06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MAYIS 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bir zamanlar padişahlann aslan avladığı Anadolu ormanlannın yerinde şimdi yeller esiyor Talanınyüz ydlıköyküsüeçmişte .Anadolu'nun orman varlığının bugünkünden çok daha zengin olduğu bilinen bir gerçek. Iklım özelliklerinden dolayı iç bölgelenn tamamı değilse bile, sahıl şendinın ve j Ege'yle Marmara v - bölgelennin çok sıkı ormanlarla kaplı olduğu pek çok kaynakta anlatılıyor. Hatta bazılannın "adam geçmeyecek kadar sıkı" olduğundan bahsedilen bu ormanlar çoğunlukla cangıl görüntüsündeydi. Bugün gördüğümüz cılız ve seyrek ormanlann çoğu, yüzyıllardır süren kıyımın neticesinde bu hale geldi. Tanrının bahşettiğl blr kaynak Osmanlı döneminde yüzyıllar boyunca onnanlara aynen su ve hava gibi, çeşıtli amaçlar ıçin kullanılmak üzere Tann'nın insanoğluna bahşettiğı bir kaynak gözüyle bakıldı. Ve bu kaynak, kendini yenileme hızı düşünülmeksizin gönül rahatlığıyla kullanıldı. O dönemlerde en yaygın yapı malzemesi ahşaptı. Kentlerde sık sık çıkan ve bazen on binlerce binanın kül olmasına yol açan yangınlar düzenli bir kereste ıhtiyacı doğuruyordu. Aynca donanmanın da gemi yapımı için her sene büyük miktarlarda keresteye ihtiyacı vardı. Bu tüketim zaman içinde meşe ve sedır gibı en nıtelikli ormanlann harabiyete uğramasına yol açtı. Tanm alanı kazanmak için çıkanlan yangınlar da, hovardaca rükerilen orman alanlannda onanmaz yaralar açtı. Büyük kıyımın son 150 yılı Osmanlı devrınde ormanlar beş grupta toplanmıştı. **Miri ormanlar" mülkiyetı devlete aıt olan ormanlardı. "Ahali-i kuraya ait ormanlar" köylenn. "eşhas uhdesindeki ormanlar" özel kışilerin, "evkaf ormanlan" da vakıflann mülkiyetindeydi. Bunlann dışında "cibal-i mübaha ormanlan" denilen bir grup daha vardı kı, bunlar sahibi olmayan, herkesin kullanımına açık olan ormanlardı. Zaman içinde en büyük yıkıma uğrayan ormanlar da yine bunlardı. Yüz>'illar boyunca devam eden tahribatın en büyük boyutlara ZamanTüneli [email protected] J- Mehmet Altun ir zamanlar baştan başa ormanlarla kaplı olan Anadolu'dan günümüze kalan cılız orman örtüsü, ekonomik darboğaz gerekçe gösterilerek bir kez daha talana açılıyor. Orman tüketimini kontrol altına almayı ve devletin gelirlerini arttırmayı hedefleyen 1869 Orman Nizamnamesi de benzer bir bunalımın eseriydi. Ne var ki sonuç, on binlerce yıllık mirasın yüz yıl içinde tüketilip yok edilmesi oldu. (Yanda) Sultan Süleyman'ı şehzadelerinin avını izlerken betimJeyen bu mimarür, doğal zenginlikJerimizin zaman içinde nereden nereye geldiğini belld de en iyi gösteren belgelerden biri. 1558 tarihli minyatürde avianan hayvanlar arasında tavşanlar, tilkiler, geyikler, ama en önemfisi bir aslan dikkati çekryor. Pek çok tarihi kaynak, Anadolunun bu çağlarda bitki ve hayvan varhğı bakımından olağanüstü bir zenginliğe sahip olduğunu ortaya koyuyor. (Üstte) Bu kez Seyit Lokman'ın "Hünername"sinden yine aynı yüzyüa ait bir başka minyatür. Zengin bir bitki örtüsü ve ormanlar, bu döneme ait minyatürlerin çoğunun fon görüntüsünü ohışturuyor. Sağalt köşedeki leopara dikkat! ulaştığı dönem, 1839'da Tanzimat'ın ilan edilmesiyle başlayan dönemdir. Bu yıllardan itibaren devletin borç batağından kurtulmak ve gıderek dayanılmaz hale gelen savaş masraflannı karşılamak için her türlü gelir imkânından sonuna kadar yararlanmak istemesi, hem devletin hem de vergi toplama aracı olarak kullandığı mültezimlerin ormanlara yönelmesine yol açtı. Bu yaklaşım sonunda tam bir orman katliamına dönüştü. 1869'da yürürlüğe gıren Orman Nizamnamesi de, orman tüketimini kontrol altına almak ve devlet gelirlerini arttırmak yerine, bu katliamı daha da şiddetlendirmekten başka bir işe yaramadı. Gelir için göz yumulan katllam 1869 Nizamnamesi yeterli gelir sağlamayan "cibal-i mübaha" ormanlanna kesim için "orman hakla" adıyla sınırlı bir vergi getirirken, bunun karşılığı olarak vatandaşa "miri" ormanlardan belirli bir ölçüde yararlanma hakkı veriyordu. "Zat-ı ihtiyaç" adıyla günümüze kadar ulaşan bu ödün, koruma altındaki devlet ormanlannda başlatılan talanın da ilk adımıydı. Yani devlet, bu uygulamayla görece küçük bir gelir için çok daha büyük bir zaran göze almış, yüzyıldtr devam eden orman katliamının kapısını aralamıştı. Orman varlığı acımasızca yok edllmeye başlandı Diğer yandan aynı nizamname, ormanlann "taahhüt" ya da "imtiyaz" yoluyla işletilmesine de olanak sağlıyordu. Böylece devlet ihale yoluyla ormanlann işletilmesini özel kişi ya da kuruluşlara devrederken tek amacı kâr elde etmek olan bu şahıslar orman varlığını acımasızca yok etmeye giriştiler. Yeterli kontrol mekanizmalannın da oluşturulamaması neticesinde, daha önceki münferit orman yıkımlan bu yasanın çıkanlmasından sonra gerçek bir katliama dönüştü; Anadolu ormanlan tarihte hiç yaşamadığı boyutlarda bir tahribata uğradı. Bu dönemde sayısı ve niteliği gittikçe azalan ormanlara son darbeyi ise II. Meşrutiyet'ten sonra ortaya çıkan otorite boşluğu vurdu. Birbiri ardına gelen savaşlarla yıkıma uğrayan, büyük göçlere sahne olan ve halkı yokluklar içinde kıvranan ülke, bu dönemde belkı binlerce yılın görülmemiş boyutlarda bir orman talanına tanık oldu. Bir zamanlar Anadolu'yu baştan başa kaplayan ormanlardan bugüne niçin yalnız cılız ve niteliksiz bir orman örtüsü kaldığını açıklayan tüm bu gelişmeler, elbette ki tarihten ders almasını bılenler ıçın anlamlı bir ders niteliğınde. Ancak son orman tasansı gösteriyor ki bu ders, yine her zaman olduğu gibi iyi çahşılmamış. Ya da daha korkurucusu, birtakım çıkarlar uğruna tarihi gerçekler bir kez daha görmezden geliniyor. Prof. Dr. Şen, Irak savaşı sonrası Ankara'nın bölgede alacağı rolün üyelik için etkili olacağını söyledi AB, Türkiye'yi gözetliyorLEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye Araştırmalar Mer- kezi Vakfi Direktörü Prof. Dr. Faruk ŞenTe Türkiye AB iliş- kilerini konuştuk: - Avrupa Günü'nün kutlan- dığı şu sıralarda taroşıknası ge- rektiğini düşündüğüm bir konu var. Sizce Türkiye, 1963'de An- kara Anlaşması'nı imzalamış ohnasına karşın bugüne kadar neden önce AET, sonra da AB'nin kapısında beklhor? Bu sadece Anİcara hükünıetlerin- den mi kaynaklanıyor? Avru- pa 'run elitlerinin bunda payı yokmu? ' - Prof. Dr. FARUK ŞEN - Bunun nedenleri arasında Türk politikasının yanlışlannın ya- nında AB"nin de Türkiye'ye karşı tt istemeyentavn''nın rolü var. "AB EHtierTnin ilk iste- meyenta\Ti, 14Nisan 1987"de tam üyehk müraacatımızdan sonra, Komisyon'un raporu ha- zırlanırken ortaya çıkmıştır. Ay- nca 18 Aralık'l989'da Türki- ye"ye sunulan raporda Avrupa Eliti' nin, AB' nin araştırma ku- rumlannın ve bu kurumlarda etkisi olan politikacılann Tür- I rak savaşı sonrası AB, yeni bir Yakmdoğu haritasıyla İcarşı karşıya kalacak. Amerika, Türkiye'yi yan gözden çıkararak, artık kartlannı olabildiğince Kürt devleti üzerine oynayacak. AB için önemli olan Türkiye gibi bir üye ülkenin onlara kâr mı zarar mı getireceği... Bu açıdan Türkiye'nin bölgedeki önemi ve üstleneceği siyasi rol, AB'nin Türkiye'ye yönelik dış politik yaklaşımmı da şekillendirecek. kiye'ye soğuk yaklaşımlannın da tam üye olunamamasına et- kisi oluşmuştur. Avrupa Eliti, Türkiye'ye yal- nız dinsel ve kültürel açıdan so- ğuk bakmamaktadır. Soğuk ba- kışın önemli nedenlerinden bi- n de Avrupa'da beraber yaşadı- ğı ve larsal bölgeden gelen Türk insanını, kendi açısından, AB normlanna uyacak nitelikte gör- memesidir. - Kıbns'ia birlikte 10 yeni ül- ke AB'ye üyelik belgesini 16Nİ- san'da imzaladı. Kıbns'ın (Rum Kesmıi)AB'ye üyeliğigerçekten birikrinin telkin etmeye çanşü- ğı gibi Türkiye'ye zarar vere- cekmidir? ŞEN - AB ye 10 yeni üyenin katılacak olması ve bunlann arasında Kıbns Rum Kesimi'nin tam üyeliği Türkiye'ye iki açı- dan büyük zarar verecektir. 1 Mayıs 2004 'ten itibaren Türki- ye, AB ile yapacağı görüşme- lerde Kıbns temsılcilerini de karşısında bulacaktır. Bunun dışında AB Parlamentosu'nda Kıbns' ı temsilen 6 parlamente- rin olması, Komisyonda bırçok Rum uzmanın çahşması, AB Komisyonu'nda Rumlar'ın oy hakkı ve bir de komıserlik el- de edecek olmalan Türkiye' nin aleyhıne ışleyecektır. Türkı- ye'yi veto eden ülkelere Yuna- nistan'ın yanında Kıbns Rum Kesimi de katılacak. - İslamcı olduğu bilinen bir parti iş başındayken ve AB'nin normlanndan birisinin kesin- Kkle "kilise ve devlet ışlerinın birbirinden ayn tutulması gerek- tiği" olduğu da göz önünde tu- tularak, Avrupalı liderlerin bu hükümet üyelerini pohpohla- malaruun nedeni sizce nedir? ŞEN - AKP, AB konusunda üye ülkelere güvence vermek- tedir. Bu güvencenin nedeni, AB'nin hıç beklemediğı bir şe- kılde, Tayyip Erdoğan ve par- tisinin AB'ye sahip çıkmasıdır. AKP, AB'ye reforrnlan yapabi- leceğı izlenimi vermektedir. Her ne kadar AB normlanndan birisinin kilise ve devlet işleri- nın birbirinden ayn tutulması ge- reklıliği olsa da, AB'de başta Yunanistan olmak üzere bunu gerçekleştiren çok az sayıda devlet vardır. Aynca AKP "nin yapacağı hatalan Türkiye'ye maletmek isteyen AB'li yetki- liler bu açıdan AKP'nin bazı hatalar yapmasını beklemekte- dirler. - Irak savaşı bu bölgede nasıl yeni bir harita ortaya çıkanr? Bu yeni haritada AB'yle ffişld- ler nasıl şekiDenir? ŞEN -Irak savaşı sonrası AB. yeni bir Yakındoğu haritasıyla karşı karşıya kalacak. Amerika, Türkiye'yi yan gözden çıkara- rak, artık kartlannı olabildiğin- ce Kürt Devleti üzerine oyna- yacaktır. Bundan sonra ABD'- nin Yakındogu'daki müttefikle- ri Israil ve Kürt Devleti olacak- tır. Bu haritanın diğer bir boyu- tunu da Kaflcasya'da göreceğız. Eduard Şevardnadze'den son- ra Gürcistan'da Acar, Abaza ve Gürcü çatışmalan, Eraıeni ve Azerbaycan çatışmasının çö- zülmemiş ohnası AB'nin hari- tasında yeni oluşumlan da be- raberinde getirecektir. AB için önemli olan Türki- ye gibı bir üyenin onlara kâr mı zarar mı getireceğidir. Bu açı- dan Türkıye'nın bölgedeki öne- mı ve üstleneceği siyasi rol, AB'nin bize yönelik politik yak- laşımını da şekiHendirecektir. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Siyasetin Özel Hukuku Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP), siyaseti hukukun önüne geçirme çabaları yüzünden Ana- yasa Mahkemesi'ndeki iş yoğunluğunun dahada artacağı anlaşılıyor. Kamu personeline öngörülen ve zorunlu emek- lilik yaşının 61 'e indirilmesine değgin yasanın en önemli maddeleri için verilen yürütmenin durdu- rulması kararı, iktidarın kimi konularda hukukla çeliştiğini bir kez daha ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkeme- si'nin hukuk ve anayasa açısından zorunlu gör- dükleri yaklaşımın Hükümetin elinikolunu bağ- lamak" olarak nitelendirilmesi ise, gelecekteki günlerde de siyasetin, hukukun önüne geçirile- ceğinin yeni bir göstergesini oluşturuyor. Enver Paşa'nın "Yokkanun, yap kanun"söz- cükleri ile özetlediği tutumunun, "Yok anayasa- da madde, yap anayasada madde" biçimine dö- nüştürülebileceğinin işaretini veren açıklamalar da Avrupa Birliği hayalinin, hayal olarak kalma- sını kolaylaştıracak bir anlayışın egemen olaca- ğı izlenimini pekiştiriyor. • • • Çalışma yaşamımızın iki büyük işvereni var Kamu ve özel sektör. Bu işverenlerin çalışanlan- nı da kamu personeli ile her iki kesimdeki işçiler oluşturuyor. Kamu personeli için getirilen sınırlamalar Ana- yasa Mahkemesi'nde değerlendirildi ve ön ka- rara bağlandı. Şimdi sırada iş yasası var. Görüşülmekte olan tasarı yasalaşsa bile kimi maddelerinin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere geri gönderilmesi olasılığı geçerliğini ko- ruyor. Aynen kabul edilmesi durumunda da devreye Anayasa Mahkemesi girecek. • • • Bilindiği gibi iş yasası tasansı, 57'ncikoalisyon hükümeti döneminde Anavatan Partisi'nin (ANAP) önderliğınde oluşturulmuştu. En önemli savun- ma gerekçesi de tasarmın işçilerle işverenleri temsil edenlerden oluşan 9 kişilik bilim kurulu ta- rafından hazırlanmış olmasıydı. AKP iktidarlan da başlangıçta bu gerekçeye da- yandılar. Ancak görüşmeler sırasında özellikle işverenleri caydırmayı amaçlayan ceza hüküm- lerinin verilen önergelerle yumuşatılması, sade- ce işçilerin değil bilimsel kurulun da birtarafa bı- rakıldığını gösteriyor. Ancak bu yaklaşım yalnızca işverenler için ge- çerli. İşçiler söz konusu olduğunda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin verdikleri öner- geler hemen kalkan parmaklarla reddediliyor. • • • 12 Eylül 1980 dönemindeki yönetimlerin işçi- lere yaklaşımmı anımsayanlar, AKP'nin 23 yıl son- raki yaklaşımmı ve özellikle sivil iktidar tarafından aynı mantıkla gündeme getirilmesini anlamakta zorlanıyorlar. O dönemde de verimlilik artışının sağlanması hedefine öncelik verilmişti. Şimdi de aynı gerek- çe ortalığa sürülüyor. O dönemde de işçiyi özen- dirmek ve iş barışını sağlayacak karşılıklı önlem- ler getirmek yerine işçinin süründürülmesi yeğ- lenmişti. Bugün de aynı yaklaşım sergileniyor. Garip ama gerçek. • • • Perşembe günkü yazımda 2002 yılı Ocak ayı- nın çalışma hayatı istatistiklerinden kimi sayılan aktarmıştım. Devletin resmi kayıtlannda 382 bin 932 işyeri- miz ve 4 milyon 564 bin 164 işçi var. Kayıtlı işyeri ve işçi sayısı 70 milyon kişinin ya- şadığı bir ülke için akılla, mantıkla bağdaştınla- bilir mi? Okul öncesi ve öğrenim çağındakileri, çalışma yaşını aşmışlan, ev kadınlarını ve akla gelebile- cek diğerlerini hesaptan düşsek, en az 5 milyon işçinin de kaydının olmadığı ortada. Bunlann, ka- yıt dışı işyerlerinde kayıt dışı çalışarak sömürül- düklerini görmezden geliyoruz. Acaba iş yasası tasansı, kayrtlı işyerlerindeki ça- lışma koşullarını da kayıt dışı işyerlerininkine in- dirgeyerek, kayıt dışı için önlem almak yerine bu kolay yolla sanal haksız rekabeti önleme amacını mı güdüyor? Galiba asıl yanıtının aranması gereken soru da bu... oerinc@ cumhuriyet.com.tr. YEŞİL W MAVİNÎN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de H O T E L N A T U R * • • 19 MAYIS ÖZEL FİYAT Kişi Başı Y.R: 25.000.000.- TL. Odalarda klıma, minıbar. TV, saç lcurutma, balkon, sauna, masaj. fitness. tenıs, bisıklet, yüzme havuzu. kapalı açık restaurant. bar, snack bar. özel restaurant, engelli odası, eğlence gecelen ve tam gün doktor. Tel: 0 252 - 363 77 74 (5 Hat). Faks: 0 252 - 363 77 83 www.naturhotel.com SAHİBİNDEN SATILIK DAİRE Ambarlı Denizköşklerde deniz görür 180 m 2 sıfır dubleks daire sahibinden satılıktır. Tel: 0 532 795 43 49 / 50 bin Euro
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle