05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Mahkeme, Yeter davasında işkenceyi kabul etti. Yeter'in eşi ve müdahil avukatlar karan temyize götürüyor Öldüren işkenceciye4 yıl hapiststanbul Haber Servisi - Lımter-lş Sendikası eğitım uzmanı SüJevman Yeter'ir 7 Mart 1999 tanhinde gö- zaltında ölümüne neden olduklan gerekçesıyle yargılanan 3 eski polis- ten Mehmet Yutar 4 yıl 2 ay ağır ha- pıs cezasına çarptınlırken biri bera- atetti, birinin dosyası da aynldı. Ye- ter'in eşi Ayşe Yeter ve müdahil avu- katları, temyize gideceklerini söy- lediJer. Istanbul 6. Ağır Ceza Mahkeme- si 'ndeki duruşmaya. futuksuz sanık- lar Erol Erşan ve Mehmet Yutar ka- tılmadı. Gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okuducu ıse yakalanamadığı ıçın dumşmada hazır edilemedi. Duruş- mada son savunmasını yapan sanık- • Mahkeme heyeti, Mehmet Yutar ve gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okuducu'nun, Süleyman Yeter'e işkence yaptıklannı ve bu işkence sonucu Yeter'in hayatını kaybettiğini belirtti. Mahkeme sadece Yutar'ı 4 yıl hapis cezasına çarptırdı. lannavukatıDhamiYelekçirnüvek- da. Süleyman Yeter'in kalbe giden nıvebu işkence sonucu Yeter'in ha- kili Mehmet Yutar' ın sorgulama yet- kisi bulunmadığını, yalnızca tuta- nağı yazdığıru söyleyerek diğer mü- vekkili Erol Erşan'ın da. olay günü izinli olduğunu savundu. Davaya dayanak oluşturan Adli Tıp Kurumu 1. thtisas Dairesi rapo- runda, genel vücut travması ve bo- yuna yönelik baskılar nedenıyle ölü- mün meydana geldigi, bunun da Tok- yo Bildirgesi'nde yer alan "işken- ce" tanımına uyduğunun bildirildi- ğini ıfade eden Yelekçi, aynı rapor- ve kalpten çıkan damarlannda ki- reçlenme olduğu, kalp damarlann- da orta derecede tıkanmadan söz edildiğini belirtti. Bu nedenle Ye- ter in sorgu sırasında kalp krizi ge- çirmiş olabileceğini iddia eden Ye- lekçi, raporu hazırlayan thtisas Da- ıresi Başkanı Prof. Şebnem Konır Fîncancı'nın taraflı olduğunu ileri sürdü. Mahkeme heyeti, Mehmet Yutar ve gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okudu- cu'nun, Yeter'e işkence yaphklan- yatını kaybettiğini rutanaklara ge- çirdı. Yutar'ı "kasti aşarak kasten adam öJdürmek" suçundan 10 yıl ağır hapis cezasına çarphran mahke- me heyeti. bu cezayı failin birden fazla olması ve asli failin belirlene- memesi nedeniyle 5 yıl ağır hapis ce- zasına indirdi. Mahkemedeki iyi ha- lini dikkate alarak Yutar'ın cezasuıı 4 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çevi- ren mahkeme heyeti, Yutar'ın 3 yıl boyunca kamu hizmetlerinden yasak- lanmasını kararlaştırdı. Sanıklardan Erol Erşan'ın delil yetersizliğinden beraatına karar veren mahkeme, ya- kalanamayan gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okuducu hakkındaki dosya- yı ise ayırdı. Duruşmadan sonra bir açıklama yapan müdahil avukatlardan Ercan Kanar, karan temyiz edeceklerini söyledi. Mahkemenin .Ahmet Oku- ducu yönünden eksik bir karar ver- diğini vurgulayan Kanar. kararla bir- likte Okuducuyu yakalamayan em- niyet birimleriyle ilgili de suç duyu- rusunda bulunulması gerektığini, an- cak bunun yapılmadığını söyledi. Süleyman Yeter'in eşi Ayşe Yeter de işkenceye karşı mücadelesini süre- ceğini belirtti. BAŞSAVCI SABtH KANADOĞLU: Manisa Türk yargısı için onur meselesi İstanbul Haber Servisi - Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Sabih Kanadoğiu, Manisa davasının çözülmesının Türk yargısı için "bir onur meselesi" olduğunu söyledi. Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya da sıyasılerin yargı sorunlannı "kasıth olarak" çözmediğıni behrterek "Yarguun sorunlannın çözülebilmesi için siyasi iradenin isteksiztiğini ve direnişini ortadan kaldırnıak lazurT dedı. Yargı çalışanlannın maaşlannı "ayn bir fecaat" olarak nitelendiren Özkaya, "Biz hâldmler olarak maaşlarunızı dile getirmekten hep utamr olduk" diye konuştu. İstanbul Barosu'nun 125. kuruluş yıldönümü nedeniyle Istanbul Ticaret Üniversitesi'nde düzenlenen "Yargı Reformu ve Yargı Sonınlan Sempozyumu"na Özkaya, Kanadoğiu, Istanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve eskı Adalet Bakanı Prof. Dr. Aysel Çetikel, İstanbul Barosu Başkanı A\ııkat Kazım Kolcuoglu ve Avukat Müşir Kaya Canpolat katıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğiu, Manisa davasının zamanaşımına uğramadan çözülebilmesi için calışıldığını belirterek "Türldye böyle bir ayıbı hak etmemiştir ve böyle bir ayıpla karşılaşmayacaktır r dedı. Kanadoğiu, toplumun hukukun üstünlüğüne inanacak durumda olmadığını belirterek "Bu nasıl hukuk devletidir ki Yargıtay başkanlan, her yıl yarguun sorunlannı anlaörlar fakat siyasi iktidariar tarafindan çözüm için hiçbir şey yapdmaz" dıye konuştu. Kanadoğiu, çıkar ve terör amaçlı suç örgütlenyle etkin mücadele için "Türkiye Cumhuriyeti BaşsavcıhğVnın kuruiması gerektiğiıu"" söyledi. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, siyasılenn seçımlerde oy getırmedıği için yargı sorunlannı kasıtlı olarak görmemekte ısrar ettiğini belirtti. Özkaya, anayasa başta olmak üzere temel yasalann hızla değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Kuvvetler aynlığı ılkesinin uygulandığı Türkiye'de siyasi organın yargıya hâkim olmuş vaziyette olduğunu vurgulayan Özkaya, "Bir milletvekili, ydlannı adalete harcanuş yüksek vargıçtan üç misli fazla maaş alıyor" dedı. tĞNELİ FIRÇA iiafHİHrn mOFr J0ÜA fJI /• Nfcr ZAFER TEMOÇtN y n>l t'fvUvKlrllJ i SA?mffKf CHP'li CHP'liyi tehdit etti Meclis kulisinde 'silahlı' tartışma ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Kasta- monu Milletvekili Meb- met Yıkhnm, kuliste tar- hştığı CHP Muş Millet- vekili ŞerifErtuğrul'u teh- dit etti. Yıldınm. silahına mermi sürerken "Yalaka- lar, ag7ini7a skanm'' di- ye bağırdı. Yıldınm. sık sık kürsü- ye çıtap sarmısağın yarar- lan hakkında konuşması ve millervekillerine sar- mısak dağıtmasıyla tanı- nıyordu. Yıldınm, son ola- rak bütçenin tümü üzerin- de görüşmeler sırasında kürsüye çıktı. Yıldınm'm "Biz anayasa degişikligi- ne oy vermeseydikBaşba- kan burada oruramazdL SnttekibaşanyısizeCHP verdL Erdoğan'ın Başba- kan ohnasım sağlamaya çahşok. Genel başkanmuz oraya gftmedi bile. Kemal Derviş yüzünden oy kay- bettikama haksızhketmi- şiz" benzeri sözleri ile ko- nuşmasının sonunda sure okuması grupta rahatsız- lık yarattı. Yıldınm. kür- süden inerken kendisini AKP'lıler alkışlarken CHP'lilerin alkışlamama- sı dikkat çekti. Yıldınm, dün TBMM'deki muhalefet kulisinde konuşması ile ilgili olarak kendisini uya- ran Genel Başkan Yar- dımcısı Eşref Erdem'le tarhştı. Erdem'e bağıran Yıldınm, araya gırmeye çalışan Muş Milletvekili Şerif Ertuğrul a da "Ya- laka.-" diye bağırdı. Tar- tışma büyürken milletve- killeri birbirinın üzerine yürüdü. Araya giren CHP İstanbul Milletvekili Al- ganHacalogtu. Yıldırun'ı kulis dışına çıkarmaya ça- lışrı. Bu arada Yıldınm'ın silahını çekerek ağzına mermi sürdüğü görüldü. Yıldınm araya girmeye çalışan millervekillerine de "Vâlakalar, ağzmızası- kanm" dıye bağırmayı sürdürdü. Al anisa davasının zamanaşımına | uğramadan çözülebilmesi için çalışıldığını belirten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğiu, "Türkiye böyle bir ayıbı hak etmemiştir" dedi. CHP lideri Baykal, Başbakan'ı siyasi gerginlik yaratmaya çalışmakla suçladı Erdoğanfiitursuzhıkiçinde • Baykal grup toplantısında. "çalunla, büyük bir güçle" gelen AKP'nin kısa sürede hayal kınkhğı yarattığını belirterek "Bunlar geldikleri gibi gideceklerdir" dedi. CHPbderi Deniz Baykal AJSKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. "iktktarm hızla tükendigmi" vurgulayarak "Karamsarnğa ge- rek yok. Bunlar geldikleri gibi gi- deceklerdir" dedi. Başbakan Taj- vipErdoğanın "futursuzcasiya- si gerginlik yaratmaya çahşüğını" belirten Baykal, Türkiye'nin sa- vaşa katıhnadığı için daha güçlü, daha önemli bir ülke haline geldi- ğini anımsattı. Baykal dünkü grup toplantısın- da, "Çahmla, büyükbir güçle" ge- len AKP'nin kısa sürede hayal kı- nklığı yarattığını bildirerek "Bun- lara daha 4 yıl nasıl tahammül ede- cegiz düşüncesi \ar. Çaresizök duy- gusunakapdmavm. Türkrve yerin- de dunıyor. Tûrldye, büyük Tür- khe'dir, güçlü Türİche'dir, sıkuıO- lann üstesinden gelir. Türkiye bu- nun çaresini de buhır." diye konuş- tu. Türkiye'nin bu iktidara oy ver- menin bedelini ödeme noktasına geldiğini savunan Baykal şunlan söyledi: "Faizleryükseldi, borçlanma ar- tryor. Bu taUo kûnseyi suçlayarak örtbas edilemez, Ekonomik gös- tergeler olumsuzJaşırken iktidar kadro paylaşmakta müthişiddiah. Devlefin en kritik noktalannda ik- tidar boşaltması yaşanryor. Sade- ce Sağnk Bakanhğı'nda 48 il sağ- lık müdürü değiştirildi. l zaklaşö- nlanlann yerine İstanbul beledi- yesinde görev yapmış baa kişiler, bakanlann akrabalan, ya da bazı davalann sanıklan getirildi. Ara- dıklan, hizmette hyakat değfl, sa- dakattir. Neye sadakat? Anayasa- ya nu, cumhurherin temel ilkele- rine mi, yoksa başka bir sadakat mi? Şunu herkes bilsin; Türkiye, AKP'den büyüktür. AKP, Türld- ye'yi taşıyamaz, kaldıramaz, ika- me edemez. boşaltamaz." Baykal, AKP'nin siyasi üslubu- nun belli olduğunu vurgularken şu görüşleri dile getirdi: "Ekonomi anlayışı beffi oldu. YoJ- suzhıldarkonusunu çok dikkatleiz- byoruz. Dokunulmaznkkonusunu unutturmaya çalışryoıiar. Bir yıl sonra getireceklermiş, niye? Ne\i güvence alüna almakistivorsunuz? Ozefleştirme İdaresi'nden deyaruk kokulan geüneye başladı" görü- şünü dile getirdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] ABD Dışişleri Bakanı Colin Po- well'ın Türkiye'ye ziyareti, ABD-Tür- kiye ilişkileri konusunda yeni sorula- n da beraberinde getiriyor. Siz bu ya- zıyı okuduğunuz sırada Colin Po- vvell'ın ne istediği belki de tam anla- mrylaortayaçıkacak. Bu nedenle "Ne istiyor" sorusunu daha geniş anlam- da değerlendiımeyi tercih ediyoruz. Ikinci tezkerenin Meclis'te redde- dilmesinin ardından, Türkiye ile ABD arasında zaman zaman iplerin geril- diği bırgerçek. Bu ip gerilmeleri sıra- sında, en kışkırtıcı olanlar, "Neden bu tezkere reddedildi, bak şimdi ba- şımıza neiergelecek" diyenlerdi. On- lar, artık Türkiye'nin tamamen yapa- yalnız kaldığını ve batmak üzere ol- duğunu vurgulamayı da ihmal etmi- yorlardı. Daha önce Kürt sorunu konusun- da olgun yaklaşımlanna tanık olduğu- muz bazı isimler, tezkerenin reddedil- mesinden sonra dikkat çekici bir kış- kırtıcı tuturn içine girdiler. "Hayd/ba- kalım şimdi giıin Kuzey Irak'a. Gire- mezsiniz, orada Kürt devleti de ku- ABD Ne İstiyor? rulacak göreceksiniz. Eğer tezkere kabul edilseydi bu durumlara düşme- yecektik" dediler. • • • Irak krizinin en yoğun olarak ya- şandığı günlerde Kıbns'ta Denktaş ve çevresi Kofi Annan raporunu da, re- ferandum talebini de reddetti. Kaçı- nılmaz olarak bu gelişme de Türki- ye'nin Avrupa ile ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi. Ardından Kuzey Irak'a Türk askeri girecek - girmeyecek tartışması gün- deme gelince hem Avrupa ile hem de ABD ile ilişkiler olumsuz bir seyir izlemeye başladı. Türkiye'ye egemen olan güçlerin ABD ile işbirliğine daha yatkın olduk- lan bir gerçek. Çünkü Avrupa ile Kıb- ns, demokrasi gibi konularda bir çö- züme kısa vadede ulaşmak mümkün görünmüyor. Kuzey Irak'a Türk ordu- sunun girmesine ABD kadar belki de ondan daha fazla Avrupa Biriiği üye- si ülkeler karşı çıkıyorlar. • • • ABD, dış ilişkilerinde Avrupa'dan farklı olarak daha pragmatik bir yol iz- liyor. ABD, şu anda siyasi bakımdan ciddi olarak büyük zorluklaria karşı kar- şıya. Irak'ta evdeki hesap çarşıya uy- madı. Yüz yüze geldikleri büyük di- reniş, kendi içlerinde bile büyük so- runlaryaratıyor. Şahinlerin teorisyen- lerinden "KaranlıklarPrensi" Richard Perie'ün bir nedenle istifa etmek zo- runda kalması, Savunma Bakanı Rumsfefd'e yönelik suçlamalar, Baş- kan Yardımcısı Cheney'e ilişkin iddi- alar, şahinlerin zor durumda olduğu- nu gösteriyor. Irak'taki savaşa ek destek sağlama- ya, bu kritik noktada yeni bazı kapı- laraçmaya Bush yönetiminin çok ih- tiyacı olduğu bir gerçek. Povvell'ın gelişini böyle bir sürecin parçası ola- rak görmeliyiz. Ne isteyecek, onu tam bilmesek bile, asker konuşlandınlma- sına ilişkin tezkere dahil birçok şey ıs- teyebileceğini Başbakan Erdoğan dile getirdi. • • • Türkiye, Povvell'a ne karşılık vere- bilir, o daha önemli. Asker konuşlan- dınlmasına izin verebilir mi? Irak'a ya- ğan bombalar, sivil halkın katledilme- si, kentlerin yakılıp yıkılması manza- raları arasında TBMM'den bir tezke- re karan çıkarabilmek mümkün mü? Tayyip Erdoğan buna cesaret edebi- lir mi? Bunun çok zor olduğunu ve böyle bir girişimin AKP'yi ciddi ola- rak sarsacağını görmemek için kör ol- mak gerek. Bakalım göreceğiz. ABD ile Kıbns konusunda nasıl bir uzlaşma sağlanabilir ki! Kıbrıs'taki Türklerin çoğunluğunun desteğini yi- tirmiş bir Denktaş'ın, artık uluslarara- sı arenada bir ağırlığı olacağını san- mıyorum. Bundan böyle Kıbns ko- nusundaki çıkmazın ve açmazın so- rumlusu doğrudan Türkiye olacaktır. Çünkü Denktaş kendi halkını temsil etmiyor, Türkiye'deki statükocuların sözcüsü olarak hareket ediyor, dün- ya da bunu biliyor. Kıbns konusunda bir taviz koparabilmek amacıyla tez- kere Meclis'e gönderilebilir mi? Kıb- ns'ta Denktaş'ı ayakta tutabilmek için binlerce ABD askerinin Türkiye'ye gelmesi kabul edilebilir mi? ABD böy- le bir ortaklığa girebilir mi? ABD ileTürkiye arasında sanınm en önemli görüşmeler Kuzey Irak konu- sunda olacak. Bir de bölge ülkeleriy- le ABD ilişkileri. Son günlerde Povvell'ın Iran ve Su- riye'ye yönelttiği tehditler, Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir noktaya geldi. Savaşın bu ülkelere sıçrama olasılığı Türkiye'nin durumunu da çok etkileyebilir. Eğer Türkiye yeni bir tezkereye zor- lanırsa, bunu AKP'nin kaldırabilece- ğini sanmıyorum. O zaman ne olur, onu da şimdiden kesttrmek mümkün değil. GLOBALpOLtTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Sömürgeciler ve Fanatikler... ABD, Ingiltere, Büyük Britanya ve Birleşik Kralhk'tan oluşan birkoalisyon o kadar masraf edip dünyanın öbürucundan geldi, IrakJılan Saddam dan kurtarmaya. Ama Irak halkı nankör, çiçeklerie kar- şılayacağına, silaha sarılıp pusu kuruyor, intihar eylemi düzenliyor, "kurtancılannı" öldürmeye kal- kıyor. Ama "kurtancılar" kararlı! Son Camp David zir- vesinde Blair, Irak halkına seslendi: "Kurtulma- nız yakındır. Sizi mutlaka kurtaracağız." Bush ekledi, "Kimse yanılmasın, Irak halkı mutlaka kurtulacaktr" Bu sırada ordu Rumsfeld'in "post- modern" savaş taktiğinı terk edip, "önceliği sivil- lerin kaynlmasına değil düşmanın yenilmesine' ve- ren babadan kalma yöntemlere dönüyor (Was- hington Post 30.03). Belli ki ordu bu, kurtanlma- ya direnen fanatiklere gereken dersi verecek. Za- ten CNN propagandası da ona göre değişti: Sivil halktan kurtanlmaya direnenler "terörist", "ölüm mangası", hatta "terörist ölüm mangasr... Em- peryalist ışgal ginşimı mantıki sonuçlanna ulaştı: Her türlü direniş şiddetle bastınlacak. Madem ki sevmiyorlar, öyleyse korkacaklar! Sömürgecilik, ırkçılık, cehalet ABD, Irak'ı petrolü ve daha sonraki yayılmacı pro- jelerine uygun üs sağlayacak jeostratejik konu- mundan dolayı işgal ediyor. Sömürgecilik her za- man ırkçılık'la el ele gider, dolayısıyla, cahillik ve aptallıkla. Işgal edilecek olan herzaman, tehdit al- tında bir zavallı, medenileşme şansı elde edeme- miş bir vahşi olarak tanımlanır. O, beyaz adamın dünyayı kendi suretinden yeniden yapma projesin- de, şekillendirilmeyi bekleyen bir çamur; kendisi için neyin iyi olduğunu bilemeyen çocuktur... Bi- raz disiplin gerekir, biraz da ödül, örneğin Bas- ra'da olduğu gibi: önce bomba, sonra bisküvi... Bush savaştan iki ay önce yaptığı bir radyo ko- nuşmasında, ABD halkına Irak savaşının gerekçe- lerini anlatıyordu: "Terorizme karşı savaşta, dün- yanın en ücra ve karanlık köşelerinde savaşmak zorunda kalacağız..." Latin Amerikalı yazar Gale- ano bir yazısında sormadan edemedi: "Sen ya- zının Teksasta mı icat edildiğini sanıyorsun, Ba- bil, Nineva.. hiç duymadın mı?" Irak medeniye- tin fışkırdığı yer, uzak ekosu değil. Diyalektik işte... Işte bu ırkçı ve cahil kafa Irak halkının direnebi- leceğini düşünemedi. Artık çok geç! Basra'yı, Ne- cef'i, Bağdat'ı yerle bir ederek bu savaşı kazana- bilirier, ama banşı asla... Çünkü bu savaş yalnız- ca Irak ve Arap nalklannı değil, dünya halklannı de- ğiştirdi. M.ö. IV yüzyılda Lao Tzu'nun yazdığı gibi: "Ül- ke kaosa düşünce yurtseverlik doğar", koalis- yonun saldırısı Irak'ta kaos yarattı. Guardian'da "ABD Irak petrolünü özelleştirmek istiyor" baş- lıklı yazısında Jonathan Steel, "Irak halkının bu kaostan koalisyon güçlehni sorumlu tuttuklannı" bildiriyor. Suzan Goldenberg de Iraklı aşiret şef- leriyle görüştükten sonra Bağdat'tan bildiriyor: "Aşiretler, Saddam için ölmeye ant içti." Golden- berg, Sünni, Şii, hatta Hıristiyan klanlann işgal güçlerine karşı birleşmeye başladıklannı aktardık- tan sonra, yine boyle bir klan koalisyonunun 7. Dün- ya Savaşı'ndan sonra, Irak'ı Osmanlı'dan kurtar- dığını iddia ederek ülkeye giren Ingıliz ordusuna on binlerce kayıp verdirdiğini" anımsatıyor (31 /03). Irak halkı uzun yıllardır, belki de ilk kez bir ulus ola- rak kaynaşmaya başlıyor. Arap halkı Arap kimliği- ni yeniden keşfediyor. Birlik dalgası burada da dur- muyor. Dünya halkları, gelişmış, yoksul, kadın er- kek, din dil farklarını aşarak ABD imparatoriuğu- na karşı ortak bir mücadele yükseltiyorfar. Çünkü imparatortuk dünyaya da kaos getiriyor. Ya koalisyon güçleri? Orada başka bir hava var. ABD yönetimi kendi içinden ciddi eleştirilerle sar- sılıyor. Savunma Bakanı Rumsfeld, savaşın aksa- masından sorumlu tutuluyor. Ingiltere'de Blair'in, savaş suçlusu olabileceği, bizzat kendi partisinden millervekilleri tarafindan ileri sürülüyor. The Times Blair'in fanatikliğini III. Corc'un deliliğine benzeti- yor. Sunday Times iki Ingiliz askerinin savaşmak istemediği için geri gönderildiğini, ordunun, ka- muoyunun tepkisinden korktuğu için ne yasal iş- lem yapacağını bilemediğini yazjyor. Dünya halk- lannı birleştiren emperyalist saldırı, emperyalist güçleri de kendi içinden çatlatıyor. Diyalektik işte.. Eskisehir ve Bilecik'te kutlama 2. InönüZaferi'nin 82. yıldönümü CANHAaOĞLU ESKİŞEHİR/BİLE- CİK- Eskisehir ve Bi- lecik'te düzenlenen tö- renlerle 2. înönü Zafe- ri'nin 82. yıldönümü kut- landı. TBMM Divan Üyesi ve CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tü- zün Eskisehir Valisi Sa- mi Sönmez, Bilecik Va- lisi AyhanÇevik. 1. Tak- tik Hava Kuvvet Komu- tanı Korgeneral Fanık Cömert ve beraberinde- kiler, înönü muharebe- lerinin yaşandığı Bile- cik'in Söğüt ilçesındeki Metristepe Anıtı'na çe- lenk koyarak saygı du- ruşunda bulunduktan sonra Akpınar Kö- yü'ndeki Înönü Şehitli- ği'nde düzenlenen töre- ne katıldı. Törende konuşan CHP Bilecik Milletvekili Ya- şar Tüzün, "tnönü'nün Dumlupınar'ın Sakar- \a'nın ve tüm savaşlan- mranşehitlerirahat uyu- yun. Bu ülkenin insanı onuru ile sizin \e büyük önderimizüı çizdiği yol- dan asla aynlmayacak- nr"dedi. " Bilecik Valisi Ayhan Çevik de Albay İsmet Bey'in YunanJılariJe çar- pıştığı Metristepe'den Mustafa Kemal Paşa'ya çekhği telgrafin ardından Gazi'nın de yanıt olarak "Siz orada sadece düş- manı değil, milletin ma- kûs taühini de yendiniz" dediğini hatırlattı. Eskişehir'in înönü il- çesindeki törende ise Va- li Sami Sönmez, "Buza- ferin kazanılmasmdabü- \ük emeği geçen İsmet InÖnü"\ü rahmeue anıyo- ruz. İsmetİnonü,Türki- ye Cumhuriyeti'nin ila- nında, demokrasi ve çok partili sisteme geçilme- sinde büyük katküan olan bir deviet büvüğü- müzdür. Aziz İnönülü- ler. böyle bir insana isim \ermekle nekadarövıin- seniz azdır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle