29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11NİSAN2003CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Arap dünyası hâlâ şokta İKAHİRE(AA)-Arap dünyası. Saddam Hüseyın'in ıktidannın direnış olmadan sona ermesi karşısında şoke oldu. Tunuslu tarıh öğretmeni Semari Ahmed. " Saddam" ın birliklerinin Amerikan bırlikleri tarafuıdan nasıl birbisküvi gibi ezildığinın konuşulduğunu"' anlattı. Ahmed, " Saddam'ın sunı desteği, ikıyüzlülük kültürünün bir sonucudur" dedi. Filistinh Ah Cidde, "ABDTilenn yûzüne "hayır" deme cesaretını gösteren tek adam bugün yok oldu" dedi. Mısırlı siyaset yorumcusu Selema Ahmed Selema, "Arap hükümetlen ıle halk arasındaki uçurumun, çeşitli Arap rejimleri için endişe kaynağı olduğunu" kaydettı. ABD'li aileler mutlu • OCEANSIDE(.\A)- Bağdat'ın düşüşü, askerlenn ABD'deki ailelerini sevindirdi. Eşi Irak'ta olan Kym Smith. '"Bu, hem bizim hem de Iraklılar için çok güzel biı haber oldu. Bu gelışme, bizım Irak'a petrol için değil. bu ülkenin özgürleştirilmesi için girdiğimizi gösteriyor" dedi. Bir dığer asker eşi, "'Sadece askerlerimizin en kısa sürede sağ salim geri dönmelerini umuyoruz" şeklinde konuştu. yedekler eve • KUDÜS(AA)-Irak'ın olası fûze saldınsuıa karşı yedek askerlerini göreve çağıran Israil ordusu, yedeklen evine yolladı. Ordu. asker sayısı hakkında bılgı vermezken Sa\Tinma Bakanlığı, yedek askerler evlerine yollanmasına rağmen, alarm durumunun kaldınlmayacağını bildirdi. Israil. martta yedek askerleri göreve çağırmış, yerleşimin yoğun olduğu bölgelerin çe\Tesine Patriot ve Arrovv fuzesavar batarya sistemlen yerleştirmişti. Canlı kalkanlar ortada kaldı • BAĞDAT(AA)- Irak'ın başkenti Bağdat'a savaşa karşı canlıkalkan olmak için giden yabancılar muhatapsız kaldı. Kentteki Dura elektrik santralına yerleşen canlı kalkanlardan bir Türk, Dura'ya salduı olunca gü\ enlik nedeniyle Iraklılann kendüerini oradan çıkardıklarını, otele götürdüklerini söyledi. Türk canlı kalkan, 40-45 kişılik bir grup olduklannı, şu anda kendileriyle muhatap olacak kırnseyi bulamadıklannı, durumlannm iyi olmadığını anlattı. Japonya'dan yardım • TOKYO(ANKA)- Japonya, uluslararası kuruluşların Irak ve komşu ülkelerindeki insani yardım çalışmalannı destek amacıyla 100 milyar dolar tutarında insani yardım yapacak. Peşmergeler kentin tapu kayıtlarını, nüfus dairesini ve vergi kayıtlannı imha ettiler KürtlerKerkük'e girdiDış Haberter Servisi - Başkent Bağ- dat'ın denetiminin önceki gün işgal güç- lerinin eline geçmesinin ardından sava- şın 22. gününde dün sabah da ABD ön- cülüğündeki Kürt peşmergeler büyük bir direnişle karşılaşmadan Kerkükken- tine girdi. Kente kamyonlar dolusu peşmerge gün boyu akın etti. t Peşkergelerin ilk işi kentin resmi binalarını yağmalayarak tapu, nüfus ve vergi kayıtlannı imha etmek oldu. Kentteki petrol alanlannın da Irak Kürdıstan Yurtseverler Birliği (IKYB) peşmergeleriyle Amerikan işgal güçle- rinin denetüninde olduğu öne sürülü- yor. IKYB komutanlanndan Husmen Bani Marani,"Petrolalanbn IKYB de- netiminde'* dedi. Sabahın erken saatlerinde Kerkük'ün 20 kilometre kuzeyindeki Altın Köp- rü'de Irak mevzilenni aşan işgalci Ame- • Amerikan işgal güçleri ve peşmergeler, Kuzey Irak'taki Kerkük'ün denetimini ele geçirdi. ABD'li komutanlar kentin kendi kontrollerinde olacağını belirtiyor. Kentte yağmanın başladığı ve tersine göç yaşandığı da kaydediliyor. rikan askerleri ve peşmergeler, kentinba- tısındaki Dibis kasabası üzerinden Ker- kük'e girdi. Kentte önce bir halk ayak- lanmasınınpatlakverdiği, ardından Kürt ve ABD'lüerin büyük bir direnişle kar- şılaşmadan Kerkük'e girdiği bildirili- yor. Işgalciler açıklamalannda ağız birliği etmişcesine aynı demeçleri verirken kentten yapılan canlı yayınlar Kürtlerin kamyonlarla gelerek kenti yağmaladığını gösterdi. Kürt komutan Bani Marani, "Irakaskerleri çeküdikten sonra ayaklanma başladı. Havaalaruya- kuüannda küçük çaplı çaüşmalar ya- şandL tsrikran sağlamak için bölgeye gntük" dedi. Bir ABD'li asker de, is- yan çıktığı için düzeni sağlamak üzere kente girdiklerini belirtti. Bir ABD yet- kılisi "Peşmergeler ile olan anlaşmamız. enıirleriınize uyacaklan şeklinde. Ker- kük'te sorumluluk ABD'deotacakvehiç- bir grup kontrolü ele geçirmeyecek" de- di. Birbaşka Amerikan yetküısi de. "Ker- kük'te sorumluluk bizde olacak ve Ker- kük'üntüm gruplara açıkbir kent olma- ya devam etmesini sağlayacağız* dedi. Görgü tanıklan kentte kalan Irak as- kerlennın silahlannı teslim ettığıni ya da güneye Tikrit'e doğru çekildiklerini be- lirtiyor. AFP muhabiri, halkın kent mer- kezindeki bir Saddam Hüseyin heyke- liniyıküğmı bildirdi. Kürtlerin kentte yağ- malamalara başladığı da kaydedildi. Ker- kük caddelerinde, otomobil ve kamyon- larla, IKYB veHCDPbayraklanylagös- teriyapıldı. 500 bin nüfuslu kentin düş- mesinın ardından gözler Musul'a çev- rüdi, Musul çevresinde mevzilenenIKDP peşmergelerinin her an kente girebile- ceğı belirtiliyor. Kürt peşmergeler Ker- kük'ünyanısıra Musul civannda önem- li kasaba ve bölgeleri ele geçirdi. Tunceh muhabirimiz Ferit Demir'in bölgedeki kaynaklara dayanarak, peş- mergelerin Musul'u kuşatma altına al- ması ve Kerkük'e girmesinin ardından Türkiye sınınna doğru dağlık alanlara ve köylere kaçanbinlerce Kürt'ün şimdi ter- sine göçe başladığını, Kerkük'e doğru büyük bir göç dalgası yaşandığını bil- dirdi. Barzani ile görüşen, Talabani'ye mesaj gönderen GüFe ABD Kerkük için güvence verdi Powell: Peşmergeler çıkacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Türkiye, Kürt gruplannın Kerkük'e girmeleri konusunda açıklama istediği ABD'den "Kürt gruplan bizim komuta- mızda.ABD askeıierigetinceçe- küecekler. Size güvence veriyo- ruz" yanıtını aldı. Dışışleri Ba- kanı Abdullah Gül dün ABD Dışişleri Bakanı ColinPövvellve IrakKürdistan Demokratık Par- tisi (IKDP) lideri Mesud Bar- zani ıle telefonda görüşürken Irak Kürdistan Yurtseverler Bir- liği (IKYB) hden CelalTalaba- ni'ye de mesaj gönderdi. Barza- ni, Talabani'ye bağlı kuvvetle- re süre verüdiğini, bu süre için- de Kerkük'ten aynlmamalan du- rumunda "TSKikişbirfiğpne ha- m olduklannı" ıletti. Talabanı. kendisıne bağlı yak- laşık bin 200 peşmergenın bu sabahtan itibaren bölgeden çe- kileceği mesajım gönderirken, ABD, bölgedeki gelişmeleri ye- rinde izlemesı için Türk subay- lannın "gpztemci" olmalanm önerdi. ABD birlikleriyle hareket eden Talabani'ye bağlı Kürt grupla- nnın Kerkük kentine girmeleri Ankara'yı hareketlendirdi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi RobertPearsonnezdınde gjrişim- lere başladı. Dışişlen Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükel- çi AB Tüygan'ın aradığı Pear- son'a, Dışışleri Bakanı Gül'ün PoweH'la görüşmek istediği ile- tildi. Washington'da saat sabah 07.30'ken gerçekleşen telefon görüşmesinde Gül, Kerkük'teki gelişmelerden duyulan kaygıyı ileth. Gül, ABD yönetımiyle da- ha önceyapılangörüşmelerde ba- zı güvenceler verildığıni, bunla- nn gereklerinin yerine getiril- mesi gerektiğini iletti. Gül'ün Povvell'a "bölgeyegirenpeşmer- gderinsayıavehan- gikapsamdagjrdik- lerini sordugıT da öğremldi. ABDUen gözlemtiönerisi Powell'ın ise Irak'takıl73.Hava tndirme Birliği'ne ait askerlerin Ker- kük'e gireceklerini, bunun ardmdanpeş- mergelerin bölge- den çekileceklerinı söylediği belirtildı ABD askerlerinin "oldu-biöflere''ızin vermeyeceğini be- lirten Powell. "böl- gedeki gelişmeleri yakından izlemele- ri için Türk subay- laniun gözlemci ol- malanm önerdiğT kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanı, bu gelişmeler ışığında "bölgede Tüıidye açısmdan kaygı verici bir durum olmadığuu" Gül'e anlattı. Dışişleri Bakanı Gül, dün ak- şam saatlerinde gazetecilere yap- Oğı açıklamada, ABD'ye ait 2 ta- bur askerin Kerkük'e girdiğini bildirdi. Barzani'nin de Talaba- ni güçlerinin Kerkük'ten çıkma- sı için süre verdiklerini, aksi tak- dirde TSKile işbirhği yapmaya hazırolduğunu kendilerine ilet- tiğıni kaydeden Gül, "Tabbani de Kerkük'e giren peşmergele- rin sabahterkedec«tinedairga- runtiverdl Vlusul'laflgüide ay- mtedbirterahnmıştır. TSKmen- suplan da gözlemci statüsünde KerkükveMusul'daolupbiten- leritakçedeceklerdir'" dedi. Ab- dullah Gül. "2 rabur askerinken- dilerinitatminedipetnıediğine'* ilişkdn soru üzerine, "Küçük ya da büyük kuvvetie yapa- caklanonlannbikceğiiştir"' dedi. Binlerce Kürt peşmer- genin bölgeye yerleştiğine iddialannın doğru olrnadığı- nı söyleyen Gül, yalnızca si- lahlı değil, süahsız nüfusla da ilgilendiklerini kaydeder- ken. "Oranın nüfus yapısını değiştirecek bir şe\e müsa- adeetmeyeceğjmoisövledik" diye konuştu. Gül'ün açıklama yaptıgı saatlerode ıse ABD'li Tüm- general StankyMcChrystaL ABD Savunma Bakanlı- ğı'nda verdığı bnfingde, ABD askerlennin Kerkük'e IKYB ve IKDP askerleriyle birlikte girdiğini söyleyerek Türk Dışışleri Bakanı'yla çe- lışti. IrakTürkmen CepbesiÜyesibirgrupTürkmen, Kerkük'teki oJa\brdan duyduğu endişevi aktarmakiçin Başbakaıüık'a geldi. EUerindeTürk ba>Taklarrvla Başbakanbk'agelen Türkmenkr.Türkhenin ola\ lara mûdahale etmesini istedL (Fotoğraflar. SERDAR ÖZSOY) TSK'YE VERÎLEN YETKİHATIRLATILDI GENELKURMAY SAAT SAATÎZLÎYOR TBMM'den Kerkük SilahlıKuvvetlertetikte SEBTAÇEŞ ANKARA(ANKA)-TBMM Dışiş- leri Komisyonu, peşmergelerin Ker- kük' e girmesine tepki göstererek bir bildiri yayınladı. Bildiride, TBMM'nin hükümete TSK'mn Kuzey Irak'a gir- mesi için yetki verdiği anımsatıla- rak, w Bn yetkinin kullandmasında Türkhükümetinin dışbaskıveteh- ditlere göre hareket etmesi beklen- memelidir" denildi. TBMM Dışişleri Komisyonu, peş- mergelerin Kerkük'e girmesi üzeri- ne olağanüstü toplandı. Mehmet Dül- ger başkanhğında toplanan Dışişle- ri Komisyonun kapalı gerçekleşen bölümünde komisyonun CHP ve AKP'liüyeleri peşmergelerin Kuzey Irak'a girmesi nedeniyle ABD'yi suç- ladılar. Komisyonun CHPTi üyesi Emin Koç, Kerkük'e giren peşmergelerin ilk olarak nüfus ve tapu kayıtlannı yok etmelerini.buradakahcı bir Kürt gücü oluşturmaya yönelik bir hare- ket olduğunu savunarak, "ABD'nin izni olmadan bunlar böyle bir şe- ye cesaret edemezler. ABD Türki- ye'yi bu olayla büyük bir oyuna getirdi. Musul ve Kerkük 1 niilya- ra satüacak bir konu değildir. ABD yardımı reddedilmelidir" dedi. Toplantımn sonunda yayınlanan bil- diride, TBMM'nin Türk hükümeti- ne güvenliğini etkileyecek koşullann oluşması halinde, Kuzey Irak'a aske- ri birlik gönderme yetkisi verdiği be- ürtilerek, şöyle de\t am edildi: "Bu yet- kinin kullandmasında Türk hükü- metinin dış baskı ve tehditlere ha- reket etmesi beklenmemelidir. Kal- dı ki bu mali yardım, Türkiye*nin talebi ile değil,'ABD'nin kendi tak- diri ile oluşmuş bir girişimdir. Esa- sen Türkiye'nin siyasi koşula bağ- lı bir yardım teklifini kabul etmesi mümkün değildir. Türk-ABD dost- luk ve işbirliğinin korunmasının her zamankinden çok dikkat ve iti- na istediği bir dönemde, ABD Se- natosunun aldığı bu karan yersiz ve Türk Milletinin gururunu incitici buluyoruz. ABD Kongresinin bu konuda nihai karanm alırken. iki ülke arasındaki ortak menfatleri ve Türk hassasiyetini özenle gözönüne alacağuu ümid ediyoruz." ANKARA - Türkiye'nin duyarlı olduğu Kerkük'e Kürt gruplann girmesi dikkatleri yeniden Kuzey Irak'a topladı. Türk Silahlı Ku^'vetleri (TSK) sınır bölgesinde her türlü gelişmeye karşın hazır beklerken Kürt gruplann Musul ve Kerkük'te kendi yönetimlerini ilan etmeleri, diğer etnik gruplara yönelik şiddet hareketine gırişmeleri, nüfus yapısını "pasif geçişle de olsa" değiştirmeye çalışmalan mûdahale nedeni sayılacak. Bu etnik hareketlerin özellıkle Musul ve Kerkük'te yoğun olarak yaşayan Türkmenleri hedef alacağı yönündeki kaygılar değerlendiriliyor. Milli Sa\ımma Bakam Vecdi Gönül, Kuzey IrakTa ilgili olarak ABD'nin verdiği sözleri tutacaklanna inandıklannı belirtti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral HOmi özkök'ün her gün ilk iş olarak bölgedeki gelişmelere ilişkin brifing aldığı, gelişmelerin saat saat kendisine iletildiği öğrenildi. TSK'nin aldığı önlemler kapsammda birlikler her türlü olasıhğa göre hazır durumda Mûdahale nedenleri: • Kürtlerin katliam yapması ^ Musul ve Kerkük'te kendi yönetimlerini ilan etmeleri • Bölgenin etnik yapısının pasif geçişle de olsa değiştirilmesi • Etnik gruplann çatışmaya yönelmesi bekletilirken Türkiye'nin bölgeye yönelik vazgeçihnezleri de netleşti. Türkiye, ABD'nin yeterli asker ve teçhizatı ohnaması nedeniyle kuzeyden harekâtın bölgedeki Kürt gruplarla yapılmasını bir ölçüde "akla yatlan" buhırken ılerleyen aşamalarda durumun değişebileceğine dikkat çekiyor. Askeri kaynaklar, ABD birliklerinin Saddam Hüseyin'in doğum yen olan Tikrit'i ele geçirmeden Kerkük ve Musul'a yönelmeyeceğini, bu arada bölgedeki Kürt peşmergelerin bu kentlere saldıracağına inandıklannı belirtiyor. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Fischer'e mi Kızalım, Yoksa Kendimize mi? Aralık 2002'de yapılan Kopenhag doruğundaki kayıtlar 9 Nisan'da, Hürriyet'te manşette yer aldı. Türkiye'nin oyalanması ile ilgili olarak, "önce uyu- talım, sonra unutalım" demişler. Alman Fischer, Danimarkalı Rasmussen ve Müller arasındaki konuşmalar bunlar: Başbakan- lar, dışişleri bakanlan... - Türkiye AB'ye alınmayacakmış, - Ancak alınacakmış gibı yapılacak, Ankara uyu- tulacakmış. Alman bakan, "önce uyutalım, sonra unutur gideriz" demiş. Hürriyet'in manşetten verdiği bu bilgınin benim için "haberdeğeri" bulunmuyor. Çünkü ben taa 1989 yılından beri nasıl aldatıldığımızı, nasıl uyutulduğu- muzu ve nasıl unutulduğumuzu 500-600 makalem- de, 5-6 kitabımda, hem de belgeleri ile yaza yaza yoruldum. - AB'nin Türkiye'yi nasıl tek taraflı bağladığını, - Gümrük birliği düzeni içinde nasıl sömürdü- ğünü, - Kıstınldığımız bu yapı içinde nasıl oyalandığı- mızı, - Bizi kimlerin, niçin tek taraflı bağlayarak oya- ladığını anlata anlata bıkkınlık geldi. Benim bu yazılarımdan Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi'nin çok sayıda alıntılar yaparak gö- rüşlerimi yansıttığtnı da çok iyi hatırlıyorum. Son kitabım 'Sessiz Danbe'nin kapağında, "Birada- mın gözlerini, arkasında duran ve kım olduğu anlaşılmayan bir gölge adam elleri ile kapatır", nereye gittiğini görmesin diye... Ben,Türkiye'nin, 70 milyonun gözlerini kapatan, yalnız dışardaki Fischer'lenn değil, içerdeki yerii Fischer'lerin kim- ler olduğunu dayazdım. Tek eksiğim cinayet ale- ti idi. Cinayeti görmüştüm amatabancayı elege- çirememiştim. Gazete,tabancanın resmini koyuyordu. Cinayet şebekesinin yayımlanan kaseti, aslında bir suçüs- tü kanıtı idi! Aslında, bu cinayeti çok kişi görmüş- tü. Cinayeti planlayanlar da kuşkusuz işin farkın- daydılar. İşin içinde olan herkesin bildiği bir olay- da Hürriyet sadece silahın gerçek bir fotoğrafını ya- yımlıyordu. Açıkçası, "Krai Çıplak" demişti, Fisc- her'in ağzından, onun sözcüklerı ile. işte bu nedenle, benim için haber değeri yoktu; ancak yine de çok önemli bir fotograftı. AB, 1989'da doğru dürüst bır gerekçe göstere- meden Türkiye'nin tam üyelık başvurusunu reddet- tiğinde senaryo yazılıyordu... Senaryoyu içerdeki Fischer'ler yazdı Olaylann seyri Fischer'in belgelenmesine şöyle geldi: - AB'nin reddettiği gün baş bakan. AB bizi al- masa da "Gümrük biriiğine gireceğiz" diyordu. Bu düpedüz, "Türkiye'yi AB'ye tek taraflı bağlayacak bir düzen/n"tercihi anlamınageliyordu. Çünkü bu- güne kadar Andorra ve San Marino kasaba dev- letlerinden başka kimse, böyle bir sömürge düze- nini kabul etmemişti. Türkiye'de bunu birçok "uzman" bilir ama pek konuşmaz. Çünkü onlarRasmussen'in, Fischer'in ve Müller'in kafalannda sakladıklan düşüncetere sa- dıktırlar. - 6 Mart 1995'te AB ile ımzalanan belgenin ";çe- riğini ve doğuracağı sonuçları", sadece işi plan- layanlar ve tesadüfen bu konulan çalışan bazı uz- manlar biliyorlardı. Halk bilmiyordu, TBMM'detar- tışılmamıştı, hükümette tartışılmamıştı. Belge gizlenıyordu; Bülertt Ecevit'e bıle verilme- mışti; kendi açıklamalan var. Gizlenen neydi? Tür- kiye'nin, ıçerde bazı çevreler tarafından tek yanlı bağlandığı gizleniyordu. Konuyu tartışmaya açmak isteyenlere ise "Vay Batı karşıtlan, vay Avnıpa düşmanlan" diye bazı büyük sermaye çevreleri, bazı medyaçevreleri sal- dınyorlardı. - 1999'da Helsinki doruğunda halk, aynı çevre- ler tarafından yine kandınldı. Göstermelik ve ko- şullu; Kıbns ve Ege koşullu adaylık, "tam üyeliğe g/d/ş"diyesunuldu. Bugün Fischer'in söylediğinı, o gün Verheugen Brüksel'de Avrupalı gazetecilere söylüyordu; "Me- rak edecek bir şeyyok; biz Türkiye 'yi sadece aday yaptık; tam üyelik için hiçbir taahhüdümûz bulun- muyor" diyerek Avrupa'nın içini rahatlatıyordu. Esasjrıesej^başka^ Evet, "Kralın çıplak olduğunu" işin içindekıler ve uzmanlar biliyor. Ancak halk bilmıyor. İşte Fischer ve diğerieri, "uyutma ve unutma" politikalan ile, kra- lın çıplak olduğunu saklamaya çalışıyorlar. Ancak esas tehlike Fischer'ler değil, onlann içi- mizdeki uzantılan, yıllardır halkı kandıran yerii or- taklan; bunların tasfiyesi gerekiyor. Bunlar kımler mi? Çokyakınınızdalar; gazetelere bakın, televizyonları izleyin göreceksiniz. www.istanbul.edu.tr/lktisat/emanisali Koruma istediler Tükmenler endişeli AYHAN ŞİVIŞEK ANKARA-Türkmen- ler, Irak'ın kuzeyindeki Kürt gruplann "19Mart deklarasyoınıylsr Anka- ra'da verdikleri sözleri ihlal etmeye başlaması üzerine Dışişleri Bakan- hğı'nabaşvurdu. Musul ve Kerkük'e peşmergele- rin girmesi, yağma olay- lannın başİamasından duyduklan endişeyi an- latan Türkmenlerin, ABD nezdinde girişim- debulunulması ve koru- ma taleplerini ilettikleri öğrenildi. Ankara'da Türkiye, ABD, Türkmenler, Kürt gruplar ve diğer muhalif- lerle birlikte 19 Mart'ta ilan edilen ortakdeklaras- yon. Kürt gruplannKer- kük'e girmesi, yağma ve talan olaylan ile ihlal edil- meye başlandı. Taraflar, deklarasyonda "shillerin can ve mal güvenliğinin korunmasL, mültecilerin kontroldışıharekederinm caydınlmasr sözü ver- mışlerdi. Irak Türkmen Cephe- si yetkililen Dışişleri Ba- kanlığı'na başvurdu. Türkmen Cephesi kay- naklan, "Gefişmelerdek- larasyonun nıaddderine bağh kalınmadığmı gös- teri\or. Dışişleri Bakan- hğı'ndan deklarasyonun akıbeti konusunda bftgi»- tedik. Herkesi imza atö- ğıbelge>e sadıkkalmaya çağımflruz" diye konuş- tu. ' -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle