Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15NİSAN2003SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK
TABIATLI
ÎSTANBUL
EJEKDÎSÎ
ABDÜLCAKBAZ1
15
E.4FİKULADE
MACIRALARI
$|lMl>ı/6ır4J_£ft.CE VIL
Başsavcılık, Manisa Davası karannın düzeltilmesi için ileri sürülen gerekçeleri yeterli görmedi
îşkencecipolislereret• Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, 14gence
işkence yaptıklan için hüküm
giyen polisler hakkındaki
dava dosyasını infazın
yapılması için
Manisa Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay Cumhunyet Başsavcılığı,
Manisalı gençlere işkence
davasından hüküm giyen 6 polisin
karar düzeltme istemini reddetti.
Başsavcılık, polislerin istem için
ileri sürdüğü gerekçeleri yeterli
görmedi. Işkenceci polislenn,
AvTupa Insan HakJan
Mahkemesi'ne başvurmalan
bekleniyor. Edinilen bilgiye göre,
davada cezalan onanan 10 polis
memurundan HaKl Emir, Ramazan
Kolat Musa Geçer, Engin Erdoğan,
Turgut Ozcan ve Atilla Gürbüz,
karar düzeltme isteminde bulundu.
tstemi değerlendiren Yargıtay
Cumhunyet Başsavcılığı, Yargıtay
8. Ceza Dairesi'nin onama
karannın düzeltilmesi için ileri
sürülen iddialan yerinde görmedi
ve dava dosyasını, infazın
yapılması için Manisa Cumhuriyet
Başsavcıhğf na gönderdi. Manisa
Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Aralık
1995'te yasadışı DHKP-C örgütüne
yönelik operasyonlarda gözaltına
alınan 14 gence işkence yaptıklan
gerekçesiyle yargılanan polis
memurlan Engin Erdoğan, Musa
Geçer ve Ramazan Kolat'ı 11
mağdur için 110"ar ay, Turgut
Özcan'ı 7 mağdur için 70 ay. Atilla
Gürbüz'ü 10 mağdur için 100 ay ve
Başkomiser Halil Emir'i 13 mağdur
için 130 ay hapis cezasına mahkûm
etmişti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi de
yerel mahkemenin karannı
oybirliğiyle onamışrı. Bu durumda,
Infaz Yasası'na göre hükümlü
pohsler Erdoğan. Geçer ve Kolat 3
yıl 8 ay, Özcan 2 yıl 4 ay, Gürbüz 3
yıl 4 ay ve Başkomiser Emir 4 yıl 4
ay cezaevinde yatacak. Karar
düzeltme isteminde bulunmayan 4
polis de isterlerse daha sonra karar
düzeltme isteminde
bulunabilecekler.
DEV-SOL DOSYALARI
Hadeler
yok oldu
ÖZGÜRERBAŞ
DemokratUdeşmeyolunda açık mektup
DEHAP'hlar, yurt gendinde "demokratikteşme
yolunda açık mektup kampanyasTna kabknak
üzere aydın, yazar ve sanatçuara mektup
gönderdifcr. DEHAP Divarbakır Kadın KoHan
yönetid ve üyesi 30 kişi, dün Büyük Postane önünde
biraraya geldi. Aydın, yazar ve sanatçılara açık
mektup gönderen DEHAP'hlar, demokratikleşme
için sorunlann askeri müdahaleyle çözülmemesini
istediler. Mersin'de ise Merkez Postanesi önünde bir
araya gelen DEHAP'hlar adına basın açıklaması
yapan Döne Güzel ve Teifa Anç gözaltına ahndı.
(Fotoğraf: ÎBRAHİM KARAASLAN)
KTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilici'ye maaş kesme cezası verildi
'Rüşvet var' dedi, ceza aldıTRABZON (AA) -Karadenız Tek-
nik Üniversıtesi (KTÜ) Tıp Fakülte-
sı Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bilici'ye,
Trabzon ve Van'daki iki yerel gaze-
tede yayunlanan makalelerinde, *üni-
versteİerde herkesin rfişvet akuğmı"
yazdığı gerekçesiyle maaş kesme ce-
zası verildi
KTÜ Rektörlüğu yetkilileri, Doç. Dr.
Bilici'nin, Günebakış gazetesinde ya-
yımlanan yazısında, "ûniversitelerde
rektörden rektöryardımcısına. dekan-
lardan hocalara kadar herkesin rüş-
vet akhğT ibaresine yer verdiğini be-
lirttiler. Bilici'nin, yazıda doğrudan
doğruya KTÜ'yü hedef almadığıru,
Türkiye'deki bütün üniversiteleri kas-
tettiğini ifade eden yetkililer, "Bitici
hald<ındaflgiiyörıetirıefikgereğincedi-
siptin soruşturması başknldL Soruş-
turma sonunda, Bihci'ye maaş kesme
cezası verikh'" dediler.
Doç. Dr. Bilici ise Trabzon'da ya-
yımlanan Günebakış gazetesi üe Van'da
yayunlanan Şark Yıldızı adlı yerel ga-
zetelerde, "YÖK Gergmüği'' başlık-
h makalesinin ocak ayında 5 seri ha-
linde yayımlandığıru söyledi. Maka-
leyi yazdığı dönemde YÖK üe ilgilı
yasa tasansı hazırlandığını. yasa tasa-
nsıyla bırlikte YÖK'ün de gündeme
geldiğını ıfade eden Bilici. "Ben
YÖK'ün vapısını, mevcut problemle-
ri ve bunun pratikteki yansunalanru
yazmaya çahştirrT dedi.
Doç Dr. Mustafa Bilici, "Yaamda,
ne KTU ne onun rektörü ne oradaki
yöneticilerie ilgiÜ isim. inıa söz konu-
su. Bana göre rektör, insanlan fiyakat
değfl desadakatesasmagöredeğerlen-
dirdigi için, kendisine sadık olmayan-
ları cezalandırmayı u\gun görüyor.
Ben de bu sınıflandırmadan nasibimi
akhm" diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nın 100 klasörün kaybolması nede-
nıyle Dev-Sol ana davasının bozulma-
sını istemesi hukuksal bir tartışmayı
da gündeme getırdi.
Davanın avukatlanndan OktayKök.
tarihi belge özelhğı de taşıyan yargı-
lamaya ılişkin klasörlerin kaybolma-
sını "Türk yargısı adına yüz karası"
olarak nitekdi. 1980 ile 1985 yıllan
arasında avukat olarak çok çile çek-
tiklerini dile getiren Kök, "Bizim yap-
üğumz savunmalann yanı sıra sanık-
lann tarihi ifadeleri var. 1968'den baş-
layarak bu insanlann örneğûı ABD
hakkında söyledikleri bugün doğru
çıkryor ve şimdi Idmse söyteyemiyor.
Bunlar yok edilmişlir" dedi. Kök,
böylesine önemli bir davada klasör-
lerin kaybolmasının vahim ve düşün-
dürücü olduğunu söyledi.
1245 klşl yargılanmıstı
Dava avukatlanndan Osman Ergin
ise "kayıpklasörskandalınırr sıkıyö-
netim yargısının ve 12 Eylül mantı-
ğının ne olduğunu göstermesi açısın-
dan çok iyi bir örnek olduğunu söy-
ledi. Dev-Sol davası sürecinde bazı sa-
nıklann 4 yıl hapis yattıktan sonra hâ-
kim karşısına çıkabildiğini anlatan
Ergin, 10 yıllık bir yargılamada bazı
sanıklarla mahkeme heyetinin en faz-
la beş kere karşı karşıya gelebildiği-
ni belirtti. 7 ayn iddianameyle 1243
kişinin yargılandığı Dev-Sol davası-
nın 5 hâkimli sıkıyönetim mahkeme-
sinde yapıldığı ve bunlardan birinin
de hâkim olmayan bir subay olduğu-
nu anımsatan Ergin, "Bugün tarüşı-
lan adii yargüamadan bahsetmek da-
hi mümkün değiL " diye konuştu. Da-
vanın Yargıtay tarafından bozulması
durumunda yargılamanın nasıl yapı-
lacağı ise belirsizliğini koruyor.
ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr
Türkiye'deki internet ve bilgisayar
kullanıcılannın çok uzun sürediren bü-
yük sorunlan, bu konuda başvuracak
bir kaynak kitap bulamamak. Bili-
şimle ilgili klasik, güncel ve uç konu-
larda özlü ve yetkin bir Türkçe kay-
nak ne yazık ki yok. Sektörün tarihi-
ne ilişkin bilgiler ise kınk dökük. Is-
tediğiniz anda elinizin altında buluna-
cak, gerektiği anda başvurabileceği-
niz bir kaynak eksikliği hemen her
gün kendini hissettirir oldu.
Türkiye Bilişim Vakfı da aynı kay-
gılan duymuş olacak ki bir bilişim an-
siklopedisi hazırlığı içine girmiş. İn-
ternet Haftası'na ilişkin pek çok et-
kinliği yaşadığımız şu günlerde Tür-
kiye Bilişim Vakfı'ndan gelen bu gü-
zel haber çok sevindirici. Vakfın Pro-
jeler Koordinatörü Tuncer Üney ve
Füsun Ankan gazetemize uğrayıp
projelerini uzun uzun anlattılar.
Tuncer Üney yılda iki kez üniversi-
teterde yaptıktan toplantılarda belirgin-
leşen bu isteği yaşama geçirmek için
çalışmalannın artık son aşamasına
çeldiğini anlattı. Üney'in anlattıklan-
ra göre ansiklopedi 2 ana başlıktan
cluşacak, evrensel ve Türkiye'ye öz-
çükonulardiye. Tarihsel süreç içinde
Bilişim Ansiklopedisi yazjlıyor
Türkiye'de yaşananlann da genişçe yer
alması planlanan ansiklopedi için 400
madde saptadıklannı belirten Üney, 30
ana konu için 30 editörün çalıştığını
ve her konu için uzmanlanndan 3-5
sayfalık makaleler alacaklannı söyle-
di. Madde yazımında, magazin bilgi-
den çok, bilmeyen bir kişinin bile an-
layabileceği sadelikte yazılara ver ve-
rilmeye çalışılacak.
Bilişim sektörünün yaşadığı ve ha-
yatın çeşitli alanlannda kendisini his-
settiren Ingilizce terimlerin Türkçe
karşıhklarının bulunduğu birdesöz-
lük içermesi düşünülen bilişim an-
siklopedisinin şimdilik bin beş yüz
sayfadan oluşması planlanıyor. An-
cak, diye ekledi Tuncer Üney "Bu, an-
siklopedinin durağan bir kitap olma-
sı demek değil"
Üney "Nasıl" sorusunu şöyle ya-
nıtladı: "Ansiklopediyaşayacak. Ek-
leri olacak. 2 yılda bir 3 yılda bir ye-
nilenecek. Ancak online olarak sü-
rekli yenilenecek, güncellenecek.
Ansiklopedide alfabetikbirdizin ola-
cak ama.. değişikarama dizinleride
yer alacak. Internette ise bir arama
motonı sayesinde kelimelerle de ara-
ma yapılabilecek."
Ansiklopedi'ye ilişkin ilkelersapta-
nırken Türkçe'ye ayn bir önem veril-
mişolması çok sevindirici. llkelerbö-
lümünde Türkçe'ye ilişkin şu ifade-
ler yer alıyor:
Makaleler doğru, tutarlı, ve özenli
bir Türkçe ile yazılacaktır.
özellikle, Türkiye Bilişim Derneği
(TBD) ve Prof. Dr. Bülent Sankur'un
İnternet trafiğî ikiye katlanıyorDünyagenelinde-
ki İnternet trafiği,
önümüzdeki 5 yıl
boyunca her yıl 2 katına çıkıyor olacak. Dünyanın ön-
de gelen pazar araştırma kuruluşlanndan IDC'nin araş-
tırmasına göre, 2002 yılında günde 180 petabit dolay-
lannda olan internet trafiğinin hacmi 2007 yılı sonun-
da günde 5 bin 175 petabite çıkacak.
ABD'nin Kongre Kütüphanesi'ndeki basılı eserier-
deki veri hacminin sadece 10 terabayt olduğuna dik-
kati çeken araştırmacılar, internet üzerinden akan ve-
ri trafiğinin boyutlarının buna kıyasla çok büyük bir ra-
kama ulaştığını vurgulu-
yorlar. Araştırmacılar,
2007 yılında internetten
gün başınaerişilen, indirilen ve paylaşılan bilgi mikta-
nnın bütün bir Kongre Kütüphanesi'ndeki kitaplann ve-
ri hacminin 64 bin katını aşacağını belirtiyoriar. Geniş
band ağ teknolojilerinin benimsenme düzeyi yüksel-
dikçe intemet trafiğinin da katlanarak büyüyeceği ön-
görülüyor. İnternet üzerinden geçen veri trafiğinin 2007
yılı sonunda yüzde 60'nın bireysel, yüzde 40'ının ise
kurumsal kullanıcılar tarafından gerçekleştirileceği de
araştırmada yer alan bulgular arasında.
2002 basımlı sözlüklerinin temel kay-
nak olarak kullanılması önerilmekte-
dir. Aynca TBV'nin Bilişimde özenli
Türkçe Çalışma Grubu'nun web si-
tesindeki bilgilerinden de yararlanı-
labilir.
Makalelerin bilımselliğine özel bir
önem verilecek olan ansiklopedide her
yazının sonunda önemli başvuru kay-
naklannın gösterileceğini söyleyen
Tuncer Üney, teknik rapor gibi erişi-
mi güç olabilecek kaynaklann kulla-
nılmarnası ve İnternet kaynaklannın
kalıcı olabılecekler arasından seçilme-
sini önerdiklerinı belirtti.
Ağustos ayında piyasaya çıkanlma-
sı düşünülen bilişim ansiklopedisi an-
laşılan o ki masalanmızda bilgisayar-
lanmızın yanında değişmez bir yer
bulacak.
Teşekkürier Türkiye Bilişim Vakfı.
î Duvara Tebeşirie Yazılan
; 'Savaş istiyoruz!'
( En önce vuruldu
Bunu yazan
Bertolt Brecht
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Ve 0 Yüzlerce Çocuk..
Irak istilasında yaralanan çocuklardan acaba ka-
çı ilaçsız, müdahalesiz bir biçimde, adeta kader-
lerine terk edilmiş olduklan için hâlâ hayatta kala-
bildiler?
Geçen hafta, bu yaşıma karşın yaşadığımız yer-
yuvarlağında 'insanlık'tan nasibini sürdüren onca
devlet ve bir o kadar da örgütün bulunduğu gibi
bir saflık içerisinde, o çocuklara el uzatılması için
iki yazı yazmış, bir de Flash TV'deki pazar gecesi
söyleşisinde sorunu dile getirmeye kalkışmıştım.
Kızılay Genel Başkanı Dr. Ertan Gönen, olayı Ulus-
lararası Kızılhaç Orgütü'nün çalışmaya başlaması
dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan toplan-
tıda gündeme getırdiğini, ABD'nin Ankara Büyü-
kelçiliği temsilcisinin de sorunu VVashington'a bil-
direceğini söylemişti.
Buraya kadar her şey biraz yavaş da olsa doğal
birseyirizliyordu.
Çünkü Irak topraklan üzerinde koalisyon uçak-
lan uçuyor ve 'düşman hedefleri'ni sürekli bom-
balıyordu. Aşağıdan da bu uçaklara karşı savun-
ma ateşleri açılıyordu. öyle bir hengâme içerisin-
de, Kızılhaç ya da Kızılay bayraklı konvoylann gü-
vencesini sağlamak imkânsız olabilirdi. Kızılay Baş-
kanımız, yaralılann yattıklan yörelere ulaşabilecek
yardım araçlannın saldınya uğramaması için belir-
li bir ateşkes gerektiğini düşünmekte haklıydı.
Aynı düşünce Dışişleri Bakanımızın da kafasında
olmalıydı. O da ilk fırsatta bu çocuklann, hatta öte-
ki yaralılann da Türkiye'ye getirilmesi için bizim açı-
mızdan her türlü hazırlığın yapıldığını söylüyordu.
Kısaca, ABD yetkililerinden haber bekliyorduk.
Savaş, geçen hafta perşembe günü hızını yitir-
di. Bağdat ve ardından öteki kentler de birer ikişer
düşmeye başladı. "Insanlıkdüşmanı diktatör" ka-
yıpiara kanştı.
Meydan "insanlık için kendisini adamış, banş,
demokrasi ve insan sevgisinden yana" olduğunu
sık sık yineleyen, dünyanın en büyük süperdevle-
tinin inisiyatifine kaldı.
Haydi Amerika. Haydi, Birleşik Devletler'inözgür-
lük sevdalısı bireyleri, yöneticileri .Hiç değilse 12 sa-
atlik bir ateşkes ilanı olsa da şu yaralı çocuklan to-
parlayıp Türkiye Kızılayı'nın, sizin belirleyeceğiniz
görev noktalarına getirilmesini sağlasanız ya.
ABD'nin, en azından bugünlerde, bu konudaki
duyarlılık kanalını açmayacağı apaçık anlaşılıyor. Dün-
yanın en büyük devleti olmanın azameti içinde,
Ankara'dan gelecek olan insani yardım isteklerini
bile duymamaya, yanıtlamamaya karariı olan ABD
yönetimi, ne inleyen çocuklar karşısında yumuşu-
yori Ne de kısa birateşkesi gündeme getirmeyi dü-
şünüyor.
Diplomatlara göre, ABD tezkereyi kabul etmemek-
le, sadık müttefik konumunu yitiren Türkiye'nin, in-
sancıl duygular alanında kendisinden bir adım ön-
de olmasını ıçine sindiremiyor. Üstelik, bölgesinde
bu tür adımlar atarak ağırlık taşımasını da istemiyor.
Maalesef, ağızlannın payını almışçasına bir te-
vekkül beklentisi içine girmiş olan yöneticilerimiz
de önümüzde bir 23 Nisan tarihi olduğunu, o gü-
nün bağımsızTürkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk
tarafından, önce kendi ülkesinin, daha sonra datüm
dünyanın çocuklanna armağan edildiğini bile res-
mi bir çağn ile anımsatamıyoriar. öyle bir gün için,
bütün hınçlann biryana bırakılıp yaralanmış, organ-
lannı yitirmiş, çoğu anasız babasız kalmış Iraklı ço-
cuklara Kızılay'ın el uzatmasının Cenevre antlaş-
malan ile de önlenemeyeceğini, yeni Hitler'lere
söyleyemiyorlar. Belki de söytemek istiyortar ama,
birilerinden korkuyoriar.
Ve o yüzlerce çocuk, birilerinin o susuz, enerji-
siz hastanelerde kıyıda köşede kalan ilaç ve ge-
reçleri de yağmalarken ya ayaklar altında çiğneni-
yor; ya da bakımsızlıktan yaşamlannı yitiriyoriar.
Acaba Akif'in "Medeniyet dediğin tekdişi kal-
mış canavar"\ gerçekten böyle mi istiyor?
Bilgi Notu: Gazeteciliğini bugün "Cumhunyet"
yazan olarak sürdürmekte olan Orhan Birgit'in, yıl-
lardan beri üyesi bulunduğu Basın Konseyi Yük-
sek Kurulu'nda yeniden görev almasının, gazete-
sinde haber olması, adaşım Sevgili Orhan Erinç'in
niçin tepkisini çekiyor? Doğrusu anlayamadım.
Cumhuriyet gazetesi, kurum olarak Basın Kon-
seyi'nin üyesi değil. Ama, Cumhuriyet'te çalışıp
konseye üye olan gazeteciler, benimle de sınırlı
değiller. Ben, Tünkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin de
eski bir üyesiyim. Çevresinde sakın mizacı ile ta-
nınmış olan TGC Başkanı'nın, meslektaşlanna han-
gi örgüte üye oluriarsa Cumhuriyet'te gazetecilik
yapabileceklerini içeren kurallar getirmeye kal-
kışacağını hiç düşünmemiştim.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt@e-kolay.net
Kent pfanlamacılarının uyarısi:
Golftopıma
doğaya vunıhıyor
GURSU KUNT
ANTALYA - Zengin
turistin tercihi olan ve
Antalya'da yoğunla-
şan golf sahalanna
her yıl bir _
yenisi ek-"~
leniyor. Kent plan-
cılan golf alanlannın
kontrolsüz büyüdüğü-
ne ve tanm arazileri-
ni yok ettiğine dikkat
çektiler.
Akdeniz Üniversi-
tesi Ziraat Fakültesi
Peyzaj Nlimarlığı Bö-
lümü Öğretim Üyesi
Doç. Vefi Ortaçeşme
ve Araştırma Görev- *"*
lisi Emrah Yıldırun ın
yürüttüğü "Ekolojik
Planlama Yaktaşunıyla
Antaha'nuı Doğu Kr>>
iannda Golf Sahası Ya-
punuıa Uygun AJanla-
nn SaptanmasT konu-
lu araştırma. ilginç veri-
ler ortaya koydu.
Buna göre Antalya'da
her yıl yenileri eklenen
golfsahalan, bugüne ka-
dar toplam 350 hektar
birinci ve ikinci sınıf ta-
nm arazisinin yok
olmasına neden
oldu.
Golf sahalan
nedeniyle çok sa-
yıda ağaç kesildi.
Kontrolsüz büyü-
yen golf sahalan-
nın, potansiyel za-
rarlannın da olabi-
leceğini belirten
-J Doç. Ortaçeşme. şu
/ bilgileri verdi:
fr- "Popülasyonu az
bitki ve hayvan türie-
rinin,yaşam alanlan tah-
rip edüdiği için onlann
nesli de tehlikeye girebi-
ür. Oyüzden, kurulacak
golfsahasuıda\aban ha-
yatı ve bitki örtüsü iyi
tespit edilmeli. ÖzeDikle
kum zambaklan tehdit
altjnda."