06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 MAYIS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uluslararası Çalışma Orgütü: Aynmcılık, çalışanın moralini bozmakla kalmayıp şirkete para kaybettirir İşyerinde eşitlikzamanı• Raporda, gereken özelliklere sahip olduldan halde kadınlann yerine erkeklerin yükselebildiğine dikkat çekiliyor. Aynca eşit firsat politikasını benimseyen şirketlerin bupolitikayı uygulamayanlara göre daha verimli olduğu ortaya konuluyor. Dış Haberier Servisi - İşyerinde ayrımcılıkla ilgili olarak hazırlanan uluslararası bir rapor, aynmcılığm es- kisi kadar açık bir şekilde olmasa da hâlâ son derece yaygın olduğu- nu ortaya koydu. BM uluslararası Çalışma Orgûtü (ILO) tarafindan hazırlanan rapor- da, aynmcıhğın, çeşidi ülkeden ül- keye değişmekle biriikte her yerde gö- rüldüğü bildirildi. tngiliz yayın ku- ruluşu BBC'nin haberleştirdiği ra- porda aynmcılığın verimlilik ve üret- kenliğin yanı sıra çalışanlann mora- lini olumsuz etidlediği, mutsuz olma- lanna yol açtığı vurgulandı. Ülkelere göre farlriılılc "İşyerinde Eşitlik Zamanı" başlı- ğını taşıyan raporda, aynmcılığın ülkelerde kendisini farklı şekilde gösterdiği ifade ediJdi. Bir ülkede etnik azınlığa mensup çocuklar zor- la çalıştınlırken bir başka ülkede HTV virüsü taşıyanlara iş verilmiyor. Bir başka ülkede gereken özellikle- re sahip olduldan halde kadınlann yerine erkekler yükselebiliyor. Raporun yazan Manuda Tomei,bu farklılıklann ortak bir noktaya işa- ret erriğine dikkat çekerek "Aynm- ctbk bütün dünyada yaşanryor" di- yor. Hiçbir ülkenin aynmcıkktan ba- ğışık olmadığmı kaydeden Tomei, bü- tün ülkelerin bu sorunla mücadele et- mesi gerektiği görüşünü taşıyor. Ancak mücadele yöntemi hayli tartışmalı. Bir zamanlaryaygın olan pozitif aynmcılık uygulamasından pek çok ülke yavaş yavaş vazgeçi- yor. ILO'ya göre ise pozitif aynm- cılık yararh bir araç. Tomei, "Plozi- tif aynmcılık bütün sorunlan çöz- meyecek, ancak yine de gereklL Pb- zitifaynmcıhğın başka sosyalöniem- lerie dtsteklenmesi gerek" dıyor. Rapor için Avustralya ve Ingilte- re'de küçük ve orta ölçekli işletme- lerle çalışma yürütüldüğü, eşit firsat politikasını benimseyen şirketlerin bu politikayı uygulamayanlara göre çok daha verimli olduğu belirtiliyor. ILO'ya göre aynmcılık çalışanlann moralini bozmakla kalmayıp şirket- lere de para kaybettiriyor. Yükseköğretirn istatistiklerine göre 40 yaşın üstündeki öğrencilerin sayısı giderek artıyor ÜÜniversitelilerolgunlaştıŞile'deki yolsuzluk iddiası • Jstanbul Haber Servisi - 'thaleye fesat kanştırdığı' gerekçesiyle hakkuıda gıyabi tutuklama karan bulunan Şile Belediye Başkanı thsan Çayıroğlu, Şile Cumhuriyet Savcılığı'na teslim oldu. Savcı Sabiha Gündoğdu Sürer tarafindan sorgulanan ve tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Çayıroğlu, delillerin toplanmış olması, bilirkişi raponı, suç vasfinın değişebileceği ve sabit bir adresinin bulunduğu gerekçesiyle serbest bırakıldı. Aktüze yaşamım yitirdi • Kültür Servisi - 1974 yılından bu yana tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nda görev yapan ve üç yıl öncesine kadar Uluslararası tstanbul Müzik Festivali'nin yönetmenliğini üstlenen Cevza Aktüze dün yaşamını yitirdi. Aktüze'nin cenazesi bugün Levent Camii'nden kaldınlarak Karacaahmet'teki aîle mezarlığında toprağa verilecek. Adli yardım bürosu açıldı • fstanbul Haber Servisi - Bakırköy Belediyesı ve tstanbul Barosu ışbirliği ıle vatandaşlann hukuksal problemlerine yardımcı oJmak amacıyla "Adli Yardım Bürosu" açıldı. Büroda, vatandaşlara adli yardım, kadın ve çocuk haklan ile diğer hukuki konular hakkında hizmet verilecek. tstanbul Barosu'na bağlı sürekli bir temsilcinin bulunacağı büro, ücretsiz olarak faaliyet gösterecek. Drnek Anne' ödülü verildi • tstanbul Haber Servisi - CHP tstanbul tl Başkanlığı'nca, 4 kadına, "Örnek Anne" ödülü verildi. Partinin tstanbul Kadın Kollan'nca düzenlenen törende "Çocuklar Duymasın" dizi filminde "Meltem" karakterini canlandıran Pınar Altuğ'a, 3 aylıkken evlat edindiği Aleyna'yı sağhğına kavuşturmak için çaba sarf eden Sevgi Dağ'a, Akdeniz anemisi hastahğına yakalanan oğlu Fırat'a ilik nakli yapılmasını sağlamak için yeniden doğum yapan Filiz Duman'a ve 5 çocuğunu, temizlik işlerinde çalışarak okutmaya çalışan Leyla Almalı'ya da ödülleri sunuldu. Çevrecüenten iiate nkfası • tstanbul Haber Servisi - Doğa Savaşçılan Çevre Örgütü, Büyükşehir Belediyesi'ninbaşlamğı, "tstanbullu olma" etkinliklerinin ihale bedelinin 6 trilyon lira olduğunu iddia etti. Yapılan açıklamada, "tstanbul için yıllardır mücadele eden sivil toplum kuruluşlanyla bu kadar para harcamadan çalışmak varken neden özel bir şirkete ihale ediliyor" denildi. On Numara'da 1 kişi güldü • Haber Merkezi - On Numara oyununda kazanan rakamlar, 2, 8, 10, 12, 18, 24, 27, 29, 36, 40, 44, 50, 51, 52, 54, 55, 65, 68, 70, 75, 77 ve 80 olarak belirlendi. Çekilişte bu numaralardan 10'unu tutturan 1 kişı 51 milyar 763 milyon 750 bin lira, 9'unu j tutturanlar 973 milyon 700'er bin lira, 8'ini tutturanlar 50 milyon 200'er bin 1 lira, 7'sini tutturanlar 5 milyon 150'şer bin lira, 6'suıı tutturanlar 700'er bin lira ve hiçbir numarayı tutturamayanlar 550'şer bin lira ikramiye kazandı. Oğrenciler artçı sarsınülardan korkuyoriar veyeni okullannda sıkuıühlar: Çaduiar sıcak. (Fotoğraf: AA) Ders zili çadırda çalıyor BÎNGÖL (Cumhuriyet) - Dep- remin ardından eğitime ara verilen Bingöl'de, UNIÇEF'in gönderdi- ği 78 çadırda, 8 ve 11. sınıfta eği- timlerini sürdüren Ibvd^ll öğren- ci, dün yeniden dersbaşı yaparken bölgede artçı sarsıntılar sürüyor. Çadırda eğitimin başlaması ne- deniyle Bingöl Lisesi bahçesinde düzenlenen törene Vali Hüseyin AvniCoş, Milli Eğitim Müdürü Se- bahattin Ganısız ile öğretmen ve oğrenciler kahldı. Vali Coş, okullann yapunının uzun mevzuat nedeniyle sürebile- ceğini ve önümüzdeki eğitim-öğ- retim dönemine yeüştirilemeyebe- ceğini söyledi. PslkoloJHt destefc Istlyorlar Bir sınıfta 38 öğrencinin buluna- cağı derslik çadırlann sıcak olma- sından şikâyet eden oğrenciler ise kendilerine özellikle psikolojik des- tek verilmesini istediler. Bingöl'de, 1 Mayıs Perşembe günü meydana gelen 6.4 büyük- lüğündeki depremin artçı sarsın- tılan da sürüyor. Ahnan bilgiye göre dün saat 02.43 'te merkez üs- sü Bingöl'ün Kiğı ilçesi olan 4.3 büyülclüğünde artçı sarsınü gerçek- leşti. Hafif şiddetteki bu depre- min ardından Bingöl'de, saat 07.10'da 4.4 büyüklüğünde orta, saat 08.01 'de de 4.1 büyüklüğün- de hafif şiddette 2 artçı sarsıntı kaydedildi. • 2 bin 679'unu kadınlann, 12 bin 204'ünü de erkeklerin oluşturduğu 40 yaş üstü yeni üniversitelilerin, daha çok açıköğretimin önlisans programma kayıt yaptırdıklan belirtildi. ANKARA (ANKA) - "Eğffimin yaşı olmaz" sözü, bu yıl üniversite- ye kayıt yaptıranlann arasında 40 yaş üstündekilerin arüşıyla doğrulan- dı. Geçen yıl üniversitelerde 35 bin civannda olan 40 yaş üstü öğrenci sa- yısı bu yıl 44 bin 451 'e ulaştı. ÖSYM'nin yükseköğretime ilişkin istatistikleri gecikmeli olarak yayım- landı. Buna göre yüksekög- retim kurumlanndaki toplam 1 milyon 918bin483öğren- ciden 613 bin 337'si 2002-2003 öğretim yı- lında yeni kayıt yaptı- ranlardan oluştu. Bu öğrencilerin 367 bin 804'ünü erkekler, 245 bin 533'ünü ise ka- i dınlar oluşturdu. Yeni kayıt yaptıran öğrencilerin yaşlanna göre dağılımı geçen yılla- ra göre 40 yaş üstündekilerin sayı- sınnı arttığını gösteriyor. 2001 -2002 öğretim yılında 35 bin civannda olan 40 yaş ve üstündeki öğrenci sayısı, 2002-2003 öğretim yılında 44 bin 451 'e ulaştı. Bu öğretim yılında 40 yaş üstü toplam 14 bin 883 kişi üni- versiteye kayıt yaptırdı. 2 bin 679'unu kadınlann, 12 bin 204'ünü de erkeklerin oluşturduğu 40 yaş üstü yeni üniversitelilerin, ağırlıklı olarak açıköğretimin önli- sans programına kayıt yaptırdıklan görüldü. Lisans programlanna da 40 yaş üstünden toplam 400 öğrenci kaydedildi. t • Uç noktadatı denize girilebilecek 'Haliç, Boğaz ve Marmara Denizi 'nde Su Kalitesini Izleme Grubu Çalışmaları 'nın sonuçları açıklandı. Anadolu yakası sahilleri Avrupayakası sahillerine göre daha kirli tstanbulHaber Servisi-tstanbul Üniversitesi De- niz Bilimleri ve îşletmeciligiEns- titüsü, ÎTÜ Çev- re Mühendisliği ile tSKl tarafin- dan 1996 yılın- dan beri gerçek- ISKIGenelMüdiJrü leşarilençalışma- DuramAli Çodur. l a n n s o n U ç l a r m a göre, bu yaz tstanbul'da Büyükçek- mece, Tuzla ve Rumelifeneri sahil- lerinde denize girilebilecek. Haliç, Boğaz ve Marmara Deni- zi'nde Su Kalitesi tzleme Grubu Ça- lışmalan'nın sonuçlan dün ISKÎ'de düzenlenen bir toplantı ile açıklan- dı. Çalışmanın sonuçlannı açıklayan ÎÜ Deniz Bilimleri ve Işletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. HaH tbrahim Sur. Haliç, Boğaz ve Mar- mara'da kirlilik seviyesinin düştüğü- nü ancak Küçüksu ve Göksu'da ba- zı tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu be- lirtti. Sur, kolektör sisteminin çalış- tığı bölgelerde kirliliği temsil eden fe- kal koliform değerlerinin iyileşme gösterdiğini anlatarak "Anadolu ya- kasında durum iç açıcı değiL Orada da kolektörler kurulacak Haliç'te de koliform bakterileri açısından birçok bölgesinin knittikkriterierinin alüna indiği tespit edildT dedi. Cürtuna iddlalı konuştu tstanbul Büyükşehır Belediye Baş- kanı AB .Müfit Gürtuna da bu yazın sonuna doğru Istanbul'un yüzde 80'inde denize girilebileceğini be- lirtti. Gürtuna "Boğaz'm baü yakası aöksulardan arnHünlacak. Doğusun- da Kadıköy ve Maltepe arasında da ıslah çalışmalan yapı>oruz. Üsküdar ve Tuzla'dan da yaz sonunda denize girilebilecek. Küçükçekmece-Zeytin- burnu arasındaki çahşma, önümüz- deki yıl başlayacak ve 2005'te tama- men temizJenecek" dedi. tSKl Genel Müdürü Dursun AB Çodurda ön antma ve biyolojik ant- ma yatuımlan hakkında bilgi verdi. Çodur, antma tesisleri için 1.5 mil- yar dolarlık yatınmın daha yapılma- sı halinde, Istanbul'un antma soru- nunun yüzde 100 oranında sona ere- ceğini bildirdi. İŞYERLERİMÜHÜRLENEN EMÎNÖNÜ ESNAFI BELEDtYEYE TEPKİLÎ İçkiyasağı turizmi baltalar tstanbul Haber Servisi - tlköğretım okullanna ya- kın olduğu için yasa gereği içki ruhsatı verilmeyen ancak yetkili makamlann "sözlü izmlerivie" daha ön- ce içki satışı yapan turistik semtlerdeki dükkân- lann mühürlenmesi yeni bir tartışma başlattı. Dükkânlan kapatılan esnaf, bu uygulamanın tu- rizmi baltaladığmı savunurken belediyeler içki ruhsannı kendilerinin değil, kaymakamlıklann verdiğini beluiti. Sultanahmet Cevri Kalfa Oköğretim Okuhı'na yakın Akbıyık Caddesi üzerinde içki sattıklan tespit edilen bar ve restoranlar, geçen hafta ka- patıldı. Eminönü Belediyesi zabıta ekipleri de dük- kânlann önündeki kaldmmda bulunan masa ve san- dalyeleri topladı. Bunun üzerine dükkânlan mühür- lenen esnaf, turizmi baltaladığı gerekçesiyle Emi- nönü Belediyesi'nin önüne siyah çelenk bıraktı. İçki sathğı gerekçesiyle kapatılan Wine Bar'ın sa- hibi ErcümentÇataşlar, belediyerun yasalara ay- kın davTandığını vurgulayarak "Sultanahmet'in turistik bölge olması nedeniyle daha önce valüık ve ka>makamüğın bügtsi dahiKnde içki satryor- duk" dedi. Dükkânı mühürlenen AH Haşimi de "Cadde her zaman turistlerle dohı. Türkiye'nin imajmı zedeleniyor. Yasakiar ülkesi diye anılryo- ruz" diye tepkisini gösterdi. Eminönü Belediyesi 'nden yapılan açıklama- da ise belediyenin yasadışı hiçbir uygulamasuun ol- madığı, masa ve sandalyelerin yayalar için tahsis edi- len yerlere konduğu için topiatıldığı vurgulandı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Uluslararası Örgütlerjn Durumu ABD'nin "Irak'a özgüriük operasyonu" sona erdi. Irak halkını fena halde özgürleştirdiler... ABD'nin Irak operasyonlanna, asla aklım ermiyor. 1991 'de Bağdat kapılarına kadar gelmişler ve dur- muşlardı. Bu kez Bağdat'a girdiler, fakat neredeyse "öando-m(z;>ca"gireceklerdi. Basra'dalngiltefe'yekök söktüren Irak, Bağdat'ı hiç direnmeden teslim etti. Peki bu Saddam nerede? Uç yüz bin kişi olduğu söy- lenen, Cumhuriyet Muhafızlan neredeler? Bunlann tümü "uçanhalılara" binerek "bilinmeyen"birsem- te mi gittiler? Acaba Amerikan uçaklannın bir bölü- münü vurduğu Rus konvoyunda, Saddam ve kop- yalan da var mıydı? • • • ABD'nin Irak saldınsının, Ortadoğu haritalannı de- ğiştirmeye yönelik olduğu konusunda, kuşku duy- muyorum. Fakat, bu işte ne denli başanlı olacaklan konusunda, çok ciddi kuşkulanm var. Buna karşılık bu saldırı; uluslararası örgütlerin saygınlıklannı, hat- ta gerekliiiklerini çok tartışılır hale soktu. Orneğin: Birleşmış MilletlerGüvenlik Konseyi'nin banşı koruma işlevi öylesine yaralandı ki, artık bu ko- nuda hiçbir biçimde inandıncı olamayacaklar. Aslında farklı birkaç örneğe karşın BM'nin dünya banşını koruyacağı beklentisinin kocaman bir "pa- /ai'ra'olduğu, busonoperasyonlaiyiceanlaşıldı. Baş- ta ABD olmak üzere "büyük devletleıin" çıkarlan ne ise ve nerede ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi, o yönde karar alır. BM, devletlerin birbiriyle ilişki kurduklan, hattadip- lomatik düzeyde tanıştıklan, uluslararası bir "arena" olmanın ötesinde bir değere sahip değildi. Bu son operasyonla, bu çok daha net bir biçimde görüldü. Aslında bana sorarsanız, bu da çok önemli bir şey. Fakat abartmamak gerek. "Irak'a özgüriük operasyonu"... Düpedüz karami- zah. Fakat insanı gülümsetmiyor. Buna karşılık, ulus- lararası örgütlerin işlev ve önemleri konusunda, ka- falanmızın aydınlanmasına katkıda bulundu. Avrupa Birliği'nin ipi de bu operasyon çerçevesin- de açığa çıktı. AB, kuruluş amacının öylesine uzağı- na geçti ki artık iki yakasını bir araya getirmesi müm- kün değil. AB'nin başlangıç noktası, dünya banşının korun- ması için çelik üretiminin denetlenmesi hedefi idi. Kö- mür ve demir üretimı denetlendiği zaman, çelik üre- timinin denetlenebileceği ve çelik üretiminin denet- lenmesinin de silah ve askeri malzeme üretimini en- gelleyeceği düşünülüyordu. Daha sonra, "Orfa^c Pazar" ve "Avrupa Ekono- mik Topluluğu" aşamalannda, ekonomik "niyetler" ve "hedefler" ön planda görünüyordu. Fakat za- manla, "siyasal hedef" ön plana çıktı ve bir "Avru- pa Devleti" hayali, kimilerine inanılmaz derecede cazip geldi. Böyle bir birliğin gerçekleşmesinin mümkün ola- mayacağını ileri sürenlere, Almanya ve Fransa ara- sındaki dostluk örnek gösteriliyor ve "Bu iki devlet bile dost otduktan sonra, bir Avrupa devleti neden olmasın" deniliyor. • • • Almanya ve Fransa'nın, ne derecede dost oldu- ğunu bilemiyorum. Ama kişisel kimi deneyimlerin- den yolaçıktığım zaman, özellikle Fransızlann Alman- lara karşı pek de "sıcak duygulan" olmadığmı bili- yorum. Fakat belki de ruhsal yapılan değişmiştir... Buna karşılık, Avrupa Birliği'nin ortaya çıkartaca- ğı "pastanın" büyüklüğü konusunda, daha ciddi kuşkulanm var. özellikle, aslan payını Almanya kap- tıktan sonra, geri kalanlara kalan payın, pek de do- yurucu olmadığmı görüyorum. Peki, neden Alman- ya'yı daha da zengin etmeye çabalasınlar. Avrupa Birliği'nin uluslararası hukuku ve uluslara- rası teamülleri de pek "takmadığı"!}) görülüyor. Tür- kiye kapıda bekletilirken daha dünkü diktatöriükle- rin "demokratikleştiğini" düşünmek, hangi mantık- la açıklanabilir? Hele Güney Kıbns'ı, "K/bns Cumhuriyeti" adıyla aralanna katmalanna ne demeli? Ve AB'nin kimi üyeleri, bu kirli Irak operasyonunu en ağır biçimde eleştirirken Ingiltere, ABD'nin peşin- den kendini Irak çöllerine vuruyordu. Ne biçim "biıiik bu?.. Savcı Aslan'dan yeni fezleke JetFadıl'ınll85 yıl hapsi istendi İstanbuJ Ha- ber Servisi - Si- irt seçiminin ip- taliyle millerve- killiği düşen ve ardından "do- landıncıhk" id- diasıyla rutuk- lananFadılAk- gündüz hakkın- da. Almanya, Fransa, Hollan- da ve Türkiye'den 237 kişinin daha savcılığa başvurusu üzerine 1185 yıla kadar ağır hapis ce- zası istemiyle davaaçıl- ması için yeni bir fezle- ke düzenlendi. Bağcılar Cumhuriyet Başsavcüığı'na müraca- at eden 237 kişi Jetpa GMBH ve Jetpa AG ad- li şirketlere para vererek ortak olduklannı, bu or- taklıktan kâr payı ala- madıklan gibi ana para- lannnı da iade edilmedi- ğini öne sürdüler. Bu şi- kâyetleri değerlendiren Bağcılar Cumhuriyet Savcısı Fahrettin Aslan, söz konusu şirketlerin sahibi Fadıl Akgün- düz'ün, bu yolla toplam 10 milyon 675 bin 700 mark ve 51 milyar 146 milyon lira para topla- Fadıl Akgündüz. dığrnı belirledi. Akgündüz hak- kında, TCK'nin 504. maddesi uyannca "nite- Kkfidolandına- hk" suçundan her bir müşteki için 5 yıl olmak üzere toplam 1185 yıla kadar ağır hapis ceza- sı istemiyle fezleke dü- zenleyen Aslan, fezle- keyi Bakırköy Cumhu- riyet Başsavcılığı'na gönderdı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca fezle- kenin iddianameye dö- nüştürülmesiyle açıla- cak davanın, Akgün- düz'ün 494 ile 1235 yıl arasında ağır hapis ce- zası istemiyle tutuklu yargüandığı dava dosya- sıyla birleştirilmesi bek- leniyor. Akgündüz hak- kında, yüksekmiktarlar- da hapis cezalan isten- mesine rağmen TCK'nin 77. maddesinde. "aynı türden şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalann bir- leştirUmesi halinde tat- bikedflecekcezanmağır hapiste36yıh geçemeye- ceği" belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle