Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MART 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan ekonomik model sözlükteki faşizm tanımıyla örtüşüyor
Hitler'in 'yenidünyası'
ABDDemokratmı
•1- Faşist mi
Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV
Günümüz Amerikan yöneticıleri
ülkenin siyasal düzenıni "demokra-
â" olarak tanımlıyor. Başkan Geor-
ge VV. Bush bu özgün sısteme dışar-
dan gıpta ıle bakanlann 11 Eylül
2001 'de New York'ta Dünya Ticaret
Merkezi ile başkentte Savunma Ba-
kanlığı'na saldırdıklannı söyledi
Amenkan halkının çoğunluğu da,
kendi anayasasını okumuş olmasa da
ve okusa bile o günden bu yana köp-
rülerin altından o metnin ruhunu de-
ğiştiren çok sulann aktığını bil-
mese de, ülkesinın "özgürlük-
ler diyan bir demokrasT oldu-
ğuna inanır.
O düzene pek azı "faşizm''
deyip geçer. Bu sözcüğü şura-
dan buradan ışitmiş sıradan
Amenkahya göre faşizm deyın-
ce mutlaka duvarlarda " Büyük bi-
rader seni izfiyor" dıye afişler asılı ol-
malı, toplama kamplan kurulmalı ve
Yahudi, Çingene, eşcinsel \e geri ze-
kâlılar gibi bazı istenmeyenler ftnn-
lara atılmalı ya da gaz odalannda bo-
ğulmalıdırlar. Hem Nazi Almanya-
sı'nda böyle olmuş, bazı yazarlar oto-
riter rejimlerin ımajıru böyle çızmiş-
lerdır.
12 yıllık Nazi yönetiminde 18 mil-
yon kişı 20 ana toplama kampına ya
da onlann 100 kadar şubesine yollan-
mışlardı. Altı mılyona yakın Yahudi
buralarda can verdı. Çoğu kişi, "Ame-
rika'da böyle bir şe\ olmadığına gö-
re-.'' deyip noktayı koyabılır Otori-
ter rejimlen eleştirenlerden Aldous
Hıcdey'nın CesurYeni Dünya ve Ge-
orge OnveO'in 1984 adh kıtaplann-
da çızılen tipler ne Amerika'da var,
ne Britanya'da. Duvarlan da olsa ol-
sa Madonna ve Ehis gibilerinın re-
simlen süslüyor.
Faslzmln ölcüsü ne?
Ama faşizmin ölçüsü acaba kamp-
lar ve Yahudi progromlan mı? CIA
ile uzun ilişkilen olan Huxley v e hem
Ingiliz haber alma kuruluşunun, hem
de CIA'nın yetiştirdiği Onvell oton-
ter devletin ne olduğuna ılişkm ger-
çeğe uymayan bir tanım çizdiler. Ger-
çekçi olalım: Holokost 1930-40'lar
Avrupafoşızmininen uç örneğidır. Fa-
şizm o olmadan da olur. Nazi dene-
yimine bakarak ve yalnız onun uy-
gulamalannı, Huxley ve Onvell ede-
bi yorumlanyla da bezeyip konuyu
böyle smırlamakla ne Amerikalı ne
de başkası kendinı faşızme karşı gü-
vende hıssedemez.
Asıl ölçü faşizmin bir sistem ola-
rak ne olduğu, kime hizmet ettiği,
neden ayakta tutulduğu \ e nasıl ya-
yıldığıdır. Faşizmin tanımını yapan
çok sayıda yayın da var. Bunlann bir
hstesı bile koca bır kıtabı doldurur.
t/ Toplama kamplan ve gaz odalan
1930-40'lar Avrupafaşizminin en uç
ömeğidir. Faşizmi Nazi deneyimiyle
sınırlandırmakla ne ABD yurtaşlan ne de
başkalan kendiîerini guvende hissedemez.
Asıl ölçüfaşizmin bir sistem olarak ne
olduğu, kime hizmet ettiği, neden ayakta
tutulduğu ve nasılyayıldığıdır.
•/ Saygın bir Amerikan kaynağı olan
Webster Sözlüğü 'nün 1980 baslasıfaşizmi
"Sıb tekparti diktatöriüğünün,
muhalefetin zorla bastınlmasının, merkezi
hükümet denetimi altında özel ekonomik
girişimin, sa\-aşçı milliyetçiliğin, ırkçıhğın,
militarizmin ve benzerierinin nitelediği bir
vönetim sistemi" olarak tammlıvor.
Faşizmin bu tanımında
"merkezi hükümet
I denetimi altında özel
ekonomikgirişim "
sözcükleri geçiyor. Batı
dünyasında "demohnsi"
diye tanımlanan bu birkaç kelimelik
kavram Amerikan ekonomik modelidir.
Ama konu Amerika'da nasıl bir siya-
sal düzen olduğunu açıklı|a kavuş-
turmaksa, saygın bir Amerikan kay-
nağına, örneğin büyük VVebster Söz-
lüğü'nün (1980 baskısı) "faşizm"
maddesine bakmak yararlı olabilir. Bu
kavram orada şöyle tanımlanıyor:
"Sıkı tek parti diktatöriüğünün, mu-
halefetin zorla basnnlmasuun, mer-
kezi hükümetdenetimi al-
ünda özel ekonomikgt-
rişimia,savaş-
çımiByetcffiğin,
ırkçılığın, mili-
tarizmin ve
benzerierinin
nitelediği bir
vönetim siste-
mi."
Bu tanım ye-
terince açıksa da,
aynı saygın söz-
lüğün on yıl
sonraki baskı-
sında özel
ekonomik gi-
rişim söz-
cüklerinm
çıkanl-
ması da
anlamlı
Herhalde,
bu önemli
başvuru kay-
nağınıkaleme
alanlar, bazı
çirkın kavram-
lann ıçıne Ame-
nka'nın da sokul-
masını engellemek
ıçin zaman içınde ön-
lemler almaktan da ge-
n kalmıyorlar. Ama ta-
mmın gen kalan bölüm-
lerinin bile bır haylı aydın-
latıcı olduğu söylenebilir.
Faşizm en sağdan ge-
len dıktatörlüğün adıdır.
Onun kurdurduğu resmı
vönetim az sayıda ama
çok güçlü endüstn er-
babı ve para sahibinın
denetimi altındadır.
Bir parlamentonun,
hatta Temsılcıler Meclısi ile
Senato adında ıkı alt meclısten
oluşan bır Kongre ıle Yüce Mah-
keme'nin, onlardan ayn olarak da
Beyaz Saray'a yerleşmış başkan-
lığın varlığı, ıktidann hiçbır res-
mi sıfatı olmayan bır avuç kişi-
de toplanmasını engellemeyebi-
lır.
Güç bu ufacık azınlığın elin-
de öylesine tekelleşebılır la, ık-
tidann sanki bölünmüş oldu-
ğunu gösteren anayasal or-
ganlar kendiîerini bu merke-
zileşmeye karşı koruyamaz. Dahası,
o organlann temelde görevi bu azın-
lığa hizmet etmek de olabılır. Nazi Al-
manyası'nda Hitlerde o çe\Tenin ön-
de görünen uygulayıcısıydı; ardında
tekelci endüstri ileri gelenleri ve onun
içinde silah fabrikatörleri vardı. O da
ıktidannı bu gruptan alıyordu.
Hükümet ve özel glrlşlm
Faşizmin yukardaki Webster tanı-
mında "merkezi hükümetdenetimi al-
tmdaözelekonomikgirişinT sözcük-
leri geçiyor. Batı dünyasında "de-
mokraa'' dıye tanımlanan bu birkaç
kelimelik kavram Amerikan ekono-
mik modelidir. Bu düzende tekelci ser-
maye federal düzenlemeye bağımlı mı,
değil mi? Ya da merkezdeki yönetim
özel ekonomik girişımcinin tekelleş-
miş zirvesindekilerin denetimi
altında mı, değil mi?
Önce ona bakmak
gerek. Omeğin,
Nazi Al-
Itarya'da devleti önüne katıp güden
işte bu büyük sermayeydi. îkisinı de
faşist de\let yapan bu özellikti. Bü-
yük sermayenin egemenliği \e yap-
tıncılığı yönJennden Amenka'da da
durum budur.
Bağımsızlık bildınsı yıllannda de-
ğiliz. Onun üstünden 226 yıl geçtı. Yal-
nız sıradan Amenkalının değil, Ame-
rika'da Demokrasi başlıklı "klasik"
ciltleri kaleme alan Alexis de Tocqu-
evfflegibı A\Tupalı liberal aydınlann
Yeni Dünya'ya insanhğın yeniden
doğuşu gibı (o günün ölçülen içinde
bile) abartmalı bıçımde bakışlan da
çok geride kaldı. O eskı yıllarda, în-
giliz ozanı VVîDiam Blake Londra'nın
ıçinden geçen Thames Nehri kıyıla-
nnda doğanJann üslerindeki kırlerin
Amerika'nın ırmaklannda yıkanıp
yok olacağını edebi üslûpla yazmış,
"Ey Amerika! Senin gekceğin bu köh-
ne kıtadan çok daha merhamedi" bu-
yurmuştu.
Amerikan ozanı Emerson da önü
herkese o dönemde san-
ki eşit biçimde açıkmış
gibi görünen Yeni Dün-
a'nın her Allah'ın kulu-
ı bağımsız bır kışılık ge-
liştırmesi-
ne uygun ol-
duğuna ınan-
mış, her Amenkalı-
nın kendi yeteneklenni
sınırsız biçimde gelıştır-
me hakkına doğuştan sa-
hıp olduğunu savunmuş-
tu. "Demokrat" olmaik
özgür hcaretten yana ol-
maktı. Yoksa uçsuz bu-
* / ^aksız görünen ülke-
V > ı sıradan bunca kışı
V ^ dışında kim ekip bi-
* ^ çecek, ürünü baş-
kalannın
hiz-
metıne kım sunacaktı? "Burada her
insan tek tek o denli önemli ld!" dıye
sayıklayarak son nefesıni verdı. An-
cak, kendınden sonrakilen de etkıle-
dı.
Doğanuı koynunda yaşayan ozan
Thoreau evinı de eşyalannı da ken-
di elleriyle yapmıştı. Mel\ille bile
"Tann ırkımızı bü>ük şe\1er yapmak
için seçmiş: insanhk da ondan bunu
beküyor" dıye yazmışh. Ama bunun
geçıcı olduğunu ilk fark edenlerden-
dir.
Bir de birkaç yıl sonra gelen ozan
VVhitman'a bakalım. O "uhısal, fede-
re devlet ve yerel düze\deki yönetim
çürümüşlük, rüş^et, sahtecilik ve kö-
tü yönetim batağı içinde; adalet ku-
ruluşlan da bundan pavını alnuş; Bü-
yük İskender'i de, Roma'yı da geri-
de bırakacak dev bir imparatorhığa
doğru yol ahyoraz" dediğı zaman,
pek az kışi bu farklı oluşumun far-
kındaydı.
1898'de Amerika, tspanya'ya kar-
şı kısa süren savaşı açtığında bu La-
tin ımparatorluğunun iki okyanusta-
kı sömürgelerine sahıp çıkarak ilk
kez dünya devleti oluyordu. Emer-
son'un övdüğü özel girişimcilik sö-
mürü, eşitsızlık, ırkçılık, ücret köle-
liği. sınıflaşma, tekelci sermaye ve ya-
bancılaşma getirmişh.
Tekelclllk demokraslyl
ortadan kaldırdı
Özellikle 1890-1920 yıllan Ame-
nka'yı ve dünyayı değiştırdı. Ame-
nkan Iç Savaşı bile ikı ekonomik gü-
cün, bır yanda Güney'de kapıtalızm-
öncesi, soylu ve köleci bir toplum ve
öte yanda da Kuzey'in tekelleşen en-
düstrisi çatışmasıydı. Doğal olarak,
ikincisi kazandı ve tüm Amerika'yı
da kendi yönünde değiştirdi. Bu te-
kelci egemenhğin olduğu yerde Emer-
son çağının özgürlük, eşitlik ve de-
mokrasi ikliminın yok olup gittiğı
gün gibi bellidir. O kadar ki Upton
Sinclair'in romanı Orman Emer-
son'un uğruna dizeler döktürdüğü
ağaçlıklar değil, her türlü acımasız-
lığın kurallaştığı büyük kentler yaşa-
mıdır.
Daha dünün petrolde Rockefeller,
çelikte Carnegie, bakırda Guggen-
heim, şekerde Hevemeyer ya da tü-
tünde Duke tekellennın yenru, bugün,
başta silah ve onunla bağlantıh tekel-
ler olan Boeing, Lockbeed, Martin,
Nothrop Grunman, Ra>1heon-TRW
\e Carhie grubu almıştır. Yönetım-
dekiler de onlarla iç içedir. Bu durum
Almanyada da böyleydi, Amerika'da
da öyle.
Yarın: SAVAŞÇl
MİLLİYETÇİLİK
Ortadoğu pazarlığı
Çin, Irak
petrolünden
payisûyor
SERDARESENLt
Ekonomik gelişme nedeniyle enerji ihtiyacı
artan Çin Halk Cumhuriyeti'nin, olması
beklenen Irak'taki sav'aş sonrasında, Irak
petrol rezervlerinin kullanımı yeniden
düzenlenirken söz hakkı ve pay istediği
belirtihyor. Alman Focus dergisinde yer alan
habere göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin
(ABD) bir zamanlar stratejık muhalifı olan
Çin'in, son yıllarda ekonomi alanında
gösterdiği istikrarlı gelişme ve özellikle 2002
yılmdaki yüzde 7.6'lık büyüme ile ABD
tarafından aranan bir müzakere ve ticaret
ortağı haline dönüştüğü ifade ediliyor. Uzun
bir süre kendi imkânlan ile yetinen Çin'in,
kendi petrol rezervleri verimli olmadığı için
halen ham petrol ihtiyacının yüzde 30'nu ithal
ettiği ve petrol ithalatıntn artış eğiliminde
olduğu belirtiliyor. ABD'nüı Yakındoğu'daki
ve Orta Asyadaki petrol bölgelerinde
ekonomik ve askeri varhğını güçlendirmesini
hoşnutsuzlukla izleyen Çin, çekimser bir
politika izlemekle birlikte bu bölgelerdeki
büyük rakipleri ile pazarlıklannı sürdürüyor.
Duisburg Üniversitesi
Çin Ekonomisi
Profesörü Markus
Tavbe,Çin
yönetiminin dış
politika ile ekonomi
politıkalannı
Avrupalılardan çok
daha pragmatik
biçimde oluşturduğunu
kaydediyor.
Avrupa'nın
uluslararası
platformdaki etkisinin
azalacağına yönelik
tartışmalann Pekin'de
etkisini gösterdiği ve
~
m
^^^^^~—~^^~ bu nedenle Çin'in eski
düşmanı ABD ile üişki kurduğu, Çin
ekonomisinin dışa açıldığı günden bu yana
ABD firmalannın bu ülkede 35 milyar
dolarlık yatınm yaptıklan belirlenmiş
bulunuyor. Çin'deki ekonomik büyümeden
batı bölgelerinde yaşayanlann
yararlanamadıklan, halen Batı'da 150 milyon
kişinin işsiz olduğu bu nedenle Çin'in dış para
kaynaklanna gereksinim duyduğu ifade
ediliyor. Dünyada en çok dış kaynaklı
doğrudan yatınm kabul eden ülke
konumundaki Çin'm ABD'ye ekonomik
bakımdan, ABD'nin Çin'e olan
bağımlıhğından daha fazla bağımlı hale
geldiğı ve bu durumun önümüzdeki 10-20 yıl
süresince böyle devam edeceği uzmanlar
tarafından öngörülüyor. Almanya, Rusya ve
Fransa ile birlikte Irak'taki silah denetiminin
uzatıhnası ve banşçıl bir çözümden yana tavır
alan Çin'in, Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi'ndeki veto hakkını kullanmayarak
ABD'ye yardımcı olması bekleniyor. Çin ve
ABD'nin güçlerinin denk olmadığı. ancak
ticari ortak olarak birbirlerine ihtiyaç
duyduklan belirtiliyor.
• Petrol
rezervlerinin
yetersizliği
nedeniyle
Ortadoğu 'dxüd
petrol alanlanna
ilişkin
düzenlemede söz
sahibi olmak
isteyen Çin, ABD
ile pazarlıklan
sürdürüyor.
Rakamlarla ABD-Cin
2002 >ılı
Nâfas 1 28 mılvar
ABD
280 57 mılvon
lOltnryooddar
%03 Ekonomik Bö>ûmc 'ı"6|')
325 mıl>ar dolar 2002 \sken harrama 45-65 nuljardolar(•)
"•3 5 Bülçfdf askeri harcama pa>ı '«3 5-5 (*)
(*)Tahmın
Kaynak Focus Dergısı (CIA-Faetbook ve ABD Savımma Bakanlığı)
KARSl.ASLtYE
HIIKUK MAPDCEMESİ'NDEN
DosyaNo-2002 191
Davacı K.ars Beledıye Başkanlıgı vekılı tarafından davalılar Tapu Sıcıl Müdürlüğü
ve Müştak Nakış aleyhlenne açmış olduğu tapu ıptalı tescıl davasının yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara lcaran geregınce. Davalı Müştak Nakış'a tüm ararna-
lara rağmen kendısıne da\-a dılekçesı ve duruşma günü teblığ edılemedığinden dolayı
ilanen teblığıne karar \enldığınden, adı geçen davalı Müştak Nakış'ın davaya karşı di-
yecekJennı duruşmanın atılı bulunduğu 4 4 2003 günü saat 9 00'a kadar mahkememi-
zin 2002 191 esas sayılı dosyasına bıldırmesı veya duruşmada hazır bulunması ya da
kendinı vekılle temsıl ettırmesı aksi takdırde yargılamaya yoklugunda de\am oluna-
rak karar venlecegı ilanen teblığ olunur 20.01.2003 Basın 3809
KARS 1. ASLIYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 2002 196
Davacı Kars Beledıye Başkanlıgı vekılı tarafından davalılar Tapu Sıcil Müdürlüğü
\e Gülper Öztürk aleyhlenne açmış olduğu tapu ıptalı tescıl davasının yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara karan geregınce, Davalı Gülper Özturk'e tüm arama-
lara rağmen kendısıne dava dılekçesı ve duruşma günü teblığ edılemediğınden dolayı
ilanen teblığıne karar venldığınden, adı geçen davalı Gülper Öztürk'ün davaya karşı
dıyeceklennı duruşmanın atılı bulunduğu 4 4 2003 günü saat 9 00'a kadar mahkeme-
mızın 2002 196 esas sayılı dosyasına bıldırmesı veya duruşmada hazır bulunması ya
da kendını vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde yargılamaya yoklugunda devam olu-
narak karar venlecegı ilanen teblığ olunur 20.01.2003 Basın. 3803
KARS 1. ASLÎYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2002 '205
Davacı Kars Beledıye Başkanlıgı vekılı tarafından davalılar Tapu Sıcıl Müdürlüğü
ve Adnan Durukan aleyhlenne açmış olduğu tapu ıptalı tescıl davasının yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara karan geregınce.
Davalı Adnan Durukan'a tüm aramalara rağmen kendısıne dava dılekçesı ve duruş-
ma günü tebliğ edılemediğınden dolayı ilanen teblığıne karar venldığınden. adı geçen
davalı Adnan Durukan'ın davaya karşı dıyeceklennı duruşmanın atılı bulunduğu
4 4 2003 günü saat 9.00'a kadar mahkememızın 2002 205 esas sayılı dosyasına bıldır-
mesi veya duruşmada hazır bulunması ya da kendinı vekılle temsıl ettırmesı aksı tak-
dırde yargılamaya yoklugunda devam olunarak karar venlecegı ilanen teblıö olunur
20.01.2003 Basın-3794
KARSl.ASIİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2002'131
Da\
r
acı Kars Belediye Başkanlıgı vekıli tarafından davalılar Tapu Sıcıl Müdürlüğü
ve Musa Balcı aleyhlenne açmış olduğu tapu iptali tescil davasının yapılan açık yar-
gılaması sırasında verilen ara karan geregınce,
Davalı Musa Balcı'ya tüm aramalara rağmen kendısıne dava dılekçesı ve duruşma
günü teblig edılemediğınden dolayı ılanen teblığıne karar venldığınden, adı geçen
davalı Musa Balcı'nın davaya karşı dıyeceklerını duruşmanın atılı bulunduğu
4.4.2003 günü saat 9.00'a kadar mahkememızın 2002 131 esas sayılı dosyasına bıl-
dirmesi veya duruşmada hazır bulunması ya da kendinı vekılle temsıl ettırmesı aksı
takdırde yargılamaya yoklugunda devam olunarak karar verileceğı ilanen teblığ olu-
nur. 20.0İ .2003 Basın. 3789
KARS 1. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2002 134
Davacı Kars Beledıye Başkanlıgı vekilı tarafından davalılar Tapu Sıcıl Müdürlüğü
ve Coşkun Ergül aleyhlenne açmış olduğu tapu ıptalı tescil davasının yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara karan geregınce,
Davalı Coşkun Ergül'ün tüm aramalara rağmen kendısıne dava dılekçesı ve duruş-
ma günü teblığ edılemedığınden dolayı ilanen teblığıne karar venldığınden, adı geçen
davalı Coşkun Ergül'ün davaya karşı dıyeceklennı duruşmanın atılı bulunduğu
4.4.2003 günü saat 9 00'a kadar mahkememızin 2002 134 esas sayılı dosyasına bıldır-
mesi veya duruşmada hazır bulunması ya da kendını vekille temsıl ettırmesı aksı tak-
dirde yargılamaya yoklugunda devam olunarak karar venlece£ı ilanen teblığ olunur
20.012003 ' ' Basın: 3786
KARS 1. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo-2002 135
Davacı Kars Beledıye Başkanlıgı vekılı taranndan davalılar Tapu Sıcıl Müdürlüğü
ve Kerem Okyay aleyhlenne açmış olduğu tapu iptali tescıl davasının yapılan açık
yargılaması sırasında venlen ara karan geregınce.
Davalı Kerem Okyay'a tüm aramalara rağmen kendısıne dava dılekçesı ve duruşma
günü teblığ edılemediğınden dolayı ilanen teblığıne karar venldığınden, adı geçen da-
valı Kerem Okyay'ın davaya karşı dıyeceklennı duruşmanın atılı bulunduğu 4 4.2003
günü saat 9 00'a kadar mahkememızın 2002 135 esas sayılı dosyasına bıldırmesı veya
duruşmada hazır bulunması ya da kendını vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde yargı-
lamaya yokluğunda devam olunarak karar venleceğı ilanen teblığ olunur 20.01 2003
Basın 3785 "
Tiyalro Ti
ADAMIN BİRÎ
KABARE
r>ıme\ KlurmfB hıyJtı »e aylctkvfaulra
Yazan: HAKAN PtSKÎ\'- BtRGCL OĞUZ
Yönelen: HAKAN PtŞKÎ\
T
Daı» Düzeni: LEMAN YILMAZ
Müzik ve Okestrasy on : AYHAN OZTÜRK
MUAMMER KARACAIİYATROSÜ
ISVIÇRE HASTANESİ
İZMİR13. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
2001 1085
7
Kambıyo Senetlen (Çek. Polıçe ve Muharrer Senet) Ozennde Hacız volu ıle Yapılacak Ta-
kıp Taleplennde Ödeme Emn
1- Alaeaklının ve varsa vekılının adı. so>adı ve ıkâmetgâhı T Halk Bankası AŞ (Kahıa-
manlar Şb ) \k Av Meltem Uygur Gazı Bulvan No. 41 Çankava-lzmır. 2- Borçlunun \e var-
sa kanunı temsılcısının adı, sovadı ve ıkâmetgâhları 1- Abdulhamıt Dujmaz Mene Kundura
Kemalpaşa Cd Yeni Camı Sk No 11 Antak>a-/Hatav 2-Tanzer Yılmaz Halıtzıva Bulvan
No 21 201 Çankava-tzmır 3- Alacağın Türk parasıyla tutan, faiz miktan ve ışlemeye başladı-
âı eun 500 000/000 -TL asıl alacak.
33 000 000 -TL
G
o80 ışlemış faız
25 000 0O0 -TL Kar^ tazm
558OOOOOO-TL alacağın takıp tarihınden itıbaren >üzde 80 faızı. ıc gıd vevek üc tahsı-
lıdır
Tahsıhnde tekerrür olmamak üzere 4- Senet ve tanhı: 31 04 2001 t 500 000 000 -TL be-
dellı çek. Yukarda vazılı borç ve masraflan ışbu odeme emırnm ılanı tanhınden itıbaren yırmı-
beş gun içinde odemenız. takıbın davanağı senet kambı>o senedı nıtelığıne haız değılse >ırmı
gun içinde mercıe şıkâvet etmenız. takıp davanağı senet altındakı ımza sıze aıt değılse vıne bu
vırmı gün içinde avnca ve açıkça bır dılekçe ıle tetkık mercııne bıldırmenız. aksı halde ıcra ta-
kıbındekı kambıvo senedı altındakı ımzanın sızden sadır savılacağı, ımzanızı haksız yere ınkar
edersenız, sözu edılen senede davanan takıp konusu alacağın vıızde 10"u oranında para cezası
ıle mahkûm edıleceğınız ve mercıden bu ıtırazın kabulüne daır bır karar getırmedığınız lakdır-
de cebn ıcrava devam olunacağı. borçlu olmadığınız veva borcun ıtfa veva mehıl venldığı veva
zaman aşımına uğradığı hakkında veva yetkı ıtırazınız \arsa bebeplen ıle birlikte vınnı gun
içinde tetkık mercııne bır dılekçe ıle bıldırerek mercıden ıtırazın kabulüne daır bır karar getır-
medığınız takdırde cebn ıcrava devam olunacağı. ıtıraz edılmedığı ve borç odenmedığı takdır-
de vırmıbeş gun içinde 74 madde geregınce mal beyanında bulunmanız. aksı haide hapısle taz-
vık. olunacağınız, hıç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız ha-
pısle cezalandınlacağmız ıhtarve ilanen teblığ olunur Basuı 9950