23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2003 PAZAR HABERLER İRAN DAVETİNE TEPKİ: Alevilerin mollalarla işi olmaz • Iran hükümetinin davetlisi olarak Tahran'a giden bazı Alevi örgütlerinin yöneticilerine diğer Alevi örgütlerinden tepki yağdı. tstanbul Haber Servisi - Iran'ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşeliği'nin daveti uzerine Tahran'a giden bazı Alevi örgütü yöneticileri diğer AJevi örgütleri tarafindan kınandı. Cumhuriyet'in manşetinde yer alan "Moflalar gözönü Alevilere dikti" başhklı haber üzerine Karacaahmet Sultan Derneği, Şahkulu Sultan Vakfi ve Pir Sultan Abdal Demekleri Genel Merkezi yazılı bir açıklama yaparak Iran hükümetinin tutumu ve daveti kabul ederek bu ülkeye giden Alevi örgütü yöneticileri eleştirildi. Karacaahmet Sultan Derneği ile Şahkulu Sultan Vakfi yöneticilerinin ortak yaptığı açıklamada, demokratik, laik, ulus devletten yana, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı olan Alevilerin çağdışı şeriatçı yobazlar tarafindan elde edilme çabalannın 25 yılı askın bir süredir sürdürüldüğü, ancak Kuvvayı Milliye şehitlerinin kurduğu ulus devletin ve laik cumhuriyetin savunucusu olan Alevilerin oyuna gelmeyecekleri belirtilerek şöyle denildı: "Çeşitii tahriklerie Alevi kurumlanna sızma. Alevileri diyalog bahanesiyie kandırma, maddi, mane\i destek vaatieri ile eide etme çabalan bugüne kadar sonuçsuz kalnuşür. Bugünden sonra da sonuçsuz kalacakbr. Alevfleri Mustafa Kemal'in ilke ve devrinüerinden ayırmaya kiınseııin gücii yeünez. Ankara'ya geidOderinde Anıtkabir'e giüneyecek kadar alçaklaşan bu mollalann davetini kabul ederek, İran'a giden yöneticileri kmryoruz." Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Kazun Genç ise yaptığı açıklamada, Anadolu'ya özgü olan ve Anadolu Aleviliğinin, mollalann tüm gizli niyetlerine karşın kendisini korumasınj ve değerlerine sahip çıkmasını sürdüreceğini belirtti. Bu dirence rağmen dönem dönem yalanlarla kapılan bazı Alevilerin yanlışhklara düşebildiğini anımsatan Genç şunlan söyledı: "Biz, Iran yönetiminin daveti üzerine hangi nedenle olursa olsun İran'a gttmiş olan Alevi örgütleri yöneticilerinin Alevi tophımu nezdmde değer kaybettikleri düşüncesindeyiz." Pir Sultan Abdal, 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfi Başkanı Murtaza Demir de tran'ın teokratik yönetiminin daveti ile tran'a giden AJevi örgüt yönericilerini özeleştiriye çağırdı. Iran yönetiminin insan haklanna, demokrasiye, laikliğe ve Atatürk ilkelerine karşı olduğunu anımsatan Demir, buna karşın Alevi toplumunun temel ilkesi ve özünün laiklik, demokrasi ve insan haklan olduğunu vurguladı. Demir, demokratik AJevi örgütü olarak, insan haklanna, demokrasiye, laikliğe ve Atatürk ilkelerine olan bağlılıklannı sonsuza dek sürdüreceklerini belirtti. Bu arada HacıBektaşı Veli Kültür Derneği Okmeydanı Şubesi, kendilerine Iran kaynaklı bir davet iletilmediğini açıkladılar. ŞENSOY:AKPAMACINIGİZLİYOR CHP, tarikat villalannı Meclis'etaşıyacak LEVENTGENCELÜ BURSA - Uludağ'daki tarikat villalanyla kaçak yapılann yıkımını engellemek için Osmangazi Belediyesi'nin mücavir alan yetkisini elinden alan Bayındırlık ve Iskân Baİcanlığı'na tepkiler büyüyor. Osmangazi Belediye Başkanı Hilmi Şensoy, AKP milletvekillerinin "Uhıdağ'da \5 ayda planlama y~apacagız~ açıklamalanmn gerçeği yansıtmadığını söyledi. CHP Bursa milletvekilleri Kemal DemireJ ile Mehmet Küçükaşık, konuyu Meclis'e götüreceklerini açıkladı. DSP'li Belediye Başkanı Hilmi Şensoy'u ziyaret eden CHP milletvekilleri, Uludağ'ın eteklerindeki kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini vurguladılar. Başkan Şensoy da AKP Grup Başkanvekili Faruk Çeük ile II Başkanı Mehmet Tunçak'ın, "Uludağ'da bayındırhk ve iskân il müdürhlğü lü ay içinde plan üretecektir. Plan bölgesi dışında ve SİI aianında kalan binalar da yılalacakürr açıklamalanmn gerçeği yansıtmadığını savundu. Yetkilerinin elinden alınmasımn asıl amacının Uludağ'da kaçak yapılan korumak olduğunu vurgulayan Şensoy, "Hedef şaşırnyorlar. Bayındırhk ve Iskân Bakanhğı şündiye kadar hangi planı bu kadar kısa sürede bitirdi? Asıl amaçlannı gjzfiyoıiar" dedi. Bursa Valisi Oğuz Kaan Köksal da mücavir alanlann daraltılmasıyla ilgili kendisine yöneltilen eleştirileri yarutladı. Prosedür gereği Osmangazi Belediyesi mücavir alanından çıkmak isteyen muhtarlann dilekçeierini bayındırlık ve iskân il müdüriüğü aracılığıyla Bayındırlık Bakanhğfna gönderdiklerini anlatan Köksal şöyle konuştu: " Vafinin şahsiyetine dokunur niteükte yayın yapılması gerçekten çok üzücü. Ben vaîi olarak 'Bu genelgeyi çok beğenmedim, ben bunu uygulamayacağım' deme yetkinüz var mı? Orada belli bir çahşma başlamış. Binalan yıkmışlar. Betediyenin bir uygulamasıdır.'' 'Devrimci bir yaklaşım' içinde olduklannı söyleyen Bakan Mumcu'ya CHP lideri yanıt verdi: Iktidannzihnikanşık TurizmBakanı Erkan Mumcu. Odd Per Brekk: GURSUKUNT ANTALYA - Antalya'daki 5. Ekonomi Zirvesi'nde Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, kamu yönetiminin yeniden yapılandınlması ge- rektiğini belirterek "Yapısal dönüşümü ve değişimi yap- nıak, devrimci bir yaklaşım- dır" dedı. CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal, hükümetin izlediği programa inanmadı- ğını, bakanlann bile birbirle- riyle çelişkili açıklamalar yap- tığını vurguladı. Turizm, Ekonomi, Bilimsel Araştırma, Tanıtma Merkezi (TEBtAT) tarafindan düzen- lenen "EkonomideÇıkış Ara- yışlan veTekPartitktidan" ko- Antalya'da yapılan Ekonomi Zirvesi'nde Mumcu ile Baykal arasında söz düellosu yaşandı. Baykal, hükümetin programının inandıncı olmadığını, bakanlann bile birbiriyle çelişen açıklamalar yaptığını söyledi. Bakan Mumcu ise CHP liderini, "gazete manşetlerine dayanarak politika yapmakla" suçladı. nulu 5. Ekonomi Zirvesi, Ke- mer'deki Mirage Park Resort Otel'de başladı. Toplantının açıhşında konu- şan Bakan Erkan Mumcu, eko- nomik krizlerin yapısal sorun- lardan kaynaklandığını ve et- kisinin uzun süreceğini anlat- tı. Sağlıklı bir ekonomi için olumsuz etki eden yapısal du- rumlann ortadan kaldınlması gerektiğini ifade eden Mum- cu, kamu yönetiminin yeniden yapılandınlması gerektiğini sa\r undu. Hükümetin bu yön- de çalışmalarmın devam etti- ğini belirten Mumcu, "Eko- nomideyaşanan sorunlann te- meli kamu \ önetimkür. Yapı- sal dönüşümü ve değişimi yap- mak, devrimci bir yaklaşım- dır. Yapısal değişim ve dönüşü- mün, ağrısız, sızısız olmasını beklemek gerçekçi olmaz. Mü- tevaa girişimler bile ulusal gü- \enhk ve rejim sonınu olarak algılanıyor" diye konuştu. Baykal" ı da "gazete manşet- lerine da\anarak politika yap- mak"la suçlayan Mumcu, Kür- şad Tüzmen'in yeni bir ekono- mik krizle ilgili açıklamasına ilişkin sorulan "Başka hiç khn- se aynı şeyi telafruz ermedi" di- ye yanıtladı. Deniz Baykal ise zirvede yaptığı konuşmada hükümete yüklendi. Hükümetin tek par- ti iktidan görüntüsünden uzak IMF'nin yenı beklentisi yok ANTALYA (CumhuriyetBürosu)- 'Ekonomide Çıkış Arayışlan ve Tek Parti İktidan" konulu 5. Eko- nomi Zirvesi'nde konuşan Türki- ye Ihracatçılar Meclisi (TlM) Yöne- tim Kurulu Başkanı Oğuz Saöcı, Tür- kiye'nin tercihini ve önceliklerini doğ- ru saptayamamanın cezasını ağır kriz- lerle ödemiş olmasına karşın bundan yeterince ders çıkaramadığını vurgu- ladı. Satıcı, bundan sonra yaşanacak her krizin etkısinin bir öncekinden çok daha büyük olacağını savundu. Ankara Ticaret Odası Yönerim Ku- rulu Başkanı Sinan Aygün ise konuş- masında IMF'yi eleştirdi. IMF'nin Türkiye'de her şeye kanştıgını, an- cak enerjiyle ilgili en ufak ses çıkar- madığına dikkat çeken Aygün, "IMF, memur flacındaki antibiyotiğin kali- tesinekanşıyor.Ulusalonurumuz Kıb- ns'a gjdecek 50 trilyon lirahk kayna- ğa, buğdaya, pirince, incire kanşryor. Ama en büyük ayıbımız olan enerjiy- leflgjh'ses çıkarmryor. Ben rvi nryeiti olduklannı sanmryorunT dedi. IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Odd Per Brekk, hükümetin kendine ait programı takip etmeye önem verdi- ğıni ifade etti. Brekk, "Sağiam bir ekonomik çerçeve ve sürdürukbilir birkalkmma temel etemanlardır. Ön- celikle birinci bileşen bütçe politika- landır. Yolsuzhık olmayan kamu sek- törü gerekmektedir. Sosyal hizmede- ri herkese sunmahdır. \ergi hedefle- rinde vergi >1ikü toplumun her kesi- mine eşit sunıümahdır" diye konuş- tu. Ekonominin güçlendiğini savu- nan Brekk, gelişmelerin sürekli ol- ması için kararh olunması gerektiği- ni vurguladı. IMF'nin yeni beklen- tileri olmadığını belirten Brekk, şöy- le devam etti: "EV1F devletinve hükü- metin güçlü ekonomik poütikalannı destekfcmeye kararbdır.IMFnin des- teklediği program dördüncü değer- lendirmenin tamamlanmasuun ar- dından nisan a> ında de\ re>e girecek ve700 mihon dolar.kabul edüirse ser- best bırakılacaknrr İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN olduğunu ifade eden Baykal, "Iktidann zihni kanşık. Ba- kanlarbirbineri>1eçenşen açık- lamalar yapmaya, uyıımsuz be- yanlarda bulunmava başladı" dedi. Türkiye'nin ekonomik krizden çıkabilmesi için net bir fotoğrafın ortaya konuhna- sı gerektiğini vurgulayan Bay- kal, şunlan söyledi: " Bir aravTş, bir tereddüt için- de olduklan, tek parti iktidan gibi davranmadıklan gerçeği arOk orta> a çıko. En son Dev- let Bakanı doğnıdan sonbahar- da kriz beklentisi içinde oldu- ğuna dair açıklamalar yaptı. Sanld ortada tek parti hükü- merj yok da bir koaüsyon tab- losu \ar. KoaKs\THiun taraflann- dan birisi uygulamalardan ra- hatsız da, ama sözü geç- mi>or da, bir şe>i bü- şe- kflde ifade etme\i görev bi- Hyor. Sanki tarihe not dü- şüyor. Kayda geçiriyor. Diğer ikj bakan da onu tekzip ediyor. Bu zihni kargaşa, beürsizljk, tered- düt, Türkiye'yi ciddi so- runlarla karşı karşıya b*- rakabüir." Malezya eleştirisi Hükümetin izlediği programa inanmadığına ve gönülsüz olduğuna dikkat çeken Baykal, Baş- bakan Recep Tay>ip Er- doğan'ın Malezya gezi- sini de eleştirdi. Baykal, hükümetin IMF ile 19. programı taahhüt altına almasına karşın Erdo- ğan'ın Malezya'da model arayışlan sürdürdüğüne dikkat çeken Baykal, "Başbakan 'Malezya'da IMF'yi reddeden bir program nasıl uygulanı- yor, şunu bir denesek' diye açıklama yapıyor. Bunlar şaka kaldıracak konular değfl. IMF prog- rammı bırakmakistrvor- san Malez>a'>ı zivarete gerekyok. Rakamlar, bil- giler ortada" dedi. Batı ile Islam dünyası, Dünya Ekonomik Forumu'nda güveni sağlamaya çalışacak Orladoğu içîn 5 înisiyatif Dışişieri Bakanı Gül. AMMAN(AA)-Dünya Eko- nomik Forumu'nun Amman yakmında, deniz seviyesinden 396 metre aşagıda bulunan Ölü- deniz'de dün başlayan olağa- nüstü yıllık toplantısmda Batı ile Islam dünyası arasındaki gü\enin yeniden tesis edilme- sinin yollan aranıyor. Türki- ye'nin Ortadoğu açısından önemli bir üUce olduğunu be- lirten Dünya Ekonomik Foru- mu Kurucusu ve Başkanı Kla- us Schvvab, "Davos benzeri bir zirvevi önümüzdeki ydlarda Türkiye'de yapmayı amaçbyo- ruz" dedi. Toplantılara "Gelecek İçin Ortak \Tzyonlar" adı da veri- liyor. Toplanti çerçevesinde Bir- leşmiş Milletler, ABD, Rusya ve Avrupa Birliği'nin katıldı- ğı ve Ortadoğu banşını hedef- lantıya katılan isimler Dünya Ekonomik Forumu'na Türkiye"den Dışişieri Baka- nı Abduflah Gül, Devlet Bakanı AB Babacaa Ürdün Kralı Ab- duliah, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Yu- nanistan Dışişieri Bakanı \brgo Papandreu, ABD Dışişieri Ba- kanı CoünPoweB, NATO Genel Sekreteri LordRobertson, es- ki ABD Başkanı Bfll Cünton gibi tanınmış isimler kanlıyor. leyen dörtlü bir zirve yapılacak. Forumun kurucusu ve başka- nı Klaus Schvvab, toplantuun açıhşında yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da tarihi bir anda bu- lunduklannı, bu tarihin büyük riskler kadar büyük firsatlar da taşıdığmı belirterek ekonomik ve sosyal gelişme ohnadan ka- Iıcı banşm da olamayacağım ifade etti. Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde düzenlenecek bir toplantıda, Ortadoğu'da banş ve kalkınma amacmı taşıyan 5 inisiyatif ortaya konulacak. Bu inisiyatifler şöyle: 1- Uder kadınlar inisrvatifi: Bu girişimle, bölge ve bölge dışındaki kadınlann Ortado- ğu'nun siyasi istücrar ve eko- nomik refahına katkıda buluna- bümeleri için nasıl seferber ola- bilecekleri ele alınacak. 2-100 Kder konsevi: Batı ve Islam dünyasının 100 lideri, Ortadoğu'daki iki toplumun birbirine yakınlaşmasuıa kaüa- da bulunmak amacıyla, özel projelere destek olmak ve kar- şılıklı anlayış ortamına ulaşıl- ması için işbirliği yapacak. 3- Ürdün'ün eğitim inisiyati- fi: Bu girişim, Ürdün'deki özel ve kamusal sektörlerin ortak- laşa katkılanyla eğitimin ge- liştirilmesini hedefliyor. 4-Arap tş Konseyi: Arap işa- damlanndan oluşacak konsey, bölgesel sorunlan ele alacak ve Dünya Ekonomik Foru- mu'nun danışma konseyi ola- rak hareket edecek. Konseyin önerileri, projelerin hayata ge- çirilmesi için ittifaklar kuruhna- sına karar verme yetkisine sa- hip olanlara yardım edecek. 5- Su inisiyatifi: Bu girişim, su kaynaklanna ulaşıhnası ve bunlann işletihnesinin iyileştı- rihnesini amaçhyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Yazı yazmak amacıyla bilgisayarın başına oturduğumda cep telefonum çaldı. Gülbahar Gündüz'ün güpe- gündiiz herkesin gözü önünde kaçı- rılmasının üzerinden bir hafta geç- mişti. Bu olayın aydınlanması için ya- pılan basın açıklaması polisin saldı- nsına uğramıştı ve telefondaki ses, ye- diği dayak nedeniyle kanlar içinde ol- duğunu söylüyordu. Gülbahar Gündüz olayı basına kı- sa da olsa yansıdı. Bu olayın dikkat çekici birkaç önemli yanı bulunuyor. Birincisi, kimlerdir Gülbahar Gündüz'ü kimseden korkmadan herkesin gözü önünde kaçıranlar? Devlet içindeki çeteleşme yeniden görev başında mı? Gündüz, DEHAPIstanbul Kadın Kolları Başkanı. Bu nedenle onu ka- çıranlann siyasi amaçlan olması ge- rekir. Kimdir onu kaçıranlar? içişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu, bu işin üze- rine gitmeli ve failleri ortaya çıkarma- lıdır. Yoksa "demokrasi ve insan hak- lan" üzerine söylenen sözler bir kan- dırmacadan öteye gidemez. Gülbahar Gündüz'ün Kaçınlması Üçüncüsü, Gündüz'ü kaçıranlar, onun gözünü bağlayıp sorguya çeki- yorlar. Tecavüz ediyoıiar. Üzerinde si- gara söndürüyorlar ve kaçırma sıra- sında müdahale etmeye kalkan kişi- lere, "Bizpolisiz" diyorlar. Gerçekten onlar polis midir? Yoksa devletin baş- ka görevlileri mi? Hepimiz sokaklar- dan insanlann kaçınldığı, cesetlerin so- kaklara atıldığı günleri unutmadık. İn- san kaçıranlar gerçekten ne oldular? örnegin aylarcaJİTEM var mı, yok mu tartışması yapılmıştı? Ben hâlâ var mı, yok mu çözebilmiş değilim. On- lar ne oldular? • • • Gülbahar Gündüz'ün kaçınlması ve kaçıran kişilerin ona tecavüz etmesi, bu ülkede işlerin hâlâ çok zor oldu- ğunu gözler önüne seriyor. Birileri hâ- lâ sokaklardan adam kaçırmayı, ölüm- le tehdit etmeyi, tecavüz etmeyi ken- di görevleri olarak görüyorlar. Bu kir- li işleri yapanlar herhalde kendi kafa- larına göre hareket etmiyorlar. Belli ki devletin içinde hâlâ bu kafada etkili ve yetkili yerlerde insanlar bulunuyor. Etkili ve yetkili bir yerlerden korun- dukları belli olan birtakım adamlar in- san kaçırmaya devam ediyorlar. Bu- nun çoktehlikeli birdurum olduğunu kabul etmeliyiz. Olay, bir meydan oku- ma özelliği de taşıyor. Yani siz ne ya- parsanız yapın, hangi kanunlan değiş- tirirseniz değiştirin, fark etmez, biz bildiğimizi okuruz mu demek istiyor- lar? Susurluk kazasının ardından dev- let içindeki çeteleşme üzerine pek çok bilgi ve belge ortalığa dökülmüş- tü. Ancak, her bilgi biryerteregeliptı- kandı. "Ne yaptıysak devlet için yap- tık" diyenler, soru soranları sustura- cak bir gücü hep korudular. Gülbahar Gündüz olayı önemlidir. Bu kaçırma eytemi korkutucudur. Mut- laka üzerine kararlılıkla gidilmeli ve bu işin failleri ortaya çıkarılmalıdır. Devlet eğer isterse bu eylemin arka- sındakileri kısa sürede ortaya çıkara- bilir. Çıkarılmaz da üzerine yatılırsa onlar bundan cesaret alırlar. ••• İşin bir başka boyutu ise polisin ba- sın açıklaması yapanlara, gösteri ya- panlara karşı tutumu. Sert ve acıma- sız davranılıyor. Suçlulara destek ve- riliyor. Bu hep böyle mi gidecek? So- run kanunları değiştirmekle bitmiyor. Uygulamacıların da anlayışlarının, yaklaşımlarının değişmesi gerekir. Hakkâri'de tiyatro dekorundaki si- nekliğin renkleri peşinde koşan güven- lik görevlisi, savcı, hâlâ kanunları es- ki anlayışla okuyup anlıyorlar. Onlara hangi kanunu çıkanrsanız çıkarın fark etmez. Bildiklerini okur- lar. Çünkü bugüne kadar böyle dav- rananlar hep devlet içinde kollanıp güçlendiler. Yükselip etkili oldular. öyle davranmayanlar da tasfiye edil- di. Şimdi yapılacak olan, kanunlan de- mokrasi ve çoksesli birtoplum yarat- mak için kullanacak, o yönde yorum- layacak devlet görevlilerinin yetiştiril- mesidir. Bugüne kadar devlet görev- lisine "Ceza ver", "Dayakat", "Kork- ma arkanda biz vanz" dendi. Bu ne zaman değişecek? Suç işleyen dev- let görevlisi ne zaman kanun önün- de hesap verecek? ••• Türkiye, önemli bir değişimin eşi- ğinde. AB'ye uyum paketleri, Türki- ye'nin demokratikleşmesinin önünü açıyor. Ancak, işin o kadar da kolay olmadığı belli. Bir hafta önce Gülba- har Gündüz'ü kaçırıp tehdit eden, te- cavüz eden güçler daha çok direne- bilirler. Bu nedenle bu olayın üzerine kararlı şekilde gitmek gerekiyor. İçiş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu'dan şu ana kadar bir ses çıkmadı. Nasıl bir tutum alacak merak ediyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle