et Hem sen kurruL hem Türkive kurtulsun" çağnsında bulundu. Türkiye'nin çok önemli, yara almaması gere- ken kurumlanndan bir tanesinin Ge- nelkurmay olduğunu dile getiren Bayramoğlu, "Ama geçen hafta için- de \apümış AB ile ilgili açıklamalar, Türkiye-AB ilişkilerinde çok net şe- kflde önümüze konacak önemli açık- lamalardır" dedi. Bavramoğlu'nun eleştirilerinden TÜStAD da nasibini aldı. Türki- ye'nin geldiği noktanın ekonomik olarak şahsi menfaatlan ön plana çı- karacak bir nokta olmadığını dile ge- tiren Bayramoğlu, "Türkiye topyekûn büyümelidir ki. siz de bu büyümeden istifade edebUesiniz. Hele hde TÜSİ- AD'ın son hafta içinde yapüğı gerek Merkez Ban- kası gerekse ABD ile görüşmelere ilişkin açık- lamalaruu büyük taühsizük olarak yorum- luvorum" dedi. Faiz indirimi reel sektörde iyimser havayarattı Geç ancakolumlu Ekonomi Servisi - Uzun tartışma- lann ardından Merkez Bankası'run (MB) gecelik faizleri 3 puan indir- mesi. gerek akademisyenler gerek reel sektör temsilcileri tarafindan olumlu karşılandı. Reel sektör tem- silcileri, indirim konusunda zaman kaybedilmiş olsa da olumlu adımla- nn atıldığını belirtirken akademisyenler, önlemle- rin kalıcı olmasında hükü- metin izleyeceği maliye ve bütçe politikalannın belir- leyici olacağına dikkat çek- tiler. Çeşitli kesimlerin fa- iz indirimi değerlendirme- si şöyle: • OğuzSaoa(TİM):Fa- izlenn düşürülmesi tedbir- lerin bir parçası olmaktan çok, sayın Serdengeçti'nin de belirt- tiği gibi mayıs enflasyon rakamının ulaştığı seviyeden kaynaklanmakta- dır. • Zafer Çağlavan (ASO): Geç ka- lınmış bir indirim olmakla beraber, kuşkusuz olumlu karşılamak lazım. Faizlerin daha sıkı bir şekilde düşme- si gerekiyor. Bunun için mutlak su- retle bütçe disiplininin sağlanması, özelleştirmenin yapılması, kaynakla- HisarcıkhoğJu rın etkin kullamlması lazım. Faizler en fazla yüzde 30"lar seviyesinde ol- malı. • Rifat Hisarcıklıoğlu (TOBB): MB'nin düşen enflasyonun akabin- de faizleri düşürmesini olumlu bulu- yorum. Faizlerin aşağı çekilmesi, re- el faizlerin düşmesine neden olacak- tır. Daha fazla düşüş, uy- gulanacak programa bağlı. • Sinan Aygün (ATO): Geç alınmış bir karar. Ama yine de zarann nere- sinden dönersek kârdır. Enflasyonla faizler arasın- daki fark ne zaman yüzde 10'a inerse, yatınm ve üre- timin önü açılır. • Prof. Dr. Osman Altuğ (MÜ): Faizin yüksekJiğin- den dolayı döviz hesabı olanlar TL'ye dönüyorlardı. Dolar bundan sonrabir yükselme trendine girecektir. • Prof. Dr. Merih Paya (TÜ): MB'nin faiz indirimiyle beraber dö- vizi 5-6 ay içinde yüksehne trendin- de seyredecek ve piyasalarda daha fazla kıpırdanma yaşanacak. • Prof. Dr. Esfender Korkmaz: MB'nin kısa vadeli faiz indirimi eko- nomiyi olumlu etkileyeceL İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Jest Yapılacakmış... Sizi bilmem ama aynı ana fikri işleyen, ardı arkası kesilmeyen dayatmalardan benim midem bulanıyor. Türkiye ABD'ye kendini bağışlatmak, gönlünü almak için çok anlamlı bir jest yapmalıymış. ABD kaynaklı azarta kanşık baskılann üzerine bi- zim iş dünyamızın sözcülerinin, medya yıldızlannın söylemleri tuz biber ekiyor. Türkiye komşusunun iş- galinde birinci elden suç ortaklığı etmeyince ABD'nin güvenilir, stratejik müttefiki olma hakkını kaybetmiş. (Var olan üslerin kullanılması, hava sahasının açılma- sı yeterli destek sayılmıyor.) ABD'nin koşulsuz em- rinde olmak, elbette tezkere oylamasında "evet" ka- rannı gereken çoğunlukla çıkarmak gerekiyormuş. ABD dünyanın emperyal gücü, kendi uzmanlann- ca ilan edilmiş imparatoru olarak biraz şımank dav- ranabilir, Türkiye'deki demokrasi, parlamenter düze- ne, oylama sonucuna saygılı olmak zorunluluğunu duymayabilirmiş. Aynı anlayışla Meclis oylaması ön- cesi Türkiye'nin her yerine yerleşmek üzere hazırlık yapabilir, askergetirebilir, araziler kiralayabilirmiş. Uy- gun görüyorsa on binlerce askerini yerteştirebilirmiş. önceleri bu türden yazılan, görüşleri, ABD manda- cılığınateslim, başından ABD'nin Irak işgalini savun- muş kafalann kendilerini birtürözsavunmaaracı ola- rak algılıyordum. Içim sızlayarak Erdoğan hüküme- tinin çok fazla etki altında kalmamasını diliyordum. Elbette ABD kaynaklı tehdit ve dayatmalarda Tür- kiye'den koparılacak yeni ödünler gündemde ola- caktı. "Bizden yine hangi olmazı isteyecekler?" di- ye de kaygıyla izliyorduk. Irak'ın petrol parasının "ye- niden yapılanma" adı altında yağmalanmasında, Tür- kiye'ye pastadan artıklar ancak verilirken dayatılabi- leceklerin listesi kafamızda. Sağ olsunlar ABD adına söz söyleyenler, bizim yıl- dız medya yorumculanmız, ABD seferine bu konu- da çıkmış, misyon üstlenmiş bulunan TÜSİADımız, iş dünyamızın sözcüleri bizleri fazlaca merakta bırak- madılar. Son günlerde gelen haberler ve yorumlarda Türkiye'den beklenen önemli jestler madde madde sayılıyor. Elbette en başında "Ben ettim, sen etme, valla bil- la bundan sonra gözünün içine bakar, dediğin, iste- diğinin dışına çıkmam" anlamına gelecek bir büyük özür olacak. Arkasından koşulsuz ABD'nin yeni Or- tadoğu planlanna itiraz edilmeyecek. Zaten Türkiye daha önceki Irak'ın yeniden oluşturulmasına ilişkin rtt— razlannın tümünde yok sayılmış durumda. Bundan sonrasında itirazının da olmaması isteniyor. Durum ortada. Aslında ABD Irak'ın geleceğine iliş- kin planlarda ya her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdı ya da yüzüne gözüne bulaştırmış görünerek aslında da- ha önce dünyaya kabul ettiremeyeceği, Türkiye'yi de çok fazla zorlayacak, önceden planladığı sonuç- lara oldubittilerle varmak istiyor. Saddam sonrası Irak'ın yeniden yapılanmasının, hele de Irak halkının özgürieştirilmesinin, ABD askeri işgali ile olamayaca- ğını aklı başında olanlar, banş yanlılan bütün aynntı- ları, nedenleri ile sayıp durmuşlardı. ABD istihbaratı, diktatörlük zincirinin kınlması ile Irak, Arap üst kimliğinde, değerlerinde birieşmemiş Iraklılann birbiıierine düşeceklerini bilmiyor olabilir miydi? Hortlayan şeriat, bağnaz Şii düzeni özlemi sürpriz mi? Kürtlerin ayn devlet ve Musul, Kerkük petrol yataklarına el koyma projeleri zaten ABD'nin yıllardır desteklediği, beslediği bir özlem değil miy- di? Efendim ABD'nin Irak'ta yeni yönetim oluşturma planları, artan Şii gösterileri, tepkiter karşısında süre- siz ertelenmiş. Laf mı bu? ABD'nin Irak'a uzun süre- li kalmak için geldiğini sağır sultan biliyordu. Irak ba- hane Ortadogu'da pek çok yere, elbette olabilirse Türkiye'ye de askeri ile çok yoğun yerieşme planla- n sürpriz mi? Bu arada Ingiltere ve ABD hükümetleri, Bush ve Blair Irak'ı işgal gerekçelerinde doğruyu söylemedik- leri, nükleer tehdit yalanlan yüzünden kendi ülkele- rinde siyasetten sorgulanıyorlarmış. Biraz önemli ve anlamlı gibı gelse de sonucu degiştirmez. ABD-ln- giltere Irak, Ortadoğu planlannda kimi önemli rota, yol değişikliğine gerek duyulursa ancak her iki ülkede de- mokrasi çarklan işletilir. Polrtika, rota degişikliği için elbette iktidar değişikliğine kadar gidilir. Ama işler yolunda giderse yola devam edilir. BM'de, ambargo kaldınlması oylaması karşılığı Rus- ya, Almanya, Fransa ile banşıldı. Türkçesi Irak'ın ye- niden yapılandırılması, kaynaklannın paylaşılması pastasından uygun paylar dağıtıldı. Barışılmayan bir Türkiye kalmış. Ne de olsa Türki- ye pastadan önemli pay verme zorunluluğu olan ül- keler arasında değil. Türkiye ödün alınacak ülke sa- yılıyor. Hortanıyor, azarlanıyor, jest yapmaya zor- lanıyor... soner@cumhuriyetcom.tr KGITOPLUMUNA DOGRU/ÖZLEM YÜZAK ozlerayuzak '• cumhuriyetcom.tr Her kafadan bir ses çıkıyor. Yalnız Türkiye'de değil dünyanın birçok yerinde kaotik bir dönem yaşanıyor. Kapitalist sistemin taşlan yerinden oynamış bir ke- re. Şimdilik herşey dalgalanma- ya bırakılıyor. Küresel ekonomi- nin yönünü çizen dolar baş aşa- ğı düşüşünü sürdürüyor. Başta Fransa olmak üzere, Avrupa'nın birçok ülkesinde eğitim, sağlık, emeklilik sistemleri çökmüş du- rumda. Grevlersertleşerek sürü- yor. Hükümetlerin reform çaba- lan durgunluk çengeline takılmış. Büyüme hızlan yalnızca ortala- ma yüzde bir. Bir türiü bellerini doğruItamıyortar. SARS Asya'ya kâbus gibi çök- tü. Asya Pasifik işbırliği Platfor- mu (APEC) bakanları SARS'ın ekonomilerine zarannı en aza in- dirgemek için acil eylem planı ka- rarı aldılar. Kaos döneminden en kârlı çı- kan ABD gibi görünüyor. Irak sa- vaşından kazanımlan hasta eko- nomisini şimdiden topariatmaya başlamış görünüyor. Kaos Dönemi ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Alan Greenspan, ma- yıs ayının ekonomik göstergele- rinin Amerikan ekonomisinin is- tikrara kavuşmuş olduğuna işa- ret ettiğini söyledi. Durum bu halde iken önceki gün Fransa'nın Evian kasabasın- da toplanan G-8'ler kapitalist sistemin olumsuz yapı taşlannı sorgulamak yerine kendi arala- nndaki soğukluğu gidermenin yollarını aramada yoğunlaştılar. Işin ilginci Fransa'nın bir diğer küçük kasabasında Annemas- se'de toplanan küreselleşme karşıtlannın G-8zirvesinin ardın- dan ciddi bir tükenmişlik ve bez- ginlik duygusu içine girmiş olma- lan. Küresel 'kaos hali' kaçınılmaz bir şekilde Türkiye'de de etkisini gösteriyor. Ancak daha traji-ko- mik şekilde. Ülkenin başbakanı başka bir ülkenin para birimi olan dolann sürekli düşüşünden kriz- lere girmiş durumda. Sürekli ken- di Merkez Bankası Başkanı'nı suçluyor. Gerek göstergeler ge- rekse iş dünyasının açıklamalan ekonomik canlılığın başladığı yo- lunda. Bu sinerjiyi güçlendirmek yerine Merkez Bankası Başka- nı'na yargısız infaz tercih ediliyor. Çiftçinin, üreticinin yanında ol- ması gereken tanm bakanı hubu- bat fiyatının düşük bulunması üzerine, "Insanoğlu böyle, az da doyurmaz, çok da. Onları kara toprak doyurur" sözlerini sarf e- debiliyor. Ekonomide olumlu ge- lişmelerin gözlendiği bu yılın ilk üç aylık döneminde işsiz sayısı ve oranı rekor düzeye çıkabiliyor. Cüven kaybı Kaosu arttıran en önemli ne- denlerden biri güven kaybı. Yal- nız Türkiye için değil, tüm dünya için geçerti. Kimse kendini gü- vende hissetmiyor. Küresel so- runlar, aksaklıklar, ülkelere hatta bireylere rahatlıkla indirgenebili- yor. Sorun aynı, yalnızca çapı, boyutu küçülüyor. Çalışanın iş güvencesi korkusunu, işveren küresel rekabette yaşıyor. Ba- kanlar kendilerine ve bağlı olduk- lan hükümetlere güvenmedikleri için sahip çıkması gerekenleri eziyor. Ülkelerkendilerinden da- ha güçlü ülkelere tavır koymaya korkuyor. Koyduklan tavırîan ise kısa sürede yumuşatma yoluna gidiyorlar. Güvensizlik güç biriiğinin oluş- masını da engelliyor. Kaos dönemlerine hâkim olan belirsizliktir ve belirsizlikler da- imayeni gelişmelere gebedir. Di- namo etkileri de yaşanabilir, kimi olaylar bumerang gibi geri de te- pebilir. Kaostan ise ancak kendi- ne güvenenler ve sağlam adım- lar atmayı başarabilenler güçlü olarak çıkar. Şüphesiz tarihin önemli bir sayfasına tanıklık edi- yoruz. Bekleyip görelim. İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESt BAŞKANLIĞI'NDAN DosyaNo: 2002/805 E. Davacı T. Garanti Bankası AŞ vekılı Av. Denız Çağla Serdaroğlu tarafindan davalı Selim Demir Kaya aleyhine toplam 8.559.377.200.-TL tutann- daki menfi tespit davasında borçlu olunmadığının tespıti ve iptali için açılan davanın yapılan duruşmasında, Davalı Selım Demir Kaya adına Sanayi Mahallesi, Sultan Selim Caddesi, Boz Sokak No: 17-19 Levent, Kâğıthane-lstanbul adresine gönderilen dava dılekçesı ve davetiyelenn bila bedel teblığ edılmesi üzerine, emniyet tahkikatından da adresinın meçhul kaldığı anlaşılmış bulundugundan, dava dilekçesi ve davetıyenin ilanen tebliğine karar venlmış olduğundan 08.10.2003 tarih saat 14.30'da mahkememızde hazır bulunmanız veya bir vekil tarafindan temsil edilmediğiniz takdirde tahkıkat ve yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği ilanen tebliğ olunur. (HUMK 213 ve 377. md.leri) Basın: 27154