Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Baro başkanının
evine molotof
• BARTEV(AA)-
Bartın Baro Başkanı
Nilgün Saban'ın evine,
molotofkokteyli
saldınsında bulunuldu.
Cama çarparak yere
düşen
molotofkokteylleri
zarara yol açmazken
kaçan 4 kişi polis
tarafından yakalandı.
Yetkililer, bu kişilerden
A.K'nin cinayetten
yargılandığı davadan
ceza alması sonucu,
kendisini iyi
savunmadığı
gerekçesiyle
cezaevinden çıktıktan
sonra avukatı
Saban'dan intikam
almak için saldınyı
planladığının tespit
edildiğinı bildirdiler.
fiazeteci tzzet
Kezer anıldı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cizre'de 11 yıl önce
Nevruz kutlamalannı
izlerken öldürülen
gazeteci Izzet Kezer,
Karşıyaka
Mezarlığı'ndaki gömütü
başında gerçekleştirilen
törenle anıldı. Kezer'in
mezanna, ailesi
tarafından karanfiller
bırakılırken, arkadaşlan
da çelenk koydu.
Çağdaş Gazeteciler
Derneği (ÇGD) Genel
Başkanı Ismet
Demirdöğen, 11 yıl
önce görev başında
yaşanunı yitiren
Kezer'i, saygı ve
özlemle andıklan bir
günde, daha acı olanın
bir başka kirli savaşta
medyanın izlediği rutum
olduğunu dile getirdi.
Erbakan için
asansöp'
• ANKARA (ANKA)-
SP yönetimi, 5 yıllık
yasağının sona
ermesinin ardından
partiye üye olarak
siyasete resmen dönüş
yapan ve 11 Mayıs'ta da
Recaı Kutan'dan genel
başkanlığı de\Talmaya
hazırlanan Necmettin
Erbakan ıçın Genel
Merkez'e asansör
yaptıracak. Erbakan ıçın
yaptınlacak asansörün
DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevıt'ın
geçtığuniz yıl Başbakan
olduğu dönemde
Başbakanlık binasına ve
DSP seçım otobüsüne
yaptınlan asansörlerin
benzeri olacağı
bildirildi.
AKP'den Devlet Bakanı Aydın'ın da aralannda yer aldığı 21 milletvekili oylamaya katılmadı
Güvenoylamasında fîreANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan ın başba-
kanlığındaki 59. hükümet,
TBMM'den güvenoyu aldı. 514
milletvekilinin katıldığı oyla-
mada 348 kabul, 164retoyu çı-
karken, AKP'den Devlet Ba-
kanı Mehmet Aydının da ara-
lannda yer aldığı 21 milletve-
kili oylamaya katılmadı.
59. hükümetin güvenoyla-
ması, dün TBMM Genel Ku-
rulu'nda yapıldı. Oylama ön-
cesinde Devlet Bakanı Meh-
met Aydın dışında tüm bakan-
largenel kurulda hazır bulunur-
ken, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, oylamaya geç katıldı. Oy-
2003 Bütce Tasarısı
• 514 milletvekilinin katıldığı 59. hükümetin güvenoylamasında 348 kabul,
164 ret oyu çıktı. AKP Adana Milletvekili Ayhan Zeynep Tekin, oylama
sonuçlan açıklandıktan sonra genel kurul salonuna gelen Afyon
Milletvekili Reyhan Balandı'yı azarladı.
lamaya 514 milletvekili katılır- oğiu, Göksel Küçükali Meh- azarladı. Tekin, Balandı'yı gö-
ken, 348 kabul ve 164 ret oyu
kullanıldı. DYP'lı Mehmet Ta-
tar ile bağımsız millervekille-
n Mustafa Zeydan. Süleyman
Gündüz. Sabahatrin Cevheri
ve Ulkü Güney hükümete gü-
venoyu verirken, AKP'den 21
milletvekili oylamaya katılma-
dı. Oylamaya katılmayan
AKP'lilerşöyle: "ReyhanBa-
landkHalfl Özyoku, Agah Kaf-
kas, Muzaffer Kükü, Mehmet
Eraslan, AM Er, Mustafa Eyice-
met Aydın, Nükhet Hotar, Mi-
kail Arslan. Fuat Ölmeztop-
rak tmdat SüfJüoğlu. Erol As-
lan Cebeci, Mustafa Çakır,
Mehmet Kurt, Ergun Dağcı-
oğro, Müfît Yetkin, Yüksel Ça-
vuşoğhı, Metin Kaşıkçıoğhı."
Oylama sonrasında AKP
Adana Milletvekili Ayhan Zey-
nep Tekin, oylama sonuçlan
açıklandıktan sonra genel ku-
rul salonuna gelen Afyon Mil-
letvekili Reyhan Balandı'yı
runce "tşte oylamaya kanlma-
yan 15'lerden biri" diye tepki
gösterdi. Tekin, "Ben oylama
için evden erken çıktnn, son an-
da acil bir işim çıkb, o yüzden
geç kakhm" diyen Balandf ya
"Birazazsüslenseydindegedk-
meseydin'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent
Armç'ın hükümetin güvenoyu
aldığüıı açıklamasının ardından
Erdoğan'ı ve bakanlan ılk kut-
layan CHP liden DenizBaykal
DYP lideri Mehmet Ağar ve
CHP grup başkanvekılleri ol-
du. Erdoğan, yaptığı teşekkür
konuşmasında Meclis'in, mil-
letten aldığı emaneti verilen
güvenoyu ile hükümetin om-
zunabıraktığınısöyledi. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer de Erdoğan'a kutlama me-
sajı gönderdi.
Erdoğan ve Bakanlar Kuru-
lu üyeleri, bugün Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer ta-
rafından kabul edilecekler.Er-
doğan. bugün saat 10.00'da top-
lanacak Bakanlar Kurulu önce-
sinde de Genelkurmay Başka-
nı Hilnıi Özkök ve kuv\ et ko-
mutanlannı kabul edecek.
Vergiaffi
zorlaşacak
• Çıkardığı vergi affıyla
kendisini de af kapsamına
alan Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan,
anayasada değişiklik
yaparak vergi affını
zorlaştıracaklannı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan
maliye politikasının temel
önceliğinın borç stokunu makul
se\
r
iyelere indirmek olduğunu
söyleyerek "Hastahk kamudadır.
Kamuyu düzeitmemiz, yani bu
hastahktan kurtarmanuz gerekir'*
dedi. TBMM Genel Kurulu'nda
2003 Mali Yıh Bütçesi'nin tümü
üzerindeki görüşmelere başlandı.
Unalatan'ın, bütçeyı sunuşunda
yaptığı konuşmada, kamudaki
tasarruflardan sıkça bahsederken,
gelir arttıncı önlemlere sadece bir
bölümde yer vermesi dikkati çekti.
Çıkardığı vergi affindan yararlanan
Unakıtan, bundan sonra "af
otmamasT için anayasa değişikliği
yapacaklannı söyledi. Vergi
tabanının genişletileceğinı ve kayıt
dışılıkla mücadele kapsamında
belirli tutann üzerindeki ışlemlerin
bankacılık sistemi aracılığıyla
yapılmasının zorunlu tutulacağını
ifade eden Unakıtan, "Vergi affina
Uişkin düzenlemelerüı
zorlaşürümasına yönetik anayasa
değişikliği çok kısa süre içerisinde
yüce Mectis'e sunulacakör" dedi.
Hükümetin 149 mılyar dolarlık bir
borç stoku devraldığını, 2003
yılında 37 ile 40 milyar dolar faiz
ödeyeceğini ifade eden Unakıtan,
"Tasarrufve etkinüği artnraa, israfi
Önleyen bir bütçe hazjriadık" dedi.
Genel Kururda, TBMM,
Cumhurbaşkanlığı, Anayasa
Mahkemesi ve Sayıştay
Başkanlığı'nın 2003 yılı bütçeleri
kabul edildi. Görüşmeler sırasında
AKP'h Burhan Kuzu, Anayasa
Mahkemesi'nin üye seçiminde
Meclis'in söz sahibi olması
gerektiğini belirtirken yedek üyelik
uygulamasına son verilmesi
gerektiğini söyledi. Kuzu, Anayasa
Mahkemesi'nin Yüce Dıvan
yetkisinin de Yargıtay Ceza
Daireleri Kurulu'na verilmesi
gerektiğini belirtirken yüksek
mahkemerun yürütmeyi
durdurma yetkisini de doğru
bulmadığıru söyledi.
İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Baykal, bütçeyi 'IMF'ye verilmiş niyet mektubu' diye niteledi:
Tereddütler hükümeti• 2003 yıh Mali Bütçe Yasa Tasansı üzerinde
konuşan Baykal, AKP hükümetini ağır bir dille
eleştirdi. Baykal, hükümete "Iraklı çocuklar bu
hükümetin verdiği yetkiyle bombalanıyor" dedi.
Baykal, AKP'ye "Geçmişi suçlamayı bırakm" diye seslendi.
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-CHP Genel Başkanı De-
nizBaykaL hükümetin Irak po-
litikasının "tutarsızhk içinde
tambirfryasko" olduğunu söy-
ledi. Baykal, "Türldye,ABD'nin
gözunde Kuzey Irak'taki yerel
güçlerin gerisinedüşmenin acı-
snu ve ısürabını yaşıyor" dedi.
Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan'ın "Banşın bedeli vardır*
sözlerine atıfta bulunan Bay-
kal, "Arnk banştan da babse-
demezsiniz. Irakh çocuklar bu
hükümetin verdiğiyeddyle bom-
balanıyor. Sayın Bakan, şinıdi
paketi geri alacak nusuuz" di-
ye sordu. Baykal, bütçeyi
TJVIPye verilmiş niyet mektu-
bu" diye nitelendirdı.
Baykal, TBMM Genel Ku-
rulu'nda görüşülmesine başla-
nan 2003 yıh Malı Bütçe Yasa
Tasansı üzerinde konuşurken
AKP'lilere "Arük ağlama dö-
nemi bitti. Geçmişi suçlamayı,
krizdenyakınmayı,muhalefete
sataşmayı bffakm'' diye seslen-
di. Baykal, "ABD ile işbirliği
yapacak mısınız, >apma>^cak
mısnuz, yapacaksanız açıkçası
sö'ylemenizgerekir. Büyük dev-
lederiaklatmayu,\aniltma\-ate-
şebbüsedersenizçokakmtiohır"
derken, iktidan "tereddütler
hükümed" diye eleştirdi.
Hükümet adına eleştirileri ya-
nıtlayan Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan, ABD ile Irak savaşı
pazarhğı hakkında "Baştan 'kan
pazarhğı mı yapıyorsunuz" de-
yip, sonra da hiç savaştazmina-
ü abnadmız diye eleştiriyorsu-
nuz. Yakışıyor mu?" diyerek
Baykal'a tepki gösterdi. Unakı-
tan, Baykal'ın IMF ile ilgili
eleştirilerini de "SaymDerviş'e
sorun: MF'ye hayır mı diye-
tim" diye yarutlarken CHP sı-
ralanndan toplu halde yükselen
"Siz o vaade geldmiz" sözleri-
ni duymazdan geldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Küreselleşmenin geldiği yeni bo-
yutlan Irak'a saldınnın ışığında yeni-
den tartışmalıyız. Küreselieşme, tek-
nolojinin, bılginin ve iletişimin olağa-
nüstü arttığı günümüz dünyasının bir
ürünü. Küreselieşme, merkeze ege-
men güçler lehine dünyanın denge-
sinı bozdu. London School of Econo-
mics'in dekanı Anthony Giddens,
dünyadaki gelişen dengesizliği "£//-
mizden Kaçıp Giden Dünya" kitabın-
da şöyle ifade etmişti:
Küreselieşme elbette tarafsız bir
şekilde gelişmiyor ve sonuçlan bakı-
mından tamamen hayırlı birolay de-
ğildir... istatistiklerson derece ürkü-
tücüdür. Dünya nüfusunun en yok-
sul beşte birinin gelirdeki payı 1989
ile 1998arasındayüzde2.3'tenyüz-
de 1.4'e düşmüştür. Tabiien zengin
beşte birlik dilimin oranı da yüksel-
miştir. Güney Sahra Afrikası'ndaki
yirmi ülkenin kişi başına reel geliri
1970'lerin sonundaki düzeyin altın-
dadır. Azgelişmiş ülkelehn birçoğun-
da güvenlik ve çevre düzenlemeleri
ya çok düşük düzeydedirya da fiilen
yoktur... Bunun, küresel bir köyden
ziyade küresel biryağmaya benzedi-
Küreselieşme ve Yeni Dünya Düzeni
ği söylenebilir."
ABD, 11 Eylül saldınsının ardından
küresel dünyanın lideri olarak hareke-
te geçti. Birind adım Afganistan'da atıl-
mıştı. Ikinci adım ise Irak. Bunu han-
gi adımların izleyeceğini şimdiden
kestiremesek bile ABD'nin burada
durmayacağını da biliyoruz. Ancak
şurası birgerçek ki, küreselieşme ça-
ğında dünyanın dengeleri değişti.
ABD, küresel dünyanın egemeni ola-
rak ekonomik ve siyasi merkezileşme-
sinin ardından askeri egemenliğini
kurmak üzere harekete geçti.
Bu savaş, dünyanın tek süper gü-
cü olan ABD'nin dünyaya ve kendi
müttefiklerine meydan okuması şek-
linde yorumlanabilir. ABD, biriktirdiği
güçle, dünyaya yeniden şekil vermek
istiyor. Bu egemenliği kurarken dün-
yanın önemli merkezlerini de yeniden
şekillendirmeye çalışıyor. Irak'a saldı-
nnın arkasında Ortadoğu'ya tam an-
lamıyla egemen olma isteği yatıyor.
Sovyetler Birliği dağılmadan önce,
Irak, Suriye gibi ülkeler Sovyetlere ya-
kın biryerdeduruyorlardı. Şimdi Sov-
yetler Birliği yok, Irak gibi önemli pet-
rol rezervlerinden birisine sahip bir
ülke hâlâ ABD egemenliği altına alı-
nabilmiş değil.
Irak'a egemen olmak ABD'nin Av-
rupa Birliği ülkeleriyle olan ilişkilerini
de yeniden düzene sokacak. önem-
li petrol yataklannasahip olan bu böl-
genin tek efendisi olacak bir ABD,
Avrupa üzerinde de daha fazla ağır-
lığa sahip olacağını düşünüyor. Nite-
kim Irak'a saldın gündeme geldiğin-
den bu yana, Ispanya, Ingittere gibi ül-
kelere ilaveten Hollanda, Danimarka,
eski Doğu Bloku ülkeleri de ABD'nin
saffına geçtiler. Avrupa Birliği içerden
bir parçalanma yaşamaya başladı.
Küresel dünyanın egemeni dünyaya
korku salarken müttefiklerini de hi-
zaya soktu.
•••
Küreselleşmenin sınırları aştığı ve
sermayenin dünyanın en kılcal da-
marlannakadarsızdığı birgerçek. Bu
aynı zamanda içine kapalı toplumla-
n, yerel despotik diktatörlükleri de
zorluyor. Afganistan'da, ya da Irak'ta
kendi içindeki muhalefeti ezerek var-
lığını sürdüren diktatörlüklerin işi de
zorlaşıyor. Onlann yerini, küresel çap-
ta büyük güçler almaya aday oluyor.
örneğin bu bölgenin en etkili devleti
olarak Israil öne çıkıyor, çünkü o, kü-
resel dünyanın egemeni ABD'nin en
yakın müttefiki.
Dünyanın merkezine egemen olan
gücün dünyanın bütününe kendi ege-
menliğini dayatmaya kalkması, ge-
rekirse bunu bombalarla yapması,
dünyadaki zıtlaşmayı ve kamplaşma-
yı da keskinleştiriyor. ABD, küreselli-
ğin tek egemeni olarak istediğimi ya-
panm diye zora başvururken, ona
karşıt bir eğilim de güç kazanıyor.
Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve
daha birçok ülke bu küresel zorbalı-
ğa karşı koyarken, dünyanın çoğun-
luğu Irak'ta yoğunlaşan zorbalığa kar-
şı kolektif bir tepki gösteriyor. Dünya-
nın yeni bir düzene ihtiyacı olduğu bir
gerçek. Küreselleşmenin yol açtığı
iletişim, teknoloji çağı insanlığın bilin-
cini ve dayanışmasını da geliştiriyor.
Irak'ta ABD'nin başlattığı insafsız
saldın, küreselleşmenin biryanını, acı-
masızyanını gözlerönüneseriyor. Bu
yolla gücü ele geçiren bir süper dev-
letin dünyayı yeniden kendi isteği doğ-
rultusunda düzene koyma isteğini
yansrtıyor.
Irak nedeniyle dünya çapında orta-
ya çıkan cepheleşme, küreselleşme-
nin nereye doğru ilerieyeceği çatışma-
sını da gözler önüne seriyor. Dünya-
nın kaderine ya küresel zorbalık ege-
men olacak, ya da insanlık, küresel-
leşmenin yarattığı olanaklan özgüriük,
eşitlik, adalet için kullanacak yeni bir
örgütlenme ve bilinç yaratacak. Irak
savaşı sonrası dünya bunlan tartışa-
cak.
•••
24 Mart, savcı Doğan Öz'ün ölüm
yıldönümü. Onun katilleri bilindiği, bu-
lunduğu halde bırakıldı. Aradan tam
24 yıl geçti. Türkiye'nin neden bu nok-
tada olduğunu gösteren en önemli
olaylardan birisidir Doğan öz cina-
yeti. Bu ülkenin yürekli savcısını say-
gıyla anıyorum.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Savaş İnsanın
Düşmanıdır...
Prof. Dr. Bahar Gökler, "Çocuk ve Gençlik Ruh
Sağlığı Derneği" adına yaptığı açıklamada şu sap-
tamayı yapıyor: "Savaş ortamı çocuklarda çaresiz-
lik, güvensizlik, kaygı veyoğun korkularyaratıyor...
Savaşa tanıklık eden çocuklarda ve ergenlerde si-
linmez izler oluşur ve ileriye dönük ruhsal bozuk-
luklar ortaya çıkar." Prof. Gökler, derneğin başka-
nı olarak, tüm çocuklar ve ergenler adına "Savaşa
hayır" diyor.
13. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Kongresi Anka-
ra'da yapıldı. GATA Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Teoman Söhmen'in düzenlediği kongrede, Türki-
ye'nin bütün tıp fakültelerinin ilgili kürsü başkanla-
n, öğretim üyeleri buluştu, çok önemli konulartar-
tışıldı. Bu arada buluşan öğretim üyelerinin savaş-
la ilgili çok önemli kaygılan payfaştığına tanık oldum.
Hepsi de o sırada yaklaşan savaşın (7-9 Mart) ço-
cuklar ve ergenler üzerinde çok olumsuz etkiieri
olacağını paylaşıyor, bu konuda seslerini yükselt-
meleri gerektiğini vurguluyordu. Prof. Dr. Bahar
Gökler'in açıklamalan, meslektaşlarının da düşün-
celerini, kaygılannı dile getirmektedir.
Istanbul Tabip Odası, yakından bildiğim çalışma-
lan ile başından başlayarak "Savaşa hayır" çalış-
malannda öncülük yapmıştır
Bütün odalann bağlı olduğu Türk Tabipleri Birliği
de savaşa karşı uyanlannı aralıksız sürdürmüştür.
Neden tıp doktoriarı savaşlara karşıdır?
Çünkü, savaşlar insanlann beden ve ruh sağ-
lıklarmı bozan en büyük etkendir.
Savaş, ölüm, yaralanma, sakatlık demektir. Bir sa-
vaşın yarattığı yıkıntı, savaştan sonra da sakatlık-
lar, esir düşmeler, aynlıklarla sürer gider. Savaş yı-
kıntılan arasında ruhsal çöküntüler ayn ve özel bir
yer tutar. Savaşa katılanlar arasında, savaşa tanık
olanlar arasında yaşanan ruhsal çöküntüler sonra-
ki yıllarda da sürer.
Savaşın yol açtığı göçler, insanlann yerlerinden
yurtlanndan kopmalanna yol açar. Aileler parçala-
nır. Babalar savaşa gitmiştir, annelerie çocuklar
göçlerin her türlü acılanna katlanmak zorunda ka-
lıriar. Bulunduklan, yerleştikleri yerlerden kopanlmış-
lardır, güvence olarak tanıdıklan her şeyden yoksun
kalmışlardır. Kendilerine yeni bir yaşam kurmakta
zorlanacaklardır. Bedensel ve ruhsal hastalıklarya-
kalannı bırakmaz.
Bağdatyanıyor...
Bir film adına benzeyen bu sözlerin ardında in-
sanlığın nice acılan yatıyor.
Amerika da büyük acılaria kurulmuştur. Amerika,
köleliği kaldırmak için iç savaş yaşamıştır. Ameri-
ka, insan özgürlükterine büyük katkılaryapmıştır. Ama
aynı Amerika, şimdi bir askersel-endüstri çekirde-
ği tarafından "bütün dünyaya zorla egemen olmak
için" yönetilmektedir. Amerika bu çekirdekten kur-
tulmadıkça dünya rahat yüzü görmeyecektir.
Aslında Bağdat değil, insanlık yanıyor.
Burada başlayan ateşin nerelere sıçrayacağını
Bush ve avenesi bilmiyor, hesap da edemiyor.
Amerika artık hergün "terörsaldınsı" korkusu için-
de yaşayacaktır. Yaşamlanndan başka kaybedecek
hiçbir şeyleri olmayan insanlar, artık her türiü şid-
det hareketini yapmakta kendilerini haklı görecek-
lerdir.
Dünya kan dökmeye, intikam almaya, dövüşme-
ye yönlenmektedir.
Böyte bir dünyada hiçbir yer, hiç kimse güvenlik
içinde olmayacaktır. Bu bir kehanet değildir, birön-
görüdür.
Şiddet şiddeti doğurur.
Türkiye bu ateşin bir ölçüde dışında kalmış, çok
doğru yapmıştır.
Savaşla kazanılacak hiçbir şey gerçekte kazanç
değildir.
Aslında Türkiye bu ateşin bütünüyle dışında kal-
malı, hatta karşısında yer almalıydı. Yanında ya da
dışında değil, karşısında...
Bu savaşı durdurmak için yapılması gereken her
şey yapılmalıdır.
Zorbalık desteklenmemelidir.
Banş çalışmalan aralıksız sürdürülmelidir.
Savaş insanın düşmanıdır.
Bunu unutmayalım, unutturmayalım...
e-mail:erdalatak / superonline.com
Faks:0212-5139098
Katledilişinin 25. yılı
Yürekli savcı
Oz anılıyor
ANKARA (Cumhu-
rivıet Bürosu) - Ülkücü
katiller tarafından 24
Mart 1978 tarihinde kat-
ledilen Ankara Cum-
huriyet Savcı Yarduncı-
sı DoğanÖz aramızdan
aynhşının 25. yılında
bugün anılacak.
1980 öncesinde Ül-
kü Ocaklan ile
ilgili soruşturma
başlatan Öz, 24
Mart 1978 tari-
hinde Ankara'da
sabah aracına
bindikten sonra
evinin önünde
açılanateş sonu-
cu öldürülmüş-
tü. 1962yılmda
savcıhğa başlayan Öz,
sık sık ülkücü kesimin
hedefi olmuştu. Ozel-
likleMilliCephelıükü-
metleri döneminde
Öz'ün görev yen bir-
çok kez değiştirilmişti.
Öldürülmeden önce
Ankara Ticaret \; Tu-
rizm Yükseköğretım
Okulu öğrencilermden
Levent Ozjürek ;ina-
yetini araşhran Öz, so-
DoğanÖz.
ruşturma kapsamında
Site Öğrenci Yurdu'nda
arama yaptirmışti. Do-
laplarda çok sayıda bı-
çak ve tabanca ele ge-
çirilirken, arama ülkü-
cü kesimde rahatsızlık
yaratmışti.
Doğan Öz, ölümün-
den kısa bir süre önce
de yine "Kontr-
geriIIa-MHP"
ilişkilerini ele
alan bir rapor
hazırlamıştı.
Devlet için-
deki çeteleşme-
yi anlatan Öz,
kısa bir süre
sonra öldürül-
dü. Cinayetten
bir süre sonra yakalanan
İbrahim Çiftçi, tanık-
larca defalarca teşhis
edildikten ve ilk ifade-
sinde cinayeti Ankara
Ulkü Ocaklan Derneği
yöneticilerinden aldığı
talimatla işlediğini iti-
raf ettikten sonra 4 kez
ıdama mahkûm oldu.
Ancak bu karar 3 kez
bozuldu. Sonunda Çift-
çi beraat etti.