23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 16 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA 8 Istanoul HABERLERÎN DEVAMI TURKIYE Y Sınop B 11 Adana B 22 Edime B 16 Samsun B 15 Kocaelt Y 12 Trabzon Y 11 Çanakkale B 15 Giresun Izmır B 20 Ankara B 12 B 18 Manısa B 19 Eskışehır B 16 B 19Aydın _B 23 Konya Denızli B 22 Sıvas B 15 Zonguldak Y 14 Antalya B 25 Kars Mersin Djyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B Y B Y Y Y Y 22 19 21 17 18 8 9 Yurdun kuzey je doğu kesımlen parçalı yer yer çok bulutlu, Marmaranın doğusu. Batı Karade- nız'ın batıst, Doğu Kara- rjenız Doğu Anadolu, Doğu Akdenız'ın ıç ke- sımlen ıle Guneydoğu Anadolu'nun doğusu yağmur ve yer yer sağa- nakyağışlı dığeryerteraz bulutlu geçecek Havası- caklığı yurdun guneybatı- sında bıraz artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B B B B B B 12 6 7 22 19 22 21 23 Münih B 21 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına B B Y B Y B Y B 1/ 18 20 16 14 13 2Ü 17 Moskova B 21 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y B Y Y K K B 9 1 13 9 -5 4 24 B 22 Parçalı bulutL S)S,ı Bulutlu h Çok bu'utlu ı Yağmurlu Karlı v /~S Sulj kar , Gök gurûttulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kıvamda kullanmadı. Bu kadarla da yetinmedi, Annan Planı tarafla- rın itırazıyla çöktükten sonra BM Güvenlik Kon- seyi'ne genel sekreterin vereceği raporu yazmak- ladagörevlendinldiveumulduğu gibi, rapor Rum tarafını okşayan, ama Denktaş'ı, hatta sadece Denktaş'ı değil Türkiye'yi de çözüme engel taraf göstermeyi marifet saydı. örneğin çözümsüzlüğe Türkiye'nin de "Annan Planı'nı müzakere konusunda temel kabul etme- yerekyardımcı olmadığmı" savlayacak kadarya- lan ifadelere başvurdu. Oysa RTE iktidara gelme- den ve geldikten sonra düzeltilmesi gereken ta- raflan olmakla beraber Annan Planı'nı müzakere edilebilir bir metin olarak kabul ettiğini açıkladı. De Soto, "planın 'mükemmel' olmadığmı" söy- leyerek tarafsız görünmeye çalıştı. O da raporda tek bir yerde, tek bir cümleyle... Çok iddialı bir adam De Soto; bir Ingiliz lordu ve Amerika'yı temsil eden özel birtemsilci ile baş başa vererek yazdığı Annan Planı'nda "yer alan birbirine bağlı tüm unsurlann tek biri yerinde oy- natılırsa tüm planın çökeceğini" öne sürebildi. Karşı mantıkla yola çıkarsak; Genel Sekreter adına De Soto, diyalog gibi, müzakere gibi, ikili görüşmeler gibi uluslararası kuralları bir yana at- tı. Dediğim dedik çaldığım düdük havasında. Gelişmeleri saati saatine izleyen Denktaş; BM Güvenlik Konseyi'nde "Annan Planı'nın 'temel alınmasını' isteyen gelişmeleri" hemen yanıtladı: "Annan Planı yüzlerce tuzakla dolu, düzeltile- bilecek birplan değildir" dedi. Annan Planı hâlâ revaçta. Son olarak Türki- ye'nin garantör devletlerle iki toplum liderinden oluşacak beşli toplantılarda çözüm arayışını ge- ri çeviren Başbakan Simitis de BM Güvenlik Kon- seyi de uzlaşmayı plana bağladı. BM, AB, ABD, Ingiltere ve Yunanistan blokuna karşı, Türkıyeve KKTC'ninizlediğipolitikalarşim- dilik örtüşmüyor. Denktaş planı düzeltilebilecek ehliyette görmüyor. RTE çözüm arayışında temel kabul ediyor. • • • Denktaş'ın bir demecinden yola çıkarak Annan Planı'na ve Kıbrıs sorununun temel öğelerine de- ğinelim. Çözümsüzlük çözüm değildir sloganını içerde dışarda yineleyen hükümete bir soru so- ralım. Karşı blokun planın başarısızlığa uğramasında sorumlu gösterdiği Denktaş; "Suçum çok eski- den başlar ve bu suçluluktan kurtulmam da müm- kûn değildir" diyor ve suçu, sorumluluğu şöyle ta- nımlıyor: "Çünkü onlann (karşı blokun) meşru hükümet olarak tanıdıkları Rum idaresini Kıbrıs'ın meşru hükümeti olarak tanımıyoruz." Denktaş'a yöneltilen suçlamalar neler, özetle- yelim: De Soto'nun Yunan gözetiminde, Ingiliz- lerle ve Rumlarla birlik olarak hazırladığı Annan Planı Rumlara statü konusunda istediği yorumu yapma olanağı veriyor. Türk askerinin tümüyle adadan çıkmasını sağlıyor. Rum göçmenlere eski mülklere dönüş hakkı tanıyor. "İki kesimliliği" KKTC içine 60 bin Rum yerleştirerek bozuyor. Idarede KKTC'ye verilen hakları, ileride, Avrupa ölçütlerine uymuyor diye ortadan kaldırabilecekleri bir ortam yaratıyor. Gelelim soruya: Güvenlik Konseyi'nin, AB'nın, ABD'nin, Ingiltere'nin onayladığı suçlamalan Türk hükümeti karşılayacak mı? Yoksa RTE'nin önce- ki gün BM Güvenlik Konseyi kararını, "zaten biz müzakerelerin devamını istiyoruz" gibi hemen he- men hiçbir şey ifade etmeyen yanıtlarla geçişti- recek mi? • • • Yunanistan'ın AB aracılığıyla Enosis'i gerçek- leştirme planını Belgrad'daki son Simitis görüş- mesinde RTE anladı mı acaba? Güvenlik Konseyi Denktaş'ı ve Türkiye'yi suç- layarak Kıbrıs'ı AB'nın kucağına attı. Türkiye'ye üyelik yolunda engeller arayan AB için, Güvenlik Konseyi kararı bulunmaz bir nimet. Oysa çözüm daha doğrusu iktidar ağzıyla çö- zümsüzlüğün çözümü taraflar arasında dengeyi kurmaktan geçiyor. İktidar bu dengeyi kurabilecek mi? Kuşkulu! AB'ye uyum için yasa taslağı 'Her opartmana ibadethane*yolu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AB'ye uyum gerekçesiyle ha- zırlanan yasa taslağıyla öngörülen, sakinlerin iz- niyle apartmanlarda iba- det yeri açılmasının "her apartmanın iba- dethaneye" dönüşme- sine yol açacağı vurgu- landı. AB Genel Sekre- terliği'nce hazırlanarak Adalet Bakanhğı'na gönderilen taslakta ön- görülen kimi düzenle- melerle, kontrolü her geçen gün zorlaşan tari- katlann resmi olarak mahalle aralanna sız- masına olanak tanınaca- ğına ışaret ediliyor. Taslağa göre imar planlannda "gerekli" görülen yerlere "cami" ifadesı yerine "ibadet yerleri" düzenlemesi getiriliyor. tbadet yeri açılmasma müftünün izin vermesi kuralı da kaldınlarak bu yetki il- çelerde kaymakam, iller- de valilere devrediliyor. Böylelikle Diyanet Işle- ri Başkanlığı da devre dı- şı bırakıhyor. Yasa tasla- ğına göre sakinlerinin iz- niyle apartmanlarda iba- det yeri açılabilecek. Pır Sultan Abdal Kül- tür Demeği Başkanı Ka- zım Genç, ibadet yerinin cemevi mi, kilise mi ola- cağına mülki amirin yal- nız başına karar vermesi- nin yeterli ve doğru ol- madığını, bu iznin yerel yönetime verilmesi ge- rektiğini söyledı. Genç, "tnsanın sosyal yaşan- tısının içine inançsal yaşantının girmemesi gerekiyor" dedi. Mi- marlar Odası Ankara Şu- be Başkanı Ayhan Çe- lik, ibadet yerlerine iliş- kin düzenlemenin kritik olduğunu belirterek bu düzenlemenin imar pla- nının doğasına aykın ol- duğunu kaydetti. Türkiye rol almalı• Baştarafı 1. Sayfada duydu; bir de TRTyle görüştü. Ankara Hılton'dakı dairesine sı- kı bir güvenlik aramasından son- ra girdiğimde hafiften sersemle- miş gibiydim. Ama komışmanın akışı içınde, konulara daldıkça güvenlik araması unutuldu. Orta- doğu'nun iyice kanşan haritasın- da parçalı bulmacanın parçaları havada uçuşmaya başladı. Ko- nuşmamızda Türkiye'yle Israil arasındaki işbirliğinin gelişme- sinden büyük memnunluk duy- duklannı söyleyen Şalom, AB- D'nin Suriye'ye savurduğu teh- ditler konusunda da, "Suriye te- röristleri banndıran ve himaye eden bir ülke" dıye konuştu. Irak savaşının "ertesi gü- nü"nün yaşandığını söyleyen Şalom bu bağlamda Türkiye ve tsrail'in bölgede bırlikte önem- li ve etkilı rol oynayabilecekle- rinin altını çizdi. Filistin sorunu konusunda da yeni Filistin Baş- bakanı Ebn Mazen'in tutumu- nun belirleyici bir unsur olacağı mesajını verdi. Israil Dışişleri Bakanı Şa- lom'la konuşmamız sorulu-ya- nıth şöyle gelişti: - Siz,ABD 'nin Suriye 'ye kar- şı takındığı bu son tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz? ŞALOM - Suriye, pek çok te- rör örgütüne ev sahıpliği yap- makla bilinen bir ülkedir. Bu ör- gütlerin karargâhlanmn başkent Şam ya da ülkenın başka yerle- rinde bulunduğu da bilinmekte- dir. Suriyeliler hep terör hareket- lerini, Hizbullah örgütünü des- teklediler. - Bir dönem de PKK'yi des- teklemişlerdL Ama artık değiL.. - Evet, sız benden daha iyi bi- liyorsunuz. Üstelik de Suriye Hizbullah'a tran'dan gelen mal- zemeleri de göndenyor. Suriye, geçmişte, şimdi ve ne yazık ki gelecekte de terörü destekleye- cek ve himaye edecek olan bir ülkedir. Bunu çok iyi biliyorum. Suriye'nin kaçak Iraklı yetki- lileri de himaye ettiğini biliyo- ruz. Tabii ki Amerikalılar bu da\Tanışlardan fena halde rahat- sız olacaklardır. Buna şaşırma- maklazım. İsrail'le tlglll komplo teorllerl üretlllyor - Yoksa Irak 'tan sonra AB- D'nin bölgedeki ikinci boy he- defı Suriye mi olacak? - Biz bu konuda ABD'ye akıl vermiyoruz. Şaka bir yana, bile- miyorum. Bundan sonra yeni bir hedef olur mu? Buna karar ver- mek ABD'ye ait. Ama bildiği- miz bir şey var. O da ABD'nin I- rak'a özgürlük ve demokrasi gö- türmek için gittiği. -Ama bunun yerine ölüm,fe- laket, kan ve gö'zyaşı götürme- diler mi? - Bu bıze düşmez. Biz hep bu savaşın dışında olduğumuzu söyledik. Bu savaşta hep geri durmaya baktık. Sa\aş öncesin- de de savaş sırasında da hiçbir şekilde hiçbir şeye kanşmamaya özen gösterdik. -Seden? - tsrail'le ilgili, bölgeden ö ka- dar çok komplo teorisi üretiliyor ki, anlatamamam. Burada açık açık söylüyorum: Bizim ne Irak'taki savaşla, ne de ABD'nin Suriye'ye yönelttiği tehditlerle il- gimiz vardır. Gerçek budur. Su- riye Cumhurbaşkanı Esad, Orta- doğu banş sürecine şimdiye ka- dar en çok karşı çıkanlann başın- da geliyor. Rejimi bölgedeki en radikal rejim. Ama artık çağın de- ğiştiğini, bölgeye banş getirme firsatı doğduğunu anlaması şart. Türkiye bölgede önde glden bir aktör - Peki, Irak savaşı ve Ortado- ğu 'dakison gelişmelerin ışığın- da Îsrail-Türkiye ilişkilerini na- sıl görüyorsunuz? - Ülkelerimiz arasındalti ilişki- ler mükemmel. Son 10 yılda bu ilişkiler çok gelişti. Biz de iliş- kilerin daha ıyı olabilmesı için her şeyi yapıyoruz. Bu ilişkiler gelecekte çok daha gelişecektir. 2002'de ıkıh tıcaret 1.5 milyar dolan buldu. Bu da çok iyiye işa- ret. Yakın bir gelecekte ticaretin katlanarak büyüyeceği anlaşılı- yor. Benım Türkiye'ye davet de neler yapabileceğimizi, hem Israil, hem Türkiye hem de Or- tadoğu'da ortak proje olanaklan üzerinde çalışma durumundayız. Bana kalu^sa Türkiye ve tsrail bölgeye yeni bir atmosfer getir- mekte önemli bir rol üstlenebi- lirler. Bu. Amerikalılann bölge- ye getirmek istedikleri demokra- si anlayışı doğrultusunda olabi- lir. Öyle ki bu çabalar bölgenin banşı ve refahma önemli katkı- lar yapar. - Anladığım kadanyla Israil, Irak'ın yeniden yapılanması çalışmalarına katılmayacak, sadece insani yardım çalışma- larına katkıda bulunacak. Bu doğru mu? - Evet. Çünkü daha bir hafta öncesine kadar israil'le Irak kan- lı bıçaklıydılar, savaş halındey- diler. Üstelik de koalisyon güç- leri, öbürAvrupa ülkeleri ve BM üyeleri arasında Irak'ta yeniden yapılanma sürecinde kim daha fazla rol oynayacak çekişmesi varken, biz işin dışuıdayken na- sıl içine gireriz? dinlerden olabilirler. Ama din. siyasi mücadelede hiçbir zaman rakiplere karşı kullanılan bir alet olmamalı. Biz Ortadoğu'da bu aşırı uçlardan çok çekiyoruz. Is- lamı bıze karşı kullanıyorlar. Bu çok yanhştır; kimseye bir şey kazandırmaz. Biz Israil olarak daha iyi eği- timin bölgeye banş ve refah ge- tirmesini umuyor ve diliyoruz. Barış görüşmelerinin ba$lamasını bekHyoruz - Irak savaşının sonuna ge- lirken bölgede şimdi iki yeni komşumuz var. Birisi ABD, öbürü de İngiltere. Bu yeni komşuluk ilişkilerisizce Filistin sorununu nasıl etkiler? Yardım- cı mı olur,yoksa ortamı daha mı gerginleştirir? - Ebu Mazen ve öbür Filistin lıderleri, artık devrin değiştiğini algılayıp terör hareketlerine son verirlerse o zaman başka. Yeni Filistin Başbakanı olan Ebu Ma- zen umanz teröristlerin hareket- lerine son verdirmek için doğru tsrail Dışişleri Bakanı Şalom, Irak savaşının "ertesi günü"nün yaşandığını söyledi edilmem ve Türk hükümeti yet- kilileriyle görüşmem tsrail hal- kına Türkiye'yle Israil arasında nasıl daha yakın dostluk bağlan olduğunu göstermiştir. Türkiye bölgede hâlâ önemli, önde giden bir aktördür. Türkiye özgür de- mokratik bir ülkedir. Bu da gü- nümüzün dünyasında çok önem- lidir. Türkiye'nin Batı'ya çok ya- kın olduğunu herkes sonunda anlayacaktır. ABD bunu kavra- mıştır. AB bunu anlamıştır. Za- ten Türkiye gelecekte AB'ye ka- tılacaktır. Israil, Türkiye'yle iliş- kilerin daha da gelişmesi için bü- tün gücünü kullanmaktadrr. - !\ T eden tam bu zamanda Türkiye 'yi ziyaret edtyorsunuz? - Bir hafta önce ziyaret için bu daveti aldım. Böylece Türkiye ve Israil bütün dünyaya, özellik- le de Ortadoğu bölgesine iki ül- ke arasında ilişkilerin ne kadar sıkı ve iyi olduğunu, birlikte ha- reket ettiklerini göstermişlerdir. Biz şimdi "ertesi gün" döne- mindeyiz. Yanı sa\aşın ertesi gü- nündeyiz. Bu şekilde ertesi gün- -Anlaşüan netsrailnede Tür- kiye Irak 'ın yeniden yapılanma çalışmalarına davet edildL. - Hadi biz işın dışındayız, hiç de taraf olmadık. Ama Türki- ye'nin Irak'la kocaman ortak bir sının var. Irak değişecekse bun- da Türkiye'nin de katkısı olma- h. Türkiye, tran, Suriye ve I- rak'la çe\xili. Irak, Türkiye'ye dost bir ülke haline gelirse ülke- nizdeki siyasi durum da değişe- bilir. Biz Israil olarak yeni rejim oluşup yerleştikten sonra ve eğer de hazırsa Türkiye'yle olduğu gibi Irak'la da iyi ilişkiler içine girmek isteriz. Bundan büyük memnunluk duyanz. Ama olay- lan da aceleye getirmek gibi bir fikrimiz yok. İyi eğltim Ortadoğuya barış ve refah getirir - Siz Ortadoğu 'da artan İs- lam köktendinciliği eğilimini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Bakın, burada eğitim çok önemli. tnsanlar Yahudi, Müs- lüman, Huistiyan ya da başka önlemleri alır. Bunu yaparsa Is- rail'i yarunda gerçek bir banş or- tağı olarak bulur. Biz banş gö- rüşmelerinin yeniden başlama- sını sabırsızlıkla bekliyoruz. tki buçuk yılhk intifadadan sonra şimdi bunun tam zamanıdır. A- ma sorun Filistinlilerin başkaldı- nyı durdurmak isteyip isteme- diklerindedir. Bu olmadan da ba- nş görüşmelerinin başlaması olanaksız. - Filistin tarafi tsrail Başba- kanı ArielŞaron'un Harem-ül Şerif'e girmesiyle olayların iv- me kazandığı suçlamasmda bu- lunuyor... - Bu bahane. Gerçek neden Ya- ser Arafat'ıneski Başbakanımız Ehud Barak'ın zirve önerisini kabul etmek ıstemeyişidir. Ona her şey sunulmuştu. Ama Arafat savaşarak daha fazlasını elde edeceğini düşündü. Yanlış yaptı. Şimdi bütün davranışmı değiştir- mek zorunda. Umanz Başbakan Ebu Mazen, Arafat'tan daha farklı davranır; banş yolunda da- ha fazla katkı yapar. AKP iktidan, haberleşmeden yolcu taşımaya kadar pek çok alanda vergi ve harç alma hazırlığında Belediyelere gelir için yurttaş eziliyor EMtNE KAPLAN ANKARA - AKP iktidan, kamu yöneti- mi reformunun ardından getirmeyi planla- dığı yerel yönetimler reformuyla belediye- lerin gelirlerini "vergi ve harçlarla" bü- yük oranda arttırmayı hedefliyor. Yurttaş- lardan yol ve su gibi hizmetler için "katıl- ma payı" aluıması öngörülen taslakta ulaş- tırmadan eğlenceye, haberleşmeden yolcu taşımaya kadar pek çok alanda belediyele- rin vergi ve harç alması hükme bağlanıyor. AKP Genel Merkezi'nde hazırlanan "ye- rel yönetim reformu taslağı" milletvekil- lerine gönderildi. Taslakta şu düzenleme- ler öngörüldü: • Her türlü ilan ve reklam, ilan ve reklam vergisine tabi olacak. En az 5 milyon en faz- la 10 milyar lira arasında uygulanacak. • Eğlence yerlerini işleten gerçek veya tü- zelkişilerden eğlence vergisi alınacak. Bira dahil, alkollü içki içilmeyen, satılmayan ve ruhsatnamelerde kahvehane, kıraathane, çayhane ve çay ocaklan olduğu belirtilen yerlerse istisna kapsamında olacak. • Türk telekomünikasyon veya özel şırket- ler tarafından tahsil edilen her türlü telefon ve diğer haberleşme araçlanmn servis ücret- lerinden \-uzde 2 oranında vergi alınacak. • Yüzde 2 ile yüzde 5 arasmda elektrik, ha- vagazı, doğalgaz ve likit petrol gazı tüketim vergisi alınacak. ibadet yerleri muaf olacak. • Belediye sınırlan ve mücavir alanlar içindeki mallar için yapılan yangın ve dep- rem sigortalan nedeniyle alınan primlerden yüzde 10 oranında "yangın ve deprem si- gortası vergisi" tahsil edilecek. • Konaklama karşıhğı ödenen ücretten yüzde 3 oranında "konaklama vergisi", şe- hirlerarası ve uluslararası her türlü yolcu ta- şımayla ilgili biletlerden yüzde 2 oranında "yolcu taşıma vergisi" tahsil edilecek. • Belediye ve il özel idaresince imar plan ve programlanna göre yapılan imar düzen- lemeleri sonucu gayrimenkullerde meydana gelen değer artışından yüzde 5 oranında "de- ğer artışı vergisi" almacak. • Işgal edilen bölgenin özelliğine göre metrekaresine 50-250 bin lira arasmda gün- lük "işgal harcı" alınacak. • Bir litreye kadar olan şişe ve benzeri kap- lardan en az 2 bin 500 en çok 5 bin, bir litre- den sonraki her litrede en az bin, en çok 5 bin lira "kaynak suyu harcı", her türlü inşaat veya tadılat ruhsatınm alınmasında yüzde 2 oranında "bina inşaat harcı" alınacak. • Muayene, sağlıkla veya fenni konularla ilgili tahlillere ilişkin ruhsatlar, rapor ve bel- gelerden 3-7.5 milyon lira arasuıda "muaye- ne, ruhsat ve rapor harcı" almacak. • Yollann genışletilmesi ya da tamiri, ka- nalizasyon ve su tesislerinden yararlanan gayrimenkul sahiplerinden harç almacak. Türkiye ve İsrail farklı yaklaşıyor îlişkilerde durgunluk işareti SERKAN DEMtRTAŞ ANKARA - Türkiye-tsrail ilişkileri yeni bir durgunluk dönemine girme işaretleri veriyor. AKP hükümetinin "denge politikasının" değişmediğini göstermek için davet ettiği ts- rail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom ile yapı- lan görüşmelerde, özellikle bölgesel konulara çok farklı açılardan yaklaşıldığı gözlendi. ts- rail, Suriye konusunda ABD'yi harekete ge- çirmeye çalışırken Türkiye, bölgenin yeni gerginliklere çekilmemesi uyansında bulunu- yor. Ikili ışbirliği alanlannı geliştirmede zor- lanan Türkiye ve Israil, giderek artan ticaret hacmının daha da büyütülmesinden yanalar. 199O'lı yıllarda başlayıp giderek güçlenen Türkiye-lsrail ilişkileri, AKP hükümetinin iş- başına gelmesi ve Irak'taki savaşm bölgeye etkileri nedeniyle yeni bir döneme girme aşa- masmda. Şalom'un önceki dünkü ziyareti bu yeni dönemin belirlenmesi açısından önem taşıyor. Oldukça düşük profilli geçtiği belirti- len temaslarda ikili ilişkiler ve bölgesel ko- nular aynntıh olarak ele alındı. Edinilen bil- gilere göre görüşmelerde gündeme gelen ko- nular ve taraflann pozisyonlan şöyle: • Bölgesel: Türkiye ve tsrail'in bölgesel güvenlik anlayışlan farklı. Israil, kitle imha si- lahlanna sahip olduğuna inandığı Irak'a savaş açılmasmdan yana bir tavır izlerken Türkiye, diğer komşularla birlikte bunu engellemeye çalıştı. Yine Israil, Hizbullah örgütüne konuş- lanma ve saldırma izni veren Suriye'nin "dur- durulmasını" isterken Türkiye, bu yöndeki çabalann bölgede yeni gerginliklere neden ol- mamasmı istiyor. Türkiye, ABD ve Israil'i Su- riye'ye saldırmama konusunda uyanyor. Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül. Suriye gezisini er- telemesine karşın koalisyon güçlerinin bu ül- keye dönük bir askeri harekâtına sıcak bakma- yacağını da göstermiş oldu. • Manavgat SUİari: Türkiye-lsrail ticari üişkilerinde en uzun süreli pazarlığı oluşturan Manavgat sulannın satışı konusunda 3 ay için- de gelişme yaşanabileceği kaydediliyor. Ancak Israil'in stratejik olarak gördüğü su konusunda Türkiye'ye bağımlı olmayı tercih etmediği ve bu yönde karar almakta zorlandığı biliniyor. • CAP İŞbİrllğl: Türkiye ve tsrail, son yü- larda GAP bölgesinde tanm ve sulama proje- leri gerçekleştiriyorlar. Şalom, son ziyareti sı- rasında bu bölgedeki yatınmlann arttınlmasını istedi. Gül ise Türkiye'deki yatınmlann IMF nedeniyle geliştirilemediğini kaydetti. • TlCaret lİaCinl: İki ülke arasındaki ti- caret hacminin 1.5 milyar dolara çıkması ise her iki tarafta da memnuniyet yaratıyor. Bu ra- kamın daha da artması için çahşmalannı sür- düren iki ülke, turizm alarunda da işbirliği içinde. Şalom, görüşmeler sırasında tsrailli tu- ristlerin ABD'den sonra en çok ziyaret ettikleri ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Diyarbakır konusunu acarız1 TalabanVden yine 'tehdit' • Baştarafı 1. Sayfada eden Talabani şunlan söyledi: "Irakhlar, Tür- kiye, Suriye ve İran'ı kendi komşulan ola- rak dikkate almaktadırlar. Birkaç parti ol- duğumoz zamanlar bu ülkelerle ilişkileri- miz vardı. Ancak, Irak, bağımsız ve egemen bir devlettir. Irak'ın geleceğini ve biçimini kendi halkı belirleyecektir. Komşulanmızm karışmasına, mesela Suriye'nin 'Musul bir Arap şehridir',Türkiye'ııin "Kerkük bir Türk- men şehridir' ve İran'ın 'Kerbela ve Necef bi- rer tran şehridir' demelerine izin venneyiz. Böylesi ifadeler kabul edilemezdir." Suriye, tran ve Türkiye'ye tehditler savuran Talabani, "Eğer Suriye Musul meselesini açarsa, Kfirtler de Kamışlı meselesini açarlar. Şayet İranlılar Kerbela ve Necef konusunu açar- sa, Kürtler de Sanandaj ve Kermanşah ko- nusunu açacaktır. Eğer Türkiye Kerkük ko- nusunu açarsa, Kürtler de Diyarbakır ve di- ğer şehirler konusunu açacaktır. Bu, Orta- doğu'ya anarşiyi davet eder" dedi. Bu arada Kuzey Irak'ta peşmergeler, Irak askerlerinden ele geçirdikleri tanklar dahil ohnak üzere ha- van, obüs toplan, uçaksavar bataryalan ile çok sayıda ağu- silahı karargâhlanna tâşırken önce- ki gün Kerkük'te 2 Türkmenin öldürühnesinin arduıdan kentte gerginlik devam ediyor. Kentte bütün gruplar silahlanırken Musul'da özellikle Araplar ve Kürtler arasında çahşmalar çıkıyor. Musul ve Kerkük'te bütün gruplann aşın si- lahlanmasına tepki gösteren ABD'nin, kontro- lü ele aldığı açıklamalanna karşın peşmergele- re müdahale etmemesi dikkat çekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle