05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15NİSAN2003SALI OLAYLAR VEGORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL llyandırmazsan Uyanacak Değil!' '...Hızır gelip de bir kez daha ömrümün bir bö- liımünü yaşama fırsatı verse, ben ilkyıllan seçerim. Patlak ayakkabılanm, yan aç midem, üşüten giysi- leıimle, cumhuriyetimin ilk yıllarını. Çünkü saygın bir ülkenin, onurfu vatandaşlanydık." Sevgili Aydın Boysan'ın bu sözleri, sanki benim sözierim... Onuriu vatandaşlık... Bunu Atatürk. sonra da Inö- nü'nün dönemlerinde yaşamış olanlar bilir. Çünkü tatmışlardır, yaşamışlardır. Yokluğa, yoksulluğa kar- şt baş eğmemişler, yenilgiyj benimsememişler, dün- yanın en güçlü bir ülkesinin bireyleri olmanın, böy- le bir inancın, bir güvenin içinde yaşamışlardır. Be- nım kuşağım, haydi haydi bir sonraki kuşak, ama daha sonrası!.. Bir göz atın çevrenize, gazetelere, TV'lere, TBMM'deki konuşmalara, başbakan saydığımız ki- şınin tutumuna, onun dünkü sözlerine, davranışla- rtna!.. Seçmenin dörtte birinin oylanyla iktidara ge- len bir partinin ülkeyi nereye götürdüğüne... Tek bir amaçlan var, Fethullah Hoca adh kişinin öğütleri- ne uyarak laik cumhuriyetin dayandığı temel ilkele- ri değiştirmek, her işe her köşeye, laiklik, cumhuri- yet, Atatürk karşıtı adamlan yerleştirmek!.. Irak'taki savaş, daha doğrusu ABD'nin, impara- torluğunu kurmak yolunda ilk adımını atması, bir fır- sat oldu laik cumhuriyet ilkelerini yok etme çalışma- lannı hızlandırmalanna!.. Dış ülkelerdeki gezileri, ABD'ye önce yakınlık sonra çekingenlik, hem bizi hem dış dünyayı, hattaABD'yi bile kandırmak oyun- lannı sürdürmek... Gerçek niyet, fırsattan yararlanıp tüm önemli yerlere adamlannı oturtmak!.. Böyle hesaplara, isteklere göre onur, şeref diye bir değer yoktur. Bir bakın geçmişlerine! Ne demiş- ti şimdi başbakan olan kişi, "Yolumuzun üstünde bir inek var, onu bir yana itmeden ileri gidemiyo- ruz". Neydi o inek? Atatürk ilke ve devrimlerine da- yanan laik cumhuriyet değil miydi? Şimdi yol açıl- dı, git gidebildiğin kadar, hangi çıkmaza ya da ba- tağa... Günlerdir çirkin yağmalamalar seyrettik. Bağdat, Musul, Kerkük'te yoksul insanlar, evleri, bankalan, otelleri, elçilikleri bastılar. Ülkeye özgürlük getirdik- lerini söyleyen ABD askerterinin gözleri önünde!.. Biz o yağmalan izlerken kendi ülkemizde hızlı bir yağ- ma, bir kapmaca, bir bölüşmece yaşandı, yaşanı- yor... Muhalefet partisi ise Atatürk çizgisinden uzak- laştığından beri uyuşuk, miskin, korkakbirçizgide... Böyle giderse Boysan'ın anlattığı o güzel, o onuriu, o güvenli günler bir hayal olarak anımsanacak... Çetin Attan, "enseyikarartmayın"diyor durma- dan!.. Ense değil, yürekler, beyinler karanlığa gömü- lüyor. "Bizi böyle bırakmazlarmış bu yüzyılda..." Iş- te kurtancılar. Işte o kurtarma sırasında ülkemizin içi- ne sürüklendiği onursuzluk! "Bir de bakanz, 1920'lerin, milli mücadele kah- ramanlannın torunlan uyanır..." diyor umutla Aydın Boysan... Ama Dağlarca'nın söylediğini de unut- mayalım: "Uyandırmazsan uyanacak değil." N O VI T A S Turizm KASTAMONU - SAFRANBOLU (24-27Nisan) İYONYA - KARYA (22-27Nisan) Tel: (0212)251 28 08 pbx e-mail: novıtas.ânoMtas cotn tr web: \vwwno\ıtas com.tr Cumhuriyet t i t a p 1 a r ı MUSTAFA BALBAY KİTAPLARI • ÇtNIN LZUN YCRCYÜŞÜ CumhuÎYİ Ça| Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No 39/41 kitaptadûbü(34334)CağaloğIu-WbulTel:(0212) 51401 % Şansın Tüzün HAVANALIİSA Bazen gidilemeyen bir şehir, daha derin izler bırakır insanda, yaşanamayan bir aşk gibi tıplu. Bir şehir aşığıyım ben... Biı gönül gezgını olarak nereye gıdırsern gideyim, her zaman en büyük ve tek aşkım olarak kalacak şehnm içinse tek bır sözüm var: Daima haremindeyim Istanbul... | >" Curnhurtye< Çag Pazarlama A Ş Türkocağı Cad No.39/41 > kitap kulübü (34334) Cağaloğlu-tstanbul Tel (0212) 514 01 % 'Savaşa Hayır' Yeterli Olamaz... Dr. Ümit KARDAŞ Hukukçu Küreselleşme olgusunda sorul- ması gereken en önemli soru ger- çekçi politik (reel politik) söylem ve uygulamanın insanı temel al- mayan, güç ve çıkarlann ön plana çıktığı bir süreçten ınsanın temel- li bir ortak yapılanmaya nasıl dö- nüştürüleceğidir Küresel düzeyde ûlkelerarası gelir dağılımındakı bü- yük fark çok önemh bır gerçeğe işaret etmektedir. Insani Kalkınma Raporu'na göre yüzde 20'lik gelir grubu dünya gelirinin yüzde 86'sı- nı, yüzde 60'lık gelir grubu dünya geurinin yüzde 13'ünü, yüzde 20'lik gmp ise dünya gelirinin yüzde 1' ini almaktadır. Yani dünya toplam nü- fiısununyüzde 80'i dünya gelirinin yalnızca yüzde 14'ünü elde eder- ken, kuzeydeki ülkelerin kişi başı- na düşen ortalama gelirleri güney- dekı ülkelenn ortalama gelirinden 18 kat daha yüksek bulunmaktadır. 1998 istatistıklerine göre dünya nü- fusunun yüzde 28'i günde 1 dolar- lık gelirle açlık sınınnın altında ya- şamaktadır. Dünya nüfusunun 6.2 milyan aşması, bu nüfusun yansı- nm 25 yaşın altında olması ve bu genç nüfusun yüzde 63 'ünün azge- lişmiş ülkelerde bulunması önem- li ve anlamh verilerdir. Bu nüfus pat- laması. nüfus artışırun söz konusu olduğu ve genç nüfusun ağırlıkla artış gösterdığı ülkelerde eğitim, sağlık ve altyapı hizmetleruun ye- tersizliği, enerji sıkıntısı, yoksulluk, ışsizlik, susuzluk gibı sorunlann artmasma neden olmaktadır. Bu ülkelerdeki genç erkeklerin yüzde 96'sı, genç kızlann yüzde 76'sı en alt düzeyde eğitim alabilmektedir- ler. Araştırmalar dünyada 8.7 mil- yar hektarhk tanm ve orman ala- nının dörtte birinin son 50 yılda yok edildiğini. dünya balık kay- naklannın yüzde 70 inin ortadan kalktığmı ortaya koymaktadır. Ay- nca her yıl kötü beslenme, solunum rahatsızhklan, sıtma, kızamık gi- bi hastalıklar nedeniyle 5 yaşın al- tında 11 milyon çocuk ölmektedır. Yaklaşık 60 milyon insan AIDS hastası ve bunlann yüzde 94'ü bu ülkelerde yaşıyor. Her yıl 8.8 mil- yon ınsan verem hastalığına yaka- lanıyor ve 1.7 milyon insan bu has- talıktan ölüyor. Bu ülkelerde su- dan kaynaklanan hastalıklar sonu- cu her yıl 6 milyon insan yaşamı- nı yıtiriyor. Tüm bu sorunlar 2002 yılı 26 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasmda Güney Afrika Cumhuri- yeti'nin başkenti Johannesburg'da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kal- kınma Doruğu'nun gündemmad- delerini oluşturdu. Doruk, yoksul- luğu ortadan kaldırmak, sürdürü- lebilir üretim ve tüketim biçimle- rine dayalı yaşam standartlanru iyi- leştirmek ve küreselleşmerun her- kes ıçin yararlı olmasıru sağlamak üzere Rio Dünya Doruğu'nda ve BM Binyıl Kalkınma hedeflerinde verilen sözlerin yerine getirihnesi için dünyanın zengin ülkelenne gö- rev ve sorumluluk yüklemektedir. Internet ve telefon kullarumında- ki en zengin ile en fakir arasında- ki uçurum bilgi ve enformasyon teknolojilerinı kullanan ülkeler le- hine üstünlük yaratmakta ve söz konusu uçurum büyümektedir. Bil- gı, enformasyon ve sermayenin sı- nır tanımadığı ve küreselleştiğı bir ortamda zengin ülkelerle azgeliş- miş ve gelişmekte olanülkeler ara- sında gelir ve gelişme farklan gi- derek artmaktadır. Söz konusu olumsuzluklar ulus-devletlerde sos- yal patlamalara neden olmakta, bu- nun sonucu olarak ınsan haklan ihlalleri çoğalmakta, demokratik- leşme süreci zayıflamaktadır. Bu- na bağlı olarak küresel ve bölge- sel terör eylemleri de tehlıke işa- reti vermektedir. Küreselleşme bir olgudur ve bu olgunun dışında kalma olanağı yok- tur. Bılgının, enformasyonun ve sermayenın küreselleşmesı olum- lu bir gelişmedir. Ancak bu geliş- meden kimlerin ne oranda yararlan- dığı gerçeği ortadadır. Dünya artık küreselleşmeyle birlikte gelir pay- laşımının giderek bozulduğu, ge- lişmekte olan ülkelerde üretımin düşük kaldığı, açlıktan ve hasta- lıktan dolayı çocuk ölümlerinin art- tığı. çevrenin enerji kullanımının artmasıyla birlikte hızla kirlendi- ği, silah üreten teknolojilerin glo- bal politikalan etkilediği, önyar- gılann ve çelişkilerin kol gezdiği bır gezegen. Insanlık bağrından doğduğu yaratıcı ve üretken geze- genini, hem kendi cinsini hem do- ğadaki tüm canlıları yok edecek şekilde kullanmaktadır. Insanlan üretken ve mutlu kıla- cak bir büyümeye nasıl geçilecek- tir? Çalışma koşullannda, iş gü- vencesinde. insan haklarında or- tak standartlar nasıl sağlanacaktrr? Temel sorun insanı ve içinde yaşa- yan tüm canlılanyla doğayı temel alan bir insansal (insani) yapılan- ma nasıl oluşturulacaktır0 Amacı bu sorunlara çözüm arayan bir kü- reselleşme çabası ancak dünyaya banş, huzur ve mutluluk getirebi- lecektir. O zaman bu yapılanma te- melde sılahlanmaya, sılahlann üre- tihnesıne, savaşa, askeri güce, tek- nolojinin insanlığm yaran dışın- dakı alanlarda kullamknasına. in- san emeğinın sömürülmesuıe. ın- san haklan ihlallenne karşı bu" ya- pılanma olacaktır. Sorunun özü bu- dur. bunun için de çözümü zordur. Ancak insanlık, insanı ve doğayı te- mel alan bir dünya bilinci oluştur- ma çabalanndan vazgeçmemeli- dir. Küresel dûzenlemeler.» İnsanı temel alan bir küreselleş- me için banş ve huzurun egemen olduğu ve refahın yaygınlaştınldı- ğı bır dünja için mevcut küresel dü- zenlemeler yeterli midir? Bu kuru- luşlar söz konusu amaca yönelik bir yapılanma ve uygulama içinde mi- dirler0 Bu sorulara olumlu yaıut verme olanağı bulunmamaktadır. Ekonomi politıkalannı yönlendiren ve kaynak dağınmını düzenleyen pi- yasa olmayıp. baskın ve denetlene- me>r en güç IMF, Dünya Bankası, G- 7 Grubu, Dünya Ticaret Orgütü gi- bi uluslararası kunıluşlardır Bu yapılanma içinde yapısal uyam ola- rak gelişmekte olan ülkelerce uy- gulanması istenen ekonomik re- fonnlann kabul edilme ve uygulan- ma süreci gerçek bır demokratik sü- recin dışında cereyan etmektedir. Aynca bu kuruluşlann gizülik için- de ve global güçlerin çıkarlarına uygun olarak oluşturduklan polı- tikalann dünya halklarının dışlan- dığı antidemokratik bir süreç için- de kendılerine dayatılıyor olması tartışılması gereken bir noktadır. Böylece küreselleşme politikalan güçlü ülkelerin küresel örgütler aracılığıyla antidemokratik bir sü- reçte oluşturduklan kararlann güç- süz ülkelere dayatılıp, o ülkeler içinde de antidemokratik bir şekil- de kabul edilmesi ve uygulanma- sı sonucunu doğurmaktadır. Kjsacası, gelinen noktada dün- yadaşlann salt "Sav^şahayır" slo- gamyla tepkilerini ortaya koyma- lan yeterli değildir Teknolojik iler- leme tek başına çözüm değildir. llerlemenin etkileri tarafsız değil- dir Üerlemeninetkılenni olumlu ya da olumsuz kılan tek şey siyasal ka- rarlardır Bu nedenle dürryadaşla- nn isteyecekleri şey savaşa. adalet- sizliklere ve eşitsızliklere neden olan dünya sisteminin ve bu siste- mi temsil eden uluslararası örgüt- lerin insana ve doğaya hızmet eden. msanlığın kanla yoğurulmuş biri- kimi olan uluslararası evrensel hu- kuka ve demokrasiye uygun yapı- lanmalarkonumuna getınlmelendır. O halde dünyadaşların söylemi "Demokrasi ve hukukla yöoetilen insan ve doğa temeffi bir dünya" olmahdır. Hayatınızda Axess varsa, Yaran'da bol bol chip-para var. Aynca "nereden de bildin dedirtecek sürpriz hediyeler de var. Hayatınızda Axess varsa, sık sık alışvehş yaptığınız her yerde bol bol chip-para var, taksit var. Onbinlerce üye işyerinde bol bol chip-para var. Mesela Varan'da harcamanızın %1'i kadar chip-para var. Chip-paralarınızı anında kazanıyor, anında harcıyorsunuz. Sık sık alışvehş yaptığınız her yerde "nereden de bildin" dedirtecek sürpriz hediyeler var. Hayatınızda Axess varsa, dünyanın neresinde olursamz olun, her yerde chip-para var. Peki sizin hayatınızda ne var? Bütün bu özelltkler, şu anda sahip oldugünuz Axess kart için de geçertldir. 444 25 25 www.axess.com.tr PENCERE Araplar Çantada Keklik mi?.. 19 Mart 1917 sabahı, Irak'ta, Dicle'nin kenann- da, Kâzım Karabekir Paşa Osmanlı birliklerini de- netlerken Topçu Kumandanı Binbaşı Kemal'e der ki: "- Kemal Bey, Türk'ün asıriarca kanını ve eme- ğini emen bu topraktardan kurtulmak, Türk'ün sa- adetine hizmet eder. Gönül buralannı bu suretle bırakmaya razı değildi. Fakat mademki oldu, artık biz Türk emeğini Türk topraklarına verelim. Ara- bistan'ı Arap'a bırakalım." Ve ekler: "- Yüzyıllarca üstünde yaşadığımız şu toprakla- n en basit medeni vasıtalarla donatamamışız. Şim- di kalkmış dünyanın en güçlü devletiyle kavga edi- yoruz. Bu kavga olmuyor. Kuvvetli birmakine önün- deyiz adeta... Milleti bir kasaphanede öldüriıyoruz. Bunun adına da vatansevehik, milletseverlik diyo- ruz. Ne derin bir cehalet!" (Yüzbaşı Selahattin'in Romanı, sayfa 288) Türkler Birinci Dünya Savaşı'nda Ingilizlerie vu- ruşa vuruşa Irak'tan çekildiler... • Peki, Bağdat'ı nasıl boşalttık?.. Yine aynı kitapta anlatılıyor: "Biz Ordu 'nun ağıryaralılannı, başlannda subay ve doktorlan olduğu halde, hastane yaptığımız yerierde bırakmıştık. Askehikte usul buydu. Ne varh Albay Bekir Sami'n/n Tümeni, tam Bağ- dat'ın Kazımiyye mahallesinden geçerken, duydu- ğu feryatlar üzerine yaklaşıp görmüş ki hastane- lere hücum eden Araplar kolu bacağı kınk yaralı- lan, yataktaki hastaları, birer ip takarak sokakta sürüyorlar, hastaneleri yağma ediyorlar, hastalan soyuyorlar. Halkın Türk ordusu gitti diye korkusu kalma- mış. "(Sayfa 278) • Tetevizyonlarda Iraklı Araplann kendi kentlerini yağ- ma edişlerini seyrettikçe hem karalar bağladım, hem geçmişi düşündüm... 1917'den bu yana kaç yıl geçmişti?.. Ingiliz bu kez de Amerikanla birlikte Irak'ı işgal ediyordu.. Araplar kendilerini savunmuyoriardı.. Kendi kendilerini yağma ediyoriardı.. Savaşmak konusunda tutariı bir fıkirleri yok muy- du Araplann?.. Bu soruya yanıt verebilmek için yine Yüzbaşı Se- lahattin'den bir alıntı daha yapmakta yarar var. "Halil Paşa komutasındaki 51'inci Tümen 21- 22 Kasım 1915 gecesinde kendisine gösterilen yerde ordugâh kuruyor. Asker, sabah, tepesinde vızıldayan iki uçak se- siyle uyanıyor. Bu uçaktar 70-80 metreye kadar bir- liklehn üstüne dalıp ateşe başlıyoriar. O güne dek bu biçim dalışlara alışmışlar Ingiliz pilotlan, herse- fehnde Arap bihiklerinin saldın karşısında paniğe uğrayıp dağıldıklannı bildiklerinden kendilerine gü- veniyorlar. Ancak Türkler'de silahlar derhal çalışmaya baş- layınca uçaktar bir anda düşürülüyor, havacı su- baylaresirediliyohar; üzeherinde muharebe emir- leri ve Ingiliz kumandanın Bağdat zaptı için verdi- ği talimat çıkıyor." • Vıetnam'da yenilgiye uğrayan Amerika Irak'ı ra- hatça işgal etti... Araplar ne Amerika, ne Israil, ne de Ingiliz karşı- sında başarı gösterebiliyorlar... Tüm Ortadoğu'da durum bu!.. Ama uygarlık bu mu?.. ABD'nin anlaşılıyor ki Ortadoğu'dan Orta As- ya'ya uzanan bir planı var; "liberal emperyalizm" yada "demokratikemperyalizm" adının yakıştınl- dığı yeni bir sömürge düzenini bu petrol coğrafya- sına yayıp dünya egemenliğini pekiştirmek istiyor... Peki, Araplar çantada keklik mi?.. Cumhuriyet i t 1 t a p 1 t r ı îlhan Selçuk YÜZBAŞI SELAHATTİN'tN ROMANI Yuıbaj Birinci Kitap Ikıncı Kıtap Dünü Unutma.. Bugünü İyi Anlarsın.. *** 1916-1917 Irak Savaşlan P W Cumhurtyet Çağ Pazarlama A Ş Türkocağı Cad No 39'41 •^ kitap İTulÜbu (34334) Cağaloglu-lstanbul Tel (0212) 514 01 96 T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİREKTÖRLÜĞÜ AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ2002 - 2003 DÖNEMİ No. 07 (PANEL) Konu TÜRKİYE'DE EKONOMİK BUNALIMIN NEDENLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Yönetmen Doç. Dr. Kerem ALKİN Konuşmacılar Prof. Dr. TÜRKEL MİNİBAŞ Prof. Dr. TANER BERKSOY G0n: 16 Nisan 2003 Çarşamba Saat: 14.30 Yer IÜ Fen Fakültesi (Veznecitef) Ord. Prof. Dr. Cemıl BİLSEL Konferans Salonu Aydınlık yannlar ozlemı ıçındekı tüm yurttaşlanme daveöidir. Giriş ücretsizdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle