03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11MART2003SAU 10 D I Ş H A B E R L E R [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Savaş, Tarihi Korumayacak! Irak'a yapılacak askeri saldırıda ABD'nin Türkiye'yi sıçrama tahtası olarak kullanmasına yasallık sağla- yacak "tezkere"nin TBMM'de red- dedilmesinden sonra, tanıdık tanı- madık pek çok yabancıdan Türk hal- kına iletilmek üzere çeşitli "teşekkür" iletileri aldım. Aynı iletilerin bazı mes- lektaşlar ile Türk parlamenterlerine de gönderildikleri anlaşılıyor. Bazı yabancı arkeolog dostlar ise yalnızca masum insanlann öldürülecek olmalannadeğil, Irak'takitarihse), kül- türel, dinsel mirasın füze satdınlanna hedef olmalanna da karşı çıkıyorlar. Irak, Türkiye'den doğan, Basra Kör- fezi'ne dökülen Fırat ile Dicle nehirie- rinin geçtiği eskı adı "Mezopotamya" olan bir bölge üzerinde kurulu birdev- letbr. Yunanca "mezo (orta, ara)' ile "po- tamya (nehirier)" sözcüklerinin birleş- mesiyle türeyen "nehirferin ortası" ya da "iki nehir arası" anlamına gelir. Insanlık tarihinin en önemli bölümü bu bereketli topraklarda yaşanmıştır. Insanoğlu, tanmı burada öğrenmiştir. Insanoglu, ticareti burada başlatmış- tır. insanoğlu, yazıyı burada yaratmış- tır. llk devletlerin zılanna katıldığı Ninova kentinde 1991 savaşındaki zararlar ile yağmaya dik- kati çekiyor. Paul Getty Müzesi'nın yöneticisiyken, yapılan yolsuzluklan protesto için gö- revinden istrfa eden, ABD Başkanı'na uyuşturucu maddeler ile mücadele ko- nusunda danışmanlık yapan, "Elmalı Definesi'mn ABD'de izini sürerken kat- kıda bulunan, şimdi antik Selevkid sik- keteri hakkında birkaç cittlik kitap yaz- makta olan arkadaşım Artur Hough- ton ise ABD Savunma Bakanlığı'nda Irak'ın tarihinin korunması amacıyla bir dizi girişime öncülük ediyor. New York Metropolitan Sanat Mü- zesi Baş Hukuk Danışmanı iken "Ka- run Hazinesi" davasında Türkiye'nin karşısına çıkan Ashton Havvkins ise yeni kurduğu "Kültürel Siyasa İçin Amerika Kurulu" adlı kurumda, savaş sonrasında Irak'ta doğacak zararlann giderilmesi, onanmların planlanması amacryla Iraklı yetkılilerle ışbirliğınin hazıriıklannı yapıyor. Ne kadar ince ayarlı olurlarsa olsun- lar, hertürlü noktahedefegöreyönlen- dirilmiş olurlarsa olsunlar, başta ünlü bazılan burada ku- rulmuştur. Dünyanın en önemli arkeoloji kurumu olan "Arc- haeologicalInsiti- tute of America (Amerika Arkeolo- ji Enstitüsü-AAE)" başkanlığını yeni devreden Nancy C. VVilkie, 1991 KörfezSavaşı'nda zarar gören, ünlü Gılgamış Desta- m'nında geçtiği bu topraklarda tanhin nasıl korunacağı- nı sormadan ede- miyor. Bayan Wil- kıe, ünlü yasa ko- yucu Hammura- bi'nin (lö 1792- 1750)başkentiBa- bil'in, dünyanın en eskı kentlerinden Incil'in "kıyas kabul edilmez kent" dediği Uruk'un, Asur saraylannın bulunduğu görkemli Ni- nova kentinin füzesatdınlan ile karşı kar- şıya kalacağına dikkatı çekiyor. AAE, 18 Aralık'ta yayımladığı bir bildiri ile ABD'nin yanı sıra ilgili dev- letlere Irak'taki insanlık tarihinin ko- runması konusunda 1954 Lahey Söz- leşmesi'ne göre hareket edilmesi çağnsını yaptı. Sözleşme "Silahlı Ça- tışma Olaylannda Kültürel Varlıkla- nn Korunmasını" öngörüyor. Ancak, bu sözleşmeyi VVashington'ın hâlâ imzalamadığı biliniyor. ABD, bu söz- leşmeyi imzalamasının, (SSCB dağıl- madan önce) Moskova ile savaş du- rumunda bu ülkede nükleersilah kul- lanımını önleyeceği savını öne sürü- yordu. Dolayısıyla, ABD'nin bu söz- leşmeyi hâlâ imzalamamış olması, Irak'ı bombalarken bu hedefleri dik- kate almayacağı anlamına geliyor. Daha önce AAE başkanlığında bu- lunan, Türkiye'de çeşitli arkeolojik araştırmalar ile kazılar da yapan Pro- fesör John Malcolm Russel ise ka- Irak topraklarındaki tarihi yerleşimlerden bazılan r AMUSU Sunye \ ( IRAK Suudı Aabstan A TanhıYerieçım a\ * • \ / «Samara A ) * 6' Bagoat *İS % « • Aft ! J. BM tAar pM. 9000 y«t yaşam elan tıuitfiuyoı} jiaclyor. H M OmM ö M » V «a p« ç<* Uans ymmj mzsı) V ÛBasra • k f İ Kuvmt \ Bağdat Müzesi olmak üzere Irak'taki tarihsel yerlerin, füzelere karşı kolay kolay korunamayacaklan vurgulanıyor. Türkiye'de bu konuya ılk kez Cum- huriyet'te 5 Ocak'ta Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, "Savaş, yalnız doğa ile can- lılan yok etmekle kalmayacak, günü- müz sisteminin temel taşlannın atildı- ğı Irak sınııian içindeki uygariık tarihi izlerinide silecek" sözterı ile dikkat çek- ti. Arkadaşımız Oktay Ekinci deyine Cumhuriyet'te 20 Şubat'ta "Uygarlığın Beşiğine Bomba" başlığı altında dile getırdi. Buna karşılık basınımızda bu konuda tek bir yazıya rastlanmadı. Mardin, Urfa, Diyarbakır, Gazian- tep'den gelen haberierde hazırtık ya- pan ABD askerieri ile cephanelerinin bazı höyüklerin çevrelerinde konuş- landıklan bildiriliyor. Yukan Fırat-Dic- le'nin başladığı bu tarihsel topraklar- da askeri yığınak konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özen gösterece- ğine, ABD'nin gelişıgüzel davranış- lanna izin vermeyeceğine, Küftür Ba- kanlığı ile işbıriıği yapacağına inan- mak istiyoruz. Füzeden de tehlikeli dedektörler Birkaç kez bu köşede, Türkiye'de arkeolojik buluşlara ya da müzele- rimizdeki ikjinç sergilere basınımı- zm en ufak birilgi göstermediğini yaz- mıştık. Aradan haftalar geçtikten, hatta sergiler kapandıktan sonra, bir bakıyorsunuz gazetelerimizde art arda bayat haberler çıkıyor. Ha- berierin kaynağı olarak "Dış Haber- ler Servisi" göstenliyor. 0 zaman, o haberin Avrupa yadaABD'de bir ga- zete ya da dergide yayımlandığı, "içinde Türkiye geçtiği" için ya- yımlandığını anlıyoruz. Medyamızın yerli arkeolojik haberlere ilgisizliği- ni doğrusu anlamak çok güç. Tür- kiye'deki bir arkeolojik olayın Türk medyasır>da haber olması için illada o olayın yurtdışında bir gazetede yayımlanması mı gerekiyor? Geçenlerde Milliyet ile Hürriyet'te bir gün ara ile Efes gladyatörteri ile ilgili bir habere yer verilmişti. Avus- turya Arkeoloji Enstitüsü, Selçuk Müzesi'ndegladyatörier ile ilgili çok güzel bir sergi, hatta antik tiyatro- da gladyatör gösterileri düzenle- mişti. Yaklaşık bir yıldır açık olan seıgi neredeyse kapanacaktı, ama bu iki gazetemiz olaya yeni ilgi duy- muştu. Aynca haberde sap ile sa- man kanştınlarak önemli temel yan- lışlıklar da yapılmıştı. Türkiye'deki tarihsel, kültürel, din- sel miras üzerinde, ABD füzelerinin Irak'ta yapacağı tahribattan daha çoğunu, defineciler yapmaktadır. Bu alandakı anarşinin, terörün "Ka- laşnikoHan ise "metaldedektörlsr- dir. Milliyet gazetesinde "Bizim In- diana Jones" haberini okurken tüy- lerim diken diken oldu. Defıne ara- yacaklara ipuçlan verilen haberde metal dedektörter de övülüyordu! Bu yasadışılığı, suça teşviki, aydın- lann gazetesi oldugu söylenen Mil- liyet gibi bir gazete yapmıştı. Yine Milliyet gazetesinin Londra çıkışlı haberinde Truva, denizkena- nnda" başlıklı bir haber yer aldı. Bir yabana bilim adamının Truva'nm (Tru- va değil Troia) kalıntılan konusunda 70 m. derinlikten alınan tortu ömek- lerinden söz ederek bu sonuca ulaş- tığı bildiriliyordu. Oysa, bu konuyu Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fizik Coğrafya Ana Bılim Dalı profe- sörierinden llhan Kayan çeyrek yüz- yıldır incelemekteydi. Toprağından tortulan alıp ulaştığı sonuçlan her yıl Türkiye içinde, dışında bildiriler ile sunan tek yetkili kişiydi. Bu sunuşla- ra basınımız ilgi duymazken, günün birinde bir yabancı bilim adamının Kayan'a dipnotu ile yaptığı bir gön- derme "Troia Atı" fotografı ile birtik- te Milliyet'te haber olmuştu. Üstelik haberin içeriği de tümden yanlıştı. Bugün ne yazıkCumhuriyet ile Ra- dikal gazeteleri dışında arkeolojiye önem veren birbaşkagazeteyok. Bu- gün Ingiltere'de hemen hemen her bü- yük gazetede bir arkeoloji muhabiri varken, Yunanistan'dan fazla Yunan, Italya'dan fazla Roma antik kentinin, (yaklaşık 3 bin antik kent) ile Troia gi- bi 20 binden fazJa höyüğün bulundu- ğu Türkiye'de gazetelerimizin arke- oloji muhabirJeri yok. Olacak iş de- ğil! Ondan sonra da basınımız ya- bancı yayınlardan Türk halkına Tür- kiye'yi üstelik yanlışlaria, tanıtıyorlar. Buna karşılık Aydın Doğan Vak- fı bu yılki özel ödülü için "arkeolo- ji" dalını seçerek bu bilim dalına alışılmışın dışında olağanüstü bir katkıda bulundu. "Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana Türkiye ar- keolojisıni" ödüllendirdi. Seçiciler Kurulu 30 milyar liralık ödülü 90 ya- şındaki bilim adamı Ord. Prof. Dr. Sedat Alp ile Prof. Dr. Attan Çilin- giroğlu arasında paylaştırdı. Ayn- ca, "Türk Eskiçağ Bilimleri Ensti- tüsü" ile "Vehbi Koç Vakfı Suna- Inan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü "nün de "Hiz- met ödülü" ile takdir edilmesi ka- rarlaştırıldı. Kutlanması gereken olağanüstü güzel bir yaklaşım... Elmek: [email protected] Fax:0312.442 79 90 BM Genel Sekreteri, görüşmelerin hassas bir döneme denk geldiğini söyledi KıbnsIrak'ıngölgesindeHALUKBAKIR LAHEY-KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş ile Rum kesınu liden Tasos Papadopuİos, Bırleşmış Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın çağnsıyla Hol- landa'nın Lahey kentinde dün bir araya geldi. Annan, Lahey görüşmesini soru- nun çözümü için "eşsiz bir fırsat" ola- rak tanımlarken, Irak krizınin, Kıbns so- rununa çözüm çabalanna gölge düşürdü- ğünün de altını çizdı. Lahey'de ABD'yi de tek yanlı hare- kete geçmemesi konusunda net bir dılle uyaran Annan, ABD'nin BM karan ol- madan Irak'a karşı harekete geçmesinin, • Denktaş ve Papadopulos'u, referandum önerisini görüşmek üzere Lahey'e davet eden Annan, burada ABD'yi tek başına harekete geçmemesi için uyardı. BM tüzüğüne aykın olacağını söyledi. Kıbns görüşmelerinin Irak'la ilgili has- sas gelişmelerin gölgesinde yapıldığını kaydeden Annan, Irak krizinin uluslara- rası toplumu bölünme noktasına getirdi- ğıne dıkkat çekti. Annan bununla birlik- te. "ABD'nin Güvenlik Konseji dışın- da tek başına hareket etmesi halinde bileBM'nin dünvaiçinönemini koru- yacağını" sa\r undu. BM Genel Sekreteri Lahey'de, Kıbns banş planı ile ilgili referandum talebini, Denktaş ve Papadopuİos'la birlikte ele aldı. Annan, "Bu son şans mı" dıye so- ran bır gazetecıye "Bu, sorunun çözümü için gerçek ve benzersiz bir firsat oluştu- ruyor. Ve kaçınlırsa uzun zaman tekrar ele geçmeyecek bir firsat olduğunu düşü- nüyorum. En aandan benim genel sekre- terİikdönemimde" dedi. Annan'ın lider- lerden, çözüm planını 30 Mart'ta referan- duma sunmayı kabul etmelerini istediği, De"enktaşve Papadopuİos'la görüşen Annan, "Bu son şans mı" sorusunaşu yanıtı verdi: "Bu, sorunun çözümü için gerçek ve bir daha uzun süre tekrar ele geçmeyecek bir firsat En azmdan benim genel sekreterük dönemimde." (Fotoğraf: AP) ancak hem Türk hem de Rum tarafinın, Annan'a net olarak "evet" ya da "hayır'' yanıtı vermediklen, plan üzerinde gö- rüşmelenn sürmesını istedıkleri belirti- liyor. Genel Sekreter'in, liderlerleüçlübirgö- riişme yapması planlanıyordu. Ancak Pa- padopulos'un görüşmelenn yapıldığı bi- nadan aynhnasıyla programda belirsiz- lik ortaya çıktı. Lahey'deki Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Uğur Ziyal başkanhğındaki Türk heyetinden alınan bilgiye göre. toplantı- ya katılan Papadopuİos, Annan ile yap- tığı görüşmenin ardmdan binadan aynl- dı. Lahey'dekı toplantıya, Denktaş ve Papadopuİos ile garantör ülke olarak Türkiye, Yunanistan ve Ingiltere tem- silcileri kattldı. Yeni takvim önerisi Kofi Annan'ın Lahey'de süren görüşmelerin dün akşamki bölümün- de, taraflara, yeni bir takvim önerdi- ğı bildirildi. Bu talcvime göre, KKTC ve Kıbns Rum kesimı, 28 Mart'a kadar banş planını müzakere etmeye devam ede- cekler. Garantör ülke sıfatıyla Tür- kiye, Yunanıstan ve Ingiltere'ye de 31 Mart'a kadar plan üzennde anlaş- maya varmalan için süre tanınıyor. 6 Nisan'a da Kıbns'taki Türk ve Rum taraflannın müzakere edilen banş pla- nım kamuoyuna sunmalan isteniyor. Görüşmeler sürerken, Türk ve Yunan taraflannın, Annan'ın yeni takvim önerisiyle ilgili olarak Ankara ve Ari- na'dan yamt bekledıkJeri öğrenildi. Adadaki hoşnutsuzluk ortamında herkesin payı var... Annan planı da huzursuzluğu arttırıyor Çözüm planı Kıızey Kıbrıs'ı 4 böldü' LEYLA TAVŞANOĞLU LEFKOŞA - Lefkoşa'da, ta- nıdık siyasıler, ahbaplarla ada- nın geleceğini, Kuzey Kıbns'ta- ki tedırgınlik dolu havayı ko- nuşuyorum. Diyorlarki: "Şim- diye kadar hiç böyie olmamışû. Aileler içinde bile arük bölün- me var. Baba çocuğundan, kar- deş ağabe>inden hosnutsuz. Ai- le bireyleri bile arük birbirleri- ne kuşkuyia bakrvorlar." Peki, bu gelişmelere hangi ko- şullar, knnler çanak tuttu? Kuş- kusuz bugün yaşanan bu orta- mın oluşmasuıda herkesin payı, günahı var. Öncehkle bu hoşnut- suzluk zeminıne çanak rutanla- nn oturup bir özeleştıri yapma- lan çok yerinde olur, dıye düşü- nüyorum. Ancak, geçen mayıs başlannda Türkiye'de patlak ve- ren siyasi krizle birlikte döne- mın Başbakanı BülentEcevit'in "sağhğmın bozulması" ve "bel- ki dehiç iyileşemeyecek" haber- lennin iyice yayılması Kıbns sorununda gelinen aşamalan da etkiledi. Öyle ki, KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş New York'ta, kalp kapağı sorununu gidermek için ameliyat olup bu- nun ardından çok ciddi sağlık kompükasyonlan çıkınca onun- la da ilgili "gftti gkfiyor" söylen- tileri yayıldı. Yine o aşamaya gelindi ki birilerinin, Denktaş Bey'in yerine KKTC cumhur- başkanlığına sıvandıklan bile ağızdan ağıza dolaştı. Ağırlıklı dolaşan söylentiler ise binlennin ortalığı kanştır- mak için AB 'den birkaç miryon Euro aldığı yönünde. Insanın bunlara inanası gel- miyor. Herkes bir şeyın ucunu tutmuş, karşısındakıru, "V^y,bu niye benim istediğim gibi de- ğil?" diye suçluyor. Büyük kav- galar çıkıyor. Bir zamanlar Türk Mukavemet Teşkilatı'nda (TMT) mücahitlik yapmış kişı- ler de eski yoldaşlanna tepkili. Artık çözümsüzlüğün sona er- dirilmesini istiyorlar. Bu nasıl olacaksa... Görünen o ki BM Genel Sekreten Kofi Annan'ın kulaktan kapma bilgilerle hazır- lanan çözüm planlan adaya hu- zur yerine, ciddi çatışma orta- mı getırecek. tkı tarafh sivil top- lum kuruluşlannda yer alıp göz- lennden yaşlar akıtarak "çö- züm" diye feryat eden "banş- çı" kadınlar acaba "kriz yönet- me" kararhlığının ABC'sinde y4danm kuzeyinde güven ortamı aşındı. Aileler içinde bile artık bölünmeler var. Büyük kavgalar çıkıyor. bulunan bütün taraflann ka- zançlı çıkacağı çözüm (win- win solution) ilkesini bılıyor- lar mı? Bütün taraflann kazanç- lı çıkacağı bir çözüme vanlama- dığı zaman işlerin daha da kö- tü olacağının farlondalar mı? Her neyse... Bu görüşlenmı kısmen de olsa, koalisyon orta- ğı Demokrat Parri'nin (DP) ha- lef ve selefbaşkanlan, Turizm ve Çevre Bakanı Serdar Denktaş ile Ekonomıden Sorumlu Dev- let Bakanı SaBh Coşar da payla- şıyorlar. Coşar'ı makamında zı- yaret ediyorum. Coşar dıyor ki: "Bir çözümden niyekorkuyo- ruz? Anıbargolar kâlkacağı için mi? Turizm patiayucağı için mi? Bu ülkeye yabancı sermaye ge- leceğiiçin mi? Ekonomik skm- tılar sona ereceği için mi? Denktaş, plananeden karşı ÇH kıyor? Haritabra karşı çıkıyor, ama masada bizim bir alter- natif haritamız yok. Oradaki argümaa önce egemenl@ bağ- Ia>'ahnL. ondan sonra toprak meseiesine geçeh'm. Egenıenb- ğin tanımlannda bir sıkuıü ol- duğu için de bu konuda anlaş- ma olamryor. Genelde anlaşma olamaması ve farklı görüşierin ortaya çıkmasnun en büyük se- beplerinden birisi karşıhkh bir güvensizfiğin obnasıdır." DP'nın şımdıkı Genel Başka- nı olan Serdar Denktaş'la, şim- dı kendi bakanhk binası olan, es- ki Lefkoşa'daki tarihi konakta bır araya gelıyoruz. "Halkı birbirine dûşürûr' Bakan Denktaş şu değerlen- dirmeyı yapıyor: "Annan'ın bu planı bir anlamda bu halkı bir- birinedüşürecek bir plandır. Üs- telik plan, bizimie aynı sıkmüla- n çeken insanlann bir kısmına, 'Sen artık bura vatandaşı değil- sin" denmesini isthor. Bu bfad bir- birimize düşürecek planın hal- kuı referandumuna sunulması öngörülüvor. Peki, sunahm. Ama bizim kabul etmemiz, buna kar- şılık Rum tarafinın kabul edne- mesi halinde ne olacak? Oiacakşu: Rum tarafi yine AB üyesi olacak. Bize neolacak? Biz ivi niyetimizi göstermiş olacağız. Deniyorki:'Bu iyı niyetıniz Tür- kiye"nin AB üyelığınin önünü bıraz daha açmış olacak.' Ona da eyvallah. Ama Kıbns Türkü ne olacak? Bu sorunun cevabı v^k." IAA ile Okulda Bir Gün / 10 11 Mart 1003 Cumarfesi 9:00-10:00 Kay,f I.Ders 10.00- 11:15 "Spor Spesrfik 'Pazarlama llefişimi" Ahmet Oülüm Spor+snet :IAR "Pazarlama reklam ve medya dunyasının çalısanları ıcm hazırladıcjımız meslekı eğıtım programına ılgınç konular ve konuşmacılarla yine okulda devam edıyoruz \f\f\ ile Okulda 23/r O'tın adını verdıâtmız bu programda kontenjanımız sınırlı olduâundan başvurularınızı oncelık sırasına gore kabul edeceöız Yapacağınız tek şey asaâıdakı numaralardan bır gunluk unıversıte kaydmızı yaptırarak derse yetışmek l.Vers 11*5- 13:00 "Yaratıcı Strateji" Vincervr Houvard Yorum "Publicis 3. Vers 1H:00 -15:15 "Türk fAarka\armın Uluslararası Serüveni" Murat Şahin Arçelik AŞ. H. Ders 15*5 - 11.00 "Marka Oelişiminde "Pazar Araştırmaları" Ayşegül Farsakoğlu IAA Turkıye üolumu Sekreterlığı Tel 02/2 325 37 && Faks 0 2/2 325 37 91 0111 315 37 90 E^lektronık'posta laaturkeychapejyperonhnecom 11 Mart 1003 Cumarfesi ITU Yabancı Dıller Yuksek Okulu A~101 Anfısı f*\açka (Eskı /Aaçka Maden Fakultesı) 3u ılan Sabah ûazetesı nm kaîkılarıyla sızlere ulastırı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle