03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11ŞIEUT20O3SAU CUMHURıYET SAYF> HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK V£Tİ ŞM i %T\ 6R4 (L.SD) V £ İki yılda 90 toplantı yapıp 2000 karar üreten Koruma Kurulu'nu cezalandırdılar... MuğlaKurulu'ra vefasızhk• Oktay Ekinci başkanlığındaki Muğla Kurulu. bu ilde Kültür Bakanlığı 'nın ve devletin koruma görevini yerine getirirken, yeni Bakan'dan teşekkür yerine "kıyım" yazısı aldı... HaberMerkezi- Kültür Baka- nı Hüseyin Çelik'in başlattığı; "Konınıa Kurulu üyeJeri* ope- rasyonunda Muğla Kurulu Baş- kanı ve gazetemız yazan Yük Mimar Oktay Ekinci'nin de gö- revuıe son \enlmesi "ünarran- üçevrelerinin w istekleriyle örtü- şüyor... Daha önce ANAP millervekı- liyken Fetbiye'deki Kelebekler Vadisi- Kabâk Koyu'nda yaptı- ğı otel ınşaatı "sit karan rı _nede- nıyle durdurulan Hasan Özyer, 3 Kasım 2002 seçimlerinde bu kez AKP millerv ekili olarak par- lamentoya gırdıkten sonra Koru- ma Kurulu'na karşı u mücadele- sni" hükümete de taşıdı... Aynı zamanda "yerel medya" patronuolan Özyer'in "köylüle- ri kışkırtaır ve Kurul'un imar ya- sağının "köylüleri mağdur etti- ğmi* öne sûren gerçekdışı ya- yınlan üzenne bölge basınına: "töm köylerde belK büyüklükte köy e\ini asla yasaklamıyonız, ancak sit alanlaruıda büyük ya- nnmJariçinkBrtJanjalarvar,çün- kii doğa üzerinde risk yaratıyor- lat_" şeklınde açıklama yapmak zorunda kalan Oktay Ekinci hak- kıoda ise aynı sözlennin hemen arduıdan "görevden annma" ka- ran venldı.. Arazi komisyoncuian Fethıye'de AKP'lı yatınmcı Hasan Özyer'in yanı sıra, \Iar- maris'te de 1990'lı yıllardaki îs- tarbul-Sanyer bölgesınde siir- dürdüğü büyük arazi komisyon- cuhığuyla tanınan Metin Kava Çağlayan da Muğla Koruma Ku- rulu ve Kurul Başkanı Oktay Ekncı aleyhine kampanya baş- latmıştı... Cağlayan'uı da desteğiyle ya- Bu koylarda dev tesisler kurulacaktı Köyceğiz, Sangerme'deki elde kalan son bakir koylar da turizme açılmışken, Muğla Koruma Kurulu'nun zamanında müdahalesryle, önceden onayb projeler iptal edildi. Koca Sinan bile hayret etti Muğla'nın tarihi Saburhane Meydanı'na Oktay Ekinci'nin Mimariar Odası Başkanltğı'nda armağan ettiği Mimar Sinan heykeli "koruma karşıü" davranışlara karşı da yülardır bekçüık yapıyor. yın yapan "Kanal48" adlı yerel televizyonda, Kurul'un ve Oktay Ekinci'nin eleşhnldiğı haber ve yorumlann yoğunlasmasıyla bir- lücte. KültürBakanj Hüseyin Çe- Bk'in görevden alma karan da Kurul Müdürlüğü'ne teblığ edıl- di. Padişah tapulan... Oysa Metın Kaya Çağlayan, öncekı yıllarda Marmaris- Gö- kova bölgesındeki "ŞerefKler" aiiesıne aıt eskı padışah tapu- lan bulunan çok genış arazile- ri. içindeki köylerle birlikte sa- tın almış ve köy evlen dahil tüm arazilerin İcendı üzerine tapulanması için davalar aç- mıştı. Bu davalann sonucunda köy- lüde kalan köy yerleşik alanla- nnda ev ve tanmsal yapı yapıJ- masına ızüı veren Koruma Ku- rulu, 1. derece sit alanlanndaka- lan arazilerde büyük turistik te- sislere engel olduğu için de Merin Kaya Çağlayan'ın ve on- dan arazi satın almak isteyen yatınmcılann tepkılenni çek- mişti... •Bakanlık" değil BakarT Böylesi gelışmeler sonucunda görevine son verilen Oktay Ekin- ci. arazi yağmacılanna cesaret verenin aslında kurumsal anlam- da -Kültür Bakanhğı" değil. Ba- kanlığı yöneten "siyasiler" oldu- ğunu belırterek şunlan söyledı: "Bakanbğm bize verdiği tarih ve doğa değerierini koruma göre\i- mize tepki gösteren ve halkı yan- Itşbilgilerie kışkırtan çıkarşe\re- lerinin oyunlannı bozacak açık- iamalan,>asagereğibakanmyap- ması gerekivordu... Ancak Ba- kan, asıl Küİtiir Bakanlığı göre- \ini yapmadı; btd korumayı de- ğil, rantçılan sevindirme\iyeğle- dL." Muğla Kurulu'nun henüz 2 yülık olduğunu \e kendısıyle bir- likte diğer üyelerin de "kurucu ûye" olarak, cıddi olanaksızlık- lar ıçinde görev vaphklannı anım- satan Oktay Ekinci şunlan ekJe- dı. "Üstelik sa\ısız tehdide ku- lak asmadan. 2 yılda 90 foplann yapıp 2000'den fazla karar üre- terek devletin anayasada tanım- ianan koruma >ükümlUlüğünü yerine getirdik». Kültür Bakan- hgı'nın bu alandaki \arlık nede- nini Muğla'da kanıtladık. Bakan ise önce bu çabamıza teşekkür edip, bize güler vüz göstermesi gerekirken. görevden alma yaa- snu gönderdL." "Katıhıncr kararlar Muğla Koruma Kurulu. 2000 yılındakı kuruluşundan sonra "açıkvekatıluncıçahşmalamia'" dıkkat çektı. Kurul toplantılan- nı sadece ılgılı kamu kurumu temsılcıJenyle değil, meslek oda- Jan temsılcıleri, proje ve ımar planı müellıflen ve hatta nıuhtar- îann da katılımıyla gerçekJeştı- ren Muğla Koruma Kurulu, bir- çok çalışmasını da Bodrum,Mi- las, Marmaris, Fetniye \ e Datça gibi ilçeferde ve beldelerde top- lanarak gerçeldeştirdi Rantçevrelerini krjıran kararlar Aynı zamanda Tarihi Kenüer Birliği nın Ge- nel Danışmanlığı'nı da yürüten Oktay Ekinci'yle birlikteSerap Vavlah,Oz- lemÜnal(200rekadar) Z^nep M. Enlil (2001 'den sonra)Adnan Dfler ve Şakir Çak- mak'tan oluşan Muğla Koruma Kurulu'nun ürettiği kararlararasında, duyarlı kamuoyunda memnunlukyaratan, an- cak imar rantı çevreleri- nin tepkilerini çeken önemli konulardan ba- zılan şunlar: • Fethiye'deki Kaya- köyû ve komşu konum- daİci eski köy yerieşme- leriyle Kayaçukuru ova- sı, bır bütün olarak sit kapsamında korumaya alındı. */ Dalaman kıyı kesi- minde, "caretta caret- ta"lann üreme alanı olan kumsalda, bölgenın ima- ra açılmasına örnek ola- bilecek "askeri eğm'm ve NATO dinlenme tesisle- rine" izin venlmedi. t/ Aynı kıyı kuşağın- da güney kesiminde pianlanan ".«ıtlimanıve deniz otobüsieri iskele- a"ne de sit karanyla en- gel olunurken, kumsalın Sangerme bölgesınde daha önce ilan edilmiş turizm alanındald bin- lerce yataklık dev turis- tik tesıs projeleri de dur- duruldu. • DaKandakı Köy- ceğjz Gölü ile denizi bağ- layan doğal kanallann yayıldığı alanlar için sit çalışmalan başlatıJdı. • GökovaKörfezive çevresindeki ormanlık dağlann sit smırlan ge- nişletılerek, bu alandaki köy evleri dışında, do- ğayı tahrip edici tüm ya- pılaşmalara yasak getiril- di. • Muğla'nın kent merkezı ve Karabağbr Yaytası sit alanlanna ait koruma planlan sonuç- landınlarak yürürlüğe girmeleri sağlandı. • Mflas kent merke- zi sit alanlan yeniden be- lirlenerek, koruma plan- laması başlaoldı. Yata- ğan-Eskihisar köyünün, termık santral kömürala- nı içinde kalan tarihi yer- leşme merkezindeki ge- leneksel doku ve eski ev- ler tescil edilerek koru- ma altına alınd. • Bodnım-Mazı- Kissebükü sit alanında daha önce resmi izinle- ri alınmış 1400 yataklı dev tatil köyü planlan durdurularak, sit sınıria- n ve imar kurallannın yeniden belirlenmesiy- leproje geçersiz kılındı. • Bodnım Yanma- dası sit alanlan genişle- tıldi ve bazı sit sınırlan da yeniden belirlenerek, yanmada ölçeğınde bü- tüncül korumanın yasal altyapısı oluşturulmaya başlandı. */ Aynca, il sınırlan içinde ve hatta "dağköy- lerindekı" çok sayıda ta- rihi ve geleneksel yapı, eski ahşap camiler, anıt ağaçlar ve ağaç gurup- lan, arkeolojık alanlar ve antik yollar ile amt- sal yapı ve kalıntılar da "kültürvetabiatvarhk- lan" olarak tescil edil- di DUZYAZI ORHAN BtRGtT Hiç Bu Kadar Yalnız Değildik. Kişiliksiz dış politika şampiyonlanrıın sergiledi- ği "icraat" tam da bayram öncesi, üstelik bu kış kıyamette Ankara'dakilerin başına soğuk bir duş gibi düşmüş olmaJı. Türkiye. sadık müttefiki ABD ile birlikte Sad- dam'a karşı savaşa girecek. Bu amaçla üslerini, limanlannı Amerikan Silahlı Kuvvetleri'nın konuş- lanması için cömertçe açıyor. Daha bu yöndeki iş- lemlerin tamamlanmasından önce, VVashington, kendisini asıl patron olarak gördüğü için, NATO'ya, biçimsel birformalitenin yerine getirilmesi amacıy- \a başvurmamızı istiyor. Irak, bize yönelik bir karşı saldınya geçerse Sad- dam'ın füzelerinin önünü kesmek için NATO, Tür- kiye'yi savunma şemsiyesi içine almalı. Görünüşte bu, müttefiklerimizin, bizim Irak için öncelikli hedef sayılacak bölgelerimize Patriot fü- zeleri yerleştirmesi demek. Ama olayın perde ge- risinde elbette Pentagon'un o füzesavarlar aracı- lığıyla son Irak sergüzeşti karşısında direnen Fran- sa'ya, Almanya'ya ve onlarla birlikte hareket ede- cek olan öteki bazı Avrupa ülkelerine karşı dolay- lı tuzak hazıriamak. ABD'nin, tartışmasız patronluğunu benimseyen yenı Türkiye iktidannı dolambaçlı bir biçimde de olsa, bu savaş hısterisi nedeniyle yalnız bırakmak isteyen AB' deki bu başkaldın, önce Almanya'nın "Patriot vermem" yanıtına yol açıyor, daha sonra o yanıtı Hollanda'nın aracılığı ile yumuşatacağını sanan VVashıngton'a karşı asıl sürpriz Fransa ve Belçika'nın NATO üyeleri olarak, bireysel kararla- ra koskocaman bir "veto" tehdidi ile çıkması ne- deniyle, ortalık a/lak bullak oluyor. Tüm bu gelişmelerin somut özeti, Avrupa'nın büyük ülkelerinin ABD'ye savaş niyetleri nedeniy- le meydan okumakta olduğudur. Bu meydan okuyuş, Türkiye'nin kapısında bek- lediği AB'nin özellikle politik sorunlarda bir bütün- lük taşımaktan çok uzakta olduğunu göstermek- le kalmıyor; yann Saddam harekâtını, onca kan, can ve gözyaşı kaybıyla bitirmiş olsa da "Biıiiği- nize beni almayacak mısın?" diyecek olan Anka- ra'daki yönetime verilecek yanıtı da sürpriz olmak- tan çıkanyor. 3 Kasım öncesi miting alanlannda AB üyeliği içincömertsöylemlersarf eden Erdoğan, biryan- dan Avrupa kamuoyunu yitirmekte olduğunu hâ- lâ anlayamıyor. öte yandan, özellikle Arap dünya- sı ve ötekı Islam ülkeleri karşısında, Pentagon'ades- tek sağlama amacıyla kendi silahlı kuvvetlerini bol sıfırlı yardımlar sağlayarak görevlendirmiş bir işbi- lir tüccar kimliğiyle gösteriliyor! Dahası, ABD'nin, topraklanmızdaki üs ve liman- lan onarma amacıyla geleceği bildirilen görevlile- ri başta olmak üzere, Irak'a karşı kullanacağı as- kerlerinin Türkiye'deki konukluk süreci için hiç kimse belirli ve kesin bir süreçten söz edemiyor. Her şey karmaşa içindeyken öyle bir ortamda bütün bu olup bitenlerin üstü- ne adeta tüy dikecek bir haberi de nakletmeliyim. öncekı günkü "Sabah" gazetesinde küçük bir Ankara haberinde ABD'nin Kıbns özel Temsilcisi Thomas Weston'ın AKP'de Erdoğan'dan sonra gelen Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Fırat ile TBMM'nın Dışişleri Komisyonu Başkanı Meh- met Düiger'ı karşısına alarak nasıl azarladığını okuyanlarınız var mı? "Mendil kadar ada. Gıdin anlaşm. Kıbns soru- nundan bıktık. Bu tatsızlık ortadan kalksın." de- miş, ABD'nin Kıbns özel Temsilcisi. Bizimkiler ne yanıt vermiş acaba? Adamı anasından doğduğuna pişman edecek ölçüde olsaydı o yanıt, elbette gazetede yer alır- dı. Yani köpeğin insanı ısırmasının dışında, insan köpeği ısırmış olsaydı demek istiyorum.. Ama öy- le bir yanıt için Ankara'daki iktidann ulusalcı olma- sı gerekmiyor mu? Oysa Tayyip Erdoğan, 80 yıllık Atatürk Cumhu- riyeti'nin dış politikasını belirieyen ne varsa, onla- rı statüko olarak nitelendiriyor ve tümüne karşı başkaldırmakla övünüyor. Türkiye'yi hangi felaketler vadisine doğru hızla götürdüğünü bile hâlâfark edemeyen biraymaz- lık içinde. Bugün Kurban Bayramı.. Hiçbirbayramda ülke- min bu kadar yalnız kaldığını anımsamıyorum. Ama yine de âdetimızi bozmamak için, "lyibay- ramlar" demekten geri kalmamalıyım. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(ae-kolay.net ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyetcom.tr Yjksulluğun Küreselleşmesi'nin yazan Karada Ottawa Üniversitesi Iktisat Profe- sön Michel Chossudovvsky'nin bir yazı- sı s)n günlerde ioternerte e-posta kutula- nnfsıkça düşmeye başladı. Intemet üze- rinffi örgütlenen savaş karşrtlannın bırbir- leriıe gönderdikleri metin, ciddi dersler çı- karabilecek bılgiler içeriyor. Cıossudovvsky "Bush ve Blair'in yönet- meiakkına son verilmelidir" başlıklı yazı- sınca George Bush hükümetinin meşruiye- ti ikmücadele edilmesi gerektiğinin altını çj- ziyc Chossudovvsky'ye göre Bush kabine- si, >6D halkının ve dünya kamuoyunun go- ziirle bir meşru hükümet olarak kabul edil- dığsürece halk desteğine sahip o/sun ve- ya (masın Irak'ı işgal planını gerçekleştire- âvaş propagandasının temel amaçla- nrton birinin düşrnan imal etmek olduğu- nu urgulayan Chossudowsky, yazısında şjnrı söylüyor: B düşman gerçekmiş gibi algılanmalıdır. El hide'yi Bağdat hükümeti ile ilişkilendi- rçnıinlerce haber ve makale haber zinciri- ie> erleştirilir. Bu çerçevede propaganda, geMBği boğmak ve Usame bin Ladin'in El Kae'sinin ABD tarafından nasıl imal edil- d@/e bir numaralı düşmana dönüştürül- dûKnün kanıtlannı yok etmek demektir... lEylül 2001 'den bu yana Ortadoğu kö- Büyük Birader Savaşla Besleniyor kenli insanlann uydurma suçlamalarla kit- leler halınde tutuklanmasında amaç, gü- venlik endişeleri değil, korkuya ve propagan- da kampanyasına güveniliriik kazandırmak- tjr. Şirket medyasının geniş yer verdiği her tutuklama, görünmeyen düşmanı görünür hale getirmekte, ama El Kaide'nin bir CIA yaratığı olduğu gerçeğini boğmaktadır. Çün- kü "bir numaralı dûşman" bir düşman de- ğil, bir araçtır. Korku ve dezenformasyon kampanyası- nın "etkili" olabilmesi için asılsız saldın "uy- nları" yetmez, "gerçek" terörist oluşumlar veya "o(aylar"a da ihtiyaç vardır. "Savaş bahanesi olaylar"\n tetiklenmesi, Amerikan askeri tarihınin bir parçasıdır. 1962'de de Genelkurmay Başkanlığı, "Kü- ba'nın işgalini haklı çıkarmak üzere kasıtlı s/vilkayıplar meydana getirilmesi için North- woods Harekâtı" başlıklı bir gizli plan ha- zıriamıştı: "Guantanamo Körfezi'nde bir Amerikan gemisini havaya uçurup, suçu Küba'nın üzerineatabilirdik", "Miamibölgesinde, di- ğer Florida şehirlerinde ve hatta VVashing- ton 'da birkomünist Küba terör kampanya- sı geliştirebildik", "Amerikan gazeteierinde- kiölü, yaralı ve kayıp listeieriyarariı birmil- li galeyan havası yaratacaktı." (Bkz.: "Kü- ba 'daAmerikan Askeri Müdahalesinin Hak- lı Çıkanlması" başlıklı, 1962 tarihli sınıflan- dınlmamış çok gizli damgalı belge. Aynca Northvvoods Operasyonu için bkz: http://www.globalresearch.ca/artic- Ies/NOR111A.html). Bu, büyük bir oyundur, Amerikan tarihi- nin en büyük yalanıdır. Savaş bahanesi inan- dırıcı değildir ve yöneticilerin görevden alın- ması gerekir. Aynca, "BirNumaralı Düşman "ınfabnkas- yon olduğunun, kasıtlı ve yapay olarak imal edidiğinin gösterilmesi de önemlidir. Terö- rist saldırılargerçekten "gerçek"t\r, amaar- kasındaki kimdir? El Kaide'nin Sovyet-Af- gan savaşından bu yana CIA ile olan bağ- lantılannın tarihi dahil, terörist örgütleri des- tekleyen örtülü operasyonlartamamen açı- ğa çıkartılmalıdır, çünkü bunlar 11 Eylül sal- dınsından bu yana meydana gelen ve hep- si de El Kaide ile bağlantılı olarak gösteri- len terörist saldın dalgasıyla doğrudan iliş- kilidir. Akışı tersine çevirmek için, propaganda kampanyasına karşı çıkan bilgilerin her dü- zeyde yayılması gereklidir. Gerçek, yalanın altındaki zemini kaydınr ve onu gölgede bırakır. Gerçek ise Bush yönetiminin, Irak'a açacağı savaşın baha- nesi olarak uluslararası terorizmi destekle- diğidir. Bu gerçek, bir kere tam olarak an- laşıldığında, yöneticilerin meşruiyeti iskam- bil destesi gibi yıkılacaktır. Başanlması ge- reken budur. 11 Eylül ile ilgili olanlar dahil yalanlar ta- mamen açığa çıkartıldığı ve herkes tarafın- dan anlaşıldığı zaman, Bush yönetiminin meşruiyeti yıkılacak; Büyük Birader'in üze- rine basacağı hiçbir bacağı, yani beslene- ceği hiçbir savaş kalmayacaktır. Bu, Ame- rika'da mutlaka köklü ve büyük bir "rejim değişikliği" yaratmayabilir, ama er geç Ye- ni Dünya Düzeni'ne ve Amerikan Imparator- luğu'nun küresel egemenlik arayışına karşı yaygın bir mücadelenin yolunu döşeyecek yeni bir "savaş karşıtı oydaşma" ortaya çı- kacaktır. Chossudowsky ) nin çağnsı yavaş yavaş ya- nıt buluyor. Son olarak minik bir hatırlatma, Independent on Sunday bu haftaki sayısın- da Ingiltere Başbakanı Blair'e yönelik bir açık mektup yayımladı. Mektubuna, "BayBlairkendisine güven- memizi istiyor, ama bunu yapamayız" baş- lığını koyan gazete, Başbakan'ın her fırsat ve zeminde kendisine güvenilmesini istedi- ğini, ancak bunun karşılığında ikna edici gerekçeler ortaya koyamadığını savundu. Geçen yıbn şeyferi... Sevgili ustamız ÖzgenAcar yi- ne geçen yılın "enierini gönder- miş; •"220bindolanoğlumdan borç aldım. (KTE)": Yılın demeci. • Nihat, Emre: Yılın topçusu. • Tarkan: Yılın popçusu. • Melih Cevdet Anday: Yılın kaybı. • Nâzım'a Anadolu'da bir me- zan çok görmek: Yılın ayıbı. • Kuru ekmek; Yılın azığı. • Kemal Derviş'in YTP'ye at- tığı: Yılın kazığı. • Datçalı gazeteci Sinan Kara: Yılın san^ı. • AKP'nin yüzde 34 oy alması: Yılın volisi. • DSP'rin oyunun yüzde 22'den yüzde 1.2'ye düşmesi: Yılın reko- ru. • Protokoldeki başörtülü ha- nım: Yılın dekoru. • "Hastamız yan mobilize du- rvmdadır.":Yân\af\ • Yaşar Yakış'ın ağızırtdan çı- kan her laf: Yılın gafı. • Milletvekili oJmak için Türld- ye'ye gelen Jet Fadıü Yılm sali. • Mesut Yılmaz: Yılın hocası. • Catherine Derviş: Yılın ba- cısı. • Ecevit, ÇiNerve Yrlmaz'm si- yaseti bfrakmalan: Yılın acısıl • Nasuh Mahruki: Yılın dağcı- sı. • DYP kongresinde Mehmet Ağar'ın aJnındaki terleri sifmek için kâğıt peçeteîeriyte aynı anda hamle yapan 4 delege: Yılın yağ- CfS*. • Tansu Çiller'in Bursalılara, "Cenab-ı Aflah'ı sizlere emanet ediyorvm.": Yılın hitabı. • IMF, AB veABD karşısindakî zavallı hailerimiz: Yılın dramı. • Süreyya Ayhan: Yılın atleti • Deniz Baykal: Yılın ataleti... •"Onlar irticacı ayol", diyerek AKP'ye giden eş» Yaşar Yakış'ı terk eden Nuran Yakış: Yılın ka- dını. • Ahmet Necdet Sezer Yılın adamı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle