Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHUBİYET
EVET/HAYIR
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
27 MAYIS 2003 SALI
27 Mayıs ve Siyasal Iktidann Sınırlandınlması... PE1VCERE
BipDimuııYepi
"hükürpetier-iriczraitı menfıolup damillet iti-
raz etfnez ve Jldcfar düşünvezse, bütün bu
kusur vekabafıatl&re katılmış demektir."
"-"" Bugün 27 N f ^ ı s . . . 3ir zamanlar bayram gü-
\ nüydü... Yasalsra g ö e bir buçuk gün yurttaş-
\ lar, bu "özgüıiürA ve &rayasa" dinlencesinde, gü-
\ nün gerçek a n f arn veönemini yaşarlardı.
''-. 1961 Anaya&ası, 2/Mayıs 1960devrimciey-
Vninin iJrünü. - . Özgirlüklere yolu açan, cum-
hCıriyet <jüşma.nların< yolu kapatan bir temel
yasa...
O gün H a s a n  l i Yicel şöyte yazmıştı:
"Üçkelıme, oâç ktlime ağızlarda: Hürriyet,
Ordu, Atatürk. Bu /<usal teslis oldu Türk için:
Hürriyet, Ordu, Ata tük... Öylebir üç ki, üçü bir
ve biri üç. Demek orcusuz Türk, Türksüz Ata-
türk ve Atatürkr 'sîızr iksi olamıyor."
Bir yazı o k u d ı m . v
azan, yıllar önce "Ata-
türk'ün Sosyal GSörjşleri" kitabını yazmış;
hmen her ulussl bayamda, Atatürk'ü, devrim
ve ilkelerini salorlarda, toplantılarda anlatmış,
değerlendirmiş bri!.. Eaktım,şimdiTürkiye'de-
ki bütün bozuk cJüzen şleri, Atatürk ilke ve dev-
rimlerine yüklü^or!.. S<nki 1938'den bu yana bu
devrimci ilkeler uygulanagelmiş gibi!.. Atatürk
cumhuriyetini ortadar kaldırmak niyet ve özle-
mini çekenlere yarannak mı? Bir çıkar sağla-
makmı?Hangi amsçıçin?
Bugün Türkiye 173 devlet arasında 85. sıra-
daymış! Suçlu da, Atatürk devrim ve ilkeleri
imiş! Bunu yazrnak» soylemek hem çirkin hem
çok yanlış bir şey... Ayıca da, kişinin bilisizliği-
ni, körlüğünü, Kafasızlğını belirten bir tutum...
Hangi profesör. hangı üniü yazar söylemişse,
bilerek ülkenin gerici, ikel, çağdışı gidişine des-
tek oluyor demektir.
Bilmem, Prof - Çetir Yetkin'in "Karşı Dev-
rim" kitabını okudunu: mu? Bugün kimilerince
alay konusu yapılmak stenen "Atatürk devrim
ve ilkeleri"n\n hangi taihte ortadan kaldınlma-
ya başlandığını bu Kitapta aynntılarıyla görür-
sünüz... O tarih. 14 Ma/ıs 1950'dir. Yani iktida-
nn CHP'den DP'yegeÇiği yıl!.. Gerçi, Atatürk'ün
ölümüyle başlar gerileme, bu ilke ve devrimle-
rin orasından t>urasından yıpratılması... Ama
kesin kopuş 1950 seçmleri sonrasıdır...
Geçen gün, AKP lideri, "BizDP'nin devamı-
yız" gibilerden b>ir söz »öyledi. Kıyamet koptu.
"Nasıl olur da, AKP giti şeriat düzeninden ya-
na bilinen insanfann paıtisi, Atatürk'ün arkadaş-
larının, yandaş/annın fiartisiyle özleştirilir" di-
ye karşı çıktılar!.. Oysaçokdayanlış birgörüş
degil! DP iktidan ilegerci adımların başlatılma-
sıtarihsel bir gerçek. llkadımTürkçeezanınkal-
dınlması olmamış mıyd? Ardından, tutulan tu-
tulmayan devrimler, geici nabızlaraşerbet!..
Bugün 27 Mayıs!.. Br dönüm noktası... Ke-
malizmin dirilmesi... Gerçek halkçılığın, laikliğin,
devrimciliğin canlandınması... Yeni anayasası,
çağdaşanlayışı, begensi ile... Birgüzel başlan-
gıç... Ama çok sürmedi Yeniden AP'ler, derken
ANAP'lar, DYP'ler, MSP'ler, MHP'ler, hatta oy
kazanma hesaplanyla CHP'ler...
Atatürk'ün sesi aynı etkinlikte, canlılıkta bu-
gün de kendini duyuru)or.
"Ferdin saltanatına ve onun temsil ettiği me-
şum yönetim biçimine karşı çevrilen her silah
kutsaldır."
Yıllar önce yazdıktanm yinelemekte yarar var:
27 Mayıs 1960, Türk tarihinin önemli bir dö-
nüm yeridir. Zaman geçtikçe değeri daha iyi
anlaşılacaktır.
Çağdaş demokrasilerde Meclis çoğunluğunun her istediğini yapması artık
geçerli değildir. Hukukun üstünlüğü ilkesi ve demokrasinin kendisini koruma
hakkının gelişmesi ile siyasal iktidann yetkileri sınırlanmıştır.
O r . Alev COŞKXJıV 1961 Anayasası 'm yapan Kurucu Meclis Üyesi,
esJa parlamenter, eski Turizm ve Tanıtma Bakanı
B
ugün 27 Mayıs Devrimi'nin
43. yılım kutluyoruz.Kimi
yazarlara göre 27 Mayıs sı-
radan bir askeri darbedır, on-
lar 27 Mayıs'ı 12 Mart gibi,
12 Eylül gibi görürler, hepsini aynı kefe-
ye koyariar. Mademki askeri bir hareket-
tir, demokrasi dışıdır, hepsinin lanetlenme-
si gerekir.
Oysa, ne yapılış biçimi ne de sonuçlan
bakımından bu üç askeri hareket birbirle-
riyle eş tutulamazlar.
• 27 Mayıs askerler arasında emir-ko-
muta zinciri içinde yapılmadı. 27 Mayıs
Devrimi'ni gerçekleştiren 38 kişilik Mil-
li Birlik Komitesi'nde (MBK) sadece 5
general vardır; öbürleri albay, yarbay, bin-
başı, yüzbaşı rütbesini taşıyorlardı. Albay
ve yarbaylann sayısı 15, binbaşı ve yüz-
başıların sayısı 18 idi.
• 12 Mart ve 12 Eylül ise tamamen emir-
komuta zinciri içerisinde ve üst düzey ko-
mutanlar tarafindan yapılmıştır.
• Sonuçlan bakımından da, birbirlerine
taban tabana zıttırlar. 27 Mayıs seçinüe
gelmiş Kurucu Meciis oluşturdu. Bu Ku-
rucu Meclis sosyal adalet, laiklik ve hu-
kıılcun üstünlüğü ilkesine dayalı Türk ta-
rihinin en ilerici anayasasını yaratmıştır.
Bir toplumda yeni düşünceler, o güne ka-
dar uygulanmayan, yeni kurallara daya-
nan, yeni kurumlar yaratıhyorsa, o hare-
ket devrim olgusunun kapsamma girer.
Başka toplumlarda yapılmış büyük devrim-
lerin getirdiği kurumlan alıp, onu bu ku-
rumlara yatkın obnayan bir topluma uy-
gulamakta büyük ölçüde devrimdir. 27
Mayıs, seçimle oluşan Kurucu Meclis'inin
yarattığı yeni Anayasa ile vukanda belir-
tilen toplumsal değişimi sağlayan çığın
açmıştır.
• 12 Mart ve 12 Eylül ise, 27 Mayıs'ın
yarattığı 1961 Anayasası'na karşı çıkmış-
tır. 12 Mart "tutucu" (muhafazakâr), 12 Ey-
lül ise sonuçlan bakımından "karşıdevrim-
ci'' bir askeri harekettir. Bu iki askeri dar-
be aldığı kararlarla açıkça 27 Mayıs hare-
ketinin ve yarattığı özgürlükçü demokra-
tik düzenin karşıtı olduğunu ortaya koy-
muştur. Böyle bir durumda, gerek yapılış-
lan gerek düşünsel temelleri gerekse ya-
rattığı sonuçlan bakımuıdan birbirinin kar-
şıtı olan bu hareketler nasıl olur da aynı ke-
feye konabilir.
Direnişhakkı
27 Mayıs, halk istencine (iradesine) da-
yanarak özgür seçimle iktidara gelen, De-
mokrat Parti'nin (DP) demokrasinin te-
mel ilkelerine karşı gelerek, baskı ve par-
tizanhk dahil her çareye başvurarak ikti-
darda kalmanın yollannı araması sonucu,
tnsan Haklan Evrensel Bildirisi'nın verdi-
ği direniş hakkının kullanıhnası sonunda
gerçekleşmiştir. 27 Mayıs salt askerin bir
hareketi de değildir, halİan özellikle genç-
liğin totaliter rejime direniş hakkını kul-
lanmasının sonunda gerçekleşmiştir.
Öbür iki gerici nitelikli askeri hareket-
lerde halkın ve gençliğin katılrmı şöyle
dursun, belirli karşı çıkışı söz konusudur.
1950 yılında yapılan özgür ve demok-
ratik bir genel seçimle iktidara gelen DP,
sınıfsal olarak büyük toprak sahiplerinin,
ticaret burjuvazisinin ve esnafın çıkarlan-
nı gözeten bir siyasal partiydi.
DP'nin ilk icraatlan, siyasal liberalleş-
me uğruna Köy Enstitüleri ve Halkevle-
ri 'nin kapatılması ve başta Arapça ezan ka-
bul edilerek kutsal din duygulannın siya-
sal yaşamın içine çekilmesidir.
1955 yılı DP'nin dönüm noktasıdır. Ya-
sakçı bir politika izlenmeye başlandı.
• Siyasal partilerin radyoda propagan-
da yapması yasaklandı. (Henüz TV kanal-
lan yoktu.)
• Emekli Sandığı Yasası'na eklenen bir
madde ile yüksek dereceli memurlar ve
yüksek dereceli yargıçlar emekli edildi.
• 1954 seçünlerinde muhalefete oy ve-
ren Kırşehir ili cezalandınlarak ilçe ya-
pıldı.
• 6-7 Eylül olaylarında Türklük onuru
ayaklar altına alındı, azmlıklann evlerine,
dükkânlanna saldınbnasına göz yumul-
du.
• Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasa-
sı değiştirilerek seçün dönemi dışında si-
yasal parti toplantılan yasaklandı.
• Seçim yasası değiştirilerek, seçimler-
de partilerin işbirliği yapmalan engellen-
di.
• Muhalefet lideri İnönü'nün Kayse-
ri'de yolu kesildi. Uşak'ta başına taş atıl-
dı. Topkapı'da arabasına DP'nin militan-
lan saldırdılar, Inönü bir rastlanh sonucu
kurtuldu.
Bardağı taşıran damla 18 Nisan 1960 'ta
Meclis içinde kurulan Tahkikat Komisyo-
nu'dur. 15 DP milletvekilinden oluşan bu
komisyon, gazete ve matbaalan kapatma,
gazeteleri toplatma, her rürlü toplantıyı
yasaklama, istediği kişiyi tutuklama ve ce-
zaevine koyma yetkilerini taşıyordu. Ko-
misyonun aldığı kararlar kesin olup karşı
itiraz hakkı yoktu.
Bu komisyon hem yürütme gücüne sa-
hipti, hem savcı, hem de yargıç yetkisini
taşıyordu.
Bu hareket özellikle üniversite gençliği
arasında büyük bir infîal yarattı. Istanbul
ve Ankara'da üniversite gençliği DP'nin
baskı rejimine karşı protesto hareketleri-
ne başladı. 27 Mayıs "siyasal zorbaya di-
renme hakkmın" sonucunda doğmuştur.
Hukukun üsttinlüğü
27 Mayıs Devrimi'nin en önemli ürünü
olan 1961 Anayasası hukukun üstünlüğü
ilkesi üzerine yapılandırılmıştır. Meclis
çoğunluğunu ele geçiren siyasal iktidann
her istediğini, her aklına geleni yapama-
yacağı, siyasal iktidann hukuk kurallan
çerçevesinde sımrlandınlması gerektiği il-
kesi üzerine var edilmiştir.
Bilindiği gibi orta çağlarda egemenliği
kullanankrallariktidargüçlerini Tann'nın
kutsal iradesinden alırlardı. Ne var ki, ay-
dınlanma hareketi eleştirel aklı öne çıkar-
dı, dini dogmalar tartışmaya açıldı. 1789
Fransız Devrimi ile Insan Haklan Bildiri-
si, "Hiçbir kurul ve kişi milletin vermedi-
ği otoriteyi kullanamaz" diyerek "Vlilli
EgemenKk" ilkesine evrensellik kazandır-
mıştır. Avrupa ülkelerinin anayasalan bu
evrensel kurala göre düzenlenmişti. 1. Dün-
ya Savaşı'ndan sonra iktidara gelen parti-
İer bu "millet egemenüğin
kuraluıa daya-
narak, parlamentoda da çoğunluğu sağla-
dılar, siyasal iktidan ele geçirdiler.
Ama sonunda ne oldu? Italya'da Mus-
sofini'nin faşist partisi demokrasinin ku-
rumlannı ve özgürlükleri alabildiğine kul-
landı. Ekim 1922'deRoma'yayürüyen50
bin parti örgütü üyesi kralı zorlayarak Mus-
solini 'nin başbakan olarak atanmasını sağ-
ladı. Mussolini'nin faşist düzeni doğdu. ts-
panya'da Almanya'da da faşistler Meclis
çoğunluğuna dayanarak istedikleri her şe-
yi yaptılar.
Sonuç
îkinci Dünya Savaşı sona erince, Belçi-
ka, Ahnanya, Italya, Fransa'da yeni ana-
yasalar yapıldı. Bu anayasalarda Lockeve
Montesquieu'nun fikirleri yeniden ele alı-
nıp yorumiandı. Bu yazarlara göre, yasa-
ma, yürütme ve yargı erkleri birbirlerin-
den ayn olmahydı. Bu güçler tek elde top-
lanırsa, siyasal gücün kötüye kullanılma-
sı kaçınılmaz oluyordu, zorbalık başlıyor-
du.
"Egemenlik katyttsız koşulsuz milktin-
dir" ilkesi temel olmakla beraber, üstün yet-
kili organ olan parlamentonun ve siyasal
iktidann gücünü sınırlamak için yeni ku-
rallar geliştirildi. Insan haklanna, sosyal
adalete, laiklik ilkesine, hukukun üstünlü-
ğüne öncülük veren, çağdaş anayasalar ya-
pıldı. Çoğulcu demokratik düzeni, totali-
ter alomlara ve parlamento çoğunluğunun
diktasına karşı koruyan Anayasa Mahke-
mesi gibi çağdaş kurumlar gerçekleştiril-
di.
Işte, 27 Mayıs devriminin ürünü olan
1961 Anayasası, 2. Dünya Savaşı'ndan
sonra yapılan bu yeni anayasalardan esin-
lenerek düzenienmiştir. Avrupa 'daki bu
yeni anayasalar, çağdaş egemenlik anlayı-
şını etkin kıhyordu. Egemenliğin kulla-
nıbnasının tek başına bir organ, kişi, züm-
re ya da sınıfa bırakıhnasını engelliyordu.
Demokrasi kullanılarak demokrasi karşı-
tı rejimlere açık kapı bırakmıyordu. Mec-
lis çoğunluğunun bir dikta yaratmasını en-
gelleyen kurumlar oluşturuldu. Çağdaş de-
mokrasilerde, Meclis çoğunluğunun her
istediğini yapması artık geçerli değildir. Hu-
kukun üstünlüğü ilkesi ve demokrasinin
kendisini koruma hakkı düşüncesinin ge-
lişimiyle, anayasa mahkemeleri ve Avru-
pa Insan Haklan Mahkemesi (AİHM) ku-
ruldu. Böylece siyasal iktidann yetkileri
sınırlandınldı.
Laik Cumhuriyetin temel ilkesine aykı-
n davranan partileri Anayasa Mahkemesi
kapatıyor, bu kararlan AİHM onayhyor.
Meclis'te çoğunluğu sağlayan ve her is-
tediğini bu çoğunluğa dayanarak yapaca-
ğını sanan siyasal partiler ve onun lider-
leri acaba bu çağdaş demokrasi gelişme-
lerinden haberdar mıdır?..
Hemen arayrn!
Danışma Hatti:
4443636
www.igdas.com.tr Bu koşuilar 24 Mayıs - 21 Temmuz 2003 tarihleri arastmU |*fertidir. Saniyi kuruluşlan lumpanyaya dahll dffildir.
IGDAŞ"GökyüzüyleArkadaş"
İ S T A N B U L B Ü Y Ü K Ş E H İ R B E L E D İ Y E S İ
• ••
Bugün Mayıs'ın 27'si
Bugün 27 Mayıs...
1960'ta gerçekleşen 27 Mayıs'ın başını çeken-
leraskerlerdî...
Her devrim gibi 27 Mayıs'ın da artılan ve eksile-
ri tarihin terazisine vurulmalı...
•
Okullanmızda 'LavoisierKanunu' okutulur; ama,
okuyan öğrerıciyle belleten öğretmen, yasayı ko-
yan adamın siyasal kimliğini bilmezler.
Zengin bir tüccann oğludur Antoine Laurerrt
de Lavoisier, Fransa Bilimler Akademisi'ne girdi-
ği zaman yaşı yirmi beştir, 1789 Devrimi'nde mil-
letvekilidir, 1 791 'de Hazine Genel Sekreteri'dir;
1794'te kellesi giyotinin sepetine düşmüştür...
Lavoisier yargılanırken üstünde çalıştığı önemli
deneylerini bitirmek için süre istemiştir; Devrim
Mahkemesi yargıcının bu isteğe yanıtı ünlüdür...
Demiştir ki Sayın Yargıç:
"- Cumhuriyetin bilginlere ihtiyacı yokl.."
Ahmak yargıcın karan, kara leke gibi, 1789 Dev-
rimi'nin bir sayfasına yapışmıştır; binlerce yaprak-
tan oluşan bir kitapta böyle olaylann sayısı bir de
değildir, daha çoktur.
•
1961 Anayasası 27 Mayıs'ın temel belgesidir,
'Tarih Baba'mn kitaplığında korunuyor...
Bu anayasayı keşke sivil parlamenterier zama-
nında yapabilselerdi...
Ama tarih 'keşke' ile yazılmıyor.
Türkiye'de bugünkü rejim 1961 Anayasası'nın ge-
risindedir; Batı'da 'temsilidemokrasi' aşıldı, 'katı-
lımcı demokrasi'ye geçildi. Biz uygarlığın ardında
nal topluyoru2; 2003'te en sıcak konumuz irtica de-
ğil mi?..
Geçenlerde anımsatmıştım, kimisi 27 Mayıs'ı bir
'askeri darbe' saymakta direnir; ama, 1961 Ana-
yasası'nın Türkiye'ye kazandırdığı demokratik ku-
rum ve kavramlan kuşbakışıyla birsayalım:
Anayasa Mahkemesi..
Sosyal devlet.
Yüksek Hâkimler Kurulu..
Idarenin bûtün karar ve işlemlerine yargı yo-
lunun açık olduğu ilkesi..
Üniversitelerin özerkliği..
Devlet radyo ve televizyonunun tarafsızlığı..
Sendikal haklar.
Toplusözleşme düzeni..
Grev hakkı..
Yargı bağımsızlığı..
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı..
Tabii yargıç ilkesi..
Sosyal güvenlik hakkı..
•
1961 Anayasası'na kadar 'sosyal' sözcüğü Tür-
kiye'de tehlikeliydi, 'so/'u kimse ağzına alamazdı;
27 Mayıs bu açıdan bir kültür devrimi içeriği de ta-
şır...
Aziz Nesin'in biryazısını anımsıyorum, usta ya-
zar gırgır geçiyordu:
"Sos.. sos.. sos..
Ne diyorsun sen?..
Sosis diyecektim."
Türkiye nereden nereye geldi?.. Yakın tarihi doğ-
ru değerlendiremezsek gelecege bakışımız çar-
pıklaşın bugün Avrupa Biriiği'ne yaklaşımın temel
ölçülerini koyan belge 27 Mayıs Anayasası'dır.
27 Mayıs'a öfkelenip söverek gerçekleri değiş-
tirmek olanağı yoktur...
Tarih Baba'ya kızılmaz!..
1
ASLINURSENCER
ile
GÜNEŞ CIBIROĞLU
Evlendiler.
Istanbul, 24 Mayıs 2003.
Kutlar, mutluluklar dileriz.
KARAÖREN'ler
İNGİLİZCENİZ
İNGİLİZCENİZ
sorun yaratıyor ise...
veya...
gelecekte, sevdiKlerlnl2ln
bu sorunları yaşamalarını istemlyorsanız...
The English Centre Dii Okulu
size akılcı çözümler öneriyor
genel ingilizce programlan
çocuklara özel programlar
sirketler ve kuruluslar
için özel programlar
is ingilizcesi programlan
konujma smrfları
bire-bir eğitim
TOEFL - IELT5 - KPD5~
hazırlıK programlan
IMayfı BBgl IçJn
ISTANBUL
Rumeli Cad. No:92 80220 Osmanbey
T«l:(0212) 225 91 72 - 247 09 85
mail: 6nglBtK8ntrs@superonline.com
Intsrnet: httpjAvww engtshcontrecom
httpy/www.englisncentre.net
ENGLİSH CENTRE
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke somnlanna ilişkinraportanyla,araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsjz haberieriyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzmli okumak için abone olun. Te<: 0^12.51108 75