Katalog

26MART2003ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabfa cumhuriyet.com.tr 11 Işgal güçlerinin Cumhuriyet Muhafızlan'na yönelik bombardımanıyla, saldın kritik bir aşamaya geldi Bağdat savaşıkapıda Irak'ın başkentine yönelik en şiddetli bombardıman dün ve önceki gün düzenlendi, saldınlarda 5 sivilin öldüğü açıklandı. Dış Haberier Servisi - ABD ve tngiliz güç- lerinin Bağdat'ın çevresindeki Cumhuriyet Muhafizlan'na yönelik hava akınıyla Irak sal- dınsı yenı bir aşamaya gırdı. Karada şiddetli bır direnışle karşılaşan işgal güçlerinin, Bağ- dat için karadan bir saldınya hazırlandığı yo- rumlan yapılıyor.Irak'ın başkenti Bağdat'ı ön- ceki gün ve dün, saldınlann başlamasından bu yana, en yoğun bombardımana sahne olurken, saldınlarda 5 sivil öldü. Kentin merkezinin ya- nı sıra, güneyindekı Cumhunyet Muhafızlan mevzilerinin de bombalandığı bildirildi. Sal- dınlann 6. gününde, güneyden kente ilerleyen kara birliklerinin Fırat'ı geçtiği ve başkente 100 km. mesafeye kadar yaklaştıklan belirti- liyor. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Cumhuriyet Muhafizlan arasında, Bağdat'ın gü- neyinde, kritik bir karşılaşmamn giderek yak- laştığı vurgulanırken, kente doğru güneybatı- dan ilerleyen 101. Hava tndirmeTugayı'nınkum fırtınasına yakalandığı, güneyden ilerleyen Üçüncü Pıyade Tümeni'nin ıse rüzgâr nede- niyle zorlukla yoluna devam ettiği bildirildi. ABD ordusundan General Stanley McChrystal, Amerikan saldın helikopterleri Apaçi'lerin Cumhuriyet Muhafızlan ile çatış- maya girdiğini, çatışma sırasında bir helikop- terin düştüğünü ve mürettebatının kayıp ilan edildiğini söyledi. Cumhuriyet Muhafizlan'nın Medine Tümeni'nın bu gücün en güçlü tümen- lerinden biri olduğunu belirten general, henüz kara birliklerinin çatışmaya girmediğini be- lirtti. Bağdat'a 80 km. mesafede Şiı Müslüman- lann yaşadığı Kerbela kenti yakınlannda ko- nuşlanan Medine Tümeni ile kara birlikleri arasındaki çarpışmanın kritik bir karşılaşma ol- ması beklenıyor. lngiliz parlamentosuna, savaşın gidişatı hak- kında bilgi veren Başbakan Tony Blair, Sad- dam Hüseyin ve birliklerinin direnişinin sür- düğünü, kritik evreyi temsil eden gelecek gün- lerin "zorlu" olacağını söyledi. ABD Dışişle- ri Bakanı Colin Powell ise , koalisyon güçle- rinin Irak savaşında bazı sorunlarla karşılaş- tığını belirtti. Powell, France 3 televizyonuna yaptığı açıklamada, "Tuzakların ve bize saldı- ran asker olmayan güçlerin de bulunduğu böyle bir savaşta bazı sorunlann bulunması şüphesizdir" dedi. Bağdat'takı bombardımanın ardından kent merkezindeki Ragıba Harun semtinde bazı ko- nutlar yıkılırken, 5 sivil öldü, 24 sivil yaralandı. Kentin doğusunda bulunan ve gecekondulann bu- lunduğu en yoksul semtlerden Sebiı Kasr'a (Ye- di Saray) atılan füzeler nedeniyle 20 sivil yara- landı. Irak Enformasyon Bakanı MuhammedEl Sahaf, bombardımanlarda önceki akşamdan be- ri 16 Iraklının öldüğünü, 95'inın yaralandığını söyledi. Bağdat dün gece de aralıklarla bom- balandı. Gece yansında gerçekleştirilen bom- Bağdat'a düzenlenen saldınlar çok sayıda sivilin ölümüne ve yaralanmasına neden oluyor. Hastanede kendisi gibi yaralı bebeğinin başucunda bekleyen IrakJı anne çaresizlik içinde. (Fotoğraflar: AP) 'Güvenli bölge'de intihar saldırısı Dış Haberier Servisi - Iraklı bir intihar komandosu, Irak'ın güneyindeki Fao'da intihar saldınsı düzenledi ve ABD-îngiliz güçlerine ait bir tankı tahrip etti. Irak ordu sözcüsü Hazını El Ravi yaptığı açıklamada, "Bu (dün) gece, ilk intihar saJdınsı gerçekleştirildi" dedi. Sözcü, bir Iraklı sivilin "düşman harbnın arkasma sızdığını ve bir tankı tahrip ettiğmi" söyledi. İntihar saldinsının lngiliz güçlerinin "güvenli olduğunu" açıkladıklan Fao yanmadasında gerçekleşmesi dikkat çekti. bardımanda Reuters muhabiri, kent merke- zinde radyo-televızyon binalanyla vericilerin bulunduğu bölgede 3 büyük patlamanın mey- dana geldiğini, Irak televizyonu yaymının ke- sildiğinı bildirdi. Tekrar başlatılan yayının ka- litesinin düşük olduğu büyük bir olasılıkla seyyar bir üniteden yayının devam ettirildiği iddia edildi. Irak ordusu, Amerikan ve tngiliz askerlerine savaş cephelennde önemli zarar verildiğini bil- dirdi. Ordunun dün ayımlanan açıklamasında, "Nasiriye'de düşman askerlerinin 6 tankının ateşeverildiği.bölgedekiçarpışmalarda Ame- rikan askerlerinin büyük kayıp verdiği ve ABD'ye ait 5 aracın tahrip edildiği" öne sü- rüldü. Bildıride, "Düşmana Irak füze batarya- larından 32 Tank ve 3 Ebabil fuzesinin fir- latddığı" ifade edildi. El Cezire televizyonu, Basra'ya önceki gece yapılan bombardımanda misket bombalan atıl- dığını duyururken, can kaybı olup olmadığına ilış- kin bilgi verilmedi. Güney Irak'ta bır Apaçi ve bir Black Hawk helikopterinın kaybolduğu bildirildi.tngiltere Basra'yı "askeri hedef" ilan etti. Kentin yakınlannda bir lngiliz askennin ça- tışmada öldüğü bildirildi. Savaşın başlamasından bu yana ölen ya da kaybolan tngiliz askerlerinin sayısının bununla beraber 20'ye yükseldiğı açık- landı.Irak televizyonu, Basra'dapazargecesi baş- layan ve önceki gün de devam eden çatışmalar- da bır Amerikan onbaşının ele geçirüdiğini, 2 Ame- rikan askerinin de öldürüldüğünü duyurdu. ABD ve tngiliz güçleri. Bağdat'ın 375 kilometre gü- neydoğusuna düşen Nasıriye'ye önceki gece bombardıman ve füze saldınsı düzenledi. Fransız haber ajansı AFP, Nasıriye'nin kuze- yinden başkent Bağdat'a giden yolda 100'den fazla Iraklının cesedinin görüldüğünü duyurdu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ise Nası- riye kentindeki son çatışmalarda 7 Amerikan askerinin öldüğünü bildirdi. Resmi açıklamaya göre, ABD ordusundan ölen asker sayısı 18'e çık- tı. Amerikan ordusunun. Nasıriye'de iki strate- jik köprünün denetimi için Kobra helikopterle- ri ve topçu birlikleriyle Irak savunma birimleri- ne yüklendiği, aynca bir Amerikan birliğinin Fırat Nehri'ni aşarak Bağdat yolunda doğu ko- lunu açtığı öne sürüldü. Bir tngiliz yetkili, müttefiklerin, Irak'ın güneyindeki Umm Kasr'da direnişın kınldığını ve kentin "tamammın" kont- rol altına alındığını iddia etti. Irak Silalılı KuvveÜeri'nin çekirdeği RDÜNDE 'KİIH4KLISÜRGÜNLER Savaşmak için dönüyorlar Dış Haberier Servisi - Ürdün'de sürgünde yaşa- yan binlerce Iraklı, ABD ve Ingiltere güçlerine kar- şı savaşmak amacıyla ül- kelerine geri dönüyor. Ürdün'ün El Karama sı- nır kapısı yetkilisi Albay Ahmed El Hazaymi, 16 Mart'tan beri 5 bin 284 Irakhnın sınm geçtiğini kaydetti. Irak'ın, Ürdün'ün başkenti Amman'daki kon- solosluk yetkilisi Cevad El AM de bugüne dek 3 bin Iraklı için geçici pasaport verdiklerini açıkladı. "Bu kişilerin hepsi, Amerika- lılara karşı savaşa katıl- makistiyor" diyen El Ali, her gün yaklaşık olarak 150 Iraklının başvurduğu- nu söyledi. Ürdün'de yaklaşık 350 bin Iraklı sürgünde yaşıyor. Bu kişilerin çoğunluğu 1991'deki Körfez Savaşı sırasında ülkelerini terk ederken, bir kısmı da Bağ- dat rejiminin baskıların- dan kaçmış. Bir grup Irak- lıysa savaş sonrasında Bir- leşmiş Milletler yaptınm- larının neden olduğu zor koşullar yüzünden ayrıl- mış. Saddam Hüseyin kar- şıtı Iraklılar bile, siville- rin ölümü nedeniyle ABD saldınsına endişeyle ba- kıyor. Irak'ın güneyinde- ki Missan kentinden Ür- dün'e giden Kasım Mu- hammed Laftah, "cihad için Irak'a gfttiğüıi" söy- ledi. Laftah, "Amerikab- lann ülkemi işgal etmesi- nin ardmdan görevimin ül- kem ve bderim için yaşa- mımı feda etmek olduğu- nu hissettim'' dedi. 27 ya- şındaki Luai Haüb El Aba- di, babası ve erkek karde- şiyle birlikte ABD'ye kar- şı savaşmak için geri dö- neceğini kaydetti. lngiliz Independent ga- zetesi, otobüs şoförlerinin, Irak' a gitmek için kişi ba- şına 1000 dolar aldığını yazdı. Her gün en az 500 kişinin, dönüş için Am- man'ın merkezindeki bir otoparkta toplandığını kay- deden gazete, lngiliz ve ABD uçaklannın ateşi al- tmda suıırdan geçişin ol- dukça zor olduğuna dikkat çekti. Cezayir'de de yüz- lerce kişinin Amerikan ve tngiliz askerlerine karşı Irak saflannda savaşmak için Irak Büyükelçiliği'ne başvurduğu bildirilmişti,-. • Batılı askeri uzmanlar, ABD askerleriyle karşılaştınldığında sayıca az olmalanna ve 12 yıldır süren ambargo yüzünden modernizasyonu başaramamasma karşm, bu birliklerin ciddi bir direniş sergileyeceğini söylüyor. Dış Haberier Servisi - Cumhuriyet Muhafizlan, toplam olarak 65-70 bin askerden oluşuyor. Muhafızlann elinde Sovyet yapımı T-72 tanklan ile çok yoğun hava savunma sistemleri bulunuyor. En az 3 tümeni başkent Bağdat civannm savunmasına aynlan Cumhuriyet Muhafızlan, en iyi eğitim görmüş, en iyi donahlmış ve en iyi hareket kabiliyetine sahip adamlanyla Irak Silahlı Kuvvetleri'nin çekirdeğini oluşturuyor. Batılı askeri uzmanlar, ABD askerleriyle karşılaştınldığında sayıca az olmalanna ve 12 yıldır süren ambargo yüzünden modernizasyonu başaramamasma karşın, bu birliklerin ciddi bir direniş sergileyeceğini söylüyor. Cumhuriyet Muhafizı olmak isteyen Iraklılar, Sunni Irak'ın seçkin birlikleri Bağdat'ı Savunma Yaklaşık 25.000 Cumhuriyet Muhafızlan Seçkin ordu birliği 6tümen Özel Cumhuriyet Muhafızlan Saddam Hûseyın'e bağlı 4tugay -14 tabur T-72 tankı BMP-2 zırhlı araç Kaynak: Mıhtary Balance/ Gtobalsecurity.org/CSIS ohnalı. "Güvenihnez'' sayılan Kürt ve Şiiler bu birliklere alınmıyor. Amerikah General Stanley McChrystral, önceki gün saldınya uğrayan Medine tümeninin Cumhuriyet Muhafızlan'nın en iyi ve en güçlüsü olduğunu söyledi. 1991'de de Amerikahlara karşı savaşan bu tümen, ağır kayıplar verme pahasına direniyor. ABD Savunma Bakanlığı'nın verilerine göre bu tümen. Bağdat'm 80 kilometre güneyinde bir savunma hattı ile başkente yakın noktalarda ikinci bir hat oluşturmuş durumda. Nida zırhlı tümeni doğu savunmasını, Hammurabi zırhlı tümeni batı savunmasını üstleniyor. Bu birliklerin elinde toplam 500 top, 800 tank ve 1100 zırhlı bulunduğu sanılıyor. Özel Cumhuriyet Muhafizlan: 4 rugaydan oluşan özel muhafızlann sayısı 20-25 bin civannda. Hafif ve orta güçte silahlarla donatılmış komandolann asıl görevi başkentte düzeni sağlamak. herhangi bir ayaklanmayı ya da darbe girişimini önlemek. Özel Güvenlik Örgûtü (Cihaz El Amn el Has): 80'lerin sonunda kurulan örgüt genellikle subaylardan oluşuyor. Göre\ leri, başkanı ve ailesini korumak için bütün güvenlik güçleri ile ordu arasında koordinasyonu sağlamak. Yaklaşık 2 bin kişi. Irak güvenlik güçlerinin en korkulan kolu. Himaye el Reis: Başkanı, ailesini ve başkanın en yakınlannı koruyor. Saddam Hüseyin'e yakm 3-5 bin kişiden oluşuyor. Himaye'ye girecek kişiler 15-16 yaşmda eğitim için ahnıyor. Fedailer: 1995'te Saddam Hüseyin'in oğlu Uday tarafından kuruldu. Sayılan 20 bini buluyor. Ancak ellerinde hafif silahlar var ve eğitimleri kötü. Çoğu yoksul ailelerden gelen fedailerin, Nasıriye'de kadın ve çocuklan kalkan olarak kullandıklan öne sürüldü. o AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNAGUREL Savaşın Benisi ve Ötesi Bu temelsiz, haksı- ahlaksız savaşı başlatanlar- da genel görünüm pek parlak değıl ABD ve lngi- liz hükümetleri yalnız Güney Cephesı nde değıl, her cephede zor durumda. Dünyayı anlamsız gözler- le süzüp dehşet sal^aya çalışan Bush ve çevre- sindekilerle "ağabeylerinin"tehlıkeli oyununa "er- genlik yaramazlığı" içinde bulaşmakta inat etmiş bir oğlan çocuğu izlenimi veren Blair, kolayca bi- tirivereceklerini umduklan bu savaş "oyunu "nda beklediklerini bulamadılar. Çünkü bu savaş ve er- tesi için tasarladıklan stratejiyi dayandırdıklan bü- tün varsayımlar çökmüş durumda. Neler tasaria- mışlardı, neler buldular? Birincisi, kendi kamuoylanyla ilgili olduğu kadar, uluslararası kamuoyu bakımından da yanılmış ol- malarıdır. ABD'nin uğradığı 11 Eylül felaketi son- rasında, bir yandan Amerikan kamuoyunda yük- selen milliyetçilik duygularını, öte yandan da ulus- lararası alanda da hem "mağduriyet", hem de benzer tehlikelerin "tehdidi" algılamasını Irak'ta ve başka yerlerde saldırgan davranışları için ge- rekçe olarak kabul ettirebileceklerini varsaydılar. Doğ- rusu, eğer BM Güvenlik Konseyi'nde başan sag- lasalardı, belki bu kadar güçlü bir kamuoyu kar- şıtlığı ile karşılaşmaktan kurtulabilirlerdi. Ama ar- tık her gün daha da azalan bir küçük "çıkar gru- bu" desteğinden başka bir umutlan kaimadı. Ikincisi, "süpergüç/erinçoğu kezyanıldığı "top- lum mühendisliği" alanıyla ilgili yanlış varsayımlar- dır. Bush Yönetimi, "Saddam Yönetimi'nden kur- tulmakisteyen" Irak halkının kendilerini "çiçekler- le karşılayacağı"m varsaydı ve bunu Irak gökleri- ne bıraktığı bildirilerle ve Umm Kasr Limanı'ndan Irak içlerine sokacağı "şekeıier"\e yapabileceğini varsaydı. Olmadı, Irak halkı, hatta bu halkın Sad- dam'a en çok karşı çıkacağı düşünülen Şii kesi- mi bile, kandırılamadı. Aynı bağlamda, Türkiye'de oluşan AKP iktidarı, işin başlangıcında en sorum- suz sözlerin sahibi de olsa, sonunda, Türk halkı- nın derin bilinci ve aklı aşılıp, ABD'nin istediği gi- bi ülkemiz açık üsse, savaşta cepheye dönüştü- rülmedi, askenmiz de "piyon" konumuna indir- genmedi. Bu alanda da ABD'nin evinde yaptığı he- saplar, çarşıya uymadı. Amerikan evinde yapılan yanlış hesaplara güve- nerek "pazara çıkanlar" daha da yanıldılar. Şimdi bunlar, kendi "siyasal irade "sine ve daha önce ve- rilen "sözlere" rağmen, Türk insanının sağduyu- sunun TBMM'ye yansımasına engel olamayan AKP iktidannı "karaktersizlik"\e suçlayacak kadar ileri gidip, Türkiye'nin yalnız bırakıldığını savunup, Mardin'i boşaltıp giden Amerikan askerlerinin ar- dından ağıt yakıyorlar. En son yaptıkları da Ame- rikalılan hasret ve pişmanlıkla geri çağırarak, Tür- kiye'den bir Kuzey Cephesi açılması için "yeni fır- satlar"m ortaya çıkması gerekliliğınden söz etmek. Baksanıza, şu anda yazımı hazırlarken bile, bir "şube kanal" ekranından yükselen ses, kulaklan- mı tırmalıyor: "Acaba Iskendenın LJmanı 'nda gün- lerdir bekleyen Italyan gemisinden indirileceği açıklanan Sikorsky helikopterleri, bir üçüncü tez- kerenin habercisi mi?" Artık kimin, neyin ve kimin "habercisi" olduğunu hepimiz biliyoruz, aslında... Bundan sonra neler olabilir? Eğer ABD kısa süre içinde Bağdat'ı kuşatamaz- sa veya kuşattığı halde kendisine büyük kayıplar verdiren direniş devam ederse, çok zor durumda kalacaktır. "Irak'ı kurtarmak" için giriştiğini söyle- diği savaşı "Irak'ıyıkmak" amacıyla sürdürüp, ağır yıkıma neden olmaktan başka çaresi kalmayacak- tır. Bu durum, savaş ertesinde tasarlanandan çok farklı bir Ortadoğu ve dünya koşullannın biçimle- neceğini gösterecektir. Dünya üstünlüğü için giri- şilen saldırganlığı, "masum" amaçlaröne sürerek gizleme olanağı ortadan kalkacak ve böylece, sa- vaşın sonucu ne olursa olsun, kaybeden, Bush Yönetimi ve yandaşlan olacaktır. Türkiye'den bakıp, bu savaşın ötesini şimdiden "görmek" gerekir. Bu savaşın bizim "cephe"m\z- de ortaya çıkarabileceği olumsuzluklara karşı ön- lem almak, elbette düşünmemiz gereken ilk işler- dendir. Bunun için, "insancıl ve güvenlikle ilgili" amaçlar doğrultusunda Kuzey Irak'ta askeri önlem almak, elbette hakkımızdır. Ama bu sınırlı kaygıla- nn ötesine bakmak ve hukukun üstünlüğüne, de- mokratik ilkelere baglıhğmı kanrtlamış, emperya- lizme karşı başarılı ve onuriu ulusal mücadelesi- nin mirasına sahip çıkan bir Türkiye'nin savaş er- tesinde bölge ve dünya için nasıl olumlu bir rol oy- nayabileceğini de görmek gerekir. Bunun, Türki- ye için asıl "kurtuluş fırsatı" olabileceğini de... Sa- vaşın berisinden çok ötesi önemlidir. Biraz onuriu olun' Bağdat, Arap Birliği'ni kınadı BAĞDAT (Ajanslar) - Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan. Arap Birli- ği"ni "za\Tfta\Tmdan" dolayı kınadı. Ramazan, Arap Hır- liği'nin Mısır'm baş- kenti Kahire'de önceki gün yayımladığı nıhai bildiride Amerikan-İn- giliz saldınsını Zâyıf bır dille kınadığı ğe - rekçesiyle birliği k.na- dığını açıkladı. ^rap Birliği, dışişleri balan. ları toplantısının so- nunda kabul ettiğ n i- hai bildiride, u Ir*k'a saldınyı" kınamştı. Bildiride, "Amerlan ve İngiliz birtikleri ier. hal ve koşulsuz okrak işgakigüçleriniçelme- Bdir" ifadesi kull<ml- mış ve bütün Araj ül- keleri, Irak'ın tt»rak bütünlüğü ve birlıjine zarar verecek hertür- lü askeri eyleme katıl- maktan kaçınmaya da- vet edilmişti. Ramazan, dün dü- zenlediği basm toplan- tısrnda, Araplann ABD ve İngiltere'ye petrol ambargosu uygulama- sı gerektiğini söyledi. Ramazan, Irak'ın des- teklenmesi konusunda Arapların harekete geçmemesini eleştire- rek "Saldırgan ülkele- re petrol akışuıı neden durdurmu\orlar" di- ye sordu. Ramazan, Arap Bir- liği'nin Amerikan-tn- giliz saldınsını kına- ması konusunda da, "yeterli olmadığım" söyledi. Araplann tutumunu kınayan Ramazan, or- tak Arap savunma kon- seyinin neden hareke- te geçirilmediğini de sordu. ri