Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2003 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Iptica
Karşı
' Atatiipk'e
Olmaküp...
Yine buyuımuş: "Irtica tehlikesibirvehimdir." 'Ve-
him'm sözlükteki karşılığı "Kuruntu, yersiz korku,
yanlış düşünce"... llk kez değil, kaçyıldır aynı yo-
rum; kimi zaman vehimdir, kimi zaman paranoya-
dır! Kısacası Türkiye'de hiçbir zaman "irtica" adı
verilen kanlı ya da kansız eylemler, davranışlar,
başkaldınlar olmamıştır! "Irtica var" diyenler, as-
kerler, komutanlar, yazarlar, hukuk adamlan, yar-
gıçlar, savalar vb. yanılmışlardır. öyle bir şey yok-
tuıi.
Oysatoprak altından çıkarılan cesetlerin kimle-
rin kurbanları olduğunu, ne çabuk unuttuk! Ne ça-
buk, toplantılarda yükselen bağnşmalan, seçimle
seçimsiz politikada ön yerleri alan adamlann, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin temel yasalannı, laiklik anla-
yışını, Atatürk devriminin atılımlarını yok etmeye,
yıkmayayönelik isteklerini, uygulamaya kalkışma-
lannı, ne çabuk!
Iktıdarda bir parti var. Bu partinin içinde yıllardır
irtica suçlamasıyla yargılanan, cezalandınlan nice
insan var. Içlerinden Atatürk'ün çizgisinde bir tek
insan var mı? Şu günlerde, sözde AB istiyor diye-
rek, en başta^anayasayı, bazı temel yasalan değiş-
\ tirip kendLamaçlanna uygun biçime sokmaya ça-
\ lışanlar kim? Irtica eylemlerini, bölücü davranışla-
n önleyen yasanın 8. maddesini ortadan kaldır-
mak, Milli Güvenlik Kurulu'nu kuşa çevirmek! Imam
okulu çıkışlılan devletin üst görevlerine getirmek is-
teyenler kim?
Gören, duyan, anlayan tüm yurttaşlar bu gidişin
farkındaL Ama hâlâ dirençle "/rt/ca teA?///ces/to//ve-
himdir, bir paranoyadır" diye kafalan kanştırmak
heveslileri, yollarından bir türlü dönmüyorlar...
TBMM'yealtıncı.yedincıpaketlergönderipAB'nin
isteklerine uyuyormuş gibi, kendi çıkariannı gerçek-
leştirmek...
Zaman zaman bütün gazeteleri alıyorum. özel-
likle yeni yetişmiş köşe yazarlarını okuyorum. Bir
yenigörüş, birgüzelanlatım, biretkileyici fikir, halk-
tan, emekten, emekçiden yana birtutum, Türk hal-
kının kültür, sanat yaratılanna bir katkı, biryakla-
şım!..
Varsa yoksa patron çıkariannı destekleme, sa-
vunma, ilk fırsatta gerici bir partiden aday olma bek-
lentisi, şu ya da bu yoldan kendine yarar sağlama!..
Ya irtica heveslerini kışkırtma, ya patronuna yaran-
ma, ya falanca iş çevresinden alkış bekleme...
Yanm yüzyılı çoktan aşan bir gazetecilik, bir ya-
zarlık hesaplaşmasını yapan kişi, ancak acı, hüzün,
umutsuzluk duyar. Ister istemez okurlarına da bu-
nu duyurur...
Şunu da eklemeliyim: Tayyip Bey "irtica" konu-
sunu soran gazetecilere: "Bunu herkes kendine gö-
re yorumluyor" demiş... Irtica denilen geriliklerin
birtek yorumu vardır: Atatürk'e, devrimlerine, ilke-
lerine, bu ülkede gerçekleştirdiği uygariık atılımlanna
karşı olmak, düşman olmakL
MİCHOLAS PARK
• • *
Çam ağaçlan içerisinde
sıcak bir ortamda tatil
yapmak isteyenlere
Odalarda Klima, Saç Kurutma,
Buzdolabı, Ketıl.
"Ölüdenizde özel plaj"
Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye
Tel: 0 252.616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55
e-mail: nic.parkotel" superonline.com
Amasya Genelgesi ve Bu îktidar...
Savaşarak alamadığını ekonomik ve siyasal
sıkıştırmalarla sağlamaya, Lozan Barış Antlaşması'na
katlanamadıkJanndan yeni Sevr'ler gerçekleştirmeye
çalışan Batılılarla birlikte AB dayatmalan, ABD
gözdağlan şakşakçılarmın aymazlıklan artmıştır.
Yekta Güngör ÖZDEN Hukukçu
ömürgeci ve yaytlma- Günümüzde Kemalizm/Ata-
scı dış güçlerle, dinsel
ağırlıklı baskıcı kişi-
sel yönetime karşı, tüm
yoksunJuklan ve sap-
kınlıklan göğüsleyerek tam ba-
ğımsızlık, özgürlûk, ulusal ege-
menlik ve aydınlanma amaçlı Ulu-
sal Kurtuluş Savaşı'ru kazanıp
her yönden yepyeni bir devlet lcu-
ran Mustafa kemal Atatürk'ün
Müdafaa-i Hukukruhuve Kuvayı
MflKye ateşiyle Anadolu thtilali
bayrağını açtığı günün 84. yıldö-
nümünü, laırtuluş ve kuruluşu-
muzun simgesi ilkelerden veri-
len ödünler nedeniyle burukluk-
la kutluyoruz.
Toplumu ümmetten ulusa, ki-
şileri tebaalıktan onur ve erdem
saydığnruz hak ve özgürlükleriy-
le ulusun eşit öğesi olan bireyli-
ğe taşıyan yepyeni Türkiye Cum-
huriyeti, ulus kurumu ile bağım-
sızlık kavramını ilk kez öngören
Amasya Genelgesi doğrultusun-
da yaşama geçirilmiştir.
türkçülüğe, Atatürkçülere yöne-
lik çirkin saldırılar, Atarürk'ü
ımutturmaçabalan,gereksizvesa-
kmcah sormacaiar, Mütareke ba-
smını annnsatan yabancı kaynak-
h flkel tarüşmalar, yurtseverleri
ıryarmah, devletin tekögi, ülkenin
tümlüğü, ulusun birfiği, ıdusal de-
ğerlerk \arUdar. kamu malan,do-
ğal kaynaklar, ulusal güvenlik ve
ulusal çıkar, demokratik rütelik-
ler, bilimsel dayanaklar ödün ve-
rümeden özenle konmmah ve güç-
lendirilmehdir. Bu zorunluluk ve
Amasya Genelgesi'nin ulusal ya-
pımıza katkısının önemi günden
güne artmaktadır.
Savaşarak alamadığını ekono-
mik ve siyasal sıkıştırmalarla sağ-
lamaya, Lozan Banş Antlaşma-
sı'na katlanamadıklanndan yeni
Sevr'ler gerçekleştirmeye çalışan
Batılılarla birlikte AB dayatma-
lan, ABD gözdağlan şakşakçıla-
nnın aymazlıklan artmıştır. Yapay
sorunlaryarahhp ikili oynayaîrak
kötü niyetlerini saklayan kimi
komşulanmız da iktidann sus-
kunluğu ve beceriksizliğine bakıp
gövde gösterilerine girişmişler-
dir.
Düşünce ve inanç özgürlüğü-
nü birbirine kanştınp sömürenler,
sarmaş dolaş birbirleriyle yanşır
durumdadır. Zorbalıklar, anaya-
saya ve hukuka karşı direnmeler,
dokunulmazlıklann sınırlandınl-
ması, siyasi partiler ve seçim ya-
salan değişiklıkleri, antidemok-
ratik kurallan ayıklama unutulup
anayasayı ve kimi yasalan kendi
çıkarlan doğrultusunda değiştir-
meye koyulma, Türk düşmam
yabancılann önerileri dogruhu-
sunda laik Cumhurrvetin bekçi-
lerinden silahb kırvvederi sindir-
me ve zayıflatma hevesleri, de-
mokrasi dışı. ahlak dışı yöntem-
lerigündemegetiren,yaianlav«de-
ğişik içerikli saldınlaria sürdürü-
len amaçlı yayınlann desteğinde,
toplum aldaularak yürütülmek-
tedir. Ülke koşullannı hiçe sayıp
Terörle Mücadele Yasası'nın 8.
maddesmi vürürtükten kaknrma,
>fflfa' Güvenlik Kurulu Genel Sek-
reterüği'ni srvilleştirme çabalan
kimi güncel örneklerdir.
Etnik ve köktendınci teröre, iş-
sizliğe, yoksulluk ve adaletsiz-
liklere ilgisiz kalan iktidar, laik
Cumhuriyetin niteliklerine kar-
şıtlığını zikzaklarla sürdürüp ge-
rici kadrolaşmaya ve gereksiz
özelleştirmeye hiz vermiş, Cum-
huriyet protokolüne sokamadığı
ayıncı, gereksiz sıkmabaşı ulus-
lararası protokole sokarak, kimi
bakanJann konuşmalannda eği-
time dinsel dayanak göstererek
yönünü ve yolunu iyice belli et-
miştir. Siyaseti hukuksallaştır-
mak yerine, bukuku siyasallaştı-
np eksik ve aykın işlemlerle uy-
gulamalara girişmiştir. Iş yasası
çelişkisı açıktır. Demokrasi, yar-
gı bağımsızlığı, geçim koşullan,
üniversite özerkliği gençlik, Irak,
Ege, Kıbns sorunu umurunda gö-
rünmeyen, ulusu ve ülkeyi kap-
sayan bir insan ve hukuk kurumu
olan devleti savunanlara, Atatürk
ilkelerini koruyanlara ters bakan,
kötü ve karakteri belli, kanşık ya-
pılı, karanlık felsefeli, ulusal onu-
ru korumakta başansız, Türkiye-
mize yakışmayan, ver kurtulcu
ve takıyyeci bu iktidar Amasya
Genelgesi'ni her gün birkaç kez
okumahdır.
Ödün verilmesi olanaksız ilke-
lerin koruyuculanyız. Mustafa
Kemal Atatürk ve arkadaşlannı,
Hacı Hafiz Tevfık ile Abdurran-
man Kâmil Efendileri Amasya
Genelgesi'nin amaç ve ereğine
içtenlikle bağlı olarak saygı ile
anıyoruz.
İşsizlik Yoksulluğun Tortusu
Bülent TANLA tstanbul Milletvekili CHP MYK Üvesi
w w
u
lkemızingünü-
müzdekıenön-
celikli sorunu
işsizUktir. Yok-
sullukla müca-
dele bu sorunun halinden
geçmektedir. Ekonomik
kriz sonrası Türkiye dünya-
daki en fazla sayıda eği-
timli genç işsizi olan üfice
konumuna gelmiştır. Genç-
lerimiz hem işsiz hem de
umutsuzdur.
Suıai üretim biçiminin
yaygınlaştiğı 19. yüzyılın
ortalanndan sonra bugün-
kü biçimiyle ortaya çıkan iş-
sizlik, teknolojik yenilik-
ler ve küreselleşmeyle bir-
likte üstesinden gelinmesi
güç özellikler kazanmıştır.
Türkiye'nin aşın dış borca
bağımlı, faiz sarmalı ıçin-
deki ekonomisi işsizlikle, iş-
sizliğin yol açtığı yoksulluk
baş edememektedir.
Komşusu açken tok uyu-
mayı sevmeyen bir toplum
olan Türkiye'yi her türlü
felaket karşısında ayakta
tutmuş olan sağlam aile ya-
pısı fena halde zorlanmak-
tadır. Aiie içi dayanışma
kırmızı alarm vermektedir.
Yoksulluk karşısında ba-
şuıı dik tuönasını, gururu-
nu korumasını bilmiş insa-
nımız yoksulluğun yaygın-
laşması ve yerleşmesiyle,
çocuklannın işsizlik çık-
mazuıda debelenmesi kar-
şısında büyük ıstırap duy-
maktadır.
Yoksulluk özellikle de
dünyanın ulaşmış olduğu
teknolojik ve ekonomik ge-
lişmişlık noktasında hiçbir
mazereti olmayan tam bir
skandaldır. Küreselleşme-
nin, globalleşmenin bir
amacı, birgerekçesiolacak-
sa bu da her şeyden önce
yoksulluğu yeryüzünden
kaldırmak olmalıdır. Dün-
yadaki istikrarsızlığın, terö-
rün nedeni zengin ile yok-
sul arasındaki uçurumdur.
Küreselleşme de birçok
başka ülkeye yaptığı gibi
Türk ekonomisine yapısal
kısırdöngümüzü bozmaya,
insanlara yeni alışkanlık
kazandırarak postmodern
çağın işleyişine ayak uy-
durmalannı sağlamaya ça-
hşmaktadır.
Ancak burada Nasredin
Hoca'dan almış olduğumuz
bilgelik dersi devreye gir-
mektedir. Hoca, her şeyin
olduğu gibi yoksunluğa
alışmanın da bir maliyeti,
bir sınınnın olduğunun çok
iyi farkındadır. "Tam açb-
ğa ahşnnşken" kısırdöngü-
sü kınlan canlı hayata da ve-
da etmektedir.
Bu dersi sadece fiziki ih-
tiyaçlann giderilmesi yö-
nüyle değil, insanlann el
yordamıyla da olsa bir şey-
ler yapabilme, yoksulluğa
karşı bir "mum yakarak"
direnebilme zorunluluğu
olarak anlamamız gerekir.
îktisadi büyüme hem
yoksullaşma hem zengin-
leşme nedenleri doğurur.
Yoksulluk, emek ve serma-
yenin değer kazanması ya
da değer kaybetmesı süre-
cinin aynlmaz parçasıdır.
Belli başh iki yoksulluk sü-
recinin ilkinde nitelik kay-
bı, erken yıpranma gibi ne-
denlerle emekgücü deger-
sizleşme sürecine girer.
Enflasyon örneğrnde ol-
duğu gibi malvarlığının ta-
sarrufun değer kaybetme-
si sürecı yaşanır. Böylece
toplumun dışlanmışlardan
ayn olarak yeni bazı yok-
sulluk kategorileri ortaya
çıkar. Ünlü iktisatçı John
Kenheth Galbrait'e göre
bu uyum sağlama olayıdır.
Böylelikle bazı kimseler
daha düşük yaşam düze-
yiyle yetinmek eğilimine
girerler ve giderek yoksul-
laşmaya ahşır, bunu kendi
kaderi olarak görürler. Mü-
cadele etmemiz gereken
asıl kısırdöngü budur.
Açlık, işsizlik, eğitimsrz-
lik gibi insani ayıplardan
oluşan yoksulluk olgula-
nyla insan odaklı, sürdü-
rülebilir, toplumsal bir mü-
cadele biçimi gerekmekte-
dir. Soğuk savaş döneminin
politik içerikli iki kutuplu
Doğu-Batı dünyası
1980'lerde hızlanan bir sü-
reç sonucu zengin ve yok-
sullardan oluşan ekonomik
içerikli kutuplara dönüş-
müştür. Türkiye de bu bağ-
lam içinde yoksulluk ya da
daha genel bir ifade ile az-
gelişmişlik kıskacındadır.
BM Kalkınma Progra-
mı'nın 2002 yılı insani ge-
lişme raporuna göre Türki-
ye 173 ülke arasında 85. sı-
radadır. Ülkemizde sağlık-
lı içme suyuna erişemeyen
nüfiıs oranı yüzde 17, beş
yaşın altında yeterli düzey-
de beslenemeyen çocuk
oranı yüzde 8 air. Yükseko-
kul mezunlan kalkınmış ül-
keler için gösterge olarak
alınırken Türkiye hâlâ bu
bataklıkta boğuşmaktadır.
Türkiye'de özel sektörle
kamu sektörünün tüketim
ve yatınm harcamalannın
artmasına ihracat da katkı-
da bulununca ekonomik bü-
yüme ve milli gelirle iyileş-
me sağlandığı görülmek-
tedir. Ancak peşinden ge-
len enflasyon ve hesapsız
borçlanma, yüksek faiz ve
borç ödemelerinin öngörü-
lememesi bir sarmal hali-
ne dönüşen sosyal, politik
ve kültürel yozlaşmalan be-
raberinde getirmiştir. Yok-
sulluk ve kayıt dışı ekono-
mi yaygınlaşmıştır.
Taklitçi, çıkar ilişkisıne
dayalı, başanlan ödüllendir-
meyen, aksine ahlaki de-
ğerlerden soyutlanmış "ba-
şanlan" destekleyen, ye-
nilikçi görünüp gelenekçi
tavırlar yansıtan bir zihni-
yet yapısı bireysel, kurum-
sal ve toplumsal düzenimi-
ze hâkim olmuştur. Bu sü-
reç düşük gelir düzeyi, ge-
lir dağılımında dengesiz-
lik, artan suç oranlan, bo-
zulan sosyal dayanışma gi-
bi yoksulluk ve azgelişmiş-
lik özelliklerini ağırlaştır-
mıştır. Türkiyede yapılan
enflasyon ölçümleri Türk
ailelerinin tüketim alışkan-
31.ULUSIARARASI
İSTANBUL
MÜZÎK FESTIUA
5 HAZİRAN - 3 TEMMUZ
KOCBANK
SIEMENS
Mustafa
15 yıl oldu
Sensiz Ana Dizi,
Kardeş Dizi, Yar Dizi
Güzel Değildir
Ailesi ve Arkadaşlan Adına
Kemalettin Gülmez
1963-1988
STflHDflRD PROFİL
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı,
31. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında
22 Haziran 2003 tarihinde Aya Irini Müzesi'nde yer alan
"Ceciüa Bartoli" konserinin gerçekleştirilmesindeki
değerlı katkılan için Koçbank A.Ş., Siemens ve Standart Profil
Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.'ye teşekkür eder.
ACI KAYBIMIZ
Avşa Adası Yiğitler Köyü'nün
doğa âşığı, çevreci tarımcısı
AHMET
DURMAZBİLEK
19 Haziran 2003 Perşembe günü aramızdan
ayrılmış ve 20 Haziran 2003 günü
toprağa verilmiştir.
Dostlanmıza duyururuz.
AİLESİ
lHEczdcıbaşı MARMARA
SAHİBİNDEN SATILIK ARSALAR
Çanta Cumhuriyet Mahallesinde
334/8 parsel - 524 m2
343/2 parsel - 401 m
2
tel: (532) 526 41 42
lığını temsil etmese de.enf-
lasyon düşme eğiliminde-
dir. Ancak enflasyon dü-
şerken parasızlık ortaya çık-
makta, küçük bir kesimin
elindeki parayla ekonomi
çarkı dönmemektedir.
Türkiye nüfusunun yan-
sından fazlası, yaklaşık 37
milyon kişı yoksulluk sını-
nnın altında yaşamaktadır.
Bunlann 12 milyonu açlık
sının altındadır. Arjantinör-
neği Türkiye için de son
derece uyancıdır. Bu ülke,
popülist politikalarla ülke
zenginliklerinin satılması
ve aşın borçlanma sonucu
iflas bayrağını çekmiştir.
Arjanrin'i yönetenlerkri-
ze giden süreçte yapılan
uyanlara aldınş etmemiş-
tir. 2002 başında krizi ye-
rinde incelemek üzere bu-
lunduğumuz Buenos Ai-
res'te Anantmlılerknzi "Fa-
kirtik kaptdan girdi mi,sev-
gi pencereden kaçar" fs-
panyol atasözüyle özetle-
diler. Geçiş dönemi Cum-
hurbaşkanı Duhalde de
"Ortakkaderbiincinin kay-
bohnuş oJmasmdan" yakı-
nıyordu. işsizlik ve yoksul-
luk uluslararası çepeçevre
sardı mı, ülkelenn gelecek-
leri ipotek altına girer. Tür-
kiye'de iç borç stoku 2002
Aralık ayında 149 katril-
yonken 2003 Mart'ında üç
ay içinde 13 katrilyonluk
bir artışla 162 katrilyon li-
raya çıkmışnr. Türkiye eko-
nomisi büyüyor, enflasyon
geriliyor, ancak iç borçlar
azalmayıp artıyor, işsizlik
had safhaya vanyor.
Yoksullaşma sürüp gidi-
yor. Halkın tüketime ayıra-
cak parası kalmadığı için
iç tüketim düşüyor, kalkın-
ma sürüyor ama genış halk
kitlelerine yansımıyor. İc-
ra dosyalan, boşanmalar
dağ gibi yığılıyor, aile içi
şiddet çok nahoş noktala-
ra vanyor. Bir zamanlar
canlı iş merkezleri Çar-
şamba Pazan, Mısır Çarşı-
sı, Doğubank Iş Hanı, Mah-
muÇaşa, Kapalıçarşı sinek
avlıyor.
Türkiyede yeni kalkın-
ma hamlesine gerek du-
yulmaktadır. Ülkemiz ,
yoksulluk döngüsünü kı-
rabilecek, azgelişmişlik
tablosunu değiştirebilecek
potansiyele sahiptir. CHP
bu davanın mücadelesini
yapmaktadır. Türkiye ken-
disini dışa kapatmayacak-
tır. Kendi iç dinamikleri
ekseninde geliştireceği po-
litikalarla kallanma süreci-
ni etkinlikle işletecek yok-
sulluk skandalına son ve-
recektir. Türkiye'nin kur-
tuluşu sorunlann çözümü
sosyal demokrasidedir.
Dünyanın bu en saygın ha-
reketi Avrupa'yı bugünkü
noktaya getirmiştir. Türki-
ye sorunlannı, işsizliği,
yoksulluğu, adaletsizliği,
sosyal demokrasi ile çö-
zer. CHP'nin birinci önce-
liği, ülkenin en önemli so-
runu işsizlik ve yoksullu-
ğun üstesinden gelmektir.
PENCERE
Sencil Uygarlık
Ne Zaman?..
Insan öteden beri evrendeki çelişkiyi sezmiş,
dinselliğe yansıtmış; şeytan ile melek üzerine ço-
cukluktan bu yana ne masallar dınledik; kötü ile iyi,
güzel ile çirkin, cennet ile cehennem, aydınlık ile
karanlık bir bütünün iki yanını vurgular.
Ne var ki bir anda kavranan bu çelişkinin gerçe-
ği bir süreçte değişemez mi?..
Din "değişmeyen gerçek" üstüne kurulduğun-
dan, kuralınıtümzamanlarayayar; insan değişme-
yen gerçeğe inanıp bağlanacak, eleştiriye kapana-
cak..
Inancını sorgulamayacak..
Kişi değışmez gerçeğin karşısında hazırola ge-
çecek, susta duracak...
Insanlık din devletinin buyurganlığını binlerce yıl
böyle korumuş...
•
Yaeytişim?..
Yani "diyalektik"denen degişimin kuramı "an"\n
gerçeğini zamanı oluşturan süreçlerde nasıl sor-
gulamaya başladı da insan düşüncesi zincirferin-
den kurtulup özgürieşti ve bağımsızlığının tadını çı-
karmaya başladı?..
Dahadün gibi...
Edebiyatta geçerii deyişle "Dostoyevskiyen" bir
yaklaşımla şeytan ile meleğin tek insan bedenin-
de buluşması artık doğal sayılıyor; kimi zaman "ib-
lisin iğvası "na kapılabiliyor kişi, kimi zaman da me-
leklere rahmet okutabiliyor, tannsallaşıyor...
"Sencil" ile "bencil" de bir elmanın iki yansı ka-
dartümel...
•
Insanda var olan bencilliğin karşısına sencilliği
çıkarmak, kutsal kitaplann öğütlerinde sevap sa-
yıldı; ama, o evrede sencillik kişinin gönlüne bıra-
kılmış bir erdemden başka şey degildi..
Zamanla, uygarlığın ışıması sürecinde, sencillik
sosyal adalet yasalanna bağlanıp devlet düzenine
dönüşünce bencilliğin egemenliğinden kurtuldu...
Kurtuldu mu?..
•
Eğer gerçekten insana yakışır bir küreselleşme
yaşanacaksa, tüm gezegenimizin sorumluluğu uy-
gar kişinin vicdanına işlemeli...
Teknolojik devrirn sayesinde dünya küçülüyor, avu-
cumuzun içine sığıyor...
Peki, "Batı" insanlığa ne öneriyor?..
Neoliberalizm!..
Neoemperyalizm!..
Bencilliğin bundan daha çarpıcı bir göstergesi-
ni insanlık tarihinde bulmak güçtür.
•
Terör lanetli bir sözcük...
Lanetlenmiş terör Islamcılığın yerküredeki geri cog-
rafyasında yaygınlaşmaya başladı...
Terörist kendisini de yok edecek bir sencilliğin
özverisini benimsiyor...
Çıkış yollannın tümüyle kapatıldığı topraklarda ya-
şamaya çabalayan yoksul, ölümcül bir sencilliğin
umarsız silahına niçin başvuruyor?..
Çünkü karşısında güçlü bencillik duvannın kah-
rolası vicdansızlığı var...
•
"Çağdaş uygahık" Amerikan bencilliğinin ina-
nılmaz çılgınlığına sürükleniyor...
Insanlık bu beladan kurtulabilecek mi?
*Aİt
fc-i^^J^^P^Bjit -1
Bir yaşam tarzı
Loryma Resort
Turunç, Güney Ege'nin fıyortlarla bezenmiş nefes kesici
coğrafyasının en güzel koylanndan biri... Loryma Resort
Hotel yamaçlann vejetasyon dokusuna gızlenmiş, koy-un
büyüleyıcı, mıstik panoramasına tümüyle hükmeder ko-
numda, sıra dışı bir tesıs. Ormanlardan ınen serinletici
esintiler, düşük nem oranı ve bol oksijenlı. sağlıklı hava-
sıyla ideal iklim koşullanna sahip. Eko-çiftliğinden kendi
sütünü, peynirini, kıemasını, yumurtasmı temin eden.
kendi ürettiği -yörenin en kaliteli- zeytinyağını kullanan.
damak zevkı kadar sağlıklı beslenme ılkelerine de duyar-
lı bir mutfak. Konforlu apart daireler. açık büfe restaurant.
pool-bar. outdoor-bar. açıldcapalı yüzme havuzlan, jaku-
zi, fıtness-center. sauna, süper disko. bilardo, dart, tenıs,
masatenisi, çocuk kulübü. doktor ser\isi... Lisanslı reh-
berlerle mountaınbiking. sea kayaking, trekking. canyo-
ning, scuba dıvıng, rafting... Ruh-zihin-beden sağlığı
progTamlan. Ayurveda konsültasyonu. T'ai-Chi, Yoga se-
anslan. aromaterapi masajlan. doğal zayıflama kürleri.
yüz-vücut bakımı... "Özel animasyonlar". "sürpriz show-
lar'dan anndınlmış. arabeskmüzığı uzaktan bile duyama-
yacağınız. kent yaşamının yıprattığı ınsanın pozitif yaşam
enerjısıyle dolu günlük yaşamına dönmesini hedefleyen.
kültür ve çevre dostu bir işletme anlayışı. Detaylı bilgı:
www.loryma.com
Tel: 0252 476 72 20-24 Faks: 0252 476 72 25
info(a ioryma.com
VSNSGL OUTVOOZ
LİJL -LJLL
12-13
- T J . »ao ••*>»•-
«»^l«1l«l%t*tıwllM>*lll'«ll>l)i*l**«l«*>j
W:(Q212)a5JU2« MMjmt 14ı IO21AI4» ÎO 10