Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2003 PAZARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Edıme B 6 Sinop K 4 Adana B 14 B 6 Samsun K 6 Mersin B 14 Kocaelı _B 6 Trabzon K 6 Diyarbakır B 3 Çanakkale B 5 Giresun Izmir Y 8 Ankara Manisa _K 5 Şanlıurfa B B 3 Mardin B Aydın _Y 8 Eskişehir B 4 Siirt Denızlı _Y 11 Konya B 2 Hakkâri 7 Sıvas B -2 Van Zonguldak K 6 Antalya Y 15 Kars Parçaiı txiluthj Batı ve Orta Karadenız kıyttan, Doğu Karadenız, Doğt Anadotu' nun doğu- su. Güney Ege ıle Batı Ak- denız yağışlı, dığer yerier parçalı bulutlu geçecek Yağışlar, Guney Ege ve Batı Akdenız'de yağmur, dtğer yerierde karia kan- şık yağmur ve kar şeklın- de olacak Hava sıcaklığı yurdun batı kesımlennde artacak, dığer yerierde azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B B B -b -2 2 3 -1 0 0 -3 Münih B -1 Zünh Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belçjrad Sofya Roma Atına B B B B B K Y Y -4 -2 7 -1 -1 -2 11 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K K K Y K K K B -3 2 -11 6 0 4 -8 21 -^oskova ^3e craa Taşkent B -2 Şam B 14 ^ Çok bulutiu Sulu kar • Tafi'an h Gok gjrultulu 20 kişiden biri yüksekokul mezunu • Baştarafi 1. Sayfada Milli Eğitim Bakan- lığı tarafindan Devlet îstatistik Enstitüsü'aün (DlE) verilerine daya- nılarak hazırlanan ra- porda, Avrupa Birli- ği'ne girmek için yo- ğun çaba sarfeden Tür- kiye'nin, yüzde 12.7'si- nin okuma yazma bil- mediği, yûzde 21.5'inin bir okul bitir- mediği, yüzde 94.3'ünün de yükse- köğretimle hiç tanış- tnadığı belirtildi. Raporda tüm illerin okuma yazma bilen oranlan açıkJanırken îstanbul 93.4'lük oran- la en üst sırada yer aldı. Okuryazar oranında Is- tanbulu yüzde 93.3'le Ankara ve yüzde 93'Ie Eskişehir ile Tekirdağ takıpettı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde bulunan illerde ise oku- ma yazma oranı çok düşük gerçekleşti. Şır- nak'ınyüzde 34.2'sinin okuma yazma bilmedi- ği saptanırken yüzde 28.1'inin de herhangi bir eğitim kurumundan mezun olmadığı ortaya çıktı. Okuma yazma oranı bazı kentlerde şöyle gerçekleşti: Izmir yüzde 91.9, Bursa yüz- de 91.7, Afyon yüzde 88.3, Şanhurfa yüze 65.8, Siirt yüzde 69.7, Ağn yüzde 68, Diyar- bakır yüzde 69.6. Ra- porda en düşük yükse- köğretim mezunu nüru- sun 1.6'yla Şırnak'ta olduğu belirtilirken en çok yükseköğretim me- zununa sahıp olan kent yüzde 11.1 'le Ankara oldu. Ankara dışında hiçbir kent ise yükse- köğretim oranındayüz- de 10'ugeçemedi. Avyasağına uymayan avlanacak • Baştarafi 1. Sayfada şu düzenlemelere yer verildi: • Orman Bakaru ve- ya müsteşannın baş- kanlığuıda bakanlık bi- rimleri, Tanm ve Kö- yişleri Bakanlığı, Çev- re Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlıgı, il- gili genel müdürlükler, orman fakülteleri ve gönüllü kuruluşlar, av- cılık kuruluşlan ve özel avlak temsilcileri- nin yer alacağı ve 21 üyeden oluşacak "Merkez Av Komis- yonu" kurulacak. • Yaban hayvanlann- dan korunması gere- kenler Merkez Av Ko- misyonu'nca, av hay- vanlannın dışında ka- lan yaban hayvanlan ile diğer türler gerekri- gınde ilgili kuruluşla- nn uygun görüşleri alı- narak bakanhkça koru- ma altına alınacak. •Yaban hayatını ko- ruma ve geliştirme alanlannda olumsuz etki yapacak tesislere izin verilmeyecek. Onaylanmış planlarda belütilen yapı ve tesis- ler dışında hiçbir yapı ve tesis kuruimayacak. • Av miktan ve av- lanma süreleri dışında avlananlar ile bakan- hkça avlanma alanlan konusunda getirilen yasaklara uymayanlara her bir suç için ayn ay- n olmak üzere 150 mil- yon lira; av ve yaban hayvanlanmn beslen- dikleri ve banndıklan ortamı zehirleyenlere en az 2 yıl hapis ve 3 miryar lira; özel avlak- lann kuruluş amaçlan dışında işletildiğinin belirlenmesi durumun- da avlak sahibine veya avlakları kiralayarak işletenlere 1 milyar li- ra para cezası uygula- nacak. • Izin almadan avla- nanlarla merkez av ko- misyonunca avlanma- nm yasaklandığı yer- ierde avlananlara ida- ri para cezası verilecek. Yine savaş çığırtkanlığıB Baştarafi 1. Sayfada Erdoğan şu görüşleri dile getir- di: "Buna karşı bizim 1991 yı- lındaki denevimden esinlen- mek ve önlemlerimizi azami Öl- çüde almak en önemli görevi- mizdir. Tedbir almazsak 1991 yılında yaşadığımız sıkıntılan daha büyük ölçüde yaşayabili- riz. Bunu asgariye indirmek için bu adımları atmak duru- mundayız. Ve doğabilecek boş- luklan daTürkiye'nin doldur- ması. inanıyorum ki o bölgede- ki güvenlimiziğin neticesi ola- cak. Bu konudaki hassasiyeri- mizi hassasiyetiniz olarak ka- bul edin." Recep Tayyip Erdoğan, üs ve limanlann modernazisyonuna ilişkin tezkerenin Meclis 'teki gö- rüşmeleri öncesinde de savaş ko- nusunda benzer açıklamalar yap- Irak 'saldırmayız3 demişti Erdoğan'rn "Savaş Türld- ye'ye de sıçrar" açıklamala- nna karşın Irak yönetimi, Türkiye'ye saldırmak gibi bir göriişü olmadığını geçen günlerde açıklamıştı. Irak Başbakan Yardımcısı Tank Aziz, 13 Şubat'ta Is- tanbul'dan Roma'ya gider- ken yaptığı açıklamalarda, I- rak'ınTürkiye'ye saldırmak gibi bir niyetinin olmadığını belirterek görüşlerinı "Irak, Soğuk Savaş sonrasında yeni kibirli Amerikan he- gemonyasının bedelini ödeyen ilk ülke. Avrupa, daha sonra sıranın kendi- sine geleceğini anlamak zo- runda. Bunu Amerikahla- nn NATO'da Türkiye'nin saviınma kararının çıkma- sı için nasıl uğraştıklarına ve Patriot füzelerini gön- dermelerine bakarak göre- biliyoruz. Bizim Türki- ye'ye saldırmak gibi bir ni- yerimiz yok. L'zun menzil- li füzelere bile sahip deği- liz" diye iletmişri. mıştı. Erdoğan, AKP grup top- lantısında, "Irak konusunda he- nüz son söz söylenmemiştir. Fa- kat ne vazık ki kötü ihtimal me- safe almıştır.Artık vahim geliş- melerin çok yaklaştığı bir nok- taya doğru gitmekte\iz. Savaşı önlemek için yapabileceğitni- zin azamisini yaptık. Savaşın sorumlusu biz değiliz. Artık Türkiye.insanlarının geleceği- ni düşünmek zorundadır. Sa- vaştan sonra meydana gelecek oluşum Türkiye'yi etkileyecek- tir. Türkiye'nin menfaatı, bu müdahalc sonrası Kuzey I- rak'ın alacağı şekille doğnıdan ilgilenmekrir" diye konuşmuş- tu. Tayyip Erdoğan, savaşı engel- Jeme olasılığı kalmadığı zaman banşın bir an önce kurulmasına katkıda bulunmak gerektiğini söyleyerek, "Türkiye mutlaka bu siirecin karar mekanizması içinde etkin bir şekilde yer al- malıdır. Harekâtın başında eğer denklenı dışında kalınırsa harekâtın sonunda gelişmeleri yönlendirici konumda olmak mümkün olmayabilir" görüşü- nü dile getirmişti. Bıısh yaşamınızı karartıııasuı ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK ÖZGÜR ERBAŞ Susurluk'ta 1 Şubat 1997'de meydana gelen trafık kazasından sonra ortaya çıkan siyaset- polis- marya üçgenine karşı söndüriilen ışıklar, önce akşamdan itibaren ABD'nin olası Irak operasyonu- na karşı karartılacak. Aralıksız 37 gün süren "Ay- dınhk İçin Bir Dakika Karan- lık" eylemleri yalnızca ışıklan söndürmekle sınırlı kalmamış, yurttaşlar düdükleri, tencere tava- lanyla sokaklarda "yolsuzlukla- ra" hayır demişlerdi. Çocuklan için savaşsız, banş içinde bir dün- ya isteyenler her akşam saat 20.00'de ışıklanm kapatacak. Beyoğlu Mis Sokak'ta önceki gün "Irak'ta Savaşa Hayır Ko- ordinasyonu"nu oluşturan örgüt ve platformlara bağlı olanlar trampetleri, dövizleri, düdükleri, mumlanyla "Savaşa hayır" de- di. Beyoğlu'na eğlenmeye gelen- ler, bir olay çıkar endişesindeki esnaf ve turistler de bir mum bu- lupeylemekadldı. Sanatçılar basın toplantısı yap- tıklan MimarlarOdasrndan inip sokaktakılerle kucaklaşrı. Tank Akan, Rutkay Aziz, Edip Ak- bayram, Mazİum Çimen,Yase- min Göksu, Mustafa AJabo- ra'nın da aralannda bulunduğu sanatçılann sloganlannı Memet AliAlabora "Oldürmeyeceğiz, ölmeyecegiz. kimsenin askeri iye'den Saddam y a mesaj Irak Başbakan Yardımcısı Tank Aziz, Itarya gezisi dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ylehmet Ali Şahin ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Bakan Şahin'in, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e "artık zamanuun kalmadığı" mesajını iletmesini ve Irak'ın "şok adımlar atmasını" istediği öğrenildi. (KAAN SAĞANAK) olmayacağız" diye başlattı. Türkiye'de yaşayan yabancı sa- natçılar da "Savaş İçin Bir Da- kika Karanhk" eylemine katı- larak düşüncelerini ıfade ettiler. Uzun yıllardır Türkiye"de yaşa- yan ABD'li ressam Consuello Echevera, "Bu savaş kesinlikle perrol için değil.ABD ekonomi- sini düzeltmek ve yakın bir dö- nemde yaşanan Enron ve diğer skandaliarın üzerini örtmek için. Çünkü bunlann bazılan Bush'a kadar gidiyor. Monica Lewinsky skandah patladığın- da da Clinton Irak'ı ortada hiç- bir neden yokken vurmuştu" diye konuştu. Türkiye'de yaşayan ABD'li şair John Ash ise "Ahlak dışı olan bu savaşta Türkiye de Irak da çok büyük zararlar gö- recek" dedi. Oyuncu Rutkay Aziz "Banş için mücadele veren hepimizin yolu açık olsun" diye konuşur- ken Şair Ataol Behramoğlu. "Onur, ahlak, umut ve gelecek adına ne kadar değer varsa Ba- nş Girişimi temsil ediyor. Ame- rikan emperyalizminin veTür- kiye'deki yardakçılannın kar- şısında olacağız" 1 dedi. Oyuncu Füsun Demirel. Dario Fo'nun "Şiddet umutsuzluktan doğar" sözünü anımsatarak şöyle dedi: "Teksas boğası epey umutsuz durumda sanınm. Treni hızla Bağdat'a gidiyor. Onun trenine binmeyeceğiz." Program Nezih Demirkent'i Anma Toplantısı 18 Şubat Sah(Yann) Rüştü Bozkurt ünya Gazefesi vs Kobilerie İşbirliği" Kahve Molası "Kentler Sartoyilerini Ânlatıyor 1 * Celal Sönmez Burso TKarst v» Sonayi Oda» Sı^kam Kenan Malaiyalı Çorvm f(cof«t v* Sonoyi Odojı Bojltom LOtfu Yücelik Erzunnn TicarBt ve Sonayi ûdosı Safkara Cengiz Erden Eskişehir Sanoyi 06au Boşkan Vekiii Nejaf Koçer Goziantep Sanoyi Odost Soşkonı Tanıl Kûçük İstanbul Sonoyi Odası Boşkom Washington'a tezkere resti Yer: The Mormora İstanbul - Balo salonu - B Bölümü Saat: 10. Kotılım İçin: Süleymon Samur Tel: 0.212. 629 08 08 -1317 • Baştarafi 1. Sayfada (AB) gibi kurumlardaki gelişmele- ri yakından izleyecek. Babacan'ın ıfadeleriyle Türkiye ile ABD ara- sında "satranç" oyununa dönen gelişmeleri değerlendiren devlet zirvesi, "banşın sağlanmasına dönük çabalann sürdürülmesi, askeri ve siyasi önlemlerin alın- maya devam edilmesi" karannı da aldı". Ankara, Irak konusundaki tüm gelişmeleri dün Başbakanlık'ta düzenlenen geniş katılımlı bir zir- vede değerlendirdi. Başbakan Ab- dullah Gül'ün başkanlığında ger- çekleştırilen toplantıda Genelkur- may Başkanı Orgenaral Hilmi Öz- kök, Başbakan Yardrmcısı Abdül- latif Şener, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Sa\ r unma Bakanı Vecdi Gö- nfil, Dışişleri Bakanlığı Müsteşa- n Uğur Ziyal, Cumhurbaşkanhğı Başdanışmanı Tacan lldem, Ge- nelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanı Korgeneral Köksal Ka- rabay, Dışişleri'nden Tahsin Bur- cuoğlu ve Şafak Göktûrk, Başba- kan'ın danışmanlan GürcanTör- koğlu ve Ahmet Davutoğlu yer aldılar. Yaklaşık 3.5 saat süren toplanh- nın ardından Devlet Bakanı Şener tarafindan yapılan açıklamada. "Toplantıda, tezkerenin Mec- lis'e sevk edileceği tarihle ilgili karar alınmış değildir. Bu konu- da bir belirleme yapılmış değil- dir" denildi. Toplantıya katılan Başbakan Gül ve bakanlar, daha sonra Dışişleri Konutu'na geçerek AKP Genel BaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'la ikinci bir değerlendir- me toplantısı yaptılar. Başbakanlık'taki toplantıda ağır- lıklı olarak Yakış ve Babacan'ın i- ki günlük ABD temaslannın ele alındığı kaydedildi. Yakış ve Baba- can, ABD'nin Türkiye'nin ekono- mik desteğinin yazılı güvenceye bağlanması, desteğin miktan gibi konulardaki istemlerine olumluya- nıt vermediklerini belirtmeleri üze- rine zirvede, "ABD'den güvence alana kadar Türkiye'nin kendini bağlayacak bir karar almamasf' görüşü kabul gördü. Toplantıda, Babacan, ABD tara- fi ile yapılan pazarlıklan da aktar- dı. Ediniîen bilgiye göre, hibe yar- dımının miktannnı arttınlmasını is- teyen Türkiye, bunun en az 10 mil- yar dolar olmasını talep etti. Daha önce îsrail'e uygulanan ABD Hazi- nesi garantili tahvil ihracı, ekono- mik paketin ikinci boyuru olarak gündeme getirilirken IMF borçlan- nın geri ödemelerinin ertelenmesi de istendi. Ancak ABD tarafi top- lam ekonomik pakerı 6 milyar do- lar ile sınırlı tutunca uzlaşma sağ- lanamadı. Uluslararası gellşmeler beklenecek Zirvede, ABD'nin "Türkiyeli ya daTürkiyesiz" bu operasyonu gerçekleştireceği kararhlığında ol- duğu ancak uluslararası gelişmele- rin de ABD ve Ingiltere blokunun operasyon karannı birkaç hafta da olsa geciktirecek güçte olduğu de- ğerlendirmesi yapıldı. Bu görüş kapsamtnda Türkiye, ABD ile eko- nomik, askeri ve siyasi konular üzerindeki görüşmelerini sürdü- rürken uluslararası gelişmeleri de yakından izleyerek politikasını saptayacak. 'Yardım miktarında görüş ayrılığı var' Devlet Bakanı Babacan, Was- hington dönüşûnden sonra Esenbo- ğa Havaalam'nda yaptığı açıklama- da, ABD ile yaşanan uzlaşmazlık- lara dikkat çekerken Dışişleri Ba- kanı Yakış da "Önce yazılı güven- ce, sonra tezkere" mesajı verdi. Babacan, Türkiye'nin olası bir sa- vaşta ugrayacagı zararlann karşı- lanması için koşullara göre değişen esnek bir paket hazırladıklannı be- lirtti. Paketin yapısı ve nasıl uygu- lanacağının somutlaştığını kayde- den Babacan, ancak yapılacak yar- dımın büyüklügü konusunda ABD ile uzlaşılamadığı kaydetti. Babacan, "paketin ABD Kong- resi'nce onaylanıp onaylanmaya- cağına ilişkin kaygılann" anımsa- tılması üzerine, ABD Temsilciler Meclisi Tahsisler Komitesi Başka- nı ile yaptığı görüşmeyi anlattı. ABD Başkanı George Bush'un bu- nu ulusal güvenlik öncelikli olarak Temsilciler Meclisi'ne sunması ha- linde sorun yaşanmayacağı yönün- de sözlü beyam olduğunu aktaran Babacan, "Ama gûvence ile ilgili 3-4 konu netleşmedi" dedi. Babacan, konunun satranca dö- nüştüğünü, çok sayıda bilinmeyen- le dolu olduğunu belirtirken Dışiş- leri Bakanı Yakış, tezkerenin yann çıkmasının zor olduğunu bildırdi. GUJVDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada evet diyeceğini düşünüyor... Çok düşünceli bir durum! Bu hafta önemli haftalann en önemli olanların- dan. Bayrama girerken hükümet şu noktadaydı: 18 Şubat'taABD askerierinin Türkiye'de bulun- masına izin verecek tezkere Meclis'e gelecek. ABD de bu açıklamayı aldı ve tezkere Mec- lis'ten geçmiş gibi plan uygulamaya başladı. ABD yönetimi AKP'nin tabanına derdini anlatmakta zorlandığını bildiği için hemen işi bağlayan bir açıklama yaptı: "Hûkûmetin 18 Şubat'ta tezkereyi Meclis'e ge- tirme karanndan memnun olduk. Türkiye, sözüne güvenilir bir müttefıktir." Bu açıklamanın Türkçesi şuydu: "Hah işte, ben de bunu bekliyordum. Madem ki bu açıkJamayıyapıp kendinibağladın, kesinlikle ar- kasını getirmeni istiyonım. Sakın ola ki, son anda bahane uydurup, vazgeçtim deme..." AKP de 18 Şubat açıklamasıyla üzerindeki Amerikan baskısını atmış ve rahatlamıştı. Arada- ki zaman diliminde savaşta uğranacak zararlarla ilgili ABD'den iyi haberier gelir, milletvekillerinin önüne de bunu koyardı. Zira, Başbakan Abdul- lah Gül şu görüşünü gazetelerin Ankara temsil- cileriyle paylaşmıştı: "Zaranmız karsılanacak. Bu, yüzde 100 garan- tili..." Komutanlıkta anlaşmaya doğru Bayram süreci yüzde 1OO'ün sıfırlarını aldı gö- türdü! Dün ABD'den dönen Dışişleri Bakanı Ya- şar Yakış ve ekonomiden sorumlu Devlet Baka- nı AJi Babacan'ın yaptıklan değerlendirmeler, bu konuda anlaşmanın sağlanamadığını gösteriyor- du. Her iki bakan da şu açıklamayı yaptı: "Görüşmelerde çok mesafe kat ettik..." Bakanlar sanınm mesafe derken, Türkiye ile ABD arasındaki mesafeden söz ediyordu. Bura- dan bakınca alınan yol az değil! Türkiye diyor, yapacağımız her şey "yazılı" ol- sun... Bush diyor, evet yapacağımız her şey "azılı"'ol- sun! Şu aşamada aradaki tek harflik fark giderilmiş değil. İki bakanın ABD'ye gidişi ve eli boş dönüşü şu- na benziyor: Bir müteahhit evinize zarar vermiş. Ayağına ka- dar gidip, karşılaması için ricada bulunuyorsu- nuz! O da, senin arsanı kullanıp yan tarafa yeni bina yapayım. Sonra sana da bakanm, diyor! Bu gelişmelerin ardından 18 Şubat'ta Meclis'e yabancı asker tezkeresinin gelmesi zor görünü- yor. ABD ile ilişkilerde olduğu gibi, Avrupa ile de yö- nümüzü ve önümüzü tam göremediğimiz bir nok- tadayız. NATO, toplantı üstüne toplantı yapıyor. özünde almaları gereken karar şu: - Türkiye tehdit altında mı değil mi? önce ABD başvurdu, "Türkiye tehdit altında, koruyun" dedi. Almanya, Fransa, Belçika, "Hayır, tehdit altında değil" dedi. Sonra Türkiye, ABD'nin bastırmasıyla, "Ben tehdit altındayım, beni koru- ma karan alın" dedi. NATO yönetimi de bu ikile- min altında günlerce ezildi! Görüşmelerin ekonomi ve siyasi yönünün yanı sıra askeri yönü de devam ediyor. K. Irak'ta ABD ile baş gösteren "komutanlık krizinin" çözülme yolunda olduğu haberieri var. ABD'nin Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeten öneriler getirdiği belirti- liyor. Kaldı ki, Türkiye ne olursa olsun, K. Irak'ta- ki "kımnızı çizgilehnden" vazgeçmeyeceğini AB- D'ye ve buradaki gruplara iletti! Gelişmelerin bu yönü ayn seyrediyor! Tüm bunların gölgesinde dün Cumhurbaşkan- lığı, Genelkurmay, hükümet, Dışişleri ayaklı "Irak zirvesi" yapıldı. Devletin tepesinde ortak bakış üretilirse, önümüzü de yönümüzü de daha kolay bulabiliriz. Eğer üretilemezse? En kötü senaryo budur! [email protected] Banş için el ele • Baştarafi 1. Sayfada "vatan haini" olarak niteleyerek Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'i AJman Nazi lideri Adolf Hitler'e benzetti. Ispanya'nın başkenti Madrid'de önceki ak- şam yapılan ve 600 binı aşkın kişinin katıldığı gösterilerde, ünlü film yönetmeni Pedro Al- modovar da kalabalık- la birlikte "Savaşa ha- yır" dedi. Küba'da, Havana'da düzenlenen gösteriye 5 bin civannda öğrenci ve işçi katıldı. ABD'nin New York kentinde dü- zenlenen son yıllann en büyük protesto gösteri- sine ise aralannda aktris Susan Sarandon. Gü- ney Afrikalı din adamı Desmond Tutu, bir dö- nemin ünlü şarkıcısı ve BM İyi Niyet Elçisi Harry Bellafonte gibi çok sayıda ünlü isim ko- nuşmacı olarak katıldı. Gösteri alanında kuru- lan dev platformda ko- nuşmadân önce BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la kilisede dua eden GüneyAfrikalı din adamı Desmond Tutu, "Amerika dünyanın sesini dinlesin, dünva denetçilere zaman ve- rin diyor" diye konuş- tu. Harry Bellafonte de Martin Luther Kingin, "Eğer insa- noğlu savaşa son ver- mezse savaş insanlığı bitirir" sözlerini coş- kulu kalabahğa tekrar- ladı. Chicago'da da 3 bin kişi "Petrol için savaşa hajır". "Başkan Bush, kızlannı askere alacak mısın" slogan- lanyla yürüdü. Kaliforniya eyaleti- nin Los Angeles, San Diego, San Jose. Sacra- mento ve diğer küçük kentlerinde düzenlenen gösterilere on binlerce kişi katıldı. "Savaşa hayır" gös- terileri, dün de Avustral- ya'nın Sydney sokakla- nnı yüz binlerce kişinin doldurmasıyla devam etti. Organizatörler, Sydney'deki gösterilere 500 bin kişinin katıldı- ğını, polis ise bu sayı- nın 200 bin civannda olduğunu belirtiyor.