Katalog

SAYFA CUMHURİY4 ET 4 MAYIS 2003 PAZAR 18 SPOR spor(g cumhuriyet.com.tr Siyah-Beyazlılar, Altay'm 40 dakika 10 kişi oynadığı maçtan 2-0 galip aynlarak yoluna devam etti BeşiktaşhedefekoşuyorBeşiklaş: 2 - Altay: 0 STAS: BJJi tnönü HAKElVEtER: Selçuk Dereli (6), Ekrem Kan (6), Ze- kiAkşov f(>) BEŞİKTAŞ: Cordoba (6), Zago (7), Ronaldo (6), Ah- met Yıldır-ım (5), Kaan Dobra C6) (dk. 57 Yasin 5). Tavfur (5/, Giımti (5). Tümer (5), fbrahim (7) (dk. 66 Eser 4), Sergen (6) (dk. 81 Tolga), Ahmet Dursun (5) ALTAX:A.ltay (6), Ahmet (6), Ozgür (6), Çağdaş (5), Haydar (5), Fatih 15) (dk. 79 tbrahim), Ayte/dn (5), Oktay (4) f-dk. 53 MehmetZengırı 4), Murat (4), tnanç (5),'Sinan (5) GOLLER-.-Z». 60 Ahmet (k k), dk. 84 Ahmet Dursun SARI KA»TLAR: Tayfur (Beşiktaş), Fatih, Oktay KIRMIZI KAKT: Dk. 51 Murat (Altay) HtLMİTÜRKAY Beşiktaş adım adım şampiyonluğa koşu- yor. Ligin bitimine 4 hafta daha var. Ancak camia. teknık adamırıdan ve futbolculann- dan emin. Yalnız taraftan mı?.. Teknik ada- mı da futbolculan da masörü de malzemecı- si de eminler. Istanbul"un Siyah - Beyazhlanna inanıl- maz destek vardı maç öncesi.. Sankı Beşik- taş şampıyonluk maçına çıkıyordu. Böyle bir atmosferi az görmedik doğrusu. Bir bakıma doğaldı da bu. Çünkü tam 7 yıldır Beşiktas- h şampiyonluğa hasretti. Futbolcular bir bir tribünlere çağınldı. herbirinibağırlannabas- tılar. 'Şampiyon-. şampiyon-' sesieri ağizla- nndan hıç düşmedi. tlhan'la Pancu su yoktu Beşiktaş'ın. tkisi de sakattı. Tümergörev al- dı orta sahada. Sergen'le yan yana değiller- di. Sergen bu kez forvette Ahmet Dursun un yanındaydı. G. Saray'ın 3 puan önünde ol- mak, Kartal için iyi bir avantajdı kuşkusuz. Rakip Altay'ın lıgdeki konumu iyi olmasa da Beşiktaş bu karşılaşmanın banko favori- siydi. Nefesler tutuldu ve maç başladı. Bas- tiran Beşiktaş'n, gol arayan Beşiktaş'tı, iyi oy- nayan da Beşiktaş'0. TribünJersusrnak bilmı- yordu. tlk bölûmde tek kale oynanan bır rut- bol izledik. Top 2, belki de 3 kez geçti Kara Kartal'ın yan alanına. Ne var ki tstanburun Siyah-Beyazlılanrun baskısı ve yüksek tem- polu oyunu beldediği golü getirmedi. tbra- himgecenin en çalışkan ismıydi. Kale dışın- da sahanın her yerinde görev yaptı diyebilı- riz. Tümer ve Giunti, orta alanın göbeğinde etkisiz kaldılar. Ahmet Dursun da gol bölge- sinde tutuktu. Sergen'in kışisel becerisi de gol için yeterli olmadı. tlhan ve Pancu aranan isimlerdi. 2. yanda Beşiktaş tarafında her şey gol için; tribünlerin hepsi ayakta. Oturana rastlamakmümkün değil. 51. dakikadan son- ra Altay, Murat'ın kırrruzı kart görmesiyle sa- hada 10 kişi kalıyor. Senaryo ilk yannın ay- nısı... Beşiktaş yine tek kale oynuyor; ataklar bır sağdan, bir soldan. Izmir'in Siyah-Beyaz- lılan ıse golcülere >ine göz açnrmıyor. 60. da- bkada Beşiktaş nihayet goliine ka\'uşuyor. Ancak gol rakip takımın oyuncusunun aya- ğından geliyor. Tümer'in ortasınaAhmetters vuruyor ve topu kendi ağlanna gönderiyor. Ahmet gol sonrası üzülüyor ama Inönü'nün tribünleri keyifleniyor. Bitime 6 dakika kala da Ahmet Dursun skoru 2-0'a taşıyor. Sonuçta Beşiktaş kolay gibi gözüken kar- şılaşmayı zor da olsa kazanıyor. Önemlı olan da bu değil mi?.. ELEŞTtRt/HASANAL Santrforsuz Olmaz Beşi ktaş'ın hücum prensiplerini uygulayama- ması, Altay gibi genç bır ekip karşısında zor an- lar yaşamasına neden oldu. Çünkü hücum pren- siplerinin uygulanabilmesi için takımın birbirini tamamlaması gerekir. Taşlar yerinden oynayın- ca, mevkiler de aksayınca iş zorlaştı. Solda Ib- rahim, sağda Kaan Dobra kanatlan kullanama- dı. Şöyle bir genişlik verelim: Forvette tek bir üretici ilişki kurulamadı... llerde santrfor eksikliği bütün çıplaklığıyla ya- şandı. Ahmet Dursun'un ne yaptığı belli degil. Rakip savunmanın hatasından yakaladığı iki po- zisyonu comertçe harcadı. Yanına sürülen Ser- gen, rakip kaleye arkası dönük oynayınca veri- mi azalcjı. Oysa bu oyuncu yüzü karşı kaleye dö- nük dafıa üretken. Evet kadronun sınırlı olması- nı anladık. Ancak Lucescu'nun iyi olanı bozmak yerine, eksik olanı bir başka oyuncuyla doldur- ması daıha doğru olurdu. Tümer hıçbirzaman Sergen değil. Ahmet Dur- sun da Beşiktaş'ın santrforu değil. Hal böyle olunca ne bir çapraz koşuyla rakip savunmanın dengesini bozdular, ne alan boşaltarak şaşırttı- lar ne d e ikiye birlerle orta alandan gelen oyun- culara p>ozisyon hazırlayabildiler. 4'lü savunma- nın arasında yalnız kalınca eriyip gitt/ler. Eser, uzun boyuna karşın süratli ve çabuk bir oyuncu. En azından santrfor. Deneyimsiz de olsa Luces- cu keşke onu baştan oynatsaydı. Kaldı ki orta alandan Tümer, Giunti ve Tay- fur'un verdiği destek yetersizdi. Santrforsuz oy- nayınca. kenar oyuncuları da genişlik vermeyin- ce sürekli kısa pas yapmak zorunda kaldılar. Ge- riden Ronaldo ve Zago'nun sürpriz oyuncu ola- rak ileri çıkması ise nafîle çabalardı. Zoriamak- tan öteye çüzüm olamadılar. Ikinci yan da maçın seyri değişti. özellikle or- ta hakem Selçuk Dereli, ardı sıra kartlannı çıka- nnca Altay sindi. Murat da ihraç edilince tama- men geriye çekildiler. Beşiktaş, bu durumdaki ra- kibinin üzerine tüm hatlanyla gitti. Fakat yine de pozisyon üretmekte çaresız kaldı. Rakibini bas- kı a/tına slmasına karşın gol pozisyonuna girerne- di. Ahmet Çağıran'ın kendi kalesine attığı gol ise imdadına yetişti. Bu golden sonra iyice rahatla- yan Siyari-Beyazlılar, Attay'ın üzerine daha rahat gitti. Oyunun kontrolünü eline aldı. Ahmet Dur- sun'un attığı golle de galibiyeti perçinledi. B J K Î N Ö N Ü S T A D l ' N D A N N O T L A R / K E R E M K A Ç A R L A R Nouma artık taraftarluoier veTajfur ilkgolsoarası bfljfikseviDç İ (KEREM KAÇARL \R) Beşiktaş taraftannı yine Pas- cal Nouma coşturdu. Al- tay maçının başlamasına 1 saat kala BJK inönü Sta- dı'na gelen Nouma, adeta tribünde şov yaptı. Beşik- taş Kulübü yönetiminin sözleşmesini fesh etmesi- ne rağmen Fransa'ya git- meyen Nouma, Altay sı- navını Beşiktaş'ta giydiği 21 numaralı formayla nu- maralı tribünündeki loca- dan izledi.Nouma'yı gören ta- raftarlar Fransız futbolcu lehi- ne tezahürat yaptı. Nouma da bunun üzerine eline geçirdiği Siyah - Beyazlı bayrağı tribün- lere doğru sallayarak seyirci- lerle birlıkte tezahüratta bulun- du. Nouma, soj'unma odasına da gıderek eskı tafam arkadaş- lanna başan dileklerinde bu- lundu. Beşiktaş kaptanı Tayfur Ha- ^irtçu, Altay maçında gördüğu san kartla cezalı duruma dü- ştü.Taraftarlar, hafta içinde antrenmanda tartışan kaptan Tayfur Havutçu ıle Yasin Sii- lün'ü bırlıkte tnbüne çağırdı. Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu oclgcu, rs-Lldy ıııayıııua 3uı ayakbileğinden sakatlandı. Te- davisine hemen başlanan Ser- gen'in bugün MR'ı çekicele- cek. Galatasaray taraftarlannın Altay maçına gelip sahaya ya- bancı madde atacaklan yönün- de iddialar olması nedeniyle s- tat hoparlörlerinden sürekli anonslar yapıldı. Bir pozisyonda hata yapan AhmetYddirun, kendisini sert dille eleşnren Lucescu'yla tar- tıştı.Bu arada Sergen'in de maç içinde Ahmet Dursun ve Tü- mer'den istediği paslan ala- madığı gerekçesiyle sıtemde bulunduğu gözlendi Sinan: Söz verdim Altayh Sinan'a Siyah- Be- yazlı taraftarlar sevgi gösteri- sinde bulundu. Sınan, Beşik- taş'a söz verdiğinı ve bunu da yerine getireceğmi söyledi. Beşiktaşlı futbolcular Bin- göl depremi nedeniyle sahaya, 'Başın sağoisun Bingöl. acınızı payiaşryoruz' yazılı pankartla çıktı Maç öncesi de saygı du- ruşunda bulunuldu. Uçar: Sonlar zordur Lucescu'nun sesi kısıldığı için basın toplantısını yapan Beşiktaş Antrenörü Feyyaz Uçar, son haf- takımlardan iyi futbol bekleme- nin hayal olacağını belirterek, "Arük önemü olan puancnr. Bu maçta tlhan'ı aradık" dedı ELAZIĞ YETÎŞEMEDÎ Gol düellosu Samsun 'un Sanısun: 4 - Elazağ: 3 STAT: 19 Mayıs (Samsun) HAKEMLER: Orhan Erdemir (6), Murat Şahin (6), Besim Öztürk (6) SAMSUNSPOR: Shorunmu (5), Osman (5), Hakh (6), Oktay (6) (dk. 68 Mehmet Sas 4). Adnan (7), Musa (7), Milton (6), Junior (6) (dk. 87 Kenan). Celil (6), Ser- kan (7) (dk. 81 Sınan). Müslım (6) ELAZIĞSPOR: Kingston (4), Eren (5), Cem Beceren (6), Ze Roberto (?) (dk. 9 Mezsaros 6). Erdem (5) (dk. 62 Osman 6), Erhan (5) (dk 62 Da Silva 6), M. Ali (7), Cmit (5), Cem Yanık (5), Czınege (6), Ha- cı Anf(5) GOLLERıDk. 7 Adnan, dk. 37 (pen.) ve 64 Serkan, dk 45 Oktay, dk. 60 Czinege, dk. 77 Da Sıha. dk. 90 Osman SARI KARTLAR: Cem Beceren, Czinege (Elaztğspor), Musa, Milton (Samsunspor) CEMtL CİĞERtVI SAMSUN - Samsunspor, gol dü- eliosu şeklinde geçen maçta Ela- zıgspor'u 4-3 yenerek rakibini ka- deriyle başbaşa bıraktı. 87. dakika- da ise ev sahibi takımdan Hakkıpe- naltı kaçırdı. DENÎZLİ DÜŞÜŞTE Istanbuhpor geç açıldı İstanbulspor: 2 Denizlispor: 1 STAT: Güngören Bld. HAKEMLER: Musa Eryılmaz (6), Musta/a Yalçmkava (6), Altan Erden (6) tSTANBULSPOR:,4//Hm (5). Bekir(5), Saf- fet (5) (dk. 62 Gürkan 5), l'che (7), Selçuk (6), Saidou (7). lordanov (6), Giiven (5), Pet- kov (5) (dk. 61 Faruk 5), Bushaj (7), Cenk (5) (dk. 61 Mehmet 5) DENtZLİSPOR:#twn (5), Senet (5), Ha- kan (4), Özgür (4), Ali Tandoğan (5), Bencik (5) (dk. 69 Musta/a Keçelı 3). Bülent Ertuğ- rul(5), tlyas (4) (dk. 30Serdal4), Hietanen (5) (dk. 82 Olcay), Bülent Üçüncü (5). Mus- tafa Ûzkan (5) GOLLER: Dk. 49 Mustafa Özkan, dk. 72 Vche. dk. 75 Bushaj SARI KARTLAR: Hietanen, Bülent £rtu^- rul (Denizlispor). Selçuk (istanbulspor) istanbulspor, son haftalarda biiyük »oyoy iyiı,u^ gutn Dt nizlispor'u 2"1 ye- nerekSüperüg'dekı 10. galibiyetini al- dı. 27. dakikada ıse ceza sahası içinde röveşata yapmak isteyen Üyas, kolunun üstüne düşünce hastanelik oldu. San-Lacivertliler, üst üste 9. maçında da galibiyet yüzü göremedi ve 45 yıllık lig tarihinde bir ilki başardı EBahçe Bursa'da tarihe geçtiBursaspor: 2 - F.Bahçe: 1 STAT: Atatürk (Bursa) HAKEMLER: Metin Tokat (5), Sürhat Müniroğlu (5), Cengız Akyüz (5) BURSASPOR: Majdan (7), Ömer (6), Erkan (5), Ser- kan (6), Egemen (7), Yakup (6) (dk 84 Mustafa Er), Ju- nior (6), Emre (5), Fatih Şen (6) (dk 89 Zafer), Okan (7), Metin (4) (dk. 61 Ender 4) FENERBAHÇE: Recep (4), Johnson (4), Ümit Özat (5), Erman (4) (dk. 67 Can 3). Fatih (3). Stevic (3) (dk. 46 Cem Karaca 5). Fahri (4), Rebrm- (2) (dk 46 Ke- mal 5), Erhan (5), Semih (4). Tuncay (5) GOLLER: Dk. 11 Egemen, dk. 49 Kemal, dk. 74 Okan SARI KARTLAR: Fatih Şen (Bursaspor), Fatih Akyel (Fenerbahçe) LEVENTGENCELLİ BURSA - F.Bahçe. Bursaspor'a 2-1 yenilerek üst üste 9. maçında da galibiyet yüzü göremedi. Her ne kadar zirve açısından 'reyting'i düşük bır maç olarak gösterilse de bu 90 dakikanın an- lamı bir başkaydı. San - Lacivert- Iiler sezon başından bu yana yaşa- dığı 'olumsuz'havayı UEFA Kupa- sı'na katılarak telafi etmek istiyor- du. Yeşil - Beyazlılar ise kalan 450 dakikada alacağı puanlarla Süper Lig'de kalmayı hedefliyordu. Atatürk Stadfna geldiğimizde bızi inanılmaz bır atmosfer bekli- yordu. Bursaspor taraftan, sanki ta- kımlan kıime düşmemek için değil de şampiyonluğa oynuyormuş gibi tribünleri doldurmuşru. Her ıki takım da oyuna kontrol- lü başladı. Tuncayve Okan la kar- şılıklı gelişen ataklar sonrası Yeşıl - Beyazlılar golü buldular. 11. da- kikada Egemen, kimsenin bekle- mediği bır anda topa yaklaşık 25 metreden mükemmel \aırarak takı- mrru öne geçirdi. Skor avantajuıı bulan ev sahibi ekip, oyunu bu da- kıkadan sonra rölantiye aldı. San - Lacivertliler ise ender de olsa 'cı- hz' ataklar geliştirdıler. Ancak Rebrov, Tuncaj've Semih'in ileti- şımsizliği gözlerden kaçmadı. Yanlış kadroyu alana sürdüğü- nü anlayan Tamer Güney, ikinci yanda Rebrov ve Stevic'ın yerine Kemal ve Cem Karaca'yı oyuna aldı. 49. dakikada Bursa ceza ala- nında karambolde topla buluşan genç Kemal, skoru dengeleyen ısımdı: 1-1. Bu golden 5 dakika sonra Er- han Albayrak'ın attığı gol ofsayt nedeniyle sayılmadı. Maçın iler- leyen dakikalannda Bursaspor gol noktalannda daha etkindı. 74. da- kikada Ender'in sağ kanattan ge- tırip ortaladığı topa iyi yükselen Okan, skor - boardı bozdu: 2-1. Kalan dakıkalarda her iki ekibin de gol gırişimleri sonuçsuz kaldı. 2-1 'lik galibiyetle Bursaspor, altın değerinde 3 puan alarak kümede kalma yolunda rahatladı. E L E Ş T t R İ / HALtT DERİNGÖR Olmuyor... Olmuyon... BURSA - Maç öncesi çelişik duygular içindeydim. Bi- ri içinde yaşadığım, onunla bütünleştiğim, bana kişilik veren, tatlı veya acı günlerimiz olan bir Fenerbahçe... O- nun karşısında ise uzun yıllar çahştırdığım ve ligde şam- piyon yaptığım Bursaspor (eski adıyla Acar Idman). Fenerbahçe, UEFA'ya girebilmek için çabalıyor, Bur- saspor ise ikinci kümeye düşmemek için çabalıyor. Bir anlamda ikisi de sırat köprüsünde. Böyle önemli bir maç öncesi Fenerbahçe taraftan, futbolcusu, yönetimiyte bir arapsaçına dönüşrnüş. Her şeyi bırakmışlar, bir kavga içindeler. Bursaspor ise hafta boyunca yerel televizyon- larda takımlannı motive etmek için bir kampanya açmış- lardı. Fenerbahçe ise her açıdan inancını kaybetmiş. Bir eski futbolcu olarak Fenerbahçe'yi ne anlamak ne de an- latmak mümkün. Kimden bahsedelim ki? Hiçbiri başan- lı değil. Bir şeyleri yapmıyoriar veya yapamıyorlar. Oysa hepsi iyi futbolcular. Bu isimler için trilyonlar ödendi. Oyunculan değiştiriyorsunuz olmuyor, takımdan kesiyor- sunuz yine olmuyor. Eskilerini atıp takımı genç umutlara bırakıyorsunuz onlar da ağabeylerine uyuyorlar ve elle- rinden bir şey gelmiyor. özellikle sağ kanatta oynayan Fa- tih'e hayret ediyorum. Tam anlamıyla koridor olmuş. Mil- li takımda da Fenerbahçe'de de öyle. Ama yine de her ikisindeoynatılıyor. Rüştü için söylenmedik, yakıştınlma- dık srfatlar kalmıyor. Neredeyse dışanya transferinde bay- ram yapılacak. Ama onun yerine bir genç koyuyorsunuz kaleye. Taze, yeni umut. Fakat 40 metreden Egemen'in attığı topa sadece bakabiliyor, o kadar. Ne yapılsa ne söy- lense boş. 2. yan oyuna Kemal, Can, Cem Karaca girdi. Belki bir şeyler yaparlar diye umutlandık. Gerçekten de ikinci yanya hızlı başladılar. Vede sol boşluğagiren Kemal, Fe- nerbahçe'nin golünü attı. Arkası gelir diye düşündük. A- ma bu coşku 5-10 dakika sürdü, Fenerbahçe eski kişili- ğine döndü. Bursaspor ise kararlıydı Fenerbahçe'yi yen- meye. Bütün hatlarıyla yüklendi. Fenerbahçe defansa hapsoldu. Bu sürelerde Fenerbahçe bir gol attı, ancak hakem tartışmalı ofsayt. karan ile golü iptal etti. Oyunun son bölümünde morali iyice bozulan Fener- bahçe, devamlı sağdan gelen Bursaspor ataklannın birin- de Okan'ın ayağından golü yedi. Bursaspor bu golle bel- ki de.,oksijen çadınndan çıkıp hayat buldu. DÜZELTME: Dünkü yazımda Ignace Molley, Ignace Molnar olacaktı. Düzeltirim. BURSA ATATÜRK STADl'NDAN NOTLAR / GÖKSEL CAN 45 yılın en kötü dönemi NEYMİŞ Fenerbahçe Genel Koordinatörü Tamer Günev. soyıınma odasmda hata