23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I3MA-1S2003SALI CUMHURİYET SAYFA J\_ U \_j M. LJ M\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Vannca'nın çevresindeki nesneleri konu aldığı yeni çalışmaları, Tem Sanat Galerisi'nde Duyumlann doğal yansıması Resinde duyu verilenne bağlı algılarra biçimi, bütün soyutlama y-önterrlerinın en "ilkel" olan kö- lcenjıe götürürbizi. Rasyonelliğin anahtar da orada saklıdır. Modern çağdiişjnürlerinin bırbölümü, bu araca Langer. rasyonelliğin ko- şullannn, bizım saf hayvansal de- neyımlerimızın derinlıklerinde bulundtğu görüşünden yola çıJca- rak, bü^ün düşünme edimlerinin temelı 3İan sezgıyi, başlangıçta kaotık dan bır içgörünün ızlenim- leri olaıak tanımlarlar. Çünkii bir şeyi tasavvur etme ya da bır ideye sahip olma yeteneği, insanın "özel" t>iryeteneğidır. Bu yetene- ği fark etmek ise, insan gücünün heyecan verici bir duygusunu açı- ğa vurur. 'İçgörû' mekanfzması Sanatanın doğada ve yaşamın içinde tanık olduğu nesneler dün- yası, resmine koyduğu değerlerle bire bir örtüşmüyor ve onu bellı ölçülerde aşıyorsa, bunun nedenı- ni de ayru noktada aramak gereke- cektir. Adnan Vannca'nın çevresinde- ki nesnelerle kurduğu ve duyum- lannın denetımınden geçırerek re- sim yüzeylenne yansıttığı ilişki, sonuçta, boya malzemesinin zen- gin olanaklanyla çözümlenen yo- rumsal bır algı düzeneğıne tanık- lık ediyorsa, bu yaklaşımın teme- linde bir "içgörü" mekanizması- nın derin izlerinden yola çıkmış olmanın kavrayıcı ve inandıncı belgelerı saklıdır. Saklıdır diyo- rum, çünkü görselliğin bütün ince- liği, onun resımlennde, bunu algı- lamaya yatkın bir göze açabılir bü- tün sırlannı. Onun en yakınında duran sıradan nesneler, onlarla kurduğu kapsamlı görsel diyalo- ğun bu sıradan nesnelere yükledi- ği anlamı haklı gösterecek bir içe- rikle donanıverir birden. O andan itibaren, bir meyve tanesinin, bir kasımpatı çıçeğinin, bir dolmalık biberin ya da patlıcanın, gündelik yaşamda sık sık karşımıza çıkan alışılmış görüntüsel ımajı birden değişivenr, çok başka bır niteliğe bürünür. Artık o nesneler, bizim onlara yüklediğimiz anlamın çok ötesine taşmış, birer resim nesne- sine dönüşerek gerçek nesnesel boyutlannın uzağında, salt sanat- çısının onlan konumlandırdığı metafizik bır dünyanın içindeki yerlerini almışlardır. Duyumsallıktan (sensualite) söz edilebilir burada; ancak bu tür bir yaklaşımı, sanatsal bir doktrin, akımsallığa özgü bir çözüm biçi- mi olarak işleme koşuluna kesin- likle uyum göstermez Vannca; her şeyi kendı doğal akışına bırakır, boyayı zorlamaz, rengin kendı uyumsal alternatiflerini devreye sokar. Geniş spektrumlu bir yaklaşım Elde ettiği boya efektlerinin, ru- val üzerinde yaratabileceğı doku- sal etkıleri, onlara aracılık eden fırçanın esnek titreşimlerini de ih- mal etmeksizin araştınr, abartıya kaçmadan olgunlaştınr, denge ve uyum yasalannın boyaresim (pen- tür) için her zaman geçerliliğini korumuş olan değerleri üzerinden saptamaya çalışır. Içeriğin, ancak onunla dengeli bir uyum yarata- enı sergisini oluşturan çalışmalar açısından bakıldığında, Adnan Vannca f nın öteden beri ilgi duyduğu ve her yeni çalışmasına biraz daha yetkinleşmiş örnekler halinde aktardığı nesne birimlerine, bu kez de aynı birikim odağından yaklaştığı görülecektir. cak oluşumlara ortam hazırlayıcı resimsel çözümlerı çağnştırabil- diği oranda başanlı sonuçlara gö- türebıleceğınin bilincindedir çün- kü. Yeni sergisini oluşturan çalışma- lar açısından bakıldığında, Adnan Vannca'nın öteden beri ılgi duy- duğu ve her yeni çalışmasına biraz daha yetkinleşmiş örnelder halin- de aktardığı nesne binmlerine, bu kez de aynı birikim odağından yaklaştığı görülecektir. Böyle bir bakış, konusal (tematık) bağlam- da, bir sanatçının ılgi çemberine giren nesne ya da görünümlerle, daha geniş anlamda, olgularla iliş- kisi bakımından, kişilik belirtisi olarak geniş spektrumlu bir yakla- şımın tercih edildiğini göstermek- tedir. Adnan Vannca, yakın çevresiy- le kasıtlı olarak sınırlandınlmış ve o çevrenin gizemli atmosferiyle bağımlı kıhnmış bır sanatçı yön- temiyle çalışmaktan hoşlanıyor besbelli. Bu yönüyle, Corot ve Courbet'den Monet'ye, özellikle de Bonnard'auzayan, "intimist" sanatçılarda gerçek karşıhğını bu- lan bir görüş doğrultusunu, çağ- daşlık misyonuyla da temellendi- rerek yerleştinyor resimlenne. Yeni resimlerde, duyumsal iliş- kinin daha da yoğunlaşmış oldu- ğuna tanıklık edecek bazı aynntı- lann varlığı dikkat çekiyor. Örne- ğin, "çanaklı sevdiğim", "Corot sevgisi" ya da "beni çok doyuran resim" diye tuval arkalanna düş- tüğü notlardan da kolayca anlaşı- lacağı gibi, kişisel duyum ve sem- pati ayncalığını dışa vuracak işa- retlere vurgu yapmaya özen gös- teriyor. Bu vurgusal unsurlar, re- simlerdeki aynntılan daha da ya- lınlaştırıcı boya strüktüründe de kendini açığa vurabılmektedır. Bir varlık nedenl olarak sanat Bütün bunlar, Adnan Varınca'yı sanat üretmeye yönlendiren etken- lerin büyük oranda içsel bır uyan- nın ürünü olduğu, spekülatif yak- laşımlan saf dışı bırakmaktan kay- naklanan kapsamlı bir gereksi- nimle boyutlandığı yolunda, her zaman dile getirdiğimiz bir görü- şe, bir kez daha haklılık kazandı- nyor. Resim sanatımızın gelişim ve oluşum aşamalan, sanatı bir varlık nedeni olarak algılama gü- cü gösteren ve özgünlüğün daya- naklannı, bürünüyle kişisel bır dı- şavurum mantığı çevresınde ara- yan bu tür ıfadesel kökenlı bakış yöntemlerinin ayırıcı nıtelığini, özel bir konumda değerlendırme- ye yöneltmelidır bizi. (Sergı, 21 Mayıs 'a kadar TEM Sanat Galerisi 'nde görülebilir. Tel: (0 212 247 08 99 - 23413 46) Sait Faik Ödülü Günsür'e verildi Törende Ferit Edgü, Tarık Dursun ve Fethi Naci birer plaket veriJdi. GÖKÇE UYGUN Darüşşafaka Cemiyeti'nin Sait Fa- ik Abasıyamk'ın anısını yaşatmak amacıyla 1964 yılından beri düzenle- dığı Sait Faik Hikâye Armağanı bu yıl, 24 kıtap arasından "tçeriye Ba- kan Kim" adh öykü kıtabıyla Meh- met Günsür'a verildi. Tören, Abasıyamk'ın yaşamının büyük bir kısmını geçirdıği Burgaza- da'da bulunan Darüşşafa- ka Sait Faik Abasıyanık Müzesi'nde düzenlendi. Yapı Kredı Kültür Sanat Yayıncüık'ın destek oldu- ğu ödül törenine, Ada Dostlan Derneği Başkanı Perihan Ergun, gazete- mız kitap eki editörü Tur- han Günay, gazetemiz yazan Vecdi Sayar ile çok sayıda vatandaş katıl- dı. Darüşşafaka Lisesi Çocuk Korosu'nun, mü- zik öğretmenı Sevinç Ereren eşliğinde sundu- ğu konser sonrasında ko- nuşan Darüşşafaka Cemi- yeti Yönetim Kurulu Üyesi Kayhan Özel, "Bugün burada hem Sait Fa- ik'i ölümünün 49. yılında annıak. hem de onun anısını yaşatmak amacıyla verilen bu ödüllerin töre- ni için bulunuyoruz. Bu organizas- yonda emeği geçen Ada Dostlan Derneği, Adalar Belediyesi ve Yapı Kredi Kültür Yayınlan'na ve böy- lesine önemli bir güne katılmak için uzak yerlerden gelen dostlara çok • 11 Mayıs 1954'te yitirdiğiıniz Sait Faik öykülerinde îstanbul'u, özellikle de İstanbul'un adalannı ve bu kentin sıradan insanlannı derince işleyen bir ustalıkla anlatmıştır. teşekkür ederim" dedi. Sözlerine Anneler Gunü'nü kutlayarak başla- yan AdaJar Belediye Başkanı Coşkun Özden de "Büyük üstadımız Sait Faik'i ölümünün 49. yılında büyük bir onurla anıyoruz. Ancak sadece onu değil ada kökenli tüm şair, ya- zar ve sanatçılanmızı unutmayaûm istiyorum. Yülarca bu programı ba- şarıyla yürüten Ada Dostlan'ndan Perihan Ergun ve Güngör Yüdı- rım'a şükranlarırnı su- nuyorum. Sait Faik'i ve tüm sanatçılanmızı çok seviyoruz. Allah onlan başımızdan ek- sik etmesin" diye ko- nuştu. Konuşmalann ardın- dan gerçekleştirilen tö- renle ödülünü Kayhan Özel'in elinden alan Mehmet Günsür ise sa- dece, "Burada olmak yeter, bir şey söylemeye gerek yok" dedi. Bu yılki özel ödüllerin de Fethi Naci, Ferit Ed- gü ve Tarık Dursun'a verildiği törene katılan konuklar, Da- rüşşafaka İlköğretim Okulu öğrenci- lerinin Sait Faik'ın eserlerüıden esin- lenerek yapnklan resımlerden oluşan sergıyi ve yazarın müze halıne getın- len evıni gezme fırsatı buldular. Ödül töreni Saylord grubu, Darüş- şafaka "dan Akordeon-Keman ikılisi Mustafa Kavraz-Erencan Ereren ve ritim grubunun dinletisiyle sona erdi. Oinema yazarlığmdan belgesel yönetmenliğine geçen Necati Sönmez, Angelopoulos için," O, Fellini, Tarkovski, Bunuel gibi dâhi sinemacılann içinde bulunduğu grupta yaşayan ve hâlâ film yapan tek sinemacı" diyor. Necati Sönmez'in Theo Angelopoulos belgeseli sinemanın dehasına bir bakış Yaşayan son sinema efsanesi SEVİLAY KOÇOĞLU Sinama yazan Necati Sön- mez'in, usta yönetmen Theo An- gelopoulos'la ilgili çektiği "Theo'nun Bakışı" adlı belgesel film Istanbul Film Festivalı'nde ilk kez seyirci karşısına çıktı. Filmin 2001 Kasım ayında başlayan çe- kimleri Yunanistan, Türkiye, Fran- sa ve Itah/a'da yapılmış.'Theo'nun Bakışı'ndaki Angelopoulos söyle- şileri de yönetmenin şu sıralar çek- mekte olduğu üçlemenin ilk filmi olan 'Ağlayan Çayır' filminin se- tinde yapılmış. Belgesele devam Sinema yazarlığmdan belgesel yönetmenliğine geçen ve önümüz- deki yıllarda da bunu sürdürmeyi planlayan Necati Sönmez'le Ange- lopoulos ve filmleri üzerine söyleş- tik. - Neden Theo Angelopoulos üzerine bir belgesel film çekmek istediniz? NECATt SÖNMEZ - O, Kuro- sova, Fellini, Tarkovski, Bunuel gibi dâhı sinemacılanndan yaşayan ve hâlâ film yapan tek sinemacı. Angelopoulos şimdiye kadar 11 film yaptı ve hepsi birer başyapıt. Öncelen onunla ilgili bir kitap yaz- mak istıyordum ama sonra bunu görsellığe dökmenın daha doğru olacağıru düşündüm. Elimdeki malzemeyi kıtap haline dönüştür- me isteğim hâlâ de\am ediyor. 2001 Kasım ayında ilk kez Yunanistan'a gıttık ve çekimlere başladıktan son- ra zamanla Italya, Fransa ve Türki- ye'de çalışmalara devam ettik.Çe- kunlen yapıp malzemeyi toparla- dıktan sonra metinler üzerinde ça- lıştık. Yönetmenin fihn sayısını da düşünerek belgesel filmi 11 bölü- me ayırdık. Bu filmlerden benım içrn en önemlisı olan 'Kumpanya' üzerinde daha fazla durduk. - 'Theo'nun Bakışı'nı neden Fransız yönetmen Chris Mar- ker'aithaf ettiniz? SÖNMEZ - Chris Marker, 1960'larda, Tarkovski ıle ilgili "Andrey Arsenic'in Hayatından Bir Gûn" adlı bir belgesel çekti. O film beni o kadar etkiledi ki. so- nunda Angelopoulos üzerine bir belgesel yapmak ıçın bana ilham kaynağı oldu Insan o filmi seyret- tikten sonra sevdiği yönetmen hak- kındafilmyapma ihtıyacı duyuyor. Bu aslında hem itici güç, hem de in- sanın cesaretini kıran bir du- rum;çünkü Chris Marker'ın yaptı- ğı kadar iyı bır fihn yapmak, ona u- laşmak zor. Bence bır yönetmen için, yapıla- caksa Chns Marker'ın yaptığı gibi bır film yapmak gerekir. - Angelopoulos film setinde na- sıl bir yönetmen? SÖNMEZ - Dışandan bakınca ınsanı ürküten, heybetli bir yapısı var, ancak onu tanıdıkça çok sıcak ve sevecen bir insan olduğunu an- lıyorsunuz. Ekibinı 24 saat elinde tutmak ısteyen, her türlü detayla bizzat kendisi ilgilenen, titiz, disip- linli bir sinemacı. 'Belgesel yaratıcılığa daha açık' - Önümüzdeki yıllarda belge- sel filmler çekmeye devam etmek istiyorsunuz. Belgesel sinemanın sizin için önemi nedir? SÖNMEZ - Sınema yazan ola- rak son yıllarda tonlarca kurmaca film izledim. Izlediklerimin büyük çoğaınluğu o kadar kötüydü ki, be- ni sinemadan soğuttu. Bu filmler için harcananparaya, zamana ve se- yircinın seyrederken rükettiği saat- lere yazık. Sinemaseverlerde de kurmaca filmlere karşı bir bıkkınlık göze çarpıyor. Gelecekte belgesellerin kurmaca filmlerden daha fazla ya- ratıcılığa açık olduğu anlaşılacak. Böylelikle ızleyicilerin belgesel filmlere hak ettiği değeri vereceği- ne inanıyorum. Muzaffer bgü'ye saygı etkinliği • KUŞADASI (AA) - Aydın'ın Kuşadası ılçesınde ünlü mizah ustası Muzaffer Izgü ıçın saygı etkınlığı düzenlendi. Kuşadası Ada Sanatevi'nde, Atatürkçü Düşünce Derneği, Adnan Menderes Ünıversitesi, Emekli Öğretmenler Derneği ve Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı tarafından düzenlenen etkinlikte, yazann yaşamöyküsünü konu alan sinevizyon gösterimi sunuldu. Muzaffer Izgü yaptığı konuşmada, dünyanın birçok kentimn, orada yaşayan sanatçılann, yazarlann ismiyle anıldığını, Türkiye'de aynı uygulamanın olmasını diledığinı belirterek Kuşadası halkının kendisine sahıp çıkmasından büyük mutluluk duyduğunu kayderti. Etkinlik çerçevesınde Izgü'nün 70. yaş, 50. evlılik yıldönümü dolayısıyla pasta kesildi. Izgü de davetlilere imzalı kitaplannı dağıttı. Vasıf Öngören'in anısına toplantı • Kültür Servisi - Yazar, yönetmen, kuramcı Vasıf Öngören, sanatçı arkadaşlannm katılımıyla düzenlenecek bir toplantıyla yarın saat 19.00'da Beyoğlu'nda Sosyal Araştırmalar Vakfı'nda anılacak. Eşi oyuncu Nuran Oktar'ın yapacağı açış konuşmasıyla başlayacak olan anma toplantısında Oktay Sözbir, Erdoğan Akduman, Ertuğ Koruyan, Yaşar Güner, Halil Ergun, Şener Şen, Cüneyt Türel, Aslı Öngören, Yunus Saltuk ve Mehmet Esatoğlu konuşma yapacaklar. (0 212 292 55 85/86) Türidye'den Avnşa'ya yeni renkter • Kültür Servisi - Türk Sanayicileri \e tşadamlan Denıeği'nin (TÜSlAD) ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) katkılanyla tüm ortaöğretım öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen 'Türkiye'den Avrupa'ya Yeni Renkler' konulu fotoğraf yanşmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Ödül töreni, TÜSİAD'm Iş Kuleleri'nde düzenledıği '9 Mayıs Gençlik ve Avnıpa Günü' kutlamalan çerçevesinde yapıldı. Prof. Ahmet Öner Gezgin, Ali îhsan îzbul, Ara Güler, Bektaş Erbaş, Luigi Narbone, Nuri Bılge Ceylan ve Şadi Gücüm'den oluşan seçici kurul, birincilik ödülüne Akçakoca Anadolu Lısesi'nden Oya Oktay'ı, ikmcılık ödülüne Gölcük Atatürk Anadolu Lisesı'nden Ilkin Arslanı, üçüncülük ödülüne Mecidiyeköy Lisesi'nden Burak Ünal'ı, başan ödüllerine ise Kocaeli Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nden Ali Tanju Doğan'ı, Ankara Cumhuriyet Lisesi'nden Başak Fidan'ı ve Avanos Endüstri Meslek Lisesi'nden Ümit Yıldınm'ı değer gördü. (0 212 249 54 48) BUGÜN • LÜTFİ KIRDAR KONSER SALONU'nda 20.00'de şef Gürer Aykal'ın yöneteceği, Tomohiro Okumura nın (keman) solist olarak katılacağı Borusan tstanbul Filarmoni Orkestrası'nın konseri. (Biletü: 0 216 454 15 55) • CRR'de 19.30'da Trakya Ünıversitesi Devlet Konservatuvan'nın konseri. (0 212 232 98 30) • AKM'de 20.00'de Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nin 'Ağır Roman' adlı dans tiyatrosu. (0 212 251 56 00) • NARDİS'te 21.30'da Spin konseri. (0 212 244 63 27) • YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT MERKEZt SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18.30 da Gül Pulhan'ın yöneteceği, Faruk Pekin, Hayat Erkanal ve Veysel Donbaz'ın konuşmacı olarak katılacağı 'Arkeoloji: Savaş, Talan ve Irak'taki Arkeolojik Miras' konulu Salı Toplantısı. (0 212 252 47 00) • BABYLON'da 21 OO'de Tiyatro Ti'nin 'Adamın Biri' adlı ovunu. (0 212 292 73 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 10.00'da 'Açık Ders: Zeynep Tanbay' adlı dans atölyesi; '6. tstanbul Uluslararası Kukla Festivali' kapsammda 14.00'te 'Jiri Trnka Kısa FUmleri', 18.00'de Paolo Papparotto Buratrinaio nun 'The Witch Rosega Rammarri' adlı kukla gösterisi, 21 .OO'de Teatr Maska'nın 'Window' adlı kukla gösterisi. (0 212 252 35 00) UÇAN SÜPÜRGE KADIN FİLMLERİ FESTİVAÜ • KAVAKLIDERE SÎJVEMASI 12.00: 'Şansü Gün', 14.30: 'Kapaü Gözlerle', 17.00: 'Gönlümdeki Köşk Olmasa', 19.15: 'Şah Mat', 21.30: 'Koleksiyoncu'. (0 312 468 71 93) • ANKAPOL StNEMASI 12.00: 'Seni Seviyorum Rosa' (söyleşi - Işü Özgentürk), 14.30: 'Evli Bir Çiftin Portresi', 17.00: 'Katliam', 19.15- 'Öfkeli Öpücükler', 21.30: 'Mignon Gitti'. (0 312 419 39 59) • 75. YIL KÜLTÜR MERKEZl 18.30: 'Tutkuyu Filme Almak'. (0 312 430 41 94) • ALMAN KÜLTÜR MERKEZl 10 00: 'Filistine Geldim, Kimin Şarkısı 1 , 14.00: Bataklı Damın Kızı Aysel', 15.45: 'Vatan ve NamıkKemal', 18.30: "'Marlene', 20.15: 'Mavi Melek'. (0 312 425 14 36)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle