06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2003 PAZARTESİ HABERLER Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül Cumhuriyel 'e konuştu: MGK emniyetsupabıdırMUSTAFABALRVY ANKARA - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Mil- li Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Tür- kiye için bır emniyet supabı olduğunu belirterek "Oradaelbette her şey konu- şulacak; kaygılar. yanlış anlanıalar gi- derilecektir. Tavshieter olacaktir" dedi. Gül, kadrolaşmada ölçünün kaçma- ması gerektiğini, ancak başanlı olmak isteyen her iktidann buna uygun biryö- netim oluşturmasının doğal olduğunu söyledi. Gül, Millı Görüş ve Fethullah Gülengenelgelennin PKK terörü, Er- meni sorunu konulannda olduğu gibi ıılusal bütünlüğü gerektiren durumlar- da Milli Görüş ve benzeri kurumlar- dan yararlanılmas! amacıyla hazırlan- dığını söyledi. Gül, Irak konusundaki gelişmeleri değerlendirirken de "Bir Kürt, Türkrye'nin de başbakanı olabi- Br. Buim Irak'a baJaşmuzın temeMrritop- rak bütünlüğü oluşturuyor" dedi. Gül, ilk kez Cumhuriyet'ui ortaya çı- kardığı, Mılli Göriiş ve Gülen genel- gelerinin çok farklı yorumlarla taruşıl- • Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Türkiye için bir emniyet supabı olduğunu belirten Abdullah Gül, "Orada elbette her şey konuşulacak; kaygılar, yanlış anlamalar giderilecektir. Tavsiyeler olacaktır" dedi. Gül, kadrolaşmada ölçünün kaçmaması gerektiğini, ancak başanlı olmak isteyen her iktidann buna uygun bir yönetim oluşturmasının doğal olduğunu söyledi. dığını söyledi "Bu konuda ilk kez bir gazeteciyiarryorunr dıyen Gül şunla- n söyledi: "Görevegekliğinıdepekçok temsUritiğimizden, çeşjtü kurumlarla ilgili sorular yöneitilryordu. Hangisine nasıl \aklaşüması gerektiği soruhıyor- du. Ben de bu konuda sonı işaretierini gidermek için yanıt hazuiattım. Dışiş- leri'nin çahşma yöntemi gereği, böyle bir yanrt sadece ilgili temsilciliklere de- ğil,tümüne gönderildi. Genelgedevur- gulağunız durum da salt Ermeni soru- nu, PKK terörü süreçlerinde olduğu gibi ulusal bütünlüğü gerektiren du- rumlardaVfifli Görüşvebenzeri kurum- lardan yararianıbnasıdır. Onlann res- mi heyetiere alınmasL büyükelçilikler- ce korunması gibi şeyler yoktu. Genel- geyigerekirse sizeokuyabiürim. Bu ko- nuda ilk kez bir gazeteciyi anyorum. Farkfa düşünsek bfleokunan,izienen bir ktşjsiniz. sizdedoğru ohnayan bilgi yer- leşsin istemiyorum. Bugenelgeler gere- kirse yeniden değerlendirilebüir.'* Gül, bu açıklamasından sonra Cum- huriyet'in sorulannı şöyle yanıtladı: - Kimi büyükelçitiklerin bu konuda sizin büginiz dahüinde arandığı bilgi- leri var. Buna ne diyorsunuz? Hayır, aramadım. Dışişlen, rayına oturmuş. kurallan olan bir kurumdur. Bizim diplomatlanmız siyasilere bo- yun eğmeyecek kadar. işın doğrusunu yapmaya muktedirdir. - Cumartesi günü Irak'la ilgili bir toptanü yaptinız. Bu konuda izlenecek yol nedeşti mi? Devletin tüm ilgili kunımlan sık sık konuşuyoruz, yazışıyoruz ama bir ara- ya gelip ortak değerlendirme yapmak yararlı oldu. Konuya ekonomik, tıca- ri, ınsani, askeri açıdan baktık. Hükü- mette Irak'la ilgili işlerin daha iyi yü- rümesi için yeni bir yaklaşım oluştu- racağız. - Türk özeltimlerininsuur dtşı edfl- mesrvie ilgili değişik bUgiler var. Doğ- rusunedir? Irak'a çok miktarda yardım konvo- yu gidiyor. Yann (bugün) büyük bır Kızılay konvoyu gidecek. Bunlann ko- runması için güvenlik önlemleri alını- yor. Bunun dışında oradaki Türkmen- lenn durumuyla da yakından ilgıliyiz. Konvoy güvenlik görevlileriyle ilgili bir yanlış anlama oldu. Düzeltıldi. -ABDTi yetküiler Irak, Kerkük, Mu- sul'la ilgili farklı \orumlar yapryorlar. Türkiye'nin hassasiyederi yeniden ile- tildi ama, karşüık buldu mu? Irak'a gıden Amenkalılar en çok Kürtlerden yardım gördükleri için on- lara ayn bir yaklaşım göstenyorlar. GOL: OTOMATtK TARÎH YOK ABiçm 2004uyansı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, hükümetin en önemli gündeminin Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği olacagını belirterek "AB, 2004 yılında Türkrye'ye otomatik olarak tarih verecek değfl. Türkiye 2004 yıhnda müzakere tarihi alabilmek için bu yıl sonundan önce hazırhklannı tamamlama aşamasına geüneH" dedi. Diploması Muhabirlen Derneğı'nin (DMD) genel kuruluna kablan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB süreci ve Kıbns konulannda önemli mesajlar verdi. Kamuoyu gündeminde öne çıkan farklı konulara karşın Türkiye'nin ve hükümetin asıl meselesinin AB süreci olduğunu ifade eden Gül, "2004 yıh Türkiye için kritik bir >ıl olacak. Türkiye, _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ her şart alünda 2004 sonunda müzakerelere başlayacak diye bir şey yok. Otomatik tarih yok. Türkiye'nin bu tarihe kadar hazırhklannı tamamlaması gerek" diye konuştu. Kıbns sorunu Kıbns ile ilgili olarak da "çözümsüzhiğü çözüm olarak görmedikJerini" yineleyen Gül, "Kıbns'akahcıbir çözümün gefanesini arzu ediyoruz ve bunun için çahşıyoruz'' diye konuştu. Gelecek haftalarda müzakerelerin tekrar başlaması için hazırlıklann yapıldığını anlatan Gül, KKTC'nin sımr geçişine izin vermesini bu çerçevede önemli bir "güven artbncı unsur" olarak gördüklerini söyledi. Gül, "AB tarnşmah olan bir ülkeyi içine almışür. AB bundan huzursuzdur ve bu AB'yi yaralamışür. O açıdan AB de çözüm için olağanüstü bir gayret içinde olacakür" dedi. • Dışişleri Bakanı Gül, 2004 yılında AB'yelOyeni üyenin katılacağını ve komisyonun yenileneceğini belirterek Türkiye'nin hazırlıklannı bu yıl sonundan önce tamamlaması gerektiği uyansında bulundu. 'Kimse Türkiye'yi geriye götüremez 9 - Elbette herkes krizlerin çözülmesinden ya- na, ama örneğin bir tran heyeti gekli Kendi pro- tokol kuraDannın tümünü Türktye'ye kabul et- tirdiler. 23 Nisan'la bu durum biıîeşince, türba- run arkasuıdan gelecekkr konusunda insanlann kafasında şüphe ohışuyor~ Evet, Iran heyeti geldi... Onlarla ilişki kursak birtürlü, kurmasak bir türlü. Onlarla yaptığımız anlaşma bizim çıkanrmza. Büyük yarar sağla- yacak. Iran'ın da nereye gittiği belli. Orada da toplumsal eğilimler değişiyor. Kimse Türki- ye'yi geriye götüremez. Bunu yürekten söylü- Ama kimi yanlış anlamalar düzeltıldi. Wobowitz. 'Bir KürtIrak'a başkan ote- bihr' demiş. Türkiye'de de bir Kürt başbakan olabilir. Bunda bir şey yok. tnönü ailesinde Kürt olduğu söylenir. Ozal da 'Benim yannı Kürt' demişti. Biz Irak'a ülkelerin toprak bütünlüğü açısından bakıyoruz. - Türkrve-Irak suıın tam olarak ne zaman açîlacak? Kapılar büyük ölçüde açık. Konvoy- lar gidip geliyor. Amerikan NGO'la- nndan sadece insani amaçla çalışanla- ra da kapılanmızı açtık. - 29 Nisan'da Suriye'ye gideceksiniz. ABDfleinşkilernaâl? Powell'la sık sık konuşuyoruz. Son olarak bır mektup gönderdi. Ankara ziyareti sırasında yaptığımız anlaşma- lann çok iyi yürüdüğünü söylüyor ve ilişkilerin gelışeceğıni vurguluyor. - 23 Nisan'la su yüzüne çıkan bir ge- rflbn dikkati çekrvnr.30Nisan'da MGK toplanüsı \ar. Bunun öncesinde de siz Gendkurmay Başkam'nı zharetertiniz. Nasd bir topİanb öngöriiyorsunuz? Her şeyden önce şunu vurgulamalı- yım kı MGK gibi zeminler bir emni- yet supabıdır. Her şey, en açık şeklıy- le konuşulmah ki çözüm bulunsun. Ben kamuoyundaki beklentının aksine sa- kın bir MGK olacağını düşünüyorum. Silahlı Kuvvetler'in temsilcileri gele- cektir, konuşulacaktır. Karşılıklı yan- lış anlaşıhnalar giderilecektir. Gerek- tiğinde tavsiyeler olacaktır. MGK çok faydalı bir kurumdur. - Sorumluluk noktasmda hükümet \-ar. Kimi uygulamalann devletin gele- nekiemie çelişmesi gerflimi artünyor. Bunu dikkate ahyor musunuz? Biz sorumluluk sahibıyiz. Geçmiş- te de deneyimlerimiz var. Biz kriz ya- ratmak değil. tersine içinde bulunduğu- muz krizleri çözmek istiyoruz. KKTCyeyeniaçılım - Kıbns'taki getişmekr. AB'yi ve Yu- nanistan'ı şaşırtmış görünüyor. Adada bundan sonra naalbirsüreç öngörüyor- sunuz? Ben 15 gün önce adaya gitmiş, Denk- taş'la konuşmuştum. Biz gelişmelerin böyle seyredeceğını, yani Türklerden çok Rumlann bu karara ilgi gösterece- ğıni tahmın ediyorduk. Yeni adımlar atacağız. Güney'dekı off-shore banka- lann, Kuzey'de de şube açması için ça- lışacağız. "Ölçü kaçmışsa, bakanz' - Yeniden içe dönersek. kadrolaşma konusunda ciddi birrahatsızhk>ar. Bu- nu nasd açıkbyorsunuz? Bu biraz dapsikolojik harekât koku- \ or. Biz kendi dönemimizde yapılan ata- malan çıkanyoruz. Dökümünü yapa- cağız, öncekilerle karşılaştıracağız. Biz ölçüyü kaçırmışsak, buna bakanz. An- cak her iktidar başanlı olmak için bel- li bir yönetim yapısı kurmak ister. Bu- na da saygı duymak gerekir. Ehil ol- mayan kdşileri atamışsak bunda da eleş- tiriye açığız. yorum. Bizim yönümüz Batı'ya, AB'ye dönük. Bakın, istesek AB'ye sırtımızı döner, başka şey- ler yapanz. Bu konuda gizli bir gündemimiz de yok. Samimiyetle bunu istiyoruz. - AB'den gelen haberler aym samimijette mi? Biz yönümüzü saptadık, Son dönemde gelen haberler daha sıcak. Benim tahminim, Ahnan- ya'yla Fransa orurdu konuştu, Türkiye'ye ya- kın bir ilgi başladı. Biz de 2004'e kadar gerekenleri yapacağız. Yeniden söylüyorum, bu konuda gizli bir gün- demimiz vok. Başbakan, hükümetin uygulamalarından kaynaklanan sorunlan 'farklı gündem' olarak nitelendirdi Erdoğan'a göre AKP gerilimde tarafdeğil Recep Tayyip Erdogan Abant'ta AKP tstanbul Ü Başkan- kğı'nca düzenlenen istişare toplanüsını kaükta. i.\A) BOLLKCumhuriyet)-Başbakan Recep Tajyip Erdoğan, hükümet olarak Türkiye'nin gündemini farklı gündemlerle kanşnrmak gi- bi bir yanlışın içine düşmeyecek- lerini söyledi. Erdoğan, "Hiçbirza- man gerilinün tarafi oünamava da özen göstereceğiz'' dedi. Erdoğan, AKP tstanbul tl Baş- kanlığı'nca Taksim International Abant Palace'ta düzenlenen isti- şare toplantısının ardnıdan gaze- tecilerin soruJanm yanıtladı. Er- doğan, bir gazetecinin, "Her şeyin 30 Nisan'da MGK'de tarûşılaca- ğına itişkin yorumlar var. Bekten- tiniz nedir" sorusunu yanıtlarken şöyle konuştu: "Türkiye'nin gündemini farkfa gündemlerle kanşürmak bir hü- kümetin milletten aldığı emaneti onunla kanştirması olur ld hükü- met olarakbizböyle biryanhşmiçi- ne düşmeyiz, Şu anda işimize ba- kıyoruz ve işimiz devraldığunız, tesBm aldığuiıız o çirkin tabknu, o felaket tabloscnu her gün daha iyiyegötünnekthf Erdoğan, ekonomik gelişmele- rin yanı srra Kıbns'taki gelişme- leri de yakından takip ettiklerini belirterek Kıbns "ta atılan adım- lann sonuçlannı vermeye başladı- ğım söyledi. Erdoğan, "tnşaOah birkaç gün sonra KKTC'ye zij-a- banş adası haline getirmek yolun- daki samimh eti ortaya koyacağız" dıye konuştu. Erdoğan, ekonomıde iyi gehş- meler olduğunu ve Irak savaşının bsa sürdüğünü belirterek "Buna rağmen bir kriz ortamı \ar. Bir yerlerden düğmeye mi basıldı. Siz • Erdoğan, gazetecilerin '23 Nisan'da su yüzüne çıkan kriz ortamına neyin sebep olduğuna' ilişkin sorusunu "Burada gerilimin tarafi durumda olanlara bunu sorun. AKP hiçbir zaman gerilimin tarafi olmayacak, olmamaya da en büyük özeni göstermektedir. Gerek ben, gerekse arkadaşlanm bu hassasiyet içerisindeyiz" sözleriyle yamtladı. rettebulunacağun veorada Cum- hurbaşkanı ve hükümet yönetici- leri ve tüm siyasi parrilerle görüş- mek suretiyle oradaki ulusal bir- liktetiği dedesteklemek, sağlamak ve böylece Kuzey Kmns'ın gelece- ğineyöneükçokdahaohunhı emin admilaratmaksuretivleKıbns'ıbir bu getişmeleri ncyebağhyorsunuz" dıye soran gazeteciye şu yanıtı verdı: "Burada gerilimin tarafi olur durumda olanlara bunu sorun. AKP hiçbirzaman gerilimin tara- fi olmayacak.olmamaya da en bü- yük özeni göstermektedir. Gerek ben, gerekse arkadaşlanmbu has- sasryetiçerisinde\T2.Fakatbizlerül- kenin ekonomisivle. kalkınmasıv- la, Türkiye'nin bu fiziki degişimi- ni başarmasma yönelik adımlan atarken hâlâ farkh dün> ada dola- şan veya dolaşmak isteyenlere de benimsöylej'eceğim hiçbirşey yok. Onun en güzel cevabını ve değer- lendirmesinivatandaş zaten ga>et güzel bir şeküde verdL" Erdoğan, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın Av- rupa'da yaptığı açıklamalardan rahatsızhk duyup duymadığı sorusuna karşılık "Bunlann hep- sini halk demokrasi içerisinde değerlendirir.Herkes,gerek kurum olarakanayasanuı tanımı neysebu tanım içerisindeki görevini yap- nıalıdır" dedi. Başbakan, "Ekonomiyle ilgili çalışmalar içerisinde tslam bonosundan bahsedinyor. Bövle birçanşmavarmı" sorusuna, "Dk defa sizdcn duyuyonım. Sağır duy- maz, uydurur" karşılığını verdi. 2000? LI YILLARDA ERDAL ATABEK Kim ve Ne İçin Eğitim?.. Eğitim denince akıllara öğrencileri okullara gön- dermek, üniversiteyi bitirinceye kadar okutmak geliyor, böyle olunca da sorun, okul açmak, öğ- retmen yetiştirmek, daha çok genci öğretimden ge- çirmek olarak görünüyor. Peki, "eğitim" denince akıllara bunlann gelme- si yanlış mı? Evet, yanlış. Hem de giderek büyü- yen bir yanlış. "Eğitim" denince akıllara gelmesi gereken ilk konu, "Kim için ve ne için eğitim?" di- ye sormak olmalıdır. "Kim için ve ne için eğitim?" Genç insani bir meslek sahibi yapmak için mi? Insani çocukluktan başlayarak yetiştirmek için mi? "Yetiştirmek" nasıl tanımlamıyor? "Bilgili insan" yetiştirmek için mi? Para kazanılan işlerde çalışacak insanlan yetiş- tirmek için mi? "Okumuş insan" yetiştirmek için mi? önce bu sorunun yanıtı verilmelidir. Eğıtimin bütün bunlar için ya da kimileri için ol- duğunu varsayalım, o durumda şu sorulann yanıt- lannı "bu eğitim verebilmeliydi". - Çocuklanmız neden yaşam hedeflerini seçe- miyor? - Çocuklanmız neden seçtikleri hedeflere güve- nemiyor? - Çocuklanmızın özgüvenleri neden düşük? - Çocuklanmız neden cep telefonlarını yanlış kullanıyor? - Çocuklanmız neden bılgisayariannı en çok çet- leşmek için kullanıyor? - Çocuklanmız neden plan ve program yapamı- yor? - Çocuklanmız neden program yapsa da uygu- layamıyor? - Çocuklanmız neden karar veremiyor, verdikle- ri kararian sebatla sürdüremiyor? - Çocuklanmız neden kendi sorumluluklannı ala- mıyor? - Çocuklanmız neden hep sorun yaratıyor? - Çocuklanmız kendi sorunlarını neden çözemi- yor? Doğru ve yeterli bir eğitimin çocuklarımıza "bu becerileri" kazandırması gerekmez mi idi? Hatta, bu becerilerin çocuklanmıza öncelikle kazandınl- ması gerekmiyor mu? Ders dinleme becerisi kazandınlmamış öğren- ciye ders vermenin yararı oluyor mu? Karşısındakini dinleme becerisi kazanmamış bır öğrencinin öğretmeni anlaması olası mı? öyleyse, baştaki sorumuzu yinelemeliyiz: "Eğitimi kim için ve niçin yapıyonız?" Eğer bu eğitimi, çocuklarımızın düşünsel, duy- gusal ve sosyal açılardan gelişmesi için yapıyor- sak -ki doğrusu elbette budur- o zaman eğitim programları bu amaca yönelik olarak yeniden de- ğiştirilmelidir. Eğitim, çocuklanmızın düşünsel, duygusal, sos- yal açıdan gelişmesi için yapılmalıdır. Aslında bu amaca yönelik olmayan eğitimin kazandırdığı mes- lekte de başan beklenmemelidir. öğretmen eğrtimi de bu amaca yönelik olarak değiştirilmeli, öğretmenlik mesleği yeniden yapı- landınlmalıdır. Bilgı yüklemeye dayalı programlar, sınavlar, not sistemleri kaldırılmalıdır. Çocukları baskı altında tutan, onlara hiçbir şey kazandnmayan, sadece stres yükieyen sistemin top- luma hiçbir şey kazandırmadığı, tersine çok şey kay- bettirdiği artık kabul edilmelidir. Bugün uygulanan sistemde çocuklanmız da, ai- lelerimiz de kaygı içindedir, gelecek güvensizliği için- dedir, her türlü soruna açık bir durum sürüp git- mektedir. Düşünsel, duygusal, sosyal açıdan yetişmiş bir çocuk, öncelikle kendi sorunlarını çözebilmelidir. Sonra da karşısına çıkan sorunlarda düşünsel açı- dan mantıklı, duygusal açıdan olgun, sosyal açı- dan kendinden başkalannı da düşünen (empatik) bir çözüm bulabilmelidir. Düşün gücü, duygu olgunluğu, sosyal becerisi ona bu başanyı sağlamalıdır. Şimdi bu ölçütlerle çevremize olabildiğince ge- niş boyutlarda bakalım, eğitimimiz bu başanyı sağ- lıyor mu? Yanrtımız hayır ise, baştaki sorumuza dönüyoruz: Eğitim kim ve ne için yapılıyor? önce bu soruyu yanrtlamamız zorunlu. Eğer, "Ama ailelerneyapıyor?" denecekse onu da irdeleyeceğiz... AKP, ilişkileri gerginleştirdi VVASHEVGTON (ANKA) - Washington Post gazetesi, AKP'nin Islamı demokrasi ile bağdaştırma deneyimi- nin "tökezled^ini'', par- tinin birçok konuda ge- ri adım atmak zorunda kaldığınıyazdı. Gazete, "çeşhü çıkar gnıplann- dan oluşan partiyi bir arada tutmarun bmiik bir sorun okhığu" yoru- munda bulundu. Washington Post'ta yayımlanan haber-yo- rumda. 23 Nisan resep- siyonuna Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer, TSK ve CHP'nin kahlmamasının ardın- dan ortaya çıkan kriz değerlendirildi. PhiHp P. Pan imzalı haber yo- rumda, "Alti a> sonra tslamı demokrasi ile bağdaşttrma deneyimi sonuç vermekte zoıia- nryor. Bün\esindeki bö- lünmeler. dene>lmsizlik ve siyasi kısnıın süren kuşknlanndan olumsuz etkienen AKP, kapsam- h reform hedeflerine ulaşmada az ilerleme sağladı. Laik de\1et ile Müslüman toplumu arasmdakittişkilerdaha da gerginleşti. Partinin denevimsizliğL ABD'nin Irak savaşı için Türki- ye'de asker konuşlan- dırma talebi parlamen- to tarafindan reddedD- rüğindedegözler önüne serildi'' denildi. Gazeteye demeç ve- ren AKP Genel Başkan Yardımcısı MuratMer- can, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hâ- lâ "radikal değişikhk- ler" yapmaya kararlı ol- duğunu açıklayarak, "EnazlOyılaihthacı- mız\ar. Bu ülkede srya- setin değişeceğini, bü- rokrasi ve diğerterinin bu değişikliklere uyum sağlaması gerektiğini söyleyegeldik.. ancak bir şevler değiştirmek o kadar kolay ohnuyor'' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle