Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
CHP lideri Baykal, Kuzey Irak'ta Türkiye'yi mutlu edecek bir tablo oluşmayacağıru söyledi:
ABD,projesirri paylaşmadıANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, ABD'nin Irak ko-
nusunda Türkiye'ye "Coğ-
rafyanı ver, gerisine karış-
ma" dediğini \11rgulayarak
"İleri ölçüde askeri işbirtiğine
guilmiş olsaydı bile Türkiye
bölgede söz sahibi olamaya-
cakn.Irak'n,KuzeyIrak'n
alacağı şekil Türkiye'yi
mutiu edecekbir tabiooluş-
turmayacak" dedi.
Baykal, dünkü grup top-
lantısında şu değerlendir-
meleri yaptı: ABD, proje-
sini paylaşmadı: Sının-
mızdâki askeri harekât
Erdoğan basını hedef aldi:
• Şimdi Suriye'nin konuşulduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
"Irak'ta fırsatı kaçırdık diye üzülenler çok fazla üzülmesin. Bir askeri işbirliği şansı
önlerine gelebilir, belki üçüncüsü de gelir. Türkiye'nin bu süreçteki şanssızlığı, bu
konulan doğru yönetecek etkin bir iktidarın bulunmaması" diye konuştu.
bizi derinden etkileyecek. Yenı bir
yapılanma ortaya çıkacak. Bu ye-
ni yapılanma, çeşitli etnik grup-
lar arasındaki dengeyi değiştire-
cek. Türkmen varlığıru yıldırma-
ya yönelik uygulamalar gerçekle-
şiyor. 'ABD ile askeri işbirliği en
fleri düzeyde olsav dı böyle olmaz-
oY diyor bınlen. ABD, ortaya koy-
duğu projeyi Türkiye ile paylaş-
madı. Irak'ın ve Kuzey Irak'ın
alacağı şekil, Türkiye'yi mutlu
edecek bir tablo oluşturmayacak.
Eğer ileri düzeyde askeri işbirli-
ği yapsaydık Kerkük'ü biz yönlen-
dirirdik zannı kesinlikle doğru de-
ğildir. Buproje, Türkiye'yi sıkın-
tıya sokacaktır. Irak'ta etnik tab-
lo yeniden biçimlenecektir.
Suriye sırada: Şimdi Suriye ko-
nuşuluyor. Bu nereden çıkh? Irak'ta
firsah kaçırdık diye üzülenler çok
fazla üzülmesin bir askeri işbirli-
ği şansı önlerine gelebilir, belki
üçüncüsü de gelir. Türkiye'nin bu
süreçteki şansızlığı, bu konulan
doğru yönetecek etkin bir iktida-
nn bulunmaması.
Knzey Irak'ta önlem almanuşız:
ABD'nin projesi seçım öncesin-
den belliydı, önceden tedbirier ahn-
ması gerekirdi. Almamışız. Bunu
çok sonra öğrendik. Türkiye'nin
Kuzey Irak'ta ciddi bu- askeri var-
lık bulundurması gerekiyordu.
ABD, Türkiye'nin bu süreçte et-
kin olmaması için büyük dırenç
gösterdi. Peşmergelerin Musui'da,
Kerkük'te ilk gittikleri yer nüfus ve
tapu daireleri. Türkiye, Kuzey Irak'a
ciddi bir askeri varlık soksaydı,
diplomatik olarak verilen sözlerin
bu kadar kolay ihlal edilemeyece-
ği bir ortam oluşurdu.
lyi muhakfet yapıyoruz: Bizi,
niye siz bu işi götürmüyorsunuz
diye suçluyorlar. Seçünler oldu,
bız muhalefet çıktık. Biz sosyal
demokrat bir muhalefet partisiyiz.
tngiltere dışındaki tüm sosyal de-
mokrat partiler bu savaşa karşı.
CHP muhalefetı etkin değil diyen-
ler, şimdi de bu kadar etkin olma-
yın mı demek ıstıyor? Türkiye'nin
kötü yönetilmesinin faturasını mu-
halefete çıkarmak kadar çılgınca bir
şey olamaz.
Ulusalbirliği
parçalamaya
çalıştılar
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan
partisinin grup toplantı-
sında basını ağir suçlama-
larla hedef aldı. Ekono-
mik veriler konusunda
pembe tablo çizen Erdo-
ğan, "Kötümserliğe tes-
lim olmayacağız" diye
konuştu.
Tayyip Erdoğan
AKP'nin dünkü grup
toplantısına Hacı Bektaş
VfeBnin
u
G«tincanlarbb-
olalım. Bir olalım, diri
olahm,iriolalınr dizele-
rini okuyarak başladı.
Daha sonra Nâzun Hik-
met'in şiirinden esin ta-
şıyan "Havanın kurşun
gibi ağuiaştığı günlerde
Türkiye'nin hem aklı
hem vicdanı olmayı sür-
dürdük" sözleriyle ko-
nuşmasını sürdüren Er-
doğan, felaket bekleme
alışkanhğının ülkenin di-
namızmini gölgelediği-
ni ileri sürdü.
Başbakan Tayyip Er-
doğan. Irak savaşındakı
Ihtiyatlı pofitika" ile Tür-
kiye yı yangından koru-
duklannı, bunun doğru-
Iuğunun da yaşanan sü-
reçte göriildüğünü söyle-
di. Erdoğan, "Krizinasıl
yönetmekte olduğumu-
zun cevabı açık net orta-
ya çıkrmşür. Sırtında yu-
murta küfesi obnayan in-
sanlar gibi ekranda ay-
ran kabartan nutuklar
atamazdık ve atmadık"
diye konuştu. Kuzey
Irak'taki gelişmelere "ol-
gunlukla" yaklaştıklan-
nı söyleyen Erdoğan, ba-
suıa dönük şu suçlama-
larda bulundu:
"Aynı duyarüJığı be-
nim ülkemde yazıb ve
görsel medya gösterme-
diği gibi adeta kendi hü-
kümetini karalayan...
Adeta ulusal birtiğini par-
çalamak için ellerinden
gelen her şe\i yapnuşlar-
dır. Bunu söylemek iste-
mezdim ama söylemek
zonında kaklını. Bu sü-
reç içinde ellerinden ge-
len her rürlü asparagas,
uydurnıaca haber içine
girmişlerdir. Hep böyle
yönetimine karşı güven-
sizlik sergileyen yalan ha-
berier_. Ozgürolmak ho-
vardaca sorumluluğu
harcamak değildir. Bu-
nu da bövle bilmelrviz."
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtV
Orman Bakanı Osman Pepe, ormanlara ilişkin gerçek niyetini açıkladı:
Devletçi politika çözüm değil
• 'Özel ormancıhkla'
ilgili ileri adımlann
atılması gerektiğini
savunan Pepe,
"Devlet
ormancılığından
millet ormancıhğına
adım atacağız" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Orman Bakanı Osman Pepe, dev-
letçiliğin ağırükta olduğu politika-
lann 21. yüzyılda Türkiye orman-
cılığının sorunlanna çözüm olama-
yacağını savunarak "MiDetorman-
cıhğma adnn atacağız" dedi.
Orman alanı dışına çıkanlmış
arazilerin üzerinde 350-400 bin bi-
na bulunduğunu kaydeden Pepe,
"Bu araziler üzerinde aralannda
belediye, kaymakamlık ve belde bi-
nalanfledevtetin yapmış olduğu do-
ğalgaz tesisatlan, asfaltlar var" di-
ye konuştu.
Pepe bakanlığıyla ilgili basmda
çıkan haberlerin kasıtlı olduğunu
belirterek şunlan söyledi:
"Nisan gekiiğindegazetelerde ay-
m uçak fotoğran kullanılarak or-
man yangılanyla ilgili haberler çı-
kıyor. Bunun nedeni Orman Ba-
kanhğrnın uçakihalesi 21 Nisan'da
16heükopteriçinihaleyeçıkılacak.
r
'
Pepe, gazeteci EgeCansen'in "15
milyar dolar toplayın, Taksim'de
hozor gibi öterim" başlıklı yazısı-
na da atıfta bulunarak "Acaba na-
sıl ötecek? Merak ediyorum, Deniz-
li horozu gibi mi ötecek" dedi.
KATLİAM SANDCLARININ EYLEMLERM SAHİPLENMİŞTİ
MHP 'liBıçakçıoğlu 'na dava
2 yıla kadar
hapsi isteniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı, Bahçelievler katliamı hü-
kümlüsü Haluk Kıra ile Balgat kat-
liamı hükümlüsü tsa Armağan'ın
12 Eylül 1980 öncesi eylemlerini
"sahipleııen" eski MHP Trabzon
Milletvekili Orhan Bıçakçıoğluhak-
kında 2 yıla kadar hapis istemiyle
dava açu. Ankara Cumhuriyet Baş-
savcı Vekili Hikmet Onen, başlat-
tığı soruşturmayı tamamladı.
Önen'in Ankara 16. Asüye Ceza
Mahkemesi'ne açtığı davanın iddi-
anamesinde, Bıçakçıoğlu'nun,
Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSe-
zer'in af yasasını veto etmesinin
ardından "Her ild hükümhınün ey-
lemlerini sonuna kadar salûpleni-
yorum" demecini verdiği yer aldı.
Iddianamede, 6 aydan 2 yıla kadar
hapsi istenen Bıçakçıoğlu'nun şu
sözlerine yer verildi: "Bahçefiev-
ler^öWürülen7gencimizinsanev-
ladrydı da Şiran'da öMürülen 8 as-
ker üzerine basıhp geçilen bir ot
muydu? Abdi Ipekçi bu memleke-
tin bir aydınrydı da öldürülen Her-
gün gazetesi \azan fsmail Gerçek-
söz taş parçası mrvdı? Sonuna ka-
dar Armağan ve Kırcı'nın yapük-
lan eytemlerin savunucusuvıım."
225 tŞÇÎ, MUMCU'DAN ÎŞLERİNİ GERİ ÎSTEDt
KültürBakanlığı
J
nda eylem
BakanErkan
Mumcusessn.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Kültür Bakanlığı" nda ışten çı-
karnlan 225 geçici işçi, tekrar işba-
şına dönmek amacıyla eylem yap-
tı. Tez-Koop Iş Sendikası Genel
Sekreteri FanıkÜstün, verilen söz-
lerin tutulmasını isterken "Buoima-
dıgısüreceişçflersonunakadar meş-
ru haklannı kullanacaklar" dedi.
Kültür Bakanlığı'ndan işçi çı-
kanlması üzerine Tez-Koop îş Sen-
dikası, dün bakanlık binası önün-
de eylem yaptı. "VTzeH köleliğe
son", "Ekmeğimizte oynamaoın",
u
Kültür Bakanhğı'nda işçi knımı-
na,kadroiaşmayason" yazılı pan-
kartlar taşıyan grup, alkış \e ıslık-
lar eşliğinde "Hükümet şaşırma
sabnrruzı taşrnna" ve "Hortumcu-
ya değil, emekçiye bütçe" slogan-
lan attı. Açıklama yapılmadan ön-
ce sendıkacılarla konuşan bakan-
lık yetkilileri, Maliye Bakanlı-
ğı'ndan vizelerin çıkacağuıı ileri
sürerek eylemi yapmamalannı is-
tediler. Bakanlıkyetkilileriyleyak-
laşık 1 saat görüştükten sonra bir
açıklama yapan Faruk Üstün, iş-
çilere derhal işbaşı yaptınlmasını
istedi. Üstün, "Bakan gerekli tafi-
maü vermedikçeyetldnlerin >~apa-
cağı bir şey yok" diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
ABD medyasının son günlerdeki
en önemli maiizemesi, kurtanlan ABD'li
savaş esirleri. Ailelerle söyleşiler ya-
pılıyor, kurtanlan esirlerin yaşamöy-
küleri anlatılıyor. İçinde insan olan
her konu zaten ilginçtir. Hele öldüğü
sanılan bir insan kurtanlınca bu da-
ha da ilginç hale geliyor. Bizim gaze-
telere ve fVlere de yansıyan bu in-
san öykülerini bizler de merakla izli-
yoruz.
23 yaşındaki üniversite öğrencisi '
Patrick Miller, okul parasını denk-
leştirmek amacıyla orduya girdiğini
söylüyor. Yakalandığında korku do-
lu olan gözleri şimdi umutla parhyor.
Pilot Ronald Young ise, savaşın son
günlerinde kimsenin kendilerini elle-
rinde tutmak istemediğini anlatıyor.
30 yaşındaki Shoshana Johnson'un
da, orduda aşçılık yaparken başına
bu felaket gelmişti. Onun yakalandı-
ğı an kameralara yansıyan gözlerini
unutmak mümkün müydü?
Shoshana'nın iki yaşında da bir kızı
olduğunu öğrendik. Yaşadıklannı şöy-
Bir Başka Mezopotamya Yok
le dile getirmişti: "Kimyasala karşı
koruyucu giysilerimi çıkanp kadın ol-
duğumu anlayınca, bana iyi davran-
dılar. Dünyaya Iraklıların insanlığını
göstermek için beni tedavi edecek-
lerini söylediler. Ama son günlerde
bizi öldüreceklerini düşünmeye baş-
lamıştım. Pazargünü deniz piyade-
leri içeri daldığında 'Tannm eve dö-
nüyorum' dedim."
ABD'li esirler son olarak Iraklı po-
lislereteslim edilmişti. Polisler arala-
nnda para toplayarak onlara ilaç ve
yiyecek almışlardı. Kurtulan ABD'li
savaş esirterinin toplumun en yoksul
kesimlerinden geldiklerı belliydi. O
zengin ülkenin "Kunta-Kinte"leriy-
di onlar. Bush'un ve silah tüccarla-
rının çıkarlan için cepheye sürülmüş-
lerdi.
• • •
Günlerdir Irak'taki yağmalar konu-
şuluyor. Bağdat Müzesi'nin zengin
tarihi eserterinin yitip gittiğine hayrf-
lanıyoruz. Sanki bu yağmanın so-
rumlusu Iraklılarmış gibi, yorumcular
onlann ne kadar barbarolduğundan
söz ediyor. Bütün bu yağmalanan
eserler hiç şüpheniz olmasın bir sü-
re sonra ABD müzelerinde yerini alır.
1991 Körfez savaşı sırasında da mü-
zeler yağmalanmıştı ve birçok de-
ğerli eser daha sonra ABD'de orta-
ya çıktı.
Bu kez de gazetelere yansıyan il-
ginç yağma haberleri var. Işte Ame-
rikalı Çavuş Nathan Brasvvell'in an-
lartıklan: "Bir Irakgeneralinin evinden
ele geçirdiğim bayrağı internette sa-
tışa koyacaktım, iyi para bırakabilir-
di." Brasvvell; Saddam rejiminin ha-
tıralanna şu sıralar çok büyük talep
olduğunu eklemeden de edemedi.
ABD gazetelerinde yer alan haberte-
re göre Amerikalı komutanlar asker-
lerine, "Irak'ı fethetmeye değil, hal-
kının izniyle Saddam Hüseyin'i ikti-
dardan indirmeye geldiklerini" an-
latıyorlarmış®. Bu nedenle de asker-
lere savaş anısı olarak Irak'tan "ga-
nimet" getirmeleri yasaklanmıştı.
•••
Faruk Pekin, Cumhuriyet Dergi'nin
bu pazarki sayısında Irak'ta tehdit al-
tındaki yerlerden sözediyordu. 1991
Körfez savaşı sırasındaki tarihe yö-
nelik tahribatı anlatıyordu. 1991 sa-
vaşında ünlü Ur Zigguratı çevresin-
de 400 delik açılmıştı. 13 yerel mü-
zeden dokuzu yağmalanmıştı. Bu-
rada kaybolan eserlerin çoğu daha
sonra New York müzelerinde görül-
müştü. Pekin, özellikle antik Mezo-
potamya kültürünün ciddi bir şekil-
detahripedileceği inancındaydı. Bağ-
dat'ın ele geçirilmesinden sonra or-
taya çıkan manzara Pekin'in düşün-
düğünden de daha büyük birfelake-
ti gözler önüne seriyor.
Irak yönetimi Körfez savaşı sıra-
sında ve sonrasında 4 bin tarihsel
eserin kaybolduğunu açıklamıştı.
Şimdi bu sayı artık on binlerle ifade
ediliyor. ABD'nin Irak'taki rolüne bak-
tıkça, eski sömürgeciliğin yeniden
hortladığını söylemek mümkün. Sö-
mürgeciler de "medeniyet götür-
mek" amacıyla Afrika'yı sömürge-
leştirmişlerdi. öldürerek, yok ederek,
doğasını, tarihini yağmalayarak.
Iraktaki manzaralarabakınca ABD'nin
bir yıkım makinesi olduğunu söyle-
mek çok mu ileri bir değerlendirme?
•••
ABD, kurtardığı 7 askerine sevini-
yor. ABD'nin kurtulan yoksul çocuk-
lan şimdi medyatik kahramanlar ha-
line geldiler. Iraklılar ve dünyanın ço-
ğunluğu ise yakılıp yıkılan bir ülkeye
ağlıyor. Kolu kopan, evi yıkılan yakı-
lan, tarihi silinen, her türlü doğal ve
tarihi değerleri yağmalanan bir ülke-
ye ağlıyor insanlık.
Petrol başka yerterde bulunabilir-
di. Ama bir başka Mezopotamya yok.
GLOBALpOLtTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
Savaş ve Ekonomi
önceki pazartesi "Dûnya ekonomisi kötûye gidi-
yor" demiştik. Daha sonra, IMR OECD ve The Eco-
nomist de benzer tespitler yaptılar. Geçen hafta pi-
yasalann tepkileri de ilginçti. Bloomberg'in analistle-
rinden Caroline Baum, "Çarşamba günü savaş iyi-
ye giderken piyasajar kötüye gitti" (10/04) sözJeriy-
le hayretini dile getirdi.
Yaygın inanca göre dünya ekonomisindeki, piya-
salardaki istikrarsızlık ve gerileme esas olarak savaş
beklentisinden kaynaklanıyordu. Savaş kısa sürer ve
istenilen sonuca yol açarsa önemli bir belirsizlik or-
tadan kalkacak, ekonomi hızla toparlanacaktı; Dow
Jones endeksi yeniden 9.000'e çıkabilirdi. Geçen
hafta ABD tüketim harcamalannda bir iyileşme gö-
rüldü, dofar yen karşısında güçlendi, petrol fiyatlan-
nın gerilemeye başlayacağına ilişkin inanç pekişti,
ama bunlar ne piyasalara ne de genel beklentilere bir
iyileşme getirmedi.
Dûnya ekonomisi hâlâ sakat
The Economist, birçok kez vurguladığımız bir nok-
tanın altını çizerek açıklıyor bu beklentilerdeki belir-
sizliği: Dünya ekonomisi hâlâ köpük sonrası fazlalar-
la boğuşuyor ve hâlâ global büyüme dinamikleri
1995'ten bu yana büyümenin yüzde 50'sini sağlayan
ABD ekonomisine bağımlı. IMF öngörülerine göre bu
yıl Avrupa ve Japonya sırasıyla yüzde 1.1 ve yüzde
0.8 büyüyecek. Yüzde 1.5 büyümesi beklenen Latin
Amenka'dan hayıryok. Tek ilginç hikâye Asya'da. IMF
burada bu yıl yüzde 6.3 büyüme bekliyor. Ne ki IMF'nin
hesaplan SAFtS etkisini içermiyor ve zaten Asya'nın
toplam talebi motor olamayacak kadar düşük. Bu böl-
gede bir iç talebe dayalı büyüme modeli gelişiyor
ama yerel oyunculann rekabet gücü dünyanın geri ka-
lanına burada çok fazla şans tanımıyor. Bu neden-
lerle yüzde 2.6 büyümesi beklenen ABD hâlâ dünya
ekonomisinin lokomotifi durumunda.
ABD ekonomisi de...
lyımserler ABD ekonomisinde görülecek bir can-
lanmanın dünya ekonomisini de peşinden sürükle-
yebileceğini düşünüyor. Ancak, ABD Hazine Bakanı
John Snovv'a göre, "şirket kârian hâlâ zayıfve hem
ABD'de hem de dünyada fazla kapasite sorunu et-
kisinigöstermeye devam ediyor". Yine de "Bush yö-
netimi askeri harcamalan arttınyor, vergileri düşürû-
yor ve böyiece ekonomiyi canlandınyor, iç talebi
güçlendirmeye çalışıyor. Bu koşullarda ABD yeniden
dünya ekonomisinipeşinden sürükleyebilir" diyebi-
lirsiniz.
İlk anda makul görünen bu senaryonun bütçe ve
cari hesap açıklannı sürekli arttırmak gibi birzaafı var.
Bu yüzden Morgan Stanley baş ekonomisti Step-
hen Roach, Bush yönetimi "Ekonomiyiyüzdürebil-
mek için dünyanın başka yerierindeki fazla tasanvf-
lan sürekli ve gittikçe artan bir oranda ABD'ye çek-
mekten başka bir seçenek bırakmıyor" diyor. Ancak
büyüyen cari hesap ve bütçe açığının ABD Dolan
üzerinde gittikçe artan bir devalüasyon basıncı ya-
rattığı da bir gerçek. Bu da ister istemez dolar cin-
sinden değerlere yatınm yapmayı (ABD açıklannı fi-
nanse etmeyi) düşünenleri endişelendiren, caydıran
bir etken. Dolara talep artmayınca da dolar düşme-
ye devam ederek bir fasit daire oluşturuyor; ABD
ekonomisi de gereken dış kaynağı bulmakta giderek
zorlanıyor
Sihirli formül
Işte tam bu noktada, devreye dolan destekleyebi-
lecek sihirli bir formül, savaş, girdi. ABD'nin Irak pet-
rollerini ele geçirmesi, hemen bu petrollerin Euro cin-
sinden fiyatlanmasına son vererek dolara ek talep ya-
ratacak. OPEC üzerinde oluşacak basınç, burada
Euro ile yapılan flörte son vererek dolara talebi güç-
lendirecek. Irak'ın inşasına ilişkin büyük yeni yatınm-
lar, işlemler dolaria yapıldığında bir destek daha söz
konusu. Nihayet, çevredeki diğer ülkelere de dolar-
dan Euro'ya geçmeye kalkmanın ne kadar "tehlike-
//'" etkiler yaratabileceğini de göstermiş olarak, ABD
bir süredir dolan tehdit eden Euro'ya kayma süreci-
ni tersine çevirebilecek.
özetle savaş öncesinde dünya ekonomisini etki-
leyen olumsuzluklar savaş sonrasında da etkilertni sür-
dürüyor. Dolar üzerindeki basınç ancak siyasi müda-
halelerle dizginlenebilir bir düzeyde. Yale'den Prof.
Jeffrey Garten'in Financial Tımes'ta vurguladığı gi-
bi, ABD'nin uluslararası ekonomik ilişkilerde de tek
taraflı davranmaya başlama olasılığı da yüksek.
Değisikliğin iptalini istedi
CHP içtüzük
için başvurdu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-CHP, bu
yasama döneminde ilk
kez Anayasa Mahkeme-
si'ne başvurarak temel
yasalarla ilgili içtüzük
değişikliğinin iptalini ve
iptal karan verilinceye
dek yürürlüğün durdu-
rulmasını istedi.
CHP Grup Başkanve-
kili OğuzOyan, "soniç-
tüzükdeğişikliğrvlenıu-
halefetin söz
hakkmatecavüz
edflmekistendi-
ğmi" vurgular-
ken, "Muhale-
fetteyken doğru söyle-
yenleri iktklarda da doğ-
ruyusöyleınevedavctedi-
yoruz" dedi. Oyan, CHP
olarak bu dönem ilk kez
Anayasa Mahkemesi'ne
başvurduklarına dikkat
çekti. Prof. Dr. OyaAras-
h da "Bu, demokraside
kara bir dönüm nokta-
SKhr. MecKs başkanı, iç-
tüzük konusunda uyan-
larda bulunabüirdi,yet-
kisi vardL Ama hareket-
sizligi tercih etti" sözle-
riyle Bülent Armç'ı he-
def aldı. CHP'nin başvu-
ru dilekçesinde; iktida-
nn temel yasa belirle-
mesi yapmasını kolay-
laştıran içtüzük değişik-
liğinin anayasanın baş-
langıç,2, 7, 11,87,96,
148vel53.maddeleri-
ne aykın olduğu vurgu-
lanarak iptalı istendi. Di-
lekçede, Anayasa Mah-
kemesi'nin daha önceki
iptali anımsatılırken
"TBMM'de çoğuntağu
tek başına eünde buhın-
duran iktidar
partisi, yürür-
lüpn durdu-
nümasıiçinge-
çecekkısasüre-
den ve anayasadaki 'ip-
tal kararlan geriye yürü-
mez' hükmündenyarar-
lanarak peş peşeçok sa-
yıda uzun >asa\ı temel
yasa adı altinda madde-
leridahigörüştürmeden
\asalasurma hazırhğıve
kararfahğı içerisinde ol-
duğunumı sergilemek-
tedn"" denildi. Arınç'm
önceki dönemde "Böy-
le bir ziDete tahanunül
edemem. Vlcdanlarmı-
2a seslenij'onım. Böyle
bir ayıptan TBMM'yi
kurtann" sözlerine de
yer verildi.