Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2003 SALI
HABERLER
DÜTVYADA BUGUN
ALİ SİR3IEN
Dış Politikamız
Ve Kırmızı Çizgileri
Birsuredrdış politikamızda, çokciddi, zaman
zaman çıKmaza saplanacakmış gibi görünen
önemli sounlarla karşı karşıyayız.
AB ite iltşkilerimiz, çok yönlü çıkmazlarla do-
lu.
Irak'ta tan bir düş kırıkl ığına uğramış durum-
dayız, VVashington'a bakarsanız, kendilerini de
soğuk duşjn altına soktuğumuz için artık ABD
ile "stratejk ortaklık" da söz konusu değil; hat-
ta aramızır şekerrenk olduğunu da söyleyebi-
liriz.
Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, AB üyeliği kesin-
leşti, adadaAn nan Planı çerçevesinde ya da her-
hangi bir başka bir temel üzerinde çözüm bu-
lunamamasının faturası da Oenktaş'a ve Tür-
kiye'yeçıkarıldı; budurumdaöbürtemel ilişki-
lerimizı de olumsuz etkiledi.
Dış politikada "kırmızı çizgiler" olarak ilan et-
tiğimiz. yari uyulmaması halinde harekete ge-
çeceğimizi söylediğimiz ilkeler, şimdilik en azın-
dan Irak'ta çiğnendi ve buna karşı hiçbir şey ya-
pamadık.
Medyamız ve siyasilerirniz bu durumdan kar-
şı tarafı sorjmlu tutarak işin içinden sıyrılmaya
çalışıyorlar her zaman olduğu gibi.
Bunun hiçbir şeyi çözrnediğini görmek iste-
miyorlar.
Acaba karşı tarafa veya taraflara yönelttiğimiz
her eleştiride haklı mıyız?
• ••*•
Yıllaryılı, terörörgütü olarak ilan ettiğimiz Al-
manya'daki köktenci örgiitler için Alman yetki-
lileri uyardığımızı, onların, bu başvurularımız
karşısında ilgisiz kalmalannı basınımızda sert-
çe eleştirdiğimizi unuttuk.
Şimdi işbaşındaki iktidann bunların beşiği Mil-
li Görüş'ü baştacı edip neredeyse devlet pro-
tokolüne sokması üzerine, Alman Anayasayı
Koruma Teşkilatı'nın nihayet terörist örgütler
listesine aldığı kuruluşa yakın duran AKP'ye
kuşkuyla bakmasını nasıl yadırgayabiliriz ki?
Kuzey Irak'ta güçlü önemli bir Kürt varlığının
ortaya çıkmasını Türkiye'nin harekete geçme ne-
deni olarak gördük ve gösterdik.
Peki bunu yaparken hiç düşündük mü, aca-
ba Türkiye'nin kendi sınırları dışındaki oluşum-
lara, bunlar doğrudan yakın bir tehlike oluştur-
madığı takdirde, salt kötü örnek olur, bizim ra-
hatımızı kaçırırır diye müdahale hakkımız olup
olmadığını?
ABD ile ilişkilerde, Bush yönetimine, önce her
konuda geniş. destek verrne açısından büyük
umutlar verdiğimiz yalan mı?
Bu umutlardan sonra 2. tezkerenin geçme-
mesinin karşı tarafta düş kırıklığı yaratmasına
neden şaşırıyoruz ki?
Kıbrıs'ta hiçbir açılım göstemniyor izlenimi ya-
rattık.
Sonra Denktaş Yeşil Hat'taki kapıları açtı, da-
ha iki gün önce de Türkiye'nin garantörlüğünün
sürmesi halinde birliklerin çekilmesi konusunu
görüşebileceğimizi söyledi.
Peki bu yaklaşım neden geç kaldı?
• • •
AB ile ilişkiler konusunda, neleri yapamaya-
cağımızı kabul edemeyeceğimizi söylemek yan-
lış değil.
Ama buna karşılık neleri kabul edebileceği-
mizi söyledik mi veya kabul edebileceğimizi
söylediklerimizi yaptık mı?
Garip bir dış politikamız var. Nelerin olama-
yacağını söylüyor, ama nelerin olabileceğini,
nelerönerebileceğimizi ortaya koymuyor, öner-
diklerimizi de yaşama geçiremiyoruz.
Artık salt "yurtta barış, dünyada barış" slo-
ganına sarılarak dış politika yapamayız.
Yirmi birinci yüzyılın, henüz tam belirginleş-
memiş, yeni oluşumlarını algılamaya çalışmak,
olumlu katkıları arttıracak yeni bir dış politikayı
araştırmak yerine, sloganlara ve kale alınmayan
kırmızı çizgilere bağlanmış bir dış politikayı yü-
rütmek olanasızdır.
Türkiye dış politikasını ve onun kırmızı çizgi-
lerini her alanda yeniden gözden geçirmek du-
rumundadır.
Kimsenin kulak asmadığı kırmızı çizgileri ilan
etmek ve onda ısrar etmek sonuç vermiyor da...
Ozden: Iktidarpartisi
demokrasi için tehdit
Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi (CDP) İstanbul Ö
Başkanhğı Bürosu önceki gün düzenienen törenle
açıldı. Zincirükuyu'daki büronun açıhş törenine CDP
Genel Başkanı Yekta Güngör Özden ve çok sayıda
partili katıldı. Özden törende yapüğı konuşmada,
iktidann "laik cumhuriyet ve Atatürkçülüğe
karşıtlığıyla, demokrasi için başhca tehdit ve tehlike"
olduğunu belirterek "Başka krize gerek yok. En
büyük kriz bu iktidardır" diye konuştu. Ozden
sözierini şöyle sürdürdü: "Kadrolaşma planlan,
emekiüik yasası, sorunJara yol açan af yasalan, kişisel
amaçh anayasa değjşiküJderi ve öbür yağmalar
yetnüyormuş gibi, orman yağmalanm olanakh kılan
hukuka aykın anayasa değişiklikJeri, yanhş bakannk
birieştirmeleri, yargıya ve Silahlı Kuvvetter'e
sataşmaJar ve daha nicelerL Değiştirilmesinin
önerilmesi bile olanaksız laikUk ilkcsini karalamak
için başörtüsü yalanı ile sürdürülen sıkmabaş
eylemleri, doğrultularının befirtisidir. Laik Türkiye
Cumhuriyeti'ni bu gerici iktidara karşı koruyacağız.''
Kadrolaşmasına REFAHYOL döneminin isimleriyle devam eden AKP, irticayı soruşturanlan ise sürüyor
Sıra28 ŞubatbürokratlanndaMUSTAFA ÇAMR
ANKARA -Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer ve yüksek yargı organ-
lan başkanlan tarafından uyanlan
AKP hükümeti, 28 Şubat sonrasın-
da görevlerinden alman bürokratla-
n yeniden devlet kadrolanna taşıyor.
Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'de da-
ire başkanlannın tamamına yakını
görevden almırken Devlet Su Işleri
Genel Müdürlüğü'nde irtica soruştur-
malan yürüten Başmüfettiş Mehmet
Paçacı Kayseri'ye sürüldü. Ankara
Su ve Kanalızasyon Idaresi Bilgi Iş-
lem Dairesi Başkanı Yılmaz Kara-
man, Başkent Elektrik Dağıtım AŞ,
Genel Müdürlüğü'ne getirildi.
AKP iktidannın göreve gelmesi-
nın ardından atama ve görevden al-
malann yoğun olarak yaşandığı ku-
İÜ Rektörü Alemdaroğlu:
Ulus devleti
engellemeye
çalışıyorlar
• tÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu,
30 Mayıs'ta 550'nci kuruluş
yıldönümünü kutlayacak olan
istanbul Üniversitesi'nin Türkiye'de
çağdaşlıgın sembolü olduğunu
söyledi. Alemdaroğlu, "Çağdaşlık
Atatürkçülüktür. Atatürkçülük ise
akılcılıktır, çağı yakalamaktır" dedi.
EBRU ERDOĞAN
Türkiye'nin en eski üniversitesi olan
istanbul Üniversitesi (IÜ) 30 Mayıs'ta
550'nci kuruluş yıldönümünü
kutlayacak. Kutlamalara, dünyanın
çeşitli ülkelerinden 21 'i rektörolmak
üzere bakan, başkonsolos ve
büyükelçiler katılacak. tÜ Rektörü
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, tÜ'nün
Türkiye'de çağdaşlıgın sembolü
olduğunu belirtti. TBMM Başkanı
Bülent Annç'ın, tasarruf nedeniyle
Avrupa Konseyi'nde Türkçe çeviri
servisini kapatmasını eleştiren
Alemdaroğlu, TBMM Başkanf nın
böyle bir yetkisinin olmaması
gerektiğini vurgulayarak Türkiye'nin
ulus devlet olmasının engellenmeye
çalışıldığıru bildirdi. Kutlamalann iki
gün süreceğini kaydeden Alemdaroğlu,
birinci gün konuk rektörlerin de
kahlacağı, "21. YüzyıMa Üraverate" ve
"Bizans ve Osmanh Küttürü" konulu
iki forumun yapılacağını belirtti.
Alemdaroğiu, ıkinci gün depremden
sonra tamamen yenilenen ve "Bfliın ve
Sanat Merkezi
T>
olarak adlandınlan
Rektörlük binasının açılışırun
yapılacağını ifade etti. lÜ'nün tarihini
anlatan Prof. Alemdaroğlu, Fatih
Sultan Mehmet'in istanbul'u fethinin
hemen sonrasında Ayasofya'nın
yanında bulunan ve papaz yetiştiren bir
yeri, bilim kurumu haline gerirdiğini
söyledi. Alemdaroğlu, üniversitenin
1933'te istanbul Üniversitesi adını
aldığını harırlattı. Alemdaroğlu, 14
Mart 1827'de ise Tıp Fakültesi'rün
açıldığını belirterek lÜ'yle birlikte
çağdaş eğitimin başladığına dikkat
çekti. tÜ'nün Türkiye'de çağdaşlıgın
sembolü olduğuna işaret eden
Alemdaroğlu, "Çağdaşhk
Atatürkçülüktür. Atatürkçülük ise
akılcılıktır. çağı yakalamaknr ve bu bir
yaşanı biçimidir. Bugün TürkKe'de
tarüşılan konu Atatürkçülük
anlavışında bir yaşam biçimi ve
karşıdevrimciliktir'' diye konuştu.
• AKP iktidannın göreve gelmesinin ardından TEDAŞ'ın üst yönetim kadrosu tamamen
değiştirildi. TEDAŞ'a bağlı müdürlüklerde 150'ye yakın personelin görev yerlerinde kaydırma
yapıldı. BEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne ASKl'den Yılmaz Karaman atandı. DSl'de irtica
soruşturmalannı yürüten Başmüfettiş Mehmet Paçacı Kayseri'ye atandı.
rumlardan birisi de TEDAŞ Genel ÖraerFanıkGültekmgetirildi. Mal- tim AŞ (TElAŞ) Genel Müdürlü-
Müdürlüğü oldu. Atamalar kapsa-
mında TEDAŞ'ta genel müdür yar-
dımcılan ve daire başkanlannın ta-
mamına yakını görevlerinden alı-
nırken bölge müdürlüklerinde çalı-
şan 150'ye yakın personelin de de-
ğişik görevlere kaydınldığı bildiril-
di. AKP hükümetiyle birlikte TEDAŞ
Genel Müdürü Bülent Ülkü ile Ge-
nel Müdür Yardımcılan BahaÜnlü,
Hamit Ozkan ve Abdulkadir Gök-
çen görevlerinden alındı. Genel mii-
dürlüğe Haşim Keklik atanırken ge-
nel müdür yardımcılıklanna da Fet-
hi Bulut, Yaşar Elmas Bostancı ve
zeme Yönetim Daıre Başkanlığf na
Salim Kılavuz, Bilgi Işlem Daire
Başkanlığı na Ahmet ÖzçeBk, Pro-
je Tesis Daire Başkanlığı'na Nhazi
Krvılcım, Hukuk Müşavirliği'ne Şev-
ket Dinç, Eğitim Dairesi Başkanlı-
ğı'na İrfan Doğan, Inşaat Dairesi
Başkanlığı'na Mustafa Genç, Sağ-
lık Müdürlüğü Başhekimliği'ne Emi-
ne U\"ar, Personel Dairesi Başkan-
lığı'na Bekir Sıtkı Aksoy atandı.
Elektrik Üretim AŞ Genel Müdür-
lüğü'ne Önder Piyade. Genel Mü-
dür Yardımcılığı'na da Mehmet Ak-
tepe getirildi. Türkiye Elektrik tle-
ğü'ne İDıami Ozşahin atanırken Tür-
kiye Elektrik Ticaret AŞ'ye (TE-
TAŞ) de yeni genel müdür ve iki ge-
nel müdür yardımcısı getirildi.
Kapusuz'un akrabası BEDAŞ'a
AKP hükümetiyle birlikte ASKİ
Bilgi Işlem Dairesi Başkanı Yılmaz
Karaman da BEDAŞ Genel Müdür-
lüğü'ne atandı. BEDAŞ Genel Mü-
dür Yardımcılığı'na getirilen tbra-
him Kapusuz'un da AKP Grup Baş-
kanvekili Salih Kapusuz un akraba-
sı olduğu öğrenildi.
DŞl'de de yoğun birkadrolaşma ya-
şanıyor. Daha önce DSl Genel Mü-
dürlüğü'ndeki irticai faaliyetlere iliş-
ldn soruşturma yürüten müfettiş Meh-
met Paçacı Kayseri'ye atandı. AKP
hükümetinin atamalannda 28 Şubat
döneminde görev yapan bürokratla-
ra ağırlık vermesi de dikkat çekiyor.
Barajlar Şube Müdürlüğü'ne getiri-
len Ergin Era>man, REFAHYOL
döneminde Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanlığı yapan Recai Kutan'ın
danışmanlığını yapmıştı.
Kutan döneminde DŞl Dış ilişki-
ler Başmüşaviri olarak görev yapan,
ancak daha sonra görevden alınan
Hasan Özlü de aynı göreve getirildi.
YeraJtı Şulan Daire Başkanlığı'na
getirilen YılmazÜnlü de Kutan'ın dö-
neminde Bursa Bölge Müdür Yardım-
cısı olarak görev yapmış. ancak da-
ha sonra görevden ahnmıştı.
ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Kararname Köskten döndü
PKK sempatizanını
atamaya kalktılar
HACER BOYAaOĞLL
ANKARA-Hükümetın
Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı Araşhrma ve Gelıştir-
me Genel Müdürlüğü'ne,
hakkında "PKK senıpati-
zanı" olduğu yönünde is-
tihbarat bilgisi bulunan Bü-
lent Aras'ı getirmek için
kararname hazırladığı öğ-
renildi. Aras'ın kararna-
mesi, güvenlik soruştur-
ması uygun olmadığı ge-
rekçesiyle Cumhurbaşkan-
lığı tarafından iade edildi.
Edinilen bilgiye göre
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali Coşkun, bakanlığının
birimleri arasında bulu-
nan Araştırma ve Geliş-
tirme Genel Müdürlüğü'ne
Bülent Aras'ın atanması
için kararname hazırladı.
Cumhurbaşkanlığı'na da
gönderilen kararname son-
rasında, Bülent Aras'a iüş-
kin güvenJik soruşturma-
sı başlatıldı. Kars Emniyet
Müdürlüğü tarafından
Aras'la ilgili olarak hazır-
lanan güvenlik raporu, 23
Ocak 2003 tarihinde ilgi-
li birimlere gönderildi. Ra-
porda, Aras'ın hakkında
"PKKterörörgütü sempa-
tizanı" olduğu yönünde
istihban bilgi niteliğinde
kayıtlann bulundugu kay-
dedildi.Raporda, kısaca şu
bilgilereyerverildi:
"Ach geçen şahsın PKK
terör örgütü sempatizanı
olduğuna dair istihbari
bilgi niteliğinde itişik kay -
dının bulundugu, ancak
Erzurum İdare Mahke-
mesi'nin 22 Ekim 2002 ta-
rih ve 2002/1482 esas \«
200261269 karar sayıh ila-
mı ile ih'şik kay dının ipta-
line karar verildiği, fakat
20 Ocak 2003 tarihinde
Erzurum İdare Mahke-
mesi'nin karannın iptaB
için Damştay Başkanh-
ğı'na temyiz da> ası açıldı-
ğmdan iüşik kay dının ip-
tali işleminin temyiz da-
vasının sonucuna göre ya-
pdacağı. şekiindeflişikkây-
dı mevcutturr
Davanın bu hafta açılması bekleniyor
Siyasiler de neşter
altına almacak
'Mllletvekili yakmları teskltala glremez'
AKP'de örgüt içinde
kadrolaşma yasak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SSK'ye iyileştirici rıbbı
malzeme ahmındaki yolsuzluk-
lara ilişkin başlatılan "Neşter"
soruşturmasında sona gelinirken
da\'anm bu hafta açılması bekle-
niyor. 50'ye yakm sanığın yer
alacağı iddianamede siyasilerin,
sağlık politikalan üzerindeki
olumsuz etkilerinin aynntılı ola-
rak irdeleneceği belirtiliyor. Yak-
laşık 1.5 yıllık süre içinde 7 SSK
Genel Müdürü'nün değişmesi-
nin alhnda yatan neden de de-
ğerlendirilecek konulararasında
bulunuyor.
Soruşturma bilirkişisinin bile
sanığı olduğu "Neşter" soruştur-
masını yürütün DGM Savcısı
Ömer Suha Aldan, yakiaşık 250
sayfahk iddianamesini tamam-
larken son düzeltmeleri yapıyor.
Aralannda medikal şirket sa-
hiplerinin de bulundugu yakiaşık
50 saruk hakknıda. "rüşvet al-
mak-vermek", "Uıaleye fesat ka-
nşürmak", "çeteveçeteyeyardım-
yatakhk", "dolandmcıhk" suç-
lamasıyla dava açılacak. SSK
hastanelerinin yıllık stend (da-
mar kafesi) kullanımı irdelenir-
ken 1998'de bın 500 adet, 1999
yılında 3 bin adet, 2000 yılında
5 bin 700,200 l'de 13 bin 700 kul-
lanım görülürken soruşfurmanın
başladığı 2002 yılında sayının 3
bin 700'e, gözaltı ve tutuİdama-
lann başladığı 2003 yılının ılk 3
ayuıdada 100'edüşmesinin ne-
denleri değerlendirilecek.
ı I
! i
f i
I ı
İ I
ANKAR4(CumhuriyetBüro-
su) -Bürokrasıde kadrolaşma ope-
rasyonu gerçekleştiren AKP, bü-
yük kongre sürecinde teşkilatla-
nna "kadrolaşma yasağı" getir-
di. Üctidar partisi, milletvekili ak-
rabalannın teşkilat başkanı ya-
pılmasını yasakladı.
AKP Teşkilat Başkanlığı tara-
fından il, ilçe ve belde başkanlık-
lanna gönderilen genelgeye gö-
re, milleuekillerinin ikinci dere-
ceye kadar yakınlan ile kamuda
işçi statüsünde çalışanlar teşkilat
başkanlıklanna aday olamaya-
cak. Partinin Merkez Yürütme
Kurulu'nda alrnan karar doğrul-
tusunda genelgeyle "MiDet\'ekil-
lerinin ikinci dereceye kadar kan
ve sıhri hısımlan il ve ilçe başka-
nı olamaz. Kamuda işçistatüsün-
de çahşanlar il ilçe ve belde baş-
kanı olamazlar" talimatı verildi.
Parti yönetimi, milletvekillerinin
gelecek yasama döneminde yer-
lerini güvenceye almak için teş-
kilatlara egemen ohnaya çalış-
masını önlemek amacıyla bu yo-
la başvurdu.
Seçim bölgesindeki teşkilatı
ele geçirme çabası milletvekille-
ri arasrnda çekişmeye, kongre sü-
recinde tabandan kopuşlara ve
parti yönetiminde rahatsızlığa
neden oluyor. Milletvekillerinin
veya onlara yakın teşkilat yöneti-
cilerinin istedikleri kesimleri üye,
delege yazıp, rakiplerini tasfiye
etmesi nedeniyle parti disiplin
kuruluna şikâyet yağıyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
"Zavallı şaşkın çocuklar! Hiç er-
kek insanı bahtiyar eder mi? Zehir-
den şifa umulur mu? Sabırlı olup her
şeyi hoş görürmüsün, işte bahtiyar-
lık bu. Yoksa insan dünyaya geidiği-
ne yüz bin kere pişman olur. Bir ke-
re benim halimi dûşünün, acaba ne-
ler çekiyorum? Paşanın zevki için
nelere katlandım. Bakılıryüzüm var-
ken, tırnağıma benzemeyen halayık-
lan başıma çıkardı, huzurumu elim-
den aldı. Senelerce ağladım, gözle-
hminyaşını dindiremedim, saçlarım
ağardı, yaşamaya tahammülüm kal-
madı...Herşeylere boyun eğiyorvm."
Bu satırlan Orhan Mithat'ın "Aşk
Ihtiyacı" başlıklı romanından aldım.
Romanın kanramanlanndan Osman-
lı Sarayına yakın bir paşanın eşi, kız-
lanyla konuşurken çektiği sıkıntılan di-
le getiriyor. Erkek egemenliğini ve er-
keğin hoyratlığını anlatan bu satırla-
rın ne önemi olabilir diye sorabilirsi-
niz. Anlatayım: Romanın yazarının
adından anlaşıldığı kadarıyla bir er-
kek olduğunu söyleyebiliriz. Kesin
Orhan Mithat'ın 'Aşk İhtiyacı'
erkektir diyememem, yazarın bilin-
meyen kimliğiyle ilgili. Birerkeğin bu
satırlan yazması da günümüzde ga-
rip karşılanmayabilir.
"AşkIhtiyacı" romanı bugün yazıl-
mış bir roman değil. Berfin Yayınları
tarafından yeniden basılan kitabın el-
deki orijinali eski Türkçe harflerie 1924
yılında "Ikbal Kitaphanesi" sahibi Hü-
seyin tarafından Cihan Biraderler
matbaasına bastınlmış. Romanı Os-
manlıcadan günümüz diline çeviren
Ismet Nadir Atasoy, yazdığı girişte,
Orhan Mithat'ın kim olduğunu öğre-
nemediğini belirtiyor.
Onun ulaşabildiği tek bilgi Orhan
Mithat tarafından yazılmış bir başka
kitaba ilişkin not. 1927 yılında Os-
manlıca olarak İstanbul Suhulet Ki-
tabevi'nden yayımlanan Refik Ah-
met Sevengil'in "İstanbul Nasıl Eğ-
leniyordu?" adlı kitabının son sayfa-
lannda çıkan kitaplar listesinde Or-
han Mithat'ın "Hıyanet" isimli bir ki-
tabından söz ediliyor. Atasoy başka-
ca bir bilgiye rastlayamadığını belir-
tiyor.
Ben de internette yaptığım arama-
da Orhan Mithat'ın ismine bir yerde
rastladım. Balıkesir Üniversitesi Fen
ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü'nün "Eyüp Incidi-
zen Eski Harfli Bağış Kitaplar Kata-
loğu"r\un 278. sırasında şu kayıtlaryer
alıyordu: "Orhan Mithat, Genç ve
Güzel, İstanbul 1334 (1918), Kader
Matbaası, 123 sayfa."
Orhan Mithat'a ilişkin bilgiler bun-
dan ibaret. Belki başka bilenler var-
dır. Belki takma addır. Bunların hiç-
birisini bilmiyorum. Benim ilgimi çe-
ken 1924 yılında bir erkek yazar ta-
rafından kaleme alınmış bir roman-
da, kadınların duygularının bu açık-
lıkla ve bir anlamda erkek eleştirisi ya-
parak dile getirilmesidir.
Zaten romanın anateması da, gö-
rücü usulüyle evlenmenin yol açtığı
sıkıntılar. Evlenen taraflara yüklediği
acılar.
"Aşk Ihtiyacı" romanını merakla
okudum. Bu merak biraz da o yıllar-
da bilmediğimiz bir isim tarafından ya-
zılan romana yansıyan o günlerin ha-
vası, o günlerin Istanbul'u. örneğin
romanın bir yerinde evin döşemesi-
ne ilişkin şu sözler benim ilgimi çek-
ti: "Yere parke taklidi muşamba ya-
yılmıştı." Bugünü andırmıyor mu?
Bugünü hiç yansıtmayan manza-
ralardavarkitapta: "Saadet, mermer
merdivenlerden indi. Araba konağın
bahçe kapısında duruyordu. Araba-
cı küçük hanımefendiyi görünce ara-
badan indi, arabanın kapısını açtı.
Saadet hanım arabaya girdi. Neşe-
dil koştu hanımının karşısına otur-
du. Iri beyaz atlar, içi mor atlas dö-
şeli kupa arabasını tekerteklerin ku-
lağa hoş geimeyen gürültüleriarasın-
da koşturmaya başladılar. Araba
uzaklaştıkça tekerleklerin sesi uzak-
laşıyor, beygirlerin nallarından çıkan
alışılmış sesler de uzaktan uzağa
akisler yapıyordu... Araba Şişli'nin
tenha ve tozlu yollanndan Kâğıtha-
ne'yedoğruileriiyordu...Harbiye mek-
tebinin önünden geçerken iri yapılı,
kırmızı yüzlü, kaşı gözü dikkatleri üze-
rine çekecek kadaryakışıklı bir deli-
kanlıya baktı."
•••
Bilinmeyenler insanın ilgisini çe-
ker. Orhan Mithat kimdi çok merak
ettim. Edebiyat uzmanlan belki de
biliyordur. "Aşk Ihtiyacı" romanı ko-
layca okunuyor. Belki de edebi açı-
dan pek kıymetli sayılmayabilir. An-
cak bir dönemin Istanbul'unu, bu
kentte yaşayan kadınlan ve erkekle-
ri anlartığı için ilgimi çekti.
Orhan Mithat, romanın sonuna da
şu satırlan düşmüştü: Şişli-1924 Or-
han Mithat. Orhan Mithat acaba
kimdi?