Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18MAYIS2003PAZAR
10 P A Z A R Y4ZILARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Yaşasın Sinema...
Çok yaşa
büyük usta!
Sinema gibi bir uyancının
gerçek müptelalarından
oldunuz mu bir kere, ne TV, ne
de kasetli veya dısklı video
hızınızı keser. Elbette züğürtlük
ve de baskı ortamlannda
tıryakılenn başka çaresinin
olmadığını bilemeyecek kadar
da uçamayız. Maksat fikn
zıkrettirtmek. Ancak
buralardaaz şans (!), biraz da
meslek elverip de kendini
Cannes gibı, Sinema
Cenneti'nde bulunca hiç
olmazsa gördüklerimizi,
duyduklanmızı dilimiz
dönüp elimiz erdiğınce sizin
oralardakilerle paylaşmadan
edemıyoruz. Hani yani
çevredeki huriler, gılmanlar
vs... bu yılki "Maitresse de
Ceremonie / Tören Metresi (!) -
daha Türkçe bir deyişle - Açıhş
ve Kapanış SunucusıT
Fransa'nın Italyan gelıni
Monka Beilucci kadar dıkkat
çelıci veya damat bey Vlncent
Cassel kadar ılgı çekici olmasa
da öyle zengin bir çeşni
içersinde dolaşıyorsunuz ki her
zevke ve keseye uygun görüntü
ve tım bulmak mümkün! Biz
plaj veya lobi kulislennde
koşmalan, farklı kulvar ve
kategori erbabına (!) bırakıp,
56. Uluslararası Cannes Film
Festivali'ne damgasını vuran,
vuracak yüzlerce irili ufaklı
olaydan bir
ikisine değinelim.
Kanımızca
yerküremizin
tanıdığı 3 EN
büyük
sinemacıdan biri
olan Federico
Feffini Maestro'ya ^^~^^~
(Üstad) ölümünün 10. yılı
nedeniyle ithaf edilen iki yavan
Festival afışine karşın olay o
derüi önemli ki, 2003
Randevusu buram buram Fellini
kokuyor. Palmiyelerin ikiye
böldüğü, bir yansı trafiğe
kapalı ünlü sahil caddesi La
Croisette ve ona inen sokaldar
gündüzleri hoparlörler, çoğu
akşamlan da bando ve
fanfar eşliğinde Fellini'nin
ruhunun sesi \ino Rota
Maestro'nun müziğiyle çınlıyor.
(Rota, 1952'deld ilk İcendi adına
imzaladığı Fellini filmi
AkŞeyrTtenl978'deki
Orkestra Provası'na 15 en
önemli filmin müzikçisi.) Biraz
da son 5 filminin müzisyeni
Nkola Piavoni ve diğer film
müzikleri çalınıyor. Hava
karardığında da, kumsala
kurulan, meraklısuıa açık dev
ekranda, üstadın seçkin
filmlerini izleyip 1950'lerin
Büyük Yalanlanndaki Büyük
Insanlığa -en azından gösteri
süresince- dönmeye çalışıyoruz.
Geçen hafta Paris'te vizyona
giren bir Fransız-îtaryan
belgeselı var. Genç yönetmen
Damian Pettigrew'in "Ben
Büyük Yalancı FeDmi'yim"
başlıklı çalışması şu "yalancı
dünyada" asıl ihtiyacm Bush
gibi "BüyükDoğnıcıT veya
Erdoğan-Bertusconi gıbı
CANNES
UĞURHÜKÜM
"Küçük Yalancı"lara değil,
Maestro gibi "Büyük
Yalana"lara olduğunu
kanıtlamaya çalışıyor.
Bu arada küçük yalancılardan
birinin AK Şeyhlerle yönetriği
ülkeden ilk defa biri bileğinin
hakkıyla 2003 buluşmasında
ülkesini temsil erme olanağını
yakalıyor. Zira gerçekte Ydmaz
Güney - Şerif Gören veya Tevfik
Başer'ın belki kendilerine belki
de resmi Türkiye'ye rağmen
geçmişte Türkiye'yi temsil
etmiş oldukJannı söylemek
aslında ancak bellı bir
iyimserlikle açıklanabilir. Nuri
Bflge Ceylan ise özgün duru
söylemi, rutarlı yakJaşımıyla
gerçek uluslararası bir kariyerin
basamaklanru çıkıyor. "Uzak",
dileriz ki hem onu hem Türk
sinemasını ilerilere, daha
uzaklara taşır. Bu yıl burada hiç
kimsenin paylaşamadığı bir de
Yüksei Yavuz var. Hani
Almanya'da yayımlanan radikal
Kürtçülerin Ozgür Politika
gazetesine göre Kürt halkının,
milliyetçilik mangalında kül
bırakmayan bazı Türk
gazetelerine göre Türk; parayı
bastınp, düdüğü çalan
Almanlara göre ise Almanya'yı
temsil eden, "Yönetmenlerin
On Beş Günü" smıflamasında
yanşan "Kkine Freiheit- Küçük
veya Birazcık Özgürlük"
filminin
yönetmeni. 1964
Karakoçan-Elazığ
doğumlu, 16
yaşından beri
Almanya'da
yaşayan, Hamburg
Üniversitesi'nde
Ekonomi ve Güzel
Sanatlar okumuş Yavuz'a
"KimBğin hangisi" sorusu
yöneltildiğinde, Amin
MaaJouf un "Ölümcül
Kimlikkr"ındekıne yakın bir
yanıt veriyor: "Bana ilk de bir
mifiiyet etiketi itiştirmeye
çahşryorlar. Ben bunlann hiçbiri
değflim. anıa hepsiyim. Ne
Türk, ne Kürt, ne de Ahnan.
Ben hepsiyim. Ben Öteküerle
konuşmak, dtyalog kurmak
isteyen Yüksei Yavuz'um" diyor.
Ona da, Küçük Özgürlüklerin
Büyük ÖzgürlükJerin yolunu
açması için sabır ve başan
diliyoruz. Maestro Fellini'nin
de dediği gibi: "Yaratmak
ihtiyacııu hissetmek, kendi
yaşadığını, hisseröğini ötekine
aktarmakla, ötekiyle diyalog
kurma dürtüsüyle tamamlanan
bir devre. Bunun da en güzel
yolu SİNEMA." 1960 yılında
Fellini nice nesillere tatlı
rüyalar gördürmüş ve umanz
daha nicelere gördürtecek "La
DokeVrta/TathHayat" ile
Büyük Ödülü kazanmıştır.
Islıklar, alkışlar arasında
sahneye çağnlır. Anlaşılmaz
birkaç Italyanca söz
fisıldadıktan sonra kalabalığa
döner ve "Viva D Cinema /
Yaşasm Sinema" diye haykınr...
Sen çok yaşa Büyük "Yalancı*
Usta... "Vıva Maestro"!
ugunhukum a paris.com
Belçika'da sözseçmenin
Belçikalılar, Federal Meclis'te görev
yapacak 150 milletvekiLi ıle 40 senatörü
seçmek üzere bugün sandık başına gidiyor.
10 miryon 310 bin nüfuslu ve oy kullanmanın
zorunlu olduğu Belçika'da, 7 miryon 453 bin
kişi ile birlikte, ülke dışında bulunan 112 bin
seçmen sandık başına gidecek. Partilerin
parlamentoya girebilmek ıçin yüzde 5
barajını aşmalan, seçim listesindeki ilk üç
isimden birinin kadın olması ve adaylardan
yüzde 50'sinin kadın olması gerekiyor. La
Libre Belgique gazetesinin anketine göre
Liberaller, Sosyalistler ve ırkçılar oylannı
arttınrken Yeşiller 1999 seçimlerine göre oy
yitiriyor. Le Soir gazetesinin kamuoyu
yoklaması da benzer eğilimler göstermişti.
Bu artış eğilimi bugüne kadar aynı şekilde
devam ettiyse, seçimlerde Sosyalistler sürprİ2
yapıp 1. parti olabilir ve başbakanlık
Liberallerden Sosyalistlere geçebilir.
Irkçılann oylannı arthrması ve Flaman ve
Valon Yeşillerinin oy kaybetmesi ise
kaçınılmaz hale geldi. Seçimlerde Türk
adaylar da dikkat çekiyor. Değişik partilerin
listelerinde, senato için 11 milletvekilliği için
ise 15 Türk kökenli aday var. 140 bin
Türk'ün yaşadığı Belçika'da 86 bin Türk
Belçıka vatandaşı. Bugünkü seçimlerde
bunlann 50 bininin oy kullanması beklemyor.
SP.A - Sprit (Flaman Sosyalist Partisi ve Sprit
Ittifakı) Flamanca konuşulan seçim bölgesi
senato listesinde 4. sırada bulunan Fatma
PehKvaıTın tekrar senatör seçilme şansı çok
yüksek. Bu partinin Flamanca konuşulan
seçim bölgesinde 5 senatör
çıkarabileceği tahmin ediliyor.
Ayru seçim bölgesinde Agalev
(Flaman Yeşiller Partisi) senato
yedek listesinde 1. sırada yer alan
Meryem Kaçar'ın da tekrar
Senato'ya girmesi kesin. Asıl
listede 1. sırada bulunan Mieke
Vogels'ın bölgesel hükümette •
bakan olması nedeniyle, Agalev bu bölgeden
bir senatör bile çıkarsa Kaçar, Vogels'ın
yerine senatoya girecek. Vogels'ın bölgesel
hükümetteki görevi 2004'te sona eriyor ve
Yeşillerin bu ağır topunun az da olsa
Kaçar'dan senatörlüğü geri ahna olasılığı var.
Diğer Türk adaylann seçihne şanslan çok
BRUKSEL
sayıda tercihli oy almalanna bağlı. "Şu seçim
bitse de kurtulsak» Her gün biraz daha
düzeyi düşürüyorlar. Karalama
kampanyalanrun bini bir para_." diyerek söze
girdi Pehlivan hafta ıçindekı göriişmemızde.
Bugün rahatladığı kesin. Partisinin
kampanyalannda halkın gösterdiği ilgiden
çok memnun olduğunu fark etmek hiç de zor
değildi. "Özeffikle Avnıpa Arap Ligi (AEL)
Bderi aşın Arap miDhetçisi Ebu
Yah\ a' nın çıkışlannı ırkçı parti
kadar sakmcah bulduğunu"
belirttiği açıklamalan ve AB
dışındaki ülke yurttaşlanna da
oy hakkı verilmesi
konusundakı çabalanyla
Belçika medyasnıda Türk
— — " ^ — medyasından çok daha fazla
yer alan Fatma Pehlivan, Knack dergisi ve
VTM televizyonu tarafindan 2002'nin en
başanlı 3. kişiliği seçilmişti. "Partim beni
seçilebüecefim bir yere koymuş_ Türkler
getirecekleri oylar için aday yapıhyor. Yüzde
15 oy ahrsak 4 senatör çıkaracağız. Partinin
hedefi vüzde 18 ama voklamalar vüzde 20'
ERDtNÇUTKU
Bağdafta
üniversiteler
açıldı
Savaşın ardından
yaralannı sarmaya
çahşan Irak'ın
başkenti Bağdafta
dün üniversiteler
uzun bir aradan
sonra yeniden açıldı.
Üniversiteterin ilk
gününde ders
yapıbnazken
öğrenciler kayıt
yeniledLABD
askerierinin
kontrolünden
geçtikten sonra
okuOanna girebikn
öğrenciler,
kafetery alarda ve
kampusta buluşarak
hasret giderdL (AA)
gösteriyor' <üye
anlatırken "Çrtayı mı
vüksehtin?" diye soruyoruz. Verdıği yamt
ilginç- " Ç W n a
^ yükselttL" Pehlivan'uı
bulunduft listenın başında SP.A"nın en
popüler \s0 Steve Stevaert var. Üstelik
Ste\aert, şmdi partinin de başına geçtı.
Pehlivan kîndınden emin konuşmaya devam
ediyor; "&$& hizmetleri, yaşhhk, emeklüik,
aynmcıhkkarşıtlığL. partimiz tüm konulara
insanı en öode tutarak bakıyor. Aynm
yapmıyor. Sadece yabancılara yöneük özel bir
çaba gösteflnesi gerekmiyor. Örneğin işsizBk
bazı gnıpb" daha fazla elkih>or. Onyargdar
yabancıların iş bulmalannı zorlaşünyor.
Partimiz bu konuda çok hassas. Gerekirse
isverenlereyabancı işçi kotası uygulamasrvia
göçmenlerin işe girmesini kolajlaşürmak
istiyoruz. Göçmenler, kadınlar ve özürtüler iş
pazannda yeterince temsil edflmiyor. Sabit
sağhk faturası uygulamasryla, ezilen
kesimkrin sağhk giderleri nedeniyle zorda
kahnalanna engel olacağız. Göçmenlere oy
hakkı konusunda da ısrarbyız. 2. ve 3. smıf
vatandaşbğı kaknnp herkesin 1. sııuf vatandaş
ohnasuu sağlamabyız." "Türkrve'de oy
kuuansalar AKİP, SP y* da >IHP'ye oy
verecek olaniann Belçika'da partinizi
tercih etmesini nasıl yorumhıyorsunuz"
diye soruyorum. "Türkije'vi düşünerek
değil, Belçika'yı düşünerek o>r
\eri\ı
orlar.
Kendi çıkartan doğnıltusunda rasyonel bir
tercih yapı>ı
orlar" dıyor. Yerel seçimler
ıçin yâzdığım "Belçflia'nın Milb Görüşçü
sosyattstfcrT başlıklı yazımı arumsıyorum
bırden. Bu seçimlerde Sosyalistler,
Yeşiller ve diğer partılerden aday
gösterilen Fethullahçı, Milli Görüşcü ve
ülkücü adaylann sayısının arttığını fark
ediyorum. lyı ki seçilebilecek sırada
değıller. Tekrar seçilmesine kesin gözüyle
bakılan Pehlıvan'a yanm kalan işlerini
soruyorum. "Ük efe alacagını konulan oy
hakkı, izin yoiunda ve aile büieşinünde
yaşanan sorunlar olacak. Ük işjm
göçmenlere oy hakkı~" diye yanıthyor.
2002'nın en başanlı 3. kişiliği seçihnesi
konusunda hiç böbürlenmı>or Pehlivan.
"Ben kendimi değil, başkalan beni takdir
etsin. Söz seçmenin" dıyor. Bakalım bugün
seçmen ne diyecek? Ben en çok,
kampanyalar boyunca fazlaca
bahsedilmeyen ırkçı parti Vlaams Blok'un
alacağı oylan merak ediyorum. Sessiz ve
derinden gitmiş olmasınlar?
erdincutkuayahoo.com
Brezilya'da kadın güzelliği..
Brezilya denince tabii ki akla ilk
gelen şeylerden biri bikinili.
özellıkJe de tangalı kızlar... Burada
yaşarken bu ülkede kadın kalçasına
-popoya- ne kadar değer verildiğini
ve hayranlıkla bakıldığını gördüm.
1960'lardan başlayarak dünyada
kadın için ideal vücut zayıflıkla eşit
hale geldi. Öyleki 1970'lerde
Twiggy adlı manken dünyada bir
numara oldu. Adından da
anlaşılacağı gibı Twiggy dal gibı,
adeta hastalıktan yeni kalkmış veya
yeterince beslenmemiş bir çocuk
gibiydi. Örnek bu olunca medyanın
ve moda dünyasının da etkisiyle
modeller git gide ınceldi ve
modelleri örnek alan genç kız ve
kadınlar arasında beslenme
bozukluklan hızla yayümaya
başladı. 12 yaşındaki kızlar dahil.
kadınlarda kendini aç bırakma
popüler hale geldi. Marüyn Monroe
gibi etli butlu olmak değil, bir deri
bir kemik, gelişmemiş çocuklara
benzemek makbul oldu. "Yemeğin
salçahsı, kadının kalcahsLT desek de
bizim toplumumuzda bıle herkes
zayıflama yanşına girdi. Zaman
içinde mankenlerin vücut ölçüleri
biraz normale döndü, yani
günümüzde artık Twiggy ölçüleri
ideal değil ama yine de incelik
gözde. Kadınlann kendilerine
bakışlannda ve tabii psikolojilerinde
bü>"ük hasara yol açan bu eğilimin
Brezilya'ya
ulaşmadığını görmek
beni şaşırttı ve biraz da
sevindirdi. Tabii ki
mankenler ve ünlü kadın
oyuncular zayıf, ama tığ
gibi değiller; kalçalan,
göğüsleri yerinde, hatta
hafıfayvagöbekleribile ~^~^~
var. Genç kızlar arasuıda da "incecik
otanahyım" gibi bir takınn yok.
Elbette göriinüşe önem veriyor ve
şişmanlamak istemiyorlar, ama
üstlerinde toplumun kovdugu bir
baskı yok. Hem ınsanlarla sohbet
edince hem de genel olarak halkı
gözlemleyince bunu anlamak kolay.
Za>ıflama takıntısının ohnajışınuı
temelinde güzel kadın vücudu imajı
ve özellikle kalçanın önemi yatıyor.
RIO DE JANEIRO
BARIŞ GÜNERSEL
Brezilyalılar için güzel kadın
vücudunda en önemli yer popo.
Bahsettiğim ufacık, etsiz, kemikh bir
kalça değil; gerçek, dolgun bir popo!
Tanga bikiniyle üçgen bikini neden
bu kadar popüler sanıyorsunuz? "Ne
kadar büyük o kadar iyi!" (Tabii
bununla obezite kast edilmiyor.)
Herkes liposuction
yapnrma, estetikle
kalçalannı küçültme
derdindeyken
Brezilya'da kadınlar
kalçalannı büyürmek
ya da biçimlendirmek
ıçin estetik
~ ~ ~ ^ ^ ^ ~ yaptınyordu ve
yaptınyor. Hızla yaygınlaşan bu
işlemin adı ise -tahmin
edebileceğimiz gibi- "BrazBian Butt
lift," yani "Brezilya usulü kalça
biçimlendirme!" Rio'ya ilk
geldığımde dikkatimi çeken
şeylerden biri. gazete bayilerindeki
bol sa>ada erotik dergiydi. "PlayİMjy"
dışında herhalde otuz kadar farklı
Brezilya yapımı erotik dergi
basılıyor. Her ay bayilerde sıra sıra
dizilen dergilerin kapaklannın
hemen hepsinde kadının sutı dönük,
altında tanga-dergiyi satacak olan
resim kadının poposu. Buradan da
kadın vücudunun bu bölgesine
verilen önem anlaşılıyor Toplumun
dolgun kadın vücudunu hor
görmemesini, kadınlann gıyim
anlayışında da görmek mümkün.
Brezirya'ya ilk gelen biri için bu
hakikaten ahşılmadık bir şey.
Daracık bluzlar, kısacık etekler
giymek için mankene benzemeniz ya
da genç ohrıanız şart değil. En
popüler gıysilerden biri mini-şort.
Neredeyse bikini altı kadar ve
kalçaya tamamen yapışıyor. Bu tarz
şortu zayıf kadınlar, toplu. kilolu
kadınlar günlük hayatta kullanıyor;
markete giderken, çocuğunu okuldan
alırken, komşuya uğrarken... Bizim
kültürümüzden çok farklı olarak bu
tarz bir kıyafet onlann seksi ohnaya
çalıştüdan. "namussuz" veya
"yüzsüz" olduklan anlamına
gelmiyor. Erkeklerin ilgisini çekmeyi
hedeflemiyor. Zaten onlar plajlarda
büviimüş, kadın fiziğinin detaylanna
alışık. Peki neden bunlan giyiyorlar?
Sıcak havada üstte ne kadar az şey
varsa o kadar iyi. Sonra herkes
giyiyor. geleneğin parçası; niye
giymesinler ki? Aynca beğenmeyen
bakmasın! Giymek istemeyen de
giymesin! Günlük kıyafetler dışında
moda eğilimlerinin çoğu da kalçayı
hedefliyor. Mesela kadınlar etek
veya pantolon giyince külodun belli
olması popüler; modaya uygun
sa>ılıyor. (Bu eteklerin altına tanga
degil, üçgen külot giyiyorlar; ama
bizim normal külotlanmızdan daha
kıiçük ve dar.) Yani etek ister uzun
olsun ister kısa. dikkat yine bir
şekilde popoya çekıliyor. Tarihte
birçok kültürde kadın ne kadar
dolgunsa o kadar sağlıklı sayılmışnr;
geniş kalça doğurgarüık ıfadesidir.
20. yüzyılın başına kadar Ban'da
etek altına giyilen kalça yastığı moda
değil miydi? Bence Brezilya'da geniş
kalçaya verilen önemin kaynağı
Afrika kökenli inançlar ve
Brezilyalılann Afrika kültıAr ve
tarihlerine bağhhğı.
bgunerselâbotmaiLcom
Bodrum şehir merkezinde en iyi hizmet veren Hotel Kos'ta
huzurlu ve sıcak bir ortamda misafir olabilirsiniz.
Otelimizin Bodrum'un içinde bulunmasının verdiği özgürlük,
24 saat boyunca misafirlerine eşsiz Bodrum yaşantısını sunar.
Tesisimizde 2 yüzme havuzu, 2 çocuk havuzu, yeni kapalı Bar ve
Restaurantı ile yeni bir mekânı, masa tenisi, dart, internet, basketball,
satranç, toplantı salonu, otopark mevcuttur. Odalarımızın tümünde split
klima, saç kurutma makinesi, duş/WC, direkt telefon, televizyon vardır.
Otelimiz yat limanına 500 m. uzaklıktadır.
Hotel Kos
Eskiçeşme Mah. Caferpaşa Cad. No: 7 Bodrum / Muğla
Tel: 0252 316 8143-44-45 Fax: 0252 316 8146
Web: ^^^'.hotelkos.com E-mail: info@hotelkos.com
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar...
Restorant 4 Havuz Ağaçtennsıklığından demzgönıntûsûnû çekemedık. Gelın görûn...
C
lub Orient, Antik Çağın adalet, sağhk ve banş için buluşma merkezi
olan Ören'de denize "srfır" binbir yıldızlı bir tatil köyüdür. Homeros'un
doğum yeri "Işıklar Sahili"nde, Dünyanın atmosferinde oksijen oranı
en yüksek iki noktasından biri olan Edremit Körfezi'nde, Zeytin Rivierası'ndadır.
Club Orientte, Ege sitilinde yapılmış 62 dubleks yapının her dairesi 2-4 veya
4-6 kişilik aileler için tasarianmış, içlerinde duş/WC ve telefon olan odalardan
oluşur. Tüm kapılar dev bir botanik bahçesıne açılır. Bahçe biter, incecik kumlu
plaj başlar.
Özürtüler ve engelliler için tumuyle düzayak, vejetaryenler ve diabetikler için
sorunsuz tatil. Günlük doktor viziti.
Mayıs 2003
Kişi başı YP 25.000.000 TL, 0-12 yaş ücretsiz, (3.J-4.-5.-6. kişiler 14.000.000 TL
Club Orient Holiday Resort, Ören-Burhaniye
Tel: 0.266.416 53 54- 416 34 45 • Fas: 0.266İ416 40 26
Antlk Cafiın
Konventusu
Ören'de ver alan
Club Orient.
uluslararası
sanatcıların.
arkeologların ve
cevrecllerin
günümüzdeki
Bulusma Merkezidlr.
www.club-orient.com
W ANKARA SANAT TİYATROSUlımirCad.No:7A
TEL: 417 76 76
40.YılKon$erleri
Mnden Bugüne Esin'titer ^
ESINAF^AR&TARIKOCAL
17-18 MAYIS Ctesi-PmarSacıt: 20.30
Online Sotış www biletken com GSM: 0.533.747 87 77
. ast3onkarasanatt;yo-'osu com.tr • www.ankarosonottiyafrosu.com.tr
HASTANESI
"TÜRKÜLER VE
23, 30 Mayıs, 13 Haziran Cuma
Saat: 22.00-24.00
ESİNTİ KlR EvİAYAZMA, KARTAL YAKACIK
REZ. TEL: (0-216) 452 41 58
Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım
ORMAN BAKANLIĞI