Katalog

"•1NİSAN2003CUMA CUMHURİYET SAYFA MEDYA İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK y t 5ÖyJ_E DUHÜSÎ T A S İ A T L Î ÎSTANBUL İ Yc AY(3.ILI>|( Z^ SAATT£ B/ HAP, ^ÎNDıpİM 0 RAANLARt N I T£M Î3£i-L5ŞT")/5-£>l kıLPI . VE I^AFAYLA <2r6vu>£ ABCÜLCAKîAZ1 MACZRALAEI KISIM lEKMlLİ Koalisyon medyası zafersarhoşu Savaş yanlılan Amerikan askerlerinin Bağdat'ı işgal etmesini sevinçle karşıladılar ABD'nin Irak'ı işgale başladığı günden ben koalisyon güçlerinin yanında yer alan ve Türkiye'nın de savaşa gırmesinı ısteyen medya Bağdat ın düşmesını adeta "zafer çıghklanyla" karşıladı. Hürnyet gazetesı. ışgal güçlennin Irak'ın başkentı Bağdat'a gırmesıni "ABD'nin zaferi" olarak niteledi. "Bağdat Düştü" manşetı ile verilen haberde. "Savaşuı 21. gününde ABD, televizyonlardan canh yayınlanan görüntükrle kesin bir zafere imza atû. Iraklılar, 24 > ühk Saddam rejiminin sonunu 'Amenka, Amenka' sloganlan atarak se\inç içinde kutladılar" ifadeleri kullanıldı. Milliyet gazetesı de Hürriyet ile aynı manşetı kullanarak verdiğı haberde "Savaşuı 21. gününde Saddam havlu atü. Amerikan askerleri ve tanklan, Bağdat'ın merkezine direnişk çok kişının yaptığı tahmınlerde karşılaşmadan girdi" dedi. Haberde, yanıldığı konusu üzerinde duruldu. savaşın Bağdat'ın düşmesiyle Vatan gazetesı de haberi "21 günde "hedefûıe ulaşûğT belirtildi. bitti" manşeti ile verdi. Haberde, Haberi, "Diktatörün somT "ABD tanklan dün Bağdat'ın sürmanşetı ile veren Sabah gazetesı, göbeğinde zafer turu atü, tıalkla Irak harekâtıyla ılgıli asker, srvil pek birükte Saddam hejkeüni yıkarak rejimin sonunu ilan etti. Bush yönetimi, Kuzey Kore, Iran ve Suriye, lrak'tan gerekli dersin açıklamasıyîa gözdağı verdi" ıfadelen kullanıldı. Habertürk gazetesı ıse "Halk Bağdat'ı ele geçirdT manşetini kullandı. Saddam'ın heykelinin yıkılışının ardından Bağdat sokaklannda "maç sonrası kutiamalanıun" yaşandığı ifade edılerek "Saddam için savaşacağı sanılan binkrce Iraklı dün sokaklara döküldü. 24 yılhk Saddam Hüseyin diktatörlüğü 21 günde tarihe kanştT denildi. Akşam gazetesınin "Komşumuz ABD" manşeti ile verdiğı haberde, ABD askerlerinin şehre "turist rahathğT ile gırdığı belirtilerek Ortadoğu'yu yenıden şekillendirecek bir sürecin başladığı ifade edildi. medyaaynası@cumhurıyet com tr Basının rambosu sırt dönmeye karşı ABD Dışışlen Bakanı CofinPw>ell'ı Ankara ziyaretı sırasında gazetecılerin sırtlarını dönerek protesto etmesı "koaüsyon medyasT tarafindan etık kurallara aykın bulundu, Gazetecılerin savaşı kınamasına karşı çıkanlar arasında Hürriyet yazan Fatih Altayfa da yer aldı. Altaylı, Hürriyet'teki yazısında Kanal D'nın genel yayın yönetmeni olarak boyle bir olaya kanşacak muhabirlennın ışıne son vereceğinı bildirdı. Aynı Fatih Altaylı, meslek etigini Şubat 1996'da farklı bir şekilde algılamış ve Yunanistan'la Türkiye'yı sıcak bir çatışmanın eşiğine getıren Ege'de Kardak kayalıklanna çıkarak Yunan bayrağını ındirmiş ve yenne Türk bayrağı dikrnişti. Bir gazetecı olarak yaptığı eylem üzenne Altaylı'ya Aktüel dergisi "basmm rambosu" demişti. Sabah yazan Necati Doğnı da Altayh'yı "kendini devietin yerine koyup dış politika yapmaya kalkışan gazeteci olarak" nitelemişti. Musa KART ORTARA Ç>A\SA<$ VOk;...BAZI KARŞI CBVAP r-lAKKIMiri KLİU-ANDIKL İslamcı medya savaştan sonra, Milli Görüş konusunda da saflaştı 'Ihanet, cehalet, dalalef SilBımlar Saron! Koalisyon kuvvetlerınin Irak'ı işgalı. tslamcı medyadaki kamplaşmayı da sakJanamayacak bıçımde ortaya koydu. Aralanndaki uzlaşmazhldan genelde, "kol kınlır. yen içinde kahr" manhğıyla sürdüren ve asla dışan yansıtmamaya özen gösteren İslamcılar, Irak'ın işgaliyle birlikte, bu tutumdan vazgeçmeye başladılar. Kesimin en radıkal sesi olan Anadolu'da Vakıt, çarşamba günü ABD Başkanı Bush ve Ingiltere Başbakanı Blair'ın fotoğrafına sürmanşetten "Leş kargalarT başlığı attı. Gazete, katledilen Iraklılann fotoğrafina da manşetinden "ABD tipi özgürlük" başlığıru kullandı. Vakit'in, "\IiIK Görüş hareketinin terör örgütü olarak tanımlanmasr nedeniyle AKP'ye yönelik eleştirileri de sürdü. Milli Görüş olayı nedeniyle hükümete çok ağır ıfadelerle vuran, gelışmelen sürmanşetten "İhanet, cehalet, dalalet" şeklınde haberleştiren bu kesımm yayın organı Milli Gazete de Bush ve Blaır'm resımlennın yanına "Bunlar Şaron" manşetini attı. Milli Gazete, haber ve başlıklannda, ışgal güçlen ıçin. "alçak, korkak. zaKm" ifadelerini kullandı. Milli Gazete geçen hafta AKP iktidanna \e Başbakan Tavyip Erdoğan'açoksert eleştınlerle yuklendı. Aynı gazete Meclis Başkanı Bülent Annç'ı da eleştırdı: "Onun görevi ild de bir muhalefet milletvekili gibi konuşup AK'nin muhafazakâr tabanuun yüreğine su serpmek değH, Meclis'in verdiği bir yetkinin böylesine istismar edilmesini önlemektir." Başbakan Erdoğan'ın yakın dostu olan Albayraklar'ın gazetesı Yenı Şafalc hem hükümeri destekleyen hem de ABD saldırganlığını lanetleyen ya>ın çizgisini sürdürdü. Bakanlann ıcraatlannı birinci sayfadan duyuran gazete, ABD'nin Irak'ın yönetimine atamayı düşündüğü kişilerin fotoğraflannın yanına "tşte işgal hükümeti" manşetini attı. ABD'de yaşayan "emekli vaizn Ferhullah Gülen'e yakın olan Zaman ile thlas Grubu'nun gazetesi Türkiye, ABD saldırganlığına karşı daha dıkkatli bir dil kullanmaya haber ve yorumlannda özen gösterdıler. İNdRVÇEKİROEĞİ RadiU 'Savaşlar, sehirler kadar kdimeferin kul- lanırnını belirlemek için deyaptlır.' Ece Temeikuran 'Ben yazı yazardım evvelden beri. Yazı, yazı yazmayı öâren- meden çok öncebaş- layan bir şeydiV Vatan 'Ben bazen daha akıllı olmak isterdim. Daha çabuk çözebil- mek isterdim. Daha çabuk anlamak ister- dim. İhtimal, sonum iyi olmazdıV RodiU 'Annemin Küçükçek- mece'deki kasabı, Bulgar muhaciriydi ve kasadık okulu me- zunuyau.' Star /Beklenmedik anda "akıl dışı gibi görü- nen" gelişmeler ya- şanması olasılığı bu yeni parametre ne- deniyle artık eskisine kıyasla çok daha yüksekV /Her hafta "ders veremem" doğrusu amayinedearasıra j "hayattan aşk ders- 1 leri' yazacağım, me- rak buyurmayın.' 'Bu savaş gazeteci- lik mesleğineyeni bir kavram da kazan- dırdıV Vakm 'Böyle olacağına bi- rilerinin 'doğru' biri- lerinin kanatları altın- da olsaydı keşke.' DUZYAZI ORHAN BİRGtT Dur Bakali N'olacak? ABD güçlerinin denetimindeki Kürt peşmergelen- nin Kerkük'e gırişınin Ankara ıçın beklenmeyen bir şey olmadığını anlamak için Dışişleri Müsteşar Yardım- cısı Ali Tuygan'ın, önceki akşam Buyukelçı Pear- son'a telefonla yaptığı konuşmaya kulak vermek ye- terlı. Tuygan, ABD Büyükelçisi'ne, "Bağdat düştü. Mu- sul ve Kerkük de düşeceğe benzıyor. Bu ıki şehirte il- giii kırmızı çizgılerimızi hatıriatmak ıstenm" demiş. Demiş ama, VVashington'ın, Irak planında ne pahası- na olursa olsun değişiklik yapmaya niyeti olmadığı, da- ha açıkçası Ankara'dakı sıyasal iktidan önünde sonun- da kafa kola getireceğine yönelik inancında ısrar edi- şinden belli. Bu nedenle de, bir yandan diplomatik mesajlarta Türkiye'nın bu konudaki hassasıyetini an- layışla karşıladığına yönelik mesajlar iletiliyor, öte yan- dan da peşmergelerin arkası sıvazlanıyor. Diplomatik yollarla Ankara'ya gonderilen mesajlar- da, soğukkanlılık tavsıyesinin altında, hassas kentle- rin Kürtlerin yönetiminde bırakılmayacağı, Türkmen- lere yönelik bir katliam olmayacağı ve kentin yapısı- nın degiştirilmeyeceği söyleniyor. Kürt sözcüler ise kerrtte bir ayaklanma hareketini önleme amacıyla, sırf durumun kontrolü amacıyla işgal hareketinin gerçek- leştiğini bildirerek ince bir diplomasi yöntemine baş- vuruyorlar. Dahası Powell, Abdullah Gül ile telefonla konuşu- yor ve peşmergelerin kentten çıkacağı güvencesini ve- riyor. Bu güvenceyı ögrenip de hâlâ kuşku duymakta ısrar ederseniz, size, "Koskoca ABD'nin dışişleriba- kanına güvenmeyecek misiniz" demezler mi? Güvenelim de o zaman ABD, peşmergeleri olası teh- likeler karşısında ateşi tutacak maşa olarak mı değer- lendiriyor ki hem Kerkük ve Musul'a girmelerini des- tekliyor hem de Ankara'ya. "Merak etmeyin, işlenni bitirip çıkacaklar" haberini gönderiyor. Yoksa soğutma çabalan mı? Üstelik PovveH'ın olayı zamana yayarak soğutma ça- balan, peşmergelerin kentteki yağmalamadaTapu ve Nüfus dairelerindeki evraklara ağırlık vermeleri ile çe- lişmekle kalmıyor, olası bir Kürt devletinde -bu ıster- se federatif olsun- Barzani'nin başbakan adayı Ber- han Salih, Kerkük'te hiç de gidici olmayı düşünme- diklerini ortaya koyan demeçler veriyor; gelecekteki yönetim yöntemlerinden söz ediyor. özetle söylenebilecek olan ABD'nin, Kerkük emri- vakisıni sindırebilmesi için Ankara'ya sürekli serinkan- lılık tavsiye ettiği, sokaktaki adamın deyimi ile uyut- ma politikası izlemeye ağırlık verdiğidir. ABD'nin Irak üzerindeki emelleri açığa vurulup ey- lemin başlayacağı sıralarda, ülkenin kuzeyi ıçin özel- likle hassasiyet uyanlan yapan bu hükümet değil mi- dir? Kerkük ve Musul'u Türkiye'nın kırmızı çizgisi içi- ne alan devlet politikasını, şimdi kem küm ederek ge- veleme niyetimizle ele güne karşı gülünç olma tehli- kesi, o zaman düşünülmedi mi? Dün saat 15.30'da, NTVdeki özel söyleşisınde son derecede soğukkanlı bir görüntü veren Abdullah Gül, Povvell'ın verdiği güvence ile peşmergelerin kısa sü- rede kenti boşaltacaklannı, yerterini ABD indiıme bir- liklerinin alacağını, durumu Türk Silahlı Kuvvetleri göz- lemcilerinin de izleyeceğini söyiüyor. Kürt peşmergelerin, ABD güçlennin denetiminde Kerkük'e girdikleri haberini Oktay Ekşi, Attan Öymen ve Doğan Heper'le bir oğle yemeğı masası etrafın- dayken öğrendik. Oktay, Arap Bacı'nın o unutulmaz anektodunu anımsatmak ıçin olmalı, "Durbakali n 'ola- cak?" dedi. Ne dersiniz. Türkiye olarak "Kuzey Irak'a girmez- seniz 1.5 milyon dolar hibe yardımı çantanızda" di- yen gurur kıncı önerileri sahiplerinin ağzınatıkamayan bizler, "O yardım ile 8.5 milyar dolariık köprü kredisi sağlayabiliriz"\\ hesaplar yaparken birileri Arap Ba- cı'nın başından geçen o hıkâyedeki gibi, kapıyı yavaş- ça açmış, merdivenleri tıkır mıkır çıkıyor mu? Yine ne dersiniz, yorganı başımıza çekip, bizler de tevekkül içerisinde beklemeyi sürdürelim mı, "Durba- kali n'olacak?" diye... Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(rt e-kolay.net KOMEDYA Maç gibi cepheden nakîen savaş yayınlayan abiler, sivil halkı bombalayanlara kırmızı kart gösterelim lütfen! Erdinç Utku Kuzey Irak'a girdik'e açıklama: Komplo senaryosu Turk askerinın Kuzey Irak"a girdığı yolundaki haberiyle ilgilı olarak Ra- dikal'den DenizZejTekın gönderdıği açıklamaya, ya- zıda adı geçen CNN Türk'ten Kemal Yurte- ri'denbir açıklama geldi... Bilindiği gıbı, Doğan Grubu'nun televizyon ve gazetelerinde yeralanTürk askerinın Kuzey Irak'a gir- diği yolundaki haberlerin kaynağı yine aynı grubun gazetelerinden Posta'da, Amerikan \ e Ingıliz istih- barat bırimlen olarak gös- terilmışti. Haberi ilk \eren CNN Türk'ten Kemal Yur- teri'nın açıklaması şöyle: "1000 kışilik bir birli- ğin Kuzey Irak'a girişine ilişkın haberimin ardından başlayan bir tartışma ve yorumlarıkihaftadır sürü- yor. Yorumlar, 'CIA ve tn- gjliz ıstihbaratçısı' gibi al- gılamalara neden olacak suçlamalara kadar uzanı- yor. Bu suçlamalar, habe- rin bir gazetecilik ürünü olarak algılanmadığını, komplo senaryolanna mal- zeme olduğunu gosteriyor. Kaynak ve yorumdabulu- nan kım olursa olsun, ha- bere yönelik amacını aşan değerlendırmeler olduğu ortada Bu ganp yorumla- n yapanların da kötü ni- yetlı olduğunu sanmıyo- nım. Basında uçuk fıkırler üreterek hayat bulanlar sa- nınm kendi bındıklen da- h kesecek kadar işi ilenye götürmeye başladılar. Bu yapıdaki kişilerin ne za- man kendi kendilerini yok edeceklenni zaten birçok basın emekçisi arkadaş gi- bi ben de sabırla bekliyo- rum. Sonuç olarak, haberime kendi ülkemiz dışında her- hangı bir ülkenin yetkilıle- n kaynaklık etmemıştir, herhangi bir yönlendirme söz konusu değildir ve ken- dımı kullandırmam. Kim- se de benim adıma endışe etmesin. Ortada bir haber vardır ve devlet kurumlan açık- lama haklannı kullanmış- lardır. Çahştığım kurum haberi verdiğı gıbı, saygı duyarak açıklamayıdaha- berleştırmıştir. Haber hak- kında yorum yapanlar ne haberin metnine ne de be- nim görüşlerime yer ven- yorlar. Birçok yönden yan- hşlıklar içeren bu tartışma gereksız bir seyır ızledi, artık sona ermesı gerekti- ğinı düşünüyorum."