fistüne hata yaptı. Güney, Erhan'm ikinci yandaki pozisyonu için önce «GofdeğfldT dedi Daha sonra ise "Görü\x>rsunuz gotümüz verilmiyor. Hakemin durduğu yer yanhştL Bana göre goldü. Maçın hakemi Talat Tokat (maçın hakemi Metin Tokat'ü) vanhş karar verdi" dedi Semü%Bursa'da varhk gösteremedL (MUSTAFA BOZKURT) BURSA - 1986/87 sezonun- daki 8 maçlık kazanamama se- risini geçen haftaki Samsunspor sınavında da yineleyen Fener- bahçe, Bursaspor karşılaşmasıy- la birlikte bu sezonki kazanama- ma serisini 9 maça çıkararak ta- rihe geçti. F.Bahçe son galibiye- tini 22. haftada (28 Şubat) Ka- dıköy'de Malatyaspor'u 2-0 ye- nerek elde etti. İstanbu'dan Bur- sa'ya gelmek isteyen 6 otobüs dolusu San - Lacıvertli yandaş, Yalova'da durdurularak geri çev- rildi. Bilet bulamayan binlerce taraftar dışarda kahrken stat çev- resinde karaborsacılar görüldü. F.Bahçe'nin 54. dakikada Er- han AJbayrak'la bulduğu gol yardımcı hakem Müniroğhı ta- rafindan iptal edilince oyuna gir- mek için kenarda ısrnan tsmail Güldüren hakeme itiraz etti. Bu- nun üzerine Bursaspor yedek kulübesi ve taraftarlan ayaklan- dı. 4. hakem Z. Önder İpek ye- dekleri kale arkasına gönderdi. Kıal ne demek istedi? Bursaspor'a yakınlığıyla bıli- nen Futbol Federasyonu üyesi Levent Kızıl'ın maç öncesinde Fenerbahçe'nin oteline giderek fiıtbolculann da bulunduğu or- Fenerbahçe'de anlamlı kutlama Spor Servisi - Mustafa Kemal Atatûrk'ün Fenerbahçe Kulûbü'nü ziyaretinin 85. yıldönümü (3 Mayıs 1918) törenle kutlandı. Fenerbahçe Burnu'ndaki kulüp binasında yapılan törene; kulüp başkanı Aziz Yridınm, asbaşkan ve kulüp sözcüsü Atilla Kryat, genel sekreter Vedat Oktay ve yönetim kurulu yedek üyesi Mehmet Karasu'nun yanı sıra Yüksek Divan Kunılu üyeleriyle sporcular katıldı.Öte yandan F.Bahçe'de yannki yönetim kurulunda teknik dırektörün belli olması bekleniyor. tamda "Fenerbahçe tüm küme düşen taknnlara puan kaybetti. Bize de umarun adaleni davra- mr"dedıği iddiaedildi Kızıl'ın bu konuşmalan Fenerbahçe Teknik Heyeti'ni rahatsız edin- ce antrenör Ozcan Kızdtan, fut- bolculanna apar topar odalanna gönderdiği bildirildi. Bingöl'deki depremde yaşa- rnını yitirenler için saygı duru- şunda bulunuldu. PAF maçını Bursaspor 3-1 kazandı. ABDULKADİR YÜCELMAN 0 Sırada Carmen Çalıyordu 18 Şubat 1928. St. Moritz. Isvıçre 2'nci kış Olimpiyat Oyunlan'nı organıze ediyor. Iddialı ekıpler hep kuzeyliler; Finli, Isveçli ve Norveçliler. Ancak aralannda kuzeyli olma- yan Polonyalı bır kayakçı var ki zaten onu da pek ciddiye almıyorlar. Atlama pistindeki yanşmacılar birbirleri ile kıya- sıya mücadele ederlerken bu genç kayakçı -deneyim ek- sikliğinden olacak- kayaklannı kann özelliklerine göre kul- lanılan balmumunu yanlış seçmişti ve o nedenle de başa- nsız olmuştu. Çünkü o tarihlerde sporda ne bilinçli bir pa- zarlama ne de kaliteli ve çok değışik malzeme vardı. Aradan 4 yıl geçer. Bu kez Kış Oyunlan, ABD'de Lake Pla- cid'dedir ve bizim Polonyalı Bronislavv Czech de orada- dır. Bu kez atlama dalında 7'nci olur. Aslında St. Moritz'de- ki 10'unculuğundan daha iyi bir derece yapmıştır. Czech şansını 4 yıl sonra da 1936'da Almanya'nın Gar- misch Partenkirchen pistinde dener. Kış Olimpiyatlan'nın açılış konuşmasını yapan Alman Olimpiyat Düzenleme Ko- mitesi Başkanı Ftrtter Von Halt'ın sözlen yaşamı boyunca kulaklannda çınlayacaktır. "BizAlmanlar Olimpiyat Oyun- lannı Führerimizin emri doğrultusunda halklar arasındaki samimi anlayışa yönelik gerçek birbayram olarak kutlamak istediğimizi tüm dûnyaya göstermek istiyoruz." Czech yi- ne madalya alamamıştır, ama 3 kez olimpiyatlara katılan bir sporcu olarak ünlüler arasındadır. Olimpiyat sonrası Czech artık teknik yönetici olacaktır. Tarih Almanlann cinayet romanını yazmıştır. Ve Czech bu romanın en ilginç kişilennden biri olarak spor tarihine ge- çecektir. Istilacı HitJer Polonya'yı da topraklanna katmak için tanklan ile Varşova'ya girdiğinde Czech'i tanıyan Alman subaylan onu Polonyalı olarak değil, bir sporcu olarak ta- nımışlar ve ona birtakım özel görevler vermek istemişlerse de Czech hiçbirisini kabul etmemiş ve "Polonyalıytm, Po- lonyalılar neredeyse ben de oradayım. Işbirlikçi olmam" diyerek 14 Haziran 1940'ta ilk kafilede esir kamplannın yo- lunu tutmuştu. Belindeki kemerine taktığı küçük çantasın- da bir madalya vard;. 1936'da Gelsenkirchen'deki olimpi- yatlara katılan her sporcuya verilen bir madalya. Yanından hiç ayırmadığı o madalyanın kendisıne uğur getireceğine inanmıştı. Bronislavv Czech ölümüne dek Auschvvitz kampında kal- mış, sporcu olarak kendısine gösterilen hiçbır görevi kabul etmemiş ve hatta kaçma fırsatı verenlerin önerisini geride kalan arkadaşlannı düşünerek reddetmiştı. Her gün gaz odalanna veya krematoryumlara gıtmeyi adeta beklerce- sine acılı günler geçiren Czech için 18 Ocak 1945 çok özel bir gün olacaktı. Franek onun kamptaki en yakın dostuy- du. Ve Franek günlüğüne şunlan yazıyordu. "O gün kamp orkestrası9. ve 20'ncı bloklararasında çalıyordu. Buhas- talariçin verilen birkonserdi. 10'uncu blokta üzerlerinde tıbbı deneyler yapılan kadınlar kalıyordu. 11 'inci blok ise ölüm blokuydu. Czech elimi sıkı sıkı tuttu. Yattığı yerde eli- me sıkı sıkı sanlan adam kampın en ünlü, herkesin kendi- si için bir şeyler yapmaya çabaladığı mahkûmlardan birisiy- di. O bizim için idoldü; bizimle kalmış, bizimle acı çekmiş, dünyaca ünlü bır sporcuydu. Son nefesini vehrken kamp orkerstrası Carmen'in uvertürünü çalıyordu." Yüzlerce kez Polonya şampiyonu olan bu sporcu ve ah- laklı Polonyalı Czech'in yaşamöyküsü "O sırada Carmen çalıyordu" adım taşıyan kitapta yayımlandı. YGS Yayınlan'ndan olan kitapta Nazilerle işbiıiiği yap- madığı için ölüm kampındaölümünü bekleyen Czech'in öy- küsü dışında başka sporculann da nefes kesecek öyküleri var. YGS Yayınlan Tel: 0216 330 21 88. E-Posta: ayucelmanfg yahoo.com - Faks: (212) 5138595