02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA HABERLER CHP lideri Baykal, Kuzey Irak'ta Türkiye'yi mutlu edecek bir tablo oluşmayacağıru söyledi: ABD,projesirri paylaşmadıANKARA (CumhuriyetBü- rosu)-CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, ABD'nin Irak ko- nusunda Türkiye'ye "Coğ- rafyanı ver, gerisine karış- ma" dediğini \11rgulayarak "İleri ölçüde askeri işbirtiğine guilmiş olsaydı bile Türkiye bölgede söz sahibi olamaya- cakn.Irak'n,KuzeyIrak'n alacağı şekil Türkiye'yi mutiu edecekbir tabiooluş- turmayacak" dedi. Baykal, dünkü grup top- lantısında şu değerlendir- meleri yaptı: ABD, proje- sini paylaşmadı: Sının- mızdâki askeri harekât Erdoğan basını hedef aldi: • Şimdi Suriye'nin konuşulduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Irak'ta fırsatı kaçırdık diye üzülenler çok fazla üzülmesin. Bir askeri işbirliği şansı önlerine gelebilir, belki üçüncüsü de gelir. Türkiye'nin bu süreçteki şanssızlığı, bu konulan doğru yönetecek etkin bir iktidarın bulunmaması" diye konuştu. bizi derinden etkileyecek. Yenı bir yapılanma ortaya çıkacak. Bu ye- ni yapılanma, çeşitli etnik grup- lar arasındaki dengeyi değiştire- cek. Türkmen varlığıru yıldırma- ya yönelik uygulamalar gerçekle- şiyor. 'ABD ile askeri işbirliği en fleri düzeyde olsav dı böyle olmaz- oY diyor bınlen. ABD, ortaya koy- duğu projeyi Türkiye ile paylaş- madı. Irak'ın ve Kuzey Irak'ın alacağı şekil, Türkiye'yi mutlu edecek bir tablo oluşturmayacak. Eğer ileri düzeyde askeri işbirli- ği yapsaydık Kerkük'ü biz yönlen- dirirdik zannı kesinlikle doğru de- ğildir. Buproje, Türkiye'yi sıkın- tıya sokacaktır. Irak'ta etnik tab- lo yeniden biçimlenecektir. Suriye sırada: Şimdi Suriye ko- nuşuluyor. Bu nereden çıkh? Irak'ta firsah kaçırdık diye üzülenler çok fazla üzülmesin bir askeri işbirli- ği şansı önlerine gelebilir, belki üçüncüsü de gelir. Türkiye'nin bu süreçteki şansızlığı, bu konulan doğru yönetecek etkin bir iktida- nn bulunmaması. Knzey Irak'ta önlem almanuşız: ABD'nin projesi seçım öncesin- den belliydı, önceden tedbirier ahn- ması gerekirdi. Almamışız. Bunu çok sonra öğrendik. Türkiye'nin Kuzey Irak'ta ciddi bu- askeri var- lık bulundurması gerekiyordu. ABD, Türkiye'nin bu süreçte et- kin olmaması için büyük dırenç gösterdi. Peşmergelerin Musui'da, Kerkük'te ilk gittikleri yer nüfus ve tapu daireleri. Türkiye, Kuzey Irak'a ciddi bir askeri varlık soksaydı, diplomatik olarak verilen sözlerin bu kadar kolay ihlal edilemeyece- ği bir ortam oluşurdu. lyi muhakfet yapıyoruz: Bizi, niye siz bu işi götürmüyorsunuz diye suçluyorlar. Seçünler oldu, bız muhalefet çıktık. Biz sosyal demokrat bir muhalefet partisiyiz. tngiltere dışındaki tüm sosyal de- mokrat partiler bu savaşa karşı. CHP muhalefetı etkin değil diyen- ler, şimdi de bu kadar etkin olma- yın mı demek ıstıyor? Türkiye'nin kötü yönetilmesinin faturasını mu- halefete çıkarmak kadar çılgınca bir şey olamaz. Ulusalbirliği parçalamaya çalıştılar ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantı- sında basını ağir suçlama- larla hedef aldı. Ekono- mik