07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALt StKMEN NATOvePaxAmericana ABD'nin ekonomik dev haline gelmesi, her ne ka- dar 19. yüzyılın ikinci yansına rastlarsa da, Was- hington'ın dünya politıkasına doğrudan büyük güç olarak müdahalesi 20. yüzyılda Birinci Dünya Sa- vaşı ile olmuştur. 19. yüzyılda Yankeelerin dış politikasını yönlen- diren ilke "Monroe Doktrini"dir. Başkan Monroe'nun 1823 yılında yayımladığı bel- geye göre, ABD Avaıpa'nın işlerine kanşmayacak, Avrupa da buna karşılık, ABD'nin arka bahçesi olan Orta ve Latin Amerika'ya burnunu sokmaya- caktı. Ama 20. yüzyılda işlerdeğişmiş, Avrupa kaynak- lı olan iki dünya paylaşım savaşı da, ABD'nin mü- dahalesiyle onun istediği şekilde sonuçlanmış ve sonuçta Avrupa'nın etkisini azaitmıştir. Birinci savaşın büyük stan ABD, Başkan Wîl- son'un ilan ettiği ilkelerie, artık dünya siyasetinde doğrudan söz sahibi olmak istediğini belli etmiş, ne var ki, Başkan'ın hastalanması ve savaşın ar- dından başiayan ve 1929 bunalımı ile doruğunaeren ekonomik durgunluk yüzünden, yine izoiasyonist polrtikasma dönmüştü. ••• Ancak, 1929 bunalımının yaralannı, Keynesçi bir ekonomi ile çözme yolunu tutan Roosvvelt Ame- rikasj, Peari Hart)our baskını ile girdiği 2. Dünya Sa- vaşı'ndan dünyanın büyük hâkimi olarak çıkmış, artık yeryüzünün dört bir yanında söz sahibi olma- ya, dediğini kabul ettirmeye yönelik bir jandarma rolüne soyunmuştur. Şu sıralarda VVashington'da pek revaçta olan deyimiyle "yaşlıAvrupa" ise dünyanın odağı olmak- tan çıkmış, birincil karar odaklan Atlantik'in batısı ile Urallar'a doğru kaymışt. Yırminci yüzyılın ikinci yansı, başını ABD'nin çek- tiği kaprtalizm i\e başını Sovyetler Birfiği'nin çekti- ği ve sosyalist olduğunu ileri süren bloklann çekiş- mesinin tarihidir. Bu iki bJok dışında kalanlann oluşturduğu blok- suzlartopluluğu ise bin dokuz yüz ellilerin ikinci ya- nsından başlayarak, 20 yıl süreyle kendinden sık- ça söz ettirdiyse de, kayda değer bir ağıriık kaza- namadan yok olup grtmiştir. Savaşın hemen sonrasında saflar değişmiş, müt- tefik olan Sovyetler ile bağdaşıklan karşı tarafa ge- çerken, düşman olan Almanya dostsafına katilmış- tır. ABD savaşta yıkıma uğrayan dostlannı Marshall Planı ile ekonomik olarak toparlamaya çalışırken, eski krtanın kapitalist blokuyla biriikte kendisini Ku- zey Atlantik Ittifakı (NATO) ile askeri açıdan güven- lik altına almaya çalışmıştır. Kısa zaman sonra, Atlantik Pakt'nın sınırlan, Tru- man Doktrini ile Türkiye'yi de içine alacak biçim- de genişleyecek ve karşıt olarak VVarşova Pak- tı'nın doğumuna yol açan NATO, Batı'nın taröşıl- maz askeri örgütü haline gelecekti. ••• Tabii ki, NATO kapitalist dünyayı savunurken ay- nı anda ve her şeyden önce de, onun patronu ABD'yi ve onun banşını (Pax Americana'yı) ege- men kılmayı amaçlıyordu. Avrupa'nın kendi savunmasındayetersiz kalma- sı, Sovyet blokunun büyük askeri gücü, Batı içtn NATO'yu tartışılmaz kılıyordu. Ne var ki, yüzyıl sona ererken Sovyet kanadı bağlanftlanyla birlikte çöktü ve çift kutuplu dünya tek blokluya dönüştü. Bu durumda NATO'nun işlevinin ne olacağı so- rusu doğal olarak gündeme geldi. ABD, örgütün genişleyerek tüm dünya banşının koruyucusu haline dönüşmesini öngörüyordu ve bu görüşünü de kabul ettirdi. Ne var ki, tek kutuplu dünyanın tek ve şimdilik rakipsiz gibi görünen egemeni ABD, NATO'yu Pax Americana'nın örgütü haline dönüştürmeyi amaç- lıyor ve üçüncü paylaşım savaşı sırasında çıkacak çatlak seslere tahammül göstermiyordu. NATO'nun Avrupalı üyeleri ise, Pax America- na'nın kendilerini korumaktan çok tek egemenin sultasını güçlendireceği kaygısını taşıyorlardı ve bütün bu çelişkiler, Irak olayı ile birlikte birden gün yüzüne çıkıyordu. Işte şu anda yaşanan NATO krizi budur. Irak ola- yı ile su yüzüne çıkan olay sonra da sürecek ve bel- ki de, NATO'nun resmen değilse bile fiilen ipini çe- kecektir. CHayın bu yönünü iyi göremezsek, Türkiye'nin dış politikasını dünyada sağlıklı bir yere oturtabilme- miz de olanaksızdır. İstanbuJ'da molotoflu saldırılar • İstanbul Haber Servisi - Saraçhane'de topla- nan yaldaşık 30 kişilik bir grup, tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Sağlık Işleri Daire Başkan- lığfnın giriş kapısına molotofkokteyli ve taş at- tı. Öte yandan Usküdar Demokrasi Meyda- nı'nda toplanan yaklaşık 20 kişilik başİca bir grup da, park halindeki bir ÎETT otobüsüne molotofkokteyli attı. Bahçelievler"de de bir ban- ka şubesine molotofkokteyli atıldı. Her üç olay- da da maddi hasar meydana geldi. Meryem Ana Kilisesi'nde yangın • tstanbul Haber Servisi - Büyükada'da bulu- nan 3 katlı tarihi Meryem Ana Kilisesi'nin çatı katında bulunan misafirhanede, saat 00.30 sıra- lannda sobarun devrilmesi sonucu yangın çıktı. Kısa zamanda büyüyen alevler, binanın çatısını tamamen etkisi altına aldı. Arşiv bölümünde bulunan tarihi değerdeki belge ve fotoğraflann yanmasına yol açan yangın, binada da büyük oranda maddi hasara neden oldu. Sarıyen'de ahşap bina çöktü • tstanbul Haber Servisi - Içinde oturulamaya- cak halde olmasına rağmen tarihi özelliği bulun- dufu gerekçesiyle yıkımına izin verilmeyen Ça- yııbaşı Caddesi üzerindeki 3 katlı ahşap bina, yağışlann da etkisiyle öğle saatlerinde çöktü. Binada bannan thsan Kaya, enkaz alhnda kaldı. Vatandaşlar tarafından enkaz altuıdan çıkartüan Kaya'nnı, herhangi bir yara almadığı anlaşıldı. 13 Şubat 1961'de 12 sendikacı tarafından kurulan TİP, Türkiye'nin sol tarihinde önemli bir süreci başlattı SömürüyebaşkaldıranbilinçSÖNMEZTARGAN 60"lı yıllar gerek Türkiye'de ge- rekse tüm gezegenimizde sol rüzgâr- lann estiği yıllar olarak geçmiştir ta- rihe. Başta Kore, Küba. Vietnam ol- mak üzere bırçok Latin Amerika ül- kesinde baskı, sömürii ve tutsaklığa karşı başkaldın, çoğu yerde silahlı sa- vaşa dönüşerek, başını ABD'nin çek- tiği emperyalizme karşı ciddi başa- nlar kazanrruştı. Öte yanda emperyalizmin metro- pollerinde de başını daha çok genç- lerin çektiği eşitlik ve özgürlük de- vinmelen dünya kapitalist dizgesini sarsar boyutlara ulaşmıştı. Özetle 6O'lı yıllar sınıf savaşımı- nın çok yoğun ve ateşli bir biçimde yaşandığı yıllar olarak geçmiştir ya- lon tarihe... Türkiye de bu yıllan çok yoğun ve sıcak yaşamıştır. Özeüikle 27 Mayıs askersel devinmesinin hemen ardın- dan yürürlüğe giren 27 Mayıs Ana- yasası 'nın topluma sağladığı görece demokrasi ve özgürlük ortamında toplumun geniş bir kesimi örgütlen- me olanağına kavuşmuştur. Başta sendikalar olmak üzere geniş anlam- da demokratik kitle örgütlerinde bir devingenlik göze çarpan önemli top- lumsal kıpırdanmalardır. İscllerln kazanımlan Örneğin işçilerin ilk kez grevli top- lusözleşme haklanna kavuşmalan bu yıllann önemli kazanımlandır. Yılların baskı ve sömürüsüyle top- lumun bilinçaltına itilmiş nice istem ve beklentileri yavaş yavaş su yüzü- ne çıkmaya, yine bu yıllarda başla- mıştır. Işte böylesi bir tarihsel süreçte önemli birsiyasalarayışolarak ^sen- dikacı tarafindan kurulan Türkiye îş- çi Partisi (TlP) 13 Şubat 1961'deta- rih sahnesine çıkmıştır. Türkiye'nin sol tarihinde önemli bir süreci baş- Iatan arayış içinde olan bu 12 insan şu adlardan oluşmaktaydı: Kemal Türkler, Avni Erakaim, Şaban Yû- (hz, tbrahimGüzelce,RızaKııas, Ke- mal Nebioğhı. Hüseyin Ishıbaş. Sa- lih Özkarabay, İbrahim Denizcier, Adnan Arkın, Ahmet Muşlu. (Ah- met Muşlu'nun daha sonra MÎT adı- na çahşan bir ajan olduğu ortaya çı- kacaktır) SaffetGöksüzoğhı. Aybat-la yenl dönem Kurucalannuı arayış içinde olduk- lannın altını özellikle çizmek gerekir, çünkü TlP, sendikacılar tarafından kurulmuş olmakla birlikte tüzük ve izlencesine, kuruculanrun sübjektif ni- yetlerine bakıldıgında sol bir parti ol- madığı görülecektir. Şunu açıkça be- lirtmek gerekirse MehnıeC Ali Ay- bar'ın 9 Şubat 1962'de TlP'e gırme- si ve Genel başkan olmasıyla TtP'te yeni bir dönemin kapılan açılıyordu. Türkiye'de ilk kez birpartide, hem de yüzünü sola dönmiiş bir partide Türk aydını kendini ifade eünek, hem de yoğun bir biçimde ifade etmek için bu partide buluşuyordu. Daha da ilginci, Türkiye'de ilk kez sol düşün- • Türkiye'de ilk kez birpartide, hem de yüzünü sola dönmüş bir partide Türk aydını kendini ifade etmek, hem de yoğun bir biçimde ifade etmek için bu partide buluşuyordu. Daha da ilginci, Türkiye'de ilk kez sol düşünce raflardan. arşivlerden, dar bir aydın kadrosunun entellektüel çabasından çıkıp geniş halk katmanlanyla buluşma sonucu yakahyordu. ce raflardan, arşivlerden, dar bir ay- dın kadrosunun entelektüel çabasın- dan çıkıp ortaya dökülüyor, geniş halk katmanlanyla buluşma şansını yaka- hyordu. Siyasal bilimciler ve tarihçiler TİP'ın Türk toplumuna kazandırdık- lannı mutlaka yazacaklardır. (*) Ama bizim kuşağın solla tanışıklığında TlP'in yadsınamaz bir işlevi olduğu kesindir. Türkiye'de geniş halk kesımleri ilk devlet radyosundan adlannın anons edildiğine TtP seçim propagandala- nnda tanık ohnuşlardı. -İşçüer, emekçiler, köylükr, mara- baiar, gençler, esnaf ve sanatkârlar, tepktâ ne olacak acaba" diyerek göz- lerini az da olsa bu partiye çevirme- den edemiyorlardı. Siyasal yaşamda önemli bir kllometre tası Başka bir anlatımla TlP, 60'lı yıl- larda sadece kendi seçmen tabanı- run değil (65 seçimlerinde bu taba- nın 250 bin olduğu sanıhyor) tüm ül- ke siyasal yaşamının önemli kilo- metre taşlanndan birini oluşturuyor- du. Siyasal bir parti olarak TlP'in, gençlik başta olmak üzere Türki- ye"deki tüm sol siyasalann, serpilip güçlenmesi için gerekli nesnel ve öz- tisi değil, ezilen, horlanan, sömürü- len, acı ve işkence çeken geniş halk yığınlannın aydınlığa giden uzun ve büyük yürüyüşünün önünün kapa- tümasıydı. Bunedenle Türkiye'deso- lu iyi anlamak ve kavramak, bir bü- tün olarak TTP olgusunu iyi özümse- mekle olanaklıdır. Çünkü Türk solu adına TİP olgusundan olumlu-olum- suz çok dersler çıkarhhnası gerekti- ği, bugün solda yaşanan sa\Tuhnayı anlatmak içinde gerekmez mi? Kuruluşunun 42. yılında Anado- lu'nun birçok yerinde hâlâ birçok in- samn TtP idmliği ile yaşıyor obna- sı, bu siyasal devinmenin aynı za- manda bir yaşama biçimi olduğunu göstermez mi? (*) Türkiye Işçi Partisi ni yakın- dan tanımak isteyen yeni kuşâk için yararlanacaklan iİa değerli eserden bi- ri (2002 yılında yayımlandılar) TtP Genel Sekreteri Nihat Sargın'ın ka- leme aldığı iki cıltlık "TtP'H YıDar" ile değerli araştırmacı Artun Ünsal'ın kaleme aldığı "Umuttan Yalnuhğa. TİP, 42 yıl önce Kemal Türkler, Avni Erakahn, Şaban Yıldız, tbrahim Cüzeke, Rıza Kuas, Kemal Nebioğhı, Hüseyin Uslubaş, SaBh Ozkarabav, İbrahim Denizcier, Adnan Arkm. Ahmet Muşlu ve Saffet Cöksüzoğlu tarafindan kuruldu. -* sözcükleriyle başiayan TtP' in rad- yo konuşmalan Türkiye'nin her ya- nında adeta bir efsane yaratıyordu. Nitekim efsane gerçeğe dönmekte gecikmeyecek, TİP 1965 genel se- çimlerinde oylann yüzde 2.9'unu ala- rak TBMM'ye 15 milletvekili sokma- yı başanyordu. Gerçi halen parti tü- züğünde sosyahzm sözcüğü yoktu ama parti kurmaylannın söyleminin eksenini işçiler ve emekçiler oluştu- ruyordu. Bir başka anlatımla sol söylem Türkiye'nin siyasal tarihinde ilk bu denli legal birbiçimdekitleselleşiyor- du. Ve 15 milletvekili ile Meclis'e gir- mesiyle de ülke gündeminin önem- li bir çekim merkezi konumuna yük- seliyordu. Türkiye'nin en tutucu ve sağ partileri bile aldıklan kararlarda, uyguladıklan politikalarda "TİP'iıı nel koşullar şu ya da bu oranda 60'lı yıllar Türkiyesi'nde vardı. Grevler, toprak işgalleri, öğrenci gençliğin anti-emperyalist eylemleri, aydınla- nn yazılı ve sözlü ürünleri, eğitim ordusunun toplumu aydınlatma ça- balan, bu gelişmeyi besleyen önem- li nesnel kaynaklardı. 1971de kapatıldı >\ma bu enerji odaklan tek bir ha- vuzda toplanarakdaha güçlü birener- jı kaynağı olarak siyasal erke yönel- rilemediği için yenilgi kaçınılmaz- dı. Nitekim 12 Mart Askersel Muh- nrası'yla bu tarihsel gelişme nokta- lanmak istendi. Anayasa Mahkeme- si'nin 1971/3 sayılı karanyla Türki- ye Işçi Partisi kapatüdı.(**) Ashnda kapaülan Türkiye Işçi Par- Tnrkiye Işçi Partisi"" kitaplannı öne- nriz. (**) TtP'in Anayasa Mahkeme- si'nce kapanlma gerekçesi: "Anayasaya aykm davrandıgı an- laşılan Türkiye Işçi PartisTnin Ana- yasa'nın 57. tnaddesi,SiyasalPartikr Kanunu'nun89. maddesiie 111. mad- desinin 2 sa\ıhbendi mannca temel- li kapaölmasına, karar örneklermin 648 sa>ıh kanunun 115. maddesinin gerekleri yerinegetirihnek üzere Baş- bakanhk'a, IçişJeri veMaüye bakan- lıklanifeCumhurrvrtBaşsavabgı'na gönderflm€smeo>t)irliğr>1e20.07.1971 gününde karar verfldL" TtP'in böy- lece kapatılmasıyla başta Genel Baş- kan Behice Boran olmak üzere bir- çok yöneticı ve üyeleri ağırhapis ce- zalanna çarptmlarak cezaevlerine kondular. DİSK Mücadekyle dolıı36 yü İstanbul Haber Servisi- Türkiye Devrimci Işçi Sendıkalan Konfederasyonu (DİSK) direnişler, grevler, yargılanmalarla dolu 36. yıhnı "savasa karşıû" etkinliklerle kutluyor. DİSK Genel Başkanı ; Süleyman Çekbi savaşın bugün : Türkiye'nin en önemli sonınu olduğunu ifade ederek "Tophunsal sorumhıhığumuzu, 36. jıhmızda savaşa karşı banşuı egemen ohnası için Türkiye'nin her yerinde Bursa'da, Dharbakır'da e\1emlerimiz ve toplanolanmızla gösterh'oruz'' dedi. DÎSK Genel Başkanı"Çeiebi, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, DlSK'in kuruluş bildirgesinde 36 yıl önce işaret edilen konulann, bugün de geçerliliğini konıduğunu '. belirterek "Bağnnsızlık adma NATO'ya karşı cıküğmuz icin yargıiandik. Bugün NATO'nun 1 tutumu. bizi v-argüa>ı anlarm değfl | bizim haklı olduğuniuzu i gostermiştir" dedı. Çeiebi, sa\'aşa • karşı mücadelenin birinci sırada • olmasına karşın kazamlmış hakiara yönelik ciddi saldınlar olduğuna j dikkat çekti. Sosyal güvenlik J sistemindeki değışikliklerin deprem döneminde yapıldığım anlatan Çeiebi, şimdi de savaş kargaşasından ; yararlanarak îş Yasası'nda esnek | çahşma, işçi devri gibi ] uygulamalann gündeme j getirildiğine dikkat çekti. > 1967de kuruldu 13 Şubat 1967'de kurulan DtSK, siyasi iktidann 1970'te Sendikalar ve Toplusözleşme yasalannı değiştirme J güişimlerine karşı 15-16 Haziran işçi 1 direnişleriyle karşıhk verdi. DtSK, 1976'da 52 yıl kutlanamayan 1 Mayıs i Emekçi Bayramı'nı Taksun'de yüz *lj binlenn katıldıgı bir mitıngle kutladı ancak bir yıl sonra 36 emekçinin yaşamını yitirdiği 1 Mayıs 1977 provokasyonu yaşandı. 22 Temmuz 1980'de DlSK'in kurucu başkanlanndan Kemal Türkler, faşist güçler tarafindan e\inin önünde kurşunlanarak öldüriildü. 12 Eylül j 1980 askeri darbesinin ardından DtSK kapatıldı ve tüm yöneticileri yargılandı. 12 Eyhıl'ün sıkıyönetim i mahkemelerinde dönemin DtSK Genel Başkanı Abdullah Baştûrk ve | arkadaşlan ıdamla yargılandılar ve I 4 yılı aşkın bir süre cezaevinde I kaldılar. DtSK, 1991 yılında yeniden ] sendikal yaşama döndü. Sendikal j haklar, sigortasız çalışma, sendikasızlaştırmaya karşı ve sosyal güvenlik haklan için kampanyalan sırasında Ankara'ya yürüyüşler düzenleyen DtSK, emek örgütlerinin oluşturduğu "Eroek Platformu"nda yer ahyor. BASIN YASASI TARTIŞILACAK Ycıyın sahibi olmak kolaylaşıyor ANKARA(ANKA)- Hükümet, basın yasala- nnda köklü değişiklik- ler öngören düzenleme- ler için düğmeye basö. Basın, TRT ve RTÜK ^salan yeniden düzen- lenecek, bir internet ya- sası çıkanlacak. Bu kap- samda, belli suçlardan mahkûmiyeti olankisıle- re de yazıişleri müdürü obaa yolu açıhyor. So- rumhı müdürlük için as- gari yaş koşulu 21 'den 18'eçeküiyor. Söz konusu yasal dü- zenlemeler 21-22 Şu- bat'ta Ankara'da topla- nacak İletişım Şûrası'nda ilgilı kesimlenn de katı- lanıyla tartışılacak. Bu kapsamda, Basın Yayın Enformasyon Ge- nel Müdüriüğü tarafin- dan hazırianan Basın Ya- sası Tasansı taslağı da Başbakanlık'a gönderil- di. Yeni tasanda gazete sahipliği koşullanndan, yazıişleri müdürüoima- ya ve haber içeriklerine kadar birçok konuda bir dizi değişiklik öngörii- lüyor. Basın Yasası Tasa- nsı taslağında, mevcut Basın Yasası'nda yayın sahibi ve sorumlu yazı- işleri müdürüolmak için aranan "Befli suçlardan mahkûm edihneıniş <rf- mak" hükmü kaldınlı- yor. Yayın sahibinin bel- li suçlardanmahkûm ol- maması hükmünün kal- dınlmasına, "Yayının sundaortaya çıkabiecek sorunlan önlemek" ge- rekçe olarak gösterildi. Sorumlu yazüşleri mü- dürleri için de bu hük- mün kaldınlmasına ge- rekçe olarak ise "Suçlar araanda böytebir ^nnı vapnıanın mümkün ol- maması\« sayılan suçJa- nnkapsamınınbeİDİeıı- roesinde yaşanan tered- dütter" gösterildi. Ya- ytn sorumJu yazıişleri müdüriüğüiçin yaş sını- n 21 'den 18 'e indinliyor. Bunagerekçe olarak da, "Reşit ve cezai ehnyeti tam olan bir kişinin so- rumhı yanişleri müdü- rttdmamasBiıhakhgös- terecek bir nedenin bu- huunamasın gösterildi. AKP milletvekilleri, Batman ve Siirt'te yurttaşlann protestolanyla karşılaştı 6 Ocalan'a tecrit'e banş kıhfi ARİFARSLAN ALİBİLGİlJ BATMAN / SÜRT - Meclis te ABD'ye Irak savaşMçin verilen destek ve Abdullah Ocalan'a uy- gulandığı ileri sürülen "tecrit" nedeniyle AKP milletvekilleri, Batman ve Siirt'te DEHAP üye- leri ve yurttaşlann protestolany- la karşılaştı. Siirt'te milletvekil- leriyle AKP yöneticilerini yuhla- yarak taş yağmuruna tutan kala- balığa polis müdahale etti, 43 kı- şi gözaltına alındı. Batman'da gö- zaltına alınan 11 kişi arasında 2 gazeteci de var. Batman'da dün öğle saatlerin- de Cumhuriyet Caddesi'ndeki • Siirt'te eylem yapan kalabalığa polis müdahale etti, 43 kişi gözaltına alındı. Batman'daki olaylar sırasında gözaltma alınan 11 kişi arasında 2 gazeteci de var. AKP il binasının önünde toplanan bir grup DEHAP'lı, "Savaş iste- miyDnız", "Savaşa hayır", "Öca- lan'a tecrit kakunlsuı" diye slo- gan attı. Daha sonra AKP millet- vekilleri AhmetInal,AfizDemir- loran ve AHSuçin'le tartışan DE- HAP'hlar, "NedenMecös'teIrak savaşmı kabul ettiniz" dıye bağır- dılar. Gerginliğin artması üzerine olaya güvenlik güçleri müdahale ederek Özgür Gündem gazetesin- den Gönül Malkoç ve Mahmut Akın ile 9 DER^P'hyı gözaltına aldı. Protestolann artması üzeri- ne olay yerine gelen Batman Em- niyet Müdürü Tahir Bayındır ile Belediye Başkam Hüseyin Kal- kan yurttaşlarla konuşarak ola- yın büyümesini engellediler. DE- HAP II Başkanı Haydar Tekin düzenlediği basın toplannsında, sa- vaşa karşı tepküerini dile getirdik- lerini belirterek "Mffletvekfflerin- den hesap sormak bir vatandaş için normal bir da\ ranışür* dedı. Siüfteki protestolar ise taşlı saldınya dönüştü. Esnafla bay- ramlaşmak için Aydınlar Cadde- si'nde dolaşan AKP Siirt millet- vekili L Hahi Birtik, Batman mil- letvekilleri Ahmet Inal, Afız De- mirkıran, Ali Suçin ile parti yö- neticileri DEHAP'lılarla yurttaş- lann protestolanyla karşılaştı. "Savaşahavır", "Tecridehaya-" di- ye slogan atan 200 kişilik grup daha sonra "yuh" çekerek mil- letvekillerinin bulunduğu bölge- yi taş yağmuruna tuttu. Atılan taşlardan 3 polis memu- ru ile 6 yurttaş yaralandı. Güven- lik güçlerinin müdahalesi sonucu 43 kişi gözaltına ahnırken millet- vekilleriparti binasına girdi. Olay- lan görüntüleyen IHA muhabiri VeyselAçıkgöz ile Anadolu Ajan- sı muhabiri Turan Kayuncü da güvenlik güçlerince tartaklandı. Kutan, SP Genel Başkanlığı'm en geç mart ayında devredecek Erbakan'a d^nışman olacak Recai Kutan. ANKARA (ANKA)- SP Genel Baş- kanı Recai Kutan, 23 Şubat'ta 5 yıllık siyaset yasağının sona ermesinin ar- dından genel başkanlık görevini de\'- redeceği Necmedin Erbakan'ın baş- danışmanı olacak. SP'de Erbakan'ın SP'nin başma geçmesine yönelik ha- zırlıklar hız kazandı. Erbakan, yürü- tülen kongrelerin takviminin yetişme- mesi durumunda en geç mart ayı or- tasında kongre yetkisindeki kurucular kurulu karanyla SP genel başkanh- ğı'nı Kutan'dandevralacak. Erbakan'ın RP kapatıldıktan bu yana kendisine emanetçiük yapan Kutan'a vereceği ye- ni görev de belli olmaya başladı. Bu- na göre Erbakan, genel başkan olduk- tan sonra Kutan'ı parti içinde aktif bir görev yerine başdanışmanı olarak gö- reviendirecek. Erbakan, Kutan 'ı baş- damşmam olarak aynı zamanda halen kuruluş çalışmalannı yürüttüğü Milli Görüş Enstitüsü'nün de başına getir- meyi planladığı öğrenildi. Kutan, bu görevinde, Erbakan'a ve partiye pro- jeler üretecek. Erbakan, SP'nin başı- na geçtikten sonra kendisiyle birlikte yasaklan sona erecek olan ŞevketKa- zan ve Ah met Tekdal'ı da SP yöneti- cihklerine getirecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle