Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
••0 MAYIS 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIZI
Gemerek'te yakalanan Deniz'in ifadesinden: Hükümet istifa etmeseydi mart ayı içinde biz idareyi ele alacaktık
Sizleriçok yorduk,kusura bakmayın• Deniz Gezmiş
Ankara'da ifade
verirken, yol
arkadaşlan da
alınan 'kırsala
geçme' karan
gereği, küçük
gruplar halinde
Anadolu'nun değişik
köşelerine doğru
hareket etmeye
başlamışlardır.
A
nkara 2. Şube Müdürü Mus-
tafa Erdoğan ıle KomiserAh-
met Selçuk Kezer'e teslim
edilen Deniz, daha sonra görürüldü-
ğü Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde,
sorgusuna başlanmadan, polislerle
sohbet ettiği sırada, devamlı gülüm-
semiş, bir ara, "Sizleri çok yorduk,
kusura bakmayın" şeklınde konuş-
muştur. Pohsler, Deniz Gezmiş için,
"Hiç korkmuyor veya korkmuyonnuş
gibi görünüyor. Ancak, bizde nonnal
bir insan izleninü uyandırmadı. Bir tu-
haflığı var, her an biryerden bir yardını
gelecek, kendini kurtaracakmış gibi bir
havanın içinde görüldü" demışlerdır.
Deniz, 2. Şube'de sorgusu sırasında.
"Hükümet istifa etmese idi.THKO ola-
rak, mart ayı içerisinde idareyi ele ala-
cakük" der.
Deniz'in ifadesi alınırken başkent-
te çeşitli söylentiler ortaya çıkmıştır.
Hatta, polise gelen telefonlarda De-
niz Gezmiş'in 8. kattan atlayarak in-
tihar edip etmediği ve Adliye Sara-
yı'na götürülüşü sırasında öldürülme-
sinin muhtemel olduğu bildirilmiştir.
Yakalandığımız Içln üzgünüm
Deniz ıle bırlıkteyken gırdiği çatış-
ma sonunda kasığmdan yaralanan Yiı-
suf Aslan. Sıvas Devlet Hastanesi'ne
kaldınlarak 17 Mart gûnü sabaha kar-
şı 04.30"da ameliyat edilir. Durumu
ağır olan Aslan, saat 10.00'da kendisi-
ne gelerek konuşmaya başlar. Ve ilk
olarak Deniz Gezmiş'in nerede olduğu-
nu sorar. Ankara'ya götürüldüğü söy-
lendiğınde, "Yaşıyor mu, yarah mı?"
diyerek sorulan sıralar. Sonra, "En bü-
vük amacnnız tasanlanmızı gerçekleş-
tirmekti. Yakalamhğımız için üzgünüm''
demiştır.
Deniz ile Yusuf un Sankaya'dan ay-
nlmasından birkaç saat sonra Sinan
Cemgil ıle İsmail Tayfiır Cinemre, ta-
mir edilen motosikletleriyle Sankaya'da
Turhan FEYİZOĞLU
Deniz
Gezmişve
arkadaşlannınöyküsu
Ankara'da ifadesini alan polisler, Deniz Gezmiş için 'Hiç korkmuyor veya korkmuyonnuş gibi görünüyor dedi
Askerlık Şube Başkanı Teğmen Alpas-
lan Batu'nun yanından aynlır. Saat 18.00
civannda Sıvas'a vanrlar. Yolculuk sı-
rasında fan kınlan motosikletleriyle 16
Mart 1971 günü Ulaş'a doğru yeniden
yola koyulurlar. Zor koşullarda Sıvas"a
yirmı kilometre mesafedeki Tecer Tren
İstasyonu'na gelinir.
Burada, Kangal'a giden yolun nasıl
olduğunu soran Sınan ıle Tayfiır'a, yol
üzerindekı "Yağdonduran Geçidi'nin
karia kapanmış olduğu. geçişin bulun-
madığT söylenir. Bunun üzerine iki ar-
kadaş, saat 03 .OO'te geçecek trenle Ma-
latya'ya kadar gitmeye karar verir.
Gelen trene motosikletleriyle birlik-
te binen Sınan ile Tayfur 'Bizi Malat-
ya'da uyandıruT diyerek uykuya da-
lar. Tren, sabahın alacakaranlığında Ma-
latya'ya vardığında, yanlarına sıvil gi-
yimli birisi gelerek "Nereye gküyorsu-
nuz? Sizeyardımcıoiahm" diye sorar ve
Sinan ve Tayfur'u istasyonda alıkoy-
mak için elinden geleni yapar.
Sivil şahıstan aynlan Sinan ve Tay-
fur, Akçadağ'a doğru yola koyulur. Bu
arada kar yeniden başlamıştır. Malat-
ya'dan Akçadağ Gölpınar köyüne ka-
dar motosıkletle gelinir. Burada alışve-
riş yaptıktan sonra motosikleti Karapı-
nar Tren tstasyonu'nda bırakan Sinan
ile Tayfur, yürüyerek Teslim Töre'nin
Bölüklü köyündekı evine gider. Iki
arkadaş "Deniz ile Yiısuf neredder?"
diye sorduklannda, evdekilerden, "Gel-
medfler" diye yanıt alırlar.
MotoslMet bulunuyor
Töre'nin evinde haberlen dinlerken
Deniz ile Yusuf un yakalandığını öğre-
nirler. Evi terk etme karan alınır. Sinan
Cemgil, Mustafa Yalçıner ve diğerleri,
yakınlardakı bir mağaraya gıtmek üze-
re yola çıkaıken Cinemre ile Kadir Man-
ga, istasyondaki motosikleti saklamak
için Gölbaşı'na doğru gider.
Aracı Akçadağ Oğretmen Okulu ile
Doğanlar köyü civannda bir köprünün
alnnda gizleyen Cinemre ile Manga, dö-
nüş yolunda Gölpınar ile Ören köylen-
ne baskın yapanjandarmalan görürler.
Bunun üzerine, yollannı değıştirerek ar-
kadaşlanyla buluşacaklan yere gıderler.
Arkadaşlan da oradadır. Evden aynlan
ekip, gece yansı konaklayacaklan Ilıcak
Mağarası'na doğru yola çıkar. Birbırle-
rini kaybetmemek için herkesın tuttuğu
bir ip yardımıyla yürüyerek mağaraya
varan topluluk yorgun olduğu için, her-
kes bir tarafa yığılır.
'Yakalanmaları uzun sürmez'
Cemgil ile Cinemre'nin bölgede ol-
duğu bilinmektedir. Malatya Emniyet
Müdürü ile Akçadağ Kaymakamı tara-
findan, 17 Mart 1971 'de ayn ayn açık-
lama yapılır. Emniyet Müdürü Ahmet
Yalçın, şu açıklamayı yapar: "Bu sabah
Malatya Tren Istasyonu'nda göriikn ve
Sinan CemgilileKor Koçalakolduğutah-
min edilen parkah, bothı ve motosiklet-
B iki genç, Akçadağ Gölpınar köyüne
kadargüvenlikkuvvetleritaranndanta-
kipedümiş. burada izteri kaybedilmistir'
Akçadağ Kaymakamı Zeynd Abidin
Yavuzbey de açıklamasında, "Sanıkla-
nn sığmdıklanndan emin bulundukla-
n çevre kuşaüldL Kısa sürede ele geçire-
ceğünizi ümit ediyorum. Yakalanmala-
n uzun sürmevecek'' der.
THKO'nun lider kadrosundan dışanda kalan tek kişi olan Sinan Cemgil'in etrafındaki çember giderek daralır
Nıırhak'ın dağı taşı ihbar olup yağdı
D
eniz, Yusuf ve Hüseyin'in yakalanmasın-
dan sonra geride sadece Sinan Cemgil kal-
mıştır. Daha önceden dağa çıkan gruba Si-
nan'ın katılmasıyla faaliyet hızlanmış ve dağda-
ki kadrolann sayısı ve gücü artmıştır. Fakat dağ-
daki yaşama uyum sağlamak, üniversite kampus-
lanndan gelenler için kolay değildir. Bu nedenle
zaman zaman aksilikler çıkar. Cengiz Baltacı ile
Metin Yddmmtürk'ün Arap (Sankaya) mağara-
sında sakladıklan bir Alman filintası, bir bez ko-
lonluk kırk fişek ve bir gözü ayarsız dürbün Ücin-
ciler köyünün çocuklan tarafindan bulunur.
Çocuklar, buldukları silah ve malzemeyi
PTT'nin radyoling istasyonunda bekçüik yapan
Hasan Bektaş'a götürür. Mağaraya gelen THKO
ekibi, malzemelerin yerinde olmadığını görür. Ya-
püan soruşturma sonunda silah ve malzemenin îkiz-
ler radyoling istasyonunda olduğu öğrenilir. Si-
nan, Hacı Tonak, Mustafa Yalçıner ve Cengiz Bal-
tacı, 24 Nisan 1971 'de istasyona gelip malzeme-
lerle silahlan alarak bulunduklan yere dönerler.
Nurhak'ta yaşam...
Dağdaki yaşam çoğunlukla gizlenmekle, yer
değiştirmekle geçirilir. Ekibin bir radyosu vardır.
Haberler mutlaka dinlenir. Zaman zaman, çevre-
dekı köylere ekmek ve erzak almak için gidilir.
Sinan Cemgil, fırsat buldukça yanında getirdığı
kitaplan okur. Mao'nun dört ciltlik, İngilizce "Seç-
meEsener''ini yanına almıştır. Hasan Hüseyin'den,
Nâzım Hiknıet'ten Ahmet Arif ten şiirler okur.
Yabancı radyolann haberlerini dinleyen Sinan, ar-
kadaşlanna, haberlerden dinlediği dünya devrim-
ci mücadelesine ait bilgileri aktanr.
Mustafa Yalçıner, arkadaşlanna yakın dövüş ve
judo öğretmeye çalışır. Dağ yaşamına uyum sağ-
layamayan bazılan şehre döner. Sinan, yüklerin
taşınması için Ahmet Tuncere bir katır almasını
söyler. Ahmet Tuncer Sümer, iki bin liraya bir ka-
tır alarak kampa getınr. Metın Yıldınmtürk,Sü-
mer'ın getirdığı katıra, "Nazmiye" ismıni takar.
Ekıp, Elbistan ilçesi Nurhak bucağı Eğen geçi-
dinde kamp kurmuştur.Geçidın güneyinde Kullar-
tatlar köyü vardır. Erzak aldıklan köyün bakkalı
Hasan Koçak. şüphelendiği için muhtara haber
verir. Muhtar da durumujandarmaya bıldirir. Sü-
mer ile Fevzi BaL erzaklan Malatya'dan Doğan-
şehir'e götürebilmek için 23 Mayıs 1971'de Ka-
1966 Varto depreminde, Sinan Cemgü, Arif Şentek ve ODTU'lü öğrenciler ile köyün çocuklan.
raali Boran'a ait cipi kiralar. Ciple birlikte köyün
güneyindeki Sınklı yaylasının çıkışına kadar ge-
linir. Erzaklar cipe taşınırken birkır bekçisi ıle dört
avcı. bulunduklan yere yaklaşır. Cipin şoförü Ka-
raaüBoran. "Allahını seven banayardım etsin" di-
ye bağınr. Bekçinin ateş etmesi üzerine firsattan
yararlanan şofor. cipine atlayarak kaçar ve olayı
Gölbaşı ilçesi Jandarma Komutanı'na anlatır.
Elrom ve Öztas'ın öldürülmesl
17 Mayıs 1971 "de, İsrail'in İstanbul Başkonso-
losu Ephraim Elrom. THKP-C'liler tarafindan ka-
çınlır. Elrom'u THKO'lular da kaçırmak istemiş-
lerdir. Nahit Töre, bu konuda şöyle demiştir: "Atil-
la Keskin'in doktor olan ağabeyinin otomobiliniis-
tihbarat işlerinde kullandık Elrom hakkında ba-
zı bilgileri İstanbul Tıp Fakültesi'nde okuyan Su-
riyeü bir öğrenci hem bize hem de THKP-JC'lflere
veriyordu. Fakat, onlar daha erken davTandı."
Töre'nin bahsettiği şahıs, Sunye uyruklu Şera-
fettin EvüpAbazadır. Sunye \ e Rusya için casus-
luk yaptığı ıddıasıyla tutuklanan Abaza yargılanıp
mahkûm edılmış, 1977'de sınır dışı edılmiştir.
Münir Ramazan Aktolga, bu konuda şunlan
anlatnuşnr: "Elnm'ukaçmnavıTHKO'cularcok-
tandır düşünüyoriarmış. BizimAnkara'dan hiçbir
şey yapümasın dememiz üzerine, İstanbul'daki
Mahir'lerin dunununu bu biraz etkUhor sanno-
nun. Elrom kaçınhnca ilk anda beiirli isimleriİan
edildi. Bu isimler içerisinde Cıhan .Mptekin'in ar-
kadaşlannm da Lsimteri \ardır. Sinan'lar rad>odan
EÜDm'un kaçuıldığını du>ıınca Kürecik'teki ra-
dar üssüne Amerikahlan kaçırmav'a gjdiyortar-
nuş ve Elrom'un kaçırüması işi bir parola imiş. Ya-
ni. Eh-om kaçınhnca dağdaküer de Anıerikalüan
teslim alacaklarmış. Bunu bizzat dağda olaylanya-
şa>an ¥t\~Â BaL Ertuğrul Kürkçü'ye anlatmış."
1. Ordu ve istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı,
17 Mayıs 1971 'de yayımladığı bildiriyle Ekom'u
kaçıranlann TDGF Istanbul Bölge Yürütme Ku-
rulu üyelerinden Nahit Töre. Hamza Ozkan, Ay-
han Yahnve arkadaşlan olduğunu açıklamıştır. Baş-
konsolosu bulmak için İstanbul'da bütün ev ve iş-
yerleri ararur. Cezaevlerindekidevrimci tutuklula-
nn serbest bırakılması için kaçınldığı söylenen El-
rom, aramada ölü olarak bulunur.
THKO militanlanndan îbrahim Öztaş da Iz-
mir'de güvenlik ku^'etleriyle girdiği çatışma son-
rasında öldürülür. Elrom olayından sonra, Adıya-
man civanndaki arkadaşlanyla buluşmak üzere
motosıkletle istanbul'dan yola çücan Cinemre ile
Alptekin, asker, emniyet mensuplan ve çevre hal-
kı tarafindan, 31 Mayıs 1971 'de yakalanır.
Amerikahlan kacırma planı
Sinan Cemgil'in liderliğinde bulunan dağdaki
ekip de 26 Mayıs 1971 'de yaptıklan toplantıda, iki
eylem karan alır: Ilki Kürecik'te bulunan Ameri-
kan radar üssünün basıhnası, ikincisi, Gazian-
tep'ten Adıyaman'a para taşıyan arabanın soyul-
ması. Bunun için sekiz kişilik bir ekip oluşturu-
lur. Karara göre, radarda bulunan Amerikalı su-
baylar kaçınlarak karşılığında Deniz, Hüseyin,
Yusuf ve diğer tutuklu arkadaşlan istenecektir.
Eylem başanlı olursa Deniz'lerle birlikte Suri-
ye'ye, oradan da Cezayir'e gidilecektir.
Bu sırada, Malatya ve Adıyaman çevresinde
olduklan haklonda ihbarlar yapılmaktadır. Kah-
ramanmaraş Vaüsi AdilAktan, 26 Mayıs 1971 'de
yaptığı açıklamada, "Nurhak Daği channda a\-
lanan avcılar. asker elbisesi givmiş bazı gençlerin
kırlarda dolaşüklannı görmü§ ve ilgüileri haber-
dar etmişlerdir. Gerekh' incelemelerde bulunul-
maktadır" diyerek bunu belirtmiştir.
20 kamyonet ve 6 ciple Elbistan'a gelen 250 ki-
şilik emniyet kuvveti, başta Elbistan ilçesi, Kapı-
dere, Nurhak, Kınklı, Sevdilh, Kapkıran, Yılano-
vası, Kumlaryerieşim bolgelerine dağıhr. Nurhak'ta
araştırma yapan jandarma ekipleri, dağlarda gö-
rüldüğü iddia edilen şahıslarla ilgih olarak Nur-
hak Belediye Başkanı Mehmet Güçlü ile köylü-
lerden ÎbrahimGüneş'i gözaltina alır. Malatya, Adı-
yaman, Maraş, Gaziantep jandarma alay komu-
tanlan ise Gölbaşı'nda bir toplantı yapar. Toplan-
tıda, yapılacak hareketin esaslan tespit edilir.
Bu arada, Sinan'ın yöneticiliğindeki ekip, alı-
nan kararlan uygulamak için harekete geçer. Ge-
ce karanlığmda Inekli köyünün bulunduğu tepe-
nın kuzeyine tırmanmaya başlayan ekip, sabaha
karşı Inekli köyü civanna vanr. Ekip, bir süre yü-
rüdükten sonra, köyün bekçisi VassafUçar'la kar-
şılaşır. Bekçi, ekip gözden kaybolur kaybolmaz köye
giderek muhtara olayı anlatır. Muhtar Mustafa
Göksu da Gölbaşı Üçe Jandarma Birlik Komutan-
lığı'na telefon ederek olayı haber verir.
Yarın: 12 Mart Muhtırası ve idam...
Hüseyin dedesine inan'dı
Erikler
çiçekaçtığı
zaman" • " W " y
m-M tnan, çok
-M. JLsevdiğibi]
söz olan, "Erikler |
çiçek açüğı
zaman" sözüne
uygun bir
zamanda, dağa
çıkmak amacıyla
Mehmet
Nakiboğlu ile
Ankara'dan
aynhnaya karar
verir. Haymana yo^
güzergâhında
Moğan Gölü
kıyısmda bekleyen|
Hüseyin ile
Nakiboğlu, arkadaşının gerirdiği otomobile
binerek Ankara'dan aynlır. Inan ile
Nakiboğlu, 23 Mart 1971 'de Kayseri'nin
Pınarbaşı ilçesine vanr. Burada biraz
dinlenmek için Hüseyin'in dayısı Kemal
Kalaycı'mn evine gitmeye karar verirler.
önce babamın malını dağıtacağım'
Güvenlik kuvvetleriyse Kor Koçalak'm köyü
olan Bozüyük ile Hüseyin Inan'ın Pınarbaşı
ve Yaslıpınar köylerini abluka altına almıştır.
Yaslıpınar köyünde înan ailesinin tanıdığı
Mehmet Bayrak ve oğullan vardır. Hüseyin,
sabaha karşı Pınarbaşı köyünde yaşayan
dedesınin kapısını çalar. Kapıyı dedesi Haa
Kalaycı açar. Hüseyin ile Nakiboğlu, kahvaltı
ettıkten sonra, dinlenmek için odaya
çekılirler. Bu arada Kemal Kalaycı, evinin
bitişiğinde yaşayan damadı Hüseyin
Sanbaş'ın yanına giderek "Hûsejin bir
arkadaşı>1a bizim evde. Eğer onlan evde
yakalarlar ve>a bizim evde olduklannı
öğrenirierse mahalieli bundan zarar görür. Ne
yapayTm?" diye sorar. "En iyisi teslim
ounasıdır. Ben gider karakol kumandam ve
kaymakam ile konuşurum. Bu işi ola>sız
haİlederiz" yanıtını \eren Hüseyin Sanbaş,
karakola gidip haber verir. Güvenlik
kuvvetleri, Hacı Kalaycı'mn evini ablukaya
ahr. Dedesi Hacı Kalaycı, Hüseyin'den teslim
olmasını isteyince Hüseyin yastık altına
koyduğu tabancayı alarak, "Dede, sen aradan
çekiL Ben, çemberi \"arar kurtulunun" diye
İconuşur. Uzun tartışmalardan sonra,
ortaokulda okurken üzerine çok emeği
geçmiş dedesini kıramayan Hüseyin teslim
olmaya karar verir. Inan ve Nakiboğlu, saat
04.30'da jandarmaya teslim olur. Kayseri'ye
götürülen Hüseyin, Kayseri Vaüsi Abdullah
Asım İğneciler'in makamında gazetecilere,
özetle şunlan söyler: "Biz, bağunsız Türkiye
ideah' için mücadele ediyoruz. Bunu sağtaym
başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere,
ülkemizi sömürenleri kovduktan sonra,
sosyalist Türkiye'vi kuracağız. Babam da
sömürücü. Ve dağıûma önce babannn
malvarüğuıdan başlavacağım. Ben
mücadelemi yapüm ve buraya kadar geldim.
Benim yakalanmamla deMimci kavga bitmez.
Zaman zaman Deniz Gezmiş ile fikir
aynbğma düştük Amerikah dört havacıyı
serbest bırakmakia hara ettik, onlan kurşuna
dizmeliydik. Banka soygunlanndan elde
etngimiz paralan dava için harcadık. Suçlanm
sabittir, gizfcmiyorum. Verilecek cezayı
çekmeye hazuım. Ben uykuda yakalanmasa
idün, ölür veya öldürür, müsademeye girişerek
kaçmaya çahşırdun.''
•En ummadığımız verde vakaladık'
Kayseri Valisi Abdullah Asım İğneciler,
Hüseyin Inan'ın yakalanışı ile ılgili olarak
"Hüseyin İnan'm amcasunn evi ile birtikte
bölgemizde S-10 yerde tertibat aunışük. tşin
ilginç yönü, İnan'ı yakalannıa ihtinıali en zayıf
olan yerde ele geçinUk" demiştir. Üti arkadaşı
yakalayan Komiser Nihat Taner, polis
memurlan Sadettin Boran, Veü Balnıumcu ve
Erkan Kuluçkıran. olayı şöyle anlatır:
"Hüseyin İnan'm Sanzlı olduğunu
öğrendikten sonra Pmarbaşı'ndaki dayısının
evinin etraûnda tertibat aldık. Jandarma da
Hüseyin İnan'm Sanz'daki köyünde pusu
kurdu. Dün gece eve yabancı kimselerin
girdiği tespit edüince dayısı Kemal
Kalaycı'mn evine baskın yaptık. Karşumza
çıkan Kemal Kalaycu evde bir şey olmadığını
söyiedi. Biz kendisine İnan'm içerde olduğunu
tespit ettiğimizi, teslim edilmediği takdirde
kan akıülacağnıı söyledik. Bunun üzerine
Kalaycı, sanıklann 5 tabanca, 292 adet
mermisini bize testim etti. Daha sonra da bizi
içeri aldL Biz samklan içerde ujıırken
yakaladık." Hüsejin Inan ve Mehmet
Nakiboğlu, aym gün Ankara'ya götürülür.