Katalog

^SHAZİRAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Nâan, ders AKP kntevksri! [email protected] vrtwv.denasom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Bülent Annç, Japonlann Müslüman olmasını istemiş.. "Tebliğ çörevini verine getirmis!" Hata mı?Bu da oldu... Bir- leşik Metal-lş Sendikası'nın bil- dirdiğine göre Türkiye Büyük Millet Mecli- si'nde kabul edilen 4857 sayılı Iş Yasası'nın tuta- naklarda yer alan metni ile Cumhurbaşkanı'na gönderilen metni değiş- tirildi... Birleşik Metal- Iş'in açıklaması: "Mil- yonlarca işçinin çalışma ve yaşama koşullarını köklü biçimde değişti- ren Iş Yasası'nı ufak bir azınlığın çıkarları doğ- ruttusunda düzenleyen- ler, bu büyük hatalanna şimdi bir başka büyük hatayı eklemişlerdir. Meclis görüşmelerinde oylanarak kabul edilen bir madde kabul edildi- ği biçimiyle değil, red- dedilen bir önerge biçi- miyle Cumhurbaşkanı'- na gönderilmiştir. Bu- nun sorumlulan hemen bulunmalıdır. Cumhur- başkanı'nın yasayı Meclis'e iade etmesini bekliyoruz." Piyango Akif Kökçe: "Mil- li hasılanın, Milli Pi- yango hasılatının altın- da olduğu bir ülkede doğal olarak h e r şey kaderdir." ürkiye Büyük Millet Meclisi'nin 15 Şubat 1926'da aldığı bir kararla Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Dursun Reis'e kırmızı şeritli Istiklal Madalyası veriliyor... Henüz yeni Türk harflerine geçilmediği için Arap harfleriyle düzenlenen 17 Mart 1926 tarihli "Istiklal Madalyası Vesikası"nın altında Türkiye Cumhuriye- ti Reisicumhuru Gazi M. Kemal imzası bulunuyor. Dursun Reis, birkuvayı milliyeci... Kurtuluş Sava- şı'nda Zonguldak ve çevresinde savaşmış... Doç. Dr. Ali Koyuncu'nun yazdığı ve Kültür Ba- kanlığı'nın yayımladığı Zonguldak ve Havalısı Milli Mücadele kitabında Dursun Reis'ten uzun uzun söz ediliyor... Askeri belgelerde Dursun Reis'le ilgilı bir çok belge bulunuyor... Dursun ReisaslındaRizeli... AmaZonguldak'age- lıp yerleşmiş... Işgal başlayınca da Zonguldak'ta si- laha sarılmış... Dursun Reis Izmir ve Istanbul'da oturan bir grup Zonguldaklı, Dursun Reis'le ilgili belge ve bilgileri topluyor... 2001 yılında Zonguldak Belediye Başkanlığı'na bir dilek- çe yazıyor: "Kuvayı Milliye'nin önemli ismi Dursun Reis ve adamlannın, Zonguldak ve havalisinin düşman işga- linden kurtuluşuna katkılan, Fransızlara karşı verdik- leri mücadele bir kahramanlık örneği olup, tarih say- falannda yerini almıştır. Eski kuşak Zonguldaklıların yakından tanıdığı, Zonguldak'ın kurtuluşuyla özdeşleşmiş Dursun Re- is'le ilgili askeri harp tarihi arşivlerinde birçok belge mevcuttur. Şu an Zonguldak vilayetinden uzakta ya- şadığımız için, kentin sokak, cadde veya benzeri bir yerinde Dursun Reis isminin yaşatılıp yaşatılmadığı konusunda bilgi sahibi değiliz. Başta Zonguldaklılar ve belediyenızin, kahraman Dursun Reis'e sahip çıkacağına, aziz hatırasının kent belleğinde anılmasına katkı vereceğinize inanıyor, saygılar sunuyoruz." Zonguldaklıların bu başvurusuna Zonguldak Be- lediyesi yanıt bile vermiyor... Zonguldak dışında ya- şayan Zonguldaklılar, Dursun Reis adının kentin göz önünde bir semtinin bir caddesine, meydanına ve- rildiğine ilişkin bir bilgiye ulaşamıyor... Zonguldak, Dursun Reis'i unutmuş... Zonguldak'ı düşmandan kurtardığı için kırmızı şe- ritli Istiklal Madalyası ile onurlandırılan Dursun Re- is'in Zonguldak'ta yeri kalmamış... Kurtuluş Savaşı'nda vatanı için gözünü kırpmadan yaşamını ortaya koyan Dursun Reis, unutularak ölü- me mahkûm edilmiş... SESSÎZSEDASIZO) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku " yahoo.com AKP'nin kadrolaşma sorunu yok... Çünkü kadrolaşmayı tamamladılar! Konstantinople'de Ekumenik Patrik Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü tür Bakanlığı'nın himayesinde Yuna- Prof. Dr. IsmetAlptekinileYunanis- a p h nistan'ın istanbul Başkonsolosluğu tan'ın İstanbul Başkonsolosu Panos Kalogeropulos, geçen mart ayında Yunan sanatçılann eserierinden oluşan bir serginin düzenlenmesine ön ayak oluyor... istanbul'daki serginin davetiyesi TürkçeveYunancahazırlanıyor... Dave- tiyeye Rum Ortodoks Patriği Bartholo- meos'un da adı yazılıyor... Türkçe da- vetiyede Bartholomeos'un sıfatı "Pat- rik Hazretleri" olarak geçiyor... Yunan- ca davetiyede ise "Ekumenik Patrik" yazıyor... Rum Patrikhanesi'nin ekume- nik srfatını Türkiye Cumhuriyeti kabul etmese de bir sergi bahanesiyle kabul ettirilmiş oluyor. Derken... Geçen ay, Yunanistan Kül- Atatürk Kültür Merkezi'nde "Çağdaş Yunan Sanatında Klasik Izlenimler" ser- gisiaçıyor...SergiyeAtatürk Kültür Mer- kezi Müdürlüğü de yardımcı oluyor... Serginin açılış davetiyesinin Türkçe kısmında Rum Patriği Barholomeos "Patrik Hazretleri", Yunanca kısmında "Ekumenik Patrik" oluyor... Ekumenik Patrik, giderek tescilleni- yor... Bu arada sergi için Atatürk Kültür Merkezi'nin önüne Türkçe, Yunanca ve Ingilizce flamalar asılıyor... Türkçe ve Ingilizce flamalarda "Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul" yazarken, Yunanca flamada Istanbul'un adı "Konstantinop- le" oluyor... Yaratılan Türban Fırtınası MERİÇ VTXİDEDEOĞLU TBMM'nın Tutanak Dergile- ri (Zabıt Cerideleri), özellıkle birinci ve Ikinci Meclis'e ait olanlar, "resmi tarih" eleştiri- leri yapanları iyice kızdıracak nitelikte tarihsel belgelerdir. Zaman zaman bu dergiler- den belirli günlere ait oturum tutanaklarını -sözlük yardı- mıyla olsa da- okumak, insa- nı o günlerden alıp günümüze getiriyor ve şu an yaşadıklan- mızın kimilerini daha derinle- mesine algılamamızı sağlıyor. Türban olayının her sahne- ye konuluşunda Ikinci Meclis tutanaklannın 19. cildini açar, 25 Kasım 1925 günkü toplan- tının öğleden sonraki oturu- munu okurum. Kazım Özalp Paşa'nın başkanlığındaki oturum, içeri- ği tek maddeden oluşan "Şapka Iktisası (Giyilmesi) Hakkında Kanun'"un görüşül- mesi ile ilgilidir. Bursa Millet- vekili Nurettin Paşa'nın bu yasaya şiddetle karşı çıkma- sı, oturumun uzamasına ne- den olur. Söz alanlar arasında en ilgi çekici olanın Antalya Milletvekili Rasih Hoca oldu- ğunu bir kez bu sütunlarda belirtmiştim. Kahire Camiül Ezher'de eği- tim görmüş olan Rasih Hoca, uzun konuşmasının bir yerin- de Nurettin Paşa'ya öyle bir yanıt verir kı yenir yutulur gibi değildir; Rasih Hoca, Cumhu- riyet tarihimizde, soru biçi- mindeki bu yanıtı ile anılmalı- dır diye düşünürüm hep. Kür- süden Nurettin Paşa'ya döne- rek şöyle der: "...ayağmızda- ki pantolon, boynunuzdaki kravat-yakalık, üstünüzdeki gömlekvesaireyoktu. Bunla- n kabul edip giydiniz de başı- nıza şapka giyeceğiniz zaman mı aklınız başınıza geldi?" Rasih Hocatümüyle haklıy- dı kuşkusuz; giyim-kuşamda her türiü çağdaş yeniliği uy- gula, başa giyileceğe sıra ge- lince dinsel geleneği ortaya koy... Giyimde Batı'yı sonsuz ölçüde öykün, sıra başla ilgili giyeceğe gelince değiştırme diren, böylece onu dogmalaş- tır, başka bir deyişle simge- leştir. Camiül Ezher'li Rasih Ho- ca'nın bu sonuca eğitiminde öğrendiği "nakli" yöntemi kul- lanarak değil, "akıl" yolunu iz- leyerek ulaştığı açıktır; dolayı- sıyla sağ olsaydı, giysilerini Batı'nın moda renklerine, ku- maşlarına, çızgilerine uydu- ran, ayağına defilelerde rast- lanan ayakkabılan giyen, yüz- lerine sahne sanatçılarının yaptığı ağır makyajı yapan, sı- ra başa gelince türban adı al- tında bohçalayıp ortalara dö- külen siyasilerin eşlerine söle- yecekleri. Nurettin Paşa'ya söylediklerinden daha ağır olurdu sanınz. Ne var ki Rasih Hoca, o ta- rihsel konuşmasının bitimine doğru vardığı sonuçtazaman- la yanılacaktır. Çünkü onun görüşüne göre bu yasa kabul edildiğinde: "...giyinişi üzerin- den bu masum halkın iğfal edilmesine (aldatılmasına) bundansonra" imkân kalma- yacaktır. Oysa yıllardır üniversite ka- pılarında, imam-hatip lisele- rinde, cami kapılarında ger- çekleştirilen türban savaşı za- man zaman sönmüş gibı gö- rünse de sürmektedir. Şimdi ise bir gazete yaptırdığı bir an- ket aracılığıyla bu savaşı yeni- den körüklemiş, yeniden bir türban fırtınası yaratmıştır. öte yanda Rasih Hoca'nın giyim konusunda dile getirdi- ği "aldatma" durumu, sanki bu ankette bir yönüyle ortaya çıkmış gibidir; çünkü örtünme ile ilgili belirleyici bir ayrımın ankette dikkate alınmadığı hemen göze çarpmaktadır; bunun ne olduğunu Sayın Prof. Dr. Necla Arat'ın anket- le ilgili demecinden aktaralım: "Başörtüsü takmak ile tür- ban takmak, aynı şekilde de- ğerlendirilmemelidir. Gele- neksel başörtüsünü takan koy ve kasaba kökenli milyon- larca kadın, bunu türbanlılar gibi, dinsel birüniforma ya da şeriat devleti yanlısı basının sözcükleri ile 'Menzil-i mak- sude ulaştıracak yolda kaza- nılmış ilk zafer' yorumlaması ile dinsel-siyasal bir araç ola- rak taşımamaktadır. iki konu- yu ve bu iki kesimi kesinlikle birbirinden ayırmak gerekir." ÇİZGİLÎK KÂMİL M.ASARACI O HARBl SEMİH POROY semihporoyfc yahoo.com BULüT BEBEK MRAYÇÎFTÇİ bulutbebek n hotmail.com > Tam Türkiye dünyayi Çethederken J) uyuTnaTY)] nasıl heklersin?/ HAYAT EPtK TÎYATROSU ML STAFA BÎLGİS APARTMANLARDA MESCtT OLUR MLP.. OLMAZ MP. TAŞIMA ICOLONUAftIh4IZDA ÇOK TEHLİKELÎ ÇATLAJCLAft OLUŞMUŞI. TARİHTE BUGUN MÜMTAZ .UUKA\ 5 Haziran SAKARY4 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKLXÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2003 63 Tal. Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins, mıktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştrr Birinci arttırma 9.6.2003 pazartesı ve salı saat 11.50-12.00'de Uğur Park garajında yapılacak ve o günü kı\Tnetlenn yüzde 75'ine isteklı bulunmadığı takdirde 10.06.2003 günü a\-nı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı Şu kadar kı. arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıymetının yüzde 40'mı bulmasının ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmsının ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesınin şart olduğu. mahcuzun satış bedelı üzerinden yüzde ora- nında KD\"nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin ıcra dosya- sında görülebileceğı, masrafi verildiğı takdirde şartnamenın bır ör- neğinın ısteyene gönderılebıleceğı, fazla bilgı almak ısteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla dairemıze baş\Tirmalan ılan olu- nur. Muhammen Kıymeti (Lıra), Adedi. Cinsi (Mahıyetı ve önemli nı- teliklen)- 15 000 000.000.-TL değennde 54 AS 625 plakalı 2001 model Focus Ford marka araç yukanda yazılı yerlerde ve günlerde satılacağından satış günü, satış yerinde hazır etmesı, yedıemın Şevki Tüzen'den ıstenır aksı durum görevı ihlal addedılir. 15.5.2003 Basın: 26510 KAUAL/N TEMİZLENMESI SlfZA&MPA SATIKLAB. Çl- KARJLMIÇ, EHGELLER SÛVEYSKANAU YENIDENAÇILDI İ9?S'TE SUGUH, SÜVBVŞ KANALI UİZMETE AÇ/LUlfü. 1367'PEKİ /HSAP-/S8AİL SAVAŞI SlRAS'NDA KAPANMlŞ OLAN KA- MALf 8 YfL ÖLÜ BİR ŞEKİLDE 8SKLE- MİŞTİ.SAVAÇTA BArtRfLAH 8A2I GEMİ- LJERİN YAMtSlRA ONU AÇKtN SAYIDA GEMİ PE HAAJALOA KAPALI KALMIÇTI. POĞUYA SİDEN DEAJİZ YOLUMU ÇOİC kJSALTAN VE GÜNDE ORTALAMA 4$- 46 &EMINİN GEÇEBİLD/Ğf KAHALtN yEAIiDEN AÇILAglLMESİ içifj £/£ TEMİZ- LSME KAIUPANYASI BAŞLATILMIÇTI. SÜVEYf <AMAL(,BİR. YIL İÇİMDE,MISIH'A 315 MİLYON POLAR SELIH GETifiECEK. TİR. Haydarpaşa Giriş Gümrük Müdürtüğü'ne ait 06.08.1998 tarih, 481206 numaralı menkul kıymetler alındısı zayi olmuştur. Hükümsüzdür. DOĞA BBUİ ÜRFTtM 8AN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Askeri kımlık belgemı \ ıtırdım Hükümsüzdür M. ULSTAFA TLRKGLLER İmarlı, BEBEKTE YALI TERASI genişletme müsaadeli, 240 m2 çekme kat sahibinden Tel satılıktır. : 0532 - 334 74 72 SATILIK 0T0 1998 MODEL TOYOTA SAHİBİNDEN SATILIKTIR Tel: 0 532-287 52 73 DUZ ÇİZGt ÜMİT ZİLELİ Alman Profesörün Hazin Sonu!.. Adnan Menderes ne demişti: - Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Yani, "insan hafızası unutmakla sakattır!" Zama- nın kudretli başbakanı çok haklıydı!.. Türk toplumu, ya- pılan her şeyi üzerinden kısa bır zaman geçtikten son- ra unutuyordu!.. Sağcı ve işbiriikçi kafa, karşıdevrimin iktidara geldiği 1950'den itibaren, tam yanm yüzyıl bu sakatlığı tepe tepe kullandı!.. Türk halkı, gördüğü işkenceleri, tanık olduğu hırsız- lıklan, yolsuzluklan, bilinçli olarak geriletilmesini hep si- neye çekti, sonra da unuttu... Daha da acıklısı; halkı- mız unutkanlığın ve onun ürettiği korkaklığın cendere- sinde, demokrasi zannettiği bir düzende zamanı geldi- ğinde oyunu çoğunlukla kendisini öğütenlere, yok edenlere verdi!.. Sistemin temelini oluşturan üçlü sacayağının son ayağı ise genlemiş, yoksullaşmış ve doğal olarak kişi- liği erozyona uğramış toplumlarda en geçerii olan yön- temdi: - RüşvetL Ülkeyi yönetenler, hiç sıkılmadan "demokrasi" adını taktıklan bu sistemin yalnızca korkuya ve unutkanlığa bel bağlamaması gerektiğini gördülerveyerelden mer- keze, toplumu yönlendiren herkesi oyuna dahil etme- nin formülünü yarattılar: - Her keseye göre rant demokrasisiü! Ve ne yazık ki, halkımızın büyük çoğunluğu bu oyu- na katıldı... Herkes meşrebıne göre rüşvetten payını al- dı. Asıl vurgunu vuran ve ülkeyi babasının çiftliği gibi yö- neten küçük zümrenin dışında kalan çoğunluk, üç ku- ruşluk menfaat uğruna, aslında geleceğinı karartan bu sisteme destek oldu. Sistemin yaratıcılan ise giderek profesyonelleşti, dışarıyla iyice entegre oldu, kendi medyasını yarattı, diğer medyanın büyük bölümünü de süreç içinde kendıne bağladı... - Kısacası, 50 yılın sonunda, hem unutkan, hem korkak, hem rüşvetçi bir toplum olarak kemikleş- tik!.. • • • Bugün durum daha da vahim!.. Demokrat Parti'nin kucağında büyüyen, Adalet Par- tisi'nin kucağında gelişen, 12 Eylül darbecilerinin des- teğinde serpılip rüştünü ispat eden ırtica, bugün ikti- darda... Ve onlar baskıyı da, unutturmayı da, rüşveti de kucağında yetiştiği seleflerinden çok daha iyi beceri- yor!.. AKP iktidan yedi aydır görev başında. Ülkeyi düşle- diği düzene giden yola sokmak için neler yaptığını yal- nızca satırbaşlanyla anımsayalım: - Türban devletın zirvesine kadar sokuldu. Büyük tepki alınca zırveden vazgeçıldi ama Meclis'e, Ankara Palas'a ve bakanlıklara iyice yerleştirildi. - Cumhuriyet tarihinde ilk kez cuma namazı Başba- kanın resmi programında yer aldı. - Iş Yasası'nda, tatil günü serbest bırakıldı. Dıleyen cuma gününü tatil ilan edebilecek. - Binlerce insan 61 yaş yasasıyla emekliye sevkedil- di. Anayasa Mahkemesi yasayı iptal etti ama atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra!.. - Sicillerine "ırtica yanlısı" olduklan işlenen polis mü- dürleri, yasaya aykın olarak terfi ettirildi. - Cumhuriyet arşivinin başına El-Ezher mezunu bir şeriatçı getirildi. - AB'ye uyum yasalan adıaltında apartmanlarda iba- dethane yolu açıldı. Tepkiler üzerine Abdullah Gül, vaz- geçtiklerini açıkladı, tabii şimdilik!.. - Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Ahmet Ergün Bedük, "Dın Kültürû ve Ahlak Bilgisi" kitabında kullanılan aile fotoğrafını "islami vasıflara yeteri kadar uygun olmadığı" gerekçesiyle veto ettı. Fotoğrafta ne vardı?.. Şort giymiş bir baba, dizlere kadar etek giymiş, başı açık bir anne ve iki çocuk!.. Yerine ne istedi?.. Müslüman milletlere ait birfotoğ- raf... • • • örnek çok, ancak yerim yok... Şimdi soruyorum: - Dinci devlete giden yol başka hangi taşlaria örülür?!.. Bir yandan bunlar yapılırken, diğer yandan rüşvet ayağı unutulmuyor tabii!.. Maaşlarazam, işlerine yara- mayan kadrolara atamalar, gecekondu satışı, Hazine arazilerinin devede kulak kısmının peşkeş çekilmesi vs.. Bugünlerde nedense hep Nazi dönemindeki Al- man profesörü düşünüyorum; hani hiçbir şeye ka- nşmayıp, SS'lertutuklamaya geldiğinde yardım is- temek için arkasını dönünce kimseyi bulamayan profesörü... - Ne acıklı değil miü! E-posta: umitzilelifa ttnet.net.tr B U L M A C A SEDAT YAŞAY'AX 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/Yaygınmed- ya kuruluşlan- na gıremeyen ya da gırmek istemeyenlerin çıkardığı der- gilere verilen ad... Bir nota. 2/Tavır, davra- nış... Meşin 8 kesmek için ~ kullanılan araç. 3/Bır tür otomo- bil yanşı... Telefon sö- zü. 4/ Kartal. atmaca gibi yırtıcı kuşlara ve- „ rilen ad. 5/ "O" adıh- nın yönelme durumu... Utanç duyma... Boru sesi. 6/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Göste- riş. caka. II Büyük 8 nakliye uçağı tipı... 9 KayınbiraderT8/ "Kuzgunlar ve Leşler","Vrtik L lkü" gibi romanlanyla tanınmış yazanmız. 9/ Sınır nişanı... Rusya parlamentosunun ait kanadına verilen ad. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Dövme demir. 2/ Kadastro haritalannda parseller topluluğu... Pasifik Okyanusu'nda küçük bir ada- devlet. 3/Ayakkabılann altına çakılan demir... İnci Aral'uı birromanı.4/Bir nota... Büjiik kız kardeş. 5/ Yükselme,>ücelme...Bilgısız.kültursüzkırnse. 6/Bir soru sözü... Bir etkinliğin geçici olarak durduruldu- gu süre... Aşk ateşi. 7/Demet, deste... "Ishkçıördek" de denilen ve yurdumuzun sulak alanlannda da ya- şayan ördek cinsı. 8/lzmir-Aydın otobanında. Türki- ye'nin en uzun tüneli. 9/Düşünülenin tersini söyle- yerekyapılan incealay... Üstü kapalı olarakanlatma.