Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 7 ARALIK 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
7
6
9
5
16
14
15
12
Sinop Y 13 Adana
Samsun Y 15 Mersin Y 20
Trabzon PB 15 Dıyarbakır Y
Gıresun PB 15 Şanlıurfa
Ankara Y 10 Mardın
Eskişehir Y -2 Siırt
Konya Y 12 Hakkâri PB
Sıvas
Zonguldak Y 10 Antalya
7 Van PB
Y 19 Kars PB
Butun bolgeter parça-
I yer yer çok bulutlu,
Marmara. Ege, Akdenız,
|-Anadolu'nunguney ve
batısı. Batı ve Orta Kara- Helsinkl A_
denız, Dogu Anado- Stockriolm B
DIS MERKEZLER
B 2 Bertın Y 2 Moskova K
Budapeşte Y 3 Aşkabat
Madrıd Y 10 Astana
B 16
K
Londra B 5
gışlı geçecek Yağışlar Amsterdam Y
gt.ney Ege, Doğu Akde- Brüksel Y
-ızdeyer yeretkılıolmak p a r
, s
y~
zere yurdun kuzeybatı
_K 1 Taşkent
Belgrad
J_
4 Roma
5 Bakû PB 12
Sofya _Y 1_ Bişkek
Y 14 Tiflis
kesımlennde karla kan- Bonn
şık yağmurlu olacak MÜnih
0 Atına PB 17 Kahire
4 Zürih K -2 Şam Y 13
Açık Parçalı btılutlu ^ Çok bulutlu ^ M Yağmurlu > Gok gürultulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
mak istemediği, bombalı saldırıların El Kaide ile
bağlantısını bir türlü söylemediği bir gerçek de-
ğil mi? RTE'nin, devleti AKP'lileştirmek yolunda
kadrolaşmayı hızla sürdürdüğü, irticai faaliyetle-
rin il ve ilçelerde parti yöneticileri tarafından teş-
vik edildiği, hatta bu noktada (RTE'nin iftar saat-
lerinde siyasal nutuklar attığı YAŞ'ta dile getirildi
mi acaba) ramazan ayının kullanıldığı ve bu ayın
böylece siyasallaştırıldığı yalan mı?
Toplum üzerinde etkisini bildiği TSK'den gelen
eleştirilerin açıklanması RTE'yi sinirlendiriyor ve
TSK'nin hükümeti uyardığını içeren (Cumhuri-
yet'teki) habere "Belden aşağıya vurmayı çok iyi
biliyorlar" diye yükleniyor.
Ne ki, belden aşağı vurmak bu hükümete uy-
gun düşüyor.
RTE'ye göre, YAŞ'taki irdelemelerin "bir cüm-
lesi bile orada geçmemiş" ve işte tam bu sırada
Kasımpaşalı ortaya çıkıyor; "Ne uyarısı ya" diye
hiddet gösterisinde bulunuyor.
"Ben" diyor, "askerimle ülkemin iç ve dış me-
selesini konuşmuşum."
Bu noktada bir nebze durarak, yalantamadaki
sinirii edayı yorumlamak gerek: Şimdilik TSK ile
ters düşmemeye gayret ediyor. Sivil sektördeki
davranışlarını askerlere uygulayacağını sandığı
gün, -hiç kuşkunuz olmasın- TSK ile uyumlu bir
ilişki içinde olduğunu yadsıyacak söylemde de,
davranışlarda da bulunacak.
TSK'yi okşayan sözlerinin nedeni; halkın büyük
çoğunluğunun TSK'ye güven duymasından kay-
naklanıyor. Şu cümle bu nedeni, korkuyu, sıkın-
tıyı açığa vuran kanıt: "Benim vatandaşım bunla-
n okuduğunda orduyla hükümet arasında sıkıntı
var zannedecek."
• • •
Askerlerin dediği gibi, sayesinde "irticai faali-
yetler REFAHYOL'dan daha belirgin" duruma gel-
medi mi?
28 Şubat'ın ilkögretim çocuklanna makul ge-
rekçeyle yasakladığı yatılı Kuran kurslarını daha
geniş olanaklarla yeniden açma girişimi bu sap-
tamaya son örnek değil mi?
Kuran kurslarını yeni olanaklarla genişletmesi
yetmiyormuş gibi, 11-12 yaşlarındaki ilkögretim
çocuklarının yatılı eğitim yasağına da son verildi.
Bu yaşlardaki çocuklara, 12 Eylül döneminde de
bir türlü kapatılamayan tarikatlara bağlı pansi-
yonlarda yatılı öğrenim görmeleri sağlanıyor.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, din eğitimi-
nin -böylece- devletin gözetiminde yapılacağını
söyleyerek yönetmeliğe destek veriyor.
Diyanet Işlerı Başkan Yardımcısı Mehmet Gör-
mez, hükümetten talimat almadıklarını söylerken
acaba bir ayağını kaldırarak mı konuştu?
Zira Diyanet'in başında bir devlet bakanı var, o
bakan da ilim irfan sahibi bir Prof. Mehmet Ay-
dın. Ona sormadan, hükümete danışmadan bü-
yük tepkilere yol açacağı önceden bilinen bir ola-
ya girişildiğini söylemek, inandıncı olmuyor.
Neyi gördüğü, neyi görmezden geldiği bilinme-
yen Mehmet Görmez, "halkın masum taleplerine
sırtçevirmelerinin görevleriniihmal, inkâranlamı-
na" geldiğini söylüyor.
"Masum" talepler, askerlerin YAŞ'ta RTE'nin
yüzüne altını çizerek söylediği gibi; "irticai faali-
yetleri teşvik eden AKP'li il ve ilçe yöneticilerin-
den gelmiş" olmasın?
• • •
RTE'nin değişerek, gelişerek bugünlere geldi-
ği savı doğru galiba. Yasaklanan Kuran kurslan-
nı geliştirip değiştirmesi bu savı kanıtlıyor.
Ve hâlâ... RTE'nin laik cumhuriyete bağlılığını
savunanlara şaşmaz mısınız?
Ve sormaz mısınız: Nerede sivil toplum örgüt-
leri, parlamento dışı muhalefet, nerede?
Peynir tenekesinde C-4• Baştarafı 1. Sayfada
mesajıru vermeye çalıştığı dile getirildi Saldı-
nyı gerçekleştirenlerin aile tipi hücre yapısmda
örgütlendiklen belirlenirken, bir hücreden 4 in-
tihar eylemcisi çıkmasının dikkat çekici oldu-
ğu vurgulandı.
Güvenlik birimleri. kasım ayında Istanbul'da
gerçekleştirilen dört bombalı saldmnın arduı-
dan, yaptığı durum değerlendirmesinde ilginç
sonuçlara ulaştı. Güvenlik kaynaklannın değer-
lendirmelerinde öne çıkan konular satır başla-
nyla şöyle:
Iran özentisi:Türkiye'den sayılan on bin ci-
vannda olan kışi, Afganistan, Çeçenistan ve
Bosna'ya savaşmaya gitti. Kaynaklar, bunlardan
bir kısmının pişman olarak döndüğüne işaret et-
tı. Sorunlann temelinde pişman olmayanlann
yattığına işaret ediliyor. Bunlardan bir İasmı da
tran'daki rejime özenti duydular. Bu gruplann
varlığı halen sürüyor.
Kartvizit EI Kaide: Saldınlar, daha önceki
terör örgütlerinde olduğu gibi gençlik heyeca-
nıyla gerçekleştirilmiyor. Saldırganlar, tekno-
lojiyi ve iletişimi çok iyi kullanıyor, eğitim se-
viyeleri de klasik örgütlerdekinin aksine yüksek
Saldınlarla El Kaide, Türkiye'ye "Sen de be-
nim savaş sabam içindesin, Türk unsurları-
nı da kullanacak kapasiteye sahibim" mesa-
juıı veriyor.
Türkiye rahatsızlığı: Türkiye Cumhuriye-
ti'nin rejimi, sistemi, El Kaide anlayışı açısın-
dan Müslüman dünyaya kötü örnek oluyor. Tür-
kiye'de yakalanarak ülkelerine teslim edilen çok
sayıda El-Kaide üyesi bulunuyor. Bu nedenle ör-
güt, Türkiye 'den rahatsızlık duyuyor.
Aile tipi örgüt: Saldınyı gerçekleştirenlerde,
aile tipi örgütlenme öne çıktı. Bir hücreden 4 in-
tihar eylemcisinin çıkması dikkat çekiyor. Af-
ganistan'da eğitilen bir kişi, "Ülkende hücre
kur, eylemi planla ve yap" talimatıyla Türki-
ye'ye gönderiliyor. Klasik örgütlerdeki gibi ül-
ke, kent sorumlusu bulunmuyor.
Lojistik desteklenni dışardan ama eylem pla-
nını hücre kendisı yapıyor. Başka hücrelerle hiç
ilişki kurmuyor. Türkiye, uluslararası terör teh-
didinin etkisi altına girdi. Türkiye de diğer Av-
rupa ülkelerinde olduğu gibi küresel terör teh-
ditiyle karşı karşıya kaldı.
Türkiye'nin 11 EylüJ'ü: Istanbul'daki bom-
balı saldınlarTürkiye'nin 11 Eylül 'ü olarak ka-
bul ediliyor. Saldınlarla, değişik kesimlere bir-
çok mesaj verilmek ıstendi.
Bombalar p«ynir tenekesinde: Yapılan ope-
rasyonlarda çok sayıda örgüt üyesı ele geçiril-
di. Bunlann içerisinde ülkelerinin Öcalan'ı ola-
rak nitelendirilenler de var. Türkiye'ye peynir te-
nekelennde C-4 patlayıcısının sokulduğu anla-
şıldı. Istanbul'daki saldınlann gerçekleştirile-
bilmesi için 400 bin dolar civannda harcama
yapıldığı tahmin ediliyor. Bu pararun yurtdışuı-
dan uluslararası kargo paketleriyle getirildiği
belirlendi.
Istanbul lojistik merkezi: tstanbul son dö-
nemde. bazı terör örgütlerinin lojistik merkezi
konumuna geldi. Türkiye'ye bir yılda kaçak yol-
larla 100 kişinin girdiği belirlendi.
Şüphelflerde AKP bagLantısı
VaMfin 'bulmaea'oyunu
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Köktendinci Vakit gazetesi,
bulmaea aracığıyla da Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Keraal
Atatürk ile 2. Curnhurbaşkanı İsmet İnönü ve aılelerini hedef al-
dı. Vakit gazetesinin dünkü sayısuun 14. sayfasında editörlüğünü
Fatih Uğuıiu'nun yaptığı "Haftahk Bulmaca"da, Atatürk'ün
annesi Zübeyde Hanım, eşi Latife Hanım ile İsmet tnönü'nün eşi
Mevhibe lnönü'nün başörtülü fotoğraflanna yer verilerek adlan
soruldu. Bulmacanın tünıü çözüldüğünde "Vaşasalardı Çanka-
ya'ya giremezlerdi" tümcesinin ortaya çıkması dikkat çekti.
EBRU TOKTAR
ANKARA - tstanbul'daki bomba-
lı saldınlarla ilgili olarak Suriye'de
yakalandıktan sonra, "örgüte yar-
dım ve yataklık suçundan" tutuk-
lanarak cezaevine gönderilen ve ey-
lemlerin miman Azad Ekinci'yi ta-
nıdığı saptanan HilmiTuğluoğlu'un
kayınbiraderinin AKP Konya-Kulu
tlçe Başkan Yarduncısı Murat Ün-
ver olduğu ortaya çıktı. Hilmi Tuğ-
luoğlu'na sahip çıkan AKP'li Ünver,
saldınlann CIA ve MOSSAD tara-
fından yapıldığını savundu.
Ankara Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nce tutuklanan Hilmi Tuğluoğ-
lu'nun eşi Ley la Tuğluoğlu'nun ağa-
beyinin AKP'li olduğu belirlendi.
AKP tlçe Başkan Yardımcısı ve tlçe
Yönetim Kurulu asil üyesi oian Ün-
ver, olaylann hemen ardından Anka-
ra'ya geldi. DGM önünde 3 günbek-
leyen Ünver, serbest bırakılan karde-
şi ve çocuklanm Kulu'daki evine ge-
tirdi. Kulu'da müteahhitlik işi yapan
ve bölgenin zenginleri arasında gös-
terilen Ünver'in, bu olaylardan önce
yerel seçimlerde Kulu'dan belediye
başkanlığı için aday olmaya hazır-
landığı öğrenildi. Ünver, Cumhuri-
yet ın sorulanna şu yanıtlan verdi:
- Enişteniz Hilmi Tuğluoğ-
lu'nun, saldınlann planlayıcısı
Azad Ekinci ile bağlantısı ortaya
çıkanldı ve tutuklandı. Tuğluoğ-
lu'nun bu bağlanrılannı nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
- Serbest bırakılacağuıa inanıyo-
rum. Onun suçsuz olduğuna kalben
inanıyonım. Azad Ekinci'nin bom-
balama olaylanrun ilk günlerinde, D-
NA tespiri ile öldüğü belirtiliyordu.
AL GÖZÜ1VI SEYRETLE/IŞILÖZGENTÜRK
Nasıl azılı bir milliyetçi oldum?
Meğer bende neler varmış da ben bil-
miyormuşum. Bu yaşımda hayanmın hiç-
bir zamarunda olrnadığım kadar koyu bir
mühyetçi oldum. Bumumdan soluyorum.
Yani kardeşim el insaf! Önce UEFA'nın
Türkiye'yi tehlikeli ülke kabul edip Ga-
latasaray ve Beşiktaş maçlarını tarafsız
sahaya alması. Yani mevcutlu Türk düş-
manlığı bu kadar da açık edilmez! Neyse
ki, UEFA'nın bilmediği bir şey vardı:
TürkJerin genetik kodlan ve Avrupa Bir-
liği'ne almmasa da kahraman Türk yurt-
taşlannın çoktan Avrupa'yı fethetmiş ol-
malan. Dönercisi, patronu, öğrencisi,
eğitmeni. ev kadım, işçisi tüm Avrupalı
Türkler paralannı çatır çaür ödeyip
bizim şu Almanya eyaletimizde stat-
lan rıklım tıklım doldurdular. Çok iyi
oldu, böylece yaşlı Avrupa en genç
Avrupa nüfusunun Türk yurttaşlann-
dan oluştuğunu pek bir açık biçımde
öğrendi.
Biliyorsunuz, Avrupa'nm hemen
her ülkesinde çok ciddi bir nüfiıs so-
runu var. Nüfus artışı sürekli ekside.
Nereden bakarsanız bakın, Avru-
pa'nın en zenginlerinden Almanya iki yıl
sonra en az 500 bin kalifiye dünya vatan-
daşım topraklanna çekmek zorunda. Di-
ğerlerinde de durum pek farkJı değil. Dü-
şünüp duruyorum, acaba TürkJerin böy-
lesine genç bir nüfusa sahip olmalan tüm
Avrupa'da "ezeli ve ebedi mevcutlu"
Türk düşmanlığını daha da arttınyor ol-
masm?
Hadi UEFA yöneticileri bazı konular-
da gaza getirilmiş olabilir. peki Avrupa
Birliği'nin gelişmelerden sorumlu komi-
seri Günter Verheugen'in bu hafta için-
deki muhteşem konuşmasına ne demeli
9
"Kıbns'taki seçimi muhalefet kazan-
mazsa kabul etmeyi/! Ordu Türk hal-
kını yanlış yönlendiriyor" gibi hiçbir
diplomasiye, hiçbir kurala uymayan söz-
ler.
Ben duyduğumda kulaklanma inana-
madım. Balkona çıkıp sokaklara baktım,
acaba ben bilmeden bir savaş mı çıktı,
Türkiye düşman işgaline mi uğradı? Ney-
se sokaklar pek bir sakindi, içeri girip bir
Avrupalmın böylesüıe koyu bir Türk düş-
mam olmasuıın nedenlerini duşünmeye
başladım?
Acaba bunun altmda bu- gönül yarası
mı var? Bir Avrupa yurttaşıyla bir Türk
yurttaşının herhangi bir yerde karşılaş-
maları ve aralannda bir aşk doğması pe-
kâlâ mümkün. Belki böyle bir şeydir, bel-
ki bir terk ediliş, bir aldatılma. her şey in-
sanoğlu için. Verheugen de bir insan.
Başka şeyler de olabilir, kendinizi sa-
kin sıcak cafelerde harikulade pastalar ye-
meye, çok düzenli ve sessiz parklarda
uzun uzun yürümeye alışık biri olduğu-
nuzu düşünün. Ve birden o cafelerin gü-
rültücü Türklerle dolduğunu ve yürüme
yolunuzun hemen yani başmdaki yeşülik-
te mangalda et çe\Tİldiğinı ve cümbür ce-
maat bir kalabahğın rakı içıp en acıh ma-
kamda şarkılar söylediğini düşünün.
Bütün rahatınız kaçar. kendinizi adeta
bir bombardımana uğramış gibi hisseder-
siniz, koşarak evınıze kapanır ve bu gü-
rültücü milletın topraklannızı işgal ettiği-
ni düşünürsünüz. Bu böyle, Verheugen
de bizi tam bir işgalci gibi görüyor, ben-
den söylemesi. Bu öflcenin altmda başka
ne olabilir?
Aklıma acayip cin fıkirler geliyor ama
bu fikirler eş dost arasında konuşulur, cid-
di bir köşeye aktanlamaz, artık sizin ya-
ratıcı gücünüze bırakıyonım ama şımu
söylemeden geçemem.
Almanya'da yaşayan bir arkadaşm hi-
kâyesi. Arkadaşun kadın, yıllar önce Al-
manya'ya gitti. Sıradan bir işçi olarak çok
çahştı, ıki İcocaman erkek evlat yetiştirdi.
Sonra evlatlar Almanya'da sosisli ekme-
ği geçen dönerin nimetlerinden yararlan-
dılar. Birer dönerci dükkânı açtılar ve kö-
şeyi döndüler. Biz Türklerin faiz
konusunda da gözleri acayip kara
olduğundan şak diye kredi alıp
altlanna birer tane spor Mercedes
çektiler. Işte hikâyenin can ahcı
noktası burası. o güne kadar bır-
ükte aynı apartmanda yaşayan Al-
man komşular, spor Mercedesle-
ri görünce arkadaşunla selarm sa-
bahı kesiyorlar. Arkadaşım merak
ediyor, bu ani davTanışın nedeni-
ni soruyor. Biri öfkeyle yanıthyor: "Biz
Almanız, bunca yü burada yaşıyoruz,
çahşıyoruz ama spor Mercedes alanıı-
yoruz, siz bizim ülkemizin nimetJerini
sömürüyorsunuz. Bizi sömürüyorsu-
nuz." Tabii arkadaşun bu yanıt karşısm-
da donup kalıyor ve o da bankaya başvu-
rup şak diye konut kredisi çekiyor, ardın-
dan bol miktarda Mercedesli Türk'un
oturduğu zengin bir semtte yeni bir ev alı-
yor. Şimdi Verheugen bize lazmasın da
kime kızsın? Bakar mısınız, yazuun ba-
şında azılı bir milliyetçiydim, şımdi ne-
redeyse adamlara hak verir hale geldim.
En ıyısi bu yazıyı burada kesmek.
seyTeyleisiKrryahoo.com
isilozgentürk(a süperonline
İSÇİLER
İRAN'I İSTEMEDİ
• Baştarafı 1. Sayfada
sırasmda polisin müdahalesi
üzerine olay çıktı.Olaylann AJi-
ağa Emniyet Müdürü Yaşar Öz-
demirin silahını çekerek Işyeri
Baştemsilcisi Haydar Dur-
geç'in boğazmı sıkmasıyla baş-
ladığı öne sürüldü. Sendika yö-
neticilerinin, 'alzheimer' hasta-
sı olduğunu belirttikleri Özcan
Karakaya'nın Emniyet Müdürü
Özdemir'e yumruk atmasıyla
alevlenen olaylann ardından
aralannda Petrol-lş Aliağa Şube
Başkanı tbrahim Doğangül ve
sendika yöneticilerinin de bu-
lunduğu 19 kişi gözaltına alındı.
Eylem sırasında meydana gelen
olaym "kişisel" olduğunu kay-
deden Petrol-lş Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Öztaşkın, gö-
zaltına alınanlarla görüşerek du-
rumlanyla ilgili işçilere bilgi
verdi. ODP Genel Başkanı Hay-
ri Kozanoğlu, işçi temsil-
cilerinin gözaltına aluımasmı
"kınayarak" bir an önce ser-
best bırakılmalannı istedi.
1 Kİ5İYE
847 MİLYAR LİRA
ANKARA (AA) - Sayısal Lo-
to'nun bu haftaki çekilişinde, ka-
zanan numaralar, '2,9,10,20,
35,38' olarak beiirlenırken 6 bi-
len 1 kişi, 847 milyar 139 milyon
250 bin lira ikramiye kazandı.
Çekilişte, 5 bilenler 1 milyar 658
milyon 50 biner, 4 bilenler 15
milyon, 3 bilenler ise 1 milyon
500 biner lira ikramiye kazandı.
3-5 gün sonra planlayıcısı olduğu ya-
zıldı. Şimdi anyorlar, Azad Ekinci
diye birisi var mı, yok mu diye. Bu-
nu kimse bilmiyor. Ama Hilmi Tuğ-
luoğlu ıfadesinde onu tanıdığını soy-
lemiş. "Bingöl'den mal geririyor,
ben de ahyordum, sarıyordum" de-
miş. Ben de gazetelerden okudum,
bu ifadelerini Ama Azad Ekinci'yi
tanıyor olması, HilmiTuğluoğlu'nun
örgüte yardım ve yataklık etmesi an-
lamına gelir mi?
- Hilmi Tuğluoğlu'nu gerçekten
yakından tanıyor musunuz?
- Tabii ki tanıyorum. Hihni Tuğlu-
oğlu, Kululu. Ben de Kululuyum.
Belki siz de Konyalısınız. Tamşık fa-
lan cıkanz, size de bulaşır bu iş!
- Ifadesine karşın Hilmi Tuğlu-
oğlu'nun suçsuz olduğunu neye da-
yanarak savunuyorsunuz?
- Bu olaylarla alakası kesinlikle
yok. Ben buna eminim. Istanbul'da-
ki olaylann yapılmış olmasından ger-
çekten üzgünüm. Bu olaylann Türki-
ye'de Müslümanlar tarafından yapıl-
dığuıı zannetmiyorum.
Saldırdarı MOSSAD ve
CLVnın yaptığını savundu
- Saldınlan sizce Idm yaptı?
- CIA ve MOSSAD tarafından ya-
pıldjğını düşünüyorum. Komplo te-
orisi deyin, ne dersiniz deyin.
- Kardeşiniz Leyla Tuğluoğlu ve
eşinin şeriat eğirimi almak üzere
Suriye'ye gitmesini makul karşılı-
yor musunuz?
- Eğitim amaçlı gittiler, doğru. Ta-
bii ki makul karşıhyorum. Ama bu-
raya şeriat değil, Islami eğitim için
gittiler. Zaten Suriye'de şeriat düze-
nine dayalı bir okula, Hafiz Esad re-
jimi kesinlikle müsaade etmez. Isla-
mi eğitim deyin ona. Orası Müslü-
man bir ülke. Müslüman bir ülkede,
böyle bir okulun açılmış olması ga-
yet normal. Bunlar resmi yollardan.
pasaportlanyla gittiler Suriye'ye...
- Çocuklannın Türkiye'deki
okullarından kayıtlarını sildirip
gitmelerini nasıl değeriendiriyor-
sunuz?
- Bize "Çocukları orada okula
kayıt ettireceğiz" dediler. Bildiği-
miz bu. Sizce makul değil mi? Siz
Amerika'ya gitmediniz mi? Ayıp mı
bu? Bence Suriye'ye gitmelerinde
bir şey yok. tmkânım olsa ben de
Amerika'da okurdum.
'Tuğluoğlu yakında
serbest bırakılacak'
- Bu olaylann sizin siyasi gelece-
ğinizi olumsuz etkileyeceğini dü-
şünüyor musunuz? Daha önce be-
lediye başkanlığına aday olmayı
düşünüyormuşsunuz. Şimdi mi
vazgeçtiniz?
- Benim siyasetten bir beklentim
yok. Yani benim akrabalanmdan bi-
risinin herhangi bir şekilde bir yere
üye olması, kayıt olması, bilmem Su-
riye'ye gitmesi. bunlar benim için
hiç önemli şeyler değil. Benim şah-
sımla bu olayın uzaktan yakından
hiçbir alakası yok. Bunda ne Kulu-
lulann bir suçu, ne benim bir suçum,
ne de başkasının bir suçu var. AKP
ile de hiç alakası yok. Kulu'dan ar-
kadaşlar. hemşehrilerim aday olma-
mı istediler. Ben ise bir ay önce be-
lediye başkanlığına aday olmayaca-
ğımı söyledım ve olayı kapattım.
- Hilmi Tuğluoğlu'nun suçsuz ol-
duğuna inandığınız için Anka-
ra'da girişimleriniz olacak mı?
- Ben olaya müdahil falan olma-
yı düşünmüyorum. Türkiye'de bir
hukuki düzen var. Bu adamın suçsuz
bulunduğu ortaya çıkacak ve yakın-
da da serbest bırakılacak. Ben böy-
le düşünüyorum.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ki, konu deşildikçe benim siyasi tabanıma da yö-
nelecekler, hemen taş koydum:
- Kimse teröre sıfat bulmaya kalkmasın!
Yöntem tuttu. Insanlar, terörü, nedenlerini tar-
tışmak yerine, sıfat koymanın gerekli olup olma-
dığını tartışmaya başladı.
Benim de istediğim buydu zaten... Sıfat tüke-
nirse çare tükenmez. Bu sefer özne bulmayın de-
rim. O biterse, fiil var, yüklem var, ünlem var... Mo-
ralimi bozmadan açıklamalarıma devam ederim.
Türkçede kural bende moral biter mi!
Zaten kimi sözcüklerin tümce içinde kullanılma-
sını yasaklamayı planlıyorum. Şu sözcükleri tüm-
cede kullanmayın da nerede kullanırsanız kulla-
nın diyeceğim...
Avrupa'yla ilişkilerimiz mükemmel. Formül şu:
Türkiye'nin durumu kötü ama partim çok iyi!
Siyasetten anlamayanlar, böyle şey mi olur, bir
parti ülkeyi yönetmekten sorumlu olacak... O ül-
kenin durumu kötü, parti iyi olacak, gibi şeyler
söyleyecek... Işe yararsa izah edeyim; Avrupalı
dostlarımızın bizden istedikleri var. Onların için-
den işime gelenleri seçip alıyorum, gereğini yapı-
yorum. Hemen içeriden bazı sesler yükseliyor.
Onlara çıkışıyorum:
"Kardeşim, bu Avrupa kriterlerinin içinde. Sen
AB 'yi istemiyor musun?"
Durumu AB'ye aynen bildiriyoruz. Onlar da bi-
ze, "Aferin, biraz daha hız verin" diyorlar. Türki-
ye'ye, "Böyle şey olmaz kardeşim, reformların
önünü kesmeyin" diyorfar...
'Halkı da kayıt dışına alsak!'
önümüzdeki yılın hemen başında ABD'ye gide-
ceğim. Başkan Bush daha başbakan olmadan, ba-
na başbakan muamelesı yapmıştı. Nasıl unuturum...
Şimdi gerçek başbakan olarak gideceğim. Aradan
geçen bir yılda pek çok sorun yaşadık ama, Bush'a
da Avrupa yöntemi uyguladım; Türkiye onu üzdü,
ben üzmedim!
Amerikalı dostlarımızın istediği bazı şeyleri yeri-
ne getiremediysek; bu, Türkiye'deki engelleri aşa-
mamamızdan kaynaklandı!
Dış politikaya yön vermek ıç politıdaki kadar ko-
lay olmuyor. Işin bir sürü formalitesı var. Yok ulus-
lararası hukuk, yok devlerten devlete ilişkilerin ge-
leneğı... Bana ne bunlardan? ABD ile ilişkileri düzen-
lemek için Dışişleri Müsteşarımız VVashington'a gi-
diyor, o sıkıcı rutin işleri yapıyor. Ben de partim adı-
na çiçek gibi bir bakan gönderiyorum, o da benim
adıma görüşmeleri yürütüyor. Parti ile devlet işleri-
ni ayırmak diye buna denir! Sanıyorum laikliğin ta-
rifide böyle bir şey...
Bir de şu Kıbns işi var. Iç mesele mi, dış mesele
mi tam olarak kestiremedim. Avrupalılar da "çöz"
diyorlar, başka bir şey demiyorlar. Ada küçük ama
düğüm büyük. Çaktırmadan, muhalefetin kazan-
masını sağlasam... Onlar ne diyorsa o, deyip Avru-
pa'nm da istediğini yapmış olsam. Içeride laf eden
olursa da, "size ne oluyor, orada özgürirade var" de-
sem, diyorum!
Ekonomide işler iyi gidiyor. Zaten ekonominin üç
kahramanı var:
Borsa, döviz, faiz...
Bunlarda sorun yoksa ekonomide de yok. Bir de
halkın ekonomisi var ama o genel gidişe dahil edil-
miyor. Bunu sadece ben böyle görmüyorum, anlı
şanlı ekonomistler de öyle diyor. Memlekette çok
büyük bir terör eylemi olsa bile, borsa düşmüyor-
sa, rahatlıyoruz... Memleketin başına borsa düş-
mesin de ne düşerse düşsün!
Bir de enflasyon var. 0 da istikrarlı biçimde dü-
şüyor. Halkın alım gücü kalmadığı için talep de yok,
o yüzden enflasyon düşüyor diyorlar ama, ben hal-
ka değil, sonuca bakarım. Zaten ekonominin yarı-
dan çoğu kayıt dışıyken varsın halk da bunun için-
de yer alsın...
Onümüzde yerel seçimler var. Şimdiden hazırlığa
başladık. Devletimizin hizmetlerini önce partimize,
oradan halkımıza aktaracağız. Böylece, devletin
yapması gerekenleri biz yapmış olacağız...
Memleket çok hareketli olduğu için insanlarolay-
lann peşinde koşmaktan durup nasıl yönetiliyoruz
diye duşünmeye bile fırsat bulamıyor. Ne güzel?
Varsa olay, yönetmek kolay...
ankcum'i ktv.ttnet.net.tr
AKP'nin
1YTLLIK KARNESÎ
• 'Yeni efsun': Muhafazakar Demokrasi
• Hangi adalet, hangi kalkınma?
• Bombalar bu sefer bizim evde
• 'Gelir dağılımı iyileşti' safsatası
• Şimdi çiftçiler örgütleniyor
• İsrail'de barış hareketi
• Genetik ve medeniyet
• Futbol'da kamusal alan...
ARALIK
15.SAYI
CIKTI
Abdullah Aysu, Ahmet Bekmen, AJper Ftomano, Aydm Engm,
Fahrettin Erdoğan, Foti Benlısoy, Gûkhan Kaya,
Gülay Batur,
Hayri Kozanoğlu, \
İsmet Akça,
Kıvanç Eliaçtk,
Mehmet Metiner, \
Mustafa Sönmez, 3
Osman özturV
ömer Fıkret
Sezai Temellı,
Şükrü Hatun,
Tan Morgül,
Taylan Coşkun,
Un Anvery,
Yüksel T^kın...
Aylık Siyaset ve
Kûttür Dergisi
gelecek©tumusol.net