veriler konusunda pembe tablo çizen Erdo- ğan, "Kötümserliğe tes- lim olmayacağız" diye konuştu. Tayyip Erdoğan AKP'nin dünkü grup toplantısına Hacı Bektaş VfeBnin u G«tincanlarbb- olalım. Bir olalım, diri olahm,iriolalınr dizele- rini okuyarak başladı. Daha sonra Nâzun Hik- met'in şiirinden esin ta- şıyan "Havanın kurşun gibi ağuiaştığı günlerde Türkiye'nin hem aklı hem vicdanı olmayı sür- dürdük" sözleriyle ko- nuşmasını sürdüren Er- doğan, felaket bekleme alışkanhğının ülkenin di- namızmini gölgelediği- ni ileri sürdü. Başbakan Tayyip Er- doğan. Irak savaşındakı Ihtiyatlı pofitika" ile Tür- kiye yı yangından koru- duklannı, bunun doğru- Iuğunun da yaşanan sü- reçte göriildüğünü söyle- di. Erdoğan, "Krizinasıl yönetmekte olduğumu- zun cevabı açık net orta- ya çıkrmşür. Sırtında yu- murta küfesi obnayan in- sanlar gibi ekranda ay- ran kabartan nutuklar atamazdık ve atmadık" diye konuştu. Kuzey Irak'taki gelişmelere "ol- gunlukla" yaklaştıklan- nı söyleyen Erdoğan, ba- suıa dönük şu suçlama- larda bulundu: "Aynı duyarüJığı be- nim ülkemde yazıb ve görsel medya gösterme- diği gibi adeta kendi hü- kümetini karalayan... Adeta ulusal birtiğini par- çalamak için ellerinden gelen her şe\i yapnuşlar- dır. Bunu söylemek iste- mezdim ama söylemek zonında kaklını. Bu sü- reç içinde ellerinden ge- len her rürlü asparagas, uydurnıaca haber içine girmişlerdir. Hep böyle yönetimine karşı güven- sizlik sergileyen yalan ha- berier_. Ozgürolmak ho- vardaca sorumluluğu harcamak değildir. Bu- nu da bövle bilmelrviz." tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtV Orman Bakanı Osman Pepe, ormanlara ilişkin gerçek niyetini açıkladı: Devletçi politika çözüm değil • 'Özel ormancıhkla' ilgili ileri adımlann atılması gerektiğini savunan Pepe, "Devlet ormancılığından millet ormancıhğına adım atacağız" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orman Bakanı Osman Pepe, dev- letçiliğin ağırükta olduğu politika- lann 21. yüzyılda Türkiye orman- cılığının sorunlanna çözüm olama- yacağını savunarak "MiDetorman- cıhğma adnn atacağız" dedi. Orman alanı dışına çıkanlmış arazilerin üzerinde 350-400 bin bi- na bulunduğunu kaydeden Pepe, "Bu araziler üzerinde aralannda belediye, kaymakamlık ve belde bi- nalanfledevtetin yapmış olduğu do- ğalgaz tesisatlan, asfaltlar var" di- ye konuştu. Pepe bakanlığıyla ilgili basmda çıkan haberlerin kasıtlı olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Nisan gekiiğindegazetelerde ay- m uçak fotoğran kullanılarak or- man yangılanyla ilgili haberler çı- kıyor. Bunun nedeni Orman Ba- kanhğrnın uçakihalesi 21 Nisan'da 16heükopteriçinihaleyeçıkılacak. r ' Pepe, gazeteci EgeCansen'in "15 milyar dolar toplayın, Taksim'de hozor gibi öterim" başlıklı yazısı- na da atıfta bulunarak "Acaba na- sıl ötecek? Merak ediyorum, Deniz- li horozu gibi mi ötecek" dedi. KATLİAM SANDCLARININ EYLEMLERM SAHİPLENMİŞTİ MHP 'liBıçakçıoğlu 'na dava 2 yıla kadar hapsi isteniyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı, Bahçelievler katliamı hü- kümlüsü Haluk Kıra ile Balgat kat- liamı hükümlüsü tsa Armağan'ın 12 Eylül 1980 öncesi eylemlerini "sahipleııen" eski MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğluhak- kında 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açu. Ankara Cumhuriyet Baş- savcı Vekili Hikmet Onen, başlat- tığı soruşturmayı tamamladı. Önen'in Ankara 16. Asüye Ceza Mahkemesi'ne açtığı davanın iddi- anamesinde, Bıçakçıoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSe- zer'in af yasasını veto etmesinin ardından "Her ild hükümhınün ey- lemlerini sonuna kadar salûpleni- yorum" demecini verdiği yer aldı. Iddianamede, 6 aydan 2 yıla kadar hapsi istenen Bıçakçıoğlu'nun şu sözlerine yer verildi: "Bahçefiev- ler^öWürülen7gencimizinsanev- ladrydı da Şiran'da öMürülen 8 as- ker üzerine basıhp geçilen bir ot muydu? Abdi Ipekçi bu memleke- tin bir aydınrydı da öldürülen Her- gün gazetesi \azan fsmail Gerçek- söz taş parçası mrvdı? Sonuna ka- dar Armağan ve Kırcı'nın yapük- lan eytemlerin savunucusuvıım." 225 tŞÇÎ, MUMCU'DAN ÎŞLERİNİ GERİ ÎSTEDt KültürBakanlığı J nda eylem BakanErkan Mumcusessn. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Kültür Bakanlığı" nda ışten çı- karnlan 225 geçici işçi, tekrar işba- şına dönmek amacıyla eylem yap- tı. Tez-Koop Iş Sendikası Genel Sekreteri FanıkÜstün, verilen söz- lerin tutulmasını isterken "Buoima- dıgısüreceişçflersonunakadar meş- ru haklannı kullanacaklar" dedi. Kültür Bakanlığı'ndan işçi çı- kanlması üzerine Tez-Koop îş Sen- dikası, dün bakanlık binası önün- de eylem yaptı. "VTzeH köleliğe son", "Ekmeğimizte oynamaoın", u Kültür Bakanhğı'nda işçi knımı- na,kadroiaşmayason" yazılı pan- kartlar taşıyan grup, alkış \e ıslık- lar eşliğinde "Hükümet şaşırma sabnrruzı taşrnna" ve "Hortumcu- ya değil, emekçiye bütçe" slogan- lan attı. Açıklama yapılmadan ön- ce sendıkacılarla konuşan bakan- lık yetkilileri, Maliye Bakanlı- ğı'ndan vizelerin çıkacağuıı ileri sürerek eylemi yapmamalannı is- tediler. Bakanlıkyetkilileriyleyak- laşık 1 saat görüştükten sonra bir açıklama yapan Faruk Üstün, iş- çilere derhal işbaşı yaptınlmasını istedi. Üstün, "Bakan gerekli tafi- maü vermedikçeyetldnlerin >~apa- cağı bir şey yok" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] ABD medyasının son günlerdeki en önemli maiizemesi, kurtanlan ABD'li savaş esirleri. Ailelerle söyleşiler ya- pılıyor, kurtanlan esirlerin yaşamöy- küleri anlatılıyor. İçinde insan olan her konu zaten ilginçtir. Hele öldüğü sanılan bir insan kurtanlınca bu da- ha da ilginç hale geliyor. Bizim gaze- telere ve fVlere de yansıyan bu in- san öykülerini bizler de merakla izli- yoruz. 23 yaşındaki üniversite öğrencisi ' Patrick Miller, okul parasını denk- leştirmek amacıyla orduya girdiğini söylüyor. Yakalandığında korku do- lu olan gözleri şimdi umutla parhyor. Pilot Ronald Young ise, savaşın son günlerinde kimsenin kendilerini elle- rinde tutmak istemediğini anlatıyor. 30 yaşındaki Shoshana Johnson'un da, orduda aşçılık yaparken başına bu felaket gelmişti. Onun yakalandı- ğı an kameralara yansıyan gözlerini unutmak mümkün müydü? Shoshana'nın iki yaşında da bir kızı olduğunu öğrendik. Yaşadıklannı şöy- Bir Başka Mezopotamya Yok le dile getirmişti: "Kimyasala karşı koruyucu giysilerimi çıkanp kadın ol- duğumu anlayınca, bana iyi davran- dılar. Dünyaya Iraklıların insanlığını göstermek için beni tedavi edecek- lerini söylediler. Ama son günlerde bizi öldüreceklerini düşünmeye baş- lamıştım. Pazargünü deniz piyade- leri içeri daldığında 'Tannm eve dö- nüyorum' dedim." ABD'li esirler son olarak Iraklı po- lislereteslim edilmişti. Polisler arala- nnda para toplayarak onlara ilaç ve yiyecek almışlardı. Kurtulan ABD'li savaş esirterinin toplumun en yoksul kesimlerinden geldiklerı belliydi. O zengin ülkenin "Kunta-Kinte"leriy- di onlar. Bush'un ve silah tüccarla- rının çıkarlan için cepheye sürülmüş- lerdi. • • • Günlerdir Irak'taki yağmalar konu- şuluyor. Bağdat Müzesi'nin zengin tarihi eserterinin yitip gittiğine hayrf- lanıyoruz. Sanki bu yağmanın so- rumlusu Iraklılarmış gibi, yorumcular onlann ne kadar barbarolduğundan söz ediyor. Bütün bu yağmalanan eserler hiç şüpheniz olmasın bir sü- re sonra ABD müzelerinde yerini alır. 1991 Körfez savaşı sırasında da mü- zeler yağmalanmıştı ve birçok de- ğerli eser daha sonra ABD'de orta- ya çıktı. Bu kez de gazetelere yansıyan il- ginç yağma haberleri var. Işte Ame- rikalı Çavuş Nathan Brasvvell'in an- lartıklan: "Bir Irakgeneralinin evinden ele geçirdiğim bayrağı internette sa- tışa koyacaktım, iyi para bırakabilir- di." Brasvvell; Saddam rejiminin ha- tıralanna şu sıralar çok büyük talep olduğunu eklemeden de edemedi. ABD gazetelerinde yer alan haberte- re göre Amerikalı komutanlar asker- lerine, "Irak'ı fethetmeye değil, hal- kının izniyle Saddam Hüseyin'i ikti- dardan indirmeye geldiklerini" an- latıyorlarmış®. Bu nedenle de asker- lere savaş anısı olarak Irak'tan "ga- nimet" getirmeleri yasaklanmıştı. ••• Faruk Pekin, Cumhuriyet Dergi'nin bu pazarki sayısında Irak'ta tehdit al- tındaki yerlerden sözediyordu. 1991 Körfez savaşı sırasındaki tarihe yö- nelik tahribatı anlatıyordu. 1991 sa- vaşında ünlü Ur Zigguratı çevresin- de 400 delik açılmıştı. 13 yerel mü- zeden dokuzu yağmalanmıştı. Bu- rada kaybolan eserlerin çoğu daha sonra New York müzelerinde görül- müştü. Pekin, özellikle antik Mezo- potamya kültürünün ciddi bir şekil- detahripedileceği inancındaydı. Bağ- dat'ın ele geçirilmesinden sonra or- taya çıkan manzara Pekin'in düşün- düğünden de daha büyük birfelake- ti gözler önüne seriyor. Irak yönetimi Körfez savaşı sıra- sında ve sonrasında 4 bin tarihsel eserin kaybolduğunu açıklamıştı. Şimdi bu sayı artık on binlerle ifade ediliyor. ABD'nin Irak'taki rolüne bak- tıkça, eski sömürgeciliğin yeniden hortladığını söylemek mümkün. Sö- mürgeciler de "medeniyet götür- mek" amacıyla Afrika'yı sömürge- leştirmişlerdi. öldürerek, yok ederek, doğasını, tarihini yağmalayarak. Iraktaki manzaralarabakınca ABD'nin bir yıkım makinesi olduğunu söyle- mek çok mu ileri bir değerlendirme? ••• ABD, kurtardığı 7 askerine sevini- yor. ABD'nin kurtulan yoksul çocuk- lan şimdi medyatik kahramanlar ha- line geldiler. Iraklılar ve dünyanın ço- ğunluğu ise yakılıp yıkılan bir ülkeye ağlıyor. Kolu kopan, evi yıkılan yakı- lan, tarihi silinen, her türlü doğal ve tarihi değerleri yağmalanan bir ülke- ye ağlıyor insanlık. Petrol başka yerterde bulunabilir- di. Ama bir başka Mezopotamya yok. GLOBALpOLtTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Savaş ve Ekonomi önceki pazartesi "Dûnya ekonomisi kötûye gidi- yor" demiştik. Daha sonra, IMR OECD ve The Eco- nomist de benzer tespitler yaptılar. Geçen hafta pi- yasalann tepkileri de ilginçti. Bloomberg'in analistle- rinden Caroline Baum, "Çarşamba günü savaş iyi- ye giderken piyasajar kötüye gitti" (10/04) sözJeriy- le hayretini dile getirdi. Yaygın inanca göre dünya ekonomisindeki, piya- salardaki istikrarsızlık ve gerileme esas olarak savaş beklentisinden kaynaklanıyordu. Savaş kısa sürer ve istenilen sonuca yol açarsa önemli bir belirsizlik or- tadan kalkacak, ekonomi hızla toparlanacaktı; Dow Jones endeksi yeniden 9.000'e çıkabilirdi. Geçen hafta ABD tüketim harcamalannda bir iyileşme gö- rüldü, dofar yen karşısında güçlendi, petrol fiyatlan- nın gerilemeye başlayacağına ilişkin inanç pekişti, ama bunlar ne piyasalara ne de genel beklentilere bir iyileşme getirmedi. Dûnya ekonomisi hâlâ sakat The Economist, birçok kez vurguladığımız bir nok- tanın altını çizerek açıklıyor bu beklentilerdeki belir- sizliği: Dünya ekonomisi hâlâ köpük sonrası fazlalar- la boğuşuyor ve hâlâ global büyüme dinamikleri 1995'ten bu yana büyümenin yüzde 50'sini sağlayan ABD ekonomisine bağımlı. IMF öngörülerine göre bu yıl Avrupa ve Japonya sırasıyla yüzde 1.1 ve yüzde 0.8 büyüyecek. Yüzde 1.5 büyümesi beklenen Latin Amenka'dan hayıryok. Tek ilginç hikâye Asya'da. IMF burada bu yıl yüzde 6.3 büyüme bekliyor. Ne ki IMF'nin hesaplan SAFtS etkisini içermiyor ve zaten Asya'nın toplam talebi motor olamayacak kadar düşük. Bu böl- gede bir iç talebe dayalı büyüme modeli gelişiyor ama yerel oyunculann rekabet gücü dünyanın geri ka- lanına burada çok fazla şans tanımıyor. Bu neden- lerle yüzde 2.6 büyümesi beklenen ABD hâlâ dünya ekonomisinin lokomotifi durumunda. ABD ekonomisi de... lyımserler ABD ekonomisinde görülecek bir can- lanmanın dünya ekonomisini de peşinden sürükle- yebileceğini düşünüyor. Ancak, ABD Hazine Bakanı John Snovv'a göre, "şirket kârian hâlâ zayıfve hem ABD'de hem de dünyada fazla kapasite sorunu et- kisinigöstermeye devam ediyor". Yine de "Bush yö- netimi askeri harcamalan arttınyor, vergileri düşürû- yor ve böyiece ekonomiyi canlandınyor, iç talebi güçlendirmeye çalışıyor. Bu koşullarda ABD yeniden dünya ekonomisinipeşinden sürükleyebilir" diyebi- lirsiniz. İlk anda makul görünen bu senaryonun bütçe ve cari hesap açıklannı sürekli arttırmak gibi birzaafı var. Bu yüzden Morgan Stanley baş ekonomisti Step- hen Roach, Bush yönetimi "Ekonomiyiyüzdürebil- mek için dünyanın başka yerierindeki fazla tasanvf- lan sürekli ve gittikçe artan bir oranda ABD'ye çek- mekten başka bir seçenek bırakmıyor" diyor. Ancak büyüyen cari hesap ve bütçe açığının ABD Dolan üzerinde gittikçe artan bir devalüasyon basıncı ya- rattığı da bir gerçek. Bu da ister istemez dolar cin- sinden değerlere yatınm yapmayı (ABD açıklannı fi- nanse etmeyi) düşünenleri endişelendiren, caydıran bir etken. Dolara talep artmayınca da dolar düşme- ye devam ederek bir fasit daire oluşturuyor; ABD ekonomisi de gereken dış kaynağı bulmakta giderek zorlanıyor Sihirli formül Işte tam bu noktada, devreye dolan destekleyebi- lecek sihirli bir formül, savaş, girdi. ABD'nin Irak pet- rollerini ele geçirmesi, hemen bu petrollerin Euro cin- sinden fiyatlanmasına son vererek dolara ek talep ya- ratacak. OPEC üzerinde oluşacak basınç, burada Euro ile yapılan flörte son vererek dolara talebi güç- lendirecek. Irak'ın inşasına ilişkin büyük yeni yatınm- lar, işlemler dolaria yapıldığında bir destek daha söz konusu. Nihayet, çevredeki diğer ülkelere de dolar- dan Euro'ya geçmeye kalkmanın ne kadar "tehlike- //'" etkiler yaratabileceğini de göstermiş olarak, ABD bir süredir dolan tehdit eden Euro'ya kayma süreci- ni tersine çevirebilecek. özetle savaş öncesinde dünya ekonomisini etki- leyen olumsuzluklar savaş sonrasında da etkilertni sür- dürüyor. Dolar üzerindeki basınç ancak siyasi müda- halelerle dizginlenebilir bir düzeyde. Yale'den Prof. Jeffrey Garten'in Financial Tımes'ta vurguladığı gi- bi, ABD'nin uluslararası ekonomik ilişkilerde de tek taraflı davranmaya başlama olasılığı da yüksek. Değisikliğin iptalini istedi CHP içtüzük için başvurdu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-CHP, bu yasama döneminde ilk kez Anayasa Mahkeme- si'ne başvurarak temel yasalarla ilgili içtüzük değişikliğinin iptalini ve iptal karan verilinceye dek yürürlüğün durdu- rulmasını istedi. CHP Grup Başkanve- kili OğuzOyan, "soniç- tüzükdeğişikliğrvlenıu- halefetin söz hakkmatecavüz edflmekistendi- ğmi" vurgular- ken, "Muhale- fetteyken doğru söyle- yenleri iktklarda da doğ- ruyusöyleınevedavctedi- yoruz" dedi. Oyan, CHP olarak bu dönem ilk kez Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarına dikkat çekti. Prof. Dr. OyaAras- h da "Bu, demokraside kara bir dönüm nokta- SKhr. MecKs başkanı, iç- tüzük konusunda uyan- larda bulunabüirdi,yet- kisi vardL Ama hareket- sizligi tercih etti" sözle- riyle Bülent Armç'ı he- def aldı. CHP'nin başvu- ru dilekçesinde; iktida- nn temel yasa belirle- mesi yapmasını kolay- laştıran içtüzük değişik- liğinin anayasanın baş- langıç,2, 7, 11,87,96, 148vel53.maddeleri- ne aykın olduğu vurgu- lanarak iptalı istendi. Di- lekçede, Anayasa Mah- kemesi'nin daha önceki iptali anımsatılırken "TBMM'de çoğuntağu tek başına eünde buhın- duran iktidar partisi, yürür- lüpn durdu- nümasıiçinge- çecekkısasüre- den ve anayasadaki 'ip- tal kararlan geriye yürü- mez' hükmündenyarar- lanarak peş peşeçok sa- yıda uzun >asa\ı temel yasa adı altinda madde- leridahigörüştürmeden \asalasurma hazırhğıve kararfahğı içerisinde ol- duğunumı sergilemek- tedn"" denildi. Arınç'm önceki dönemde "Böy- le bir ziDete tahanunül edemem. Vlcdanlarmı- 2a seslenij'onım. Böyle bir ayıptan TBMM'yi kurtann" sözlerine de yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle