23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2003 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI Istanbul TURKIYE Edirne _B 23 Sinop B 28 Samsun B 18 Adana B 27 Kocaeli B 25 Trabzon B 19 B 16 Çanakkale B 24 Giresun B 16 Izmir B 27 Ankara B 25 Manisa B 28 Eskişehir B 26 B 24Aydın Denizli _B 28 Konya B 25 Sıvas B 18 Zonguldak B 22 Antalya B 27 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 26 22 24 21 21 15 14 B 12 DIS MERKEZLERYurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu, diğer Oslo yerier az bulutlu ve Helsinkı Y ^ İ 2 Budapeşte sıctlılSnbolge 3 S t o c k h o l m Y 1 2 M a d r l d Y 10 Berlin Y 17 Moskova B 25 Aşkabat B 21 Astana B 29 Bakû lenmızdeartmayade- Londra Y 17 Vıyana Y 20 Taşkent vam edecek.Rüzgâr Amsterdam Y 17 Belgrad " "" "-'-* yurdun kuzey ve do- Brüksel Y 17 Sofya ğu kesimlerinde hafif, Paris B 14 B 27 Bışkek ara sıra orfa kuvvette Bonn esecek. Münih Y 20 Roma Y 23 Tiflis lıgk ıflis Y 21 Atina B 23 Kahıre B 20 Y 20 Zünh Y 21 Şam B 27 Açık Parçalı bulutlu S&ı ç 1 -\ BuUtlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu S*Jİu ka- i Gök gunjltülü GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Kürsüdeki insan bir parti genel başkanı olsa; tehditleriyle cirmi kadaryeryakardenilebilir, söy- lediklerinin üzerinde durulmayabilirdi. Oysa ister imam hatip kültürü ile yetişmiş olsun, ister üni- versiteler bitirmiş olsun, kürsüdeki adam ulusal iradeyi silah gibi kullanan Başbakan. Üstelik kürsüdeki adamın kimi cümleleri var ki, AKP iktidannı eleştirenleri, AKP zihniyetine karşı çıkanlan -kim olursa olsun- "kimse layûsel (do- kunulmaz) değildir" diye hedef tahtası yapıyor. Bu cümledeki geleceğe dönük tehdidi daha açık biçimde ifade etmek görevini alan kimi AKP milletvekilleri de; örneğin kimi yasaları geri gön- deren, kararnameleri, atamaları sıkı bir inceleme ve araştırmadan geçirdikten sonra çoğu zaman "partizanlıktır" anlayışı ile Başbakanlık'a iade e- den Cumhurbaşkanı Sezer'in "ana muhalefetağ- zıyla konuştuğunu" öne sürüyorlar. Genel başkanları "iktidaıia gelen bürokratlann iktidarla gitmelerini" istiyor ya; AKP milletvekille- ri de Sezer'in 3 Kasım seçimlerinden sonra ne- den istifa etmediğini soruyorlar. RTE'nin "Layüsel değil" dedikleri arasında ör- neğin ordunun da bulunduğunu bir AKP millet- vekili şöyle açıklıyor: "Türkiye'yi devamlı olarak uzaktan kumandalı birşekilde askeri vesayetin al- tında göstererek biryere varmamız mümkün de- ğildir". Gelip de gitmemek için kafasını, yüreğini (bir dönem milletvekilliği için) partiye bağışlayanlar ulusal iradeyi dilediği gibi kullanma anlamında yorumlayan üst kademedeki kafalarla rejimin ne- reye varacağını hesaplayamıyoriar. Kadrolaşmanın, Milli Görüş'ü himaye kanatla- n altına alarak irticayı okşamanın, tarikat reisleri- ni yüceltmenin rejime vereceği zararları hesapla- manın gün gelir faturasını ödemek zorunda ka- lacaklannı da hesaplamıyorlar. mt'nin geçmiş dönemin başansızlığında en az siyasiler kadar o dönemin kimi bürokratlannın da sorumlu olduğunu irdeleyen sözleri.. AKP gru- bunda üstelik ayakta alkışlarla karşılanıyor. Bu tutum AKP grubunun; kadrolaşma hareketine, devleti AKP'lileştirme girişimine desteğini kanıt- lıyor. • • • Devletin en att biriminden en tepe noktasına ka- dar kimsenin dokunulmaz olmadığını söyleyen RTE, yıllann ve günümüzün laik rejim açısından önem taşıyan örneğin gericilik hareketlerine, ör- neğin Milli Görüş'e devlet kapılarını açan genel- gelere uzun konuşmasında tek bir sözcükle de- ğinmiyor. Milli Görüş'ün Türkiye aleyhine irticai propa- ganda yaptığını saptayan yerli yabancı raporlar- dan, Türk vatandaşlannın tasarruflannı yandaş ticari kuruluşlara yönlendirerek gerici faaliyetle- re maddi olanaklar sağladığından, 45 milyar do- larlık ekonomik boyutunu laik Cumhuriyet aley- hine kullandığından, Türkiye'de aranan kişileri banndırdığından vs, vs. söz etmiyor. Gülen'e ve "asılamacına" dadeğinmiyor. Dev- letin tüm sistemlerine Islam hükümlerini egemen kılmayı temel amaç edindiğini, hedefe varmak için "hoşgörü ve barış" mesajları vererek Gü- len'in; ılımlı bir cemaat lideri portresi çizmeye özen gösterdiğini anlatmaya yanaşmıyor. Zira RTE için din ve dinle ilgili kuruluşlar tartış- ma konusu yapılmayacak kadar önemli. Varsın onlar demokratik rejimin şemsiyesi altında serpi- lip gelişsinler. Temel felsefesi bu! • • • RTE yazılı bir metinden uzun upuzun, boyu bo- su kadar uzun dakikalarca konuştu ama; neden- se Türkiye'nin bir başka gerçeğinden söz etme- di. Açlık sınırının 451 milyona, yoksulluk sınınnın da 1 milyar 371 milyona dayandığı açıklandı. RTE, duble yollar inşa ederek istihdam yarata- cağını, ekonomik önlemlerle yoksulluğun belini kıracağını ve gerçekleşmesi yıllara bağlı benzeri bir yığın vaatlerde bulundu. Ne ki 225 milyon as- gari ücretle nasıl geçinildiğini açıklamaya yanaş- madı. Yoksulluk ve açlık sının üzerinde teselli ni- yetine üç-beş cümle söylemedi. Kendini dokunulmaz (layüsel) sananlara gün gelir dokunulduğunu unutmuş görünüyor. Üz niye Susurluk yok' • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Osmangazi Üniversitesi'nde (OGÜ) bir grup öğrenci, konferans veren DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı protesto etti. Ağar'ın özgeçmişi okunduktan sonra "Bu özgeçmişte Susurluk eksik" diye bağıran 2 öğrenci gözaltına aluıdı. Fabrikada pattama: 3 ölü • RİZE (AA) - Rize'nin Güneysu ilçesinde bir çay fabrikasının kazan dairesinde meydana gelen patlamada 3 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı. tlçenin Camii köyünde bulunan Bereket Çay Fabrikası'nın buhar kazanında dün meydna gelen patlamada 3 kişinin öldüğü, 5 kişinin de yaralandığı bildirildi. Zorunlu emekülik hattaya I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, hükümetin kadrolaşma girişiminin uzantısı olan emeklilik yaşını 65'ten 61'e düşûren yasamn yüriirlüğünün durdurulması istemini, 7 Mayıs Çarşamba günü görüşecek. Yüksek Mahkeme, esasa ilişkin raporun tamamlanmasmın ardından davayı esastan karara bağlayacak. Şans Topu'nda 6 kişi güfldü • Haber Merkezi - Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde alt kolon rakamlan 8, 10, 13,14 ve 31, üst kolon rakamı ise 10 olarak belirlendi. Çekilişte 5 artı 1 tutturan 6 kişi, 63 milyar 9 milyon 5O'şer bin lira ikramiye kazandı. 1 artı 1 bilenler 850'şer bin lira, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 850'şer bin lira, 3 bilenler 1 milyon 350'şer bin lira, 3 artı 1 bilenler 5 milyon 900'er bin lira, 4 bilenler 17 milyon 150'şer bin lira, 4 artı 1 bilenler 94 milyon 650'şer bin lira, 5 bilenler 2 milyar 238 milyon 150'şer bin lira ikramiye kazandı. Haydi 1 Mayıs için alanlara Haber Merkezi - Işçi sınıfinın "Birlik ve Dayanışma Günü 1 Mayıs", bugün başta Istanbul, Ankara, îzmir, Bursa, Diyarba- kır ve Antalya olmak üzere tüm yurtta büyük coşkuyla kutlana- cak. tstanbul'da 1 Mayıs etkinlikle- ri, Türk-Iş, Hak-lş, DİSK ve KESK yöneticileri ve üyelerinin, Taksim'deki Kazancı Yokuşu'na 26 yıl önce katledilen 36 kişi için saat 10.00'da karanfıl bırakma- sıyla başlayacak. Şişli'de ve Per- pa önünde saat 11.30 sıralannda bir araya gelecek olan kortejler, saat 12.00'de Çağlayan Meyda- nı'na doğru yürüyüşe geçecek. Meydanın dolmasuun ardından saat 13.30'da başlayacak miting- de çeşitli müzik gruplan sahne- ye çıkacak. Mücadele Birliği dergisi okur- lan ile Devrimci Işçi Komitele- ri (DÎK) üyeleri ise 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama karan aldı. Miting nedeniyle 12 bin polisin görev alacağı meydan ve çevre- sini kutlama süresince 2 helikop- ter havadan, panzerler de kara- dan denetim altında tutacak. Çı- kabilecek olaylara karşı jandar- ma timleri de çeşitli noktalarda hazır tutulacak. Kutlamalar ne- deniyle saat 07.0O'den itibaren Çağlayan Meydanı'na çıkan bir- çok yol trafiğe kapatılacak. Kazancı Yokuşu'na karanfil Bu arada 1977 yılındaki 1 Ma- yıs kutlamalannda yaşamını yi- riren 36 yurttaş, sivil toplum ku- ruluşlan tarafindan Kazancı Yo- kuşu'na karanfiller bırakılarak anıldı. Katılımcılar adına bir açıkJama yapan İnsan Haklan Derneğı (ÎHD) Istanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici, 2000 yı- lından bu yana 2 milyon 500 bin işçinin işten çıkanldığını belirte- rek işçilerin sosyal sigorta ve her türlü güvenceden yoksun bıra- kıldığım söyledi. Emekçiler 1 Mayıs'ı Anka- ra'da ise Sıhhiye Meydanı'nda düzenleyecekleri bir mitingle kutlayacakJar. 1 Mayıs Tertip Komitesi'nden yapılan açıkla- mada, KESK, DlSK, Tûrk-tş, Türk Mühendis ve Mimar Oda- lan Birliği, Ankara Tabip Odası, Ankara Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası ve An- kara Savaş Karşıtı Platfor- mu'nun oluşturduğu bir komite- nin bu yılki etkinlikleri gerçek- leştireceği ifade edilerek kutla- malann Saat 10.00'da Ankara Gan'nda başlayacağı belirtildi. Buna göre, Ankara Gan önünde toplanacak emekçiler, daha son- ra Talat Paşa Bulvan'nı takip ederek Opera Köprüsü'nden Atatürk Bulvan'na inecek. Sıh- Emekçiler 1 Mayıs'ı tstanbul'da Çağlayan Meydan'nda. Ankara'da Sıhhiye Meydanı'nda kutlayacak. hiye Meydanı'nda yapılacak mi- tingle de etkinlikler sona erecek. 1 Mayıs Izmir'de de şenlik ha- vasmda kutlanacak. Gündoğdu Alam'ndaki miting, saat 15.00'te başlayacak. Katılımcı- lar, Kordonboyu'ndaki Gündoğ- du'ya, CumhuriyetAlanı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü karşısı ve Alsancak Limam ol- mak üzere 3 farklı noktadan ula- şabilecekler. 1 Mayıs Mitingi Düzenleme Komitesi'nden ya- pılan açıklamada, Cumhuriyet Alam girişinde yığılma olmama- sı için tüm gruplaruı kapıya ge- Hş saatlerini KESK'e bağlı sen- dİkalara göre ayarlaması isten- di. Diyarbakır'daki emekçiler 26 yıl aradan sonra ilk kez verilen izinle 1 Mayıs'ı açık alanda kut- layacak. DİSK, KESK ve Türk Iş'e bağlı bir çok sendikanın oluşturduğu tertip komitesinin Diyarbakır Valiliğine yaptığı başvuruya izin verildi. Valiliğin kutlamalar için izin verdiği ts- tasyon Meydanı, Diyarbakır'da- ki emekçiler tarafindan dolduru- lacak. Etkinlikler kapsamında Dicle Fırat Kültür Merkezi Gru- bu Koma Azad ve KESK Müzik Grubu konserler verecek. Siya- si partiler ile sivil toplum örgüt- lerinin de katılacağı kutlama 12.00 ile 15.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. 1 Mayıs veri- len izinle Bitlis ve Muş'ta da kut- lanacak. Çevre Mühendisleri Oda- sı'ndan yapılan açıklamada, uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ın Türkiye'nin bütün işçilerinin, emekçilerinin, mühendislerinin, hekimlerinin, gençlerinin, ka- dınlannın ve yurtseverlerin günü olduğu belirtildi. Milli Eğitim'de yardım takıyyesi • Baştarafı 1. Sayfada ği bütçe kamu okulları- na bile yetmiyor. Bir de özel okullar mı besle- necek?" dedi. Bu okul- ların öğrencilerinden çok büyük paralar ka- zandığını anlatan Gazal- cı, "Bu özelleşrirmenin ilk adımıdır" dedi. Gazalcı, özel okullann devlet tarafindan denet- lenememesine de dikkat çekti. Anadolu'daki bir- çok okulun Fethullah Gülen'le bağlantılı ol- duğunu söyleyen Gazal- cı, "Başta Gülen okul- ları olmak üzere bura- larda kesinlikle laik eğitim yapılmıyor" di- ye konuştu. Gazalcı, "Bu projenin gerçek- leşmesi durumunda okullar tarikat yuvası haline gelir" dedi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer de Tür- kiye'de 11 bin okulda 9 milyon öğrencinin ikili- üçlü eğitim yaptığını anımsatarak böyle bir projede başka amaçlar aramak gerektiğini kay- detti. Bu projenin eğitimi bir "sektör" haline getir- mek için atılacak ilk adım olduğunu belirten Dinçer, "Bu kadar ka- ramsar bir tablo var- ken sayın bakanın baş- ka ülkelerin sistemleri- ni Türkiye'ye monte et- meye çalışması, tama- men özelleşririlmiş eği- timi üikeye yerleştir- mek içindir" diye ko- nuştu. Çelik'in yeşil serma- yenin eğitim alanındaki gücünü arttırmak için böyle bir yola girişmiş olabileceğini anlatan Dinçer, "AKP kendine hizmet edecek yeni mi- lisler yaratma peşinde" diye konuştu. Dinçer, ka- mu okullannın vatandaş- ların desteğiyle zar zor ayakta durduğunu anla- tırken "Bu kaynağın özel okullara kaydınl- ması, yoksul çocukla- rın belii yerlere kayma- sını sağlayacaktır. Özel okullann kamu okulla- rı karşısında kayinl- ması yanhştır" diye ko- nuştu. Bütçe engel Öte yandan Milli Eği- tim Bakanı Çelik tarafin- dan özel okullara olan ta- lebi arttırmak için yapı- lan çalışmaya bakanhk bütçesi engel olurken "Özel okullarda oku- tulan öğrencilerin pa- rasının yansını biz öde- yeceğiz" açıklaması ise askıda kalıyor. Bakanhğınsadece900 trilyon liralık yatırım bütçesi bulunurken bu parayla ancak 30 bin ço- cuğun yıllık masraflan tam olarak karşılanıyor. 10.5 katrilyonluk bakan- lık bütçesinin tamamının bu projeye aynlması du- rumunda bile 300 binden fazla çocuk özel okulla- ra gönderilemiyor. AKPTi mffletvekilin kardeşinden kaçak vifla YALOVA (Cumhuriyet) - Yalova'nın Çmarcık ilçesine bağlı Esenköy beldesinde, kaçak olarak yaptınlan denize sıfır iki villanın inşaatına jandarma engel oldu. Villalann AKP Istanbul Millervekili Muhammet Baş'ın kardeşi Mehmet Baş'a ait olduğu iddia edildi. Esenköy'ün Beşevler mevkiinde deniz kenarmda kaçak villa yaptınldığı yönündeki ihban değerlendiren Çınarcık tlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Istanbullu müteahhitler Ahmet Altınkum, Nafi Erkoyuncu ve Mehmet Baş tarafından yaptınlan villalann inşaat ruhsatı ve izninin olmadığını belirlediler. Villa inşaatlarmı durduran jandarma. 3 müteahhit hakkında da "Kıyı Koruma" ve "İmar" yasalannı ihlal ettikleri gerekçesiyle Yalova Cumhuriyet Savcıhğı'na suç duyurusunda bulundu. Müteahhitler hakkmda soruşturma devam ederken, Beşevler mevkiinde oturan yurttaşlar, villalann AKP Istanbul Millervekili Muhammet Baş'ın kardeşi Mehmet Baş'a ait olduğunu ileri sürdüler. Sivil toplum sanal ortamda Istanbul Haber Servisi - Si\il toplum örgütleri aralanndaki iletişimi ve işbirligini güçlendirmek, etkinliklerini zamanmda duyurmak ve halka daha hızlı ulaşmak amacıyla sanal ortamda da bir araya geldiler. Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği Derneği'nin (STKB-DER) öncülüğünde oluşrurulan www. stkbder.org sitesinde sivil toplum kuruluşlanmn çalışmalanna, eylemlerine, iletişim adreslerine yer verihneye başlandı. STKB-DER'in Dönem Başkam Dr. Osman Erten, çok sayıda sivil toplum örgütünün katkısıyla oluşturulan sitenin önümüzdeki günlerde yeni kuruluşlann katılumyla içerik açısmdan daha da zenginleşeceğini belirtti. MEB atamaları bakanlığa bırakıldı Kadrolaşmanın önünü açan tasarı kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MEB'in yönetim kademeleri- ne atanacaklarda aranacak nitelik ve koşullann Bakanlar Kurulu yerine bakanlığm kendi çıkaracağı yönet- melikle belirlenmesini öngören tasa- n, dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Görüşmeler sırasmda CHP'liler kadrolaşma konusunda uyanlarda bulunurken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "kendisine irimat edilmesini" istedi. Çelik CHP'lilere, "tmam hatip takınrı- sından vazgeçin. bunlar cüzamlı değil" diye seslenirken CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek, kendisine "Bizim imam hatip ta- kıııtunız yok ama, imam hatipler arka bahçemizdir, diyenleri de anutmadık" karşılığım verdi. CHP Istanbul Millervekili Ber- han Şimşek. görüşmeler sırasmda "Kişiler kendilerine yakın olao- larla çalışır, bu doğaldır. Ama Türkiye'nin karakterini degişti- recek nitelikte kadrolaşma kabul edilemez" dedi. Şimşek'in "İçinizde Mısır'da şe- riat eğitimi veren okuüara çocu- ğunu gönderen var mı? ABD'de, Fransa'da vardır. Yoksul çocukla- n şeriat eğitimi veren Mısır'a, pa- rası olanlar ABD'ye" sözleri AKP'ülerin tepkisine yol açtı. Milli Eğitim Bakanı Çeük ise kad- rolaşma savlaruun doğru olmadığı- nı savundu. TBMM Genel Kuru- lu'nda dün kabul edilen tasan ile ge- tirilen düzenlemeler şöyle: • MEB yönetimine atanacaklarda aranacak nitelik ve koşullar, bakan- lıkça yürürlüğe konulacak yönetme- likle belirienecek. Yönetmeliğin Ba- kanlar Kurulu yerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafindan hazırlanması kadrolaşmayı kolaylaştıracak. • Şehit eşi öğretmenlerle mevzu- atlan uyannca zorunlu yer değiştîr- meye tabi olan kamu personelinin öğretmen olan eşlerinin yer değiştir- me suretiyle atamalannda diğer per- sonel için gerekli olan hizmet puam ve sıra esas kuralı uygulanmayacak. • Öğretmenlerin çeşitli nedenler- le görevlerinden aynlmalan duru- munda, öğretmen açığınm karşılan- ması ve şehit eşi öğretmenlerle zo- runlu yer değiştirmeye tabi tutulan kamu personelinin öğretmen eşleri- nin atamalannda kullanılmak üzere her ilin norm kadrosununyüzde 5'i- ni geçmemek kaydıyla il milli eği- tim müdürlüklerine boş öğretmen kadrosu tahsis edilecek. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada leti teslim almak istiyor! Bunu, salt birkaç günlük gelişmelere bakarak söylemiyoruz. Türkiye'de olaylar çok hızlı gelişip hızlı kaybolduğu için birbiriyle bağlantıları kopu- yor. Oysa birleştirildiğinde ortaya yukarıda aktar- dığımız özet çıkıyor. önce hükümet-asker ilişkisine bakalım... 26 Aralık 2002'de toplanan Yüksek Askeri Şû- ra (YAŞ), iki kurumun ilişkileri açısından ciddi ve tatsız bir başlangıç oldu. Dönemin başbakanı Ab- dullah Gül ve Milli Savunma Bakanlığı'nı yürüten Vecdi Gönül, her YAŞ toplantısında geleneksel olarak oybirliğiyle alınan kararlara itiraz ettiler. Ay- nntılara girmeyelim, ilk kez bir YAŞ karan oybirli- ğiyle değil, oyçokluğuyla alındı. Bunun devamında Genelkurmay Başkanı Or- general Hilmi Özkök yeri geldikçe-gelmedikçe hükümetle görüşse de, YAŞ'ın silinmesi zor bir iz bıraktığı söylenebilir. Buna dayalı olarak hükümet- rejim ilişkisine ba- kınca da ortada rahatlatıcı bir tablo yok. Sadece Milli Görüş ve Gülen genelgeleri bile, hükümetin devlet olanaklarını partinin büyümesi için kullan- ma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Her iki genel- geyle ilgili daha önce aynntılı bilgiler verdik. Yeni bir durumu aktaralım. Hükümet üyelerinin koro halinde, "Kardeşim bunda ne var?.. Galiba iddia edildiği gibi o örgütlerin adı da geçmiyor... Gere- kirse bunlar geri çekilir" dedikleri günlerde Dışiş- leri'nin bir genelge daha gönderdiği ortaya çıktı. Genelge şöyle başlıyor: "Milli Görüş ve Fethullah Gülen cemaatiyle te- mas ve işbiriiğinde uyulması gereken esaslara iliş- kin talimat gönderilmiştir..." Bu tümce hem her şeyi doğruluyor hem de bü- tün amacı açığa çıkarıyor! Erdoğan'ın dili Gelelim hükümet-Çankaya ilişkilerine... Çankaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin zirvesidir. Orada oturan kişi, görüşüne katılsanız da katılma- sanız da devleti temsil eder. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 24 Nisan Perşembe günü, Cumhurbaşkanı'yla yaptığı haf- talık olağan görüşmeyi, hafta sonunda Abant'ta yapılan AKP istanbul İl örgütü'nün düzenlediği "istişare toplantısında" anlatıyor. Buna ilişkin ha- berler, dün akşam saatlerine dek yalanlanmadı. Başbakan'ın etrafına anlattığına göre Erdoğan, Sezer'in her uyansına ters karşılıklar veriyor. Se- zer, "Galiba aynı dili konuşmuyoruz" deyince de Erdoğan, "Evet" diyor, "aynı dili konuşmuyoruz". Sızan haberlerin havasına bakıhrsa Erdoğan bu- nu partililere anlatırken, bir anlamda hava atıyor. "Bakın"diyor, "ben öylegüçlüyüm ki, devletin te- pesindeki kişiye bile karşılık vehyorum." Hükümet, Köşk'ten kararnamesi dönen kişileri, Sezer'in imzasının gerekmediği üst görevlere ata- yarak zaten tavrını gösteriyordu. Erdoğan bunu pekiştirmiş oluyor. Erdoğan'ın vücut dilini anla- yan AKP'liler hemen, "Cumhurbaşkanıistifaetme- li" demeye başladılar. Pek ilgi göstereceğini sanmıyoruz ama, Erdo- ğan yakın siyasi tarihimize bakarsa, Çankaya ile çekişmeye girince kimin kaybedeceğini görür! Hükümet-yargı ilişkilerini ölçmek için de Anaya- sa Mahkemesi'nin önceki gün oybirliğiyle verdiği karan anımsatmak yeterli. Hükümet, yapmak is- tediği değişikliklere "temelyasa" adını takıp, mu- halefete söz hakkı vermeden Meclis'ten geçirme- yi planlıyordu. Anayasa Mahkemesi, "Hayır, bu hukuka aykındır" dedi. Görünümün özeti böyle. Bütün bunlardan ba- ğımsız olarak soralım: Bir hükümet, Cumhurbaşkanı'yla, askerlerle, yüksek yargıyla ters düşüyorsa, sonra da ortamı germeyin, diyorsa bunun adı nedir? Yönetim krizidir... ankcum@ttnetnet.tr Şimdide Aıııtkal>ir krizi • Baştarafı 1. Sayfada Hizmetleri, TBMM îç- tüzüğü'nün bir madde- si de olsun. TBMM ile Anıtkabir kucaklaşma- h. tkinci seçenek de Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmasıdır. Oenel- kurmay'a bağlı olması şık olmuyor, ama asker- ler yine korumaya de- vam ederler.Atatiırk'ün sadece askeri yönünü ortaya çıkanyoruz, ama çağdaş devrimci niteli- ği, Meclis'i kurniası ve Cumhurbaşkanlığı dö- nemindedir. Bun« $em- bolize etmek içjn TBMM'ye bağlı olması- nın doğru olacağmı dü- şünüyorum." Amtkabir'deki resmi törenlerde türban yasağı konmasını eleştiren Şirin, kamu hizmeti alaıjar ile' verenler arasmda 1) )U - a v ı . l inm yapılması ğ savundu. Kamu hzmeti verenlerde başörttsünün olmamasını makui karşı- ladığını kaydeden "Bir savcının örtülü ol- ması laiküği sıkıntıya sokabilir. Ancak kamu hizmeti alanlarda ve ka- mu alanlannda muhak- kak suretle serbest kal- ması lazım" dedi. Aske- ri bir genelgeyle Amtka- bir'de türban yasağı geti- rihnesini doğru bubnadı- ğmı anlatan Şirin, "Bu- nun hangi yasaya dayan- dığını merak ediyorum. Adı üsründe kabir, ka- bir ziyareti de bizim ge- leneklerimizde başörtü- sü ile yapüır.Anıt-meza- ra ziyarerin, merasim bile olsa başörrüsü ile yapılması şık ve doğru- dur. Başörrülü kızların okula abnmaması ve Amtkabir'deki törene kahlamamalarını aynı derecede garip karşılı- yorum ve tenkit ediyo- rum. Anıtkabir'i kabir diye Diyanet tşleri Baş- kanlıgı ya da Mezarhk- lar Müdürlüğü'ne bağ- layalım da demiyorum" diye konuştu. Hüviyetimikaybettim. Hükümsüzdür. GÜ..ŞENYURDAKUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle