25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2003 ÇARŞAMB, OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Güzel Şeyler de Oluyor Ulkemizde fşlerm Özü GENÇÜK Bayramı'ndagençlerde könuştu. Ba- zılan, büyüklergibi konuşup "Basmakalıp kutlama- lardan, heryıl coşkusuz uygulanan tekdüze prog- ramlardan bıktık; bezdihci törenlere ağırlık veril- diği için işin özü kayboluyor" dediler. Bazı bakan- lar da katıldı kendilerine ve ulusal bayram kutla- malannı eleştirip özün kaybolduğunu onlarda söy- lediler. Ama, kimse "işin <5zü"nün ne olduğunu söyle- medi. Yoksa, kutlamaJar için söylenenlerin çoğu doğ- ruydu. Gerçekten, ayaklı çjrkin sehpalara turturulmuş te- neke nesnelerin "çelenk" diye anıtlar önüne bıra- kılmasıyla başlayan törenlerden herkese gına gel- mişti. Renkli levhalaria yapılan tribün gösterileri geçmiştekı Doğu Bloku ülkelerinı andırmaktaydı. Erkeklerin uzun pantolonlarla ve kızlann gitgıde uzatılıp neredeyse yerterde sürüklenecek etekler- le yaptıklan sözde ritmik hareketler, cimnastikten başka her şeye benzer olmuştu. Bunların prova- lan ıçin ders yılı sonunun sıcak günlerinde stadyum- lara taşınmak öğrencilere ağır gelmekteydi. Bütün bunlar doğruydu da kaybolduğu söyle- nen özün yakalanmas/ ıçın kim ne yapmaktay- dı? örneğın, il atletlerinin Samsun'dan Ankara'ya koşturduklan toprakta da mı öze ilışkin bir şey yok- tu? Bunlar geliştırilip daha anlamlı ve yarışmalı uy- gulamalara dönüştürülemez mıydi? Gençler ıçin de- ğişik ve çağdaş yeni bır şeyler yapılamaz mıydı? Yoksa, bütün bu tekdüzelığın sürüp grtmesine se- yirci kalmanın ardında yenı kuşaklan cumhuriye- tin tarihınden ve temel felsefesinden bezdırmeye yönelık sinsi bir düşünce mi yatmaktaydı? Belkı de "işin özü"ne ınanmayanlar çoğalmıştı. O u günlerde bir telaş, bir telaş kı sormayın: Av- * p rupa Bıriiği'nin istedıklerını zamanında yetiştir- mek ıçin herkes seferber. Başbakanlık'taki genel sekreterlik, hükümet, parlamenterler, herkes. Hat- ta Meclis'teki muhalefet partısi. Asıl bu noktada "işin özü" gözden kaçmakta; ama kımse oralı değil. Hatta, AB ıstedi diye yapı- lacaklann anlamı üzerinde kafa yoran da yok. Oy- sa, bu konuda sorgulanması gereken çok şey var: örneğın, seçimlerin yabancı gözlemcilerce izlen- mesıne niçın razı olunmaktadır? Demokrasıye ye- ni geçmış Doğu Avrupa ülkelerının başlangıçta ka- pağı Batı dünyasına atabılmek için razı olduklan böy- ie bır yöntemın Türkiyece kabul edilmesinin anla- mı nedir? Şimdiye kadar hep "Trenı kaçırmayalım; AB'de beğenmediğimiz durumlar ve tutumlarolsa da, bun- lan düzeltmenın çaresı bir an önce oraya girmek- tır" denmekteydi. Peki, boynu bükük, borca batık ve dişlen dökük bır Türkıye'nin, istenen her şeye "evefdedikten sonra, bu zavallı haliyle Avrupa'da ne gıbı bir ışlevı, yeri ve ağırlığı olabilir ki? Yoksa, işin özünde kendine güvensizlik, ufuksuz- luk ve "Bizı ancak Avrupa yönetebilir" dıyen yenı bir mandacılık mı yatmaktadır? Prof. Dr. Bedia AKARSU S on 15-20 gün ıçınde bırbınnden güzel üç olay yaşadım. Mutlulu- ğumu sızlerlepaylaşmak ıstedım bu umarsız ortamda Bınncısı "Ata- türfcçü Düşünce Derneği''nın çağ- nlısı olarak konferans vermek üzere gıttığım Edırne'de gördüğüm, son yıllarda pek kolay rastlanmayan ıçtenhk, yakınldc ve konukse- verhk oldu. O güzel kentın uısanlan da gü- zel; hele ertesı gün "Edirne Oğretmen Oku- hı'nun opınlpırıl gençlenyle yaptığuruz soy- leşı, hıçbırzaman yıtırmedığım ıyünserhğı- mı ve umudumu pekıştırdı SordukJan sorular ulke sorunlanyla da ıl- gılendıklennı, hatta dertlendıklennı açığa vuruyordu. Nurullah Ataç uzennde ozeliık- le durmalan, benı aynca mutlu ettı; hem Ataç'ın unufulmadığını göstermesı hem de bütün postmodern etkılere karşın Aydınlan- ma'nın ıçınde olduklannı göstermesı bakı- mından. Bütün bu bozuk eğıtım sıstemırun ıçınde olmalanna karşın nasıl böylesıne ıyı yetıştıklen doğrusu araştmlmaya değer. Bır şeyler oluyor Türkıyemızde Ikıncı mutlulu- ğum Edırne'den dönüşümden bır ıkı gün son- ra tıp fakültesınden arkadaşlarla Kapadok- ya gezısıne katılmam Tıphların kongrelenn- de kendı alanlannda tıtızlıkle tartıştıktan, çalışmalar yaptıktan sonra, bununla yetınme- yıp kendı alanlannın dışına çıkıp kültürel, sa- natsal etkınlıklen de hep bırlıkte gerçekleş- tırmelen ve aralannda kurdukJan gerçek dostluk her zaman dıkkatımı ve hayranlığı- rru çekmıştır. Bu kez de öyle oldu. Bırlıkte bütün Kapadokya'yı, Göreme, Ürgüp, Sine- sos ve Avanos'u, doğa hankası pen bacalan lie kılıselen, konaklan, eskı Osrnanlı ve Rum evlen ıle hepsı bırbırınden ılgınç yerlen do- laştık Insanlan da doğası kadar güzel bu çevrenın; gösterdıkJen yakınlık, ılgı, ıçten- lık -yalnız bu yörenın değıl, tüm Türkıye halkının nıtelığı olan bu guzellıkler- neden polıtıkacılanmıza yansımıyor diye düşün- meden edemıyor ınsan. Türkıye'nin her yanını kaplayan zengın- lık, her alanda artabılecek venmlilik bu den- lı olanakJı ıken nasıl oluyor da üç beş çıkar- cı polıtıkacı yüzünden bugün ıçınde bulun- duğumuz bu duruma düşebılıyor ülkemız diye hayıflanmadan edemıyoruz Nasıl kur- ruluruz bu durumdan diye duşünmeden de edemıyoruz aynca Her şeyınbaşı egıtım dıyorum yenıden Ve eğıtımın ne denlı etkılı olduğunu şu günler- dekı üçüncü mutluluğumu sağlayan bır olay- da apaçüc görüyorunv Burgaz Adasın'da ger- çekJeştınlen "Darüşşafaka" ıle "Yapı Kre- di Kültür Sanafın bırlıkte düzenJedıklen "Sait Faik'i Anma TörenTnde... Dünya çapuıda bır sanatçınuz olduğun- dan hıç kuşku duyuimayan, ama ne yazık kı henüz yetennce dünyaya tanıtılamamış olan bu büyük sanatçımızı bırkez daha büyük bır kalabalık eşlığınde andık. Benım aynca üze- nnde durmak ıstedığım ve benı aynca mut- lu eden Dariişşafaka'nın eğitinı düzeyinin ne denü yüksekokhığunun bir kez daha, hem de bu kez ilkokulçocuklarmın başansmda gö- rülmea oldu. O sev ımlı, ıyılık, mutluluk do- lu \e kendınden emın olduklannı dıle getı- ren baJaşlan ve pınl pınl yıizlenyle "Darüş- şafaka Çocuk I&rosu" gerçekten övunç ve- ncı ıdı. Onlan böylesme yetıştıren öğret- menlennı ve onJan mutlu kılan Darüşşafa- ka yönetımını kutlamak gerekır. Müzıkle bırlıkte dısıplın ıçuıde çalışmakla nasıl ba- şanlı olunabıleceguun canlı önıekJennı oluş- turuyorlardı bu kuçük çocuklanmız. Bu gü- zel etkınlıkJer aslında her alanda gıftıkçe art- makta, özellıkle sanat, felsefe ve bılım ala- nında Bu- ülkeyı de ayakta tutan bu etkınlıkler- dır- Bılımdır, sanattır, felsefedır; polıtıka ve polıtıkacılar gelıp geçıcıdır, kalıcı olan kül- türdür, bılım ve sanattır, aydınlanmadır. Işık bu- kez yanmaya görsün, kımse onu söndü- remez GüzelÛkleri göriip karamsarüktan kurtulun güzel insanlar.yarmlaraydınlanan- lannolacak. Anmalıklardaki Ekmekçi... Ertan UNVER Torbah T orbalı Güz Etkınlikle- n Anmalıklannın be- şınde de Ekmekçi adı bulunmaktaydı.. Beş güz etkınlığı de Ekmekçi yazıla- rında (ANKARA NOTLA- Rl'nda) yer almıştı... Bu beş yı- lın tanhıne (1989-94) karşılıklı olarak Ekmekçı-Torbalı adlan öylesınedennkazınmıştı.. 1994 sonrasında Ekmekçi, Torbalı Ya- zılan 'ru, özellıkle "Domuzuna, Ermo ve HaHl Efe" başlıklan al- tındasürdü.. Gülmece EtkınJik- lenne "ara verilmesine karşın'' Ekmekçi Torbalı'dan kopamıyor muydune Birkaçkezdedıydım de, hemencecık "hadioradanla- ynj" başından savıvermıştı... Sonrakı yıllarda Ekmekçi, bır- çok anmalıktakı yerinı aldı. Hem öyle zorlamasına falan değıl, se- ve seve ve de kendını kanıtlaya kanıtlaya.. Böylesı neden olur 9 Çok düşündüm; azını yazıyo- rum... Böylesı bır yer alış, bılın kı kesınlıkJe "doğaçlamasına- dff".. Çünkü bır "basbranı" yok- tur.. Çağdaşlamasına söylersem, bır "sponsoru"yoktur.. Anma- lıklardaki bu yer alışın öncelik- le akılJarla bağıntısı vardır; he- men sonrasında gönüllerle... Zaten çoğunJukJa akıllar da, gönuller de u gurbeteçıkışmdan önce" hep Ekmekçrnın ardı sı- ra gelırlerdı, hıç gocunmadan Bu durum kuraldandı sankı Ekmekçi, bır konuyu "dfline dolar", habıre üstüne gıderdı, bir zaman sonra bunun gerçekliğı- ne katılan katılana... Millıyet'm 22 Eylül 2002 gü- nü, en tepeden verdığı bır habe- nn başlığı şöyleydr 6 ay kefır tü- ket gençleş. Uludağ Üruversı- tesı'nın bır araştırmasını yansıt- maktaydı bu haber Yanı akılsal- lığı yanında bıhmsellıkten de kaynakJı. Cumhunyet'ın okur- lan çok ıyı bılırler, kefirle ılgılı çabalarını, Sevgih Ekmekçı'nin Şımdi ıster mısınız baştan aşağı kefırcı kesılsın ülke! Bır güzel koskoslansın sevgıli Ekmekçi, o gurbet ellerde, "ben dediydim'' diye.. Ve de böylesı mınıcık bu- anmalığa kazınmanın onurunu tatsın... Tıpkı, ÇGD'nın Yılın Gazetecılen Yanşması'mn an- malığına kazınmanın onurunu her yıl tattığı gıbı.. Her yılın 21 Mayısı'nda "gur- bet duraguıın" başında, Aldt^an Ekmekçi \ e Özlenı EkmekçiSa- yar'm sesleriyle ve de bırçok ar- dıllannın sözlenyle yapılanan o güzelım anmalıklara ne deme- lı.. Yaşanan her yıl sürecek olan bu Ekmekçi anmalıklannın en ıçtenlennden bın de 21 Mayıs gunügerçekleşenlermıne (Inan- cım o kı, bu yaşanan 21 Mayıs- lar, bırkaç yıl sonra yalnızca Ce- becı Asn Mezarlığı'ndakı "gur- betdur^ı'' başından ötelere doğ- ru taşınacaktır. Bu taşınmanın ılk durakJanndan bun de -adım gıbı bılıyorum- Torbalı olacaktır 1 .) Anmalıklardakı Ekmekçi 'den soz edılır de MetinAksoj'un çok özenle hazırladığı ve emek ürü- nü ıkı kıtap çalışmasına değuııl- mez mı?.. ÇGD Yayınlan'ndan çıkan bu ıkı (tuğla) kıtabın adla- n. "Ekmekçi'yeOzlem'' ve "ga- zetecüıin yaşamT . Buınde Ek- mekçi yapılanıyor anmalıklaşa- rak, öbüründe Ekmekçi'ye duyu- lan ozlem. Hey gıdı Ekmekçi hey!.. Yıllarılerledıkçedahani- ce anmalıklannda panldayacak olan ışıklanna bakarak, senı çağ- nştıracağız buralara, o gurbet el- lennden... PENCERE Sıkıntı Ikıntıya Dönüşüyor. AKP'liler Antalya'da bu- luşmaya karar vermişler- di; hava sıcak, otel motel, deniz havuz, yüzme müz- me devreye girecekti... Kadınlı erkekli Islamcılar ne yapacaklardı?.. Recep Tayyip uyardı: - Aman ha, haiinize tav- rınıza dikkat edin, haşerna ile suya girmeyin!.. Haşema ayak bileğine dek uzanan şalvar gibi bir denız giysisi.. Erkeğe mahsus.. Ya kadın?.. Kadının lâfı mı olur?.. ör- tünme yani tesettürgeçer- lı... Gazetelerde voteybol oy- namaya heveslenmiş za- vallı kadınların fotoğraflan yayımlandı; AKP'li "zevatı kiram"m haremleri saç te- linden ayak tırnağına dek o sıcakta kapanmışlan kim bilir ne biçim tertiyortar?.. Insan acıyor. Peki, insan bedeninde günahın yuvalandığını sa- nan batıl inanç yalnız Is- lamda mı?.. • Hıristiyan Ortaçağı'nda resim günah değildir, ama çıplak göremezsin... "Çıplak" yani "nü".. Rönesans ile ucundan kıyısından başlar insan be- denıne özgürlük, büyük ressamlann fırçalannda sa- natsal içenkle tuvallere yan- sır... Peki, eski Yunan döne- minde çıplak heykelin da- niskası yok muydu?.. Vardı; tek tanrılı dinler- deki ahlak anlayışı çıplağı yasaklamıştır... Batı'da insan bedenine özgürlük insan aklı bağım- sızlaştıkçafilizlendi... Rönesans' la mayalanan "Aydınlanma Devri- mi"nden sonra insan vücu- du belli süreçlerde doğal- laştı... Güneş ışığınaçıktı... Cumhuriyet devrimiyle ••• birlikte Türkiye'de bu do- ğal bağımsızlık uç verdi; Türk kadını saçlannı rüz- gârda savurabilmenin mut- luluğuna Atatürk'le eriş- ti... 19 Mayıs Spor ve Genç- lik Bayramı'nın eyleminde kutlanırbusevinç... Türkressamınınve hey- kelcisinin özgürfüğü de 1923 Devrimi ile pekişmiş- tir. • Kadını köteleştren "taas- sup'lslam coğratyasmm ki- mi haritasında Kuranıke- rim'in buyruklannı da aşan bir gerici devlet düzenine dönüşüyor... Türkiye'deki Islamcı da buna özeniyor... AKP'li bu yüzden sıkın- tıda... 19 Mayıs törenlerini izle- mek için şeref tnbününde zoraki yer alan Recep Tay- yip tedirgindi, Bülerrt Annç ne yapacağını bilemiyor- du... Sıkıntı yalnız bu kadarla kalsa iyi... ÇağdaşTürkrye'nin genç kızlan sanatın ve sporun her dalında eylemcidir, ha- zır ve nazırdır. Voleybol.. Basketbol.. Tiyatro, opera, bale.. Dans.. Atletizm.. Pekj, bu ülkeyi yönetme- ye çıkmış kişi, şampıyon Süreyya Ayhan'a ne di- yecek?.. Negiydirecek?.. Kendi kızını, eşini, gelini- nı tesettüre sokup Sürey- ya Ayhan'ı kutlama ikiyüz- lülüğünü yapmak zorunda kalan sıkılmaz mı?.. Sıkıntı büyük!.. Sıkıntının Türkiye Cum- huriyeti'nin takıyyecı yö- neticilerinde ıkıntıya dönüş- tüğü gorülüyor. Shubuo. Kablosuz yaym.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle