25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Sivil toplum kuruluşlan, Çelik'in sözlerinin AKP'nin zihniyetinin açık bir göstergesi olduğunu vurguladı İrticayı cesaretlenduiyorlarİstanbulHaberServisi-Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik'in, 19 Mayıs Atatürk'a Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalannı içerik- siz bularak, kutlama biçimine kar- şı çıkmasına, demokratik kitle örgüt- leri sert tepki göstererek bakanı is- tifaya davet ettiler. Çelik'in sözle- rini, "AKP zihniyetinin göstergesi ve Cumhuriyet'ten rövanş abna ça- bas" olarak değerlendiren sivil top- lum örgütleri, 19 Mayıs'ın özü ve ru- huyla kimsenin baş edemeyeceğine dikkat çektiler. Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Sayian, son zamanlarda Milli Eğitim Bakanı'nın davranışlanm ve yetkı kullanım tarzını anlamakta güçlük • Demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, 19 Mayıs kutlamalannı içeriksiz bulan sözlerinden dolayı Milli Eğitim Bakanı Çelik'i istifaya çağırdı. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Halil Ibrahim Şahin, "Sayın Bakan acaba ulusal devlet örgütlenmesine karşı, ithal malı bir rejim peşinde mi?" dedi. çektiklerini belirterek 19 Mayıs tö- renlerinin alışılmış tarzına karşı çı- kan anlayışı, ibret ve şaşkınhkla iz- lediklerini söyledi. 19 Mayıs'ın,genç- lerin spor bayramı olması açısından önemine değinen Saylan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Aba altindan sopa gösteriyor' "Bizler, bayramı iple çeken, tanı bir sporcu gi>sisiyie alanlarda varb- ğını kanıtiayan gençler olarak yetiş- tik. Ancak 1950'lerden sonra kızöğ- rencilerin gKsileri giderek çirldnleş- ti ve örtünme boyutu öne çıkn. Bu yıl da güzel kızlanmız, çirkin gjysilerle gösteri yapölar." AKP'nin alışılmış üslubuyla, aba altından sopa gösterdiğini ifade eden Saylan. "Cumhuriyet'in gençleri, btından böyledel9Mayıs'lardaalaı>- ian dolduracak ve evrensei spor giy- sileri içinde Atatürk'e sevgi ve saygı- lannı sunacaklardır" dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Ge- nel Başkanı HaUI îbrahim Şahin de, Çelik'in sözlerine şaşırmadığını be- lirterek bakanı kınadı. 19 Mayıs'ın ulusal devlet örgütlenmesinin ken- disi olduğunu anımsatan Şahin, "Sa- yın bakan acaba ulusaldevlet örgüt- lenmesine karşı, ithal mah bir rejim peşinde mi" diye sordu. Cumhuri- yet'in temelinin 19 Mayıs'ta atıldı- ğına işaret eden Şahin. "Bu sözler, bu iklim, bu yanhş orkestra iyiye işa- ret değil. Bakan Çelik, maksadını aşan sözler ettiğini söyleyip hemen Atatürk'ten veTürk ulusundan özür dilemeli, sonra da istifa etmeti. Kas- ten seçibniş birkaç gence söylettiril- miş bu sözler içinüzdeki ve dışuıuz- daki Oostlander'leri çok sevindir- miştir" diye konuştu. AKP'nin taJayyelerinden biri Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği Derneği Kurucu Başkanı Haşmet Atahan ise Çelik'in son sözlerini AKP'nin takıyye sısteminin yeni bir ürünü olarak rüteledi. Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu ışgal eden ki- şüıin, 19 Mayıs'ın özünü ve ruhunu koruyacak adımlar atmak yerine, bu tür sözler söyleyip, irticayı cesaret- lendirmesini esefle karşıladıklannı anlatan Atahan, "Bu AKP'nin ne flk ne de son takryyesi" dedi. Genclik Bulusması Forumu 19 Mayıs karşıtlan Çelik destekli • 19 Mayıs törenlerini gereksiz bulan 'Gençlik Bulusması Forumu'nun, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından 4 yıldır desteklendiği ortaya çıktı. MAHMUTGURER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramf nın rahatsızlık verici ve kaynak israfina yol açan etkinlikler olduğunu ilen sürerek "törenlerin stadyumlardan kurtanlmasT bildirisini imzaya açan Sabancı Cnıversitesi öğrencisi Tuba Kobaş törenlerin ulusal bılinci sömürme amacı taşıdığını ileri sürdü. Kobaş, "Bu tür törenler gözkri yaşaran Kse öğrencüerinin miOiyetçi duygulannı sömürmek için yapıhyor" görüşünü savundu. 19 Mayıs törenlen kapsamında TBMM'de gerçekleştirilen Gençlik Forumu'nda "19MayıstörealeristadyumJarda düzentenmesin" kampanyası başlatan ve bu konudaki bildiriyi de imzaya açan Kobaş, forumun 4 yıldır çeşitli illerde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in desteğiyle gerçekleştirildiğini söyledi. Ilk forumun da Çelik'in desteğiyle kendi seçim bölgesi olan Van'da düzenlendiğini kaydeden Kobaş, 19 Mayıs bildirisinin temellerinin burada yapılan çalışmalarda atıldığmı söyledi. Kobaş, bildirinin bundan önceki 19 Mayıs buluşmalannda, stadyum törenlen konusunun AB tartışması nedeniyle gen plana atıldığını belirterek, "Bu dönemde en önemli konu bu olduğu için açıklamayı bunun üzerine yapük" dedi. TBMM'de bir sempozyum düzenlemek için çok çalıştıklannı, Çelik'ten de büyük destek aldıidannı anlatan Kobaş şunlan söyledi: "ÇeKkzaten daha önceden de fonunumuzu takip ediyordu. Daha önceki yapbğunız 4 toplanümıza da kâulnuşo" diye konuştu. Kampanyayı sûrdürecelder 19 Mayıs'larda düzenlenen törenlere hiç kimsenin isteyerek katılmadığını savlayan Kobaş, törenlerin duygu sömürüsüne dönüştürüldüğünü söyledi. Kobaş " Törenlerin koreografısi tamamen hocalar tarafindan dikte edüiyor. AJTU asker gibi yürümek zorundasuuzdır"' dedi.Kobaş, 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda yapılmaması için başlattıklan imza kampanyasını sürdüreceklerini söyledi.Öte yandan "Buİuşma Forumu"ndan gençlerin sözcülüğünü üstlenen Tuba Kobaş'ın "AB İçin Gençlik Girişüni'' üyesi olduğu ortaya çıktı.Kobaş, Sabancı Üniversitesi'nde geçen yıl sonunda "Avrupa Büüği tçin Bir Gün ŞenBgT'nin düzenleyicileri arasında yer aldı. Kobaş ve arkadaşlan, "Türkhe'nin AB üyeüğine destek olmak için Avrupa'ya 1 milyon kartpostal yağmunı" kampanyasının da öncülüğünü yürütmüşlerdi. 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Şeriatçı basın kutlamaların anlamsız olduğunayönelik haberiereyer verdi Bayramı gölgeleme çabası tstanbul Haber Servisi - Şeriat- çı basın, 19 Mayıs Atatürk'ü An- ma Gençlik ve Spor Bayramı'nda, bayramı gölgelemeye ve anlam- sızlaşhrmaya yönelik haber ve yo- rumlara yer verdi. Bu kesimin en radikal gazetesi olan Vakit, dün birinci sayfadan fo- toğraflı kullandığı haberinde, genç kızlann etekli görüntülerinin üzeri- ni bilgisayarla sansürledi. Vakit, 19 Mayıs'ta "Ruhu gitti Vakitgazetesi 19Mayısiçingösteriyapan lazfenn etekli görüntüJerini sansürledi. bayramı kutianıyor" başlığını ata- rak gençlerin büyük çoğunluğunun yurtdışında okurnak istediğini, 19 Mayıs'ın kutlanmasuun anlamsız olduğunu yazdı. Gazete dün de "Aça- na her gün bayram" manşetini attı ve "Resmi ideoktjinin hukuk anla- yışında açılmaya smır yok, örtün- mek ise yasak" diye yazdı. Milli Görüş'ün yayın organı olan Milli Gazete ile AKP'nin yan res- mi yayın organı niteliğindeki Yeni Şafak gazetesi 19 Mayıs günübay- ramın adındaki "Atatürk'ü Anma" ifadesine yer vermedi. ABD'de yaşayan "emekf\afc" Fel- huOah Gülen'e yakın olan Zaman gazetesi ise dün "GençJerhamaset yerine çözüm istiyor" başlıklı habe- rinde, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in sözlerine yer verdi. Bülent Arınc: Daha anlamk kuûanmah ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-TBMM Baş- kanı BülentAnnç. 19 Ma- yıs kutlamalan konusun- daki tartışmaya "Bunlan sadece seremoniden iba- retgörmemekve gençleri- mizin fikirhayanannı,eği- timle ilgih' sorunlannı da sürade çözmemiz gerek" görüşüyle katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Mehmet An Şa- hin, kutlamalann geniş kitlelerin kahlımını sağ- layacak şekilde yapılma- sı gereknğini belirtti. ÇHP milletvekih Fîkret Ünlü, "Kutlamalarda bir deği- şim ihtiyacı varsa, gelene- ği bozarak değfl, ohımhı katioda buhınarak yapü- mair dedi. Bülent Annç, 21. Genç- lik Haftası nedeniyle 81 il ve KKTÇ'den gelen gençlen TBMM'de kabul etti. Resmi kutlamalann "daha anlamh" yapılma- sı gerektiğını kaydeden Annç, "Bu verimn, an- lamh,ekonomikkutlama- lar nasıl ohırsa biz onla- nn hepsine vanz. Ancak bunun alünda üstünde bir şe> aranmaması gerekir" görüşünü dile getirdi. 19 Mayıs, TBMM Ge- nel Kurulu'nda da kutlan- dı. "19Mayfi'ısadecegeııç- lerin spor gösterisi olarak görüp sulandmnanın bir anbmıyoktur" dıyen GHP Karaman Milletveküi Ün- lü, kutlamalarda bir deği- şim ihtiyacı varsa bunun geleneği bozarak değil, olumlu katkılarla yapıl- ması gerektiğini söyledi. Mehmet Ali Şahin de törenlerin stadyumda ya- pılması, ancak yeni un- surlar eklenmesi gerekti- ğini kaydetti. Şahin. "70 müyonun kanlacağı fark- ta eddnlikleri de butup çı- karmak, halknmzı bu ko- nuda teşvik etmek de yö- nericiler olarak bizim görevimiz otanah" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Profesör Erdinç Tokgöz'ün ekonomi üzerine yaptığı bir konuşmayı gazete- lerden okudum. Kendisini tanımıyo- rum ve söylediklerinin tamamına vâkıf değilim. Ben Milliyet gazetesi Antalya muhabiri Mustafa Kozak'ın haberine dayanıyorum. Kozak'ın haberine göre; Profesör Tokgöz, Osmanlı'yı canyelerin batır- dığını söylüyordu. Abdülaziz döne- minde sarayda 800'ün üzerincfe ca- riye olduğunu belirten Tokgöz sözle- rini şöyle sürdürmüştü: "Bu cariye- lerin gideri yüzünden Abdülmecit döneminde altının ayan düşürüldü. Cariyelerin gideri Osmanlı ekonomi- sini çökertti." Tokgöz, bu konudaki saptamalarını daha ileri götürmüş ve şu savlarda bu- lunmuştu: "Lüks içinde yaşayan cari- yeler, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan Ata- türk'ün yakalanması için ordu da kur- muşlardı". Tokgöz cariyeler konusun- da daha önemli tezler de ortaya atmış- tı. Ona göre Türk olmayan bu cariye- ler, Türk halkının düşmanıydı ve her türlü entrikayı çeviriyorlardı. Cariyeler Yüzünden Batan Osmanlı(!) Sayın Tokgöz, ekonomi profesörü olduğuna göre bir bildiği vardır. Bu ne- denle tezlerinefazla bir şey söyleyecek durumda değilim. Ancak bir saptama yapmak istiyorum: Tokgöz'ün bu açık- lamaian tarihteki bütün Türk devletle- rinin yıkılışı konusunda ortaya atılan bazı tezlere benziyor. Hani Orta As- ya'daki Türk devletleri vardı ya, onla- nn da saraylara sızmış Çin kadınlannın oyunlanyla yıkıldığını bazı tarih kitap- lannda okumuştum. Ben Profesör Tokgöz'e başka bir noktadan itiraz edeceğim. 0 saraylar kimlere aitti: Padişah efendilerimize değil mi? Bu kadar çok kadını yanın- da tutup istediğini yatağına aJıp istedi- ğini yollayanlar da mı kadınlardı? Os- manlı Imparatorluğu tam anlamıyla bir erkek imparatorluğuydu. Sarayın ma- liyesinden, savaş kararlarına kadar her emri veren erkeklerdi. Osmanlı saraylan özellikle son zaman- larda aynı zamanda sefahat ve eğlen- ce yuvalanydı. Buralarda her türlü cin- selfantezinin yaşandığını biliyoruz. Bü- tün bu fantezilerin, eğlencenin, keyif düşkünlüğünün mimarlan erkeklerdi. Kadınları da kendilerine her bakımdan hizmet etsinler diye saraylarda tutu- yorlardı. Eğer Osmanlı çöktüyse bunun so- rumlulan kadınlar değil öncelikle er- keklerdi. Hangi kadın, böylesine yo- ğun kadının yaşadığı bir sarayda tam anlamıyla tatmin olabilir? Nitekim bu ko- nuda acılar çekmiş, intihar etmiş saray kadınlarının sayısı çok fazladır. ••• ProfesörTokgöz de bilir ki, hiçbir im- paratoriuk, erkekler şöyle yaptı, kadın- lar böyle yaptı diye çökmez. Tarihteki Türk imparatorluklan da, Osmanlı Im- paratorluğu da, diğer bütün impara- torluklar da sürelerini doldurduklan için, tarihsel olarak yeni dünyanın ihtiyaçla- rına cevap veremedikleri için çökmüş- lerdir. 0 günden bugüne bir tek Ingiliz Imparatorluğu'nun vârisleri ayakta kal- dılar, onlar da tamamen değişime uya- rak kendi variıklarını koruyabildiler. Za- ten geriye Ingiliz Imparatorluğu falan da kalmadı, yalnızca Ingilizierin yaşadığı In- gittere kaldı. ••• Tarihe, bilimsel bir gözle bakarsak, Osmanlı'nın neden dağılıp gittiğini de daha iyi görürüz. Osmanlı çokuluslu bir imparatoriuktu. 19. yüzyılda Avru- pa'da başlayan milliyetçilik hareketiy- le birlikte ulus devletler ortaya çıktılar. Sırplardan Arnavutlara, Bulgarlardan Yunanlılara kadar Baikan uluslan, çe- şitli ayaklanmalarla kendi ulusal dev- letlerini kurdular. Başka bazı büyük devletlerin onları kışkırtmış olmaları, Osmanlı'nın kötü yönetilmiş olması, sürecin ancak hızı- nı etkilemiştir. Zaten Osmanlı dağılırken bu ger- çeği Ittihatçılardan farklı olarak doğ- ru kavrayan Atatürk, şimdiki Misakı Milli sınırlannın gerçekliğini görmüş ve ona göre bir strateji kurarak ba- şarıya ulaşmıştır. Osmanlı Imparatorluğu'na belki bu- gün daha akılcı bakabiliriz. Osmanlı [mparatorluğu çokuluslu bir impara- torluk olarak, farklı kültürieri, farklı et- nik yapılan içinde barındırmış, ona uy- gun bir yönetim biçimi oluşturmuştu. Fakat o ilişkiler o günün gerçeğidir. Ulus devletler çağında çokuluslu impa- ratorluklann yaşaması mümkün değil- di. Hayatm gerçeklerine aykınydı. Bu ne- denle kötü veya iyi yönetilmesi ancak yıkılış ve dağılış sürecinin zamanını et- kileyebilirdi. Asıl yıkılış gerçeği değiş- mezdi. Osmanlı'dan bugün alınacak çok dersler olduğu bir gerçek. Eğer Osmanlı'nın son döneminde cariyeler israf içindeyseler, bu masra- fı yapan asıl sorumlu onlar değil erkek- lerdi. Işe bu tarafından bakmadan ku- rulan bütün teoriler, erkek egemenliği- ni pekiştirmekten başka bir işe yaramaz. Osmanlı'yı kötü yönetenler kadınlar değil erkeklerdi. Kadınlan bir eğlence ve seks unsuru olarak sarayda topla- yan da erkeklerdi. Baskı ne kadar çok- sa kadınlar da o kadar çok baskı gö- rüyorlardı. Bir bilim insanının soruna böyle bakması gerekmez mi? GLOBALroiİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Yeni Dolar-Yeni Dönem Bir süredir, küreselleşme sonrası yeni bir döneme girdiğimize, dünya ekonomisinde dikkatlerin mali pi- yasalardan mal piyasalanna, üretken yatınm alanla- nna yönelmeye başladığına dikkat çekmeye çalışı- yorum. Bush hükümetinin, yeni dolar polrtikası da bu yönelimin bir parçası. Yeni dolar Clinton hükümetinin maliye bakanları Rubin, Summers, mali piyasalardan gelmişlerdi, mali ge- nişlemenin gereksinimlerine uygun bir "güçlü dolar" politikası uyguladılar. Bush hükümetinin Maliye Ba- kanı Snow, yönetimin diğer üst düzey kadrolan gi- bi, sanayici kökenli; Financial Times'tan Phillip Coggan'ın işaret ettiği gibi, "Wall Streef'ten (mali piyasalar) daha çok "Main Street" (çarşıyla) ilgile- niyor. Euro karşısında dolann bir yılda yüzde 30 de- ğer kaybetmesini, geçen hafta "mütevazı birgerile- me" olarak niteledikten sonra, Snovv'un, güçlü do- lar kavramına getirdiği yeni tanımlama da "çarşının " çıkarlanna uygundu. Snow'a göre şimdiki yönetim, güçlü dolardan, döviz piyasalannda değerii olma- yı değil, iyi bir değişim aracı, iyi bir değer taşıyıcı ve güvenilir olmayı anlıyor (Wall Street Journal, 19/05). Bu ölçütler zaten para tanımını oluşturduğundan anlamsızdırve Snovv'un ifadeleri, Bush yönetiminin, dolann değer kaybetmesini amaçlayan yeni bir dö- viz politikası benimsemiş olduğunu gösterir. Piyasa- lann algısı da bu yönde. Pazartesı günü dolar 1.69 Euro'ya gerileyerek son dört yılın en düşük düzeyi- ne indi. Bu yeni "zayıf" dolar politikası, gerçekte Bush hü- kümetinin, rekabetçi devalüasyonlara, kendi eko- nomisindeki fazla kapasiteyi başka piyasalara, özel- likle de Avrupa'ya ihraç etmeye karar verdiğini gös- teriyor. Bu politika bir anlamda ABD'de ıthalata kon- muş yeni bir vergi etkisi yaparken artan ithal fiyatla- n da deflasyonist baskıyı hafifletebileek. Buna karşılık, Avrupa ekonomileri büyük sıkıntı içine düşebilirler. Halen deflasyonist bir ortamda re- sesyona düşmek üzere olan Euro bölgesi ekonomi- lerinin özellikle Almanya'nın piyasalan ABD malla- nyla dolacak, ABD'de Avrupa mallanna talep düşe- cek, Avrupa'daki fazla kapasite sorunu daha da ar- tacak, buna paralel olarak işsizlik de artmaya baş- layınca toplumsal çelişkiler daha da keskinleşecek, AB sürecinde tehlikeli bir konjonktür oluşmaya baş- layacak. Foreign Policy dengisinin editörü Moises Naim'in Financial Times'ta vurguladığı gibi, "do- lardaki gehleme, Avrvpa'yı uçurumun kenanna ge- tirecek" (18/05). Avrupa durumun farkında Le Mondeda yayımlanan Pierre-Antoine Del- hommais imzalı yorum, Avrupa'nın yeni ABD poli- tikasını AB'ye yönelik siyasi bir saldın olarak algı- lamaya başladığını gösteriyor (19/05). Delhomma- is, "Dolar neden Euro karşısında düşmeye devam ediyor" sorusuna cevap ararken ABD'nin hâlâ Av- rupa'dan daha yüksek bir büyüme hızına sahip ol- duğunu, Bush yönetiminin ABD'nin gittikçe büyüyen dış ticaret açıgından Avrupa'daki yavaş büyümeyi (Avrupa Merkez Bankası'nın genişlemeci bir politi- ka uygulamamaktaki ısrannı - E.Y.) sorumlu tuttuğu- nuvurguladıktan.eskibirABD Maliye Bakanı'nın, "Do- lar bizim paramız, sizin sorununuz" saptamas\n\ ak- tardıktan sonra, "Dolar, ABD yönetimi istediği için bu hızla düşüyor" sonucuna ulaşıyor. Bu süreç, ya- zarı, "Euro bölgesinde birdeflasyon olasılığının göz ardı edilemeyeceği" ABD'nin deflasyonu Euro böl- gesine ihraç etmeye çalıştığı sonucuna götürüyor. Bu koşullarda, Avrupa'nın savunmaya geçmesi doğal. örneğin 6 Mayıs'ta, ABD şirketi Pratt & Whit- ney, Airbus'ın 2.8 milyar dolarlık uçak motoru iha- lesini, teklifı Avrupalı rakiplerinden daha üstün olma- sına rağmen kaybetti. Bir süredirABD'den, ihracat- çılara tanıdığı vergi indirimlerini kaldırmasını isteyen Avrupa Komisyonu, 8 Mayıs günü DTÖ'de 4.2 mil- yar dolarlık bir dava açtı. Bir Finlandiya ilaç şirketini almaya çalışan General Electric'ın, komisyonun ağır- lığınıAvrupalı şirketlerden yana koymasıyla devre dı- şı kaldığı söyleniyor (FT, 7/05). Yine Avrupa Ko- misyonu'nun ithal edilen kimyasal maddelere test zorunluluğu getirme girişimi ABD'nin Avrupa'ya yıl- lık 20 milyar dolarlık ihracatını olumsuz etkileyecek (International Herald Tribune, 8/05). Irak savaşı sürecinde, Avrupa'nın ABD'den ba- ğımsız davranmaya başlamasına, Bush yönetimi, AB'yi bölmeyi amaçlayan "YeniAvrupa" kavramıy- la cevap vermişti. Yeni dolar politikası da hem ABD'nin ekonomik sorunlannı ihraç etmeyi amaçlı- yor hem deAB'nin ekonomik temellerine vuruyor. "At- lantik çatlağı" büyümeye devam ediyor. SHP bayramı Samsun'da kuttadı • Istanbul Haber Servfei - SHP Samsun İl Başkanlığı ve Atakum Belediye Başkanı Metin Burma tarafindan 18-19 Ma>ıs tarihlerinde Samsun'da gerçekleştirilen "Ilk Adım ve Atatürk'ü Anma Şenlikleri"ne 10 ilden SHP üyesi gençler katıldı. SHP Parti Meclisı toplantısı ve SHP Gençlik Kurultayı da Samsun'da yapıldı. ANAP'ın 20. kuruluş yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 3 Kasım seçimlerinde aldığı yenilgi nedeniyle 20. yaşına baraj altında giren ÂNAP, erimeyi "moral destekle" aşmaya çalışıyor. ANAP Genel Başkanı Ali Talip Özdemir, partılilere "moral" vermeye çalışırken ANAP Genel Başkan Yardımcısı Şamil Aynnı da eski miHetvekilleri ve bakanlara "Allah nzası için şu masanın etranndan tutun" diyerek çağnda bulundu. RTİİK mahkemeyi bekleyecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Genel Müdürlüğü seçimini "arapsaçına' çeviren Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 'anlaşılmaz' bir karara daha imza attı. Kurul, Yargıtay Cumhunyet Başsavcılığı'nın BBP'ye üyeliğini belirlemesi üzerine TRT genel müdür adayhğı iptal edilen Mehmet Nuri Şahin'in, 6. Idare Mahkemesi'ne 'yürütmeyı durdurma ıstemli' davasının sonucunu bekleme karan aldı. Vepgi paneli düzenleniyor • Haber Merkezi - Muhasebeciler Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar Yayıncılık ve Üretim Kooperatıfi, "Vergı Yasalannda Değişiklikler ile Savaşın Ekonomıye ve Mesleğimıze Yansımalan' konulu panel düzenleyecek. Mecidiyeköy Kültür Merkezı'nde bugün saat 13.00'te gerçekleştirilecek olan panele eskı Devlet Bakanı Masum Türker de konuşmacı olarak katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle