Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MART 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Operasyon başlamadan önce Irak'a sızan CIA'nın özel birlikleri casusluk yapıyor
Kirli savaşınaskerleri• CIA'nın Özel
Operasyon Birimi Irak'ta
ve savaş için "vur" emri
verilmeden çalışmalara
başladı. Özel birlik,
Washington'ın Saddam
Hüseyin'i devirebilmesi
için yandaş toplamaya
çalışıyor, edindiği her
bilgiyi Langley'deki
merkeze iletiyor.
Amerikan Başkanı George Bush,
Saddam Hüseyin'e karşı girişmeyi
planladığı savaşın başlamasından çok
önce CIA'nın kısa adı "SOG" olan
"Özel Operasyon Birimi"ne önemli
misyon yükledi. Almanya'da yayımla-
nan Der Spiegel dergisi son sayısının
kapak konusunu bu özel birliğe ayır-
dı. Dergide yayımlanan yazıya göre
bir süre önce, gecenin ilerleyen saat-
lerinde Kuzey Irak sınınndan içeri sı-
r
İZLİ KOMANDOLAR
Dünyanm
her yanmda
çalışıyorlar
CIA'mn 'gizö komandolar'ı şimdiye
kadar birçok bölgede dünya
siyasetine etki edecek çalışmalar
yürüttü. Bu faaliyetler bölgelere göre
şöyle sıralalanıyor:
Guatemala: 1954'teDevlet Başkanı
Jacobo Arbenz'e darbe düzenlendi.
tran:1953'te ilk kez CIA'mn
gündemine geldi. Iran Şahı
Muhammed Rıza Pehlevi kısa bir
süre sürgünde kaldıktan sonra CIA
destekli protesto gösterileri ve diğer
faaliyetlerle yeniden başa geçti.
Şahın 1979'da devnlmesı CIA için
büyük ve kötü bir sürpriz oldu.
Küba: 1959danben FlddCastro
tarafından yönetilen ülkede
Domuzlar Körfezı operasyonu
fiyaskoyla sonuçlandı.
Vietnam: CIA 1963 'te Güney
Vietnam'ın devlet başkanı Ngo Dinh
Diem'e karşı darbe yaptı. Vietnam
Savaşı boyunca gizli komandolara
çok iş düştü.
Şüi: CIA, Sah-ador Allende
yöneriminin gücünü kaybetmesinde
etkin oldu. Allende'ye karşı asken
darbe düzenlendi. Dönemin ABD
yönetimı "Bir ülke sorumsuzluk
nedeniyle komünistieşiyorsa neden
seyirci kalahm" görüşünü
benimsemiştı.
Nikaragua: CIA, 1981 'den ben
muhalifleri destekliyor.
Afganistan: 11 Eylül saldınlanndan
sonra CIA'nın özel birlıklen Taleban
ve El-Kaıde'nın adım adım izini
sürdü. U'ashıngton'un öncelikli
hedeflerini belirledi.
Ulusal kahraman ilan edilen ajanlar Fiimiere konu olan
gizli komandolann arasında bazılan var ki onlar ne kadar iyi
yetişmiş, ne kadar yüksek teknolojiyle donatılmış olsalar bölgeden
dönmeyenler de var. Afganistan'da görev yapan "Amerikalı
Taleban" unvanı takılan El-Kaide militanı Walker Lindh'in
sorgusuna da katılan Michael Spann bunlardan biri.
32 yaşındaki Spann çöldeki sorgu sonrasmda vurularak
öldürüldü. Ve ulusal kahraman ilan edildi. Geçen ay bir CIA
görevlisinin daha cenazesi geldi Afganistan'dan, bir başka CIA
ajanı Helge Philipp Boes de öldürüldü.
zan özel birlik komandolan Washing-
ton'ın Saddam Hüseyin'i devirebil-
mesi için yandaş toplamaya çalışıyor,
edindiği her bilgiyi laptop ya da uydu
telefonu aracılığıyla Langley'deki mer-
keze iletiyor.
Birkaç gün kendilerini idare edecek
erzak ve baskın yapmaya yeterli dona-
nırru olan silahlarla dolaşan CIA'nın pa-
ramiliter kolu Saddam Hüseyin'in uzun
süre önce kontrolünü kaybettiği Kuzey
Irak'ta yaklaşan savaşta Amerikan Or-
dusu'na öncülük ediyor. Orduya han-
gi yolu izleyeceğini söyleyebilmek için
var gücüyle çalışıyor. Rambo ve ben-
zeri Hollywood filmlerine konu olan
komandolar Washington'ın öncelikli
olarak saldırması gereken hedefleri
saptamak için de gizli arayışını sürdü-
rüyor.
Hem komando hem de ajanlık vasıf-
lanyla Afganistan'daki savaşta kısa sü-
rede kazanılan zaferde büyük rolü olan
SOG'nin küçük bir grubu yine bir ge-
ce karanlığında Irak'ın güneyine de
girdi. Ve burada savaş başladığı za-
man Saddam Hüseyin'in Kuveyt'ten ül-
keye girecek birliklerin karşısına çıka-
racağı birliklerini nerede ve nasıl ko-
nuşlandırdığı konusunda bilgi aktardı.
Vietnam'dan Nikaragua'ya dünyanın
birçok bölgesinde faalıyet gösteren
CIA'nın ajanlannın geçmişte alay ko-
GörevSaddam h düşürmek
Her gün Başkan George Bush'a Beyaz Saray'da rapor
veren CIA Başkanı George Tenet'in "özel çocuklarTnın
hedefi, Bağdat'a girerek misyonlannı tamamlamak. \e
Irak Bderini yönetimden düşürmek. Yûksek
teknolojinin tüm olanaklaruu kııllanaa, çoğunluğu -^
asker kökenti bu özel birtikte yer alanlann sayıa .
birkaç yüzü geçmryor. CIA'nın Langky'deki . - J
1
;-"
merkezindendestekalanözelbirtiği ..'•;-.'* ' -
gidecekleri mekânlara tuzh bot, -
heükopter veya yük gemilerryle
ulaşıyor. Savaşta kullanılmak üzere
kasası daima dolu olan birlik-ABD
gizh' servisleri için yılda 30 milyar
dolar harcıyor-Savunma " - • " "
Bakanhğı'nın imkânlarmı da
Gerçekyaşamm
Rambolan, Irak'ın yanı sra •. '*
uzey Afrika, Pakistan,
Afganistan, Orta Asya ve
Asya'nın doğusunda da
faaüyet gösteriyor. . -
nusu olduğu dönemler de oldu. Usa-
mebin Ladin tehdidini fazla önemse-
meyen CIA, 199 l'de Irak'ın Kuveyt ış-
galinizamanındaöğrenemedi. lOObı-
ne yakın çalışanı olan ABD gizli ser-
visleri kapsamında özel bir birlik ku-
rulması fikri ise CIA'nın ilk yıllann-
da doğdu. Başkan Harry Truman dö-
neminde 1947'detemelleri atıldı. îkin-
ci Dünya Savaşı sonrasında Mosko-
va'yla yaşanan gerginlik sürecinde giz-
li servis ve bu tür özel kuvvetler önem
kazandı.
Etlcln araç
"CIA ABD'nin dış potitikasında kul-
landığı etkin bir araç nuydT sorusuna
kesin bir yanıt vermek ise zor. Cünkü
bazen "evet" bazen "hayır" bu soru-
nun yanıtı. Afganistan'da olduğu gibi
çok başanlı görevler üstlenen CIA'nın
geçmişteki bazı başansızlıldan "Giz-
li savaşlann nasıl büyükfelakederedö-
nüştüğünü hepimiz gördük" yolunda
eleştırilere neden olmuştu. Ancak, Af-
ganistan'daki başan Irak'ta da özel bir-
liklen yeniden çok önemli konuma ge-
tirdi. Belirlenen hedefi belirleyip sal-
dırmayı kolaylaştıran "Predator" adın-
daki avcı uçaklan sayesinde El-Ka-
ıde'nin askeri anlamda şefi olan Mu-
hanuned Auf ın öldürülmesiyle örgüt
çok önemli bir kayıp \ ermiş oldu. Ta-
bii, bu yüksek teknolojinin kullanımı
masum insanlann ölmesine de neden
oldu. Yazıya göre eğer bir askerbu giz-
li görev üstlenen birliklere aktanla-
eaksa onun askeri dokümanlan öyle dü-
zenleniyor ki sıvil yaşamda "istedik-
leri her deüğe rahatnkla girip çıkabili-
yorlar". Kuzey Irak'ta ıçi dolar bank-
notlanyla dolu çantalarla gezen "giz-
li komandolar" Afganistan'da Kuzey
İttifak'a yandaş bulmak için harcadık-
lan 3 mılyon dolann belki de çok faz-
lasını döküyorlar.
Kuluçkadakl tavuR
Bush CIA Başkam'na her gün "Sad-
dam'ın sürgüne gönderilme şansı var
mı", "KürÜergerçekten özerkbir dev-
let istiyor mu" sorulannı yöneltiyor.
Savunma Bakaru Rumsfekl ise CIA'nın
patronunun söyledikleriyle hareket et-
meye istekli gibi görünmüyor.
CIA'nın Pentagon'un imkânlannı
kullanarak operasyonlar düzenlendiği-
nı anımsatan Rumsfeld, kızgınlığını,
"Ben askerlerimi oraya gönderdim. el-
lerine silah verdim, ancak CIA bizûn
içeri gû-memize izin verene kadar ku-
luçkada tavuklar gibi beklemekzorun-
dayız" dıyerek ıfade ediyor.
Özel birliğe 11 Eylül saldınlannın
ardından Vietnam ve Watergate'ten
sonra ilk kez Beyaz Saray'a daha doğ-
rusu Başkan'a danışmadan "öldürme"
yetkisi verildi. Uzun lafın kısası. özel
birlikte görev yapanlar Bush "vur"
emrini vermeden önce gereken du-
rumda "vurmaya" başladı. Ve ABD Or-
dusu'nun gözü ve kulağı olarak dün-
yanın odak noktası halindeki Irak'ta fa-
aliyet gösteriyor.
DerSpiegel'den derieyen: Seçil Türesay
Köln Avrupa Köprüsü'nde binlerce kişi TBMM'nin aldığı 'Savaşa hayır' kararmı kutladı
Almanya'da 'gurur' dolukarnavalOKTAY EKtVCÎ
ESSEN / KÖLN - ABD'nin
Türkiye'yi de yanına alarak
Irak'a saldırma planına
TBMM'nin yeterli çoğunlukta
onay vermediği 01 Mart 2003
Cumartesi günü, Almanya'da
da yılın en büyük karnavalı baş-
lıyordu...
Pazar günü Berlin'deki şen-
liğe 500 bin kişi katılırken, iz-
leyenlere 100 tona yakın şeker
ve çikolata dağıtıldı... Pazarte-
si Aachen. Köln, Mainz, Düssei-
dorf ve Münih'te düzenlenen
"Rosenmontag" geçıtleriyle
milyonlarca Alman, onmilyon-
larca şişe bira içerek ve çılgın-
lar gibi eğlenerek karnaval coş-
kusunu doruğa çıkardılar..
Bız de Kerem'le birlikte bir
yandan TBMM'deki "onuru-
muzu kurtaran" oylamanın se-
vincini yaşarken, aynı anda kar-
navalın Köln'deki gösterilerin-
de bu sevinci sankı Almanlar-
lapaylaştık... Ünlü Dom'un. ya-
ni tarihi Köln Katedrali nın bu-
lunduğu meydanda belkı de 1
milyona yakın insanın oluştur-
duğu banş ve sevgi selinin ara-
Maskeler kafa kafaya
yine Almanya'daki basınımızın
manşetindeydi.
Irak krin Almanya
sokaklannı neşe ve
eğJenceye boğan karnavala
da damgasnu \nrdu.
Normalde şarkıcu aktör
gibi ünlülerin ya da ala\ cı
bir tavuia Alman siyasilerin
maskelerini takan
Almanlar bu kez George
Bush ve Saddam Hüsevin
küığma büriinmcyi tercih
ettiler. Böylece karnaval da
bir anlamda savaş karşıtı
eyleme dönüşmüş oldu. tki
liderin maskelerini
takanlar u
yüz yüze"
gelerek ikili arasındaki
çekişmeye nükteli bir
yaklaşım getirdiler.
(Fotoğraf: AP)
sına katıldık... 2. Dünya Sava-
şı bombalanyla bu gotık şahe-
serde yaratılan tahribat yerleri-
nin "ibret-i âlem için gösterildi-
ği" onanlmamış duvarlanna ba-
karken: "Bizün de ülkemiz, ta-
rihin bombalanmasına artık
onay vermiyor..." demenin gu-
rurunuyaşadık...
Kızılay'la aynı saatler
Yine aynı gün, TBMM'deki
akşama doğru yapılan oylama-
dan ne sonuç çıkacağı bekle-
nirken, "Avnıpa Köprüsü"nde
de binlerce kişi "sa\aşı lanetie-
yen" gösteriler yaptılar... An-
kara'da da aynı saatlerde ve ay-
nı sloganla onbinlerin Kızılay
Meydanf nda toplandıklannı
öğrendiğımızde yine göğsümüz
kabardı...
Fransa'nın Strasbourg kenti
ile Almanya'nın Kehlkenti ara-
sında ıki ülkeyi bağlayan bu sı-
nır köprüsünün başmda düzen-
lenen mitinge Alman sanatçı
Konstantin VVecker de katıldı
ve şu sözü ile ertesi günü Av-
rupa basınının baş köşelennde
yerinıaldı:"Petroliçin savaşa ha-
yır~"
Ve sonunda TBMM'den tez-
kerenin çıkmasına onay \erme-
yen milletvekilleri, onay ^'eren-
leri de "petrolsa\aşı askeri" ol-
maktan kurtardıklannda, buna
en çok sevinenler arasında "Al-
many^'nmTürkkökenJi millet-
vekilleri" de vardı...
LaleAkgün, SPD federal mil-
leUekih kimliğiyle "Türkiye'nin
banş istediği kanıtiandı" der-
ken, yine SPD'nin Berlin Eya-_
let Parlamenten DUekPolat da
"Ben de Alman halkı da savaşa
karşnız, bu sonuçtan çok mut-
lmTun™" diye konuştu.
Bu duygulara .Mmanya'nın
"Avrupa I^rlamentosu \Iillet-
vekili" olarak katılan SPD'li
Ozan Ceyhun da göre\ini artık
daha bir coşkuyla yapacağını
söylüyordu. YeşiIlerPartisi'nin
Berlin Eyalet Parlamentosu'nda-
ki üyelerinden Ozcan Mutlu'nun
ise "Türkhe'nin uzaktan ku-
manda edilen bir ülke olmadı-
ğını TBMM gösterdL." sözü,
Bu banş özlemlerinin arasın-
da sanki "farkh" bir ses çıkart-
mayı sürdüren ise Alman Hı-
ristiyan Demokrat Birtiği Par-
tisi'nin (CDU) kadın Genel Baş-
kanı Angela Merkel oldu... Baş-
bakan Gerhard Schröder'in
Türkiye'ye savaşta kullanılabi-
lecek askeri yardım yapılması-
na karşı çıkmasını "sert sözter-
le" eleştiren CDU lideri, bu tav-
nn NATO'ya zarar vereceğıni
ileri sürüyordu... Ne var kı Al-
man halkı karnavala boyunla-
nnda "haçlar* ve en muhafaza-
kâr "dinsel gjysflerle" katılma-
sına rağmen, "Huistiyan De-
mokrat" bayanın çüaşlanna çok
daaldırmadılar...
Almanya'daki vatandaşlan-
mız TBMM'deki oylama so-
nuçlannı da karnaval ortamın-
da öğrendiler... Ülkelerinden
yükselen banş rüzgârlannın key-
fini ise karnavala daha bir coş-
kuyla katılıp Almanlarla kol kol
dans ederek çıkardılar...
GÖRÜŞ
CUNEYT AKALIN
TC-ABD-AB İlişkileri
Üzerine...
Birbirine koşut gelişen iki olgu kafaları karıştırıyor.
ABD Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyor.
ABD ile AB arasındaki ilişkiler giderek sertleşiyor.
Bu iki olgu, çelişiyor mu?
Hayır, çelişmiyor.
Giderek derinleşen ABD-AB çelişkisinin çeşitli
yönlerini, sosyo-ekonomik/tarihsel nedenlerini ir-
delemek, bu yazının çerçevesini aşıyor. Daha gün-
cel olanı, ilk soru: ABD TC'nin AB'ye girmesini ne-
den istiyor? Kim, düşmanının ya da rakibinin güç-
lenmesini ister?
Bunun uzun erimii ve kısa erimli olmak üzere iki
nedeni var. Birincisi, ABD soğuk savaş politikala-
n gereği Sovyetler Birliği'ne karşı ekonomik bakım-
dan güçlü bir Avrupa oluşturmayı hedeflerken bu
Avrupa'nın kanadına hep Türkiye'yi yerleştirdi.
VVashington, baştan beri, güçlü Sovyet ordulan-
nın "güneye iniş yolu" üzerindeki TC'nin stratejik
değerinin farkındaydı. Birbirinden farkh iki bütün-
lüğü (entite) yani Avrupa ile Türkiye'yi bir araya
getirdi soğuk savaş yıllannda yaptığı bütün plan-
larda.
Kısa erimli politika ise Türkiye'yi Avrupa'ya "Tru-
va Atı" olarak sokmaktı. Bu politikanın 9O'lı yılla-
nn ürünü olduğunu söylemeliyiz. Bizim Amerikan-
cılar hep gizlediler; daha doğrusu gizlediklerini
sandılar. AB'nin AGSP'de Türkiye'ye kuşku ile bak-
masının esas nedeni, Türkiye'yi "askeri, siyasi,
ekonomik" bakımdan VVashington'ın sözünden
çıkmayan bir güç olarak görmesiydi. Bunda hak-
sız da sayılmazdı.
Bölünen AB ve TC
Türkiye'yi AB'ye sokmaya çalışan güçler, Avru-
pa Birliği adındaki dünyaya en yanlış kapıdan "ABD
kapısı"r\dan girmeye çalıştılar. Şöyle bir hafızamı-
zı yoklayalım: Türkiye'nin AB'ye girmesini isteyen
güçler olarak kamuoyuna italya, Tspanya daha da
önemlisi Ingiltere sunuldu. (Tayyip Erdoğan'ın gö-
reve gelir gelmez kapılannı alarak AB'ye giriş için
destek istediği İtalya, Ispanya, Ingiltere'de liderle-
rin Türkiye'ye sunduklan mavi boncukları anımsa-
yalım.) Bu ülkelerin büyük çoğunluğu aslında AB'de-
ki ABD yanlısı ülkelerdi. Türkiye'nin NATO'ya gir-
melerine destek oluyor görünerek ilişkilerini geliş-
tirmeye çalıştığı Doğu Avrupa ülkeleri de (Çekya,
Macaristan, Polonya, Romanya, Bulgaristan) ABD
yanlısı güçlerdir. (özel konumunu kullanarak Tür-
kiye'yi yönlendiren Yunanistan'ın ABD'ci mi, yok-
sa Paris-Berlin ekseni yanlısı mı olduğuna girmi-
yorum.)
AB'nin çekirdeğıni oluşturan iki ülke, Fransa ve
Almanya ise Türkiye'nin AB'ye girişine daha me-
safeli davrandı. Çünkü bu iki ülke ekonomik ve si-
yasal olarak ABD'den farkh bir Avrupa yaratmaya
çalışıyordu.
Türkiye'nin AB'ye girmesi, giriş koşullan vb. tar-
tışmaya açık konulardır. Tartışmaya açık olmayan
konu, AB'nin çekirdeğini Fransa ileAlmanya'nın oluş-
turduğudur.
AB demek ABD'nin Avrupa'daki uzantısı Ingil-
tere, ya da Ispanya-Kalya vb. gibi görece ikinci grup-
taki ülkeler demek degildir.
AB demek, Fransa-Almanya demektir.
AB'yi yaratan iki büyük ideoloji ise Hıristiyan de-
mokrasi ile sosyal demokrasidir.
Bush'un saldırgan savaş politikası, uzun yıllar
Amerikan neoliberalizmiyle hareket etmeyi içleri-
ne sindiren bu ideolojileri de isyan ettirdi.
AB bölündü. AB içindeki Amerikancılar ortaya
çıktı.
Türkiye, Avrupa iie ilişkilerini sürdürmek istiyor-
sa dikkatini Fransa-Almanya eksenine çevirmek zo-
rundadır. Diğer bir deyişle, ABD'ye tavır almadan
Avrupa kaptsını çalmak eski deyişle beyhudedir (boş-
tur). Avrupa'nın kapısı Fransa-Almanya'dan açılır.
Nitekim bu eksen Türkiye'ye ilk işaretleri yolla-
maya başladı bile... TC'nin yıllardan beri şikâyet-
çi olduğu, "KADEK"in Almanya'daki faaliyetlerine
son verildi. Bu karann "fez/<ere"nin TBMM'de ka-
bul edilmemesini ızleyen günlerde açıklanması an-
lamlıdır. Almanya geçmişte destek verdiği "Kürt bö-
lücülüğü "nden elini çekiyor.
Türkiye'nin Avrupa ile ilişkileri 70'li yıllarda gö-
rece daha iyi idi. 9O'lı yıllarda ABD'nin hem Avru-
pa'da hem de Türkiye'de hissettiği baskı, TC-AB
ilişkilerini zedeledi.
Uluslararası koşullar hem Avrupa'yı hem de TC'yi
ABD'den uzaklaşmaya ıtiyor. Bu, AB-TC ilişkileri-
nin gelişeceği anlamına geliyor.
FINANCIAL1TMES
Türidye'ninyardıma
ihtiyacı olacak
LONDRA (AISTC\) -
Türkiye'de geçen hafta
yaşanan gelişmelerin ül-
kenın stratejik açıdan bat-
masına izin verilmeye-
cek kadar önemli oldu-
ğunu gösterdiği belirtildı.
Uluslararası ekonomik
çevrelerin etkili gazete-
si Fınancial Times gaze-
tesi, "Türk Aftm" baş-
lıklı başyazısında, "Sa-
vaş olsun olmasın Türki-
ye'nin yardıma ihtiyacı
olacak" yorumunu yap-
tı. Halen 100 milyar do-
lann üzerinde iç borcu
olan Türkiye için /Ame-
rikan yardım paketini
kaybetmenın ekonomik
canlanma açısından bir
darbe oluşturabileceği-
nin savunulduğu başya-
zıda. son iki yılda
FMF'nin gözetiminde ya-
pısal reformlar yapıldı-
ğı, yavaş da olsa 1945 yı-
lından bu yana en kötü
daralmadan. sürdürüle-
bilir büyümeye dönüş ol-
duğu kaydedildı.
»- AKP'nin, hiç de po-
püler olmayan bir savaş
olasılığı, Kıbns sorunu,
Türkiye-AB ilişkileri, or-
du ile gerilimler ve Erdo-
ğan hakkındaki yasak gi-
bi krizlerle boğuşmak zo-
runda kaldığunn belirtil-
diği başyazıda şu görüş-
lere yer venldı: "IMFne-
formlanndan sapmak
için bahaneler yok değtt-
di. Ancak hükümet göz-
lerini reformlann görül-
düğü cam küreden ay>
rarak Türkiye'nin ola-
naklanna zarar \erdi."
Hükümetin bütçeyi,
borsa ve lirayı düşüren,
faizleri fırlatan
TBMM'deki oylamadan
sonra sunduğuna dikkat
çeken Financial Tirr.es,
"Bu gecikme, sadece 1.6
milyar dolar değeriade
yeni IMF kredi dfliminin
serbestbırakümasını >n-
lemedi, ay nı zamandare-
el faiz oranlanna 10 pu-
an ekledi. Bu eğilinı eğer
sürerse iç borç ödemele-
rini sürdürülmez kıl^bi-
Hir" diye yazdı.