Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
10 gündür yasak malzemeler nedeniyle limanda bekletilen Republica Diroma'ya izin çıktı
HelikopterlerindirildiAKEV BODUR / IVIAHMUT ORAL
/SAV4ŞKÜRKLÜ
tSKENDERUN / DİYARBAKIR
/ADANA-IskenderunLimanı'na 10
gün önce yanaşan ve mutabakat dı-
şı malzeme bulundurduğu gerekçe-
siyle boşaitma yapmasma izin veril-
meyen "Rebuplica Diroma" adh ge-
miden dün 6 helikopter, 1 M88 zırh-
lı araç ve konteyner içinde silahlar
indirildi. Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nca limana indirilen 6 helikopte-
re încırlik'e gitmelen içın uçuş izni
verildiği öğrenildi. încirlik Üssü'nden
de dün 4 Ingiliz Tornado savaş uça-
ğı bomba yüklü olarak havalandı.
• Gemiden 6 helikopter, 1 M88 zırhlı araç ve konteyner içinde silahlar boşaltıldı.
Genelkurmay, insani amaçlarla kullanılacağı açıklanan helikopterlerin Incirlik'e gitmelen için
uçuş izni verirken, üsten dün 4 îngiliz Tornado savaş uçağı bomba yüklü olarak havalandı.
"Iiman ve üslerin onanmını" ön-
gören birinci tezkere kapsamında
15 Mart Cumartesi günü Iskenderun
Limanı'na yanaşan Italyan bandra-
h "Rebuplica Diroma" adlı gemi-
deki silahlann indirilmesine Genel-
kurmay izin vermemişti. 10 gündür
limanda bekleyen geminin üsteki di-
ğer malzemeleri alarak geri dönece-
ği belirtilmişti. Ancak dün gemide-
ki 6 helikopter, 1 M88 zırhlı araç ve
konteynıriçindeki silahlann limana
indirilmesine izin verildi.
Incirlik'e gönderilebilmesi için
uçuş izni verilen iki kişilik helikop-
terlerin cephedeki yaralılan kurtar-
mak için özel olarak tasarlandığı bil-
dirildi. 50 ton ağırlığında olan ve 4
kişi taraftndan kullanılan M88 zırh-
lı araç ise cephede zarar gören mal-
zemelerin bakım ve onanmında kul-
lanılmasının yanı sıra çekici ve kal-
dıraç olarak da işlev yapıyor
Dışişleri'nden açıklama
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili
Hüseyin Diriöz. basın bilgilendirme
toplantısında, Iskenderun Limanı'na
monte edilmemiş halde getirilen
ABD helikopterlerinin muharip ol-
madığmı, hükümetin bilgisi dahi-
linde insani amaçlı olarak kullanı-
lacağını söyledi. Helikopterlerin şim-
dilik sınır ötesinde kullanılmasının
söz konusu olmadığını da belirten Di-
riöz, ileride böyle bir gereksinim
doğarsa bu konunun yeniden değer-
lendirileceğini kaydetti.
Limanda bir süre önce durdurulan
BAYKAL'DAN K.IRAK TEPKİSİ
Türldye'ye
caydırıcı rol
verflmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri
Deniz Baykal, Türk askerinin Kuzey Irak'a
gitmesi engellenirken, bu konuda haklı bir
gerekçe ortaya konulamadığııu belirterek
"Türkiye'nin caydıncı rol oynamasına izin
vermeme yönünde bir kararülık var" dedi.
Baykal, Kuzey Irak'taki yerel güçlerin
istemlerinin, Türkiye'nin gereksinimlerinin
üzerine çıkanldığını söyledi.Baykal, dün
NTV'de sorulan yanıtlarken, Irak halkının
müttefık güçlere karşı direncine işaret ederek
"Bu tepki, silah gücüyle susturulsa da daha
sonraki inşa döneminde müttefîk güçlerin işmin
zor olduğu anlaşıhyor. Indirirsiniz bütün Irak
bavraklannı ama her gün başuuza dert geür"
dedi. TBMM'ye yeni bir tezkerenin gündeme
gelip gelmeyeceğıne ilişkin soru üzerine Baykal,
"Böyle bir talebin ortaya çıkacağma dair çok
uçuk spekülasyonlann dışında bir işaret yok.
