Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2003 CUMA 8 HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 18 Sinop Y 12 Adana PB 26 Edirne PB 19 Samsun Y 18 Kocaeli Y 18 Trabzon Y 15 Çanakkale PB 16 Gıresun Y 15 Izmır PB 21 Ankara B 18 Manısa PB 20 Eskişehir Y 18 Aydın Y 22 Konya Y 18 Denizlı Y 21 Sıvas Y 16 Zonguldak Y 13 Antalya Y 21 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB 23 23 25 22 17 12 13 Y 12 Butun bolgelenrrtız parçalı ve çok bulut- lu, Marmara'nın do- ğusu, Guney ve Iç Ege, Batı Akdenız. ıç Anadolu'nun kuzey ı/e batısı, Karadenız ı/e Doğu Anado- lu'nun kuzeyi yağmur yer yer sağanak ya- ğışlı geçecek. Hava sıcaklığı bütun yurtta artacak. DIS MERKEZLER Oslo Heîsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih Y PB PB Y PB PB PB PB PR 11 14 13 20 18 22 25 23 ?n Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Pb Y Y PB Y Y Y PB 20 17 17 18 16 14 20 19 Zürih PB 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y PB Y PB Y Y B 14 25 15 26 16 19 14 35 PB 30 Taşkent Tahran Açık P a r î a l > b u l u t l l J Sıslı t Çok bulufii Karlı \ Gök gurOltuiu G U N C E L CÜ1VEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Iktidar ağzına göre, son günlerde yaşananlar kriz değildi, gerginlikti. Bu mantığa göre, krizin, pardon gerginliğin ya- ratıcısı davetiyelere türbanlı eşinin adını yazan, Münevver Hanım'ın dunjmunu soranlan tersle- yen, tepkilerden ve gece yansı RTE'ye danıştıktan sonra Çankaya'yı, Genelkurmay'ı, CHP'yi araya- rak eşini evde bırakacağını söylemek zorunda ka- lan... Başkan Bülent Arınç değilmiş de kimler- miş?.. Krizi yaratanlarmış! Türbanın din devleti özJemi çekenlerin kullandığı siyasal simge olduğunu bilen- lermiş. • • • Arınç'ın resepsiyon kalabalığına şöyle bir göz atalım: 365 AKP milletvekilinin eşleriyle toplam sa- yısı 730. Bu rakama duraksamadan 100'ün üze- rinde medya ordusunu katın. Kadrolaşma furyasın- da kıyıma uğramaktan çekinen bürokratlarla eşle- rini de toplama ekleyin. 23 Nisan resepsiyonunun sayısal açıdan gerçek portresi ortaya çıkar. Üstelik niteliği yönünden bakılacak olursa re- sepsiyon; devleti kucaklamıyor. AKP'lilerfe AKP'li yandaş/ar kucaklaşıyor. Davete Çankaya, Genelkurmay, CHP'nin yanı sıra yüksek yargı organları, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Başkanı Erars- lan Özkaya, Başsavcı Sabih Kanadoğlu, eski cumhurbaşkanlan Kenan Evren ile Demirel, eski başbakanlardan Ecevrt, hatta sol parti önderleri ve RTE'ye uçak değiştirten Erbakan da katılmadı. Olayı küçümsemek, küçük göstermek amacıy- la resepsiyona gelenlerin "milletle kucaklaştığı" gi- bi ucuz demagojilerle krizi savuşturmak isteyen RTE ile kalabalığı krizin aşıldığına kanıt gösterme- ye çalışan Arınç, sözünü etmedikleri kişilerin da- vete katılmamalanndaki nedeni araştınyorlar mı acaba? Yoksa, kalan sağlar bizimdir hesabı, çoğunluğu kendilerinden olan kalabalığı yeter mi sayıyorlar? • • • Resepsiyonda kriz vardı, rakı vardı, şarap, viski vs. vardı ama; ne hikmetse önemli kimi gelişme- leri soran da yoktu, anlatmayı bir yana bırakalım, anımsamayı aklından geçiren de.. Omeğin, Erme- nilerin Paris'in göbeğine diktikleri 6 metrelik soy- kınm anıtı konuşutmadı, Dışişleri Bakanı Gül'eso- rulmadı bile. Bir tarihte Ermenilerin Marsilya'da Fransız res- mi kişilerinin de katılacağı büyük bir törenle açılı- şını yapacakları heykeli protesto amacıyla Paris Büyükelçimiz rahmetli Hasan Esat Işık, mesleği- ni gözden çıkararak merkezesormadan Ankara'ya gelmişti. İNferede bulacaksın Hasan Esat gibt yürekli insa- nı, diplomatı? Bugün Ermeniler bu kez Paris'te aynı girişimde bulunuyor, yeni bir soykınm anıtının açılış törenine tanınmış özel davetlilerin yanı sıra Paris Belediye Başkanı Bertrand Delenoe de katılıyor. Üç gün önce Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin Ankara'daydı. Gül ile, RTE ile görüştü. Sonuç: Hiç! • • • Gül deyince akla bir yığın yanıtsız soru geliyor. örneğin bakan, resepsiyon açıklamalannda Milli Görüş genelgesini savunurken isim vermedi, bü- yükelçiliklerdeki toplantılara bu örgütün çağnldığı- rn söyledi. Oysa ortaya çıktı; meğer Gül, Brüksel'deki elçi- liğimizde dil ve dinde aşırılığı eleştiren bir konuş- ma yapan MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kı- iınç'a, Milli Görüş'ten elleri tespihli kişilerin, "Siz dinimizi, dilimizi unuüurmak mı istiyorsunuz? Dine karşı bunlar" diye başlattıklan saldından söz edi- yormuş! RTE ile Gül, genelgeyi savunurken hâlâ farklı gö- rüşleri birbirine kaynaştırmaktan söz ediyor. Ne çare; ümmet kafası ulus yapısını sindireme- dikten sonra... Dışişleri Bakanı Cüf: Irak'ta en çok payı : , Türk işadamlan alacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye îhracatçılar Meclisi (TlM) heyetinin Ankara temaslannda, bakanlar Türkiye gündemine iliş- kin açıklamalarda bu- lundu. Sanayi veTicaret Bakanı Ali Coşkun hü- kümetin kura müdahale etmeyeceğini belirtir- ken Enerji veTabii Kay- naklar Bakanı Hilmi Güler Bulgaristan Enerji Bakanı'nın iler- leyen günlerde Türki- ye'ye geleceğini belirt- ti. Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül ise Irak'ta en çok payı Türk işa- damlannın alacağını id- diaetti. TlM heyeti Anka- ra'daki temaslan kapsa- mında, Gül'ü makamın- da ziyaret etti. thracatta gelişmeler yaşandığını belirten Gül, "Önü- müzde büyük fırsatlar doğnyor. Bu fırsatlar- dan birisi de Irak ola- caktır. Kim ne derse desin, herkes şahit ola- caktır ki, oradaki iç pi- yasadan en çok fayda- lanan Türk işadamla- n olacaktır" diye ko- nuştu. Daha sonra heyet, Hilmi Güler'Ie görüştü. Görüşmede Bulgaris- tan dan alınan elektriğin 21 Nisan'da kesildiğini anımsatan Güler, Bul- garistan" m, şartname kurallanna uymadığı için elektrik alımı söz- leşmesine son verildiği- ni kaydetti. Erdoğan: Size katılıyonım Heyetin, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'la yaptıldan görüş- mede de ihracatçılann sorunlannın bitimi için 2 yol bulunduğu görü- şünü ilettiği belirrildi. Ihracatçılar "Dolar ku- ru yükselmeli ya da girdi maliyetleri düş- meli. Merkez Bankası, kur konusunda proak- tif olmalı" derken, Er- doğan'ında "Bu konu- da size katılıyorum" dediği kaydedildi. Yetim aylığına göz diktîlerANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Ülkücü terör kurba- nı tabipAsteğmen Necdet Güç- lü'nün eşi Hatice Güçlü, koca- sının katillerinin milletvekili se- çilmesmin acısını hâlâ yaşar- ken, bu kez de Emekli Sandığı, kendisine ödenen emekli ikra- miyesinin yetim aylığından ke- sileceğine ilişkin karannın acı- sıyla yüzleşri. Hatice Güçlü, kendisine eşi- nin kaza kurşunuyla öldüğünün söylendiğini belirterek "Hal- buki teröristlerce öldürüldü" dedi. Güçlü, yapılanlann nede- nini "Eşimin Meclis'e giren katilleri anladılar ki ben yaşa- dıkça karil damgasını sileme- yecekler. Şimdi de benimle uğ- Türk-İs Başkanı Kılıc: raşıyorlar" diye açıkladı. Kendisine verilen aylığın önemini Hatice Güçlü şöyle açıkladı: "Devletin bana ver- diği bu maaşla çocuklarımı yetiştirdim, ODTÜ'de okut- tum. Bir diğeri mastınnı ve doktorasını tamamladı. Veri- len para da çok büyük bir pa- ra değil, ama benim için önemli. Ben 65 yaşındayım, çı- karılan borcu ödemeye ne gü- cüm ne de ömrüm yeter." Şanssızlıklann hep kendileri- ni ızlediğinı belirten Hatice Güçlü, 1987 yılında geçirdiği trafık kazasında oğlunu kaybet- tiğini vurgulayarak şunlan an- lattı: "Bunca üzüntüden son- ra uğraşacak gücüm yok. Ne Emekli Sandığı Genel Mû- dürlüğu'nün önünde bekleye- cek halim var ne de bir torpi- lim. Devletin bana sahip çık- masını bekliyorum. Katiller ortalığı kanştırdı diye düşü- nüyorum. Devlet bana borç çıkararak, bir anlamda Yaşa- ma' dedi. Benim yaşamamı yalnızca katiller istemez. On- İarı hiçbir zaman affetmedim ve afletmeyeceğim." Hatice Güçlü, Emekli Sandı- ğı 'na yazı yazarak, neden böy- le bir uygulama yapıldığını sor- duğunu, ancak henüz yanıt gel- mediğini söyledi. Güçlü, devle- tin kendisine katiller karşısında sahip çıkmasmı beklediğini bil- dirdi. Necdet Güçlü'nün eşine Türk Silahlı Kuvvetleri görev malul- lüğü aylığı bağlandı. Güçlü ci- nayetini terör kapsamında de- ğerlendiren Emekli Sandığı, Hatice Güçlü 'ye 30 yıl ödediği aylığı arttırdı. Ancak Emekli Sandığı. 19 Şubat 2003 'te aldı- ğı yeni bir kararla Necdet Güç- lü" nün terör kurbanı olmadığın- dan verilen "fazladan" para- nın geri ahnması için acılı eşe borçlandırma yaptı. Tahsisler Daire Başkanlığı'ndan Hatice Güçlü'ye gönderilen yazıda, "fazla ödenen emekli ikrami- yesi farkınız, aylık farklarınız tutarı 10 milyar S21 milyon 420 bin lira. Borç yetim aylı- ğından kesilecek" denildı. Uniterdevlet korunmalı IŞIK KANSU ANKARA - Türk-Iş Genel Başkanı Sa- lih Kılıç, Türkiye'nin yönetsel yapısını de- ğiştirmeyı amaçlayan yasa taslaklanndan duyduklan rahatsızlığı dile getirerek "Türk işçisi Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısının bürünlüğünü ve bağım- sızlığım, laik ve sosyal hukuk devlerini savunur" dedi. Salih Kılıç, konuya ilişkin sorulanmızı yanıtlarken kamu yönetimi temel kanunu ile yerel yönetim reformu taslaklannın Türk-tş Başkanlar Kurulu'nun bu ay başın- da yaptıgı toplantıda ele alındığinı anımsa- tarak şunlan söyledi: "Başkanlar Kuru- lu'nda,gümdemde bulunan bu taslaklar uygulanırsa, birçok kuruluşumuzun taş- ra teşkilatlannın kapatılacağını. merke- zi devletin yetkilerinin 81 ile dağıtılarak merkezi otoritenin zayıflatılacağını, dev- letin üniter yapısının büyük darbe yiye- ceğini, sosval devletin büyük zarar göre- ceğini söylemiştim. Bu konulara ilişkin kaygılanmızı 16 Nisan gûnü yapılan Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplanfı- sı'nda da dile getirdim. Türk işçisi, ber şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısının bürünlüğünü ve bağımsızlığını, laik ve demokratik sosyal hukuk devlerini, parlamenter düzeni sa- vunur." Kılıç, taslaklarda yer alan ve merkezi ida- reye ait olması gereken "eğitim, sağbk, or- man, tarım, bayındırlık, köy hizmetleri, karayolları. su işleri" gibi hizmetlerin ye- rel yönetimlere devTedilmesinin hizmetler- de aksamalara, işçi haklan konusunda da farklılıklara neden olacağının altını çizdi. Türkiye'nin çe\Tesinde yaşanan olaylarm ulus devletin rolünün arttığmuı kanıtı oldu- ğunu vurgulayan Salih Kılıç, "Türkiye coğ- rafvasında ancak güçlü merkezi devlet- lerle avakta kalmak mümkündür"dedi. 20"den fazla ülkeye yayılan SARS'tan 254 kişi yaşamanı yitirdi. (Fotoğraf: REtiTERS) SARSekonomileri vuruyor 1. .Haber Merkezi - Çin'de ortaya çıkan • ve seyahatleryoluyladiğerülkelere sıçrayan "akut solunum yetmezliği sendromu"ndan (SARS) Çin, Hong- Kong, Kanada, Süıgapur, Vietnam, Tayland ve Malezya'da ölenlerin sayısı 254'e yükseldi. Dünyada SARS hastalığuıa yakalanan kişilerin sayısı ise 4488'i buldu. Bulgaristan'da bir kişi, SARS virüsü kaptığı şüphesiyle teda\i altına alındı. Rusya'da ise bir Çinli, hasta olmamasına karşın SARS'a yol açan virüsü taşıyor olabileceği kaygısıyla hastaneye yatınldı. tstanburda düzenlenen SARS zirvesinde, Türkiye'de bugüne kadar 10 SARS şüpheli hasta ile karşılaşıldığı, ancak SARS vakasınuı bulunmadığı bildirildi. Dünya Bankası, SARS yüzünden Doğu Asya bölgesi için yapnğı ekonomik büyüme tahminini aşağı çekti. Açıklamada, bölgenin bu yıl göstereceği ekonomik büyümenin, kasun ayında beklendiği gibi yüzde 5.5 oranuıa ulaşamayıp, yüzde 5'te kalacağuun tahmın edildiği bildirildi. Kanada'yı da sarsacak Toronto'daki J.P. Morgan başekonomisti Ted Carmkhael, SARS salgını nedeniyle Kanada ekonomisinde büyüme hızının, nisan-haziran döneminde son 12 ay itibanyla 1 ile 1.5 puan düşüp yüzde 1 'e ineceğini tahmın ediyor. Çin ziyareri ertelendi SARS, Türkiye'de de bazı önlemlerin alınmasıru zorunlu kıldı. Istanbul Maden ve Metaller Ihracatçı Birlikleri (tMMlB) Genel Sekreteri Mutlu Oktem, Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinatörlüğü ve birliğin organizasyonunda, 13-17 Mayıs tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti'ne yapıhnası planlanan ticaret heyeti ziyaretinin, SARS virüsü nedeniyle ertelendiğini bildirdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada 2- ABD'nin attığı ilk adımlar. 3- Bölgedeki dengeler. 4- Türkiye'nin durumu. Geçicı yönetımin başına gelen Amerikalı emekli General Jay Garner, ülkenin orasını burasını kurca- layıp nerede ne var, kontrol ediyor. Dün Bağdat'ta gazetecilerin karşısına çıkan Garner, burada ne ka- dar kalacağını, geçicı yönetimin biçiminı ve ömrünü bilmediğini söyledi. Ne kadar demokratik bir yol... Garner'ın K. Irak'taki temaslanndan da anlıyoruz ki, ülke önce, Şiiler, Sünniler, Kürtler diye üç ana gruba bölünecek. Bunlara başta Türkmenler olmak üzere ek yamalar yapılacak. Böylece, istenildiği an yamalardan birinin çekilmesıyle patlatılabilır bir yö- netim oluşturulacak. Kuzeyde Amerika'nın en iyi or- tağı olma yanşı var, güneyde ise Amerika'dan uzak- ta durma. Bu karmaşanın ABD açısından sakıncası yok. Ta- raflar birbirleriyle yanşsın karışsın, ama petrol işine karışmasın! ABD'nin attığı adımlarsa temelde ikiye aynlıyor: 1 - Irak yönetimini olabildiğince parçalı tutmak. 2- Petrolü ve ülkenin yeniden yapılandınlması iha- lelerinde aslan payını kimseye kaptırmamak. ABD açısından her ikisi de iyi gidiyor. Gözlerden kaçtıgı için vurgulayalım, ABD; müzesi, saraylan ve bakanlıkları danil olmak üzere, Bağdat'ın her tarafı- nın yağmalanmasına izin verdi, Petrol Bakanlığı ha- riç. Bu binayı Amerikan askerlerı Beyaz Saray gibi korudu. Denek ülke! Bölge dengeleri ise sallanmaya devam ediyor. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin An- kara'dan Tahran'a gitti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ertelenen Şam gezısıni 29 Nisan'da gerçekleş- tiriyor. Gül'ün, Suriye'ye gidişinden hemen sonra ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvell'ın Şam'agitme- si bekleniyor. Bu denge arayışlarında henüz yanrtlanmamış iki soru var: 1 - Irak'taki yeni devlet yapısı çevre ülkelerin has- sasiyetlerini ne ölçüde etkileyecek? 2- Irak'tan sonra sıra bölgedeki herhangi bir ülke- ye gelecek mi? Bu iki soru btr süre daha çengelli kalmaya devam e d e c e k . - • • -•• - Türkiye'nin durumu sakinliğini koruyor. Bölgede- ki rahatsız edici gelişmelere ilişkin Ankara'nın söy- leyebildiği tek şey şu oluyor "ABD'ye güveniyoruz!" Ancak bölgeden gelen haberier, bu güvenin içini pek doldurmuyor. Barzani ve Talabani, sırtını ABD'ye dayamış, Türkiye'ye ıstediğini söyleme hak- kını kendisinde görüyor. Bölge gazetelerindeki ha- berierde yer alan mesajlardan bazıları şunlar: 1- Burada istediğimiz yönetim anlayışını kuracak düzeye geldik. Türkiye kesinlikle bize bir şey yapa- maz. 2- Burada yerimizi sağlamlaştırdıktan sonra çev- re ülkelerdekı kardeşlenmizle de ilgileneceğiz. Terör örgütü KADEK'in de yeni durumda geride kalmamak için K. Iraktaki tüm gruplarla özel bağ- lantılar kurmaya çahştığı dikkati çekiyor. Bu aşamadan sonra gelişmeleri irdelerken başa "keşke" sözcüğünü koymanın anlamı ve yaran yok. Bundan sonra ne yapılabilir, ona bakmak gerekiyor. Hükümet iç konularda "genveyi", dış konularda "ge- rinmeyi" politika bellemış görünüyor! Beyaz Saray Sozcüsü Ari Flescher, Iraktaki ye- ni yönetimin yapısını şöyle özetledi: "Iraklslam ûlkesidir, Islamcı bir lideryönetimi ala- bilir, ancakburada Türkiye'dekidemokrasiömekalı- nacak!" Türkiye'nin gelişmelere en azından "adım geçiyor" deyip, müdahil olması gerekiyor! Aksi halde zaman- la hemen dibimizde kurulan laboratuvardaki deney- lerin deneklerinden biri olabilıriz! [email protected] CHP'den kadrolaşma uyarısı 'Kadrolaşma spekülasyon' ANKAR.\ (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Eğitim Bakanlığı'nm Atama ve Görevde Yukselme Yö- netmeliğinin Bakanlar Kurulu yeri- ne Bakanlık tarafindan çıkanlması- nı öngören yasa tasansı, TBMM Milh Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kabul ediîdi. CHP'liler "kadrolaşma ve keyfı- ük" konusunda uyanlarda bulundu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- lik isetasanyı"Diğerbakanlıklar kendi yönetmeliklerini kendileri hazırlayıp uygularken MEB'in atama ve görevde yükselmeye iliş- kin yönetmeliğine Bakanlar Ku- rulu onayı şartı getirilmiş. Bu du- rumda asaleten atama yapmak imkânsızlaşıyor. Bir genel müdü- rün atanması için adeta askeri hi- yerarşideki gibi bir alt kademede yıllarca görevde kalması şartı ara- nıyor. tnsanlar şarap değil ki, yıl- landıkça makbul olsunlar" diye savundu. Komisyonda dün kabul edilen ta- sarıda, Milh Eğitim Bakanlığı'nda yönetim görevine atanacaklarda ni- telik ve diğer koşullann Bakanlar Kurulu yerine, Milli Eğitim Bakan- lığı tarafindan yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenmesı öngö- rülüyor. Şehit eşi öğretmenler ile zo- runlu yer değışrirmeye tabi tutulan Meclis'ten 'zorunlu'ya onay ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda, çalışanlann zorunlu ta- sarruf kesintilerinin ödeme pla- nını düzenleyen yasa tasansı ka- bul edildi. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in yasayı 1 Mayıs'tan önce onaylaması du- rumunda anapara bu ay, nema- lar ise 2006 yılına kadar 10 tak- sitte ödenecek. CHP ise tasanları aceleye ge- tirerek Meclis'ten kaçırdığı ge- rekçesiyle Danışma Kurulu'na girmeyerek AKP'yi protesto et- ti. Yasanın 1 Mayıs'tan önce yü- rürlüğe girmesi durumunda ça- lışanlann anaparası bu ay, ne- malandınlan tutar ise mart, ha- ziran, eylül ve araük aylannda olmak üzere 2004 ve 2005'te 4"er taksit, 2006 yılınm mart ve haziran aylannda da 2 'şer taksit olmak üzere toplam 10 taksitte ödenecek. Nemalar, her ay TÜ- FE'deki artışın yanı sıra ek ola- rak yıllık yüzde 5 oramnda de- ğerlendirilecek. Devlet Bakanı Ali Babacan, ödeme tanhlerını bir ay önce veya bir ay sonra ola- rak belirleyebilecek. kamu personelinin öğretmen eşleri- nin yer değiştirmek suretiyle atan- malannda, hizmet puanı ve sıra esa- sının kaldınlması esası getiriliyor. Öğretmenlerin yasal izin, geçici görev, disiplin cezası veya uzaklaş- tırma nedenleriyle görevlerinden geçici olarak aynlmalan durumun- da oluşacak gereksinimin karşılan- ması ve şehit eşi öğretmenler ile zo- runlu yer değiştirmeye tabi kamu personelinin öğretmen eşlerinin ata- malannda kullanılmak üzere her ilin öğretmen kadrosu sayısının yüzde 5'ini geçmemeküzere il milli eğitim müdürlüklerine boş öğretmen kad- rosu tahsis edilmesi de öngörülüyor. Bakan Çelik. yapılacak atama- larda cumhuriyetin temel nitelikle- ri ve Başbakanhğın çerçeve yönet- meliğinin dışına çıkılmayacağını, atamalarda liyakat ve kariyerin önemli olacağını söyledi. CHP Denizli Milletvekih Musta- fa Gazalcı, "tasan ile her Bakan'a keyfîne göre atama yapma yolu- nun açılacağmı" vurgularken "Ba- kanlıkta 600 bin personel görev yapıyor. Kendi dokunuzda ve ta- dınızda atamalar da yapabilirsi- niz. Belki başarılı olamazsanız, yeni Brürüs'ler çıkar ve kaos olur" görüşünü dile getirdi. Gazalcı, "Her bakana yönet- melik değiştirme yetkisi verirse- niz neler olur? Sayin Bakan, 'Bana güvenin' diyor. Ben ba- bam bile olsa inanmanı. Kural- lara inanırım" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yaz döne- mi hâkimler ve savcılar kararname tas- lağının hazırlıklannda kadrolaşma id- dialannın "spekülasyon" olduğunu savunurken kendisine atama ve yer de- ğiştirme "ricalannın" geldiğini doğ- ruladı. Bakanlıkta kadrolaşma iddialannı kabul etmeyen Çiçek, atama ve yer de- ğiştirmeleri başkam bulunduğu Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 'nun (HSYK) yaptığını, bakanlığa geldiği günden bu yana kurul toplantılanna bir veya iki kez katıldığını söyledi. Hukuk işleri Genel Müdürlüğü'nü vekâleten yürüten Nihat Ömeroğ- lu'nun müsteşarlık kararnamesi belir- sizliğini korurken, kararname sonucu- na ilişkin sorulan Çiçek, "Müsteşar da benim" yanıtını vererek geçiştir- meye çalıştı. Kararname Köşk'ten 5 aydır onay almadığı için bu makam boş bulunuyor. VEFAT Merhume Kebıre ve merhum Faık AJsaç ile merhume Azize ve merhum Mazlum Kumyazıcrnın kızları; merhum Orhan ve merhume Nezihe Alsaç'ın kardeşi. Turhan ve Sûheyla Alsaç ile Ayhan ve Refah Özgener'ın ablalan; merhume Sacide ve merhum Irfan Susar, Macıde ve Reşat Şekercioğlu, Cemıle ve merhum Salih Akçay ile merhume Solmaz Koyunoğlu'nun yengeleri; merhum Mübeccel ve A. Hikmet Koyunoğlu'nun küçük yeğeni; Özcan, Altay ve merhum Ali Günduz ile merhum Dinçer Koyunoğlu'nun halalan; Faruk ve Beyza Salman. Fahire ve Turgut Eğilmez ile Safi Salman'ın yengelen; merhume Rengıgül Tandoğan, Hüsnü, Ergun, Erdem, Durkan ve Hasan Banıtçu'nun, Üstün. Ongun, merhum Aydın ve Engin. Faik, Kayhan ve Hakan Alsaç'ın halalan: Sırma Gültekin'in "Tezesi"; merhum Mehmet Koyunoğlu ile Osman Koyunoğlu, Ahmet Şekercioğlu ve Ipek Arıg'ın "'Kırmızı Nene"len; Zekiye Güler'in "Küçükhamm"ı; Nezahat Bektaş'ın dünürii; Hasan ve Nılüfer Kunıyazıcı'nın "Hillam" annesi; Ugaz Kuruyazıcı'mn "Nene"si; merhum Adnan Kunıyazıcı'nın eşi M. ILHAN KURUYAZICI' kaybettik. Cenazesı 25 Nisan 2003 Cuma günü fbugün) Yıldız Hamıdiye Camisrnde kılınacak öğle namaztndan sonra Feriköy Kabristanı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