Katalog

7 NİSAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J l j J V U I l U I T J J . [email protected] 13 Ortak tavır İşçiden güvence atağı Ekonomi Servisi - lşçi sendikalan konfederasyonlan. bugün tstanbul'da bir araya gelerek îş Güvencesi Yasası'nın yeniden ertelenmesi girişimleri ile TBMM'de görüşmeleri askıya alınan yeni iş yasası tasansına ılışkin ortak tavır belirleyecek. Türk-Iş Genel Başkanı SaJih Kıhç, Hak-tş Genel Başkanı SaUm Uslu ve DISK Genel Başkanı Süleyman ÇeJebinın yanı sıra yönetım kurulu üyeleri ile bazı sendıkacılann katılacağı ve Türk-lş Bölge Temsilciliği'nde gerçekleştirilecek toplantıda çıkan kararlar kamuoyuna açıklanacak. Her 3 işçi konfederasyonu daha önce ortak bir karar alarak, öncelikle 15 Mart'ta yürürlüğe giren İş Güvencesi Yasası'nın uygulanmaya devam etmesini, ardından 1475 sayıhlş Yasası, 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu Iş Sözleşmesi. Grev ve Lokavt Yasası'nda yapılacak değişikJikJeri değerlendırebi leceklerin ı açıkJamışlardı Reçeteye yazılan ilacın referans fiyatınm üzerindeki farkı memur ödeyecek Memura 'acı' reçete• Maliye Bakanlığı, 1 Mart'tan itibaren memur emekJileri için uygulamaya konulan ilaçta referans fiyat uygulamasının, devlet memurlan ile sözleşmelilere yaygınlaştırılması için harekete geçti. A.NKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Önlem paketleri ve ek vergilerle giderek daha da yok- sullaştınlan memuru bir de "pahah reçete" uygulaması \-u- racak. Hükümetin tasarruf sağ- lamayı amaçladığı uygulama ile memur, reçeteye yazılan ila- cın, eşdeğer ilaçlann fiyatlan- nın ortalaması alınarak belirle- nen referans fiyatın üzerindeki farkuıı cebinden ödevecek. Yakmda uygulanacak Maliye Bakanlığı, 1 Mart'tan itibaren memur emeklileri için uygulamaya konulan ilaçta re- ferans fiyat uygulamasının, devlet memurlan ile sözleşme- lilere yaygınlaştınlması için harekete geçti. 2003 yılı Bütçe Yasası'na konulan hüküm ile Maüye Bakanlığı. kamu perso- nelinin ilaç kullanunına ilişkin düzenleme için yetkıli kılın- mıştı. Maliye Bakanhğı yetki- liJen, devletin sağhk harcama- larında tasarruf sağlayacak olan düzenlemenin kısa bir sü- re içinde uygulamaya sokula- cağını bıldirdiler. Geçen yıl devletin 1.1 katnlyon lira sağ- lık harcamasında bulunması- nın öngörüldüğünü, ancak yıl sonunda bu rakamın 1.7 katril- yon liraya ulaştığını belirten maliyecÜer, bu çerçevede me- murlar ile sözleşmeliler için de yeni bir sistemin kaçınılmaz ol- duğunu vurguladılar. Yeni uy- gulama ile memur emeklileri- ne uygulanan referans fiyat sis- temi, memurlar için de aynen geçerlı kılınacak. Uygulamaya göre, farmasötik eşdeğerliliği esas alınarak ilaçlar gruplandı- rılacak. Aynı gruptaki ilaç fî- yatlannın aritmetik ortalaması baz alınarak referans fiyat elde edilecek. Referans fıyati Reçete düzenlenen memur ya da emekliye yazılan ilacın fıyati, referans fiyatın altında ise hasta katılun payı bu fiyat üzerinden hesaplanacak, me- mur aynca bir ödemede bulun- mayacak. Reçetede yazılan ila- cın fıyati, referans fiyatın üze- rinde ise karıüm payı, yine re- ferans fıyati üzerinden hesap- lanacak. Daha sonra maaştan bu miktarda katılım payı kesi- lecek. Ancak memur ya da söz- leşmeli, reçetede yer alan ilaç ile referans fiyat arasındaki farkı cebinden ödeyecek. Uretici kaderine terk edildi ANKARA (AA) - Gelişmiş ülkelenn tanm sektörüne yaphklan miryarlarca dolarlık deste- ğe karşın, Türkiye'nin bu sektöre desteği gide- rek azalıyor. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, geçen yıl A\xupa Birliğı (AB) FEOGA kanalıyla tanm sektörüne 44 milyar 30 milyon Euro destek sağlarken ABD, 2002-2007 dönemi için tarıma ek 180 milyar dolarlık des- tek vereceğini açıldadı. Türkiye'de ise tanm ke- simine verilen destek 2001'de 1.8 milyar dolar. geçen yıl da 1.9 milyar dolarda kaldı. Verilere göre, son 7 yılda tanma verilen destek Türk Li- rası (TL) bazında yaklaşık 13.5 kat artmasına karşuı dolar bazında yüzde 62.7 geriledi. Yıl- lık ortalama dolar kuru dikkate alınarak yapı- lan hesaplamaya göre, 1997-2001 döneminde tanma destek 5.1 milyar dolardan 1.9 milyar dolara ındi. Bu dönemde ilaç, gübre, tohum, fi- dan gibi girdi destekleri, geçen yıl da kredi des- teği tamamen kalduıldı. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎN YILDIZOGLULONDRA erginyf» tr.net Financial Times dan Martin Wolf, 25 Mart tarihli "Savaş Belirsizliği Orta- dan Kaldırmayacak" başlıklı yazısında 2001 ve2002'den sonra "Buyılda dün- ya ekonomisinin, trend altı birekonomik büyüme sergilemesi olasılığı yüksek. Tek parlak nokta Asya'nın gelişmekte olan ûlkeleri ve Çin" diyordu. Şimdi, bu görüntüye Asya ülkelerini vuran bir sal- gın hastaJık (SARS) eklendikten sonra, dünya ekonomisinde, trend altı büyü- me resesyona dönüşmeye başladı. Bu günlerde, medeniyetin doğduğu, dini ve tarihsel mitolojilerin ana rahmi topraklardaki savaşı düşünmeden ko- nuşmak olanaksız. Bu yüzden, dünya ekonomisine bakınca kıyamet gününe gönderme yapan "emarelerbelirdi" ifa- desi geldi aklıma: Savaş, salgın hasta- lık ve açlık (resesyonun halk üzerinde- ki etkileri). Savaşın yaratttğı kötümserii- ği bir kenara bıraksak bile dünya eko- nomisinin iyiye gitmediği bir gerçek. Bu durum savaşın bitmesiyle de düzelecek gibi değil. İkincl resesyon Dünya Bankası'nın geçen hafta açık- ladığı veriler, dünya ekonomisinde bü- yüme hızının bu yıl da resesyon sının sa- yılan yüzde 2.5'in altnda kalacağını gös- teriyor. Morgan Stanley Baş Ekono- mistiStephen Roach'agöreüçyıldır re- sesyon sınınnda seyreden büyüme hız- lan, dünya ekonomisini şoklar karşısın- da çok kınlgan kılıyor. Asya'da başla- yan saJgın hastalık işte böyle bir şok et- kisi yaptı. Bu kınlganlık, üç yıl içinde ikin- ci bir sert resesyon olasılığını (double dip) gündeme getirdi. Morgan Stanley ekonomistlerinden Asya uzmanı Andie Dünya ekonomisi kötüye gidiyor Xie, SARS'ın gelecek üç ay içinde tu- rizmde genelde yüzde 60'lık, Asya'da da yüzde 15'lik bir gerilemeye neden olarak Asya'da büyüme oranını yüzde 5'ten yüzde 4.6'ya çekeceğini hesaplı- yor. Dünya Bankası öngörülerinin SARS'tan önce hazıriandığını düşünür- sek küresel ekonomik büyümenin bu yıl, bankanın öngördüğünden daha düşük olacağını söyleyebiliriz. Küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek bir diğer gelişme de dünya ekonomisinde toplam üretimin yüzde 81 'ini sağlayan gelişmiş ekonomilerde- ki durgunluğun devam etmesinin yanı sı- ra ABD'de de ikinci bir resesyon olasılı- ğının iyice güçlenmeye başlaması. 2002'nin son dört aylık döneminde, eko- nomik büyüme ABD'de yüzde 1.4, Eu- ro bölgesinde yüzde 1 Japonya'daysa yüzde 2 olmuştu. CNN'in ekonomi analistlerinden Kathleen Hays'a göre, geçen hafta acıklanan mart ayı işten çıkarma sayıla- nndaki büyük artış, bir resesyonun bile- şenlerinin hızla tamamlanmakta oldu- ğunu gösteriyor. 25 Mart'ta acıklanan tüketici güven endeksi, geçen yıl ma- yıs ayında başlayan gerilemenin derin- leşerek sürdüğünü, talebin daralmaya devam ettiğini göstermişti. Bu talebin diğer yüzünü ölçen satın alma müdür- leri sipariş endeksi, şubat ayında 52 olması beklenirken 50.2 ile resesyon dü- zeyi sayılan 50'ye çok yaklaştı. Dayanık- lı tüketim mallan talebindeki gerileme de şubatta beklenenden daha güçlüy- dü. yüzde 0.5 gerilemesi beklenen pe- rakende satışlar da yüzde 1.5 gerileye- rek deflasyonist baskının güçlendiğini gösterdi. CNN'den Justin Lahart'ın ak- tardığına göre ekonomistler mart ayı ve- rilerinde bir iyileşme beklemiyorlar (31/03) özetle, ABD Ulusal Ekonomik Araş- tırma Bürosu'nun (National Bureau of Economic Research) bir resesyonun bi- leşenleri olarak saptadığı, dört göster- geden (her ay yaratılan yeni iş, sanayi üretimi, kişisel gelirier, perakende ve toptan satışlar) üçünün (yeni yaratılan iş, sanayi üretimi vetoplam satıştar) ger- çekleştiği söylenebilir; halen yıllık yüzde 2.2 oranında artmaya devam eden kişi- sel gelirler hariç. Diğer bir deyişle reses- yonun eli kulağında. ABD'nin Irak saldınsında, en yüksek olasılık olarak kabul edilen "en iyisenar- yonun" gerçekleşmemesiyfe birlikte be- lirsizliğin artması, savaşın üretim. yatınm ve tüketicinin satın aJma kararian, kredi risk primleri, petrol fiyatlan üzerindeki olumsuz etki dünya ekonomisinin so- runlannı, özellikle deflasyonist basıncı ve ABD cari açık ve bütçe açığı üzerin- den dolann geleceği ile ilgili endişeleri daha da arttınyor. Aynca, ABD ekonomisi üzerinde, çok özel, esas olarak siyasi nedenlerden kaynaklanan bir basıncın olumsuz etki- leri de söz konusu. ABD dış politikası- na, şirketlerinin küresel egemenliğine yönelik tepkiler giderek ABD kaynaklı çokuluslu şirketlerin markalanna karşı değişik düzeylerde boykotlara yol aç- maya başladı. Coca Cola, GAP, McDo- naid's, Nike vb. şirketlerin ürünlerinin satışlannda dikkat çekici bir gerileme başladığını aktarmıştık. Küreselleşme karşıtı hareketle başlayan bu tepki Irak süreciyle birlikte daha da güçlendi. Fi- nancial Times (Richard Tomkin. Will the vvorid lose rts taste for USA Brands? - Dünya ABD markalanndan soğuyacak mı?, 26/03/03) ve New York Times'ta (Stuart Elliot, "U.S brands emhasizing a newly 'sobered' America", ABD mar- kalan yeni, 'değişen koşullara uymaya çalışan' bir Amerika imajını vurguluyor 5/04/03) bu sorunla ilgili aynntılı çözüm- lemelerin çıkmaya başlaması da tepki- lerin kârlan ve satışlan artık fark edilir boyutlarda etkilemeye başladığını gös- teriyor. Ve bir felaket senaryosu Dünya ekonomisi buradan nereye gi- debilir? IMF'ye danışmanlık yapmış. As- ya Krizinin gelmekte olduğunu 1993'te haber vermiş çok tecrübeli bir mali ana- list olan Richard Duncan. The Dollar Crises: Causes, Consequences, Cures (ISBN: 0-470-82102-7) (Dolar Krizi: Ne- denleri Sonuçlan Çözümleri) başlıklı ki- tabında ABD ekonomisinin, onunla bir- likte de dünya ekonomisinin bir çöküşe gittiğini ileri sürüyor (The Asia Times 4/03) Duncan'a göre bugün uluslararası mali sistemin üç çok önemli zaafı var: 1) Kimi ülkelenn uzun süre çok büyük ca- ri hesaplar ve sermaye hesaplan fazla- sı sürdürmelerine olanak sağlıyor, ama bu ülkelenn, bankacılık sistemlerini ve mali dengelerini çökerten olağanüstü sert dalgalı büyüme devreleri ("boom andbust") yaşamalanna neden oluyor; 2) Dünya ekonomisinin refahı ABD eko- nominin sürekli ve gittikçe artan, ama sonsuza kadar sürdürülemeyecek bir dış borçlanma dinamiğine bağlandı. 3) Bugünkü sistem genelleşmiş bir deflas- yon yaratıyor. Örneğin Japonya, ABD ile cari açık fazlası olan diğer ülkelergibi bu fazlanın çoğunu ABD yatınm araçlanna yönlendiriyor, bu sermaye hareketi ABD'de varlık piyasalannda köpükler yaratıyor. Şimdi bu köpükler tekerteker sönmeye başladı. Duncan'a göre za- man, bir krize doğru hızla kısalıyor. Ge- çen hafta IMF de ABD'de ve genelde gelişmiş ülkelerde evfiyatlanndakiartış- lann artık sürdürülemez birdüzeye ulaş- tığını vurgulayarak buradaki köpüğün patlama etkisinin mali piyasalardakiler- den en az iki kat daha güçlü olacağı ko- nusunda uyardı. Dünya ekonomisi iyi bir yere doğru gitmiyor, savaş da sorunlan ağtrlaştın- yor. Ya da belki de bu yüzden savaşlar daha sık gündeme gelmeye başladı! GAYRİMENKULÜN AÇIK AKITIRMA İLAM ERZİNCAN İCRA MÜDtTRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 2002/2255 Satılmasuıa karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti. adedi, evsafi: Tapu kaydj. Erzıncan Merkez Keklikkayası köyü Celabuzur mevkiinde sulu tarla vasfıyla kayıtlı 450 parsel N'o'lu ta- şınmaz 2420 m2. Evsafi: mrinci sınıf orta verimlilikte %3-4 meyilli, sulama dunımu iyi. taşlıİc, tuzluluk ve taşkın teh- likesi sorunu yok. Imar dunımu: Köy hudutlan içinde olup iman yoktur. Muhammen bedeli: 4.598.000.000- TL. (Dort- milyartıeşyüzdoksaasekiznıilyon) Tapu kaydı: Erzincan Merkez Keklikkayası köyü Celabuzur mevkiinde sulu tarla vasfıyla kayıtlı 457 parsel No'lu ta- şınmaz: 3620 m2. Evsafi: 450 Parsel No'lu taşınmazla aynı nitelikte. Imar dunımu: Köy hudutlan içinde olup iman yoktur Muhammen bedeli. 6.878.000.000- TL. (Altunilyarsekizyüzyeönişsekızmilyon) Tapu kaydı: Erzincan Merkez Keklikkayası köyü Calabuzur mevkıinde sulu tarla vasfıyla kayıtlı 458 parsel No'lu ta- şınmaz: 5500 m2. Evsafi: 450 No'lu taşınmazla aynı nitelüae. İmar dunımu: Köy hudutlan içinde olup ıman yoktur. Muhammen bedeli: 10.450.000.000.- TL. (Onmilyardörtyüzeliımılyon) Tapu kaydı: Erzincan Merkez Keklikkayası köyü Calabuzur mevkiinde sulu tarla vasfiyla kayıtlı 459 parsel No'lu ta- şınmaz: 7170 m2. Evsafi. 450 No'lu taşınmazla aynı nitelikte. Imar durumu: Köy hudutlan içinde olup iman yoktur. Muhammen bedeli: 13.623.000.000- TL. (OnüçnTİIyaralnyüzyirmiüçmifyon) 11 Satış şartlan: Birinci satışı: 26.05.2003 günü. 450 Parsel No'lu taşınmaz: 10.00 - 10.10 saatleri arasında. 457 Prasel No'lu taşınmaz: 10.15 - 10.25 saatleri arasında. 458 Parsel No'lu taşınmaz: 10.30 - 10.40 saatleri arasında. 459 Parsel No'lu taşınmaz: 10.45 - 10.55 saatleri arasında Erzincan Adliye Sarayı önünde açık artırma suretiyle yapı- lacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve riiçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok anıranm taahhüdü baki kalmak şartıyla 05.06.2003 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememiş- se gayrimenkui en çok amranın taahhüdü sakJı kalmak üzere arttrma ilamnda gösterilen müddet sonunda en çok artıra- na ihale edileektir. Şu kadar ki, artınna bedelinin mahn tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin ala- cağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 ı .^nırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdu". Satış peşin para ıledir, alıcı ıstedif inde 20 günü geçmemek üzere me- hil venlebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ılgılilerin (*) bu gayrimenkui üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklıf ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizi aynca hükme ha- cet kaimaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ılan tanhinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alı- cıya bt: ömeği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi ahnak iste- yenlerin 2002/2255 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur 26.03.2003. (*) Ugililer tabinne irtifak hakkı sahıpleri de dahildir. Basın: 15989 GAYRİMENKULÜN AÇIK AKIIRMA İLANI HATAY1. İCRA DAİRESİ'NDEN Dosya No: 2002/857 Talımat. Satılmasına karar verilen ga>Tİmenkulün cinsi, kıymeti. adedi. evsafı: Antakya Maraşboğazı köyünde kair 438 No'lu parsel 530 m2 olup tapu kaydında arsa vasfındadır. Tamamı borçluya aittir. Parselde iki katlı alt katı dükkân. üst katı da- ire olarak tasarlanmış bina vardır. Parseldeki 450 m2 oturumlu bina nıhsatsız olup ın- şaat haUndedir. dükkân inşaat halinde olup sıvasız, boyasızdır. Darabalıdır. Bınanın karkası bitmiş, duvarlan öriilü değildir. Bina iki yola cephelidir. 50 000.000.000.- TL. muhammen bedel üzerinden satışa çıkartılmıştır. Satış şartlan: 1. Satış 17.06.2003 günü saat 09 00'dan 09.15'e kadar Hatay 1. lcra Müdürlü- ğü'nde açık artınna suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve riiçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geç- mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 27.06.2003 günü aynı yerde ve aynı saatlerde ikınci artınnaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkui en çok artı- ranın taahhüdü saklı kalmak üzere artınna ilamnda göstenlen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artınna bedelinin malın tahmin edilen kıy- metinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann topla- mından fazla ohnası ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2. Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'sı nispetinde pey ak- çesi veya bu miktar kadar mıllibirbankamn teminat mektubunu venneleri lazımdır. Satış peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler sa- tış bedelinden ödenır KDV alıcıya aittir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkui üzerindeki hakla- nnı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakJan tapu sicili ile sabit olma- dıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. thaleye katılıp daha sonra ihale bedelıni yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleriteklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak- lardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızm Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelıkJe teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- caklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002/857 Talimat sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. (*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 15962 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Halka El Uzatmak Hükümet, son günlerde kaynak arayışını sürdü- rüyor. Devlet borçlarının ekonomi üzerindeki ağır yükünü biraz olsun hafifletmek amacıyla para bu- lunmasına çalışılıyor. Halktan paratoplamanın de- ğişik yöntemleri tartışılıyor. Para bulma önerilerinden biri, geçen günlerde bir işadamından geldi. Işadamı, servetinin yüzde 20'sini devlete bağışlayabileceğini açıkladı. Bu çağ- rı kamuoyunda geniş yankı buldu; köşe yazarlan, ekonomi ve politika ile uğraşanlar bu öneriyi değer- lendirdiler; genellikle olumlu buldular. Ancak tartışılmayan kimi konular var. Birincisi, adı geçen işadamının toplam serveti bilinmiyor. Böyle olunca da, bilinmeyen bir toplamın yüzde yirmisini bulmak olanağı kalmıyor. Nevvton'dan von Neuman'a, Arf'tan Nash'a, hiçbir matematik- çi böyle bir buluşa imza atamadı. İşadamının ne ka- dar bağışta bulunacağı belli değil. Ikincisi, bu kam- panyaya katılacak işadamlannın çok büyük bir bö- lümünün malvartığı bilinmediğine göre, devletin el- de edeceği toplam gelir de boşlukta kalır; biline- mez. Üçüncüsü, bu önerisiyle bakanlan duygulan- dıran, gözyaşlanna boğan işadamı, özelleştirilme- si beklenen PETKlM'in alıcısı olduğunu açıklıyor. Ve ekliyor "Tesis eskimiş, geçen on beş yıl boyunca hiç yatınm yapılmamış; teknolojisi yenilenmemiş." Işadamı açıkça söylemiyor ama, tümcelerinden, böyle bir tesis bedava verilmeli; giderek, devlet üs- te para vererek bu tesisi devir etmeli sonucu çıkı- yor. Ülke, ağlayarak özelleştirme dönemine giriyor. Buradan ülkeyi borç batağından kurtaracak bir oluşum çıkmaz. Neden? Türkiye'de geçen yıllarda 24 banka batırıldı. Ban- ka batıranlann neden olduğu toplamı 20 milyar do- lardan fazla tutan zarariar, halkın sırtına yüklendi. Bu kayıplar, banka hortumculanndan geri alınma- lıydı; bu yapılmadı. Götürülen paranın onda biri bi- le geri dönmedi. Yalnız toplumun ahlak ve doğru- luk duygulannı yıkmakla kalmayan ekonomiyi de yı- kıma sürükleyen bu süreç, hortumlanan paralar ge- ri alınarak düzeltilmedikçe, hükümet, hangi yüz ile halktan para isteyecektir? Türkiye ekonomisinin en büyük eksiklerinden bi- ri kayıt dışılıktır. Ancak kayıt dışılık ekonomide baş- layıp orada bitmiyor. Siz de usandınız ama, bura- da bir kez daha vurgulanmatı; asıl kayıt dışı olan, Türkiye siyasetidir. AKR milletvekili dokunulmazlığının kaldınlacağı sözünü vererek işbaşına geldi; işbaşına geldikten bu yana beş ay geçti. Kamuoyu ve Meclis'in onca istemine karşın, AKP bu konuda kılını kıpırdatma- dı; siyasetin kirden kurtulması, aklanması konu- sunda bir adım atmadı. Siyasetin aklanmasının yo- lunu açamayan hükümet, ekonomide de benzerbir tutum sergiliyor. Mali Milat, İhale Yasası, Vergi Affı konusunda izlenen tutum da, ekonomide kayıt dı- şılığın devam edeceğini kanrtlıyor. Siyasetin de, ekonominin de önemli bir bölümü, gölgeli kalıyor; görünmez, bilinmez, erişilmez, do- kunulmaz tutuluyor. Böyle olunca da halkın hükü- mete olan güveni her gün eriyor. Bu güven erime- si, devletin iç borçlanma faizlerinin eğilimleriyle ser- gileniyor. Güveni tüketen, borçlanırken bile ilk günlerine göre yaklaşık on-on beş puan yüksek faiz ödeyen bir hükümet halktan bağış isteyemez. Olsa olsa, ki- mi yandaşlanna sağlayacağı çıkann bir bölümünü komisyon olarak geri ister. Halka el uzatmak için önce eli uzunlann halkın ce- bini boşaltmalan sona erdirilmelidir. yakup v metu.edu.tr BfCONOMİ I I 1970 - Boğaz Köprüsü'nün inşaatı için Ingiltere'nin \ I 3.5 milyon sterlin tutannda kredi verecegi açıklandı. 1 *- 1975 - Teksif Sendikası ile tekstil işverenleri Bursa'da^J 1 6 ay süren grev ve lokavtlardan sonra uzlaştı. î 1976 - "ingiltere Kral Kupası" tetevizyonda ilk renkli yayın olarak verüdi. 1979 - Motorin ofrnadığı için arabalı vapur seferleri ip- tal edildi. 1964 - Türkiye'de İlk paralı otoyol açıldı. 1994 - Gazete kâğıdına %95 oranında zam yaptldı. 1997 - Demirel, "Dövizle emekliliği" veto etti. İZMtR YEDtNCt SLTLH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2001-239 Karar No: 2003/164 Davacı Milli Eğıtim Bakanlığı vekili A\. Şükran Çakar tarafından davahlar Erhan Güneş, Hasan Yıl- maz ve Seyithan Karlı aleyhine açılan Alacak davası- nın yapılan yargılaması sonunda. dosyadaki bilinen son adresi Melekbaba llkokulu Öğretmeni-Malatya olan ve buna rağmen bulunamayan davalı Hasan Yıl- maz'a 27.2.2003 tanh aynı sayılı mahkeme karannın gazete ile ilan edılmesi gerekmiştır, "... -88.680.097- TL. faiz alacağının davalılardan müteselsilen alınıp davacıya venlmesine. -7.880.000.-TL. harcın davalı- lardan müteselsilen alınmasına. Tarifenin 12. maddesi gözönüne alınarak 50.000.000.-TL. avukatlık ücreti ile 228.740./ 000.-TL. yargılama gıderinin kabul ve red oranına göre takdiren 208.153.400.-TL. yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılma- sına, temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin viizüne karşı, davahlann yoklueunda 27.02.2003 tari- hinde karar verilmiş ohnâkla: fş bu karar ilanı davalı Hasan Yılmaz adına karar tebliği yerine geçerli olmak ve ilanın gazetede yayımı tarihinden 7 gün sonra teb- liğ edilmiş sayılacağından, bu tarihten sonra 8 gün içerisinde temyiz edilmediği takdirde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 15252 ANTALYA 2. SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN EsasNo:200Z847 Davacı Kenan Günsür vekili Av. Mustafa ŞAhin ile davahlar Sevim Yıldınm v.s. arasında mahkememizde görülmekte olan izale-i şuyuu davasının yapılan açık du- ruşmasında verilen ara karan uyannca: Bütün aramalara rağmen davalı Sevim Yıldırım"ın adresleri tespit edilip dava dilekçesı ve duruşma günü tebliğ edilemedığinden, tebligatın ilanen yapılmasına, duruşmanın 1.5.20O3 gü- nü saat 09.15'te bırakılmasına karar verıldiğinden HUMY'nın 509-510. maddeleri gereğince ibraz etmek istedıği delillen ile birlikte duruşmaya gelmesi, aksi tak- dirde aynca gıyap karan tebliğ edilmeksızin, duruşma- nın gıyabında sonuçlandınlacağı dava dilekçesinin teb- li£ yerine geçerli olmak üzeıe ilanen duyurulur. 28".2'.20O3. Basın: 10421