Ciddi bir bekJenti yok" diye konuştu.
Türkiye'nin Kuzey
Irak'ta göç ve terörist
akımlara karşı asker
bulundurmak istediğini,
işgal anıacı olmadığını
anlatan Baykal, şöyle
konuştu: "Bumı
anlatmakta başanh
olduğumuz söylenemez.
15 yıkbr 'Irak'ın toprak
bütünlüğüne saygılıyız'
deniyor ama 15 yıkhr
Irak paramparça. Bizim
oradaki askeri
varhğımızın Irak'ın toprak bütünlüğü iddiasının
ötesine geçmeyi isteyen çevrelerin bu planlannı
uygulamalannda caydıncı bir unsur oiacağı
kaygıa var. Zihninde bu ikinci projeieri
taşıyanlar, Türkiye'nin orada askeri varhk
bulundurmasından tedirgin ohıyoriar." ABD'nin
Ortadoğuya ilişkin yeni bir proje ortaya koyma
arayışında olduğunu, ancak bu konuda
Tüfkiye'ye bilgi verilmediğini belirten Baykal,
şöyle dedi: "Türldye'ye 'Senden şunlan
istiyorum gerisine kanşma' deniyor. 'Bana bunu
ver, ayak altında da fazla dolaşma...' ABD'nin
yerel güçlere bakışıfleTürkiye'ye bakışı araanda
nasıl bir farknhk vardır? Bizi bu böJgede bir
kenarda tutma anla\ışı içinde okhığunu gördük."
Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu anlatan
Baykal, "Bunun önemini ABD de anlayacakür.
Şu anld aldaülmışhk duygusundan kaynaldanan
gergmlilder gktip sağduyu egemen oiduktan
sonra bunun önemini kavravacaknr" dedi.
• CHPliden
Baykal, Kuzey
Irak'taki yerel
güçlerin
istemlerinin,
Türkiye'nin
ihtiyaçlannın
üzerinde
tutulduğunu
söyledi.
15 Mart'tan bu yana limanda bekleyen Repebüca Diroma gemisinden monte edilmiş helikopterkr indirildi. (AA)
Doğuya gönderilen sağlık personeli bakanlıktan bilgi istiyor
Doktorlar tedirgin
MLSTAFA ÇAKIR
ANKARA-SağlıkBakanlığı'nın
talimah üzerine başhekimlikler ta-
rafindan özel durumlanna bakıl-
maksızın telefonla aranarak Çukur-
ca ve Silopi'de geçici görevlendi-
rildikleri belutilen sağlık persone-
li, alelacele Ankara'ya getirildi. An-
kara'da kimyasal ve biyolojik silah-
lar konusunda bilgilendirilen
personel, "seçimin neye gore
yapıkhğT konusunda açıkla-
ma bekliyor.
Hafta sonu, bağlı bulun-
duklan başhekimlikler tara-
findan telefonla aranarak pa-
zartesi sabahı tstanbul tl Sağ-
hk Müdürlüğü'nde hazır olmalan is-
tenen 97 sağlık personeli, Anka-
ra'ya getirilerek Başkent Öğretme-
nevi'ne yerleştirildi. Her branştan
personelin bulunduğu gruba Anka-
ra'da bazı doktor ve hemşireler de
katıldı. Askeri heyet tarafindan kim-
yasal ve biyolojik silahlar konusun-
da bilgilendirilen grup, bugün Hak-
kâriye gönderilecek. Personel daha
sonra Çukurca ve Silopi'de görev-
lendirilecek. Grupta değişik branş-
larda doktor, hemşire, ebe ve teknis-
yen bulunuyor. Bakanlık, değişik
branşlardan personel seçerek, üd il-
çede tam donanımlı hastane kurma-
yıplanlıyor. Hafta sonu alelacele te-
lefonla aranarak geçici görevlendi-
rildikleri iletilen personel, kendile-
• Silopi ve Çukurca'da geçici
görevlendirilen sağlık personeli, seçim
yönteminden ve kendilerine yeterince
bilgi verilmemesinden yakınıyor.
rine Istanbul'da hiçbir açıklama ya-
pılmamasından yakınıyor. Tepkile-
rini Şağhk Bakanhğı Müsteşan Nec-
detÜnüvar'a da ileten personel, "se-
çimin neyegöreyapıkhğT konusun-
da yanıt alamadı.
Özel durumlannın göz önüne ahn-
madığına dikkat çeken personelden
bazılannın daha önce yine bölgede
görevlendirildiğı belirtildi. Bakan-
lığın "Biz özel dunımlann dikkate
aimmasuu istedik. Ancak dikkate
alınmamış. Gereken yapılacakör"
açıklamasından tatmın olmayan ba-
zı personel, dönüşte hukuki yolla-
ra başvurmayı planlıyor. Personel,
olağanüstü koşullarda görev yapma-
ya gittiklerini, gaz maskelerinin bu-
lunmadığını, "yaşamlann-
dan endişe ettikkrini" dile
getiriyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikası Genel
Başkanı (SES) İsmailHakkı
TombuL böyle durumlarda
gönüllülük esasınnı geçerli
olması gerektiğini vurgula-
dı. Tombul, şunlan söyledi:
"Bizbakanhga 15-20 gün önceya-
n yazdık. Böyle görevlendirmeler
olacaksa protokol yapalım dedik
Ancak bakanhk bize yanıt bile ver-
medi Şimdi acikn özel durumlara
bakmadan geçici görevlendinne
yapıyoriar."
çalışmalar dün yeniden başladı. Li-
man sahasına çekilenjiletli tel örgü-
ler, aralara demir parçalannın kay-
nak edilmesi ile sağlamlaştınldı.
İskenderun'da Charlie alarmı
Bu arada, Amerikan asken dün
akşam saat 17.30 sıralannda Isken-
derun Limanı'nda Charlie alarmı
verdi. Savaş durumundan önce ve-
rilen son alarm olan Charlie alarmı-
nın ardından ABD'lilerin bulundu-
ğu alandaki Türk personelin çıkanl-
dığı öğrenildi. Alana giriş yapılan ka-
pılarda Türk ve Amerikan askerle-
rin birlikte nöbet tuttuğu gözlendi.
ABD'nin "geri çekfljyoruz" açık-
lamalannın ardından li-
mandan Mardin Nusay-
bin, Kızıltepe, Gazian-
tep Oğuzeli, Mersin Ta-
şucu ve Batman'da oluş-
turulan üslere gönderi-
len malzemeler de bir
yandan Iskenderun'a ge-
ri taşınıyor.Nusaybin'den
hareket eden 21 sivil TER,
4 askeri otobüs ile ABD
askerinin kullandığı 7
Lowboy ve 2 Hummer
cipten bir bölümü dün Is-
kenderun'a ulaşırken, 20
TIR ile 3 otobüs asker de
Kızıltepe ve Oğuzeli'nde
beklemeye alındı.
Uluslararası sağlık işa-
retine boyanarak liman-
dan çıkanlan Stinger fü-
zelerini taşıyan Hummer-
lerin Kızıltepe'ye, diğer
shil TIR'lann da Gazian-
tep Havaalanı yakınlann-
daki üsse yüklerini bo-
şalttığı öğrenildi.
Nusaybin'deki sanayi
sitesinin boşaltılmasının
ardından Kızıltepe, böl-
gede ABD'ye ait üs bu-
lunan tek yerleşim biri-
mi özelliğini aldı.
ABD'lilerin Organize Sa-
nayi Bölgesi (OSB) için-
deki Duyan ailesine ait
yağ fabrikasının yanı sı-
ra iki tesiste daha oluştur-
duğu üslerdeki bekleyi-
şi ise sürüyor.
350 dolayında ABD as-
keri ile malzemesınin bu-
lunduğu Batman'da da
geri dönüş için hiçbir ça-
lışma yapılmıyor. Kent-
teki ABD üssünde çalışan
Türk işçilere çahşmala-
nn geçici olarak durdu-
rulduğu, kısa zamanda
yeniden başlayacağının
söylendiği öğrenildi.Mer-
sin Limanı'nda ise önce-
ki gece yansı 156 metre
boyunda 5 bin grostonluk
konteyner gemisi "Ro*-
toc" 9 numarah nhhma
yanaştınldı.
Üsler için askeri lojis-
tik ve destek ile insani
yardım malzemeleri taşı-
dığı belirtüen geminin 64
konteynerlerden oluşan
yükünün boşaltılması iş-
lemine başlandı. 10 nu-
marah nhnmdaki "Pasi-
fik Iink" adlı gemideki
konteynerlerden 20'sinin
de yine ABD'ye ait oldu-
ğu ifade edildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Gazetenin birisi "tanktan naklen
yayın" diye anlatıyor yeni durumu.
Tankın içine girmiş, kafasına asker
kaskı geçirmiş gazeteci(l), televizyon
ekranından yaşadıklannı ve gördük-
lerini anlatıyor. "Bağdat'a ilerlemek-
te olan koalisyon cephesinin şu bir-
liğindeki muhabirimiz tanktan bildi-
riyor" diye veriyorlar haberi. Irak'ın
bombalanmasından önce belli ki bu
gazeteciler bir eğrtimden(!) geçirilmiş-
lerdi. Bu gazetecilere, "yatağınıas-
kerie paylaşan gazeteci" deniyor.
Çok uygun bir isim olduğunu kabul
ediyorum.
Bir ülkeye saldıran bir büyük gü-
cün tankına binmiş bir gazetecinin,
gazeteci olması mümkün mü? Onun
gerçekleri, yalnızca gerçekleri ak-
tarabilmesi mümkün mü? O birga-
zeteciden çok saldıran gücün basın
sözcüsü sayılmaz mı? Zaten, Irak'a
yapılan saldırıyı "Irak'a Özgürlük
Operasyonu" başlığı altında veren
birtelevizyona nasıl inanabilirsiniz ki?
•••
Tanklardan yapılan ve asıl ola-
rak gerçekleri çarpıtmayı amaç-
Savaş Gazeteciliği mi, Savaşçı Gazetecilik mi?
layan bu gazetecilik türü ciddi bir
şekilde tartışılacak. Daha açık-
çası, bu haksız ve vicdansız sal-
dın sırasında yapılan bütün yayın-
lar insanlığın hafızasına kazındı-
ğı için önümüzdeki dönemde
mesleğin önemli bir gündemi ha-
line gelecek. Daha şimdiden bu
gazeteciliğin, gazetecilik olup ol-
madığı uluslararası çapta gün-
deme girmiş durumda.
Savaşan bir ülkenin gazeteci-
sini daha dikkatli eleştirebiliriz.
Onu bir ölçüde mazur görebili-
riz. Sonunda toplumsal "milli-
yetçiparanoya"', savaş sırasın-
da savaşan taraf için "iyi haber-
ler" ister. Bu, son derece sağlık-
sız ve tartışmalı bir gazetecilik tü-
rü. Ne yazık ki bu tür gazeteci-
lik dünyanın her yerinde prim ya-
pıyor.
Fakat bu kez, saldıran ülkeler-
de bile yaygın bir direniş söz ko-
nusu. Oscar ödülleri sırasında
ABD'de yaşananlar, o ülkenin
vicdanında bile ciddi yaralar açıl-
dığını gösteriyor.
Daha acı olanı, bizim kendi ül-
kemizde yaşadıklarımız. Türki-
ye'deki ABD yanlısı, saldın taraf-
tarı gazetecileri dinierken, "Ne-
den bu kadarişgüzariık?" demek
geliyor içimizden.
Bunlan izlerken bir gerçeği da-
ha iyi kavnyoruz: Bunlar kuvve-
te tapıyorlar. Zaten yıllarca Tür-
kiye'de güçlünün sözcülüğünü
yapmadılar mı ve halen yapmı-
yoriar mı? Bu alışkanlık onların
ruhlarına sinmiş durumda. Bu
sayede yukarılarda kaldıkları ve
bundan prim elde ertikleri de bir
gerçek. Şimdi de dünyadaki en
güçlüyü destekfemeyi, bu alış-
kanlıkların bir parçası olarak sür-
dürüyorlar.
• • •
Irak'a yapılan bu saldın sırasın-
da, iletişim teknolojisindeki bü-
tün olanaklarkullanıldı. Toplum-
sal duyarlık en yüksek düzeye
çıktığı için, izleyiciler, gazeteci-
lik mesleğiyle çok daha yakından
yüzyüze geldiler. Bu durum, ga-
zetecilik mesleğinin eskisinden
daha fazla kamusal bir meslek
haline geldiğini de gözler önüne
seriyor. Bu nedenle bugün yapı-
lanlar yarın daha ciddi bir şekil-
de sorgulanacak.
Hiç şüphemiz olmasın "tanka
binen gazeteciler" insanlığın ha-
fızasına yazıldı. Bunların görün-
tülerini ve yayınlannı daha çok tar-
tışacağız. Bir de savaş meyda-
nında olmadığı halde, ruhları
tanklara binen gazeteciler oldu.
Onlar saldıran tarafın basın men-
supları gibiydiler, zaman zaman
onları bile yaya bıraktılar, olayla-
rı çarpıtarak yorumladılar.
Türkiye'de, "cezaevi operas-
yonu" sırasında yaptığımız gibi
gazeteciler arasında yeni bir tar-
tışma başlatmamız gerekecek.
Hepimizin yüreğini acıyla doldu-
ran olayları izlerken, bazı gaze-
tecilerin insafsızlığı, tarafgirliği
ve savaş taraftariığı da hızla sor-
gulanması gereken yeni bir so-
runa neden oldu.
Eskiden içerideki güçlerin söz-
cüleriydiler ve birçok çarpıtma-
ya destek oldular, birçok saldı-
nnın kamufle edilmesine ortak-
lık yaptılar. Şimdi yaptıklan ise
"tanklara binmek", hem de dün-
ya çapındaki saldırganlığın sem-
bolü olan tanklara.
Kısa vadede kuvvetli olanlann
sesi daha gür çıkıyor. Onlar da
bu alışkanlıkla böyle birtercihte
bulundular. Ancak bu kadar acı-
masızlığın da bu meslek içinde
artık biryaptırımı olması gereki-
yor. Bütün bunları sineye çeke-
cek miyiz? Gazetecilerin örgüt-
süzlüğü ve çaresizliği bunların
en büyük gücü. Bu durumu ne
zaman değiştirebileceğiz?
Artık gazetecilerin tanktan in-
mesi zamanı gelmedi mi?
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
BarbarlarYineKapıda...
Kurtanlarak demokratikleştirilen kentler nere-
de? TVIerde defalarca gösterilen şişman bir Araptan
başka ABD askerlerine dans eden yok! Düzensiz
birlikler, günlerdirdireniyor. Patriotfüzesi Ingiliz Tor-
nado uçağını vurdu. BirTV habercisi, "dostateş-
le" havaya uçtu. 12 ABD askeri, dördü ölii esir düş-
tü. Bir ABD askeri, komutanların çadırına üç el
bombası attı: Bir ölü 12 yaralı. Ve, teslim olan Irak
askerierini, Kızıl Haç'ın tüm uyanlanna rağmen teş-
hir etmeye devam edenler, tutsak ABD askerleri
Irak TV'sine çıkınca Cenevre Konvansiyonu'nu
anımsadılar birden. Irak iki Apaçi düşürdü, pilot-
lar kayıp. Evdeki hesap, belli ki çarşıya uymuyor.
Halepçe kasabı, belleğimizde anti-emperyalist ön-
derlere ayrılan yere adaylığını koyuyor.
Doğrusu, birtuhaf yaşanıyor bu savaş. Dünya-
nın "en özgür ülkesi" ABD'de medya, Pentagon
borazanına, savaş da bir gösteriye dönüşüyor; Guy
Debord'un 36 yıl önce yazdığı gibi, "gerçeklikle
ilgisini çoktan kesmiş bir gösteriye", Gözlerimizin
önündekiler, Baudrillard'ın uyardığı gibi, savaşın
simülasyona uğramış, asıllarını kaybetmiş kopya
imajlan yalnızca. AmaTV'nin önünden aynlmak ola-
naksız!
Ve bu gösteriyi izlerken, teknolojik ütopyacılık-
la, teknolojik iktidarın kaynaşmasını, bu kaynaş-
ma içinde, ölüm makinelerinin gücünü anlatırken
tarif edilemez erotik hazlar yaşayan gazetecilerden
emekli generallere kadar savaş yanlısı bir zümre-
nin elinde, "realiteyle", hakikatin eşitlendiğini, tek-
nolojinin hakikatin yerine geçtiğini, araççı ahla-
kın herşeye egemen olduğunu görüyoruz.
Ama bu, savaşın birçok yüzünden yalnızca biri.
Başka yüzleri de var. örneğin dünya halklannın git-
tikçe artan nefreti, artık küreselleşmenin cilalı imaj-
lanyla, serbest piyasa ütopyalanyla, milyon dolar-
lık filmleriyle, TV dizileriyle, satın alınmış yazarla-
nnın "ütülemeleriyle" bile saklanamayan barbar-
lıklar ve barbarlar karşısında yavaş yavaş ama ıs-
rarla oluşan evrensel kardeşlik, dayanışma ağı,
yükselen dalga... Bağdat, hâlâ bir Dresden olma-
dıysa bundandır!
Tahta atı içeri alanlar
Farklı bir gezegende yaşayanlar da var. örneğin
büyük bir gazetenin başyazarı bir adam, ülkesini
savunacağına teslim olmaya çalışırken ölen iki
Iraklı askerin imajını, direnişi karalamak için satı-
yor. On yıldır ambargo altında inleyen, yoksul bir
ülkenin, şimdi dünyanın en zengin, dişinden tırna-
ğına kadar en son teknolojiyle donatılmış çelik ye-
lekli askerine teslim olan askerierini, "Üzerlerinde-
ki de üniforma mı çaput mu?" diyerek asağılıyor.
Ama Umm Kasr'dan, Necef'ten, Nasıriye'den
hiç bahis yok, barbariann Basra'ya girmeye ce-
saret edemediğinden de... Adamın yaşadığı geze-
gende vatan diye bir kavram yok belli ki. Her ge-
lene, eğer silahlan yeterince büyükse, dağıtacak
parası varsa, köle olmak âdet... Geçen yüzyılın
büyük olanaksızlıklarla sürdürülen bağımsızlık sa-
vaşlan, Kurtuluş Savaşı, Cezayir Savaşı, Uzun Yü-
rüyüş, yoksul Vietkong askerierinin zaferi de bel-
leğinde hiç iz bırakmamış.
Son aylarda iyice "dağıttı". Savaş karşıtı göste-
rileri, "bakın san kırmızı var" diyerek jurnalledi. Ne
de olsa eski solcu, aklı sıra biliyor san ve kırmızı-
nın ne anlama geldiğini. lllaTürkiye'yi savaşa so-
kacak. llla Amerikan askerierini ülkeye sokacak. ll-
ladakredisinialacak...
Barbariar kapıya her dayandıklannda işte bu
"tipler" sayesinde içeri girdiler. Bu topraklann en
eski savaşlarından birinde, Truva'nın sonunu da
Kassandra'nın "hedrye getiren Yunanlılara" kar-
şı uyaran sözlerini dinlemeyen aç gözlüler hazır-
lamadı mı? Tahta atı içeri almasalardt hemen, bir-
kaç gün bekleselerdi... Belki Truva'nın kadınlan, ço-
cuklan, siyah kannlı gemilere doldurulup köle di-
ye satılmazdı uzak adalarda, tarih başka türiü ya-
şanırdı...
Yine Batı'dan gelen barbartar kapıda. Belki Bağ-
dat'ın kaderi de Homeros'un llyada'sındaki Tru-
va gibi önceden bağlanmış. Ama, ya bu kadere gi-
dişin nasıl yaşanacağı, barbariara neye mal ola-
cağı, Bağdat'ın tarihte ne iz bırakacağı... O henüz
belli değil?
Erdoğan'ın ilk toplantısı
MGK gündemi
savaş ve K.Irak
• Cuma günü yapılacak MGK'de Irak'ın
Türkiye smınnı kontrolü altında
bulunduran Mesud Barzani liderliğindeki
KDP'nin tutumu da masaya yatınlacak.
ANK\R4 (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan' ın katılacağı ük Mil-
li Güvenlik Kurulu
(MGK) cuma günü top-
lanacak. Toplantının
ağırlıklı gündemini
ABD'nin Irak'a yöne-
Uk başlattığı askeri ha-
rekât ve Kuzey Irak'ta
Türkiye'nin etkilenebi-
leceği olası gelişmeler
oluşturuyor.
Toplanhda, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin
(TSK)Iraksınırındaal-
dığı önlemler değerlen-
dirilecek. Kuzey Irak'ta-
ki Kürt gruplar ve PKK-
KADEK'in arayışlan
hakkında hazırlanan ra-
porlar da toplantıya su-
nulacak. Türkiye'nin
PKK-KADEK'ınsavaş-
tan yararlanarak bölge-
de etkin olması, Kürt
devletinin kurumsallaş-
ması için adım atıhnası
ve Türkmenlerin yok sa-
yılması yönünde geliş-
me olursa kaçınılmaz
olarak bölgeye müdaha-
le edebileceği dile geti-
riliyor.
AKP iktidannın ikin-
ci başbakanı Erdoğan'ın
ilk kez katılacağı MGK
toplantısında, Irak'ın
Türkiye sınınnı kontro-
lü altında bulunduran
Mesud Barzani liderli-
ğindeki KDP'nin tutu-
mu masaya yatınlacak.
Türkiye'nin, sınırlanna
mülteci akını, PKK-KA-
DEK'in bölgede etkin ol-
ması, Kürt devletini ku-
rumsallaşiınna yönünde
atılacak adımlar, hak'ta
oluşturulacak yeni dö-
nemde bu unsurlann et-
kinlik kazanması ve özel-
likle Kerkük-Musuî yö-
resinde yaşayan 2.5 mil-
yon Türkmenin yok sa-
yılması durumlannda
bölge>e müdahale edebi-
leceği dile getiriliyor.
Toplanhda aynca 57. hü-
kümet döneminde kabul
edilen Irticayla Mücade-
le Stratejisi kapsamında
aylık olağan gelişmelerin
görüşüldüğü sunum da
yapılacak.