Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 16 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA
8
Istanoul
HABERLERÎN DEVAMI
TURKIYE
Y Sınop B 11 Adana B 22
Edime B 16 Samsun B 15
Kocaelt Y 12 Trabzon Y 11
Çanakkale B 15 Giresun
Izmır B 20 Ankara
B 12
B 18
Manısa B 19 Eskışehır B 16
B 19Aydın _B 23 Konya
Denızli B 22 Sıvas B 15
Zonguldak Y 14 Antalya B 25 Kars
Mersin
Djyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
22
19
21
17
18
8
9
Yurdun kuzey je doğu
kesımlen parçalı yer yer
çok bulutlu, Marmaranın
doğusu. Batı Karade-
nız'ın batıst, Doğu Kara-
rjenız Doğu Anadolu,
Doğu Akdenız'ın ıç ke-
sımlen ıle Guneydoğu
Anadolu'nun doğusu
yağmur ve yer yer sağa-
nakyağışlı dığeryerteraz
bulutlu geçecek Havası-
caklığı yurdun guneybatı-
sında bıraz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
12
6
7
22
19
22
21
23
Münih B 21 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
Y
B
Y
B
Y
B
1/
18
20
16
14
13
2Ü
17
Moskova
B 21 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
Y
B
Y
Y
K
K
B
9
1
13
9
-5
4
24
B 22
Parçalı bulutL S)S,ı Bulutlu h Çok bu'utlu ı Yağmurlu Karlı v /~S Sulj kar , Gök gurûttulü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
kıvamda kullanmadı.
Bu kadarla da yetinmedi, Annan Planı tarafla-
rın itırazıyla çöktükten sonra BM Güvenlik Kon-
seyi'ne genel sekreterin vereceği raporu yazmak-
ladagörevlendinldiveumulduğu gibi, rapor Rum
tarafını okşayan, ama Denktaş'ı, hatta sadece
Denktaş'ı değil Türkiye'yi de çözüme engel taraf
göstermeyi marifet saydı.
örneğin çözümsüzlüğe Türkiye'nin de "Annan
Planı'nı müzakere konusunda temel kabul etme-
yerekyardımcı olmadığmı" savlayacak kadarya-
lan ifadelere başvurdu. Oysa RTE iktidara gelme-
den ve geldikten sonra düzeltilmesi gereken ta-
raflan olmakla beraber Annan Planı'nı müzakere
edilebilir bir metin olarak kabul ettiğini açıkladı.
De Soto, "planın 'mükemmel' olmadığmı" söy-
leyerek tarafsız görünmeye çalıştı. O da raporda
tek bir yerde, tek bir cümleyle...
Çok iddialı bir adam De Soto; bir Ingiliz lordu
ve Amerika'yı temsil eden özel birtemsilci ile baş
başa vererek yazdığı Annan Planı'nda "yer alan
birbirine bağlı tüm unsurlann tek biri yerinde oy-
natılırsa tüm planın çökeceğini" öne sürebildi.
Karşı mantıkla yola çıkarsak; Genel Sekreter
adına De Soto, diyalog gibi, müzakere gibi, ikili
görüşmeler gibi uluslararası kuralları bir yana at-
tı. Dediğim dedik çaldığım düdük havasında.
Gelişmeleri saati saatine izleyen Denktaş; BM
Güvenlik Konseyi'nde "Annan Planı'nın 'temel
alınmasını' isteyen gelişmeleri" hemen yanıtladı:
"Annan Planı yüzlerce tuzakla dolu, düzeltile-
bilecek birplan değildir" dedi.
Annan Planı hâlâ revaçta. Son olarak Türki-
ye'nin garantör devletlerle iki toplum liderinden
oluşacak beşli toplantılarda çözüm arayışını ge-
ri çeviren Başbakan Simitis de BM Güvenlik Kon-
seyi de uzlaşmayı plana bağladı.
BM, AB, ABD, Ingiltere ve Yunanistan blokuna
karşı, Türkıyeve KKTC'ninizlediğipolitikalarşim-
dilik örtüşmüyor. Denktaş planı düzeltilebilecek
ehliyette görmüyor. RTE çözüm arayışında temel
kabul ediyor.
• • •
Denktaş'ın bir demecinden yola çıkarak Annan
Planı'na ve Kıbrıs sorununun temel öğelerine de-
ğinelim. Çözümsüzlük çözüm değildir sloganını
içerde dışarda yineleyen hükümete bir soru so-
ralım.
Karşı blokun planın başarısızlığa uğramasında
sorumlu gösterdiği Denktaş; "Suçum çok eski-
den başlar ve bu suçluluktan kurtulmam da müm-
kûn değildir" diyor ve suçu, sorumluluğu şöyle ta-
nımlıyor:
"Çünkü onlann (karşı blokun) meşru hükümet
olarak tanıdıkları Rum idaresini Kıbrıs'ın meşru
hükümeti olarak tanımıyoruz."
Denktaş'a yöneltilen suçlamalar neler, özetle-
yelim: De Soto'nun Yunan gözetiminde, Ingiliz-
lerle ve Rumlarla birlik olarak hazırladığı Annan
Planı Rumlara statü konusunda istediği yorumu
yapma olanağı veriyor. Türk askerinin tümüyle
adadan çıkmasını sağlıyor.
Rum göçmenlere eski mülklere dönüş hakkı
tanıyor. "İki kesimliliği" KKTC içine 60 bin Rum
yerleştirerek bozuyor. Idarede KKTC'ye verilen
hakları, ileride, Avrupa ölçütlerine uymuyor diye
ortadan kaldırabilecekleri bir ortam yaratıyor.
Gelelim soruya: Güvenlik Konseyi'nin, AB'nın,
ABD'nin, Ingiltere'nin onayladığı suçlamalan Türk
hükümeti karşılayacak mı? Yoksa RTE'nin önce-
ki gün BM Güvenlik Konseyi kararını, "zaten biz
müzakerelerin devamını istiyoruz" gibi hemen he-
men hiçbir şey ifade etmeyen yanıtlarla geçişti-
recek mi?
• • •
Yunanistan'ın AB aracılığıyla Enosis'i gerçek-
leştirme planını Belgrad'daki son Simitis görüş-
mesinde RTE anladı mı acaba?
Güvenlik Konseyi Denktaş'ı ve Türkiye'yi suç-
layarak Kıbrıs'ı AB'nın kucağına attı. Türkiye'ye
üyelik yolunda engeller arayan AB için, Güvenlik
Konseyi kararı bulunmaz bir nimet.
Oysa çözüm daha doğrusu iktidar ağzıyla çö-
zümsüzlüğün çözümü taraflar arasında dengeyi
kurmaktan geçiyor.
İktidar bu dengeyi kurabilecek mi? Kuşkulu!
AB'ye uyum için yasa taslağı
'Her opartmana
ibadethane*yolu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AB'ye
uyum gerekçesiyle ha-
zırlanan yasa taslağıyla
öngörülen, sakinlerin iz-
niyle apartmanlarda iba-
det yeri açılmasının
"her apartmanın iba-
dethaneye" dönüşme-
sine yol açacağı vurgu-
landı. AB Genel Sekre-
terliği'nce hazırlanarak
Adalet Bakanhğı'na
gönderilen taslakta ön-
görülen kimi düzenle-
melerle, kontrolü her
geçen gün zorlaşan tari-
katlann resmi olarak
mahalle aralanna sız-
masına olanak tanınaca-
ğına ışaret ediliyor.
Taslağa göre imar
planlannda "gerekli"
görülen yerlere "cami"
ifadesı yerine "ibadet
yerleri" düzenlemesi
getiriliyor. tbadet yeri
açılmasma müftünün
izin vermesi kuralı da
kaldınlarak bu yetki il-
çelerde kaymakam, iller-
de valilere devrediliyor.
Böylelikle Diyanet Işle-
ri Başkanlığı da devre dı-
şı bırakıhyor. Yasa tasla-
ğına göre sakinlerinin iz-
niyle apartmanlarda iba-
det yeri açılabilecek.
Pır Sultan Abdal Kül-
tür Demeği Başkanı Ka-
zım Genç, ibadet yerinin
cemevi mi, kilise mi ola-
cağına mülki amirin yal-
nız başına karar vermesi-
nin yeterli ve doğru ol-
madığını, bu iznin yerel
yönetime verilmesi ge-
rektiğini söyledı. Genç,
"tnsanın sosyal yaşan-
tısının içine inançsal
yaşantının girmemesi
gerekiyor" dedi. Mi-
marlar Odası Ankara Şu-
be Başkanı Ayhan Çe-
lik, ibadet yerlerine iliş-
kin düzenlemenin kritik
olduğunu belirterek bu
düzenlemenin imar pla-
nının doğasına aykın ol-
duğunu kaydetti.
Türkiye rol almalı• Baştarafı 1. Sayfada
duydu; bir de TRTyle görüştü.
Ankara Hılton'dakı dairesine sı-
kı bir güvenlik aramasından son-
ra girdiğimde hafiften sersemle-
miş gibiydim. Ama komışmanın
akışı içınde, konulara daldıkça
güvenlik araması unutuldu. Orta-
doğu'nun iyice kanşan haritasın-
da parçalı bulmacanın parçaları
havada uçuşmaya başladı. Ko-
nuşmamızda Türkiye'yle Israil
arasındaki işbirliğinin gelişme-
sinden büyük memnunluk duy-
duklannı söyleyen Şalom, AB-
D'nin Suriye'ye savurduğu teh-
ditler konusunda da, "Suriye te-
röristleri banndıran ve himaye
eden bir ülke" dıye konuştu.
Irak savaşının "ertesi gü-
nü"nün yaşandığını söyleyen
Şalom bu bağlamda Türkiye ve
tsrail'in bölgede bırlikte önem-
li ve etkilı rol oynayabilecekle-
rinin altını çizdi. Filistin sorunu
konusunda da yeni Filistin Baş-
bakanı Ebn Mazen'in tutumu-
nun belirleyici bir unsur olacağı
mesajını verdi.
Israil Dışişleri Bakanı Şa-
lom'la konuşmamız sorulu-ya-
nıth şöyle gelişti:
- Siz,ABD 'nin Suriye 'ye kar-
şı takındığı bu son tavrı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
ŞALOM - Suriye, pek çok te-
rör örgütüne ev sahıpliği yap-
makla bilinen bir ülkedir. Bu ör-
gütlerin karargâhlanmn başkent
Şam ya da ülkenın başka yerle-
rinde bulunduğu da bilinmekte-
dir. Suriyeliler hep terör hareket-
lerini, Hizbullah örgütünü des-
teklediler.
- Bir dönem de PKK'yi des-
teklemişlerdL Ama artık değiL..
- Evet, sız benden daha iyi bi-
liyorsunuz. Üstelik de Suriye
Hizbullah'a tran'dan gelen mal-
zemeleri de göndenyor. Suriye,
geçmişte, şimdi ve ne yazık ki
gelecekte de terörü destekleye-
cek ve himaye edecek olan bir
ülkedir. Bunu çok iyi biliyorum.
Suriye'nin kaçak Iraklı yetki-
lileri de himaye ettiğini biliyo-
ruz. Tabii ki Amerikalılar bu
da\Tanışlardan fena halde rahat-
sız olacaklardır. Buna şaşırma-
maklazım.
İsrail'le tlglll komplo
teorllerl üretlllyor
- Yoksa Irak 'tan sonra AB-
D'nin bölgedeki ikinci boy he-
defı Suriye mi olacak?
- Biz bu konuda ABD'ye akıl
vermiyoruz. Şaka bir yana, bile-
miyorum. Bundan sonra yeni bir
hedef olur mu? Buna karar ver-
mek ABD'ye ait. Ama bildiği-
miz bir şey var. O da ABD'nin I-
rak'a özgürlük ve demokrasi gö-
türmek için gittiği.
-Ama bunun yerine ölüm,fe-
laket, kan ve gö'zyaşı götürme-
diler mi?
- Bu bıze düşmez. Biz hep bu
savaşın dışında olduğumuzu
söyledik. Bu savaşta hep geri
durmaya baktık. Sa\aş öncesin-
de de savaş sırasında da hiçbir
şekilde hiçbir şeye kanşmamaya
özen gösterdik.
-Seden?
- tsrail'le ilgili, bölgeden ö ka-
dar çok komplo teorisi üretiliyor
ki, anlatamamam. Burada açık
açık söylüyorum: Bizim ne
Irak'taki savaşla, ne de ABD'nin
Suriye'ye yönelttiği tehditlerle il-
gimiz vardır. Gerçek budur. Su-
riye Cumhurbaşkanı Esad, Orta-
doğu banş sürecine şimdiye ka-
dar en çok karşı çıkanlann başın-
da geliyor. Rejimi bölgedeki en
radikal rejim. Ama artık çağın de-
ğiştiğini, bölgeye banş getirme
firsatı doğduğunu anlaması şart.
Türkiye bölgede
önde glden bir aktör
- Peki, Irak savaşı ve Ortado-
ğu 'dakison gelişmelerin ışığın-
da Îsrail-Türkiye ilişkilerini na-
sıl görüyorsunuz?
- Ülkelerimiz arasındalti ilişki-
ler mükemmel. Son 10 yılda bu
ilişkiler çok gelişti. Biz de iliş-
kilerin daha ıyı olabilmesı için
her şeyi yapıyoruz. Bu ilişkiler
gelecekte çok daha gelişecektir.
2002'de ıkıh tıcaret 1.5 milyar
dolan buldu. Bu da çok iyiye işa-
ret. Yakın bir gelecekte ticaretin
katlanarak büyüyeceği anlaşılı-
yor. Benım Türkiye'ye davet
de neler yapabileceğimizi, hem
Israil, hem Türkiye hem de Or-
tadoğu'da ortak proje olanaklan
üzerinde çalışma durumundayız.
Bana kalu^sa Türkiye ve tsrail
bölgeye yeni bir atmosfer getir-
mekte önemli bir rol üstlenebi-
lirler. Bu. Amerikalılann bölge-
ye getirmek istedikleri demokra-
si anlayışı doğrultusunda olabi-
lir. Öyle ki bu çabalar bölgenin
banşı ve refahma önemli katkı-
lar yapar.
- Anladığım kadanyla Israil,
Irak'ın yeniden yapılanması
çalışmalarına katılmayacak,
sadece insani yardım çalışma-
larına katkıda bulunacak. Bu
doğru mu?
- Evet. Çünkü daha bir hafta
öncesine kadar israil'le Irak kan-
lı bıçaklıydılar, savaş halındey-
diler. Üstelik de koalisyon güç-
leri, öbürAvrupa ülkeleri ve BM
üyeleri arasında Irak'ta yeniden
yapılanma sürecinde kim daha
fazla rol oynayacak çekişmesi
varken, biz işin dışuıdayken na-
sıl içine gireriz?
dinlerden olabilirler. Ama din.
siyasi mücadelede hiçbir zaman
rakiplere karşı kullanılan bir alet
olmamalı. Biz Ortadoğu'da bu
aşırı uçlardan çok çekiyoruz. Is-
lamı bıze karşı kullanıyorlar. Bu
çok yanhştır; kimseye bir şey
kazandırmaz.
Biz Israil olarak daha iyi eği-
timin bölgeye banş ve refah ge-
tirmesini umuyor ve diliyoruz.
Barış görüşmelerinin
ba$lamasını bekHyoruz
- Irak savaşının sonuna ge-
lirken bölgede şimdi iki yeni
komşumuz var. Birisi ABD,
öbürü de İngiltere. Bu yeni
komşuluk ilişkilerisizce Filistin
sorununu nasıl etkiler? Yardım-
cı mı olur,yoksa ortamı daha mı
gerginleştirir?
- Ebu Mazen ve öbür Filistin
lıderleri, artık devrin değiştiğini
algılayıp terör hareketlerine son
verirlerse o zaman başka. Yeni
Filistin Başbakanı olan Ebu Ma-
zen umanz teröristlerin hareket-
lerine son verdirmek için doğru
tsrail Dışişleri Bakanı Şalom, Irak savaşının "ertesi günü"nün yaşandığını söyledi
edilmem ve Türk hükümeti yet-
kilileriyle görüşmem tsrail hal-
kına Türkiye'yle Israil arasında
nasıl daha yakın dostluk bağlan
olduğunu göstermiştir. Türkiye
bölgede hâlâ önemli, önde giden
bir aktördür. Türkiye özgür de-
mokratik bir ülkedir. Bu da gü-
nümüzün dünyasında çok önem-
lidir. Türkiye'nin Batı'ya çok ya-
kın olduğunu herkes sonunda
anlayacaktır. ABD bunu kavra-
mıştır. AB bunu anlamıştır. Za-
ten Türkiye gelecekte AB'ye ka-
tılacaktır. Israil, Türkiye'yle iliş-
kilerin daha da gelişmesi için bü-
tün gücünü kullanmaktadrr.
- !\
T
eden tam bu zamanda
Türkiye 'yi ziyaret edtyorsunuz?
- Bir hafta önce ziyaret için bu
daveti aldım. Böylece Türkiye
ve Israil bütün dünyaya, özellik-
le de Ortadoğu bölgesine iki ül-
ke arasında ilişkilerin ne kadar
sıkı ve iyi olduğunu, birlikte ha-
reket ettiklerini göstermişlerdir.
Biz şimdi "ertesi gün" döne-
mindeyiz. Yanı sa\aşın ertesi gü-
nündeyiz. Bu şekilde ertesi gün-
-Anlaşüan netsrailnede Tür-
kiye Irak 'ın yeniden yapılanma
çalışmalarına davet edildL.
- Hadi biz işın dışındayız, hiç
de taraf olmadık. Ama Türki-
ye'nin Irak'la kocaman ortak bir
sının var. Irak değişecekse bun-
da Türkiye'nin de katkısı olma-
h. Türkiye, tran, Suriye ve I-
rak'la çe\xili. Irak, Türkiye'ye
dost bir ülke haline gelirse ülke-
nizdeki siyasi durum da değişe-
bilir. Biz Israil olarak yeni rejim
oluşup yerleştikten sonra ve eğer
de hazırsa Türkiye'yle olduğu
gibi Irak'la da iyi ilişkiler içine
girmek isteriz. Bundan büyük
memnunluk duyanz. Ama olay-
lan da aceleye getirmek gibi bir
fikrimiz yok.
İyi eğltim Ortadoğuya
barış ve refah getirir
- Siz Ortadoğu 'da artan İs-
lam köktendinciliği eğilimini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bakın, burada eğitim çok
önemli. tnsanlar Yahudi, Müs-
lüman, Huistiyan ya da başka
önlemleri alır. Bunu yaparsa Is-
rail'i yarunda gerçek bir banş or-
tağı olarak bulur. Biz banş gö-
rüşmelerinin yeniden başlama-
sını sabırsızlıkla bekliyoruz. tki
buçuk yılhk intifadadan sonra
şimdi bunun tam zamanıdır. A-
ma sorun Filistinlilerin başkaldı-
nyı durdurmak isteyip isteme-
diklerindedir. Bu olmadan da ba-
nş görüşmelerinin başlaması
olanaksız.
- Filistin tarafi tsrail Başba-
kanı ArielŞaron'un Harem-ül
Şerif'e girmesiyle olayların iv-
me kazandığı suçlamasmda bu-
lunuyor...
- Bu bahane. Gerçek neden Ya-
ser Arafat'ıneski Başbakanımız
Ehud Barak'ın zirve önerisini
kabul etmek ıstemeyişidir. Ona
her şey sunulmuştu. Ama Arafat
savaşarak daha fazlasını elde
edeceğini düşündü. Yanlış yaptı.
Şimdi bütün davranışmı değiştir-
mek zorunda. Umanz Başbakan
Ebu Mazen, Arafat'tan daha
farklı davranır; banş yolunda da-
ha fazla katkı yapar.
AKP iktidan, haberleşmeden yolcu taşımaya kadar pek çok alanda vergi ve harç alma hazırlığında
Belediyelere gelir için yurttaş eziliyor
EMtNE KAPLAN
ANKARA - AKP iktidan, kamu yöneti-
mi reformunun ardından getirmeyi planla-
dığı yerel yönetimler reformuyla belediye-
lerin gelirlerini "vergi ve harçlarla" bü-
yük oranda arttırmayı hedefliyor. Yurttaş-
lardan yol ve su gibi hizmetler için "katıl-
ma payı" aluıması öngörülen taslakta ulaş-
tırmadan eğlenceye, haberleşmeden yolcu
taşımaya kadar pek çok alanda belediyele-
rin vergi ve harç alması hükme bağlanıyor.
AKP Genel Merkezi'nde hazırlanan "ye-
rel yönetim reformu taslağı" milletvekil-
lerine gönderildi. Taslakta şu düzenleme-
ler öngörüldü:
• Her türlü ilan ve reklam, ilan ve reklam
vergisine tabi olacak. En az 5 milyon en faz-
la 10 milyar lira arasında uygulanacak.
• Eğlence yerlerini işleten gerçek veya tü-
zelkişilerden eğlence vergisi alınacak. Bira
dahil, alkollü içki içilmeyen, satılmayan ve
ruhsatnamelerde kahvehane, kıraathane,
çayhane ve çay ocaklan olduğu belirtilen
yerlerse istisna kapsamında olacak.
• Türk telekomünikasyon veya özel şırket-
ler tarafından tahsil edilen her türlü telefon
ve diğer haberleşme araçlanmn servis ücret-
lerinden \-uzde 2 oranında vergi alınacak.
• Yüzde 2 ile yüzde 5 arasmda elektrik, ha-
vagazı, doğalgaz ve likit petrol gazı tüketim
vergisi alınacak. ibadet yerleri muaf olacak.
• Belediye sınırlan ve mücavir alanlar
içindeki mallar için yapılan yangın ve dep-
rem sigortalan nedeniyle alınan primlerden
yüzde 10 oranında "yangın ve deprem si-
gortası vergisi" tahsil edilecek.
• Konaklama karşıhğı ödenen ücretten
yüzde 3 oranında "konaklama vergisi", şe-
hirlerarası ve uluslararası her türlü yolcu ta-
şımayla ilgili biletlerden yüzde 2 oranında
"yolcu taşıma vergisi" tahsil edilecek.
• Belediye ve il özel idaresince imar plan
ve programlanna göre yapılan imar düzen-
lemeleri sonucu gayrimenkullerde meydana
gelen değer artışından yüzde 5 oranında "de-
ğer artışı vergisi" almacak.
• Işgal edilen bölgenin özelliğine göre
metrekaresine 50-250 bin lira arasmda gün-
lük "işgal harcı" alınacak.
• Bir litreye kadar olan şişe ve benzeri kap-
lardan en az 2 bin 500 en çok 5 bin, bir litre-
den sonraki her litrede en az bin, en çok 5 bin
lira "kaynak suyu harcı", her türlü inşaat
veya tadılat ruhsatınm alınmasında yüzde 2
oranında "bina inşaat harcı" alınacak.
• Muayene, sağlıkla veya fenni konularla
ilgili tahlillere ilişkin ruhsatlar, rapor ve bel-
gelerden 3-7.5 milyon lira arasuıda "muaye-
ne, ruhsat ve rapor harcı" almacak.
• Yollann genışletilmesi ya da tamiri, ka-
nalizasyon ve su tesislerinden yararlanan
gayrimenkul sahiplerinden harç almacak.
Türkiye ve İsrail farklı yaklaşıyor
îlişkilerde
durgunluk
işareti
SERKAN DEMtRTAŞ
ANKARA - Türkiye-tsrail ilişkileri yeni bir
durgunluk dönemine girme işaretleri veriyor.
AKP hükümetinin "denge politikasının"
değişmediğini göstermek için davet ettiği ts-
rail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom ile yapı-
lan görüşmelerde, özellikle bölgesel konulara
çok farklı açılardan yaklaşıldığı gözlendi. ts-
rail, Suriye konusunda ABD'yi harekete ge-
çirmeye çalışırken Türkiye, bölgenin yeni
gerginliklere çekilmemesi uyansında bulunu-
yor. Ikili ışbirliği alanlannı geliştirmede zor-
lanan Türkiye ve Israil, giderek artan ticaret
hacmının daha da büyütülmesinden yanalar.
199O'lı yıllarda başlayıp giderek güçlenen
Türkiye-lsrail ilişkileri, AKP hükümetinin iş-
başına gelmesi ve Irak'taki savaşm bölgeye
etkileri nedeniyle yeni bir döneme girme aşa-
masmda. Şalom'un önceki dünkü ziyareti bu
yeni dönemin belirlenmesi açısından önem
taşıyor. Oldukça düşük profilli geçtiği belirti-
len temaslarda ikili ilişkiler ve bölgesel ko-
nular aynntıh olarak ele alındı. Edinilen bil-
gilere göre görüşmelerde gündeme gelen ko-
nular ve taraflann pozisyonlan şöyle:
• Bölgesel: Türkiye ve tsrail'in bölgesel
güvenlik anlayışlan farklı. Israil, kitle imha si-
lahlanna sahip olduğuna inandığı Irak'a savaş
açılmasmdan yana bir tavır izlerken Türkiye,
diğer komşularla birlikte bunu engellemeye
çalıştı. Yine Israil, Hizbullah örgütüne konuş-
lanma ve saldırma izni veren Suriye'nin "dur-
durulmasını" isterken Türkiye, bu yöndeki
çabalann bölgede yeni gerginliklere neden ol-
mamasmı istiyor. Türkiye, ABD ve Israil'i Su-
riye'ye saldırmama konusunda uyanyor. Dışiş-
leri Bakanı Abdullah Gül. Suriye gezisini er-
telemesine karşın koalisyon güçlerinin bu ül-
keye dönük bir askeri harekâtına sıcak bakma-
yacağını da göstermiş oldu.
• Manavgat SUİari: Türkiye-lsrail ticari
üişkilerinde en uzun süreli pazarlığı oluşturan
Manavgat sulannın satışı konusunda 3 ay için-
de gelişme yaşanabileceği kaydediliyor. Ancak
Israil'in stratejik olarak gördüğü su konusunda
Türkiye'ye bağımlı olmayı tercih etmediği ve
bu yönde karar almakta zorlandığı biliniyor.
• CAP İŞbİrllğl: Türkiye ve tsrail, son yü-
larda GAP bölgesinde tanm ve sulama proje-
leri gerçekleştiriyorlar. Şalom, son ziyareti sı-
rasında bu bölgedeki yatınmlann arttınlmasını
istedi. Gül ise Türkiye'deki yatınmlann IMF
nedeniyle geliştirilemediğini kaydetti.
• TlCaret lİaCinl: İki ülke arasındaki ti-
caret hacminin 1.5 milyar dolara çıkması ise
her iki tarafta da memnuniyet yaratıyor. Bu ra-
kamın daha da artması için çahşmalannı sür-
düren iki ülke, turizm alarunda da işbirliği
içinde. Şalom, görüşmeler sırasında tsrailli tu-
ristlerin ABD'den sonra en çok ziyaret ettikleri
ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Diyarbakır konusunu acarız1
TalabanVden
yine 'tehdit'
• Baştarafı 1. Sayfada
eden Talabani şunlan söyledi: "Irakhlar, Tür-
kiye, Suriye ve İran'ı kendi komşulan ola-
rak dikkate almaktadırlar. Birkaç parti ol-
duğumoz zamanlar bu ülkelerle ilişkileri-
miz vardı. Ancak, Irak, bağımsız ve egemen
bir devlettir. Irak'ın geleceğini ve biçimini
kendi halkı belirleyecektir. Komşulanmızm
karışmasına, mesela Suriye'nin 'Musul bir
Arap şehridir',Türkiye'ııin "Kerkük bir Türk-
men şehridir' ve İran'ın 'Kerbela ve Necef bi-
rer tran şehridir' demelerine izin venneyiz.
Böylesi ifadeler kabul edilemezdir." Suriye,
tran ve Türkiye'ye tehditler savuran Talabani,
"Eğer Suriye Musul meselesini açarsa,
Kfirtler de Kamışlı meselesini açarlar. Şayet
İranlılar Kerbela ve Necef konusunu açar-
sa, Kürtler de Sanandaj ve Kermanşah ko-
nusunu açacaktır. Eğer Türkiye Kerkük ko-
nusunu açarsa, Kürtler de Diyarbakır ve di-
ğer şehirler konusunu açacaktır. Bu, Orta-
doğu'ya anarşiyi davet eder" dedi. Bu arada
Kuzey Irak'ta peşmergeler, Irak askerlerinden
ele geçirdikleri tanklar dahil ohnak üzere ha-
van, obüs toplan, uçaksavar bataryalan ile çok
sayıda ağu- silahı karargâhlanna tâşırken önce-
ki gün Kerkük'te 2 Türkmenin öldürühnesinin
arduıdan kentte gerginlik devam ediyor. Kentte
bütün gruplar silahlanırken Musul'da özellikle
Araplar ve Kürtler arasında çahşmalar çıkıyor.
Musul ve Kerkük'te bütün gruplann aşın si-
lahlanmasına tepki gösteren ABD'nin, kontro-
lü ele aldığı açıklamalanna karşın peşmergele-
re müdahale etmemesi dikkat çekiyor.