07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS2003PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TarihkiminumıırundaWIstanbulErkek Lisesi, Haydarpaşa Garı ve SirkeciPostanesVnin de aralannda bulunduğu îstanbuVdaki 40 kurum ve kuruluşun özelleştirilmesi ile kentin tarihi dokusuna ağır bir darbe daha vurulacak... • Istanbul Defterdarlığı'nca Maliye Bakanlığı'na sunulan projeyle, asırlık binalar otel haline dönüştürülerek 1 katrilyon 250 trilyon liralık gelk elde edilrnesi planlanıyor. Özelleştirilecek binalar arasında yer alan Istanbul Erkek Lisesi'nin öğrencileri, velileri ve yöneticileri de okullanna sonuna kadar sahip çıkmaya kararlılar... ÖZLEM GÜVEMLİ Istanbul Defterdarhğı Eminönü ve Fatih'i tunzm bölgesi ilan edip buradaki asırlık binalan otele dönüştürmeyi planlıyor. Aralannda, Atatürk'ün "Kse" unvanını ilk kez verdiği Istanbul Erkek Lisesi, mahkeme karan ile "1. derecede konınması gereken küitür varhğı'' ılan edilen ITÜ Taşkışla bınası, Sirkeci Büyük Postane ve Haydarpaşa Gan'nın da bulunduğu 40 kurum ve kuruluşun özelleştırilmesi ile kentin tarihi dokusuna ağır bir darbe daha vurulacak. VeHlerln Isyanı... Istanbul Defterdarhğrnın Maliye Bakanlığı'na sunduğu proje ile asırlık binalar butik otel haline dönüştürülerek 1 katrilyon 250 trilyon liralık gelir elde edilmesi planlanıyor. Ancak defterdarlığın projesi kapsamında özelleştirilecek binalar arasında yer alan Istanbul Erkek Lisesi'nin öğrencileri, veiileri ve yöneticilen de okullanna sonuna kadar sahip çıkmaya kararh görünüyorlar. Istanbul Lisesi'nde görüşlerini aldığımız eğitimciler, bu fikri öğrencilenn de, velilerin de, yönetimin de olumsuz karşıladığmı söyleyerek şunlan aktardı: "Bir eğitinici olarak okullann sattbnasına karşıyım. Yeni okuOar açmakta zorianıhrken mevcut okullann saülmak istenmesi inanıbr şey değiL Burası aynı zamanda köklü bir bina, kültürei değerierimize de sahip çıkmamız gerekiyor.'' Fstabul Lisesi Koruma Derneği Başkanı Hüseyin Yeşil de Istanbul Lisesi'nin özelleştirilmesine karşı I S T A N B U L L İ S E S İ I St( öc Tstanbul Lisesi 'nin bugün Cağaloğlu 'nda bulunan binasının | geçmişi 1800'lüyıllara dayamyor. Osmanlı devlet borçlannı âdeme konusunda zorlanmaya başlayınca Avrupalı alacaklılarlayapılan görüşmeler, "Düyun-u Umumiye" yönetiminin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. 1881 yılında kuruluş ve örgütlenme çalışmalarına başlayan Düyun-u Umumiye 'nin yerleştiği bina yetersiz kalınca yeni bir bina yaptınlmasına karar verildi. Yeni bina Cağaloğlu 'nda Türkocağı Caddesi üzerinde yıkılmış Çifte Konaklar arsası üzerine 1897yılında yapıldı. Dönemin tanınmış mimarlanndan Alexandre Vallaury tarafindan tasarlanan bina, Istanbul peyzajı içinde anıtsal bir konuma sahip. Binadan öne çıkan ve üç katlı binanın yüksekliğini, yaklaşık ıkı kat oranında aşan anıtsalportal, Osmanlı mimarlığının klasik ve barok motiflerinin plastik potansiyelinin yeniden kesfedilmesini sağlamıştır. "Bossage" tekniğinde kabartmalı taşlarla örülmüs duvarlar, etkileyici görünümü güçlendiren görsel bir katkı sunmaktadır. Pencerelerin biçimleri ve tasanmlannda kullanılan mimari öğeler, Osmanlı anıtsal mimariığından almarak yorumlanmış ve kendine özgü dizgeler içinde yeniden kullamlmıştır. Bahçe girişindeki geniş barok saçaklı kapı da Osmanlı mimarisiniyansıtmaktadır. 1884yılında Vefa'daki bir konakta eğitim vermeye başlayan tstanbul Lisesi de 1933 yılında Düyun-u Umumiye binasına taşındı. 119yıllık tarihi okul, eğitim ve öğretim hayatına 70yıldır Cağaloğlu 'ndaki eski Düyun-u Umumiye binasında devam ediyor. . 1997 yılından beri mücadele ettiklerini anımsatarak bu okulun devlet lisesi olarak kalması için ellerinden geleni yapacaklannı söyledi. 'Llsemlze bulaşmasınlar' Yeşil, "îstanbul'da bir sürü otel var, bizim Hsemize bulaşmasmlar. Bu ve benzeri girişimler her zaman sonuçsuz kalacakbr" dedi. Istanbul Lisesi Öğrenci Birliği adına yapılan açıklamada ise tstanbul Lisesi'nin 120. yılına S İ R K E C İ B Ü Y Ü K P O S T A N E B üyük Postane, 1. Milli Mimari Dö'nemi 'nin en önemli mimarlanndan Kemaleddin Bey ve Vedat Tek tarafindan 1905-1909 yıllan arasında yapıldı. Mimarın bütünüyle canlandırmacı bir tutum izlediği ve tuğlaların bile özel 1 olarak kendisi X tarafindan 5 tasarlandığı söylenen bina, gerekplan, gerekse cephe özellikleri bakımından döneminin seçmeci mimari karakterini ortaya koyan bir örnektir. Dönemin üslup özellikleri çokgen sütunlar ve sivri kemerlerle taşınan, korkulukları içi boş sekiz köşeli yıldızlarla bezeli beyaz Marmara mermeri olan bu merdivenlerde de hissedilmektedir. 1909'da Posta ve TelgrafNezareti olarak hizmete girdi. 4 katlı ve 3 bin 200 metrekarelik yapı, Cumhuriyet döneminde telsizle haberleşmeye, 1927 den 1936 'ya dek Istanbul Radyosu 'na ev sahipliği yaptı. girdiği ifade edilerek "Cumhuriyet döneminde ilk kez Hse unvanı Atatürk tarafindan bizim okulumuza verildi. Okulumuzun satılmasuıa sonuna kadar karşryız ve bunun için mücadele edeceğiz" denildı. Bu projenın fazla cıddi bulunmadığının kaydedildiği açıklamada, Istanbul Lisesi'nin bu bina ile artık bütünleştiği dile getirildi. Açıklamada, "Türkiye'nin en iyi devlet okullanndan biriyiz. Binanın satıldıktan sonra gerçekten butik otele dönüştürüleceğine ihşkin şüphelerimiz var. Okul bu bina ile bütünleşmiş durumda. Devlet, bize destek olnıası gerekirken eğitim yapılan bir yeri eHnden çıkarmaya baİayor" denildi. İTÜ'nün blnaları Taşkışla binasının inşaatı, Galatasaray'da ahşap bir binada bulunan Mekteb-i Tıbbiye'nin yeni bir yere ihtiyaç duymasıyla 24 Şubat 1847'de Abdühnecit'in de katılımıyla başladı 1849 yılında okul konusundaki karar değiştirilerek yapının kışlaya dönüştürülmesine karar verildi. Bunun üzerine binanın içi yeniden yapıldı. Kırım Savaşı sırasında Fransız askerlerine hastane olarak tahsis edilen kışla, bir süre boş kaldı. 1861 yılında Abdülaziz tarafindan onanldı. Taşkışla binası 10 Temmuz 1894 depreminde hasar gördü ve D'Aronco tarafindan onanldı. Balkan Savaşı sırasuıda yine hastane olarak kullanılan bina 1944 yılında tTÜ'ye tahsis edildı. Mimar Prof. P. Bonatz ve Prof. E. Onat tarafindan onanlan bına, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Neoklaslk çlzgller... Yapınuı yalın bir şeması vardır. Uzun kanatlar boyunca geniş bir orta koridor, dar kanatlarda da bir tarafı orta avluya bakan koridor uzanır. Katlar, kulelenn bırer yanında yer alan geniş ve görkemli mermer merdivenlerle bağlanır. Cephelerde ve mimari öğelerde neoklasik bir çizgi egemendir. Orta avluyu çevreleyen bina yüzeylerinde, dış cephelerden farklı olarak yanm daire kemerli pencereler kullanılnuştır. Ölçülendirilmesinde ve cephelerin tasanmında gösterilen özen, orta avluyu yaşayan bir mekân haline getirmiştır. Anıtsal bir görünümü olan büyük ıhlamur ağaçlanyla ve ortasındaki oval havuzuyla bu orta avlu, Taşkışla'nin günümüzde de en canlı mekânlanndan biridir. Korunması gereken mlras Daha önce de özelleştirilmesi gündeme gelen İTÜ'nün Taşkışla binasının "1. derecede korunması gereken küitür vartağı'' olduğuna karar venlmıştı. Gümüşsuyu'ndaki bina da tarih sahnesine 1862 yılında kışla olarak adım attı. Bina, 19. yüzyıldaki inşaat faaliyetleri içinde gerçekleştırilen Batılı anlamdaki kışla yapılannın sade plan şemasını tekrarlar. ITÜ bünyesinde kullanılan yapı batı cephesinde iki katlı, Dolmabahçe'ye bakan cephesinde ise bodrum üzerinde dört katlıdır. Barok mimari tarzında yapılan merdiveni, yapının günümüze dek - - % değişmeyen jfj teköğesidir. GEÇMİŞTEIV GELECEĞE ORHAN ERtNÇ İstikrap Ararken... Tek parti çoğunluğunun getirdiği avantajlar, hem se- çim sıstemindekı, heTi de yürutme erkine tanınan yetkilerin gelişigüzel kullanıimasının doğurduğu yan- lışlıklarla dolup taşan bir sürece gırdiğimizı gösten- yor. Anayasanın "Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklan" başiıklı 67. maddesi, seçim kanun- lannın yapılmasında uyulacak kuralı şöyle belirlemiş: "Seçim kanunlan, temsilde adalet ve yönetimde istikrarilkelerinibağdaştıracakbiçimde düzenlenir." Bu kurala göre "temsilde adalet" ilkesinin geçerli olduğu söylenebilır rrn? Seçmen sayısına gore oylann yüzde 25'ini, geçer- li oylann iseyakJaşık yuzde35'inı alan bir partinin, mil- letvekilliklerinın yüzde 62.8'ıni çıkarmasına bakarak yanıtlarsak hayır. Hele oylann yüzde 45'inin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edılemediğini de eklersek katmer- li hayır. "Yönetimde istikrar' ilkesıni değerlendinrken de ay- nı sonuçla karşılaştığımızı söylemek sanınm yanlış o\- maz. 12 Eylül hukukunun "güçlü hükümet" için gereklı gördüğü kuralların, Türkıye'de istediğinı hıçbir en- gelle karşılaşmaksızın gerçekleştiren hükümetler "dö- nemini"oluşturacağ\, "hayır" propagandasının yasak olduğu günlerde de dıle getınldigi bilınmeyen bir şey değil. 0 dönemde, söylenenleri ciddiye almayan anaya- sa propagandacılannın bugünümüzü nasıl değerlen- dirdikterinı açık seçik bilmiyoruz. Hoş bilsek de artık siyasal polemık nıteliğınde bir değerı var. Belki de yönetimdeki istikrarı sağlamak için ülke- nin tüm alanlarda gerekanimi olan istikrarı bozacak bir yola girdiklerini hiç düşünmemışlerdir. Demokratıkleşmemızı gerçekten ısteyenlerin ilkya- pacakları girışim, seçim yasalarını değiştirmek ve özellikle de demokratik dünyada bir tek ömeğı bu- lunmayan yüzde 10'luk barajı düşürmek olmalıdır. • • • Adaiet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) seçim sıste- mindeki adaletsizlik sayesinde sağladıklan ezıcı ço- ğunluğu kullanmayacağı yolunda verdiği sözü Tür- kiye Büyük Millet Meclısı Içtüzüğü'nde "temelyasa" sayılacak yasalann belırlenmesı ve görüşülmesi yön- temi için yaptıkları değışiklığın sakıncalarını bu köşe- nın okuyuculan anımsayacaklardır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 23 Nisan Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bayramı resepsiyonuna gösterdik- leri tepkinin ana nedenlerinden bırinın de iktıdar par- tisinin bu yolla kendisıni yok saymasına yönelik ol- duğu biliniyor. Kolaycılıktan hoşlanan medyanın tepkiyi yalnızca "türban"a bağlaması da sorunun bir başka yönü... • • • Anayasa Mahkemesı içtüzükte yapılan değişikliği anayasaya aykırı bularak iptal etti. Zaten 57. koalisyon hükümeti çoğunluğunun, ta- san ve önerilerin görülmesine getirdiği süre ve öner- ge kısıtlamalannın bile yüksek mahkemece daha ön- ce iptal edilmiş olması, benzer bir iptal karannın ge- leceğinin işareti olmuştu. Anlaşılıyor ki ya "temel yasa" tanımının oluşabil- mesi için Meclis'te temsil edilen ıkı partinin oybıriıği ile karar ahnmasını öngören birdüzenlemeyapılacak ya da bütün tasarı ve öneriler içtüzükteki öteki kural- Iara göre görüşülecek. Sonuçta yine parmak çoğunluğu söz sahıbi olacak ama, muhatefet de siyaset tarihımize konuşmaveöner- gelerle not düşmek olanağından yoksun kalmayacak. Bugün 1 Mayıs. "Çalışanlann uluslararası birlik, dayanışma ve mü- cadele günü." Yıllaröncesinde bıraz da küçümseme kokan "ame- le bayramı" olarak anılırdı. Sonra "Işçi Bayramı" ta- nımı yaygınlaştı. 12 Eylül 1980'e gelene kadar, "Bahar ve Çiçek Bayramı" olarak resmi tatil günleri arasındaydı. Adı öyleydi ama, yöneticiler 1 Mayıs'ı sanki yalnız Sovyetler Biriiği'nde kutlanıyor sanarak komünistlerin ortaya dökülmesinden korkmayı marifet saymışlar, özellikJe deTaksim Meydanfna çıkan caddelere diken- li tellerden barikatlar yapmayı görev saymışlardı. "Işçi Bayramı" ülkemızdeki bilınçlenmeye koşut olarak uzunca bir süredir "Çalışanlar Bayramı" ola- rak kutlanıyor. Bir yandan isçi, bir yandan memur kıyımı sürer ve siyasal iktidar Iş Yasası'm ışverenlerin istekleri doğ- rultusunda çıkartmaya çaba gösterirken kutlanacak bayram, iktidara yönelecek mesajlar açısından da ayn bir önem taşıyor. 1 Mayıs'ın yeniden resmi tatil günü yapılması dile- ğini de ekleyerek çalışanlann bayramını kutluyorum. oerinc@ cumhuriyet.com.tr. H A Y D A R P A Ş A G A R I T: | ürkiye 'nin, mimari yapısı ve tarihi özellikleri ile en önemli gar binası olarak bilinen "Haydarpaşa Garı "nin bugün bulunduğu alan 1903 yılına kadar denizle kaplıydı. tlk Haydarpaşa Garı, bugünkü Çayırbaşı Köprüsü'nün bulunduğu yerde 1872 yılında yapıldı. Bina yetersiz kalınca 2. Abdülhamit döneminde yeni bir gar binasının yapılmasına karar verildi. "Anadolu-Bağdat" adlı Alman şırketi Haydarpaşa Limanı ve gar inşaatı ile görevlendirildi. înşaatına 1899 yılında başlanan dalgakıramn üzerine Abdülhamit 'in tahta çıkışının 25. yıldönümü anısı olarak bir sütun yapıldı. Üstündekı denizfenerleri mühendis Mustafa Lütfi, mimar Valb'ri tarafindan yapılan dalgakıran ile Haydarpaşa Limanı 1902 'de Abdülhamit 'in doğum gününde törenle açıldı. Otto Ritler ve Helmut Cuno isimli iki mimarın yaptığı Haydarpaşa Garı 'nin ınşaatında İtalyan ustalar ve mühendısler çalıştı. 1909 yılında tamamlanan ve başlangıçta 2 bin 525 metrekare arsa üzerine kurulan gar bugün 3 bin 836 metrekareye yayılmış durumda. Her biri 21 metre uzunluğunda 1100 ahşap kazığın buharlı şahmerdan ile denıze çakılarak temelı atılan bina, subasman seviyesine kadar Hereke 'den getırilen açıkpembe taşlarla yükselir. Neo- Rönesans tarzındakı bina, klasik bir Alman mimarisi örneğidir. 1917 de yapılan sabotajda\ cephelere sevk edilen cephanenin ınfilakı sonucu kuleler vandı veyüzlerce asker yaşamını yitırdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle